-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
deniz02 rumuzlu üyeden alıntı
Herşeyden önce "Birey olmak!" aslında tüm sorunlar bu noktada son buluyor. Ama nasıl... Forum konusunun içerisinde bunun yanıtını bulmak mümkün bence...
Sn deniz02,,,
Forum konusunun azizliği işte, marjinal(?) olsa da; dini literatür içeriğinde BİREY olan bir kadını da barındırmakta. Her ne kadar islami külliyatta adına hiç rastlanmasa da, pekala müslümanlarında bu birey olduğunu iddia etmekle lanetlenen kadının şerrinden korunmak için epey mesai tükettiklerini inkar etmemek gerekir.
Hem efsaneleri, hem sair ilahi dinlerde mevcut kabulü ile; 'havva' yaratılan ilk kadın değildi. Tanrı ilk 'lilith'i yarattı. Ama 'lilith' yaratılış gayesini reddetti. Zira 'lilith' Ademin arta kalan tortularından yaratılmıştı. Ve Adem'e itaat etmeyi, isteklerini yerine getirmeyi reddetti. Bu redde dayanağı da "Adem'den hiçbir farkı olmadığını" idrak etmesi idi. Ancak, gerçek o ki; ilahiyatta kadın 'ademin yalnızlıktan canının sıkılması' na sebep yaratılmıştır, tabiidir ki ademin can sıkıntısına çare olması elzemdir.
Lilith Adem'in canının sıkıntısını geçirmediği gibi, can da sıkmıştır. Üstüne üstlük kendi tasarrufu ile Adem'i de terkeder. Sonuç; cennetten kovulmaktır..,
Ya Havva; Havva ise Adem'i mutlu eder. Zira Tanrı bu kere aynı hataya düşmeyecektir, kadını Adem'in hamurundan değil, Adem'in kemiğinden yaratacaktır. Ve Havva da böylece yerini bilecektir.
Ancak; bir rivayete göre ne adem ne havva kafi derece de ya mutlu olamazlar, ya da mutluluktan şımarırlar, sonuç itibariyle başka zevkler ararlar,,, bu rivayete bakıldığından ne Adem ne de Havva 'birey' olamamışlardır. Şeytan kanlarına girer, yine de birbirlerinden bağımsız yasak meyveyi dişleyemezler, öncelikle birbirlerini (daha doğrusu Havva Adem'i) yoldan çıkarırlar...
İslama göre ise; Adem (keyif ve saadetten olsa gerek); bahse konu meyvenin yasak olduğunu unutuverir... Andolsun, Biz bundan önce Adem'e ahid vermiştik, fakat o, unutuverdi. Biz onda bir kararlılık bulmadık. Taha/115
116- Hani Biz meleklere: "Adem'e secde edin" demiştik, İblis'in dışında (diğerleri) secde etmişlerdi, o, ayak diremişti.
117- Bunun üzerine dedik ki: "Ey Adem, bu gerçekten sana ve eşine düşmandır; sakın sizi cennetten sürüp çıkarmasın, sonra mutsuz olursun."
118- Şüphesiz ki, senin acıkmaman ve çıplak kalmaman orda (cennette kalmana bağlı)dır."
119- Ve gerçekten sen burada susamayacaksın ve güneş altında yanmayacaksın da."Taha Suresi
Birey olamayan; Tanrı'nın da 'birey' olarak zaten kabul etmediği (bu ayetlerde Tanrı Havva'yı kendisine muhatap almaz) Havva,,, Adem'e riayet ederek mi? yoksa kendi tasarrufu ile mi yasak meyveyi yemiştir,,, bu konu net değildir. Kaldı ki; Havva'nın iradi tasarrufu da pek mühim değildir, kutsal kitapda anlatılmaz, değinilmez,,, tahminen 'ben bilmem, beyim bilir'e kurban gitmiştir.
Sonuçta; 'birey' olamayan kadın da cennetten kovulmuştur.., birey olanda!!!
Liliet ile ilgili bir derleme;
Bilinen en eski Lilth efsanesi Ben Sira Alfabesi denilen yazı türüyle yazılmıştır ve burada Adem'in ilk eşinin yani Lilith'in öyküsü yazılıdır. 8. ve 10. yüzyıllar arasına ait yazılı kaynaklara rastlansa da, asıl öykünün ya da daha uygunu efsanenin ne zamandan beri anlatıla geldiğini anlamak veya öğrenmek mümkün değil.
