CHP MHP ve merkez sağ işçisiz işçi partisinin peşine takılmış diyor. Yeni trend maocu kemalizm.
http://www.gencbaro.org/haber/umit-k...i-kuruyor.html
Printable View
CHP MHP ve merkez sağ işçisiz işçi partisinin peşine takılmış diyor. Yeni trend maocu kemalizm.
http://www.gencbaro.org/haber/umit-k...i-kuruyor.html
(Araya hemen reklamları koymayalım!)
************************************************** ************************************************** **
AKP kimin ardına takılmış gidiyor bilmeyenlere:https://www.hukuki.net/images/icons/icon1.png Basiretsiz Akp İktidarı Yine Saçtı Batırdı.
Defalarca dendi ki;
Haydutla müzakere olmaz mücadele olur.
Teröristin tek muhatabı TSK'nın İç güvenlik Timleridir.
Bunun haricinde muhatap almaya kalkmak baştan kaybetmedir. Hiçbir olumlu sonuç alamazsın. 2+2=4. Kaybedeceksin. Her zaman ki gibi memleket insanın rezilliğe kepazeliğe mahkum etmeye devam edeceksin.
Haburdan sonra bugün de pkk 2. şovunu sergiliyor.
"Hem" diyor "sizin babalarınızı, abilerinizi, çocuklarınızı öldürdük. Her türlü illegal yoldan bir sürü para kaldırdık".
"Hem de şovumuzu yapıyoruz."
Aşağıdaki iki video, iliklerine kadar işlemiş kepazeliği hissedemeyen balık hafızalı haysiyetsizlere hediyemiz olsun.
1-) Apo Rumlara akıl vermeye çalışırken
http://www.youtube.com/watch?v=Igfycj3MxkA
2-) Mehmetçiğin ölümden döndüğü an "terörist kamerası"nda!
http://www.milliyet.tv/video-izle/Me...HKIZCGWtP.html
https://www.hukuki.net/images/icons/icon1.png Cevap: N'olacak Bu CHP'nin Hali?
http://www.youtube.com/watch?v=Y9RQ7kWz-70
‘Türkiye nereye gidiyor, 10 yıldır dümende olan Başbakan Erdoğan bu gemiyi hangi limana sürüklüyor?’ Ne olacak Türkiyenin hali?"
"********************************************* **** ************************************************** *******
Değerli arkadaşlarım, yapılan görüşmelerde bize çok eleştiri geldi. “Neden siz AKP ile Anayasa Komisyonunda masaya oturdunuz?” diye. Bizim sözümüz vardı. Birinci sözümüz neydi? Çağdaş bir anayasa. İkinci sözümüz neydi? AKP’nin maskesini indireceğiz. Oturduk masaya, AKP’nin maskesini indirdik. Şimdi ben size bazı örnekler vereceğim değerli arkadaşlarım
Şimdi ben size bazı örnekler vereceğim değerli arkadaşlarım.
Temel haklar ve özgürlükler konusunda bakın biz şu öneriyi yaptık: Kişinin etnik kökeni, cinsel yönelimi ve cinsiyet kimliği ne olursa olsun eşittir. İnsan, eşittir.
Kim karşı çıktı? AKP karşı çıktı. Kim önerdi? Cumhuriyet Halk Partisi önerdi. Buradan bütün aydınlara sesleniyorum: Anayasa konusunda en son eleştireceğiniz parti Cumhuriyet Halk Partisidir. Eşitliği, demokrasiyi, özgürlüğü her ortamda savunan parti Cumhuriyet Halk Partisidir. CHP’yi eleştirirken önce elinizi vicdanınızın üzerine koyun, ondan sonra eleştirin. Olmayan vicdanlara zaten seslenmiyoruz, vicdanı olmayana ne diyebiliriz ki zaten.
Ve biz başka ne öneriyoruz? Şunu önermişiz: Bir cinsiyetin üstünlüğüne dayanan kültürel veya toplumsal önyargılardan kaynaklanan uygulamaları ve hukuk kurallarını kaldırmak devletin ödevidir yani bir cinsiyetin diğerine üstünlüğü olmaz. Devlet, bu üstünlük farkını kaldırmak görevindedir demişiz, biz demişiz.
