-
daha önce de müteaddit kez belirttiğim gibi, bu siteye katılmaktaki tek amacım, yardım ve bilgi isteyen üyelere ve misafirlere, -nispeten- daha bilgili olduğum konularda, bilgi ve görüş aktarmaya çalışarak yardımcı olmaya veya en azından, "yapılabilecek işlemler konusunda" yönlendirmeye çalışmak ve öte yandan da, kendi bilgi eksikliklerimi de, bu siteden ve ilgili liknlerden gidermektir.
bu foruma cevap vermemin nedeni ise, tarafıma doğmuş olan cevap haklarımın kullanılması DEĞİL, hukukçuların da önceklikle birer insan olmaları nedeni ile, -etki/tepki prensibi gereği- sinirlenebilecekleri hususunun, unutulduğuna ve (meslek icâbı, tarafsız davranmak ve TÜM delilleri toplayıp sonucuna göre karar vermek, kısaca yargısız infâz yapmamak, öncelikle HUKUKÇULARIN görevi ve niteliği olduğu halde) bazı forumlarda, ne yazık ki, öncelikle HUKUKÇULARIN YARGISIZ İNFÂZ YAPTIKLARINA işaret etmektir.
sayın benna'nın sözünü etmiş olduğu ve onu bayağı rahatsız eden "diğer üyedeki, benimle ilgili özel takıntısı", sadece onun değil, bir kaç üyenin daha ve bu arada benim de dikkatimi çekmiş ise de, üzerinde bile durmayıp gülüp geçtim :)
benim burada tek üzüldüğüm nokta ise, sayın benna'nın, aleni olarak forumda bu hususu dile getirmesi ve "bir hukukçuya hukuksak konuda ahkâm kesilmesine" haklı olarak tepki göstermesi neticesinde, olumsuz karşı tepkiler almış olmasıdır. ne ben sayın benna'yı tanırım ne de sayın benna beni tanır. sayın benna'nın gösterdiği tepki de zaten, esasen, aşağılayıcı ve hakâretamiz hareketlerin benim şahsıma DEĞİL, şahsımda HUKUKÇULARA yapılmış olmasındandır. (nitekim, sayın benna da, "bir hukukçu olarak, bir hukukçunun aşağılanmasına sessiz kalamayacağını", bildirmiştir.) buna rağmen, dolaylı da olsa, "benim yüzünden", sayın benna'nın üzerine gidilmiş olmasından, hukukçu camiası adına üzüntü duydum. ben de, (bir hukukçunun, yargısız infâz yaparak bir hukukçunun üzerine gitmiş olmasından" hukuk ve hukukçu camiası adına üzüntü ve rahatsızlık duymaktayım.
beklerdim ki, hukukçular, kendi meslekdaşlarına anlamsızca saldırmak yerine, öncelikle meslekleri icâbı, tarafsız davransın ve tüm "delilleri" birlikte değerlendirerek, yargısız infâz yapmasın. benim karşı tepkilerim doğru ve tasvip edilebilir nitelikte midir? ona da kesin cevabım: HAYIR. fakat bununla birlikte de unutulmamalıdır ki; iletilerimin hiç birinde, benim muhatap olduğum türden, aleni küfürler ve beddualar ve de alayvari ve küçümseyici ifâdeler, YER ALMIŞ DEĞİLDİR. bu anlamda, üslûbumun zaman sert ve sivridilli bir hal almış olması da yadırganmamalıdır. benim bu tavrım belki yanlış olabilir, (dıoğru olduğunu ben de tasvip etmiyorum) ANCAK, özür dilememi gerektirecek nitelikte ve içerikte bir iletimin de olmadığı dikkate alınacak olursa, sözlerimin hepsinin arkasındayım.
deniliyor ki, "hukukçular, hal ve hareketlerinize dikkat, yoksa, normal insanlardan ne farkınız kalır". aslında temelde haksız da değiller. ancak; biz hukukçuların da nihayetinde öncelikle insan olduğumuzun ve istisnasız her durumda kayıtsız kalmamızın ve de tepki göstermeksizin her olayı sineye çekmemizin de her zaman mümkün olmadığının da kabulü gerekir.