Bazı ultra-ortodoks Yahudiler Havva’dan önce göze gözükmeyen şeytan kadın Lilith’in düşlerine girerek Adem’i baştan çıkartığına inanırlar. Yahudi kadınlar eşlerinin bu şeytan kadına kapılmaması için yatak odalarının duvarlarına ADM ChVH ChVO LILIT yazarlardı. Bu sözlerin anlamı şöyleydi: “Adem ile Havva buyursunlar içeri girmesin kapıdan 11(Lilith)” Numeroloji’yle uğraşanların gösterdikleri gibi 11 korkunç bir sayıdır ve kötülükle yüklüdür. Kabalistler’e göre bu sayı iyi ve güzel olan ne varsa onun tam tersini temsil eder. Günah yüklü, zarar verici ve mükemmel olmayı reddetmiş bir sayıdır. Yahudiler bu sayıyı Adem Peygamber’in ilk eşi olduğuna inandıkları “Lilith/Dişi Şeytan” ile özleştirmişlerdir
“Ve çölün vahşi hayvanları ile kurtlar buluşacak, ve yaban keçisi arkadaşını çağıracak; evet, gece canavarı orada yerleşecek, ve kendisi için istiharat yeri bulacak.”[İşaya Bap 34:14]
Lilith Eski Ahit’te yukardaki ayette karşımıza çıkar. Yahudi halk inanışındaki dişi ‘gece’ demonu olarak baykuşda vücut bulduğuna inanılır. Talmud’da (Tevratta yer alan hususların yorum ve kıyaslarını kapsayan bir yapıt) şeytansı bir yaratık ve Ademin ilk kadını olarak yer alan Lilit, Filistin’den Yunanistan’a geçmiş ve Hekate inancında yaşamaya devam etmiştir. Yeni doğmuş çocukların katili, erotik rüyaların tasarımcısı olan Lilit’e ortaçağda daha çok demonogların fantezilere uygun bir kimlik verilmiştir. Bu nedenle ortaçağın (ahşap) baskı resimlerinde Lilit, Havva’ya cennette ilk günahı işletecek olan yarasa kanatlı yılan kimliğinde elma sunarken tasvir edilmiştir
Tanrı insanı başlangıçta çift yaratır. Çiftin erkeği bildiğimiz Adem, kadını ise Lilith'dir. Bu ilk insan çifti cennet bahçesinde birlikte yaşamaya başlarlar, ama bu mutlu bir beraberlik değildir. Anlaşmazlık sebepleri ise çağımızın boşanma davalarında ileri sürülenlerden pek farklı değildir: Adem Lilith'in olaylara neden kendisinden farklı yaklaştığını anlayamaz (ruhen ve fikren anlaşmazlık); onu kendisine hizmet etme, bahçeyi bakımlı ve düzenli tutma konusunda tembel ve isteksiz olmakla suçlar (ev işlerini ve ailesini ihmal etme). En önemli ve üzerinde en çok durulan sorun ise Adem'in, cinsel ilişki sırasında kadının sürekli altta olmasını istemesidir ve bunu da kadına üstünlüğünün gereği olarak görür, Lilith ise bu pozisyonu aşağılayıcı bularak karşı çıkar (cinsel uyuşmazlık). Kısacası anlaşmazlık sebebi Adem'in sürekli olarak kadına üstünlük taslaması, ona hükmetmeye çalışmasıdır. Lilith ise ikisi de aynı topraktan yaratıldığına göre eşit olmaları gerektiğini savunur ve erkeğin kendisinden üstün olmak istemesine bir anlam veremez. Sonunda birlikte yaşamalarının imkansız hale geldiğine karar verir ve Tanrı'nın söylenmemesi gereken adını anarak (ki bu isim cennetten çıkış için tek paroladır) uçup gider ve yeryüzünde Kızıl Deniz yakınlarındaki bir mağaraya sığınır. Kendisine sunulan sıcak yuvayı kapıyı çarparak terkettiği için artık yeri de cennetten dışlanmışlar arasında olacaktır. Çevresindeki cinlerle ve cinlerin kralı (ya da şeytanın ta kendisi) Samael ile ilişkiye girer ve onlardan cin çocuklar doğurur, hem de günde yüz çocuk gibi yüksek bir oranda, inanışa göre dünyada kötülüklerin bu kadar yaygınlaşmasının sebebi budur. Cennette yalnız kalan Adem ise Lilith'i geri getirmesi için Tanrı'ya yalvarır. Tanrı da Senoy, Sansenoy ve Semangelof isimli üç meleği elçi olarak gönderip 'evine dön' çağrısı yaptırır Lilith'e. O da kesinlikle dönmeyeceğini bildirir. Melekler kendisini, geri dönmemesi halinde her gün yüz çocuğunu öldüreceklerini söyleyerek tehdit ederler. Tehdit yerine getirilir... Lilith, duyduğu acıyla bundan sonra Adem soyundan gelen bütün insan yavrularının, hamile ve doğum yapmakta olan kadınlarla bebeklerin baş düşmanı olmaya yemin eder. Erkek çocuklarının doğduktan sonra ilk sekiz gün içinde, kız çocuklarının ise ilk yirmi gün içinde canını alacaktır. Sadece yakınında üç meleğin ismi veya sureti bulunan çocuklara dokunmayacaktır. Lilith'in dönmesinden ümidi kesen Tanrı, Adem uyurken bilinen kaburga kemiği yöntemiyle Havva'yı yaratır. Bu yeni kadının, vücudunun bir parçası olduğu erkeğe karşı çıkamayacağını düşünmektedir. Havva Lilith'e o kadar benzemektedir ki Adem uyanınca yanında bulduğu kadının başka biri olduğunu anlamaz. Onun kendisine Lilith gibi karşı çıkmayıp boyun eğmesini ise 'nihayet hidayete erip yola geldi' diye yorumlar. Hikayenin sonu ise herkesin malumu. Lilith artık kesinlikle kötülerin safındadır. Bütün insanoğullarının ve kızlarının başına gelen nice felaketin sebebidir. İnsanlara yaptığı kötülükler saymakla bitmez: Beşikteki bebeklerin bugünün tıbbınca bile sebebi açıklanamayan ani ölümlerinin baş sorumlusu olduğuna inanılır...
Hamile ve doğum yapmakta olan kadınlara musallat olarak düşüklere, ölü doğumlara ve annelerin ölümüne sebep olur; yalnız yatan erkekleri uykularında baştan çıkararak gördürdüğü erotik düşlerin verimiyle hamile kalır ve cin nüfusunun artmasına katkıda bulunur. Aynaları yurt edinip özellikle aynaya fazla bakan kadınları kendi safına çeker.
Ola ki ilk katil Kabil'in de anasıdır; insanın cennetten kovuluşunda da parmağı vardır, Havva'nın baştan çıkarılışı ile ilgili tasvirlerde kadına yasak elmayı sunarken görülen yarı kadın yarı yılan yaratığın Lilith olması kuvvetle muhtemeldir. Belden yukarısı uzun siyah saçlı güzel bir kadındır, belden aşağısı ise insana benzemez. Bu konuda da rivayet muhtelif; kimi kaynaklara göre ateştendir, kimilerine göre yılan kuyrukludur, kimi yerde de keçi gibi kıllı ve çirkin olduğu belirtilir. Saba Melikesi kılığına girerek Süleyman Peygamberi baştan çıkarmaya bile çalışır, ama eteklerini kaldırdığında kıllı bacakları (yoksa keçi ayakları mı?) görününce foyası meydana çıkar.
