Re: 16 madde de sağlık kontrolü
8 Yiyeceğin Yarar ve Zararları !
Gazeteport/09.01.2009
Yiyip içtiklerinizin sağlığınızı nasıl etkilediğini, ömrünüzü uzatıp uzatmadığını ya da sizi yavaş yavaş ödürüp öldürmediğini merak ediyorsunuz.
Yiyeceklerin eksi ve artılarına dair en son blimsel veriler burada..
Kahve (+)
Sabahları bir fincan kahve içiyorsanız kendinizi suçlu hisstemniz için bir neden yok. Gerçekte kahve çok çok sağlıklı bir içecek gibi görünüyor.
Yapılan yeni araştırmalara göre kahvenin yararları arasında diabet riskini önleme, kalp krizi, safrakesesi taşı, Parkinson, böbrek taşları ve sirozu önlemesi sıralanıyor. Bununla birlikte siyah kahve özellikle kadınlarda, kemiklerinizin incelmesine neden olabilir. Bunu önlemenin yolu ise kahvenize biraz süt eklemek..
Çikolata (+)
Siyah çikolata yüzde 70 kakao içerir ve sağlıklıdır. Beyaz ya da sütlü çikalatadan daha az şeker içerir ve sağlığınızı koruyan yeşilçaydakine benzer polyphenols ve flavonoid antioxidantlar içerir. Her gün yenilen ufak parça siyah çikalatanın kan pıhtılaşmasını önleyerek kalp krizi riskini azalttığını ya da tansiyonu düzenlediği belirtiliyor.
Ayrıca, herkesin de bildiği gibi çikolata iyi hissetmenizi sağlar ve enerji verir. Bununla birlikte çikolata yüksek kalori içerir ve doymuş yağ da içerir. Bu nedenle günde 50 gr'dan fazla yememeye özen gösterin.
Asitli içecekler (-)
Asitli içecekler hakkında çok iyi haberler yok. Diyet ve normal asitli içeceklerin her ikisinde de yüksek oranda fruktoz şurup bulunuyor. Bu pankreasın normalden fazla çalışmasına dolayısıyla insülin seviyesinin yükselmesine ve kilo almaya neden oluyor.
Geçen yıl yapılan araştırmalarda yüksek fruktoz şurubu ile tatlandırılan içeceklerin diyabet riskini artırabildiği tespit edildi. Ayrıca, koladaki kafein ve fosforik asitin de sık içildiği takdirde kemiklerin zayıflamasına neden olabiliyor.
Yulaf (+/-)
Yulaf çoğu insan olarak sağlık bir yiyecek olarak bilinir. Ancak kahvaltılarda yemeden önce tekrar düşünmenizi gerektirecek şeyler var. Boston Çocuk Hastanesi'nde (Boston Children's Hospital) kontrollü olarak yapılan araştırmalarda sadece yulafla beslenen çocukların günün diğer zamanlarında sebzeli omlet ve kahvaltıda meyve yiyenler iştahının ve kalori tüketiminin arttığı gözlendi.
çalışmalar yulafın kan şekerini yükseltici etkide bulunduğunu da gösteriyor ve sabahları kahvaltıda protein içeren besinlerin alınması gerektiğini de belirtiyorlar.
Pizza (+/-)
Pizza kesinlikle sağlıklı bir yiyecek değil ancak sağlıklı besinlerle hazırlandığı kuşkusuz. Domates sosu likopen bakımından zengindir, kanser riskini azaltır, kolesterolü ve kan basıncını azaltır.
Pizzaya sebzelerin eklenmesi yararlarını artırır ancak pepperoni, sucuk, sosis ve diğer doymuş yağ içeren yiyeceklerden uzak durmak gerekir. Peynir bakımından zengin olanları tercih edebilirsiniz. Pizza hakkında en önemli husus bel çevrenizin kilo almasına neden olabilir yani dilim dilim sipariş etmeniz de yarar var.
Yumurta (+)
Yumurtalar hakkında son dönemde sarısının kolesterol kaynağı olması nedeniyle pek olumlu haberler çıkmıyor. Ama yapılan araştırmalarda yumurta yiyen kişilerde kardiyovasküler hastalık riskinin yüksekliğine dair bir veri elde edilemedi.
