Alacaklarsa gideriz. :))
Printable View
Üzülmeyin bu gidişle ben yakında 3. dünya savaşını çıkaracağım. Haydi kızlar ve kendisini erkek sanan bedelliler hep beraber askere. Marş marş!:)
Aslında ne gerek var bu polemiklere?
Askerliğin mecbur olduğu bir ülkede tabi ki asker olmadan yaşam bitmeyecek.
Ülke dışında yaşamak sizin tercihiniz, nacizane düşüncem bu hakkınızı kullanın..
Biraz önce site istatistik'lerinde dikkat ettim.En çok sorulan ve cevap verilen iki konu var.Askerlik,bakaya gibi konular...
Sn. Mehmet Aydın ,
Buraya yazı yazarken sizin cümleleriniz yüzünden kendimden utanıyorum.Bazı üyeleri kendinize hakaret ettiği için siteden attıran siz ve yandaşlarınız,şimdi yukarıdaki yazıyı okuyunca sizi ve kendilerini de banlarlarsa çok memnun olurum. Gerçi o kadar cesaret ve gurur olduğunu düşünmüyorum ama. Neyse lafı çok uzatmayayım. Bedelli askerlik isteyen insanlarla uğraşmak size kalmış. İster mahkemeye verin, ister tartışın , isterseniz de savaş çıkarın. Yalnız siz kimsiniz insanlara kendilerini erkek sanan bedelliler diye hitap ediyorsunuz. Siz kimsiniz 3. dünya savaşını çıkarıyorsunuz. Ben avukat değilim ama şu söylediğinizin hakaret içeriği taşıdığını anlayamıyacak kadar da saf değilim.Size tek bir cümle erkeklik askere gitmek ise , erkeklik savaş çıkarmaksa , erkeklik insanlara hakaret edip bana hakaret ettiler atın bunu demekse ( kendinizde hakaret ediyorsunuz halbuki ) erkeklik isterseniz arkadaşın bilgilerini size vereyim demekse (Foruma kayıt olurken bilgileriniz kimseyle paylaşılmayacaktır yazıyor ) erkeklik yalan söylemekse , kısacası erkeklik kötü olan herşeyi yapıp sonra burada insanlara haketmedikleri şeyler söylemekse sizi tebrik ediyorum.
Saygılarımla.....
Askerlik kurumunun önemini zaten tüm Türkiye biliyor. İnsanlar askeri kötülemiyor.İnsanlar askeriyeye laf atmıyor. İnsanlar bedelli askerlik istiyoruz diyorlar. Kendilerine göre haklı veya haksız sebebleri var. Buna ne siz ne de bir başkası karar verebilir. Karşı çıkabilirsiniz ama asla o insanlara kendilerini erkek sananlar diye hitap edemezsiniz. Bu hitapla bedelli askerlik isteyenleri değil , daha önce yapanları da içine alıyorsunuz. Daha önce bedelli askerlik yapanlar sadece tarkan değildi. Devletin yüksek kurumlarında , yüksek mertebede çalışan insaların yanında , polisinden tutun da işçisine kadar herkez vardı. Hiçbiri erkek değil bir siz erkeksiniz öylemi....
Saygılar...
Neyse saygıdeğer avukatlar. Sizlerin yapamadığını ben yapayım. Bu kadar komiklikten sonra bu foruma yazmak bana zor geliyor. Üyelik iptali için bir yer varmıdır yoksa siz iptal edermisiniz ? En kısa zamanda bu isteğimin yerine getirilmesini site yönetiminden rica ediyorum. Forumun ismi hukuki net ama sırf şu 14 sayfayı okuduğumda hukukla pek bir alakası olmadığını da üzülerek belirtmek istiyorum.
Saygılarımla...
Üyelik iptali ne yazık ki mümkün değil.
Ancak tarayıcınızın adres satırına hukuki.net yazmayıp,siteye girmeme hakkınız var.
merhaba,
2 kelam da ben edeyim.
USA newyorkda yasiyorum geleli 10 sene oldu amerikan vatandasiyim.
Yani tabiri caiz ise evet begenmiyorsan git diyenleri ciddiye aldim gittim.
Cok mutluyum, orta duzey bir yasantim var, saygi goruyorum.
Istedigim her ortamda amerikanin herseyini elestirebiliyorum.
