-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Haklısınız ama gelişmiş ülkelerin profesyonel orduları böyledir,diğer türlü de ast mağdur oluyor.Bizim birlikten örnek vereyim, bir yüzbaşı, kendi işlerini bir teğmene yaptırıyor ve tüm haftasonu boyunca evine gitmesine izin vermiyor.Burada teğmen,hiçbir şekilde itiraz edemiyor,çünkü yüzbaşı onun üstü olduğu için ona emre itaatsizlikten rapor yazabilir, gıcıklığına sürekli onunla uğraşmaya başlayabilir,kısacası hayatı zindan edebilir,sistem maalesef böyle kurulmuş.Bu ve bunun gibi olaylar çok fazla oluyor,bu apaçık özgürlük ihlalidir.Ast üst ilişkisini anlarız da sınırı aşıyorlar bazen.Neden?Çünkü ''kendilerinin'' yazdığı yasa elbette yine her durumda kendilerini haklı gösteriyor.Dediğiniz gibi çözümü bekliyoruz bizler...
Bu arada ben o hava atan tiplerden olmadım hiçbir zaman,gölcük gibi denizci kaynayan bir yerde pek bi anlamı olmazdı :)
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Haklısınız ama gelişmiş ülkelerin profesyonel orduları böyledir,diğer türlü de ast mağdur oluyor.Bizim birlikten örnek vereyim, bir yüzbaşı, kendi işlerini bir teğmene yaptırıyor ve tüm haftasonu boyunca evine gitmesine izin vermiyor.Burada teğmen,hiçbir şekilde itiraz edemiyor,çünkü yüzbaşı onun üstü olduğu için ona emre itaatsizlikten rapor yazabilir, gıcıklığına sürekli onunla uğraşmaya başlayabilir,kısacası hayatı zindan edebilir,sistem maalesef böyle kurulmuş.Bu ve bunun gibi olaylar çok fazla oluyor,bu apaçık özgürlük ihlalidir.Ast üst ilişkisini anlarız da sınırı aşıyorlar bazen.Neden?Çünkü ''kendilerinin'' yazdığı yasa elbette yine her durumda kendilerini haklı gösteriyor.Dediğiniz gibi çözümü bekliyoruz bizler...
Bu arada ben o hava atan tiplerden olmadım hiçbir zaman,gölcük gibi denizci kaynayan bir yerde pek bi anlamı olmazdı :)
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Askeri personelin mesaisi 24 saat üzerindendir.Birlik komutanınız 365 gün çalışacaksınız dese yasalara göre haklı oluyor.Ben ast rütbeli personele bazen çok kızıyorum.Bazen müstehak diyorum.Arkadaşlar yasalarda herkesin hakları tek tek yazıyor.Hizmete aykırı emirleri yerine getirmek de suçtur.Astlar haklarını iyi bilmezse böyle muamelelere elbette maruz kalırlar.Üst her zaman haklıdır diye uydurma bir kanı vardır.İnanın hiçbir yerde ,hiç bir kanunda bulamadım bu sözü.Geçenlere bir er nasıl tazminat aldı bir binbaşıdan.Herkes keşe haklarını iyi bilse bu tarz konuları hiç tartışmayacağız bile
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Bir yerde yazmaz, ortalıkta dolaşan bir söz işte.
Dediğiniz olay çok nadir Sn.Diaz, genelde ast haklı olduğunda kanun diye birşey kalmaz, çoğu zaman kanuna başvurmak bile ast için daha kötü sonuçlar doğuruyor.Keşke bizim gördüklerimizi görseniz..Umarız aynı safta somut olarak bir şeyler başarabiliriz birgün:)
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Ben iddia ediyorum, bugün her devreden 10 kişi civarında firar ediyorsa, istifa hakkı gelsin en fazla 15, bilemedin 20'ye çıkar...Sanıldığı gibi çoğu kişi koşa koşa bırakmaz. Herkes konuşmaya geldiği zaman desteksiz atıyor ama "hadi sil en az 10 yılını, bi ev parası tazminat öde, dışarıda ne yapacağın da belirsiz" dediğin zaman çoğu kişi sessiz sakin muhabbetten arazi oluyor.
Ben istifa hakkı tanınırsa öyle kitlelerin akın akın istifa edeceğini vs düşünmüyorum kesinlikle, tamamen bizim arkadaşların nasılolsa istifa hakkı yok, "ulen istifa hakkı olsa ben de ederdim" diye sağda solda prim yapmaya çalışmasından kaynaklanıyor. Bakın ben öğrenciyken Harp Okulu'ndan ayrılmak da yasaktı, geçen sene serbest oldu, ne oldu insanlar kitleler halinde okuldan mı ayrıldılar? Yok.. Millet ağladı, sızladı, sonuçta paşa paşa herkes okulu bitirdi. Her sene kaç kişi kendini attırıyorduysa, en fazla o kadar adam gidip dilekçe vermiştir. Varsa aramızda Harbiyeli, yazsın...
İnsanların haklarını, olmayan şeylerin korkusundan gasp etmeye kimsenin hakkı yok.. Kitleler halinde istifa olurmuş...Bırakın bu işleri, "bıraktım" deyince şimdi bile insanlar "öyle meslek bırakılır mı sen deli misin" diyor, devrelerim "çok büyük cesaret ben yapamazdım" diyor, kim akın akın istifa edecekmiş...
Gerçi bu çocukları serbest bırakırlarsa dört duvar arasında bile başlarını belaya sokarlar diye korkup bizi geceleri zorla etüde sokan zihniyet, böyle korkuyu nasıl yenip de istifa hakkı verecek tartışılır... Herşeyde Avrupa'nın peşinden koşuyoruz, bireysel haklara geldi mi Kongo'yla yarışıyoruz...
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Alıntı:
bartelmi diaz rumuzlu üyeden alıntı
Şaka bir yana da bazen düşünüyorum da istifa hakkının olmaması her ne kadar anayasaya aykırı osa da bece bizim ordumuzda olursa disiplin sorunu ortaya çıkabilir.Çünkü düşünsenize bir ast amirine sinirlense hemen istifa tehdidiyle bir asilikte bulunabilir.Umarım ortada bir çözüm bulunur bu duruma:)
Sayın diaz bu ülkede ne zaman üstünü "firar ederim, istifa ederim ederim" diye tehdit ederek yattığı yerden maaşını almaya niyetli adamlara "öyle mi arkadaşım al dilekçe burada doldur, hiç gelme" diyecek cesaret gösterilir, o zaman TSK'nın işini yapıyor olduğundan bahsedebiliriz.
İnanın sırf bu yapılamadığı için kıtalar teğmenken tabur komutanını dövüp "deli bu deli" diye 35 yıl başını sallayıp maaşını alan subaylarla, astsubay çavuşken bilmem kime hakaret edip sicili çizildikten sonra tövbe billah iş yapmadan yatan astsubaylarla doldu. İşini yapmayanı atacaksın. İşini yapmak istemeyeni de bırakacaksın ne hali varsa görsün. Gerçekten o işi yapmak isteyen adamlarla yoluna devam edeceksin...