Örnek olarak 150 bin kadın ve erkek üzerinde yapılan 8 yıllık araştırmada yumurta yiyenler ve yemeyenler arasında kalp hastalıkları riski bakımından fark gözlenemedi. Günde bir yumurta yiyen kadınların koroner kalp hastalıkları risklerinin düştüğü vurgulandı. Yumurtalar ayrıca büyük protein kaynağı ve çoğu organik yumurta omega-3 bakımdan zengin.
Balık (+)
Haftada 2 kere balık yemek kalp krizi ve diğer kalp damar hastalıkları riskini azaltabilir. balık omega 3 yağ asidi bakımından zengindir ve diabet, Alzheimer ve romaztizmal hastalıkları önleyebilir.
Sağlığınız için en iyi balıklar sardalya, ringa, somon, hamsi ve uskumruyu tercih edebilirsiniz. Kılıçbalığı, ton balığı, kiremit balığı ve köpekbalıkları gibi balıklar daha dikkatli tüketilmeli. Genel olarak konserve ton balığı iyi bir tercihtir, sushi olarak yenilen ton balığından daha az zehir içerir.
Suni tatlandırıcılar (+/-)
Zayıf kalmaya çalışan insanlar için sürpriz haber: İşter doğal ister tatlandırıcı olarak alınan şeker kilo almaya neden oluyor. Purdue Üniversitesi'nin Şubat'ta yayınladığı araştırmaya göre sakarin ile tatlandırılan yiyeceklerin de kilo aldırdığı belirlendi.
Bu nedenle diyet yapan çoğu kişi tatlandırıcılı yiyecekler yerine doğal şeker içeren meyveleri yiyebilir. Tatlandırıcıların diabetiklerin şeker bakımından zengin beslenmelerini sağladığı da unutulmamalı tabi.
Re: 16 madde de sağlık kontrolü
Kanser riskiniz yağı kullanma oranınızla aynı
A.A/09.01.2009
Gıdalarda yağların bir defadan fazla kullanılmasının kanser riski taşıdığı, yağ kaç defa kullanılırsa kanser riskinin de o oranda arttığı belirtildi.
Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Nefroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Türk, yaptığı açıklamada, 6 yıl önce 3 milyar TL olan Türkiye'nin sağlık harcamalarının bugün 25 milyar TL'yi bulduğunu söyledi.
Türkiye'de 2009 yılında yaklaşık 300 milyon poliklinik hizmetinin verilmesinin beklendiğini dile getiren Türk, bu rakamın Türkiye'de insanların sağlıksız beslendiklerini de gösterdiğini vurguladı.
Son yıllarda ülkemizde kanser vakalarında olağan üstü bir artış yaşandığına dikkati çeken Türk, ''herhangi bir hastaneye gidip onkoloji servisinden randevu almaya kalksanız, ya sıra alamazsınız ya da çok uzun tarihlere gün verilir. Bu durum kanser vakalarının ne oranda arttığının da en bariz göstergesidir'' diye konuştu.
Yapılan araştırmalara göre kansere neden olan faktörlerin başında sağlıksız beslenmenin geldiğine işaret eden Türk, bunda da en büyük etkenin özellikle fast foodlarda yağların tekrar tekrar kullanılması olduğunu öne sürdü.
Gıdalarda yağların bir defadan fazla kullanılmasının bile kanser riski taşıdığını ifade eden Türk, ''yağı kaç defa kullanırsanız kanser riski de o oranda artıyor'' dedi.
-KARNEYLE YAĞ KULLANILMASI ÖNERİSİ-
Pek çok gıda sanayicisinin ve bazı fast food işletmelerinin aynı yağı onlarca kez kullandığını öne süren Prof. Dr. Türk, şunları kaydetti:
''Yağı filtre edip ertesi gün bir daha kullanıyorlar. Isıtıldığında yapısı değişen yağ, daha sonraki kızartmalarda ürüne kanserojen etkilerini bırakıyor. Bizde bazı fast food işletmelerinde yağlar en az bir hafta 10 gün kullanılıyor. Avrupa'da ise firmalar kullandıkları yağları karneyle alıp karneyle teslim ediyor. Teslim edilen yağlar ise biyodizel üretiminde kullanılıyor. Bizim de en kısa süre içinde gerekli düzenlemeleri yaparak, gıda sektöründe karneyle yağ kullanımına geçmemiz gerekiyor. Bu düzenleme artık bir zorunluluk haline gelmiştir.''