Yani sizlerden cok daha ozgurum.
Askerligimi guneydoguda yaptim, evet 12 ay yaptim yedek subaydim.
Bununla gururmu duyuyorum?
Tabiki de hayir, imkanim olsa YAPMAZDIM, daha once giderdim.
Askerlik yapmayi erkeklik sanan gelismemis insanlarin oldugu ulkemi terk ettim.
Tabi ki askerlik nedeni ile degil cok daha fazla nedenler vardi.
Avukat olup halen ilkokuldaki merasimdeki okudugu and gibi militarist soylemleri
sayiklayan sozde gelismis insanlardan uzagim.
Uzuluyorum tabi ki turk insanlari icin, neden biliyormusunuz?
Begenmiyorsan git diyen zihniyet ben gidipde kaderimi degistirip BASARDIGIM zaman
benim amerikan vatandasi olmami ozellikle istedi, benim ermeni mitinglerine katilmami istedi
Beni kovan MILITARIST DEVLET benim vatandasliktan cikmamam icin dovizli askerlik onerdi cocuklarima
o yuzden arkadaslar, begenmiyorsan git diyen hapis olmus militarist ezik zihniyetin
yurtdisina siz gidip basardiginizda ne kadarda aciz oldugunu gordum.
Askerlik mecbur malesef yapacaksiniz ama bu inanin GURUR duyulacak birsey degildir.
Gelismis toplumlari ornek almak gerekir, ama kime neyi anlatabilirsiniz.
Konu sadece asklerlik degil bir YONETIM anlayisi.
UMARIM HERKES HAK ETTIGI YONETIMLE YONETILIR.
Ayrica avukatlarin sizi dinlemesini istiyorsaniz randevu ain saatine 100-200 dollar odeyin bakin nasil sizin her dediginiz kabul ediyorlar.
Nasilda fikirlerinize saygi duyuyorlar.
Askerlik kanunlarini birde para verip sorun avukatlara farki hissedin.
Sn. asveren,
Biz USA nın ne kadar özgür ülke olduğunu Irak, Afganistan gibi gittiği her yere ne özgürlükler götürdüğünü çok iyi biliriz. Sen özgür özgür yaşamaya devam et. Ben askerlik yaptığım için gurur duyuyorum. Benim her sözüme "kendisini erkek sananlar" gibi ciddiye alıp anlam yükleme. Kurtuluş Savaşı tarihini okumanızı öneririm
Genelkurmay İletişim Daire Başkanı Tuğgenaral Sn. Metin Gürak açıklama yaptı:"Bedelli askerlik kesinlikle gündemimizde yok" Doğrusu da buydu. Kendisine teşekkür ederim. Saygılarımı sunarım.:)
Sayın Avukat Mehmet Aydın beyefendi. İçinizden ''bir sen eksiktin'' dediğinizi duyar gibiyim. Hariçten gazel okuyor gibi görünüyor olabilirim ancak konuyla direkt bağlantılıyım. Her söylediğimi ciddiye alıp anlam yüklemeyin demişsiniz. İnsanlar sizi ve söylediklerinizi ciddiye alacaktır Mehmet Bey. Çünkü siz toplumun en güzide mesleklerinden birini icra ediyorsunuz. Ayrıca şu an kullanımımızda olan sitenin içeriği de malumunuz. İnsanlar bir hak talebinde bulunuyorlar. Haklılar ya da haksızlar. Sizler de bu talebin karşısında yer alıyorsunuz. En doğal hakkınız. Zaten normal olan da bu. Herkes bedelli askerlik taraftarı olsaydı, bugün ne ben bunları yazıyor olurdum ne de bu konu tartışılıyor olurdu. Ya da tersine çevirip bakarsak yani herkes bedelli askerlik karşıtı olsaydı böyle bir talep varolmazdı. Ancak üzülerek görüyoruz ki toplum içinde medeni bir şekilde tartışılması gereken bir konu köy kahvesi seviyesine indiriliyor. Toplumun mürekkep yalamış kesimi olan bizler bu şekilde davranırsak, diğerlerini düşünemiyorum bile. Affınıza sığınarak size birkaç soru sormak istiyorum.