eklemek istediğim son bir husus, alisinkay ve ırmak hakkında karakteristik ve psikanalitik tahlil anlamı da dâhil olmak üzere, yeteri kadar teşhis ve tespit yapma imkânım oldu ise de, bu konuda fikir ve görüşlerimi bu sitede ASLA açıklamayacağım. ne alisinkayın, hızını alamayıp, KM ile, posta kutuma göndermiş olduğu provokatif mesajına, ne de bundan böyle meydana gelebilecek sataşmaların hiç birine cevap vermeyeceğim.
sayın eyilik'in hukuki konudaki yorumuna cevabım ise aşağıda olduğu gibidir:
(diğer forumun kilitlenmesi nedeni ile yanıt eklemek imkânı kalmadığından, burada, SADECE diğer forum üyelerine genel bilgi teşkil etmesi açısından,kısaca değiniyorum)
şöyle ki; sayın eyilik, demiş ki; ("emeğime saygılı olunuz,vs.")
1) sayın fırat bayındır'ın da çok güzel ifâde ettiği üzre, her dâvâ ve somut olay, niteliği itibari ile, nev'i şahsına münhasır bir olaydır ve hukukta her zaman 2x2=4 şeklinde kesin bir sonuçtan söz etmek mümkün değildir. bu anlamda, yargıtay kararlarının tetkiki ve değerlendirilmesi ve başka bir olaya uygulanabilirliliğinin saptanması ve de emsal nitelikte olup olmamasının tespiti, ayrı bir ihtisas dalıdır.
2) bilirkişilik kurumunun, güvenirliliğinin tartışmalı ve dejenere olduğu, herkesin mâlumudur. eyilik'in bahsettiği bilirkişilerin çoğunu tanıdığımı ve benim şahsi gayretlerimle, bir çok dâvâyı da, BİLİRKİŞİNİN HATALI GÖRÜŞÜ yüzünden kaybetmem mümkün iken, ya yeniden keşif ya da yargıtay denetimi esnasında lehime çevirip kazandığımı da belirtmem gerekir.
(hele bir tanesi var ki, dosya numarasını arşivimde buluduğumda buraya ekleyebilirim) asliye ticâret mahkemesinde görülen bu dâvâda, (şimdi bir fona devredilmiş bulunan bir bankadan emekli olan) bankacı bilirkişinin, hatalı raporu ve hatalı ek raporu neticesinde, dâvâm yerel mahkemde her ne kadar red edilmiş ise de, bilâhare, yargıtay, bu dâvâmı benim lehime (bilirkişi raporunun hatalı olması nedeni ile) ESASTAN bozduğunu ve bu dâvâmın yeniden görülerek KABUL edilerek onandığını da belirtmeliyim. hatta, bu bilirkişi aleyhine (hatalı rapor tanzim etmek suçu nedeni ile) savcılığa müracaatım da mevcuttur. bu nedenle; eyilik'in sözünü ettiği tüm bu hususlar, sadece laf kalabalığı ile, konuyu başka mecralara yönlendirmek ve esas mecrasından saptırmaktan başka bir şey değildir.
eyilik'in iddiasının aksine, bir borcun kanıtlanmasının muhakkak surette yazılı sözleşme ile yapılması gerektiğini ileri sürmedim. benim iddiam, normal şartlarda, bir bankanın, sadece asıl kart sahibi ile sözleşme yapmış olması durumunda, öncelikle asıl kart sahibine müracaat edeceği ve dolayısıyla ek kart hâmili çocuklara müracaat etmeyeceği, bankanın uygulamasının bu yönde olacağı, aksi durumun, eşyanın tabiatına aykırı olacağı, EĞER VAR İSE, AKSİ İDDİAYI TEYİD EDECEK BİR YARGITAY KARARININ BU FORUMA SUNULMASI GEREKTİĞİ yönünde idi. düşünün bir kerre: banka bir asıl kart sahibi ile sözleşme yapmaktadır. ek kart hâmili çocuklar da (örneğin) 18 ve 19 yaşında birer öğrenci. borçlar ödenmediği takdirde, banka, hiç asıl kart sahibine müracaat etmeden ve teminatlardan tahsil yoluna gitmeden, doğrudan çocukları icrâya vermektedir.!! hiç bir bankanın, böyle bir işlem UYGULAYACAĞINI SANMIYORUM.
