Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Alıntı:
solberg rumuzlu üyeden alıntı
Balkan tv ye gerek olduğunu sanmıyorum..bir balkan göçmeni olarak..
Sanırım söylenmek istenenin altında yatan anlaşılmadı ki Balkan TV ye gerek yok açıklaması geldi:)
Olay şudur. Ulusumuz pek çok farklı etnik kökenden gelen insanlardan oluşmuştur ve her birinin kendine has kültürü ile zenginleşmiştir. Ortak bir potada eritmek için bir katalizör gerekliydi o da Türkçe ve Atatürk Milliyetçiliğidir. Şimdi kürtçe yayın kürtçe eğitim vs talepleriyle yapılmaya çalışılan bir ayrılıkçılık rüzgarıdır ve etnik kimliklerin kaşınıp da öne çıkarıldığı hiç bir ülkede bu fayda sağlamamıştır . Birileri kürtçe yayın isterse birileri Lazca yayın ister. Ya da kürtçe olmasın lazca olsun der. Ya da Balkan TV :) olsun der. Diyebilir çünkü siz kapıyı aralarsanız o kapıdan kimin gireceğini çok da kontrol edemezsiniz. Üstelik eşitlik ilkesi söz konusu ise birine bir hak vermek otomatikman diğerine de hak doğuracaktır. Hıı yasaklayalım mı? Yasakçı zihniyetin savunulur yanı olmamakla ve bilimsel bakışın bunu kesinlikle kabul etmeyeceğini bilerek yine de şunu söylüyorum. Ülkenin özel koşulları her zaman belirleyici olmuştur. Tarih sahnesine bakınız. Demokrasinin beşiği İngiltere İrlandalılara etmediğini bırakmamıştır. Amerika native amerikan dediği kızılderililerin kökünü kazıdıktan sonra özgürlükçü olmuştur. Kölelik ne dince ne de siyasilerce değil sanayi devriminde yerlerini makineler alıp da işçilerin koşullarının düzenlenmesi gerektiği için aslında tam olarak yasaklanmıştır. İlahi dinler bile bu konuda kesin yasaklar getirmek yerine köleliğin düzenlenmesi ile yetinmişlerdir. Hristiyanlık köleliği övmüştür bile. Cariyenin haklarını değil efendinin cariyesi ile ilişkilerini düzenlemişlerdir mesela. Yani demem şu ki: Bize bir takım dayatmalar yaparak bizi daha demokratik yapmaya çalışan bu ülkelerin desteklediği ve kaşıdığı etnik ayrımcılık rüzgarının oyunları bu kürtçe eğitim , kürtçe yayın vs talepleridir. Terör örgütünün kürt halkının özgürlüğüyle ve refahıyla çok ilgili olduğunu da düşünmüyorum ayrıca. Öyle olsaydı bölgeye giden yatırımı engellemez, oraya eğitim için giden öğretmeni kurşuna dizmezlerdi. Devlet politikaları çok mu doğru? Elbette hayır. Devletin suçu bölge insanını marabalaştıran toprak ağalarının kökünü kazımak yerine onların eliyle hizmet götürmeye çalışmak gibi bir hataya düşmek ve mevcut yapıyı değiştirmek yerine bunun getirilerinden blok oy alabilmek için yararlanmak şeklinde olmuş, askeri polisiye tedbirlerle işin üstesinden gelebileceği yanılgısına düşmek olmuştur. Yöre toprak ağalarının milletvekili olduğunu düşünürseniz bunu ve bu blok oy olayını daha iyi anlayabilirsiniz.