Aşırı kullanımdan simsiyah olmuş yağların bile bazı kötü niyetli kişilerce magnezyum silikat karıştırılıp yeni yağmış gibi satıldığını vurgulayan Türk, ''yağ kimyasal işlemden geçtikten sonra sanki hiç kullanılmamış gibi berrak bir görünüme kavuşuyor. Ancak içeriğindeki kanserojen etkisi aynen devam ediyor'' dedi.
Prof. Dr. Türk, bu yağların da gıda sanayii, fast food'lar veya ucuz olduğu için dar gelirli insanlar tarafından satın alınarak kullanıldığını, vatandaşların sağlığının ciddi oranda riske atıldığını sözlerine ekledi.
A.A
Re: 16 madde de sağlık kontrolü
Unutkanlığın en önemli nedeni
Bugun/10 Ocak 2009
Hafızayı parlatan gıdalar ve unutkanlık nedeni..
E n çok kullanılan hafıza güçlendiriciler; kolin, lesitin ve fosfatidilkolin'dir öğrenme ve hafıza üzerinde önemli rol oynar. Eksikliğinde unutkanlık, bunama ve felç görülebilir.
GİNKGO BİLOBA
Ginkgo Biloba'nın beyine giden kan dolaşımını arttırarak beyin hücrelerine glukoz ve oksijen iletimini desteklediği ortaya konulmuştur. B12 vitamini asetilkolin sentezini artırarak hafızayı güçlendirir. B12 eksikliğinde; kansızlık, unutkanlık, kas güçsüzlüğü, halsizlik ve uyuşmalar görülür.
Demir eksikliği unutkanlık yapar
Vücutta hücrelere oksijen taşınması için gerekli olan demirin eksikliği unutkanlığa neden olmaktadır. DHEA DHEA hem kadında hem de erkekte yaşlanma başladıkça seviyesi düşen bir hormondur.. DEHA beynin hafızadan sorumlu olan bölgesinde bulunan sinir hücrelerinin uyarılmasını sağlar.
OMEGA-3
Hafızayı güçlendiren Omega-3 yağ asitleri daha çok balıkta bulunur. Güçlü bir hafıza ve unutkanlığın önüne geçmek için bol bol balık tüketmek.
Re: 16 madde de sağlık kontrolü
Bu meyvenin ekstresi adeta şifa deposu
Bugun/10 Ocak 2009
Kanser, cilt sorunları, anemi ve epilepsiye deva.
Güçlü bir antioksidan ve hücre yenileyici olan çekirdekli kırmızı üzüm ekstresinin, kanser, cilt, anemi ve epilepsi hastalıklarına da iyi geldiği bildirildi.
Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Bölümü ve Mersin Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü’nde yapılan analizler sonucu çekirdekli kırmızı üzüm ekstresinin demir, magnezyum, çinko, potasyum, kalsiyum, stronsiyum gibi elementler bakımından çok zengin olduğu ortaya çıktı.
4 ton üzümü işleyip pastörize edip, üzüm suyu olarak stoklayan ve satış için marketlere veren New King Firması’nın sahibi Hasan Tepgeç şimdi de çekirdekli kırmızı üzüm ekstresini üretmeye başladı.
ÜZÜMLE LENFOMAYI YENDİ
Bu arada, 3 yıl önce lenfomaya yakalanan Zeliha Öztekin’in (18) ailesi, fuarda tanıştıkları Hasan Tepgeç’ten çekirdekli kırmızı üzüm ekstresini aldıklarını ve kemoterapi gören kızının kısa sürede ayağa kalktığını ifade etti.
İşte kalbi koruyan dört gıda
Kalp ve kalp damarları dostu gıdalar...
Sağlıklı zayıflamada varılmak istenen hedef kilo bireylerin varmayı düşündükleri düşük kilolar değildir. Bilimin kabul ettiği Vücut Kitle İndeksi denen metotla yapılan ölçüm değeri olmalıdır. Vücut kitle indeksi, ağırlığın boy uzunluğunun karesine bölünmesiyle elde edilir. Bulunan değer 20-24.9 arasında ise bu normaldir. Maalesef pek çok insan vücut kitle indeksinin 20'nin altında olacağı kilolar için çaba gösteriyor. Meslek hayatımda hastaların bu tür baskılarına sık uğruyorum ve onları ikna etmek için büyük çaba harcıyorum. Bilinmesi gereken şey aslında ideal görünümün, estetik görünümün veya sağlıklı olmanın çok zayıf olmakla aynı şey olmadığıdır. VKİ 20'nin altında olması sağlık ve estetik açısından iyi değildir.