Efsanenin bir diğer versiyonu ise şöyle;
Tanrı Adem adını vediği ilk insana yaşayan her canlının adını öğretir, ve dişi, erkek olarak iki cins olduklarını gösterir. Adem birer çift olan canlıların birbirlerine duyduğu aşkı kıskanmaya başlar ve Tanrı'ya bu haksızlığı gidermesi için yalvarır. Tanrı ilk kadın Lilith'i yaratır. Onu da Adem gibi oluşturur ama bu kez saf toprak yerine Adem'de arta kalan tortuları kullanmıştır. Adem ile Lilith hiç bir zaman barış içinde olmamıştır. Adem ne zaman Lilith'le yatmak istese reddedilmiştir. Çünkü Lilith yere uzanmak istemez ve ''Niçin seninle yatmalıyım? Ben de topraktan yaratıldım ve seninle eşitim'' der. Adem ona zor kullanınca da öfkeyle karşı koyar veTanrının adını kullanarak göğe yükselip onu terkeder. Melekler Lilith'e gecikmeden Adem'e geri dönmesini söylerler. Lilith ise;''Tanrı beni yeni doğmuş çocuklara yaşam vermekle görevlendirdi. Yemin ederim onları esirgeceğim''der. Lilith'in sözü kabul edilir.
Öyle ya da böyle efsanelerde bile kadın ile erkek arasında yaratılıştan beri süregelen bir çatışmanın varlığı yadsınamaz. Belli ki itaatkar ve uyumlu kadın Havva yaratılınca asi ve sözünü esirgemeyen Lilith'i unutturmanın faydası farkedilip, zaman içinde efsaneler buna göre düzenlenmiş (!)
Lilith çağımızda da süregelen birçok batıl inanışın başlıca kaynaklarından biri. Hamile, loğusa kadınların ve bebeklerin üzerlerine ve çevrelerine nazarlıklar takma, muskalar yazma; aynaların kullanılmadığı zamanlarda yüzü duvara çevrili tutulması; erkeğin normal ve yasal sayılan cinsel ilişkiler dışındaki sperm üretiminin hala bu kadar utanç, korku ve suçluluk kaynağı olması; evlilik ve cinsellikle ilgili sayısız adet, gelenek ve tabu bu eski inanışların günümüzde de süren kalıntılarıdır. Musevi dininde erkek çocukların doğduktan sekiz gün sonra sünnet edilmesi de Lilith'den korunmak için bir önlemdir, sünnetin Lilith'e karşı bağışıklık kazandırdığına inanılmaktadır. Lilith çağlar boyu kadınlara atfedilebilecek bütün olumsuz sıfatların taşıyıcısı olmuştur: Baştan çıkarıcı, fahişe, cadı, vampir, cinlerin başı, gece canavarı 'unvan'larından bazılarıdır. Saf, edilgen, cinselliği ancak yasak meyvayı tadınca öğrenen (böylece Adem'i kandırabilecek kadar kurnaz ve baştan çıkarıcı da olabilen) Havva'nın tersine başından beri gücünün ve cinselliğinin bilincindedir ve yeri gelince de kullanmaktan çekinmez.
Din ve ahlak kurallarını yaratanlarca oluşturulmaya çalışılan uysal, söz dinleyen, erkeğe bağımlı, çilekeş, kanaatkar 'iyi' kadının tam tersidir. Kendi başına buyruk, zaptedilemez, denetlenemez olduğundan özellikle tektanrılı din bilgelerinin sürekli baskı altına almaya çalıştığı kötülük kaynağı kadının bir örneği, erkeğin kadına ve cinselliğe duyduğu korkunun bir simgesidir aslında. Doğallıkla da, ölümlü insanların arasında yeri yoktur, yeri bütün bilinmeyen, açıklanamayan kötülüklerin geldiği karanlık güçlerin dünyasıdır
Lilith tipolojik olarak Yunan mitolojisinde yer alan Lamia ve Emposa ile ilişkilidir ve dorudan doğruya Babil mitolojisindeki Lilitu’dan alınmıştır.
Van der Goes Hugo’nun İlk günah(Temptation) adlı eseri 1470 Kunsthistorisches Museum, Viyana. 1481’de Köln’e yaptığı bir yolculukta delilik krizi geçirdiği söylenen sanatçı ertesi yıl ölmüştür.Lilith’i resmeden sanatçı resmi tamamladıktan tam 11(!) yıl sonra ölmüştür.
Bu bölüme ismini verdiğim “Lilith’s Embrance” Ancient’ın “The Cainian Chronicle” adlı üçüncü albümünün ikinci parçasının ismidir. Bu konsept albümdeki lirikler Vampire The Masquerade ile büyük benzerlik göstermektedir. Ancient’ın bu albümü Finlandiya’da yayımlanması ile birlikte, Finlandiya’da işlenen bazı cinayetlerden sorumlu tutulmuştur.
MERAKLISI İÇİN NOTLAR:
1)Lilith'in geçmişi tektanrılı dinlerden çok daha öncesine, eski Mezopotamya uygarlıklarına kadar uzanıyor. Sümer ve Babil mitolojisinde Lilitu isimli bir tanrıça var. Ama Lilith isminin bu tanrıçadan mı yoksa Sami dillerinde 'gece' anlamına gelen 'leyl'den mi türetildiği tartışmalı.
2)Gılgamış Destanı, Kabala, Talmud, Ölü Deniz Tomarları, Tevrat gibi mitolojik ve dini metinlerde de Lilith'in ismi geçiyor. Bu metinlerde de kendisinden kötü bir cin, gece canavarı olarak bahsediliyor. Musevilik öncesi ve sonrası Yahudi mitolojisinde de Lilith'in önemli bir yeri var. Bu inanışın etkileri Hristiyanlıkta ve çok az da olsa ilkçağ mitolojilerinden en arınmış din olan İslam'da da sürmektedir.