Yoksa böyle 3 koyunu güdemeyecek tipler yıllarca bu devletten maaş alır durur...Ayrılmak isteyenler de süründüğüyle kalır...
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Bizimkiler ne yapıyor, işini yapmayana elleme yapmasın, onların işini severek çalışanlara yükleriz :)
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Bizde bunun için çabalıyoruz zaten arkadaşlar.Kendi aramıda değilde başkalarıyla tartışmalıyız.Sayın recidivist yorumunuz harika bence.Böyle bir dilekçeyi gönderebilir misiniz Başbakanlığa?
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Ben başbakanlığa yollamıştım,onlar da Milli Savunma Bakanlığı'na paslıyor orayı ilgilendirdiği için,neticede bir general tarafından imzalanmış bir evrak,içinde bir yığın gereksiz yazı ile adresinize postalanıyor.Bence tek seçeneğimiz basına duyurmak.Basının giremeyeceği hiçbir kapı yok...
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Alıntı:
yağanuğur rumuzlu üyeden alıntı
Ben başbakanlığa yollamıştım,onlar da Milli Savunma Bakanlığı'na paslıyor orayı ilgilendirdiği için,neticede bir general tarafından imzalanmış bir evrak,içinde bir yığın gereksiz yazı ile adresinize postalanıyor.Bence tek seçeneğimiz basına duyurmak.Basının giremeyeceği hiçbir kapı yok...
Evet ben de koltuğuna sıkı sıkı yapışmış, bir sonraki rütbesi bekleyen bir generalin bize çözüm bulacağını hiç düşünmüyorum. Bize çözüm gelirse tepeden inme gelir, ondan bol bol basında yer bulup kamuoyu yaratmamız lazım...
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Gerekirse toplanıp bi yürüyüş yapalım gerekirse anarşi yapacağız.Biraz komik ve ürkütücü ama dikkat çekmemiz gerekiyor değil mi?
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Alıntı:
yağanuğur rumuzlu üyeden alıntı
Yanlış düşünüyor olabilirim,ama bence istifa hakkı tanınırsa azımsanamayacak ölçüde istifa olacaktır.
Neden?
Çünkü özgürlük varken neden köleliği seçsin insanlar?En ufak bir imkan bulan,derhal terkedecektir kurumu.
Şu durum, kurumda büyük değişiklikler yapılmasını gerektirebilir.Maaşların arttırılması,şartların iyileştirilmesi vsvs gibi..Kurumun üst düzey personelinden ise hiçbir kimse böyle birşeyi istemez,isteyemez.Çünkü bu kurum,onların saltanatlarını sürdürdükleri tek yer.Kasıtlı olarak insanların ölümüne sebebiyet verip,''hiç önemli değil'' diyebilecek kadar ciddi bir saltanatları var, hayatlarını buna adamışlar, tüm hırsları, arzuları
bunun için...
O halde,istifa hakkının tanınması biraz zor gözüküyor şu aralar,ama başka şeyler üzerinde yoğunlaşabiliriz.Mesela 'denetimli serbestlik' kanunu neden bizim için geçerli değil? Biz hayvan mıyız,ya da bu ülkenin vatandaşı değil miyiz? Lütfen bu konuda herkese mail gönderelim,faks çekelim, bence şu an bizi en çok rahatlatacak olan budur.
Baştan aşağı yanlış hakaret ve ciddi suç içeren cümleler. Hukuk sitesinde yazdığınızı unutmayınız. Site yönetiminin de dikkatini çekmek istiyorum bu hususa... Askerden ayrılmak isteyebilirsiniz, sevmeyebilirsiniz ama itham edip abuk sabuk suçlayamazsınız. Yazdıklarınız çok ciddi suç unsurları taşımaktadır.
1978 öncesi zorunlu hizmet 10 seneydi ancak giden çok fazla yoktu. Bu işin mantıksal düşünülüp çözülmesi gerekmektedir. Langır lungur konuşmakla olmaz.
TSK nın şu anda subay astsubay tedarik sistemi çorba gibi bu kargaşa gitgide uzman alımında da oluyor. Sözleşmeli harp okullarından diğer eğitim kurumlarından oradan buradan bir subay alımı, astsubay okullarından, astsubay sınıf okullarından, erlerden dilekçe verilerek, sözleşmeli gibi bir astsubay alımı hüküm sürmektedir. Buna rağmen çoğunluğun 15 sene mecburi hizmete tabii olmasıda ayrıca düşündürücüdür. ''İhtiyaçlar nedeni'' ile dahi olsa 15 sene gibi bir ''ömür'' sayılacak yükümlülüğün mantıksal izahı tam olarak aslında yoktur.
Daha öncede yazmıştım belirli süre + tazminat sistemi getirilmelidir. Tazminat üsre arttıkça azalmalı bir zaman sonrada ortadan kalkmalıdır. Kişilere verilen eğitim süreleri tazminat yüksekliği/düşüklüğü ile dengelenmelidir. Sekiz senede subay çıkanda dört senede subay çıkanda aynı yükümlülüğe tabii olması hayatın doğal akışınada terstir . Ancak tersliğin ifadesi asla hakaret ve suçlamayla olmamalıdır.
Maalesef bir gerçek varki asıl can sıkıcı nokta oradadır. Bir çok pırıl pırıl genç subay ve astsubay, ''kırmızı kart'' tabir edilen süreyi bekleyen yada gerçekten ''sürgün olan'' saçma sağan bir takım subay astsubaylar yüzünden mesleğe küsüyor. Bu ciddi bir sorundur. Bir çok subay astsubay bilir ki her kuvvetin kendince ''sürgün'' kabul edilen bölgeleri vardır. İşte bu bölgeler tayin olan/atanan genç subay astsubaylar zaten mesleğe çok eksi başlamaktadır. Beklentileri ve bakış açıları bu süreçte çok değişmekte ve maalesef çoğu ''looser'' olmaktadır. TSK içindeki bu garip gereksiz safradan kurtulmaldır öncelikle. Bu olduktan sonra zaten taşlar yerlerine oturmaya başlayacaktır.