Karşı çıkan kim? AKP Buradan bütün kadınlara sesleniyorum: Sizi ikinci sınıf yurttaş gören Adalet ve Kalkınma Partisidir. Anayasa Uzlaşma Komisyonunda kadın erkek eşitliğini savunduk. Sizi de Allah yarattı, erkeği de Allah yarattı, ikisi de eşit. Ama diyor ki “Eee, kadınlara hak verilmez. Onlar çalışamazlar, geleceğim ona da, onların üretmeye hakları da yok.
Değerli arkadaşlarım, başka ne demişiz? Özel yaşamın gizliliği ve aile yaşamındaki gizlilik. Biz savunuyoruz gizliliği. AKP, bizim öngördüğümüz kuralların aksini söylüyor.
Düşünce ve ifade özgürlüğü, şöyle demişiz biz: Açıklanmasında üstün kamu yararı bulunan düşünce ve Haberlerin açıklanması, yayımı ve bunlara erişim devlet sırrı, ticari ya da meslek sırrı gerekçesiyle de olsa güçleştirilemez ve engellenemez yani medyanın özgürlüğünü savunmuşuz. Yok devlet sırrıdır diye açıklanması kamunun lehine ise bunu yasaklayamazsın demişiz. Basın özgürlüğünü savunmuşuz, düşünceyi açıklama özgürlüğünü savunmuşuz, kim karşı çıkmış buna? AKP. Ne diyorlardı?
“Efendim, biz demokratik bir anayasa yapacağız da şu CHP var ya, şu CHP engel oluyor.” Avrupa’yı geziyorlardı, Amerika’ya gidiyorlardı, Brüksel’e gidiyorlardı, Strasbourg’a gidiyorlardı, her gittikleri yerde “Efendim, biz demokratik bir anayasa getireceğiz ama bu CHP var ya, hep engel oluyor.” Şimdi maskeleri düştü, şimdi konuşamıyorlar. Nereye giderlerse gitsinler onları konuşturtmayacağız. Demokrasiden ve özgürlükten yana bir parti var, Cumhuriyet Halk Partisidir o da.
Efendim, Türk sözcüğünden alerjisi var Recep Tayyip Erdoğan’ın “Bunu da Anayasa’dan çıkaracağız.” diyor. Recep Tayyip Erdoğan, bir tek Cumhuriyet Halk Partili bile kalsa, sana bu değişikliği yaptırtmayacaktır. Kendisine sormuştum: Recep Tayyip Erdoğan, sen hangi ülkenin Başbakanısın? diye. Niye çıkıp da ben Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanıyım diyemiyorsun? Diyemiyor bakın. Defalarca söyledim, miting meydanlarında söyledim, çık milletin önüne de ki Ben Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanıyım de. Diyemiyor çünkü Türkiye Cumhuriyeti alerjisi var. O zaman doktora git kardeşim, tedavi etsinler seni.
Yine, Anayasa değişikliklerinde basın özgürlüğünü savunuyoruz ve diyoruz ki basın ve yayın organlarını, gazeteleri toplatacaksan bizim üç koşulumuz var, onun dışında toplatmayacaksın. Nedir bizim koşullarımız?
1) Şiddeti ya da nefreti teşvik ederse o gazeteyi toplatabilirsin.
2) İnsan haklarına, demokratik ve laik anayasal düzene açıkça saldırıyorsa yine onu toplatabilirsin.
3) Çocukların cinsel istismarını öngörüyorsa o gazeteyi toplatacaksın. AKP bunu da kabul etmiyor. Ve biz şunu da söylüyoruz: Toplatma kararını cumhuriyet savcısının kararı üzerine yapacaksın. O da diyor ki “Hayır, vali karar verir, o da toplatır.” Vali kimin talimatını yapacak? Başbakanın. 1 Mayıs’ı gördük, İstanbul Valisini gördük. Başka bir vali daha vardı. “Ben devletin valisi değilim, beni hükümet tayin etti, ben hükümetin valisiyim.” diyor. Zavallı adam, ne olduğunu bilmiyor daha. Devlet kavramı kafasında gelişmemiş. Sen, arabanda Türkiye Cumhuriyeti’nin bayrağını taşıyorsun, o bayrağın ne anlama geldiğini sen bilmiyorsun.
Dernek kurma özgürlüğü: CHP diyor ki herkes dernek kurabilir.AKP diyor ki “Hayır, herkes dernek kuramaz.”
Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı: Hiçbir makamdan izin almadan yurttaşlar bu haklarını kullansınlar diyoruz. AKP diyor ki “Hayır. Ben izin verdiğim zaman, izin verdiğim yerde, izin verdiğim koşullarda sen yaparsın.”diyor. HAK-İŞ’i gördünüz değil mi Taksim Meydanında. Tam bir sarı sendika. Çıkmışlar oraya, polislerin kontrolünde ve gözetiminde halay çekiyorlar. Size sendikacı denmez, siz sendikacı değilsiniz. Arkadaşını, işçiyi satan adama ben sendikacı demem. Gerdan kırarak poz veriyorlar, neymiş? Taksim’e çıkmışlar polisin gözetiminde ve denetiminde. İnsan biraz utanır ya, utanır, utanır insan biraz. Senin arkadaşların cop yiyor, biber gazı yiyor, 17 yaşındaki kız çocuğu yoğun bakımda. Sen, polis izin vermiş, oraya çıkmışsın halay çekiyorsun. Neymiş? 1 Mayıs’ı kutlayacakmış! Sen 1 Mayıs’ın ne olduğunu bilmezsin. O meydanda ne olduğunu bilmezsin sen. O meydanda can verenleri bilmezsin sen.
“Siyasal partiler demokratik yaşamın vazgeçilmez unsurlarıdır.” der, Anayasa. Biz ayrım yapılmasını istemeyiz. Her siyasal partiye devletin destek vermesi lazım. Şu partilere, barajı şöyle olan partiye devlet para verir, diğerine para vermez, bunun bir ölçüsünün olması lazım, insaflı bir ölçünün olması lazım. Biz öneri yaptık: Yüzde 3’ün üzerinde her partiye devlet hakkaniyetle yardım yapsın diye. Kim karşı çıktı? AKP. Kim savundu? Cumhuriyet Halk Partisi savundu. Neden? Biz demokrasiyi savunuyoruz, biz özgürlüğü savunuyoruz.
Bakın yine aynı maddede, siyasi partilerin özgürlüğüyle ilgili maddenin yedinci fıkrasında şöyle bir öneri getirmişiz değerli arkadaşlarım: Siyasi partiler temsilde cinsiyet eşitliğini teşvik için gerekli tedbirleri alır yani kadınlar daha fazla siyasete girsinler. Öneren kim? Cumhuriyet Halk Partisi. Karşı çıkan kim? Adalet ve Kalkınma Partisi. Sevsinler sizin adaletinizi ve kalkınmanızı. Bütün kadınlara sesleniyorum tekrar: Sizi siyasetten bile alıkoyan, eşitliğinize göz koyan, sizi ikinci sınıf yurttaş yapan Adalet ve Kalkınma Partisine ders vermek, artık sizin görevinizdir.
Yine Anayasa değişikliklerinde çevre hakkıyla ilgili bir öneri getirmişiz. Şöyle demiş arkadaşlarımız: “Doğayı ve çevreyi olumsuz biçimde etkileyebilecek olan tüm plan ve uygulamalarda halkın karar mekanizmalarına katılma hakkının usul ve esasları kanunla düzenlenir.” yani çevre ve doğayla ilgili bir düzenleme yapacaksanız halkın oyuna başvurun diyoruz. Halkın, ormanla ilgili, çevreyle ilgili, doğayla ilgili bir talebini görmezlikten gelmeyin diyoruz. Kim diyor? Cumhuriyet Halk Partisi.
Kim karşı çıkıyor? Adalet ve Kalkınma Partisi. Gözünü rant bürüyen adamın çevreyle, doğayla bir ilgisi olabilir mi? Olamaz. Hem demokrasi diyeceksiniz, demokrasiyse halkın oyuna başvur kardeşim, niye korkuyorsun? Ormanı imara mı açacaksın, orada oturan vatandaşa sor bakalım. Parkı imara mı açacaksın, vatandaşa sor. Anayasal hüküm hâline getirelim, “Hayır, olmaz.” diyor. Gözünü rant bürümüş. Ne demiştim? Kefenlerinin cebi olsa oraya para doldurup öyle kefenlenecekler bunlar.
Sendika hakkı, savunduk sendika hakkını her zaman sendika hakkını savunurken de şunu söyledik: Kadın erkek arasında eşit temsil ve katılım ilkelerine uygun olarak bir düzenleme yapın dedik. Sendikalarda da kadınlar olsun dedik. Kim önerdi? Cumhuriyet Halk Partisi. Kim karşı çıktı? Adalet ve Kalkınma Partisi. Şimdi bunlar gidip Brüksel’de, Strasbourg’da Amerika’da veya herhangi bir yerde “Biz demokrasiden yanayız asla diyemeyecekler artık bir daha, bunlar kapı gibi önünde olacak.