MENOPOZDA FORMDA KALMANIN YOLLARI
Fazla kilo varsa kalori kısıtlamasına gidilmelidir.
Hayvansal gıdaların tüketiminde kolesterol içeriği göz önüne alınmalıdır.
Alınan kalorinin yüzde 40'ı karbonhidrat, yüzde 40'ı yağ, yüzde 20'si proteinden karşılanmalıdır.
Bitkisel yağlar, lifli (posalı) gıdalar tercih edilmelidir.
Tuz kısıtlanmalıdır
Aminoasit ve Antioksidan zengini gıdalar tüketilmeli.
Kalsiyum ve B vitaminlerine önem verilmelidir.
Yağdan uzak, kolesterolü düşük, orta ve düşük glisemik indeksli beslenme sistemi oluşturulmalı.
CİLDİN KURALLARI
Sebze ve meyve ağırlıklı beslenme vücudumuza olduğu kadar cildimiz üzerinde de olumlu etkilere sahiptir. Cildinizi yeniden canlandırmak için bol miktarda çiğ meyve, sebze ve sularını tüketin. Etler ve süt ürünleri ve işlenmiş gıdalar (şarküteri ürünleri) yüksek miktarda toksik atık üretir, bu da cilt sağlığını olumsuz yönde etkiler. Cildin doğal yağlarını dengeleyen temel amino yağ asitleri cilt elastikiyetini güçlendirir, cildin canlı görünmesini sağlar. Temel amino yağ asitleri, çiğ kabuklu yemişler, tohumlar ve birçok sebzeden alınabilir. Bunlardan birini ya da daha fazlasını içinde bulunduran bir beslenme düzeni oluşturun. Günde 1.5- 2 litre su için. Şeker vücudun ihtiyacı olan vitaminleri ve mineralleri kendine alır cildi erken yaşlandırır.
Kalbi koruyan gıdalar
DOMATES: Kan damarlarını koruyucu etkiye sahiptir.
YEŞİL ÇAY: Kalp sağlığı için koruyucu bir içecektir kolesterolünün damarlarda birikmesini ve damarların tıkanmasını önler.
SOĞAN, SARMISAK: Kan sulandırıcı etkisi vardır, kolesterolün damarlara zarar vermesini engelleyen bazı bileşenleri içerir.
Re: 16 madde de sağlık kontrolü
Soluduğumuz havadaki gizli düşman
Bugun/11 Ocak 2009
Astım, zatüre ve alerjik hastalıkların tetikleyicisi...
Polenlerin aksine soluduğumuz havada tüm yıl boyunca bulunan küf alerjisinden korunmak için nemli ortamlardan uzak durun. Evinizin yerlerini ıslak bırakmayın...
İçinde bulunduğumuz kış mevsiminin şu ilk günlerinde, allerjik göz hastalıklarından saman nezlesine, cilt alerjilerinden astım ve allerjik zatüreye kadar pek çok allerjik hastalığa bağlı şikayetlerin artış göstermesinde, soluduğumuz havadaki küflerin çok önemli rolleri vardır.
KÜF NEDİR?
Küfler, sıcak, rutubetli ve karanlık ortamlarda üreyen bir mantar türüdür. Alerjik hastalıklara, küflerin spor ismi verilen ve solunum havasına karışan küçük tanecikleri neden olurlar. Her küfün daha çok ürediği bir mevsimi vardır, ama alerji yaratan küflerin bir çoğu sonbaharın ilk günlerinde daha çok üremektedirler. Küfler doğada çok bol bulunur.
Toprakta, saman, tohum, hububat ve ağaçlarda çok miktarda küf vardır. Küfler güneş görmeyen yerlerde daha iyi ürerler. Küfler, polenlerin aksine soluduğumuz havada tüm yıl boyunca bulunurlar. Sadece kar toprağı tamamen kapladığı zaman havada küf bulunmaz.
Küfler evlerimizde çöp kaplarında, banyolarda, bulaşıkta, kirli ve ıslak çamaşırda, halılarda, şilte ve yastıklarda, bodrum ve tavan arası gibi karanlık ortamlarda çokturlar. Son yıllarda yaşama stilimizdeki değişiklikler (daha etkili izolasyon, banyo ve duşların daha çok kullanılması, yeni yemek pişirme yöntemleri, evlerin iyi havalanmaması...) evlerdeki nemliliği artırarak küflerin çoğalmalarını kolaylaştırdı.