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Şu anda 20 yaşındaki astsubay çavuşların bile eline 2000 TL'ye yakın para geçiyor (çıplak maaş tabii ki bu değildir ama Jandarma ve Sahil Güvenlik'tekiler asayiş tazminatı alır, gemidekiler yüzer birlik tazminatı alır, komandolar onun tazminatını alır, denizaltıcılar, uçucu personel, vb derken hemen hemen her kes bir yerlerden tazminat alır) Bunun yanında orduevleri ve kamplar, senede 30 gün ücretli izin, hizmet içi eğitimlerle kendini geliştirme imkanı, lojman imkanları gibi sosyal hakları da koyarsanız TSK ülkedeki en kötü işveren değil. Kötü yanları yok mu? tabii ki de var ve çok fazla ama özel sektördeki acımasız çalışma saatleri ve 650TL asgari ücreti düşünürseniz TSK, bir işveren olarak, melek gibi kalıyor. Yani kimsenin kimseyi köle gibi çalıştırdığı yok. "Zorla çalıştırma" kesinlikle bu çağda kabul edilebilir bir şey değil, buna katılıyorum ve onurlu bir şekilde istifa hakkının tüm askerlere verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
İstifa hakkı verilse ne olur? Yanında tazminat olduğu sürece hiç bir şey değişmez. Harp okulu mezuniyetinin bedeli en az 120.000TL. bu parayı cebinden "şak" diye çıkartıp "ben gidiyorum" diyebilecek çok fazla babayiğit çıkmaz bence. 15 seneyi bitirdikten sonra insanlar nasıl çalışmaya devam ediyorsa, 15 seneyi bitirmeyenler de aynen devam edecektir hayatlarına. Askerliğe bir yanından bulaşıp da içinde 5-6 sene geçiren çoğu insan dışarı çıkarlarsa kendilerini sudan çıkmış balık gibi hissedeceklerdir ve hepsi de bunun bilincinde.
Ama silahlı kuvvetlerde kendini gerçekten geliştirmiş, bir kaç yabancı dili çok iyi bilen, özel sektörde ayakta durabilecek, savaşçı ruha sahip çok kalifiye bir insangücü var. Şu anda silahlı kuvvetlerin bel kemiğini oluşturan, işlerin önemli bir kısmını yapan bu insangücünü kaybetme korkusu yüzünden TSK zorunlu hizmeti düşürmez bence.
Benim asıl anlayamadığım ise; bir tarafından bakarsanız "kölelik", bir yanından bakarsanız "kölelik", başka bir taraftan baktığınızda ise "koşulsuz iş garantisi" olan bu uygulamayı nasıl iptal etmemiştir bu güne kadar???
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Alıntı:
bartelmi diaz rumuzlu üyeden alıntı
Ben sizin görüşünüze katılmıyorum.Gerçekten istifa hakkı tanınmış olsa sizin dediğiniz gibi azımsanmayacak müstafi personel olacağını düşünmüyorum.Sadece tazminat ödeyerek istifa hakkı tanınsa bile bu parayı çoğu personel ödemeye yanaşmayacağı için istifa etmeyecektir kanımca.Bu sitede öyle bir hava yaratılmış ki sanki bütün tsk personelini zorla işe almışlar ve hepsi dört gözle istifa yasası bekliyormuş gibi.Askeri öğrenciyken süslü püslü üniformalarınızla sokak sokak gezip hava atmasını biliyordunuz.:) Yok öyle hem karnım doysun hem pastam dursun:) Şaka bir yana da bazen düşünüyorum da istifa hakkının olmaması her ne kadar anayasaya aykırı osa da bece bizim ordumuzda olursa disiplin sorunu ortaya çıkabilir.Çünkü düşünsenize bir ast amirine sinirlense hemen istifa tehdidiyle bir asilikte bulunabilir.Umarım ortada bir çözüm bulunur bu duruma:)
sayın diaz
sizi kullandığınız kelimelerde hakaret boyutuna vardığınız için uyarmak isterim.siz Askeri personel olmadığınız için sıkıntıları ne yaşadınız nede bilirsiniz.Ayrıca siz anayasaya aykırı olan bir durumu savunmanızda olaylara ne kadar cahilce baktığınızın göstergesidir. atalarımızn çok güzel bir sözü var " bekara kadın boşaması kolay gelir".... sistemin içinde olmadan o olsun bu olsun naraları ile ortada gezmek kolaydır.başınıza sıkıntılar gelmeden nasihat etmek te kolaydır.Aileniz asker kökenli olabilir ama bu sizin sistemi çok iyi bildiğiniz anlamına gelmez.sürekli bahsettiğiniz disiplin konusunda amire itaat kadar astın hukukuna riyaet esastır.
bu başlık altında açılan konuda insanlar çalışmak istemediklerini ve buna nasıl bir çözüm bulunacağı tartışılmaktadır.bu konuda insanlara saygı göstermek zorundasınız. kimsenin fikrini kimse beğenmek zorunda değildir.ama herkes birbirinin düşüncesine saygı duymak zorundadır.bu başlık altında konu açanları eleştirilmek yerine çözüm üretici yazılar olmalıdır.
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Commodore 1, söyleyecek çok şeyim var ama artık bunları kimseye anlatmaya çalışacak sabrım kalmadı, ister suç deyin ister başka bişey, ister suç olsun ister olmasın umrumda değil. Sevgili arkadaşlar, lütfen olaylara sabit açıdan bakan insanlara bişeyler anlatmaya çalışarak vakit kaybetmeyelim artık, bu hatayı ben yaptım ve pişmanım.
Yapmamız gerekene gelince, dediğim gibi ben basının tek çare olduğunu düşünüyorum.Sesimizi duyuracak bişey varsa,o da gazetecilerdir.Bıkmadan usanmadan mail atıp faks çekmeli,hatta mümkünse yüzyüze görüşüp anlatmalıyız.
Bu biraz fantastik gelebilir ama,aklımda bişey daha var.Mesela biraraya gelsek, atıyorum 50 kişiyiz.Herkes her ay belli bir miktar verse ve bu parayla sağlam bir avukat tutulsa,bu avukat bu konunun peşine düşse,nasıl olur?
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Bana uyar olabilir.Ama biliyorum ki firar eden çok arkadaş var çevresi geniş olan.
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Arkadaşlar:
2 gün önce ceza ilamım geldi. 10 gün içinde geliniz diye. Bende savcı bey ile görüştüm . Haftaya cezamı tamamlamak için açık cezaevine gireceğim. Tazminat ile ilgili yeni birşey yok. Sadece bekliyoruz. Buradan firar etmeyi düşünen arkadaşlara sesleniyorum. Mart 2007 'de firar ettim ve bugünlere kadar geldik. Ve artık son düzlükteyim. Ve inanın ki sevmediğim bir meslekte ömür çürüteceğime 158 gün daha paşa paşa yatarım sonra ömür boyu hürgeneral olarak gezerim. Arkadaşlar hiç korkmasınlar ve inandıkları doğrulardan vazgeçmesinler. Ben halen 200 gün ceza alacak bir suç işlediğimi düşünmüyorum . Ama sorarsanız pişman mısın diye?
ASLA PİŞMAN DEĞİLİM. Siz asla savaşmaktan vazgeçmeyin.Sürekli basını mail fask telefon yolu ile rahatsız edin.
