Eczacıların gözünü toprak doyursun!

Sağlıkta “Rus Ruleti(!..)”


Hamdi Türkmen-Milliyet

Şimdi ben ne yapacağım?
Şeker hastasıyım. İnsilüne bağımlıyım. Tansiyon ilacı da kullanmam gerekiyor.
Bir de akut allerjim var.
Emekli bir SGK’lı olarak, heyet raporlarıyla ilaçlarımı her ay düzenli alıyordum.
Sadece ben değil ki; binlerce, onbinlerce, belki de milyonlarca insan aynı şekilde...
Kimi kalp hastası, kimi böbrek, kimi karaciğer...
Kimi akciğer, kimi mide...
Ocak ayından itibaren eczaneler ilaçlarımızı vermeyecek.
Ya ne yapacağız?
Peşin para ödeyeceğiz.
Paramız yoksa, eve dönüp ölümü...
Ya da şeker komasına girip hastaneye kaldırılmayı bekleyeceğiz...
Yetiştirirlerse kurtulacak, 112 biraz gecikirse, hastane yolunda “by-by” yapıp, Allahın rahmetine kavuşacağız.
Böyle bir rezillik, böyle bir kepazelik olur mu?
Yirmibirinci Asır’da, sosyal olduğunu iddia eden bir devlet vatandaşını böyle ölüme terkeder mi?
* * *
Hükümet mi, eczacılar mı haklı?
Biri birilerine rest çekiyor. Birileri de bu resti görüyor.
Burası poker masası mı beyler?
Çektiğiniz rest, kim haklı olursa olsun, bu ülkede yaşayan 7’den 70’e milyonlarca insanı doğrudan ilgilendiriyor.
Sağlıkla, insan yaşamıyla Rus Ruleti oynanır mı?
* * *
SGK, tüm eczanelerle ilaç sözleşmesini feshetti.
Eczacılara tek-tek gelin, yeni sözleşme imzalayın diyor.
Eczacıların meslek örgütü Türk Eczacılar Birliği, direniyor.
Hükümet eczacılara aba altından sopa gösteriyor:
Örgütlenmeyeceksiniz.
Eczacı odalarının izinden gitmeyeceksiniz.
Grevdi, direnişti; duymak bile istemiyoruz...
* * *
Eczacı pes edecek mi?
Edenler ya da etmeye kalkan eczacılar, “dönek” olacak.
Direnen ise; yüzde 30’lara varan ilaç indiriminin şokunu mu?
Banka kredileri faizlerini nasıl ödeyeceğini mi?
Günlük değiştirilen uygulama tebliğlerini mi?
Hastaların dertlerine çözüm için ettiği yemini mi?
Sözleşmesinin tek taraflı feshedilmesiyle, bundan sonra ne yapacağını mı?
Neyi düşüneceğini şaşırmış durumda..
Eczacı, vereceği karar ne olursa olsun, ölmeye, yok olmaya mahkum ediliyor.
Sadece soruyorlar:
Kırk katır mı, kırk satır mı!..

Eczacılar sözleşmeye imzalamayacak, Başbakandan krize müdahale bekliyorlar

17 Ocak'ta vatandaş ilacı para vererek alma riskiyle karşı karşıya.
Bakanlığın e-sözleşme adımı karşısında eczacılar Türkiye'nin dört bir yanından Ankara'da toplanacak dilekçelerle uygulamaya olumlu cevap vermeyeceklerini bakanlığa bildirmeye hazırlanıyor.

İlaçta indirim kararıyla beraber başlayan kriz giderek derinleşiyor. Eczacılar meslek örgütleri aracılığıyla bakanlığa, tek tek sözleşme yapmaya karşı olduklarını imzalı dilekçelerle bildirmeye hazırlanıyor.

Ankara Eczacı Odası'nın önceki akşam düzenlenen toplantısında dilekçeler oda yönetimine sunuldu. Türkiye'nin dört bir yanından gelen imzalar da önümüzdeki günlerde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na iletilecek.

Oda Başkanı Ekincioğlu ise yapılan toplantıların ve dilekçelerin ışığında eczacıların tek tek sözleşme imzalamaya yanaşacağına ihtimal vermiyor.

