-
Re: Fıkralar
Karı koca yemek yiyor... O sırada masaya yaklaşan heykel gibi güzel bir esmer, adamı selamlayıp geçiyor. Adamın karısı soruyor:
-Kim bu afet?
Adam:
-Eğer mutlaka bilmek istiyorsan söyleyeyim, metresim!
Kadın:
-Bir de bu kadar pervasızca söylüyorsun. Boşanıyorum senden!
Adam:
-Yani Etiler'deki apartmanı, Kandilli'deki yalıyı, Göcek'teki tekneyi ve Nice'deki villayi bırakıyorsun...
Uzun bir sessizlik olur. Çift yemeğini çatallarken kadın birden sorar:
-Şu arkada oturan Fuat değil mi? Yanındaki kadın kim?
Adam:
-Fuat'ın metresi.
Kadın:
-Ayy bizimki çok daha güzel!
-
Re: Fıkralar
Adam karısıyla arabada giderken polis sirenini duymuş, hemen sağa çekmiş ve polis gelmiş: "Buyrun memur bey?"
"Beyefendi direksiyon başındayken cep telefonuyla konuşuyordunuz"
"Yok efendim sadece bip yaptı, ben de sarjı mı bitiyor diye baktım" Karısı lafa atlamış:
"Aaa yapma hayatım... Yarım saattir ortağınla iş görüşmesi yapıyordun
telefonda"
Adam karısına tip tip bakarken polis yine sormuş:
"Beyefendi emniyet kemerinizi neden takmıyorsunuz???"
"Memur Bey takmıştım ama sizin geldiğinizi görünce durduktan sonra çözdüm"
Karısı yine atlamış: "Aman şekerim sen de o kemeri hayatında bir kere taktın mı acaba...."
Adam kadına bir tane patlatmamak için kendini zor tutarken; polis bu sefer de arabayı incelemeye başlamış vee... -"Beyefendi bakar mısınız sağ sinyaliniz de kırık"
"Aaaa.. kırık mı?? Sabah yola çıkarken kontrol ettim kırık diildi...yolda oldu galiba, hiç de farketmedik" Karısı çenesini tutamamış yine:
"Amma da attın kocacıım, sana 3 haftadır söylüyorum artık şu kırık sinyalin icabına baktır diye....."
Adam en sonunda dayanamamış bağırmış:
"Bana bak sen susacak mısın çakıcam şimdi suratının ortasına!!"
Polis kadına sormuş: "Hanımefendi eşiniz size hep böyle mi davranır?"
Kadın cevap vermiş:
"Yok canım....sadece alkollü olduğu zaman"
-
Re: Fıkralar
Adam kızına Barbie almak ister ve bir oyuncakçıya girer.
- "Vitrindeki Barbie bebek kaç para ?" diye sorar.
Satıcı
- "Hangisi beyim ?" ve devam eder:
- "Barbie spora gidiyor 19.95 usd,
Barbie alışverişde 19.95 usd
Barbie discoda 19.95 usd
Barbie plajda 19.95 usd
Barbie boşandı 265 usd."
, Adam şaşırır.
- "Neden hepsi 19.95 de, boşanmışolan 265 usd ?"
Satıcı cevaplar:
- "Cok basit boşanmış Barbie ile birlikte; Ken'in evini,
arabasını, mobilyalarını da alıyorsunuz."
-
Re: Fıkralar
Çocuk ağlaya ağlaya annesine koştu. Annesi:
"Niçin ağlıyorsun oğlum?" diye sorunca:
"Sorma anneciğim, dedi, babam çekici parmağına vurdu."
"İyi ama sen neden ağlıyorsun?" diye sordu, annesi.
"Şey…" dedi çocuk "Önce gülmüştüm de…"
-
Re: Fıkralar
Dağda özgürce yaşayan bir inek, bir beygir, bir eşek, dağılıp insanların arasına karışarak ne yaptıklarını öğrenmeye ve beş yıl sonra buluşmaya karar verdiler.
Her biri başka yöne yola çıktılar. Beş yıl sonra buluşma yerine önce inek ile beygir geldi.Ikisi de perişan bir halde, zayıflamış, dişleri dökülmüş, kamburları çıkmış, adeta çökmüşlerdi.
Beygir sordu: "Nedir bu halin inek?.."
İnek iç çekerek anlattı:"Bu insanlar merhametsiz. Beni durmadan birbirlerine sattılar. Alan sütümü sağdı. Bir inek daha varmış, onu yanıma koyup çifte koştular, aç bıraktılar. Canımı zor kurtardım be kardeş..."
Sonra beygir anlattı:"Benim de ağzıma bir demir parçası geçirdiler, ağzımı açamadım. Üzerime bindiler. O indi öbürü bindi, o indi öbürü bindi... Binmedikleri zamanlar zincire vurdular... Belim çöküp de onları taşıyamaz bir hale geldiğimde arkama kocaman bir araba bağladılar, bu sefer birçoğunu birden taşımaya başladım. Ben onları taşıdıkça kırbaçladılar. Canımı zor kurtardım yav inek kardeş..."