Saygılarımla
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Alıntı:
bartelmi diaz rumuzlu üyeden alıntı
Ben sizin görüşünüze katılmıyorum.Gerçekten istifa hakkı tanınmış olsa sizin dediğiniz gibi azımsanmayacak müstafi personel olacağını düşünmüyorum.Sadece tazminat ödeyerek istifa hakkı tanınsa bile bu parayı çoğu personel ödemeye yanaşmayacağı için istifa etmeyecektir kanımca.Bu sitede öyle bir hava yaratılmış ki sanki bütün tsk personelini zorla işe almışlar ve hepsi dört gözle istifa yasası bekliyormuş gibi.Askeri öğrenciyken süslü püslü üniformalarınızla sokak sokak gezip hava atmasını biliyordunuz. Yok öyle hem karnım doysun hem pastam dursun. Şaka bir yana da bazen düşünüyorum da istifa hakkının olmaması her ne kadar anayasaya aykırı osa da bece bizim ordumuzda olursa disiplin sorunu ortaya çıkabilir.Çünkü düşünsenize bir ast amirine sinirlense hemen istifa tehdidiyle bir asilikte bulunabilir.Umarım ortada bir çözüm bulunur bu duruma:)
Değerli Bartelmi diaz; bir husus atlıyorsunuz..Hatta birden fazla hususu atlayıp, bir konuyada yanlış bir gözle bakıyorsunuz.Düzeltme yapmak istedim.
Şimdi tüm tsk personeli derken herkezi zan altında bırakmaya gerek yok bence.Yani bir işi, mesleği seven de olur, sevmeyende.Çalışanda olur çalışmayanda.Tiksinenide olur nefret edenide, deli gibi sevenide. Konumuz askeripersonel olmak; yani 14-15 li yaşlarda seçilmiş bir meslek..Daha neyin ne olduğu bilinmeden.Hadi en kötüsü 17 yaşında giriyor diyelim. Kaldı ki hayatta normal bir işe başlama zaten 22 yaşından sonra (Hatta 23-24) gerçekleşiyor.İnsanlar seçici, belirleyici olabiliyor.Rehberlik alabiliyor, danışabiliyor, gerekirse gidip yerinde görüyor.. Bahsedilen bu askeri personel derdinde bunlar söz konusu değil.Olaya bir hukukçu gözü ile baktığınızda asla uygun olmadığını, hatta aykırı bir kuralolduğunu zaten göreceksinizdir. Gerçi davulun sesi uzaktan değişik ve hoş gelirmiş:)
Ayrıca istifa etmek ile amiri tehdide başvurma tabirinizide öğrenciliğinize veriyorum.O zaman sendikalar, işçiler,özel sektörün hepsi, diğer çalışanlar da bu şekilde tehdide başvurmalı dmi? Öyle bir şey olamaz, o boyutta incelememelisiniz konuyu! Özel sektörden örneklere bakınız. Bir çiftçi, mazot desteği alamıyor diye restmi çekecek hükümete toprağını ekmeyerek mesela? Tüm çiftçiler böylemi yapmalı? Yapmayın Allah aşkına...Bu olmamış...
Bir diğer konuda; süslü püslü üniforma ile sokaklarda gezmek'' kelimesi..Ona niçin takıldınız bilmem ama siz baya bi detaylı incelemişsiniz sanırım çarşıda öğrencileri:) Hava atmak demeyelimde; yaşın vermiş olduğu deli doluluk ve sayılı sivil hayata çıkmanın verdiği heyecandan desek daha doğru olur gibi..Sonucta kısıtlı ve sınırlı olarak sivil hayat görülüyor.Bir çok faktörü eklediğinizde bir empati de sizin yapmanızı tavsiye ederim, nasıl bir duygu imiş diye :) Takılmamak lazım çok fazla...
Son olarak, bana 2-3 yıl önce tartıştığımız bir üst rütbeli şahsı hatırlattınız sözlerinizle:
Bir birlik faaliyeti öncesi toplantısında: ''....zorlamı tutuyoruz kardeşim? Bana uymaz diyenler nizamiye aşağıda, bassın gitsin meslekten! Allah allah, ne vıdı vıdı yapıyorsunuz, bu böyle olacak o kadar!
- Ama komutanım, bu söylediğiniz hizmet harici bir emir verme olayı değilmidir?
- Çok konuşma, (Aşağılayarak...) dedik ya nizamiye aşağıda! Gidesin...
-Peki, tamam emredersiniz, bana müsaade o zaman! İyi akşamlar, ben gidiyorum!
- Hopp hooop, nereye kardeşim?
-Bana uymaz diyenler, itirazı olanlar mesleği bırakıp nizamiyeden çıksın gitsin demedinizmi? Zaten sevmiyorum artık mesleğimi,soğudum, şevk kalmadı içimde...Gidiyorum.Zorla güzellik de olmuyor demekki. (Bu arada mecburi hizmet yılım dolmamış tabiki)
-Aloo (İsmimi söyleyerek) gelsene kardeşim nereye gidiyorsun, öyle dediysek hemen ne ciddiye alıyon, gidemezsin bilmiyormusun gidemeyeceğini, çabuk toplantıya geri dön...
Evet, bu komedik olay hala kulaklarımda çınlar zaman zaman... :)
Bir söz vardır ya; ne seninle, ne de sensiz...
Saygılarımla...
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Şu anda 20 yaşındaki astsubay çavuşun eline 1600 tl anca gecer,
orduevleri ve kamplar, senede 30 gün ücretli izin, hizmet içi eğitimlerle kendini geliştirme imkanı, lojman imkanları gibi sosyal hakları dediğiniz herşeyin bir bedeli var mesela lojman suanda dışardaki ev kiraları ile başabaş b irçok ilde ise kiralar daha ucuz bunlara ne diyeceksiniz
-
Cevap: Re: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Evet arkadaşlar facede tskdan ayrılan öğrenciler grubu var gerçekten çok ciddi çalışmlar yapıyorlar ama onların derdi tazminattan kurtulmak.Amortismanların kaldırılmasında faydalı olan onlar ve şimdi de inşallah tamamen kaldırmak için uğraşıyorlar.Gruba herkesi üye yapmıyorlar.Grup yöneticisiyle görüştüm şu anda sadece tazminatlara yoğunlaşmış durumdalar.Toplanıp fikir alış verişi yapıyorlar.İçlerinden bazılarının milletvekili veya bakanlarla direk irtibat kanalı oluyor ve işleri böyle halletmeye çalışıyorlar.Biz de kendi çapımızda bişeyler yapmaya çalışıyoruz ama toplanıp bişey yapmazsak eğer emin olun bu böyle devam eder.Biz de tecavüze uğramaya devam ederiz.Bir eylem planı ortaya koymalı ve planlarla hareket etmeliyiz.GAzetelere yazı,e-posta gönderiyoruz da neden 3-5- kişi toplaşıp da yazarlardan randevu istemiyoruz.İçimizden hiç kimsenin bir siyasi kanalı yok mu?Neden toplanıp bişeyler yapamıyoruz da bekliyoruz öylece.Cevaplarınızı bekliyorum.