3)Tevrat'ın ilk bölümü olan ve dünyanın ve insanın yaradılışını anlatan Tekvin'in ilk iki kısımı arasında bir çelişki vardır: İlk kısmında 1.27: "Ve Tanrı insanı kendi suretinde yarattı, onu Tanrı suretinde yarattı; onları erkek ve dişi olarak yarattı" denildikten sonra ikinci kısımda 2.18: "Ve Tanrı dedi: Adamın yalnız olması iyi değildir; kendisine uygun bir yardımcı yapacağım." 2.22: "Ve Tanrı adamdan aldığı kaburga kemiğinden bir kadın yaptı" diye yazılmış.
Yani iki kısımda da kadının yaradılışı farklı anlatılmakta. Bunun sebebi de bu iki kısmın farklı dönemlerde farklı kişiler tarafından yazılmış olmasıdır (birinci kısmın M.Ö.700 civarında İbraniler tarafından, ikinci kısmın ise çok daha öncesinden Sümerler tarafından yazılmış olduğu ileri sürülmektedir). İlk kısımda sözü edilen kadın da inanışa göre Lilith'dir ve bu konu yüzyıllardır din adamları ve araştırmacılar tarafından tartışılmaktadır.
Lilith erkek egemenliğini reddedip eşitlik mücadelesi veren bir kadın olduğundan günümüzde bazı kesimlerde bir feminist idol haline geldi. Lilith'e 'dünyanın ilk feministi' olarak itibarı iade edilmeye çalışılıyor. Böylesine olumsuz imaja sahip pagan dönem kökenli bir figürün yeniden öne çıkarılması kilise ve dindar çevrelerin tepkisini çekse de ABD'li Yahudi feministler 'Lilith' isimli bir dergi çıkarıyor; sadece kadın müzisyenlerin katıldığı 'Lilith Fair' isimli gezici bir müzik festivali düzenleniyor; alternatif dinler kurmaya çalışan kimi 'New Age' grupları kendilerine bir 'Lilith' kültü yaratıyor.
alıntı
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Bu hafta bir hukuk semineri için İstanbul'a geldim.
Eğitimin yapıldığı otelin bahçesine çıktık kahve arasında. Masadaki meslektaşım arkana bak diyince dönüp baktım.
Bir adam bir kadın ( yani en azından kadın olduğunu tahmin ediyorum) ve bir çocuk. Adam Mutlu , çocuk mutlu ama kadın hakkında bir fikrim yok zira gözü dahi gorunmuyordu. Kuvvetle muhtemel kadın.
Yıl 2008, Yer Taksim.. Masada bir müddet sessizlik oldu.
Bu görüntüde ki tek sevımli şey bu kadının elinde bir buket çiçek olması.:) Seven erkek modeli...
Ertesı gün yıne benzer görüntüler..
Su kanaate ulaştım ben , burada korunan kadın değil. Burada erkekleri potansiyel sapık olarak işaret eden zihniyet. Bundan ötürü de erkeklerin zihinlerinde sürekli bir dürtüklenme var bu konuda.
Ve bunun kaynağı kesinlikle din değil uygulayıcılarıdır.
Şunu söyledim arkadaşıma;" Bak siz burada tümm erkekler olarak bir kadın çıksada tecavüz etsek diye beklıyorsunuz."
Soru; taksim gibi bir yerde; marjinal anlamda düşünün lütfen;
Bir erkeğin dikkatini; dekolte giyinen, ciddi giyinen, travesti olan, gay olan ve olmayanlar değilde bu bir bakışta cinsiyetini tahmin edemediğimiz şahıslar neden çekiyor.
Çünkü mesaj belli; ey erkek, sen bana tecavüz edebilirsin hadi yapamadın taciz edebilirsin.
Ben bir erkek olsam bundan hicap duyardım. Bizlerin değil sizin ahlaksızlığınız ve namussuzluğunuz tartışmaya açılmış.
İspatı;
Antalya'da veya tatil bölgelerinde mini etek giyen, askılı bluz giyen yani sırt bacak ve göğüs dekoltesini cesur kullanan kadına bakılmaz bile. Çünkü sıradandır.
Bu kadınlara bakıp rahatsız edenler tatilcilerdir.
Demem o ki bence bu zihniyetle savaşması gereken ERKEKLERDİR. Bizle hiiç alakası yok. Potansiyel tecavüzcü olan sizlersiniz çünkü..
O nedenle dinle ilgili konular seviye itibarile bel tarafına takılmış durumda.
Ben şaşkınlık yaşıyorum ki bu kadar tartışmada konusu lokasyon olarak hala daha yatak odası'ndan sokaklara ve hayatın kendisine intikal etmedi. Üreme kısmında hala..
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Şimdi bu MUTA cıların siteleri bile var soru yanıtın dışında interaktif hizmet bile var... Nöbetçi muta hocası var yazıyorsunuz yanıtlıyor.
Bu konuları her ne kadar bilsemde burada yazmak için bilgimi tazelemek ve arttırmak için bu sitelerde dolaştım ... Doğal olarak bu nickimle dolaşmadım. Çünkü burada bile kendilerini ''insan'' olarak değerlendiren bir takım mahlukat fikri tartışmayı ''km'' '' e mail'' ya da başka bir yoldan hakaret ve küfür etmek sanıyorlar. Bilmezler ki KÜFÜR EN BÜYÜK GÜNAHTIR. Bu mahlukatlar birde kendilerini islam müslüman sayıyor kader işte... Allah'ın gönül ve akıl gözünü kapadığı tipler vardır... Her yerde vardır . Kendilerini dindar sanacak kadar da şaşırtmıştır Allah onları...