Binlerce türleri olan küflerin sadece bazıları allerjiye neden olurlar. Bunlar içinde en iyi tanınanları aspergillus, cladosporium, alternaria, mukor ve penicillum’dur. Yiyeceklerdeki küfler, örneğin beyaz peynirdeki mavi-yeşil küflenme çok nadiren bir allerjik reaksiyona yol açabilir.
KÜF ALERJiSi NASIL ANLAŞILIR?
Küf allerjisinin saptanmasında başlıca iki yöntem var. Bunlardan en basit ve kolay olanı allerjik deri testleri. Bu yöntemde, kişinin ön kolunun iç yüzüne küflere ait allerjenler damlatılarak deri küçük bir iğne ile çizilir. Alerjisi olan kişilerde 20 dakika içinde o noktalarda kızarma ve kabarma oluşur. Diğer yöntem ise, kanda küflere karşı oluşan IgE sınıfı antikorları ölçülmesine dayanır.
Hayatınızı kolaylaştıracak önlemler
Ev dışındaki önlemler:
Nemli ortamlardan ve ağaçlıklı yerlerden uzak durmalı
Ahır, kümes.. gibi kapalı ve havasız yerlere girmemeli
Çayır, çimen biçmek, tırmık yapmak... gibi işlerden kaçınmalı Ev içindeki önlemler:
Evlerdeki rutubet ve ıslaklık azaltılmalıdır. Bunun için merkezi air-condition sistemleri en uygun yöntemdir.
Çıplak zeminler tercih edilmeli. Islak halı ve kilimler küflerin üremesi için ideal ortamlardır. Nemli duvar kağıtlına da dikkat edilmeli.
Evdeki saksı çiçekleri de küfler için uygun üreme alanları olduğu için, yatak odalarında ve hatta evin hiçbir yerinde saksı bulunmamalıdır.
Herkes uyurken az veya çok terlediğinden yastıklar ıslanır ve özellikle de köpük kauçuk yastıklarda küfler üreyebilir. Yastık ve yatak şiltelerinin özel bir kılıfla kaplanması yararlı olur.
Nemli duvarların seyreltilmiş çamaşır suyu veya muriatik asitle yıkanması küf üremesini engelleyebilir.
Banyo küveti, lavabo, duş ve tuvaletler hiç ıslak ve kirli bırakılmamalıdır.
Mutfaktaki buhara karşı havayı dışarı çeken aspiratörler çok uygundur.
Çöpler dışarıda kalmamalı, plastik bir torbada kapalı olarak tutulmalıdır.
Re: 16 madde de sağlık kontrolü
12 adımda sağlıklı gençleşin
Bugun/12 Ocak 2009
Uykudan yemeğe, ilaçtan havaya dikkat edilecekler.
Prof. Mehmet Öz, kişinin kendini daha iyi hissetmesi ve sağlıklı gençleşebilmesi için gereken maddeleri sıraladı:
1. Vitaminlerinizi alın: Düzenli olarak C, E vitamini , kalsiyum, D vitamini, folat ve B6 vitamini almak yaşınızı 6 yaş geriye taşıyabilir.
2. Sigarayı bırakın ve pasif içici olmaktan sakının: Sigara gerçek yaşınızı 8 yaş ileriye taşıyabilir.
3. Kan basıncınızı öğrenin ve izleyin: Düşük kan basıncına sahip bir kişi yüksek kan basıncına sahip bir kişiden 25 yaşa kadar daha genç kalabilir.
4. Stres kaynaklarını azaltın: Çok stresli olduğunuz zamanlarda gerçek yaşınız takvim yaşınızdan 32 yıla kadar ileride olabilir. Stres azaltma stratejilerinden yararlanarak stresin sizi taşıdığı fazladan 32 yılın 30’unu geriye doğru katetmek mümkündür.
5. Diş ipi kullanın: Diş ipi kullanmak ve dişelrinizi düzenli olarak fırçalamak gerçek yaşınızı 6-4 yıl geriye taşıyabilir.
6. Aktif olun: Az miktarda egzersiz bile (günde 2 kez 20 dakikalık yürüyüş) gerçek yaşınızı neredeyse 5 yıl geriye taşıyabilir.
7. Emniyet kemeri kullanın: Emniyet kemeri kullanma alışkanlığını edinmek gerçek yaşınızı 4 yıla kadar geriye taşıyabilir.
8. Lifli gıda tüketin: Günlük beslenme sırasında 25 gram lif tüketen birinin gerçek yaşı günde 12 gram lif tüketen birine göre 2.5 yıl daha geridedir.