-
Cevap: Re: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Arkadaşlar facebookta bir grp kurdum.TSKdan firarla ayrılan subay astsubay diye.sayımızı görmek maksat.Sayımızı belirledikten sonra bişeyler yapmak için harekete geçmeyi planlıyoruz.Ama önemli olan sayımız.Faceden ekleyebilirsiniz beni de ama mesaj atın önce.Sonunda kazanacağız.Mustafa Kağan ÜLKER
-
Facebookta resen emekliler derneği var.fiilende eskişehirde açılmış
-
Cevap: Re: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Merha Mustafa Bey ben de sizin gibi düşünüyorum. Öncelikle bir araya gelmeliyiz hatta bunu düzene sokmalıyız. Burda dert okumaktan ve yazmaktan sıkıldım. Hep aynı,hiç bir şey değişmiyor. Bir avukat, gazeteci ya da siyasiye mektup atmaktan tek başına konuşmaktan da bir sonuç çıkmıyor. Ben istanbulda yasıyorum fikir paylaşımı ve ortak hareket için bir araya gelmek gerekiyor.
-
Cevap: Re: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Her defasında dile getirdim böyle olması lazım diye.
-
Cevap: Re: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Radikal Gazetesi'nden Pinar Ogunc ile kurdugum irtibat neticesinde 15 yillik mecburi hizmet uzerine bir haber yapilacak. Kendisine su sorulari yanitlamamda yardimci olursaniz sevinirim. Kendiniz icin cevaplayarak bana ozelden mesaj olarak atabilirsiniz. Tesekkurler
- Siz mecburi hizmetin hangi aşamasında yanlış meslek seçtiğinize karar verdiniz? O nasıl bir süreçti?
- Başta neden asker olmak istemiştiniz?
- Tazminat, ayrılan askeri öğrenciler gibi yıl yıl devletin sizin için harcadığı gider kalemlerinden mi oluşuyor? Bu ortalama neye tekabül eder?
- Şu anda yakalanırsanız öngörülen hapis cezası mıdır? Ne kadar?
- Biraz yazmışsınız ama insanların gözünde iyi... canlanması için biraz daha hikayeleşsin istiyorum. Firari yaşamak neye benzer?
- Ne kadar süre firari kaldıktan sonra bu yükümlülükten kurtuluyorsunuz? Herhalde ömür boyu değil… Öyle mi?
- Sizinle benzer akıbeti yaşamışlarla bağlantınız var mıdır? Bir örgütlenme çabası oldu mu?
- 1978 mezunlarına kadar 10 sene olan mecburi hizmet, 1979 mezunlarından daha sonrası için 15 yıl. Doğru anlamış mıyım? Bu çifte standart ne zamandan beri var?
- Belki Türkiye dışındaki silahlı kuvvetler örneklerini incelemişsinizdir. Bu kadar ‘ipotek’ merkezli bir askerlik sistemi başka hangi ülkede var?
- Ailevi ilişkileriniz bu süreçten nasıl etkilendi?
-
Cevap: Re: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Pinar Ogunc'ten aldigim son mail asagida, lutfen sitede takip eden ve bu durumda olan herkes kendisiyle irtibata gecsin ki durumumuzu haber yapabilelim.
pinar.ogunc@radikal.com.tr
Tamam ben cevabınızı bekliyorum. Birkaç kişiye daha ulaşabilirsem haber olur, olmazsa köşe yazısı yazarım.
Pınar
-
Cevap: Re: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
13 yaşında ailemin kısıtlı maddi imkanları nedeniyle çocuk yaşta askeri liseyi tercih ettim. Öğretmen çocuğuyum. 1993-2001 seneleri arasında 8 sene askeri okulda okudum. Bana yapılacak masraflar için babam ve ben oldukça yüksek meblağlı yüklenme senetlerine imza attık. Aksi durumda okullarda okumama müsaade edilmeyecekti tabii olarak. 2001 senesinde Harp Okulu ’ndan mezun oldum ve subaylık görevime başladım. TSK önemli ve değerli bir kurumdur. Peygamber ocağıdır, vatanın güvenliği için olmazsa olmazdır. Ancak mesleğin bana göre olmadığını yıllar içerisinde anladım. Meslekten ayrılarak sivil olmak, çalışarak ülkeme faydalı olmak istedim.
Malumuz olduğu üzere; 926 sayılı TSK personel kanununun 112 'nci maddesi uyarınca subay ve astsubaylar 15 yıl mecburi hizmeti tamamlamadan istifa edememektedirler. Kanun koyucu 15 yılını doldurmayanlardan istifa etmek isteyenler için bir düzenlemeye gitmediği için maalesef bu süreyi doldurmadan, tazminat ödeseniz dahi istifa etme hakkınız hiçbir şekilde yoktur. Askeri Yüksek İdari Mahkemesi (AYİM) de istifa maksadıyla açılan davaları reddetmiştir. AYİM tarafında kişinin bu kurumun kurallarını kanunlarını bilerek subay/astsubay olduğu dolayısıyla sözleşmeden asla dönemeyeceği bildirilmektedir. Kanaatim konu “baştan bulaşmasaydın” dan çok daha mühim bir noktadadır.
Benim durumumu daha önce yaşamış, halen yaşamakta olan, meslekten ayrılma ihtiyacı duyan ancak yasal imkan olmaması nedeniyle korkan kişiler ve aileleri de böyle düşünüyor olmalılar ki http://imza.la/firar/liste internet adresinde yer alan imza kampanyası her geçen gün artan bir destek almaktadır. Toplanan imzaları siz büyüğümüze arz ederim. Görüşmekte olduğumuz çok sayıda eski ve halen görevde bulunan subay ve astsubaylar mağdur ve çaresiz durumdadır. Konu ile ilgili internet ortamında çıkmış çok sayıda haber ve makale internet adreslerini yazımın son bölümünde sundum.
Yasal istifa hakkımız olmadığı için subaylık mesleğini bırakabilme yollarım:
-Uyuşturucu kullanımı
-İffetsiz kadınla yaşama veya evlenme
-Hırsızlık vb. suçlar
-Aşırı Borçlanma (Gerçek anlamda)
-İrtica (TSK ‘nin tanımladığı)
-Firar
idi. Bu durumda bir subay veya astsubay mesleğini nasıl değiştirebilmelidir?