''Kendini erkek sananlar'' şeklinde talihsiz bir tamlama kurduktan sonra, her söylediğimi ciddiye almayın demişsiniz. Bir an empati yapıp o tabirin sizin için kullanıldığını düşünsek tepkiniz nasıl olurdu? Ya da mesela mahkemede böyle bir laf edip sonra ciddiye almayın deseniz, hakaretiniz mi yoksa ciddiye almayın deyişiniz mi ciddiye alınır? Tamam şu an mahkemede değiliz ama hakaret, hakarettir ve söylediklerimiz bizi bağlar, değil mi?
Kurtuluş Savaşı'ndan bahsetmişsiniz. Konu ile uzaktan yakından alakalı olmadığını düşünüyorum. Kurtuluş Savaşı topyekün bir savaştı. Ülke işgal altındaydı. Orada bir ordu değil, kadınıyla, erkeğiyle, çocuğuyla ve yaşlısıyla bütün halk vardı. Bugün bir savaş durumu cereyan etse o sorumluluktan kaçacak insan tahayyül edemiyorum.
Son olarak İletişim Daire Başkanı Sayın Metin Gürak'a açıklamasından dolayı teşekkür etmişsiniz. Neden? O açıklama Sayın Metin Gürak'ın şahsi fikrini içeren bir açıklama değil ki.
Meselenin kişiselleştirilmeden, hukuki tarafları, olabilirliği ya da olanaksızlığı, getirecekleri ve götürecekleri doğrultusunda ele alınmasını diliyor, saygılarımı sunuyorum.
Ben kendini erkek sananlar diye hiç bir söylem de bulunmadım.Daha önce de askerlik ve polislik kurumunun güvenlik açısından gerekli olduğunu açıkçana savaş'a fazlasıyla karşı olmama rağmen belirttim.Benim vurgulamak istediğim nokta; Ayrımcılığn olmaması...
Herkes eşit koşullarda olmalı.3-5 kuruş param var diye oğlumu bedelli askerlik yaptırma lüksüne sahip olmamalıyım.Bedelli askerlik yapma lüksüne sahip olmayan yüzbinlerce askerin ne kadar infial duyduğunu biliyor musunuz?
Maalesef ben ne askerlik (https://www.hukuki.net/forum/showthread.php?t=51347) ne de bakaya (https://www.hukuki.net/forum/showthread.php?t=48422) ile ilgili sorularima cevap alabildim. :rolleyes:
Sayın Future merhaba. Profilinizden okuduğum kadarı ile bir avukatsınız. Şimdi ben size, hiçbirimize yakışmayan bu kişiselleştirilmiş kısır tartışmaların dışında, ayrımcılık olmasın talebiniz doğrultusunda birkaç şey sormak istiyorum. Kaale alıp cevaplarsanız çok memnun olurum.
Öncelikle yurtdışında yaşayanlar için her daim geçerli olan dövizli askerlik meselesi. Bu insanlara yasayla tanınmış bir hakkın, bu ülkede yaşayan, istihdam olan ya da istihdam yaratan ve vergilerini bu ülkeye veren insanlara tanınmamış olması ayrımcılık yaratır mı? Aslında daha önemli bir mesele var.Sizin de sürece dahil olup yorumlarınızı paylaştığınız bedelli askerlik anayasada yok. Bu bedelli özel şartlara bağlı olarak geçmişte 10 kez çıkarılmış. Bilindiği üzere sonuncusu deprem sebebiyle 1999'da çıkmış. Yani bedelli bekleyen bazı arkadaşlarımızın ''anayasal hakkımızı istiyoruz'' talebinin aksine yasada böyle bir kanun yok. Ancak yasada başka model bir bedelli var. 1992'de son halini almış şekliyle (yasanın 92 öncesi halini bulamadım) yasada belirtilmiş koşullar çerçevesinde her vatandaş askerliğini bedelli veya herhangi bir kamu kuruluşunda sosyal hizmet olarak yerine getirebiliyor. Bedeli de dövizli askerliğin yarısı. Evet. Anayasanın 1111 sayılı Askerlik kanununun 10. madde 2. bendi açık açık bunu söylüyor. Gayet