Her isteyen sendika kursun. Buna yasak getiriyorlar. Savunan biziz ama şu koşulu getirdik: Güvenlik güçleri ile silahlı kuvvetler sendika kuracaksa bu özel bir yasayla düzenlensin, onun dışında herkesin sendika kurma hakkı olsun dedik ve biz bunu savunduk, karşı çıkan AKP.
Toplu sözleşme: Bunlar demiyorlar mıydı “Örgütlü toplum, örgütlü toplum…” Toplum örgütlenecek de niye örgütleniyor? Hak aramak için. Hak nasıl aranacak? Oturup konuşacaklar, yoksa yasalardan kaynaklanan gücü kullanacak. Grev hakkı olacak. “Hayır, ben sana grev hakkı vermem.” diyor. karşı çıkan parti Adalet ve Kalkınma Partisi.Toplu sözleşmelerde grev hakkını Anayasal hak olarak öneren parti Cumhuriyet Halk Partisi,
Bakın yine, kadınlarla ilgili çok önemli bir öneri yapmış arkadaşlarımız. Devlet, istihdam konusunda cinsiyet farkı gözetmeksizin fırsat eşitliği ve eşit muamele görme hakkını güvence altına alarak kadınların çalışma hayatına katılmasının önündeki engelleri ve çalışma yaşamında toplumsal cinsiyet temelli eşitsizlikleri kaldırmakla yükümlüdür. Yani demişiz ki devlet, kadın eğer çalışacaksa, bunun önünde engel varsa devletin görevlerinden birisi de bu engeli kaldırmaktır. Bu teklifi getiren kim? Cumhuriyet Halk Partisi, karşı çıkan kim? Adalet ve Kalkınma Partisi? Yine, kadınlara sesleniyorum: sizin çalışma yaşamınızın önündeki engelleri kaldırmak için mücadele eden parti Cumhuriyet Halk Partisidir. Siz çalışmayın, evde oturun, sizi eve kapatan parti de Adalet ve Kalkınma Partisidir. Belge mi istiyorsunuz? Anayasa Komisyonu çalışmaları gayet net ve somut olarak duruyor önünüzde.
Değerli arkadaşlarım, bunları ilk kez söylüyoruz. Bu ülkenin aydınlarına sesleniyorum, sabah akşam Cumhuriyet Halk Partisini eleştirerek sözde siyasete katkı yaptığını düşünen o liberallere sesleniyorum: Cumhuriyet Halk Partisinin Anayasa Komisyonundaki demokrasi, özgürlük, kadın erkek eşitliği konusundaki söylemlerini acaba duydunuz mu? Duymadıysanız duyun ve elinizi vicdanınıza koyun ve ondan sonra CHP’yi eleştirin.
Geçen hafta açıkladım, bizim kırmızı çizgilerimiz var. Neydi? Anayasanın ilk üç maddesi bizim kırmızı çizgimizdir. Kurucu iradenin iradesidir o. Karar verdim, çoğunluğum var, değiştireceğim, böyle bir şey olmaz. Pek çok ülkenin anayasasında da değiştirilmesi teklif edilmeyen maddeler var. Biz bağımsızlığımızı mücadele ederek, kan dökerek elde ettik. Çoğunluğum var, ben onu yok edeceğim, senin gücün yetmez ona. Türk Milleti sözünü Anayasa’dan kimse kaldıramaz, kimsenin kaldırmaya da gücü yetemez CHP olduğu sürece.
Atatürk’ün kurucu ve önder rolü, Anayasa’nın başlangıç bölümünde yer alacak, onu kaldırmaya kimsenin gücü yetemez çünkü Cumhuriyet Halk Partisi var.
Değerli arkadaşlarım, süreç konusunu hepiniz biliyorsunuz, ne olduğunu da biliyorsunuz. Defalarca ama defalarca Recep Tayyip Erdoğan niye konuşmuyorsun diye sordum “Ben konuşmam.” dedi. Arkadaşların konuşsun. “Onlar da konuşmayacak.” dedi. İyi de pazarlık masasına oturan sensin, masanın bir tarafında olan sensin, masanın öbür tarafındaki konuşuyor, sen niye konuşmuyorsun? Nereden öğreniyoruz gerçekleri, pazarlıkları? AKP’nin Kandil sözcüsünden öğreniyoruz. Bülent Arınç hükümetin sözcüsü ama bir de yurt dışında bunların sözcüleri var, Kandil’de, açıklama yapıyor.