Neyse bende bu nickimin fazla ''sevilen bir popiliterisi'' olduğunu bildiğimden başka nickle girdim soru yanıta. İlk nickimde daha '' esselamün aleyküm'' demeden bir homurtu koptu atıldım... Ne oldu ki derken nickime baktım '' kemalistler geliyor'' olarak seçmişim... Sonra da Muta denen dangalaklığı savunanların soru yanıt sitesine girmişim... EEE ben atılmayı çoktan hak etmişim... Ama atılana kadar anlamaya çalıştığım bir sürü salak erkeğin muta nın doğru ve dinimizde bulunduğunu kabul etmeye canı gönülden hazır olduğunu; nicklerin abuk olduğunu vede '' hoca'' denenin bunu bir şekilde Türkiye ye sokma azminde olan tiplerden birisi olduğunu anladım... İşin daha acısı buraya üye olan bu dangalakların kadınları türbana sokmak isteyen ama insan yerine koymayan tipler olduğunu anladım...
Sonra nick değiştirdim yeni bir mail le üye oldum... Ne ilginç bu kadar dincilik oynamaya çalışan var teki bile almamış bu nicki güldüm amma iyi nick ha... Azıcıkta kayıt tuttum . Onlarıda sizlerle aşağıda paylaşacağım amma nickime rağmen sonunda beni gene attılar !! Gerçi ben üçüncü sorumda atılırım sanıyordum amma.. Sanırım bilgisizlikten soruyor sandılar o soruyu... Nickim ne miydi ? Sitelerine yakışan bir isim Allahın Mücahidi.... Bazı yerleri sansürleyerek ekleyeceğim konuşmaları ... Bu siteye olan saygımdan ;sonra devam edeceğiz
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
Av.Duygu Tekay rumuzlu üyeden alıntı
Bu hafta bir hukuk semineri için İstanbul'a geldim.
Eğitimin yapıldığı otelin bahçesine çıktık kahve arasında. Masadaki meslektaşım arkana bak diyince dönüp baktım.
Bir adam bir kadın ( yani en azından kadın olduğunu tahmin ediyorum) ve bir çocuk. Adam Mutlu , çocuk mutlu ama kadın hakkında bir fikrim yok zira gözü dahi gorunmuyordu. Kuvvetle muhtemel kadın.
Yıl 2008, Yer Taksim.. Masada bir müddet sessizlik oldu.
Bu görüntüde ki tek sevımli şey bu kadının elinde bir buket çiçek olması.:) Seven erkek modeli...
Ertesı gün yıne benzer görüntüler..
Su kanaate ulaştım ben , burada korunan kadın değil. Burada erkekleri potansiyel sapık olarak işaret eden zihniyet. Bundan ötürü de erkeklerin zihinlerinde sürekli bir dürtüklenme var bu konuda.
Ve bunun kaynağı kesinlikle din değil uygulayıcılarıdır.
Şunu söyledim arkadaşıma;" Bak siz burada tümm erkekler olarak bir kadın çıksada tecavüz etsek diye beklıyorsunuz."
Soru; taksim gibi bir yerde; marjinal anlamda düşünün lütfen;
Bir erkeğin dikkatini; dekolte giyinen, ciddi giyinen, travesti olan, gay olan ve olmayanlar değilde bu bir bakışta cinsiyetini tahmin edemediğimiz şahıslar neden çekiyor.
Çünkü mesaj belli; ey erkek, sen bana tecavüz edebilirsin hadi yapamadın taciz edebilirsin.
Ben bir erkek olsam bundan hicap duyardım. Bizlerin değil sizin ahlaksızlığınız ve namussuzluğunuz tartışmaya açılmış.
İspatı;
Antalya'da veya tatil bölgelerinde mini etek giyen, askılı bluz giyen yani sırt bacak ve göğüs dekoltesini cesur kullanan kadına bakılmaz bile. Çünkü sıradandır.
Bu kadınlara bakıp rahatsız edenler tatilcilerdir.
Demem o ki bence bu zihniyetle savaşması gereken ERKEKLERDİR. Bizle hiiç alakası yok. Potansiyel tecavüzcü olan sizlersiniz çünkü..
O nedenle dinle ilgili konular seviye itibarile bel tarafına takılmış durumda.
Ben şaşkınlık yaşıyorum ki bu kadar tartışmada konusu lokasyon olarak hala daha yatak odası'ndan sokaklara ve hayatın kendisine intikal etmedi. Üreme kısmında hala..
intikal ettirelim,,de sokakta gezen fertlerin bedenleri hayatın içinde iken,,, beyinlerinde yatak odaları dekoratize edildi ise buna da bir çare bulmak lazım.
Libido fazlası zekayı heder ediyormuş üstelik. Bilim araştırmış, sonuç bu...
Kendisi gibi insan sıfatını taşıyan bir kadını paketleyen erkeği sevimli/sevebilir kılan bir özellik kadının eline tutuşturulmuş çiçek demeti olmamalı.. Aşkla/ruhla/yürekle bütünleşen Sevebilirlik ile karşı cinsi/eşini/çocuklarının annesini insani değer olarak kabulle mümkündür. Yoksa kafesteki kuşu da severiz, fiziksel ihtiyacına uygun yemleriz,,, hatta süslü kafesler alıp onu kendimizce değer veririz.., de kaç cantimetrekarelik yaşam alanı bahşedeceğimize biz karar veririz.., hatta kendi doğal yaşam alanlarını 'onun' için zararlı addeder,,, tabii yaşamına müsaade etmeyiz...
Kendimiz için asla değil, sırf sevgili kuşumuzun iyiliği için...:!
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Yaşam organize edilirken nedense; fertlerin cinsel yönleri,,, zaafiyetleri,,, bakış açıları,,, inançları,,, akıllarından olası geçen/geçmeyenler habire dikkate alınıyor? da; sokakta çocuğunu okutamayan, evini bakamayan, iş bulamayan, elinde diploması patlayan, hakkı gaspedilen, haklılığını hükmen tescil ettiremeyen vs. vs. binlerce düşünce odağı beyin de vücut bulup dolaşmakta...