Kısaca 15 yıllık mecburi hizmet süresini tamamlamadan ayrılmak isteyen subay veya astsubay alenen suça teşvik edilmekte ya YAŞ kararıyla ya da firar ederek meslekten atılma yolu aramaktadır. 15 yıl ne yaparsanız yapın yasal olarak ayrılma hakkının olmayışı ne kadar insan haklarına uygun takdirinize bırakıyorum. 15 yıllık mecburi hizmet kurumsal hassasiyetlerden dolayı düşmese bile 15 yılını doldurmadan istifa etmek isteyen muvazzaf subay ve astsubaylara kendilerine yapılan masrafların tazminatlarını ödemek koşuluyla ayrılma hakkı verilirse kimse disiplinsizlik yapıp atılmak zorunda bırakılmayacaktır.
2008 senesinde meslekten ayrılmanın en uygun olanını !! seçtim ve firar ettim. Toplamda 3,5 sene kaçak hayatı yaşadım. Bu süreçte Askeri Savcılık tarafından hakkımda yakalama kararı çıkarıldığı için polis ailemin evine, jandarma köyümüze 4-5 er defa geldi. Bu adreslerde bulunmadığım için yakalanmadım. Ailem ve tüm tanıdıklarım ile irtibatı kestim. Çevremde suç işlediğim kanısı uyandı. Askeri Savcılığa teslim olamıyordum çünkü, TSK ‘den ilişiğim kesilmesi gerekmekte idi. Aksi durumda meslekten ayrılamaz ve aylarca Askeri cezaevinde yatardım. TSK ilişiğimi 18 ayda ancak kesti, ancak bu defa da hakkımda tazminat davası açıldı. Babama, 2 adet kefile ve bana 39.000 TL + mahkeme masraflarının ödemesi gerektiği bildirildi. 15 senelik mecburi hizmetin 7 senesini tamamlanmış olduğu halde yüksek bir rakam idi. O ana kadar tüm birikimim tükenmiş idi. Askeri Savcılığa yine teslim olamadım çünkü çalışarak bu parayı biriktirmeye başladım. Aksi halde aileme ve kefil dostlarımıza haciz gelecekti. Zorlukla bir işe girdim ve çalışmaya başladım. Askeri Savcılık işe girdiğimi bir süre sonra tespit etti ve işyerime polis tarafından baskın yapıldı. Şans eseri ofis dışında idim, yakalanmadım. Askeri Savcılık işvereni çağırdı, aynı gün işten çıkışım verildi elime. Benim ve ailemin birikimleri ile 39.000 TL rakamını denkleştirmek mümkün olabilmiş idi. Tazminatımı yani devlete olan borcumu ödedim. Sonunda beklediğim zaman geldi ve 05 Aralık 2011 de Askeri Savcılığa bavulumla kendiliğimden gittim. Tutuklanacak ve mahkemeye çıkarılacak idim. Kaçma şüphem olmadığı için tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldım. Yurtdışı çıkış yasağı konulduğundan, param olmadığından, işten çıkartılmış ve kaçak olarak başka bir işte de tutunabilmem mümkün olmadığından bir yere kaçmam zaten mümkün değildi. Kaldı ki kendiliğimden teslim oldum.
32 yaşındayım, tazminatımı yasal faizleri ile ödemiş olduğum halde yeni bir mesleğe başlayamıyor, üretime katılamıyor, düzenli bir aile yaşantısı kuramıyorum. Firar ederek ayrılan her subay ve astsubay gibi en az 6 ay 20 gün ile 10 ay arası cezaevinde kalacağım. Cezaevine giriş tarihim şu anda belirsiz. Hayatımdan 3,5 sene gitti daha da ne kadar gidecek belli değil. Mevcut 926 sayılı TSK personel kanunun 112'nci maddesi uyarınca hapis cezası verilmemesi mümkün değil. Kesinlikle bu hapis cezasını çekeceğim. Bu cezanın iptali, para cezasına çevrilmesi, hükmünün açıklanmasının geriye bırakılması (HAGB) söz konusu bile değildir. Mevcut 926 sayılı TSK personel kanunun 112'nci maddesi anayasamızın birçok maddesine de zaten aykırıdır. Ancak bugüne kadar bu kanun değiştirilmemiş/düzenlenmemiştir. Bu nedenle elbette ki askeri savcı, hakim ve görevliler kendilerine kanunla verilmiş görevleri yerine getirmektedirler. İlave olarak tüm bu süreç boyunca TSK ‘ne veya sisteme asla zarar vermek gibi bir düşüncem olmamıştır.
Yani mesleğini değiştirmek isteyen subay astsubaylar 926 sayılı TSK personel kanunun 112'nci maddesinin yürürlükte olması sonucu kanun kaçağı hayatı yaşamak zorunda kalmakta, yuvalar yıkılmakta, aile dramları yaşanmakta, intihara kadar giden psikolojik travmalar yaşamaktadır. Hiçbir resmi iş yapamamakta, hayatını geçindirecek kazancını sağlaması gerekmekte fakat şirketini kuramamakta, sosyal güvenlikli bir işte çalışamamaktadır. Evlenmek üzere olan birisi nikah bile yapamamaktadır. Bu tarzda sayısı çoğaltılabilecek örneklerde görüldüğü üzere hiçbir yasal çıkış yolu bırakmayan mecburi hizmet uygulaması TSK dan ayrılamayan personelin insan haklarının ihlaline sebep olmaktadır. İlgili olarak;
“ANAYASA
MADDE 2.– Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.”
Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu uygulamakla yükümlü devlet anlayışını yansıttığından, askeri ceza hukuku alanında da suçla ceza arasında akla uygun, kabul edilebilir, amaçla uyumlu bir orantının sağlanması, hukuk devleti olmanın gereğidir. Meslekten ayrılmak istendiğinde hapis cezası ile karşılaşılması akla, mantığa, vicdana sığmamaktadır.
Meslek bir seçimdir ve yapılan yanlış bir seçim Türkiye Cumhuriyeti’nde TSK hariç hiçbir kurumda bu kadar ağır ödetilmemektedir. Bir başka deyişle, hangi devlet memuru veya çalışan işinden ayrılmak istediği için hapis yatmaktadır? Suç işlemek zorunda bırakılmaktadır? Polis, kaymakam, hakim, savcı, doktor, öğretmen vb. herkes mesleğinden ayrılabilmek hakkına sahiptir. Kendilerine harcanmış masrafları ödemeleri gerekiyorsa öderler ve mesleklerinden ayrılabilirler. Suç işlemesine veya hapis yatmasına lüzum yoktur. Uzman çavuş, uzman onbaşı, sözleşmeli subay ve astsubaylar dahi sözleşme zamanları geldiğinde 10-15 sene mecburi hizmet olmadan TSK ‘den ayrılabilmektedirler. Yıllardır sesimizi duyurmaya çalışsak da subay ve astsubaylara bu hak verilmemiştir. Özel şirketler de bir sürü çalışanını binlerce lira masrafla eğitimlere, konferanslara, kurslara göndermekte ama bu kadar masraf yapılan şahıs o işi bırakabilmektedir. Zamanında üzerine para harcanmış/eğitim verilmiş olması o insanı zorla bir kurumda tutma gerekçesi olamaz. Madde;
“ANAYASA
MADDE 18.– Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır. Şekil ve şartları kanunla düzenlenmek üzere hükümlülük veya tutukluluk süreleri içindeki çalıştırmalar; olağanüstü hallerde vatandaşlardan istenecek hizmetler; ülke ihtiyaçlarının zorunlu kıldığı alanlarda öngörülen vatandaşlık ödevi niteliğindeki beden ve fikir çalışmaları, zorla çalıştırma sayılmaz.”