Şimdi soruyorum: Recep Tayyip Erdoğan, Murat Karayılan’ın söyledikleri doğru mu değil mi? Doğru olduğunu biliyoruz. Adam niye yalan söylesin. “Ben dayattım, o da silahların gölgesinde kabul etti.” Diyor, daha ne desin. Bir ülkenin Başbakanı terör örgütünün tutsağı konumuna düşemez. Açıkça söylüyorum, sen esirsin, ne söylediğini bilmiyorsun ve onun için konuşmuyorsun çünkü ne söyleyeceğini bilmiyorsun. Oysa ben sana, daha yolun başında halkına hesabını veremeyeceğin angajmanların altına imza atma dedim, seni uyardım, gittin imzaladın. Korkuyorsun, konuşmuyorsun, senin sözcün Kandil’den konuşuyor ve 76 milyon yurttaş gerçekleri nereden öğreniyor? Kandil’den öğreniyor.
Bu utancın sorumlusu kim? Recep Tayyip Erdoğan. 17 yaşındaki çocuğa gücün yeter, polisini gönderirsin, asarsın kesersin, terör örgütüne gelince sesin soluğun çıkmaz ve konuşmazsın. Kusura bakmayın ama biz böyle adama Başbakan demeyiz. Sen bu ülkeye layık değilsin. Sen, bu ülkeyi Orta Doğu’da batağa sürükledin. Sen, bu ülkeyi dünyaya rezil ettin. Polis devleti kuruyorsun. Senin gücün 17 yaşındaki kız çocuğuna yeter ama ben sana söyledim. Senin gücün hiçbir Cumhuriyet Halk Partiliye yetmez. Çünkü biz, bu ülkenin bağımsızlığı, özgürlüğü için bedel ödemiş bir partiyiz, yine bedel ödemekten çekinmeyiz topunla gel, tüfeğinle gel, gelmezsen namertsin.
Hepimize büyük görevler düşüyor. Günün yirmi dört saati bize az gelmeli. Türkiye’nin içinde bulunduğu koşulları hepimiz biliyoruz. Vatandaş sabah uyanırken “Ne olacak bu memleketin hâli.” diyor. Her yerde şunu söyleyin: Bu ülkenin garantisi Cumhuriyet Halk Partisidir.
Medyayı satın alarak CHP’yi susturacağını sanıyor. Türkiye’yi gezeceğiz, mücadele edeceğiz, bizim görevimiz bu. Onu da yapacağız, meraklanma. Biz, bu ülkenin bağımsızlığı için, üniter yapısı için, birliği bütünlüğü için, etnik kimliği ne olursa olsun, hiçbir yurttaşımızı ötekileştirmeden hepsini kucaklayan bir partiyiz çünkü biz cumhuriyetin partisiyiz, çünkü biz Cumhuriyet Halk Partisiyiz."
Yazını tamamı :http://www.haberfx.net/chp-grup-topl...-haber-845033/
İyi de bunların bu konuyla yani "ne olacak bu chp nin hali" ile ne alakası var? AKP ne yaptı diye bir konu vardı daha çok orayla alakalı gibi.
Her şey bir yana Milletvekillerine bi ton kıyağı içerir yasa meclis gündeminde hem de bütün partilerin desteği ile. Haa evet chp mhp hatta bdp çark etti doğru ama kabul edilirse nasılsa AKP nin oyları kabule yetiyor biz milletle kötü olmayalım parsayı da toplarız dediler değil mi? Yahu hep derim bunların aslında yok bir birlerinden bir farkları tabanda biz bize kötü oluyoruz o kadar...
Ilgiyle takip ediyorum.
Adamı kovmasalar iyiymiş . :)
http://www.ensonhaber.com/swobodadan...013-05-16.html
Fırsatçı taksici CHP :DD yavaş olun neyi paylaşamıyorsunuz bu rezalet hepinize yeter.
http://www.insanhaber.com/politika/o...bi-h15606.html
http://t24.com.tr/haber/sirri-sureyy...r-gozum/231131
https://www.facebook.com/permalink.p...97607686916239
Gene sattı gene sattı ve gene satttıııııııı :DD
http://www.haberimvan.com/gundem/kil...dim-h1889.html