Bakıyorum da; Onlara bir çare için çok da büyük bir seferberlik yok.., üç beş kazan kurufasülye, beşon koli erzaktan başka. Sahi bu insanların; eğitim hakkı diye bir hakkı tesis ve temin edilemez mi? Kendi tanıdığım gençler var, çok da iyi bölümleri kazandılar üniversitelerde,, kapılar çalıyorlar burs için.
Galiba libodo ve olası riskleri ve olası tahrik unsurları için topyekün mücadele daha toplumsal bir anlam ifade ediyor, ve örtülü başların insani ve sosyal hakları daha fazla...
Amaaan; onlarda.., ramazan ayını beklesinler, ya da gidip dernek mi ne ise onlardan birine kapılansınlar... Pek çoğumuz da; kendi sosyal alan çapımızda bir ihtiyaç sahibi bulamayız zaten,, habire 'bağışlarız'.
Almanya da yargılanan bila dernek bütçesini telaffuz ettilerde.., müthiş bir rakkam... Neden bu rakkamlar aktif hale gelen üretim ve istihdam alanları yaratmazlar??? Kişilerin aldıkları bedeller 'çalışma karşılıkları' haline dönse...
Dilenci/muhtaç/aciz kimliklerinden silkinse...
Uman değil 'hakeden' olsa..
vs. vs. gibi ütopyalarım var aslında ama??
Ya ben çok zekiyim, müthişim, kimsenin düşünemediğini düşünürüm vs. vs;)
ya da bila dernek yönetimleri benden zeki:(
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
AKP zaten bu sene sonun baslangıcı yaptı bence...
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Sayın Başbakan hazretleri, Turban yasasının Abdullah efendimiz tarafından tasdiki sonrası bazı biz laik’iz denen zındıklar iyice azıttılar. Yok, Ataturk ilkeleri, Yok devrim yasaları, Yok YÖK yasası; yani Osmanlı nizamnameleri yerine Turkiye Cumhuriyeti Anayasası’na sarılmakta ve medet ummaktalar. Sanki % 47 lik milletin teveccuhunu onlar almış gibi.
Ey son yuzyılın en buyuk ismi, Zatı şahanenizden bazı arzularımız bulunmakta ve kabul buyurursanız sıralamaktayız efendim.
1. Mahdumunuzun askere gitmemek için alınan çürük raporunun izahatını ifa eylerseniz bizleri berhudar edersiniz efendim. Gemiciğini ve şirketini idare eyleyen mahdumunuzun santral vazifelisi olarak da askerliğini yapamaz mıydı? Gibi nifak kokan telaffuzlara nihayet vermenizi ve mahdumunuzu askere gonderip yan gelip yatsa da devletlüların mahdumları da askerliğini ifa eder dedirtiniz efendim.
2. Tum alafranga tuvaletleri kullanmaktan men ederek, Frenk adetlerini sona erdiriniz efendim.
3. Zatı şahanenizinde buyurdukları gibi ulemaları soz sahibi yapıp, Yaşar Nuri Özturk, Zekeriya Beyaz gibi ilahiyat alimlerini yasaklamanızı arzu niyaz ederiz efendim. Boylece itaat eden ve fermanlarınızı emir telakki edip amel eden cemaatler teşekkul edecektir efendim.
4. islam’da dort kadın helaldir dusturuyla amel edenlere iftirayı onleyiniz efendim. Evin tek yatak odası olduğu için bir arada yatıldığını zannedenlere gerekli izahatların ulemalarca yapılmasını ve sırası gelenlerin yatak odalarına alındığı konusunda gerekli fetvaları çıkartınız efendim.
5. iran da tatbiki icra edilen Muta nikahının Turkiye’de de serbest olmasını sağlayınız efendim. Boylece fuhuşu da onlemiş olursunuz efendim.
6. ilk Okullardan başlayarak tum okullarda turbanı zorunlu kılınız efendim. Saçı ve yuzu gorunmezse guzellikleri de ortaya çıkmaz ve Cumhur reisimiz Abdullah Gul’un 14 yaşında beğendiği Hayrinnusa bacımızın akıbetine diğer çocuklar uğramamış olur efendim.
7. Tum devlet dairelerinde Ataturk’un resimlerini kaldırarak Fettullah Gulen Hocaefendi nin resmini astırınız efendim. Hem şeriatı getirmemize destek olan Frenklerin emirlerini ifa etmiş olursunuz, hem de şeriatın gelmesine engel olan silahlı kuvvetlere ders vermiş olursunuz.
8. Anayasa değiştirerek turbanı serbest bıraktığınız halde direnen laik rektorlerin YÖK Yasasının 17. Maddesinin arkasına sığınmalarını yasaklayarak gorevlerinden alarak Ekinlik Adasına surunuz ve katıksız hapis cezasını uygulayın efendimiz. Boylece Abdulhamit sultana da vefanızı gostermiş olursunuz efendim.
9. Ezan da yasaklanan Turkçeyi eğitimde de yasaklayınız efendim. Latin alfabesi yerine Arap alfabesinin getirilmesini, Tevhidi Tedrisatı kaldırınız, zaten var olan Tekke ve Zaviyelerin yasal hale getirilmesini, Tum muziklerin yasaklanarak sadece ilahiler ve Tasavvuf muziği nin serbest olmasını, Vatandaşların Perşembe akşamları zikir odalarında hu çekmelerini zorunlu kılınız efendim.
Köşem yetmediği için sair arzu niyazımı istirham edemiyorum. Munasip zamanda onları da sıralayacağımı, bu munafık laiklerin her şeye mustahak olduklarını zatı şahanenize arz ederim efendim.
Mehmet Göre
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Ben bakmamıştım buraya ne zamandır. Unutmadım bunu bitireceğim kesinlikle. Şimdi müthiş Hoca !! ile olan diyalağumuz . Oldukça sansürlü özellikle yandan gelen kişilere ...