Gelelim Balkan TV ye. Biz kökenlerimizi elbette unutmadık ama hemşerimin dediği gibi:) Balkan TV elbette istemezük:)) O bir şeylere dikkat çekmek adına söylenmiş bir iğnelemeden ibarettir. Yarın Boşnaklar biz Bulgaristan göçmenlerine "biz isteriz canım" derlerse bakın işte onu bilemem:o
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Diyecekler diyecekler..elbet zamanı gelecek..sırayla..
süpriz yumurtası gibi ülkemiz var..
aslında hiçbirşey süpriz değil ya oda ayrı mevzu..
gündem bile bir yeni gündeme dayanamıyor..
günümüzde çok etkili bir yöntem ama..
biraz kendimizi soyutlamamız lazım..herşey tv ile radyo ile..olmuyor..
gelenek görenekler nasıl bu şekilde sürdürülebilir..
hiç olmayan bir sorunu neden sorun haline getirirsin eyy insan evladı..neden..
ortada bir gerçek var aslında..
milletimiz..
evet milletimiz.. kendin et kendin bul değirmeninin içinde olduğumuz yerde dönüp dolaşıyoruz..
başımız dönüyor..ne yapmamız gerektiğini bilemiyoruz..
halbuki bu değirmenin bir zamanlar elektrik verdiğinin bile farkında olduğumuzu bile unutmuşuz..
ayrıca hemşerim..
ne demek istediğiini gayet açık anladım..yazın içinde teşekkür ederim..:)
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Alıntı:
gecem1970 rumuzlu üyeden alıntı
Yani siz sadece "Madde 3:Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir." kısmına karşısınız öylemi Sayın Bilgili?
Ben hukukçu değilim ancak anayasadaki hiçbir sözcüğün oraya laf olsun diye yazılmadığını bilecek kadar okuryazarım Sayın Bilgili.
1982 anayasasından "resmi" sözcüğünün neden çıkarıldığını merak ediyorum.
Biri makul bir açıklama yapabilirse sevinirim.
Bir devletin "resmi dili" olması makuldür. Ama devletin dili olması biraz tuhaf.
Nitekim 1921, 1924, 1961 anayasalarını incelediğimizde hepsinde "resmi lisan" / "resmi dil" olarak geçen ifadenin 1982 anayasasında "dil"e çevrildiğini görürüz.
1982 anayasasının bu değişmez maddesi oradayken, sadece TRT Şeş değil, aynı zamanda İngilizce dilinde eğitim veren başta ODTÜ ve Boğaziçi olmak üzere pek çok üniversite, Fransızca dilinde eğitim veren Galatasaray Üniversitesi, İngilizce, Almanca, Fransızca ve İtalyanca dillerinde eğitim veren Anadolu liseleri ve Özel liseler anayasaya aykırı değil mi?
İfade "Türkiye Devleti'nin dili Türkçe'dir." olunca Anayasa'ya aykırı daha pek çok uygulamadan bahsedilebilir. Sabih Kanadoğlu'nu, CHP'yi ve Anayasa Mahkemesi'ni göreve çağırıyorum.
Yabancı dilde eğitim veren okullar ve üniversitelerin 27 yıldır süren bu anayasa ihlaline, hem de "değiştirilemez" denilen maddenin ihlaline dur desinler.
Türkiye'de yabancı dilde eğitim yasaklansın. (Yabancı dil eğitimi demiyorum.)Çünkü anayasanın değiştirilemez bir maddesine aykırı.
1921 anayasasında devletin diline dair bir hüküm Cumhuriyetin ilanına kadar yok. Cumhuriyetin ilanıyla ikinci maddeye şu hüküm konuyor:
MADDE 2.- Türkiye Devletinin dini, Dini İslâmdır. Resmî lisanı Türkçedir.
http://www.anayasa.gen.tr/1921tek.htm
1924 anayasasında bu madde sırasıyla şöyle değiştiriliyor:
MADDE 2.- Türkiye Devletinin dîni, Dîn-i İslâmdır; resmî dili Türkçe’dir, makarrı Ankara şehridir.
11 Nisan 1928 tarih ve 1222 sayılı Kanunla aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
MADDE 2.- Türkiye Devleti’nin resmî dili Türkçe’dir; makarrı Ankara şehridir.
10 Kânûn-u-evvel 1937 tarih ve 3115 sayılı Kanunla aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
MADDE 2.- Türkiye Devleti, Cumhûriyetçi, Milliyetçi, Hâlkçı, Devletçi, Laik ve İnkılâpçı’dır. Resmî dili Türkçe’dir. Makarrı Ankara şehridir.
http://www.anayasa.gen.tr/1924tek.htm
1961 anayasında ise bu hüküm 3. maddede yer alıyor:
MADDE 3.- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür.