Bunun gerekçelerini ise şöyle sıralıyor.
Başkan Ekincioğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer'in Türk Eczacılar Birliği'ne yönelik 'yüksek oda aidatı, yüksek sözleşme ücreti' gibi eleştirilerini de kabul etmiyor.

Ekincioğlu'na göre sorunun çözülmesinin tek bir yolu kaldı o da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın krize müdahale etmesi.

Türk Eczacılar Birliği 4 Aralık'ta aldıkları kapatma eyleminin hemen ardından Başbakan Erdoğan'dan randevu talep etmişti.

TGRTHaber

28-12-2009
Marketlerden ilaç satışına eczacılardan tepki yağıyor


ANKARA - Marketlerde ilaç satılmasına yönelik yapılacak düzenlemeye eczacıların mesleki örgütleri tepki gösterdi.

Konya'da Türk Eczacıları Birliği 2. Başkanı Harun Kızılay, ilaçların marketlerde satılmaya başlanması halinde ekonomik ve sosyal anlamda sorunlar çıkacağını öne sürdü.

İlaçların marketlerde satılıp satılmayacağı yönündeki tartışmayı doğru bulmadıklarını belirten Kızılay, ''16 Ocaktan itibaren sorun yaşanır mı? bunu tartışmalıyız. Çünkü bizim eczacılar olarak amacımız, halka en sağlıklı şekilde ilaç temin etmektir. Eczaneler, halka profesyonel danışmanlık hizmetiyle birlikte ilaç satan unsurlardır. Gerçekten dendiği gibi ilaçlar marketlerde satılmaya başlanırsa, hem ekonomik ve sosyal anlamda sorunlar çıkacaktır'' diye konuştu.

Kızılay, Sosyal Güvenlik Kurumunun, eczanelerle sözleşmenin bitmesine 2 yıl kala protokolü tek taraflı feshetmesinin doğru bir davranış olmadığını savundu.

Eczacıların talepleriyle başlayan bu sürecin sebebinin eczacıların içinde bulundukları önemli sorunlar olduğunu dile getiren Kızılay, ''Maalesef eczacıların sorunları kamuoyunda yeterince dile getirilmedi. Türk Eczacılar Birliği bir protokol yapmak istiyor, bunun için kendi üzerine düşen çabayı gösteriyor'' diye konuştu.

KAYSERİ

12. Bölge Kayseri Eczacı Odası Başkanı Ahmet Özçavuşoğlu, marketlerde ilaç satılmasına yönelik düzenlemeye karşı olduklarını belirterek, ''Dünyada sadece Amerika'da yaygın olarak kullanılan bu sistem, ilaç şirketlerinin çıkarlarını korumaya yöneliktir'' dedi.

Özçavuşoğlu, düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''marketlerde ilaç satılması''na yönelik bir düzenleme yaptıklarını söylediğini anımsattı.

Özçavuşoğlu, şöyle konuştu:
''Bizler, ilaçların marketlerde satılmasının eczanelerin yaşamasından öte, hastalarımızın hayatı için çok büyük bir tehlike oluşturduğunu yıllardır ifade ediyoruz. Amerika bu düzenleme nedeniyle kişi başı ilaç harcamalarının en yüksek olduğu ülkedir. Bunun hükümetimizin tasarruf yaklaşımıyla uzaktan yakından alakası yoktur.''

ISPARTA

Isparta-Burdur Eczacılar Odası Başkanı Ramazan Ziya Örmeci, ilaçların marketlerde satılması uygulamasının Türkiye'yi 3 büyük tehlikeye sürükleyeceğini savundu.

Örmeci, gazetecilere yaptığı açıklamada, ilaçların marketlerde satılabilmesi uygulamasına Türkiye'nin henüz hazır olmadığını söyledi. Reklamların özendirmesiyle birlikte ''bilinçsiz ve akılsız'' bir ilaç kullanımının teşvik edileceğini savunan Örmeci, ilaçların marketlerde satılması halinde Türkiye'nin üç büyük tehlikeye sürükleneceğini söyledi.

Örmeci bunları, ''İlaç kullanımı artacak, bilinçsiz ve akılsızca ilaç kullanılacak ve işsizler ordusuna yenileri eklenecek'' diye sıraladı.

