Can Dündar'ın "Genç Bakış" Programındaki cevapları aşağıdaki linktedir.
http://www.milliyet.com.tr/Yazar.asp...20Guclu&ver=40
Printable View
Can Dündar'ın "Genç Bakış" Programındaki cevapları aşağıdaki linktedir.
http://www.milliyet.com.tr/Yazar.asp...20Guclu&ver=40
Bence anlayabilmek için öncelikle sağduyunun ve itidalin gençlik ateşinden daha güçlü olması gerekir ki, böyle olunca insan önce düşünür, araştırır, tartar sonra konuşur. Böyle yapmadığınız için, kavram kargaşasına sebep olan sizsiniz.
KEŞKE DUYSAYDINIZ!!!! (Bunun en güzel örneği, konuyu ilk gündeme getiren Dilek Hanımın aceleciliğini farkedip medeni bir insan gibi özeleştiri yapması. Kendisini kutluyorum, zira hatayı görüp komplekssizce özeleştiri yapmak her kese nasip olmuyor maalesef.) Gerçek şu ki, aynen vurguladığım gibi siz Atatürkün değil, Can Dündar'ın reklamını yapıyorsunuz çünkü:
1- Mustafa Kemal Atatürk'ün sizin reklamınıza ihtiyacı yok.
2-" Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatını Goran Bregoviç müziklerinin fonuyla Can Dündar'ın perdesinden izlemenin tadının farklı olacağı kesin, sabırsızlıkla bekliyorum. " Sözlerinizle muhterem hakkında hiç de bilgi sahibi olmadan, ateşli bir bayraktarlık yaptığınız belli oluyor. (bazı arkadaşlar kendisi ile ilgili görüş ve bilgilerini paylaşmışlar, yararlanabilirsiniz.)
Bu hususta benim söyleyebileceğim, "parayı veren düdüğü çalar" sözünü hazret için, parayı veren C.D ı çalar olarak uyarlayabileceğimizdir. (geçmişte yaptıklarına bakarsanız anlarsınız)
YANLIŞ!!! Gördüğünüz gibi bu çok kişiyi ilgilendiriyor ve ilgilendirecektir.. Neden? Zira Atatürk yalnız sizin atanız değil ve reklamınız istemeden de olsa yanıltıcı.
Öyleyse ne yapmalıyız ? Bilmeden, görmeden, emin olmadan hiçbir şeyin bayraktarlığını yapmamalıyız.
YANLIŞ!!! Onu çember sakallılar da her dakika hatırlıyor ve hatırlatıyorlar hem de, pervasızca, haksızca ve hayasızca. Hiç durmadan yıpratma ve iftira çalışmalarını sürdürüyorlar. Onların çalışmalarına da saygınız sonsuz mu? Onları da alkışlıyormusunuz. Farkındaysanız baştan sona tartmadan irdelemeden konuşuyorsunuz.
Aslında söylemek istediklerinizin bu olmadığına yürekten inanıyorum.
Biliyorum ki Cumhuriyetimizin sizin gibi genç aydınlara ihtiyacı var. Sadece biraz daha itidalli davranmanızı diliyorum ve konuyu fazla uzatmadan kapatmak istiyorum.
Esen kalın :)
Sayın maske85,
Alıntı yaptığınız iletimde izleyerek, araştırarak, düşünerek vardığım fikirlerimi yazdım. Acaba siz filmi izlediniz mi? Siz film ile ilgili fikirlerinizden hiç bahsetmemişsiniz de, film ile ilgili değil sadece buradaki insanların davranışlarıyla, söylemleriyle ilgili yorum yapıp duruyorsunuz. Eğer filmi izlemediyseniz siz benimle neyi tartışıyorsunuz, sadece soyut fikirlerinizi belirtiyorsunuz. Burada araştırmayan, tartmadan konuşan kim acaba? Ne demişler, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz. Sizin filmle ilgili tartacak, düşünecek malzemeniz yok henüz! Ha "izlemediğimi nereden bileceksiniz?" diye sorarsanız, ben burada film ile ilgili düşüncelerinize rastlamadım, bir Can Dündar'ı dilinize dolaşmış gidiyorsunuz.
Ben filmin reklamından bahsediyorum, siz "Atatürk'ün sizin reklamınıza ihtiyacı yok" diyorsunuz, sadece gülüyorum.
Yineliyorum, reklam yapmak farklı şey, reklam konusu olan ürünü eleştirmek farklı şey. Ben burada Can Dündar'ın Mustafa adlı filminden bahsediyorum, siz Can Dündar'ı araştır diyorsunuz. Forum başlığına dikkatinizi çekerim.
Atatürk ile ilgili her çalışmaya destek olmaktan sözederken, siz nelerin kastedildiğini anladınız zaten, lafları çarpıtmaya gerek yok. Her cümleye parantez açmamız gerekmiyor herhalde...