demokratik bir kanun yani. Tek bir koşulu var. İhtiyaç fazlası oluşması gerekiyor. Yani o yıl askerliğini yapmak için şubeye başvuran ve celp dönemleri belirlenenlerin toplam sayısı ile genelkurmayın o yıl ihtiyaç duyduğu yükümlü sayısı arasında fark oluşması gerekiyor. Ve o fark kadar insan 1 aylık eğitimini tamamladıktan sonra isterlerse askerliklerini bedelli ya da sosyal hizmetli olarak tamamlıyorlar. Yani yine seçme hakkınız yok. Önce gidip eğitiminizi yapıyorsunuz. O sene ihtiyaç fazlası var mı? Öğrenebilir misiniz? Hayır öğrenemezsiniz. Piyango! Zaten bedelli yapmak isteyenlerin sayısı ihtiyaç fazlasından fazla ise aranızda kura çekiliyor. Tam piyango! Ancak konunun benim gibi onbinlerce insanı ilgilendiren kısmı daha da trajik. Aynı kanun maddesinin aynı bendinin son cümlesi bizleri ömür boyu suçlu durumuna düşürüyor. Cümle diyor ki; Saklı, yoklama kaçağı ve bakayalar ihtiyaç fazlası kapsamına alınmazlar. Yani 20 yaşından gün almışsanız ve herhangi bir sebeple ( okul, sağlık raporu, yurtdışında yaşamak ) tecilli değilseniz, ister 10 yıl, ister 1 gün, işlemlerinizi geciktiremezsiniz. Aksi halde suçlu duruma düşersiniz. Yasada yer alan bedelliden yararlanamaz, uzun dönem askerlik yapar ve bir de üzerine yargılanıp ceza yersiniz. Peki genelkurmay ya da hükümet neden kendilerine sorulduğunda ''bedelli gündemimizde yok'' demek yerine ''bedelli zaten yasada var'' demiyorlar. Halk farkında bile değil. Belki 1992'den beri geçen zaman içinde, bazı hukuk mezunları, mensupları, onların yakınları ve anayasayı açıp okumuş ve anlamış olanlar bu bedelliden faydalanmışlardır. Bunu bilemem. Ama halkın geri kalanı bunu bilmiyor. Zaten malumunuz, bizde haklarını merak edip anayasa okumak gibi bir bilinç, bir gelenek yok. Olmaması da galiba ülkenin menfaatine.
Son olarak zor durumda olan, kaçak olarak yaşamak zorunda kalan bu insanlar için yapılabilecek iki şey var. Ya 1-2 aydır kamuoyunda bahsedilen bedelli, ekonomik kriz gözönüne alınarak çıkarılacak ya da yoklama kaçağı ve bakayalara bir af çıkarılacak. Böylelikle bu insanlar suçlu statüsünden çıkar, bedelli ya da sosyal hizmet hakkını elde eder. Ancak konuyu piyango durumundan çıkarmak için ihtiyaç fazlası bilgilendirmesinin kurumsallaşması ve halkın bilgilenme hakkına sunulması gerekiyor. Yani anlayacağınız ortada bir ayrımcılık varsa bu bizzat anayasa tarafından yaratılmış. Ne dersiniz? Değerli yorumlarınızı bekliyorum. Aynı soruları, dilerse sayın Mehmet Aydın da cevaplayabilir. Sevinirim. Saygılar.
Sayın Av.Mehmet Aydın daha önce yazmıştı; Bedelli askerlikten sağlananan para Türkiye'nin dış borçlarının sadece bir günlük faiz ödemesi.Peki bu durumda ülke ekonomisi yararına bu durumu savunmak taraftarı olmak nasıl mümkün oluyor.Askerlik kısaltılsın ona taraftarım.Hatta mümkünse askerlik profesyonel hale getirilsin..İsteyen maaş karşılığı yapsın...Ben askerlik yapmayan erkek değildir ve dediğiniz gibi geri kısmını söylemedim...
Ve yine de askerlik konusundaki dediğiniz tarz"da bir ileti yazmış mıyım diye bu konudaki tüm iletilerimi inceledim. Böyle bir iletim yok.Acaba iletileri bir kere daha inceleseniz...Saygılar...