9. Sağlığınızı izleyin: Sağlığı ile ilgili gelişmeleri titizlikle izleyen, tedavi ve bakım konusunda standartlarını her zaman yüksek tutan kişiler bunu yapmayanlara göre 12 yaşa kadar daha genç kalabilirler.
10. ‘Sağlıklı Gençleşme Planı’ oluşturun: Tüm yaşamınızı göz önüne aldığınızda gerçek yaşınızı 26 yıla kadar geriye taşımanız mümkün. Bu yaşamınızın bundan sonraki her gününü daha genç yaşamanız ve kalan yaşamınızı olabilecek en uzun sürede ve en yüksek enerji ile sürdürmeniz anlamına gelmektedir.
11. Bol bol gülün: Kahkaha stresi azaltır, bağışıklık sistemini destekler ve gerçek yaşınızı 8 yıla kadar geriye taşıyabilir.
12. Yaşam boyu bir "öğrenci" olarak kalmayı hedefleyin: Yaşam sürecinde entelektüel faaliyetlerden uzak kalmayanlar gerçek yaşlarını 2.5 yıl geriye taşıyabilirler.
Re: 16 madde de sağlık kontrolü
Az yediğimiz en faydalı 11 gıda
Hurriyet/12.01.2009
Pancar, lahana, pazı, tarçın, nar suyu, kuru erik, kabak çekirdeği, zerdeçal....New York Times, internet sitesinde Yemekten kaçındığımız ancak sağlığa en faydalı 11 gıdayı açıkladı.
İŞTE O BESİNLER...
Pancar: Folik asit bakımından zengindir. Kırmızı rengini veren pigmentler kansere karşı savaşır.
Lahana: Kanserle savaşan enzimleri harekete geçiren "sulforaphane" isimli kimyasalı içerir.
Pazı: Yapraklarında, gözleri yaşlanmanın etkilerinden koruyan karotenoid maddesi bulunur.
Tarçın: Kan şekeri ve kolesterolü kontrol etmeye yardımcı olur
Nar suyu: Antioksidan bakımından zengindir. Tansiyonu düşürür
Kuru erik: İçeriğinde yüksek miktarda Antioksidan içerir.
Kabak Çekirdeği: Yüksek mineral oranı erken ölüm riskini azaltır.
Sardalya: Demir, magnezyum, bakır, çinko, fosfor, potasyum, manganez içerir
Zerdeçal: Vücutta iltihaplanmayı önler ve kansere karşı koruma sağlar
Yaban Mersini: Hafızayı kuvvetlendirir.
Kabak: Kalori değeri düşük, lifler bağışıklık sistemini güçlendiren A vitamini bakımından zengindir. Uzun süre tok tutar.
Re: 16 madde de sağlık kontrolü
Bu bitki sinirlerinizi yumuşatacak
Bugun/13 Ocak 2009
Beyin, kalp, rahim ve sindirim sistemini koruyor.
İbni Sina'nın kitabında: ''oğul otunun kalbi ferahlandırdığı, kalbe verdiği kuvveti kırmızı yakutun fiiline muadildir'' diye övdüğü Melissa (oğulotu) beyin, kalp, rahim ve sindirim sistemi üzerinde koruyucu kuvvetlendirici etkiye sahip.
Spazm çözücü, ruhsal ve fiziksel sakinleştirici, hazmı kolaylaştırıcı, bağırsak gazlarını giderici, terlemeyi önleyici, sinir krizleri, depresyon, kulak çınlaması, baygınlık, baş dönmesi, kansızlık ve hafıza zayıflığına birebir. Melissa'nın hiç bir yan tesiri yok. Mide ülseri, mide iltihabı olanlar dikkatli kullanmalıdır.
FAYDALARI
Sağlığa etkisi: Tansiyon düşürücü, sinir sistemini dengeleyici, yatıştırıcı, uyku getirici, gaz söktürücü, terletici ve antiseptik etkilere sahip. Hazımsızlık ve baş ağrısına karşı iyi, sıkıntı giderici ve ödem söktürücü.
Güzelliğe etkisi: Saçın güçlenmesine yardım eder, strese bağlı olarak ortaya çıkan saç ve cilt problemlerine karşı oldukça etkilidir.
Hazırlama: Üzerine kaynar su döküp 10 dakika demlenmeye bırakın. Gün içinde de içilebilir ama gevşetici özelliklerinden dolayı gece yatmadan önce alınması daha faydalıdır. Günde 2-3 çay fincanı.