:) Amaç algılamak, hatayı görmek değil de, illa çata çat cevap verip üste çıkmak olunca, tartışmanın devamı beyhudedir. :)
Film Yönetmenleri Derneği / Yönetim Kurulu başkanı Mustafa Altıoklar 'ın kaleminden: "Mustafacan" Hakkında Herşey...
CAN DÜNDAR SAİD-İ NURSİ FİLMİNİ BİTİRDİ
http://www.odatv.com/images/smallImages/separator3.gif
Mustafa filmiyle çok tartışılmış olan Can Dündar’ın yeni belgesel filmi Said-i Nursi’yi tamamladığı bildiriliyor.
Fethullah Gülen cemaatinin finanse ettiği filmin 1,4 milyon Euro’ya mal olduğu söyleniyor.
Said-i Nursi belgeselinin bittiği halde vizyona girmeyip bekletilmesinin ise cemaatin bazı endişelerinden kaynaklandığı öğrenildi.
Söylendiğine göre; Mustafa filminin yoğun bir şekilde olumsuz tepki görmesinden endişelenmiş olan cemaat yönetimi, filmin bir süre daha bekletilmesine karar vermiş.
Hatırlanacağı üzere Ayşe Arman Hürriyet’te 9 Kasım 2008 ‘de çıkan röportajında Can Dündar’a “Said-i Nursi belgeseli için Fethullah Gülen'den para mı aldınız?” diye sormuş, Dündar da ona şu yanıtı vermişti: “Hay Allah, ne feci laflar bunlar! Mümkün mü böyle bir şey? Benim yazılarıma bak, Fethullah Gülen-Amerikan ilişkisi üzerine en az on tane yazım vardır. Ayıplamaz mı insanlar? Bu soru bile ne kadar ağır geliyor. Elbette böyle bir şey yok. Said-i Nursi'yle ilgileniyorum çünkü merak ediyorum.”
Sonradan Bediüzzaman lakabının eklendiği Said-i Nursi’nin nüfus kaydındaki adının Sait Okurolduğu biliniyor.
Şimdi merak edilen soru şu:
Atatürk filmine “Mustafa” adını koyan Can Dündar, Said-i Nursi filmine de “Sait” adını verir mi?
http://www.odatv.com/
Bugün "Mustafa" filminin DVD sini izledim.
İzlemeden önce, duyduğum olumsuz eleştirileri, tüm önyargılarımı bir köşeye bıraktım, Atatürk ve Cumhuriyet tarihimiz hakkındaki her bilgiyi geçici olarak sildim hafızamdan. Atatürk ile ilk kez tanışan, O'nu ilk kez izleyen bir çocuk beyni ile izlemek istedim filmi, objektif yorum yapabilmek için...
Bu duygularla izlemeye devam ederken, belgeselin birkaç yerinde içimden "Yazıkkk..." dediğimi fark ettim. Film bittiğinde kendime geldim, ve içimden "Yazıkkkk..." dedim bir kez daha.
İlk "yazık", Atasını öylesine aciz, öylesine yalnız, öylesine sorunlu, öylesine asosyal gördüğü için, onunla ilk kez tanışan bir çocuğun Atasına üzüntüsünden dökülüvermişti dudaklarından...
İkinci "yazık" ise, dünyanın takdir ettiği bir lideri, askeri bir dehayı, devrimci cesur bir yüreği böylesine aciz, böylesine yalnız, böylesine sorunlu, böylesine asosyal göstermeye çalışanlara, bu zihniyete idi...
Ne mutlu bana ki, ikinci "yazık" nidasını kullanabilecek bilgi ve bilince sahibim. Umarım, Atatürk'ü ilk "yazık" nidası ile hatırlayacakların sayısı çok değildir, ben asıl buna üzülür, buna kahrolurum...
Ama suçu Can Dündar'da ya da o zihniyette değil, Atatürk'ü yeteri kadar anlatamadığım, filmi izleyen yeni nesilde ikinci "Yazık" nidasını kullanacak bilinci yerleştiremediğim için kendimde ararım...
Derslerimden dolayı ben de Dilek hanım gibi filmi biraz geç izlemek zorunda kaldım.
Filmin sonunda bir insanı katletmenin en kötü yanını sergilemişler. Milli kahramanımız olan Mustafa Kemal Atatürk hayalimiz de en güzel şekli ile kalması gerekirken, Can Dündar ilgili filmde işlediği kişinin Milli kahramanımız olduğunu, Atatürk'ün özelinden çok askeri ve bürokrat kimliğinin bizleri ilgilendirdiğini unutmuş olmalı...
Çok qüzel bir film. Zevk alarak izledim. Paylaşım için teşekkürler.