Sayın Future. Ben konunun ekonomik tarafından çok hukuki tarafı ile ilgileniyorum. Ülkeye sağlayacağı ekonomik faydayı hesaplamak, tabii ki bizlerin değil, ekonomistlerin ve hükümetin işi. Eğer uygulama olursa getirdiklerine kıyasla götürecekleri var ise bunu hesaplamak ta hükümetin ve genelkurmayın işi. Ben size, bir hukukçu olmanızdan mütevellit, anayasada zaten varolan bir bedelli uygulaması ile yine yasada varolan dövizli askerlik uygulamasının ayrımcılık içerip içermediğini sormuştum. Yazımı dikkatle inceler ve görüşlerinizi belirtirseniz memnun olurum. İlgilenmezseniz de canınız sağolsun, ne yapalım. Saygılar.
Benim bunlar kişisel ve vicdani düşüncelerim; Hükümet, ve diğer ilgili kurumları biraz devre dışı bırakmak istiyorum; Zira, dövizli askerlik uygulamasına da karşıyım...Ülke dışında yaşayan kimseler bu yükümlülükten kurtulmak istiyorlarsa; Türk vatandaşlığını bıraksınlar; bulundukları ülke vatandaşlığını tek başına alsınlar; Çifte vatandaş olmasınlar...
Sayın Future. Sizi anlıyorum. Tabii ki hayat ile ilgili birçok konuyu olduğu gibi bu konuyu da kişisel ya da toplumsal vicdandan ayrı tutarak tartışamayız. Tartışıyor olmamız, herkesin farklı birer birey olması ve farklı vicdanlara sahip olmasındandır. Zaten demokrasinin parametrelerinden birinin de bu olduğunu düşünüyorum. Ancak kişisel fikrim bu konunun hukuki boyutunun es geçilemeyeceği yönünde. Yani sizin ve benim kişisel vicdanlarımız olduğu gibi, yasalar karşısında haklarımız ve sorumluluklarımız da vardır. Aynı şekilde yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın ve ülkemizde yaşayan ve bedelli beklentisinde olan vatandaşlarımızın olduğu gibi. Demek istiyorum ki yasada dövizli askerlik ( yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız için ) ve bedelli askerlik ( ülkemizde yaşayan vatandaşlarımız için ) uygulamaları zaten var. Bu insanlara, ''bu sorumluluğu taşımak istemiyorsan Türk vatandaşlığından çık'' demek vicdani bir karşı duruştur. Haklıdır ya da haksızdır. Bunu tartışmayacağım. Ancak bu karşı duruş uygulanmakta olan yasaya da karşı duruş anlamına gelir. Her yasanın doğru ve adaletli olduğunu iddia etmiyorum tabii. Yasalar gelir geçer, baki kalan hukuktur. Ya da size göre öyle midir? Ya da mesela ülkelere göre yasalar olabiliyor da ülkelere göre hukuk olabilir mi? Yoksa hukuk evrensel mi? Bu konuda kişisel vicdanı, sokaktan herhangi birini çevirip konuşabilirim. Ancak konunun hukuki tarafını sizin gibi bir hukukçudan öğrenmeyi çok isterim. Zaman ayırdığınız için teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
Sn. future. Benim cift vatandasligim var, Turkiyeyle bagim yok artik ve T.C. vatandasligindan cikmak istiyorum. Ama askerlik yapmadigim icin vatandasliktan cikmama izin vermiyorlar. Bu sarti, benimle ayni durumda olan kadinlara ya da 38 yas altindaki erkeklere koymuyorlar. Dolayisiyla bir cinsiyet ve yas ayrimciligiyla karsi karsiyayim. Sizce ne yapmam lazim?
Bu konudaki magduriyetimle ilgili daha detayli bilgiler surada var: https://www.hukuki.net/forum/showthread.php?t=48422
Bedelli ve dövizle askerlikle parası olanın askerlik görevinden kurtulup parası olmayanın bu hizmeti ifa etmesi söz konusu olmakta. Dolayısıyla vatan görevi olarak kabul edilen bu hizmetin yerine getirilmesinde zengin ve yoksul arasında eşitsizlik oluşturduğu bir durum ortaya çıkıyor. Ancak şöyle de düşünülebilir. Bunlar özellikle yurt dışında yaşayan ve çalışanların bu hizmetleri yerine getirebilmeleri için konulmuş olan kolaylıklar. Sadece ülkeye gelir getirici olarak algılamamak lazım. Yurt dışındaki sürekli bir işinden bu kadar uzun süre izin alıp da gelip askerliğini yap demek insanların kurulu düzenlerini olduğu gibi bırakmalarını istemek demek. Türkiyedeki gibi askerlik sonrası işine devam edersin diyemezsiniz ki insanlara. O zaman bunu külliyen onların bu görevden kaçışları gibi (tabii ki kaçanlar ve askerlik yapmak istemeyenler vardır) algılamak da yanlış olur.