Her eczanede 4-5 kişi çalıştığına işaret eden Örmeci, eczanelerin kapanmasıyla birlikte bu kişilerin işsizler ordusuna dahil olacağını belirtti.

Örmeci, 24 bin eczanede en az 100 bin çalışan olduğunu kaydederek, ciddi bir istihdam sorununu ortaya çıkacağını ileri sürdü.

Bu tepkiyi anlamakta zorlanıyorum,
Bu durumda ayakkabı terlikçilerin yıllardır eczanelere tepki gösteriyor olması gerekirdi:)

Yaşasın Nöbetçi Market dolacak heryer. 7/24 ilaç dahil herşeyi alabileceğiz. Kimbilir yine hangi yabancı kartel dadanacak canım ülkeme? Yakında ilaç firmaları da kapatılır, sırf ithalat yaparız. Yerli üretime son, yerli avukata son, yerli eczacıya son... sırada kim var? Sakın yerli insana son olmasın?

Yakın zamanda Avukatlar da Markete girerse şaşmam.

Herşey kapitalin emrine girdi.

Hatta büyük alış veriş mağazaları İhaleyle mağazalarının giriş bölmelerinde avukat tanıtım ve reklam reyonları yerleştirecek.Hatta bu reyonlarda İlgili şirketin avukatları vatandaşlarla birebir görüşme yapacak.

Avrupadan Hukuk şirketleri Türkiyeye akın edecek.

Öncelikle reklam tanıtım konusu ,literatürden çıkartılacak.Avukatlık Kanunu Kapitalin ,istediği gibi şekillenecek.

ÇOK GERİDE KALDINIZ AZİZİM.

O zaman niye 5 sene eczacılık fakültesi okunuyor?

Aspirin'in bile bakkalarda satılmasını abes karşılamışken nasıl diğer ilaçlar marketlerde satılır..

Asıl bu dev marketlerin gözünü toprak doyursun demek lazım? :)

Tababet ve şuabat sanatlarının uygulanmasına dair kanun niye vardır bilemem ama marketler ilaç satmaya başlarsa eczaneler de gıda, temizlik, tekstil, sigara, alkol vb tekel ürünü satabilmelidir. Ayrıca bundan böyle eczacılar; İksir, şurup, macun, merhem, krem yapabilmeli, vudu büyüsü, oz büyüsü, kara büyü veya büyü bozma, cin çıkarma işlemlerini yapabilmelidirler.

Eczacılar sadece ilaç satmazlar ki; Beyoğlunda meşhur bir eczane vardır; tüm eczanelerin de aynı işi yaptığına inanıyorum. Diyelim ki doktor reçete ile bir karışım önerdi; el çabukluğu ile hazırlanır. Bunu marketler de yapacak mı? :))

Eczanelerde satılan reçetesiz ilaçlar da var; Ama siz eczacının meslekten gelen bilgisine güveniyorsunuz. Diyelim ki; filanca sorununuz var; markette danışacağınız tezgahtar sorununuza çözüm bulacak ilacı verebilecek mi?

Alıntı:

---

9.Köy rumuzlu üyeden alıntı

Yakın zamanda Avukatlar da Markete girerse şaşmam.

Herşey kapitalin emrine girdi.

Hatta büyük alış veriş mağazaları İhaleyle mağazalarının giriş bölmelerinde avukat tanıtım ve reklam reyonları yerleştirecek.Hatta bu reyonlarda İlgili şirketin avukatları vatandaşlarla birebir görüşme yapacak.

Avrupadan Hukuk şirketleri Türkiyeye akın edecek.

Öncelikle reklam tanıtım konusu ,literatürden çıkartılacak.Avukatlık Kanunu Kapitalin ,istediği gibi şekillenecek.

ÇOK GERİDE KALDINIZ AZİZİM.

---

Biz daha feodalizm'i üzerimizden atamadık..Kapitalizm mi? :))

İşte ancak bir ülke böyle batırılır; Oktay Sinanoğlunun kitabı geldi aklıma; Emperyalizm'in Türkiye hakkındaki yorumları üzerine...