Askerlik kutsal bir meslektir. Vatandaşlık ödevi olarak zorunlu olarak bir süre veya en azından temel düzeyde yapılması lüzum gelebilir. Olağanüstü bir hal veya savaş hali yok iken subay ve astsubaylar istifa hakkı olmadan zorla çalıştırılamazlar.
Öte yandan Anayasanın 10 uncu maddesi;
“ANAYASA
MADDE 10.– Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.”
Öyle ise kanunların da her kesime eşit uygulanacak şekilde düzenlenmiş olması esas değil midir? Polis dahil tüm mesleklerden istifa hakkı var iken subay ve astsubayların da olmalıdır.
Anayasanın 12 inci maddesi;
“ANAYASA
MADDE 12.– Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir.
…”
Kişiliğimiz gereği kendi istediğimiz mesleği yapabilmek için askerlik mesleğinden ayrılma ve dilediğimiz mesleği seçebilme hakkımızın olmaması anayasaya aykırıdır.
Anayasanın 48 inci maddesi;
“ANAYASA
MADDE 48- Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir.”
Anayasanın 50 inci maddesi;
“ANAYASA
MADDE 50.– Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz.
…”
Askerlik fiziki olarak dayanıklılık gerektiren bir meslektir. Yıllar içinde fiziki yeterliliğini kaybeden personel verilen emirleri/görevleri layıkıyla yerine getiremeyip oda hapsi, cezaevinde hapis cezası alabilmektedir. Askerlikte amirlerin rütbeleri nispetinde artan ceza verme yetkileri vardır, mahkeme/hakim/savcı olmaksızın astlarına ceza verme yetkileri askeri kanunlarda açıkça düzenlenmiştir. Yani sivil memuriyetlerde verilen cezalar yerine TSK ‘de amirler tarafından oldukça ağır cezalar uygulanabilmektedir. Fiziki yeterliliği artık TSK kriterleri gereği yeterli olmadığı için TSK ‘den çıkarılan subay/astsubay ise neredeyse hiç görülmemiştir. Bu durumda subay/astsubay askerlik mesleğini bırakmak istese de istifa hakkı olmadığından meslekten ayrılamaz.
15 yıl Mecburi hizmet uygulamasında subay/astsubayın hapis cezası almadan sistemden istifa ederek ayrılma hakkının olmaması ayrıca Anayasa’nın 38. maddesinde belirtilen “Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden
alıkonulamaz.” maddesine de aykırılık oluşturmaktadır. Sözleşmeler tek taraflı olmamalıdır. Belirli şartlar ile, hapis cezası yerine tazminat ödeyerek çalışma sözleşmesinin iptal edilebilmesi mümkün olmalıdır;
“ANAYASA
MADDE 38.–
…
(Ek: 3.10.2001-4709/15 md.) Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz.
…
İdare, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz. Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir.
…”
“İdare, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz. Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir” ifadesi gereği TSK hürriyete kısıtlama getirebiliyor ise 15 sene mecburi hizmet ve öncesinde 2, 4, 8 vb. sene askeri okul öğrenimi de dahil edilerek 17 sene ve daha fazla (benim durumumda ve çoğu subayda TSK da 23 sene bulunmak zorunda olmak) hürriyetin kısıtlanması mıdır? Yoksa uzun yıllar boyu zorla çalıştırılmak mıdır? Hürriyetin kısıtlanması uygulamada her erkek Türk vatandaşının zorunlu askerliğe alınması uygulaması ile karşımıza çıkabilir, seferberlik ilan edilebilir, vatandaşlara ödevler verilebilir. 15 sene mecburi hizmet de mevcut kalır ancak istifa hakkı tanınması ve tazminat ödeyerek ayrılabilmek yolları açık olmalıdır. Zira Savaş şartlarında seferberlik hallerinde zaten silahaltına yani askere alınmalara denebilecek birşey yoktur. Barış şartlarında istifa hakkı tanınmaması neticesi kişi sevmediği halde meslek olarak askerlik yaparak orduya fayda sağlamaz.
Türkiye bir hukuk devletidir. Bu konuda bir şüphe yoktur. Ülkenin bütün işleyişi kanunlarla belirlenmiştir. En temel kanunumuz da anayasadır ve bütün diğer kanunların anayasaya uygun olarak yapılması gerekir. Zaten anayasanın 11. maddesinde bu husus şu şekilde açıklanmaktadır;
“ANAYASA
MADDE 11- Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır. Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz.”
Tüm meslek gruplarında istifa hakkı var iken ve polis dahil hemen hiçbir meslek grubunda kurumda zafiyete düşülmezken, ülkede bu kadar işsiz genç ve eğitimli nüfus stoğu mevcut iken 15 yıl mecburi hizmet kaldırılırsa sayıca fazla personelin TSK dan ayrılacağı ve zafiyete düşüleceği ifadesi yersizdir. Burada verilecek örnek, TSK’nın yıllardır yöneldiği sözleşmeli subay ve astsubay alımlarıdır. TSK’nın 8 yıl okutarak kıtaya çıkardığı subayıyla 6 ayda aynı hakka kavuşan sözleşmeli subaylar, “Demek ki 8 yıl okutmadan da aynı kalite yakalanabiliyor” düşüncesini destekleyen bir örnek teşkil etmektedir. Sözleşmeli er alımları da ihtiyacın profesyonel ordu yönünde olduğunun ispatıdır. İstenildiği takdirde TSK tarafından lisans mezunu adaylar alınıp yeterli sürelerde eğitime tabi tutularak subay/astsubay yapılmaktadırlar. Kaldı ki düzenini ailesini kuran belli bir sosyal statüye kavuşan insanlar mesleğini neden topluca terk etsin? Böyle bir durumdan endişe ediliyor ise bu kez yönetimin, yöneticilik becerilerinin sorgulanması gündeme gelecektir. Bu da son günlerde Silahlı Kuvvetlerde ihtiyaç duyulan kalifiye yönetim kadrosunun varlığını güvence altına alacak kendi kendisini devamlı sorgulayan bir sistem anlayışının kazanılmasına yardımcı olacaktır.
Personelin zorla tutulması sistemi geliştirmez, tam tersi bankamatikten maaşını alan ve görevin asgari şartlarını yerine getiren bir personel profili oluşturabilir. TSK da mevcut yapının ne şekilde olduğu, bahse konu kanunda iyileştirme yapmak üzere bir komisyon ile incelenebilir.