Dikkat: Düşük tansiyonda ve aşırı uyku hallerinde tüketilmemelidir.
Re: 16 madde de sağlık kontrolü
Dikkat! Gargara kanser yapıyor...
Bugun/14 Ocak 2009
Avustralyalı bilim insanı yaptığı araştırma sonucunda ağız gargara sıvısının oral kanser yaptığını iddia etti. Alkol içeren gargara sıvısı ölümcül bir kansorejen madde içeriyor.
Profesör Michael McCullough ve ekibinin yaptığı araştırmalara göre marketlerde en çok satan ve içerisinde alkol içeren gargara sıvısı ağız içi oral kanser yapma riski taşıyor. Sıvı içerisindeki Ethanol, kullanıldığında ağız içerisinde çok kolayca tahribat yapıp kansere yol açıyor. Profesör Michael, gargara sıvılarının sadece doktor gözetiminde ve kısa süreli olarak kullanılması gerektiğini söyledi.
Yemekten sonra sakın çay içmeyin
yemek üzerine içilen çayın inanılmaz yan etkisi.
Diyetisyen İpek Ağaca, yemekten sonra çay içilmesinin vücutta demir eksikliğine yol açtığını söyledi. Çay tüketiminde dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında bilgi veren Ağaca sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye’nin hangi şehrine giderseniz gidin, hangi restoran veya lokantaya girerseniz girin yemekten sonra garson size çay ikram etmek isteyecektir. Ya da; garsonun ikram etmesine zaman bırakmadan siz çayınızı zaten isteyeceksinizdir. Bu alışkanlığımız, sağlıklı beslenme açısından bakıldığında çok da doğru bir davranış değildir. Çünkü yemekten sonra içilen çay, demir içeren besin tüketildiyse, yemekle birlikte alınan demir mineralinin vücut tarafından kullanımını sınırlar.
KAHVE DE SUÇLU
Bu ne demektir; örneğin; yemekte kırmızı et yemiş olun, yemeğin hemen ardından çay içtiğinizde vücudunuz, köfteden gelen demirden tam olarak faydalanamayacaktır; çünkü çayda bulunan ‘tanen’, demirle bağlanarak demir emilimini azaltıcı etki gösterir. Kahve için de aynı şey geçerlidir. Yemekten en az 1 saat sonra tüketilen çay ve kahve demir emilimini etkilemez. Bu nedenle çay yemekte en az 1 saat sonra içilmelidir.
Re: 16 madde de sağlık kontrolü
Gözler için en özel vitamin...
Bugun/15 Ocak 2009
Dünyaya açılan penceremiz olan göz sağlığının bilinmeye sırları...
Besinler, göz sağlığımız için büyük önem taşıyor. Çoğumuz balık veya havuç yemenin gözlere iyi geldiğini duymuşuzdur. Veya göz kapağımızda arpacık çıktığında; çay ile kompres veya sarımsak sürmek gibi uygulamaları çoğumuz denemişizdir. Peki bunlar gerçekten doğru uygulamalar mı?
Omega 3’ü vücut kolay kullanıyor
Balık tüketimi ile alınan omega-3 yağ asitlerinin; görmeyi tehdit eden "yaşa bağlı sarı nokta hastalığı" ve kadınlarda "göz kuruluğu" riskini azalttığını gösteren bazı veriler mevcut.
Omega-3'ten zengin balıklar arasında ton balığı, somon, uskumru, ringa, alabalık ve sardunya yer alıyor. Balık yağı hapları da, balık tüketiminin yerine geçiyor. Omega-3 yağ asitlerini bol içeren diğer besinler ise keten tohumu, ceviz ve koyu yeşil yapraklı sebzeler.
Ancak, balıktaki omega-3'ün vücut tarafından kullanımı daha kolay oluyor.
Havuç, göz sinirlerine iyi geliyor
Havucun gözlere faydalı olduğu ve gece görüşünü artırdığı yönünde yaygın bir inanç vardır. Gerçekten de havucun içindeki beta-karoten (A vitamini), gözün retina (sinir) tabakasında ışığı algılayan hücreler için gereklidir. "Rod" ve "kon" ismi verilen bu ışık algılayıcılar, ciddi A vitamini eksikliğinde fonksiyon görmez ve gece körlüğü oluşur.