bu nedenle; eyilik'in, diğer forumda AYDINLIĞA KAVUŞMAMIŞ OLAN SON (4.) KISIMDA yönelttiğim sorunun cevabını vermesini ve, ne benim de ne hiçkimsenin bulamadığı (çünkü böyle bir karar yok da, o nedenle bu kararı bulamıyoruz) sözünü ettiği, YARGITAY KARARINI, en kısa zamanda eklemesi diliyoruz. zira; sözünü ettiği o kararı bulamadığı takdirde, görüşü teyid ve desteklenmiş olmayacağından, kendi deyimi ile, "atıp tutmuş ve temelsiz yazmış" olacaktır! tabi ki, yüne burada belirttiğim muhalif görüşümden doğal olarak rahatsız olacağından, yine, tarafıma küfür ve beddua etmekte ve "terbiyesiz" nitelemesinde bulunmak istiyorsa, buna da, yine ("kötü söz sahibine aittir" dışında) hiç bir cevabım olmaz.
SÖZ KONUSU İDDİAYI DESTEKELEYECEK MÜNDERECATTA OLAN YARGITAY KARARINI BEKLİYORUM.
bu forumu da kilitlemek veya başka muhtelif işlemler, site yöneticilerinin takdirindedir.
saygılarımla.
-
sitedeki problemler nedeni ile iki kez arka arkaya yazıldı özür iletiyi tamamen silmeyi bilmiyorum
Biraz insaf edin urfali yazdıklarınızı gözleriniz görüyor mu
ben size ne de bir başkasına kötü hiç bir söz söylemedim ve ben gerçek ismim ile yazıyorum. Gerçek bir kişiyim bir avukatım ve eğer meslek kurallarına aykırı davrandığım inancındasanız ne yapılması gerektiğini biliyorsunuz.
Ama ben size ne yapabilirim ki
hadi diyelim ki yani mesela söyledikleriniz sadece kırıcı değil hakaret içeriyordu
gerçek kişi olarak sizi şikayet etmeye hakkım olmaz mı
Sevgili arkadaşlar bilgilerimi yasaların izin verdiği ölçüde paylaşmaya hazırım gerek burdan gerek diğer yollarla bana ulaşan hukukçu arkadaşlara yardım etmeye çalışırım
-
Site yönetiminin öteki konuyu neden kilitlediğini şimdi daha çok iyi anlıyorum.
Bilgi sahibi olmak isteyen konu ile ilgilenen meraklı hukukçu arkadaşlara gerçek kimliklerini de belirtmek sureti ile sitemde belirttiğim mail adreslerinden ulaşırlarsa elimdeki kaynakları seve seve paylaşırım.
-
sayın av.tayfun eyiliki ve sayın ırmakı sarf ettikleri hakaretlerinden
ve tüm çirkin ifadelerinden dolayı site önünde ŞİDDETLE KINIYORUM.
asıl TERBİYESİZ ve BİLGİSİZ kişilerin burada av.tayfun eyilikin ve
ırmakın olduğunu herkes zaten gördü. mesleklerinin de ne bankacı ne de hukukçu olduğunu sanmıyorum.
-
çekin özel evrak olduğunu belirten sayın urfalı
bilginiz ve seviyeniz için sizi tebrik ediyorum.
-
Tabi sevgili arkadaşlar siz aşıkane bir şekilde atışın biz de tahmin dahi edemeyeceğiniz zorluklara katlanarak siteyi ayakta tutmaya çalışalım...
Aman Prof.Dr Sahir Erman'ın Evrakta Sahtecilik suçları kitabından bir paragraf, Manzini'nin görüşünü de yazmayın olur mu?