-
gelişmiş batı ülkelerinin kurumsal yapıları, sivil toplum yaşamı pratikleri ve ekonomik yeterlilikleri çerçevesinde belli suçlar için son derece uygun bir yöntem.. Temel ve sosyal haklarına azami ölçüde sahip olmuş ülkeler için de çok uygun bir yöntem.
ancak bizde eğitim, çalışma gibi haklar, çoğunluk için hala "lüks" haklar.
bunlara bütçeden ayrılan paylar, sosyal devlet ilkesinin işlemediğini ortaya koyar nitelikte.
gelişmiş bir ülkede kurumlar güçlüdür ve kurallarını aksatmadan işler. bizde kurumlar nasıl işler?
gelişmiş ülkeler için kamu hizmetinde çalışma, belli konularda zorunlu eğitim alma gibi hapis cezasına alternatif olan uygulamalar, o toplumların sosyal yaşamları içinde hakikaten cazai bir nitelik taşır. biz de ekstra hak vermiş gibi olursunuz.
suç, kazanılmış hak doğurmamalıdır.
kayot dışı ekonomisi, keyıt dışı insanları, kayıt dışı yapıları olan bir ülkede sosyal devlet ilkesini işletmeden, sosyal hakların gereğini yerine getirmeden temel haklarda genişlemeye gidilmesinin, ne suç ne de ceza kavramı açısından değeri vardır.
-
Bir avukat olarak bu konuların tartışılmasına bile karşıyım. Ülkemizde hep sanık ve şüpheli hakları tartışılıyor. Ya mağdur müşteki hakları ne olacak. Birileri hep at gözlüğüyle hep tek yanlı yaklaşıyor. Biraz mağdur olsalar ve mağduriyetleri giderilmese o zaman sanık ve şüphelileri nasıl topluma kazandırmakmış onu düşünürler mi acaba sormak lazım. Bence denetimli serbestlik yerine idam cezası geri getirilmeli. Mevcut Cezalar iki (yok az oldu) üç katına çıkarılmalı. Suçluysa çekecek abiciğim. Zaten mecburen suç işlemek zorunda kalmış aslında iyiniyetli kişiler yargılama sırasında daha hafif cezalarla kurtuluyorlar. Ancak bunları kurtaralım derken azılı suçluları topluma neden kazandıralım. Ben o şahıslarla aynı toplumda yaşamak istemiyorum. Bunun için de şu an var gücümle suçlular aleyhine mesleğimi icra ediyorum. Biraz sert oldu galiba amma ne yapayım kızıyorum toplumumuza, kanunlarımıza. Saygılarımla...
-
Doğru buluyorum..çünkü topluma kazandırmak insanları çok önemli zaten toplumun yadırgadığı hükümlü diye kabullenmediği bireylerin suçluluk oranları daha da artar..bu uygulama ile bireyler topluma kazandırılacaktır..
-
denetimli serbestlik sistemi; yerine getirmede çağdaş yaptırım yasaları bünyesinde suça yönelmiş kişiliğin topluma yeniden ve yıpranmadan üstelik üretici bir kimlik ile kazanımı yönünden olumlu bir yasal düzenleme olarak yerini almış bulunmaktadır. yasaların toplumsal yapının önünde olma gibi bir lüksü olamaz. denetimi serbestlik alt-yapısının ekonomik-kadrosal ve teknik donanım ile desteklenmesinde ciddi yatersizliklerin olduğunu üzülerek görmek mümkündür. Böyle olunca sistem doğal olarak yıpranma ve gerçek çıkış kaynağından ötelere taşmak durumunda kalacaksa yasanın bu yöneden toplumsal gerçeklik ve çözümler konusunda tek başına bir çözümü üretemeyeceğini söylemek mümkündür. sorun bir yönüyle de istihtam ile ilgilki olup bu yasanın işsizler ordusunu suça yöneltmesi gibi olumsuz bir durumun tatikleyicisi olması bu açıdan kaçınılmaz görünürken bir an önce bu yönde gerekli yasal düzenleme ve önlemlerin alınması gerekmektedir.saygılarımla
-
Devlet hangi imkan ve ödenekle bu işi yapacak. Devlet böyle luzumsuz işlerle ilgileneceğine vergisini adam gibi toplamamnın yollarını bulsun. Memurdan, işçiden topladığı üç kuruş vergiyi de böyle gereksiz, topluma faydası olmayacak işler için çarçur etmesin. Bu uygulama bence suç oranını artırır. İnsanların adaleti kendilerinin uygulamaya çalışmalarına neden olur. Adam yaralamadan mahkum olan bir suçluyu bu uygulamaya dahil ederseniz müşteki büyük ihtimalle adaletli davranılmadığını düşünecek ve intikam almaya çalışacaktır. Alın size bi suçlu daha. Bu uygulama masum insanları da suç işlemeleri konusunda kışkırtacaktır kanaatindeyim. Ayrıca bence hiçbir şekilde adaletli bir uygulama değil. Suçlu cezasını çekmeli. Avrupa Birliğine yaranıcaz diye atmadığımız takla kalmadı. Yakında teröristleri bile hapse attırmayacaklar bize (malum şahsı bile idam cezası kalkmadan önce asamadık). İdam cezası geri gelsin, ceza oranları mümkün olduğunca arttırılsın ki insanlar suç işlemeden önce 10 kere düşünsün. Bence böyle daha çok insan topluma kazandırılır.
-
Elbetteki bizimde artık sadece hapis cezası yerine suçluyu topluma kazandıran ve aynı zamanda üretken hale getiren yaptırımlar uygulamalıyız.
-
Denetimli serbestlik ,devletide mali külfetten kurtaracagı gibi suçlununda egitimine katkıda bulunması amacıyla faydalı buluyorum.Özellikle basit suçlarda dahada faydalı olacagına inanıyorum.
-
Genelde herkes uygun bulmuş ama günümüz şartlarında ve ülkemizde uygulanmasının zor olacağını düşünüyorum.Eğer maksat eğitimse içerde de hapis cezası ile de eğitim verilebilir.Yani dışarda olunacaksa her halükarda ceza bunun neresinde?Bir arkadışımızın dediği gibi eğitim öncelikle şart,suç işlendikten sonra eğitimin faydası olacak ama kapalı yerde biraz da vicdan muhasebesine girmeli insan diyorum.Yani diyorum bu şartlarda yapılmamalı...Afların sonuçlarını görüyoruz.
-
Son üç dört yıldır AB ile entegrasyon amacıyla yığınla kanun değiştirip yeni uygulamalar ortaya çıkardık.Hem teorisyenler hemde uygulamacılar hangisini nasıl takip edeceğini şaşırmış durumda.Evet yargı sisteminin büyük bir değişime ve yenilemeye ihtiyacı olduğu açık ama bunun yangından mal kaçırı gibi olması yarardan çok uygulamada bir keşmekeş oluşturuyor.Denetimli serbestlik açısından ise merakla bekliyorum bunları hangi altyapıya dayandırarak yapacaklar ve hangi deneyimli personelle?Sanırım bu işin Türk yargı sisteminde oturması için yaklaşık beş yıllık bir süre var o da en iyi tahminle.Yargıda kaybedilecek değil beş yıl beş dakika bile yoktur.Saygılar...
-
Türk toplumun bunu kaldıracak durumda olduğuna inanmadığım için bu anketin cevabının önümüzdeki 10 yıl süreyle kesinlikle hayır olması gerektiğidir.Verilen cezaların yetersizliği söz konusu olduğu , adam öldürüp üç senede çıkan, devleti milleti dolandırıp komik rakamlarla yırtan insanlar varken...