Arpacığa sarımsak sürmeyin
Arpacık ve şalazyon (yağ kisti), göz kapağında şişlik yapan ve birbiri ile karıştırılan hastalıklar. Her iki hastalıkta da kirpik diplerindeki yağ bezlerinin kanal ağzı tıkanıyor. Ancak şalazyonda sadece tıkanıklık oluyor; arpacıkta tıkanıklığa ek olarak, mikrobik iltihaplanma söz konusu. Arpacığın tedavisi sıcak pansuman, antibiyotikli damla ve pomad ile yapılıyor. Sarımsağın antibakteriyel etkisi biliniyor. Ancak günümüzde pek çok antibiyotikli damla ve pomad varken, sarımsak sürmek tavsiye edilen uygulama değil.
Parlak gözler için limon sıkmayın
Asla böyle bir uygulama yapmayın. Limonun gözleri parlatan bir etkisi yoktur. Aksine limonun içindeki sitrik asit ve düşük pH yüzünden gözleriniz kızarır, yanar ve tahriş olur.
Badem yağı kirpikleri uzatmıyor
Badem yağı "almond oil" içerdiği antioksidanlar nedeni ile pek çok göz çevresi kreminin ve makyaj temizleyicinin içinde bulunuyor. Ancak badem yağının kirpikleri uzattığını gösteren bilimsel bir çalışma yok. Kirpikleri gürleştirdiği bilinen tek madde, bazı göz tansiyonu ilaçlarının içinde bulunan "prostaglandin anologları". Göz tansiyonu hastası değilseniz, sakın bu göz damlalarını kullanmayın.
Gözler için özel vitamin
Gözler için özel olarak üretilmiş vitamin hapları mevcut. Bu vitamin kombinasyonları, yaşa bağlı sarı nokta hastalığının ileri evreye geçme riskini yüzde 25 oranında azaltıyor. Yaşa bağlı sarı nokta hastalığı, yaşlılıkta görme kaybına en sık yol açan hastalıklardan biri. Sarı nokta hastalığının ilerlemesini yavaşlatıcı etkiye sahip formulasyon şöyle:
C vitamini 500 mg
E vitamini 400 IU
Beta-karoten 15 mg
Çinko oksit 80 mg
Kuprik oksit 2 mg
Şişen gözlerin ilacı salatalık
Göz altı torbaları, göz çevresindeki yağ torbalarından kaynaklanıyor. Yaş ilerledikçe, bu yağ torbalarını geride tutan zar gevşiyor ve yağlar öne doğru gelip, iyice belirginleşiyor. Ancak kimilerinde genç yaşlarda da yapısal olarak bu yağ torbaları belirgin olabiliyor.
Sabahları, göz altları daha şiş oluyor. Bunun nedeni yatarken kan dolaşımı dağılımının değişmesi. Salatalık, cilde uygulandığında hafif sıkılaştırıcı özellik gösteriyor. Bunun nedeni içindeki C vitamini ve kafeik asit. Salatalığın çoğunu su oluşturuyor. Salatalık hem içindeki "su tutucu etkiyi azaltan maddeler", hem "soğuk" etkisi ile göz kapaklarının üstüne konduğunda sabah şişliğini gerçekten azaltıyor.
Göz sağlığınız açısından bir sakıncası yok. Ancak göz altı şişliklerini azaltmak için en etkin yol sabahları doğrudan soğuk kompres yapmak: Bunun için, buz veya eczaneden aldığınız soğutucu jel poşetlerini kullanabilirsiniz. Soğuk kompres, göz çevresindeki damarları büzerek göz altında biriken ödemin (şişliğin) azalmasını sağlıyor. Torbalar çok belirginse, kalıcı çözüm operasyonla sağlanabiliyor...
Haftada 2 balık, fındık, sebze-meyve ile pırıl pırıl gözler
Göz sağlığı için beslenmenizde şu basit değişiklikleri yapmak faydalı:
Omega-6 yağ asitlerinden zengin pişirme yağları yerine daha az omega-6 içeren zeytinyağını tercih edin. (Balıkta bol bulunan omega-3 yağ asitlerinin aksine, omega-6 yağ asitleri sağlıklı değil.)
Bolca balık, meyve ve sebze tüketin.
Doymuş yağlar ve margarinden kaçının.
Kızartılmış besinlerden kaçının. Özetle, bolca yeşil yapraklı sebze, haftada 2 porsiyon balık, fındık, sarı/turuncu meyve ve sebze tüketimi; vücut sağlığınız için olduğu gibi göz sağlığınız için de yararlı.