TSK da görevli doktor ve pilot personelin istifasının zafiyet doğuracağı iddiasına karşın subay/astsubaylar ve ailelerinin 2010 senesinden itibaren sivil hastanelerden faydalanabildikleri gerçeği ortadadır. Kıtalar, er/erbaşlar için elzem doktor sınıfı personelin gelirleri sivil kamu doktorlar ile dengelendiği takdirde zaten kendilerine yapılan yüksek meblağlarda öğrenim masraflarını ödeyerek istifa etmeyecekleri ve askeri doktorluk mesleğinin cazip olacağı ortadadır. Keza pilot personelin de yüzbinlerce hatta milyonlarca tl. eğitim masraflarını karşılayarak istifa etmesi olası değildir.
Türkiye’nin geçirmekte olduğu demokratikleşme sürecinde temel hak ve hürriyetlerin genişletilmesi toplumda memnuniyetle karşılanmaktadır. İnsanımızın çoktan hak ettiği bu özgürlükler ülkenin gelişmesinin en önemli unsurudur.
Bu konuda gerekli hukuki düzenlemenin yapılması için yardımcı olmanızı arz ediyorum efendim. Bizim gibi insanlar memlekete faydalı olabilecekleri bir alanda çalışabilecekken hayatlarının uzun bir dönemi kanun kaçağı olarak yaşamak zorunda kalıyorlar. Yeri gelince pişman olduğunu ifade eden teröristlere bile devlet eliyle yön gösterilirken bize bu muamelenin yapılması içler acısı bir durumdur. Kanayan bir yaradır.
BU UYGULAMAYI DESTEĞİNİZ İLE EN KISA SÜREDE DEĞİŞİKLİKLER KAPSAMINA ALMANIZI BEN VE ARKADAŞLARIM YÜREKTEN BEKLİYORUZ. NACİZANE BİR KANUN DEĞİŞİKLİK TEKLİFİ HAZIRLAYARAK SÜRECE KATKIMIZI SUNUYOR, ALAKANIZ İÇİN SAMİMİYETLE TEŞEKKÜR EDİYORUZ.
SAYGILARIMLA.09.12.2011
…. ….
Eski subay
926 SAYILI TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ PERSONEL KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ
MADDE 1- 27/07/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunun 112 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Muvazzaf subay ve astsubaylar subay ve astsubay nasbedildikleri tarihten itibaren 15 yıl mecburi hizmetle yükümlüdürler.”
“15 yıllık mecburi hizmet yükümlülüğünü tamamlamadan ayrılmak isteyen muvazzaf ve halen firarda bulunan subay ve astsubaylar, TSK ‘den ilişiği kesilmiş subay ve astsubaylar firar etmiş olmaları nedeniyle hapis cezası ile cezalandırılmadan her yıl kuvvet komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından belirlenen; askerî öğrenci, subay ve astsubay nasbedildikten sonra kendilerine yapılan öğrenim, eğitim ve yetiştirme masraflarını, yükümlülük sürelerinin eksik kalan kısmı ile orantılı olarak kanunî faizi ile birlikte tazminat olarak ödemek koşuluyla istifa etme hakkını kullanabilirler. Öğrenim, eğitim ve yetiştirme masraflarının hangi unsurlardan oluşacağı ve tahsiline ilişkin usul ve esaslar; Millî Savunma, İçişleri ve Maliye Bakanlıkları tarafından müştereken yürürlüğe konulacak yönetmelikte belirlenir. Mecburi hizmet yükümlülüğünü tamamlamadan istifa eden subay ve astsubaylardan toplam hizmet süreleri askerlik yükümlülük sürelerini karşılayanlar askerlik hizmetini yerine getirmiş sayılırlar. Eksik hizmeti olanların bu süreleri, 1076 sayılı Yedek Subaylar ve Yedek Askerî Memurlar Kanunu veya 1111 sayılı Askerlik Kanunu hükümlerine göre tamamlatılır. Mecburi hizmet yükümlülüğünü tamamlamadan istifa eden subay ve astsubaylar Türk Silahlı Kuvvetlerinde tekrar muvazzaf subay, sözleşmeli subay, muvazzaf astsubay, sözleşmeli astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş ya da sözleşmeli erbaş/er olarak istihdam edilmezler.”
MADDE 2- Bu Kanun yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.
MADDE 3- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
MADDE GEREKÇELERİ
MADDE 1- Madde ile mecburi hizmet yükümlülüğünü tamamlamadan ayrılmak isteyen muvazzaf ve firari durumda bulunan subay ve astsubaylara, firar etmiş olmaları nedeniyle TSK ‘den ilişiği kesilmiş subay ve astsubaylar hapis cezası ile cezalandırılmadan tazminatlarını ödemek koşuluyla istifa etme hakkının tanınması öngörülmektedir.
MADDE 2- Yürürlük maddesidir.
MADDE 3- Yürütme maddesidir.
GENEL GEREKÇE
926 sayılı TSK Personel Kanunun 112'inci maddesi uyarınca muvazzaf subay ve astsubaylar 15 yıl fiilen hizmet etmedikçe istifa edememektedirler. Kanun koyucu 15 yılını doldurmayanlardan istifa etmek isteyenler için bir düzenlemeye gitmediği için bu süreyi doldurmadan ayrılmak isteyen personel çeşitli disiplinsizlikler yaparak kendilerinin ordudan ilişiğinin kesilmesini sağlamaktadırlar. Bu durum hem TSK’nın disiplin durumunu zedelemekte hem de mecburi hizmet süresini tamamlamadan ayrılmak isteyen muvazzaf subay ve astsubayları suça teşvik etmektedir. Düzenleme ile mecburi hizmet yükümlülüğünü tamamlamadan istifa etmek isteyen muvazzaf subay ve astsubayların herhangi bir disiplinsizlik yapıp kendilerini ordudan attırmalarına gerek kalmadan ayrılmalarına, firari durumda subay ve astsubayların ve firar etmiş olmaları nedeniyle TSK ‘den ilişiği kesilmiş subay ve astsubayların hapis cezası ile cezalandırılmadan tazminatlarını ödemek koşuluyla istifa edebilmelerine olanak sağlanması amaçlanmaktadır.
-
Cevap: Re: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Bu yazıyı bazı arkadaşların katkısını alarak hazırladık ve milletvekillerine, bakanlara, e-posta ve Ptt post ile gönderdim. Mağdur subay/astsubay arkadaşlarımız ve bize destek vermek isteyen subay/astsubay ve diğer sivil arkadaşlarımız bu yazıdan istifade ederek yazıp gönderirler ise kamuoyu oluşacak, yeterince kamuoyu oluştuğu takdirde TBMM kanunu düzenleyecektir, bu esnada anayasa mahkemesi de bu kanunu iptal edebilir.saygılarımla..