Allahın Mücahidi : İyi günler hocam. Herkese de iyi günler. Merak ettiklerimizi burada mı soruyoruz ?
Hoca. Esselamün Aleyküm.
X Y Z ve diğerleri : Selam….
Allahın Mücahidi : Hocam bir şeyler soracağımda ben biraz alayışsızımdır. O yüzden ısrarla sorar saçmalarsam kusuruma bakmayın aklım karışıkta…
Hoca : Evladım biz onun için buradayız. Din konusunda sizlere Nurlu ışık açmak bizlerin görevidir.
Allahın Mücahidi : Hocam siz ne hocasısınız ? Din mi? Yani imam hoca gibi mi? Yoksa öğretmen mi ? Yoksa bir spor hocası mı onu merak ettim …
Hoca : Hamdolsun din hocasıyız. Çok eskilerden beri din hocasıyız.
Allahın Mücahidi : Kaç kişi ?
Hoca : Ne kaç kişi ?
Allahın Mücahidi : Din hocasıyız dedinizde ben sizi birden fazla sandım ondan sordum. Kimle konuştuğumu bilmek isterim açıkçası yani bir rugby hocasıyla konuşmak istemem….
Hoca : O ne bilmiyorum amma ben diyanetten sertifikalı hocayım. Evladım o dediğin her ne sporu ise bizimle ne ilgisi var. Tövbe tövbe…
Allahın Mücahidi : Yok hocam yanlış anlaşılmasın konunuza bakınca aklıma gazetede okuduğum bir haber geldi de. Güney dakoda da bir rugby takımı hocası deplasmanda oyuncularına motivasyon olsun diye toplu seksi serbest bırakıyormuş ta isteyene oradan aklıma takıldı sizin konuda o olunca …
X : Hocam bu dalga geçiyor…
Y : Hocam dinimizle dalga geçiyor…
Allahın Mücahidi : Estağfurullah olur mu öyle şey. Merak ettim sadece . Öğrenmek istiyorum…
Hoca : Sizler susun bakayım . Yeni arkadaşımız daha mürid bile olamadı ona öğretmek doğruları anlatmak din yolunu hak yolunu göstermek hepimizin görevi… Dinimizde toplu sevişme yoktur. Caiz değildir. Günahtır…
Allahın Mücahidi. : Anladım tek tek ….
Hocam bu soru cevap kısmında Yahudi veya Hıristiyan kadınla Muta edilir amma eşi Müslüman olmasın deniyor. Eşi Müslüman olmayınca kadın bekar mı sayılıyor bizim dinimizde ?
Hoca : Öyle değil. Dinimiz erkeğe saygıyı emreder amma esas Müslüman erkek olmasıdır. Bizim dinimize göre evlenmiş olmadıkça evlilik geçerli olmadığından bu hüküm getirilmiştir…
Allahın Mücahidi : Anlamadım şimdi hocam o zaman bizim ülkemizde de İmam nikahı yapmayan evlilikler geçersiz bu söyleme göre. O zaman onlarlada muta yapmak sakıncalı değil caiz yani öyle mi?
Hoca : Kanunlarımıza göre yasak o ….
Allahın Mücahidi : Bizim kanunlarımızda Muta serbest mi de ?
Hoca : Allahın kitabına göre serbest…
Allahın Mücahidi : Anlamadım ki hocam bir soruya Türk kanunları bir soruya Allahın kitabı yanıtı. Ya ikisi de kanuna ya ikiside Allahın kitabına göre olan bir yanıtınız yokmudur ?
Hoca : Dini nikah esastır. Bu olmadıkça Allah katında evlilik olmaz. Artık ne anladınsa…
Allahın Mücahidi : Anladım hocam. Kanundan korkmuyorsan muta yap yakalanırsan zina olur ben karışmam diyorsun.
Hoca : Zina büyük günahtır olur mu hiç ?
Allahın Mücahidi : Hıristiyanlar kilisede evlendiklerine Türkler resmi nikah kıydıklarına ve buna rağmen imam kıymadı diye evlilik olmadı düşüncesine haizsek buna karşın kanunlar bunu zina diye değerlendiriyorsa gerisini bilemem …
Hoca : Anlamadım ama senin aklın çok karışık. Aydınlanman okuman sorman lazım…
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Allahın Mücahidi : Hocam ben bu sorunun yanıtını aldım. Ama soruların içerisinde anlamadığım bir yer var. İkinci soruda Hıristiyan veya Yahudi kadınla muta caizken 13. soruda caiz olmuyor neden ?
Hoca : Hanımın iznine bağlı da ondan caiz değil.
Allahın Mücahidi : Yani adam hanım hanım ben gidiyorum elin gevuruyla muta yapıp gelecem derse sorun yok. İlginç Ne biçim kadın bu ? İzin veriyor. Kaldı ki hocam 29. soruda da muta için eşin izni şart değil diyorsunuz. Yani erkek istediği an bunu yapabilir. Başka deyişle karısını aldatabilir.
Hoca : Kul aldansın Allh ı aldatamazsın O her şeyi görür bilir. O sorulara bakarız. Mutlaka senin anlamadığın derin bir anlam vardır. Erkek doğası gereği kadınsız yapamaz Allah böyle buyurmuş. Nefsini köreltmesi gerekir bu yüzden muta caiz kılınmıştır erkeğe..
Allahın Mücahidi : Yani kadınların nefsi isteği yok mu ? Onlar cinsellik istemez mi kocaları yokken demek istiyorsunuz hocam ?
Hoca : Kadın kocaya tabiidir. Kocasi yoksa onu oturup bekler ev işlerini yapar çocuklara bakar.
Allahın Mücahidi : Anladım hocam bu tabilikte ev işlerinde oluyor. Yoksa kocam orada eb nburada ohhh kısmı yok . Hımmm…
Hoca : Evledım böyle konuşarak aslında günaha giriyorsun .Amma cehaletinden dolayı affeder seni.