Soru şu: Hala insanların hepsini askerlik yapmaları için zorlamalı mıyız? İsteğe bağlı hale getirmiş olsak bunun ülke çıkarları açısından zararı veya faydası tam olarak nedir? Zorla askere almakla biz bunları adam etmiş ve ülkesine bağlı, bugün savaş çıksa hazır asker olabilecek şekilde eğitebiliyor muyuz? Yoksa küçük ve profesyonel bir ordu kurarak isteyenleri askere er olarak vatan görevi için değil istihdam amaçlı almaya devam etsek daha mı iyi olur? Askere aldığımız habire orayı burayı kazdırdığımız patates soydurduğumuz gençler gerçek anlamda askerlik yapmış oluyorlar mı?
Vatanı sevmek ayrıdır, bir takım uygulamalarda acaba doğru olan nedir i sorgulamak ayrı şeyler?
Sadece düşünüyorum..
Genelkurmay'ın son açıklaması: Gündemimizde bedelli yok.:)
hadi gözünüz aydın
Bu konu bitmiştir sanırım.Sayın yönetim kilitlerse daha iyi olacak.
Bence de.....:)
Her şey yeni başlıyor ;)
Sanırım şu andaki Türkiye şartlarında adalet tecelli etti; Varsıl ve yoksul arasındaki hakkaniyetsizlikler; Sayın Genel Kurmay Başkanımız tarafından göz ardı edillmedi; teşekkürler..
Bence çok erken konuşuyorsunuz :)
Farkındaysanız ;basın toplantısında gündem dışı sorulan bir soruya verilen cevaptı..
Ancak bazı yerlerden bu konuda çalışma başlatıldığına dair duyumlar var..İspatla derseniz,dediğim gibi duyum sadece..
En azından somut gerçekler üzerine düşünebiliriz;
* 13 Mayıstan sonra 1 milyonu bulan yoklama kaçağı ve bakaya olanlar GBT ye düşecekler ve arananlar listesine girecekler.
Oldu ki; 1 milyon kişi 12 Mayısta şubelerine başvurdu ve askere gitmeye karar verdi,nasıl bu kadar kişiyi alacaklar.Diyeceksiniz ki; aylara bölerek alırlar.Kuzenim dün askerlik şubesini aradı;tecilini iptal edip askere gitmek istediğini ve bunun için ne yapması gerektiğini sordu.Verilen cevap;Aralıkta gel,oldu..
* Diyelimli 1 milyon kişi 13 Mayısa kadar başvurmadı ,hepside arananlar listesine girdi,bu kadar kişiyi yakaladınız hapse attınız.Sayın avukat arkadaşlar daha iyi bilirler,sizce bu kadar kişiyi alabilen hapishane sayısı ülkede mevcut mu?
* Ekonomik kriz gün geçtikçe tüm acımasızlığını göstermeye başladı,böylesine bir dönemden geçerken,binlerce iş ve işletme sahibini askere alarak ülkeye nasıl bir katma değer kazandırılır?
* Dün Adalet Bakanımız Genel Kurmayı ziyaret etti,ziyaretin gerekçesi açıklanmadı.Herkesin aklına gelen;Ergenekon..Peki şöyle bir şey olmazmı?13 Mayıstan sonra 1 milyon kişi GBT ye düşecek,bunlarla ilgili bir çalışma! (sesli düşünüyorum sadece,bazılarınız gülebilirler)
Sonuç olarak; son kezde olsa Bedellinin 13 Mayıs öncesinde çıkacağını sanıyorum,askerlik kanunundaki değişiklikler,çemberin sürekli daraltılması bazı şeylerin planlandığını gösteriyor bize.
Yukarıdakiler TEORİ'den ibarettir (hatta hipotez)..
Bence başlık 13 Mayıs!a kadar kalmalı (ki bu iş Nisanda yani seçimden hemen sonra çözülecektir)..
Saygılar,