Resmî dil Türkçedir. Başkent Ankara'dır.
http://www.anayasa.gen.tr/1961ay.htm
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Sn. std23, bravo billahi,
Devletin resmi dili ile Devletin dili arasında ne kadar güzel bir çelişkiyi?!!! açığa çıkarmışsınız.
Devletin resmi dili ile Devletin dili arasında şöyle bir fark yoktur. Devlet'e gittiğinizde, yani kamu hizmetlerinden yararlanmak istediğinizde karşınıza çıkan memur her iki seçenekte de Türkçe konuşur.
Sizin eleştiriniz hangisine?
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Alıntı:
Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı
Sn. std23, bravo billahi,
Devletin resmi dili ile Devletin dili arasında ne kadar güzel bir çelişkiyi?!!! açığa çıkarmışsınız.
Devletin resmi dili ile Devletin dili arasında şöyle bir fark yoktur. Devlet'e gittiğinizde, yani kamu hizmetlerinden yararlanmak istediğinizde karşınıza çıkan memur her iki seçenekte de Türkçe konuşur.
Sizin eleştiriniz hangisine?
Fark yoksa 1923'ten 1982'ye kadar olan ifade neden değiştirildi?
"Resmi dili" demenin neresi eksik, neresi yanlıştı?
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Karamanlı Mehmet Efendi nin kulakları çınlasın 13. yy da "şimden geru dergahta, bargahta, karargahta Türkçe'den başka dil kullanılmayacaktır" demişti de...:)
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Bunu Amerikancı 12 Eylül generallerine sorun, Pentagon'un ifadesi ile "bizim çocuklar başardı" ya da "our boys have done it" darbesini ben yapmadım.:o
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Alıntı:
sdt23 rumuzlu üyeden alıntı
Bir devletin "resmi dili" olması makuldür. Ama devletin dili olması biraz tuhaf.
Türk Dil Kurumu Sözlüğü'nde;
resmi dil: devletin dili
resmi: devletin olan, devlete ait olan, devletle ilgili, özel karşıtı
olarak tanımlanmıştır.
Yani Sayın sdt23, "resmi dil" ile "devletin dili" ibareleri arasında fark bulunmamaktadır.
Diyorsunuz ki, iyi de hiçbir fark yok ise, neden 82 Anayasası'nda "resmi" ibaresi kaldırıldı?
Ben de size soruyorum, hiçbir fark yokken neden AKP'nin Anayasa taslağında "resmi" ibaresi yeniden eklendi? Hem de değiştirelemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez bir maddeye?
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
"Resmi dili" ile "dili" ifadesinde bir fark yoksa Atatürk anayasasındaki gibi maddenin "resmi dili" olarak değiştirilmesi gerektiğine inanıyorum.
Fark varsa, veya ifadenin "resmi dili" şeklinde olmasında sakınca varsa bu net olarak ortaya konmalı ve tartışılmalı.
"Devlet dini" gibi "devlet dili" de gerçekten ileri ve demokrat ülkeler için anlaşılır bir şey değil.
"Resmi dil" ifadesi zaten Karamanoğlu Mehmet Bey'in taleplerini de karşılar.
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Alıntı:
Av.Dilek Kuzulu Yüksel rumuzlu üyeden alıntı
Ben de size soruyorum, hiçbir fark yokken neden AKP'nin Anayasa taslağında "resmi" ibaresi yeniden eklendi? Hem de değiştirelemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez bir maddeye?
Benim cevabım belli: Fark olduğuna inanıyorum. Doğrusunun da eskisi gibi "resmi dil" olduğuna inanıyorum.
Sadece AK Parti'nin değil, pek çok sivil toplum örgütünün, hatta CHP'nin 90'larda hazırladığı taslakta da ifadenin "resmi dil" olarak geçmesi teklif ediliyor.
İki ihtimal var:
Eğer fark yoksa, değişikliğin sakıncası yok. Çünkü "resmi dili" dediğimizde de aynı şey olacak.
Eğer fark varsa, Atatürk'ün anayasasındaki şeklin eksik/yanlış/hatalı olduğu söylenebilir mi?