Allahın Mücahidi . Kim ?
Hoca : Fe süpanallah Kim olacak Allah …
Allahın Mücahidi : Hocam o kadar kesin dediniz ki . ben Allah olduğunu anladığım halde sormak zorunda kaldım . sanki Allah ın bu konuda ki fikrini bilir gibi….
Hoca : Tövbe de Affeden odur. Ben sadece bilgiler ışığında söyledim bunları .
Allahın Mücahidi : Anladım hocam sağolun. Peki hocam bu imamlar bu geçici muta için para alıyor mu? Çünkü ben öyle duydum Bazı yerlerde imamlar beklermiş bu iş için.
Hoca : Allahın Rızası için olan bir iştir bu . tabiî ki gönlünden kopan verilir verilmelidir. Mihir miktarının oranına göre vermek evladır.
Allahın Mücahidi : Hocam peki özellikle İran da bazı imamlar bu iş için kadın da buluyorlarmış.
Hoca : Erkek bekarsa, mihir konuşamıyorsa, hocalar bu konuda da yardımcı oluyorlar. Aslında pek uygun değil ama iran da özellikle yaygın….
Allahın Mücahidi : Hacom buna argoda ve hatta zaman zaman kriminolojide apayrı bir sözcük deniyor sanıyorum.
Hoca : Nasıl yani ?
Allahın Mücahidi : Hocam şimdi imam kadını da buluyor nikahıda kıyıyor geçici olarak parasını alıyor değil mi?
Hoca : evet. Hizmet karşılığı diyebiliriz.
Allahın Mücahidi : İşte hocam bu medeni dünyada kadın pazarlamak olmuyor mu yada argo deyimle pezevenklik ?
Hoca : Tövbe de tövbe de. Ne ilgisi var. Teki seni Allah rızası ile geçici evlendiriyor. Ötekinde sen zina yapıyorsun .
Allahın Mücahidi : Hocam şimdi Allah bilmiyor mu geçici sırf cinsel tatmin için evlendiğini sonra hiçbir hak geçmeden basıp gideceğini. Burada sanki Allah rızası diye kişinin zinasını yasal hale getirilmesi yok mu? Ha bir kadına para verip yatmışdın hada bir de hocaya para verip o gece için evlenmişsin. Burada kimi kandırıyoruz.?
-
Re: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
X Hocam bu şerefsiz dinimize hakaret ediyor.
Y : Hocam atalım bunu insanı dinden çıkartır.
Z : Hocam bu dinsiz imansız tumayalım. Lan şerefsiz birde utanmadan ne biçim nick almışsın….
Allahın Mücahidi : Yahu beyler size ne oluyor. Şeref din iman ayağa mı düştü de siz konuşuyorsunuz bu konuda. Hele destur kendinize gelin. Anlamaya çalışıyoruz. Allah ı kullanarak kendimizi mi aldatıyoruz onu merak ediyorum ne var bunda .Allah her şeyi bilmez mi?
X Y Z Bilir tabi…..
Allahın Mücahidi : O halde evleneninde sadece cinsel birliktelik için evlendiğini ertesi gün yada nikah süresi bitince gideceğinide biliyor . Bu ne biçim iş? Kimi kandırıyoruz onu merak ettim .
Hoca : Oğlum senin kafan karışık. Bazı münafıklar karıştırmış senin kafanı. Çok okuman dinlemen lazım.
Allaın Mücahidi : Hocam ondan soruyorum ya. Beni bu hale getiren baş Münafık 1938 yılında öldü amma ben hala böyleyim nedense. Hemde hiç görmediğim halde o güzel yüzünü . Fikir ve düşünceleriyle büyüdük böyle olduk… Şimdi sayenizde doğruyu bulacağız…
Hoca : Anma onun adını bu değerli yerde….
Allahın Mücahidi : Düşmesin değeri hep aklımızda ki gibi kalsın.
Hoca : Anlamadım.
Allahın Mücahidi : Boş verin hocam anlaşılır gibi değil. Bende anlamıyorum. Bir sorum daha var hocam 10. soruda ‘’ Gizli, kuytu bir yerde baş başa kalmış bir kız ve erkeğin günaha düşmemek için kızın babasının izni olmadan muta yapmaları caiz mi?’’ diye bir zırvalama gibi bir şey var . Aslında diyor ki cinsel birliktelik yaşamak için bir kızla bir erkek yer bulamayıp, gizli kuytu bir yerde buluşsa, niyet zaten belli de nedense son anda günaha düşmemek akıllarına gelince muta yapmak istiyorlar amma baba izni olmadığından muhtemel babanın haberi olsa kızın da erkeğinde kemiklerini kırar o ayrı da; yapabilirler mi onu soruyorlar. Yanıt caiz değil olarak geliyor . 4. sorunun içinde de ‘’ fakat kızın babası toplumun yanlış kültüründen dolayı buna izin vermezse’’ cümlesi var. Yani mutaya izin vermemek toplumun yanlış kültürü mü oluyor ?
Hoca : Kızla erkek oraya gitmeden muta yapacaklardı. Yani izim alacaklardı. Muta ya izin vermemek yanlış bir kültürdür tabiî ki. Dinimiz emretmiş .
Allahın Mücahiti : Hocam sağ olun her halde yaşınız oldukça var bu engin bilgiler kolay kazanılmaz.
Hoca : 60 ı geçtim. İkinci evliliğim.
Allahın Mücahidi : Mutluluklar hocam . Allah çoluk çocuk sizi mutlu etsin.
Hoca : Sağol darısı başınıza iki kızım bir oğlum var. Evlenme zamanları da geldi…
Allahın Mücahidi : Aaaa Allah Bağışlasın. Hocam siz beni atmadan arkamdan küfür sayacağınızı bilerek sorup kaçayım. İki kızınızdan birisini bana bir ay muta nikahlı versenize 10 kilo bulgur 50 kg kömür veririm….