Ve uzaktan eşek gözüktü. Eşek; ıslık çala çala, taşlara tekme ata ata geldi.
Mutluydu.Şişmanlamıştı, tüyleri parlıyordu, gözlerinin içi gülüyordu, üzerinde lacivert takımlar vardı.
İnek ile beygir, "Nedir bu halin, neler oldu" diye merakla sordular,
Eşek anlattı:"Bir memlekete vardım, birisi bağırdıkça insanlar onu alkışlıyordu. Ben de yüksekçe bir yere çıkıp bağırdım. Benim bağırmamı bilirsiniz, duyan benim yanıma koştu, duyan koştu. Onlar geldikçe ben daha çok bağırdım..."
"Sonra? .."
"Sonra beni başkan seçtiler..."
"Yani sen başkan mı oldun?.."
"Evet. .. Bir şey yapmama gerek kalmıyordu, ben bağırdıkça onlar 'Memleket seninle gurur duyuyor' diye alkışladılar. Yiyecek birçok şey vardı. Ben ise yedim ve bağırdım, yedim ve bağırdım..."
"Pekiii... Senin eşek olduğunu anlamadılar mı?...
"Eşek yanıtladı: "Anladılar anlamasına da iş işten geçmişti..."
(e-posta paylaşımıdır)
-
Re: Fıkralar
teşekkürler,neşeli fıkralar için..
-
Re: Fıkralar
Bir bankada 5 tane yamyam, programcı olarak görevlendirilirler. Müdürleri onlara hitaben:
- "Şimdi burada çalışabilirsiniz. Burada iyi para kazanabilirsiniz. Ama yemek yemek icin bankanın kafeteryasına gideceksiniz ve diğer çalışanları rahat bırakacaksınız" der. Yamyamlar hiç bir çalışanı rahatsız etmeyeceklerine söz verirler. hafta sonra müdürleri gelir:
- "Çok iyi çalışıyorsunuz. Yalnız katınızdaki temizlikçi kız kayıp. Ona ne olduğunu biliyor musunuz?" diye sorar. Yamyamlarin hepsi hayır derler ve bu işle hiç bir ilgilerinin olmadığını söylerler. Müdür gidince yamyamların şefi yamyamlara döner:
- "Aranızdan hangi maymun temizlikçi kızı yedi?" diye sorar. En arkadaki yamyam alçak bir sesle cevap verir:
- "Ben yedim" Bunun üzerine şef söyle cevap verir.
- "Ulan aptal! Biz 4 haftadır grup müdürleri, bölüm müdürleri, proje yöneticilerini yiyip duruyoruz ki kimse farkına varmasın diye, nasıl olsa onların bir işe yaradıkları yok senin durup dururken temizlikçi kızı yemen şart mıydı?!"
-
Re: Fıkralar
1) Üç isletmeci ve üç muhendis is icabi trenle bir seyahate
cikacaklardir. Tren garinda üç isletmeci uc bilet aldigi halde,
muhendisler yalnizca bir tane alirlar.
Isletmeciler bunun sebebini sorduklarindaysa, "Bekleyin ve görün"
derler. Trene binerler, bir sure sonra üç muhendis kalkip beraberce
tuvalete gider.
Konduktor gelir, üç isletmeciden üç bileti aldiktan sonra tuvaletin
kapisini calar,"biletiniz lutfen" der. Muhendislerden biri eliyle bileti
disari uzatir.
Isletmeciler de bunu gorurler. Artik taktigi kapmislardir. Donus zamani
gelmistir, yine gar dalardir. Isletmeciler gidip bir bilet alirlar.
Bakarlar muhendisler bu sefer hic bilet almiyor, saskinlikla yine
sebebini sorarlar, "Bekleyin ve görün" der yine muhendisler.
Yolculuk baslar. Isletmeciler beraberce kalkip tuvalete giderler,
ardindan da muhendisler de karsisindaki tuvalete. Konduktorun gelmesine
yakin, muhendislerden biri disari cikar, karsidaki tuvaletin
kapisini tiklatip "biletiniz lütfen" der. Acilan kapidan bir el bileti
uzatir. Bileti alan muhendis diğer tuvalete geri girer.
2) Adamin biri bir gun yolda giderken bir kurbaga gorur ve kurbaga dile
gelir
- Ben aslinda bir insanim, eger beni bir kere opersen cok guzel bir
prenses haline gelirim"
Adam kurbagayi eline alir ve cebine koyar.
Kurbaga tekrar dile gelir
- Eger beni opersen cok guzel bir prenses olacagim, ve seninle 1 hafta
kalmaya raziyim.
Adam kurbagayi cebinden cikarir, soyle bir bakar ve gulumseyerek yeniden
cebine koyar.Kurbaga yalvarmaya baslar
- Eger beni oper ve guzel bir prenses haline cevirirsen seninle bir
hafta kalirim ve istedigin her seyi yaparim
Adam tekrar kurbagayi cikarir, soyle bir bakar ve gulumseyerek cebine
koyar Sonunda kurbaga dayanamaz-
- Senin neyin var? Sana cok guzel bir prenses oldugumu ve beni opersen 1
hafta seninle kalip istedigin her seyi yapacagimi soyledim. Neden beni
opmuyorsun?
Sonunda adam konusur
- Bak, ben bir muhendisim. Kizlarla ugrasacak vaktim yok, fakat konusan
bir kurbaga cok ilginc geliyor.
3) Buyuk bir sirketin ust duzey yoneticilerinden biri bir gun New York
uzerinde balonla dolasmaya cikar.
Aksilik bu ya, pusulasini asagiya dusurur ve kaybolur.
Inmek icin uygun bir yer ararken bir gokdelenin tepesinde sigara icen
bir adam gorur ve alcalir.
- "Pardon. Ben neredeyim acaba?" diye sorar.
- "Yerden 500 feet yukseklikte bir balonun icindesin" der adam.
Yonetici sinirlenir:
- "Sen mühendissin degil mi?" diye sorar.
- "Evet." der adam. "Nereden bildin?"
- "Çünkü basim belada ve sana bir soru soruyorum. Verdigin cevap 100%
dogru fakat hiç bir işime yaramiyor."
- "Sen de yoneticisin degil mi?"
- "Evet sen nereden bildin?"
- "Çünkü yerden 500 feet yukseklikte bir balonun icinde kaybolmussun.
Pusulan yok, berbat durumdasin. Fakat bu şimdi benim suçum oldu."
4) Bir rahip,bir doktor ve bir muhendis golf sahasinin boşalmasini
beklemektedirler.
Muhendis:"Bu adamlar ne yapiyor boyle, 15 dakikadir bitirmelerini
bekliyoruz."
Doktor: "Bilmiyorum ama hiç böyle bir saçmalik görmedim."
Rahip: "Iste gorevli geliyor, onunla konusalim."
Rahip: "Merhaba, Şu anda sahada olan grup ne zaman cikacak, neden bu
kadar yavaslar?"
Gorevli: "Evet onlar kör itfaiyeciler. Kulubumuzde gecen sene cikan
yanginda gozlerini kaybettiler. Bu yuzden istedikleri zaman burada
ucretsiz oynamalarina izin verildi.
Rahip:"Ne kadar üzücü, bu akşam onlar icin dua edecegim."
Doktor: "Cok guzel bir fikir, ben de hastanedeki doktor arkadaslarla
konusup onlar icin bir seyler yapabilir miyiz diye bakacagim."
Muhendis: "Bu adamlar neden geceleri oynamiyorlar?" ***
-
Re: Fıkralar
Vakti zamanın en güzel ve ünlü genel kadınlarından birisinin gün gelmiş maddi durumu bozulmuş ve icraya düşmüş. İcra memurları kapıya dayanmışlar,
- ya borcu ödersiniz yada mal kaldırırız
- yapmayın sayın sevgili meslektaşlarım ayıp oluyor ama
- olmaz öyle şey ya para yada mallar
- ama sayın meslektaşım hani meslek dayanışması? ayıp ama
- yahu ne meslektaşı manyak mısın sen
- e canım ne kızıyorsunuz, ikimizin işi de mal kaldırmak değil mi?
-
Re: Fıkralar
Bir İngiliz Kasabasında Yaşayan İki Afacan Kardeşin Hikayesi:
Yaşadıkları bölgede kırık cam, kuyruğuna teneke bağlanmış kedi, inik araba lastiği, kapıdan çalınan sütler gibi pek çok hadisenin faili olarak bu iki afacan kardeş gösterilmekteydi. Kasaba halkı artık "illallah" demişlerdi afacan kardeşlerden, haklıydılar. Ailesinin bile zaptetmekte zorlandığı bu afacanları yola getirmek için kilise fikri ortaya atıldı. Bunları ancak asabiyetiyle nam salmış rahip dizginleyebilirdi. Ailesi iki afacan kardeşi kiliseye rahibin yanına götürdü. Önce büyük kardeş rahiple baş başa kaldı.
Rahip karşısındaki çocuğu ürkütmek istemeyen bir tavırla sordu:
-"Söyle yavrum, tanrımız nerde?"
Küçük afacan başını öne eğerek sustu.
Rahip sakinliğini koruyarak:
-"Söylesene evladım tanrımız nerde?"
-"???"
-"Evladım sana soruyorum tanrımız nerde?"
-"???"
Asabi rahibin sinirleri bozulmaya başlamıştı:
- "Söylesene yav tanrımız nerde?"
"???"
-"Seni aşağılık afacan benim sorularıma cevap ver tanrımız neeerdeeeee!!!!!!!"
Rahibin sinirden kıpkırmızı olduğunu gören afacan çocuk hızla kiliseden kaçtı. Kapıda sırasını bekleyen kardeşinin elinden tutarak evlerine doğru koşmaya başladı. Iki afacan odalarına girip kapılarını kapattığında küçük kardeş ağabeyine:
-"Biz kimden ve neden kaçıyoruz? diye sordu.
Soluk soluğa kalan büyük kardeş ise:
-"Bu sefer başımız gerçekten dertte!Tanrı kaybolmuş, bizden biliyorlar..."