Polisin vurursa ne yapılabilir?

PVSK'nun 16. maddesindeki zor kullanma yetkisiyle, karakolada evire çevire adam dövmenin bir ilgisi yoktur.

Zor kullanma yetkisi karakola gelmemekte direnen kişilere karşı kullanılabiilir. O da döverek değil. Kolundan, bacağından tutar, kelepçeyi takar, ekip arabasıyla karakola teslim edersiniz.

Kendi ayaklarıyla karakola gelen kişileri, karakolda dövmek, polis olmayı asla hak etmeyen kişilerin yapabileceği bir iştir. PVSK'nunda tanımlanan zor kullanma yetkisiyle hiçbir ilgisi de yoktur. Erkeklik ve yiğitlik de değildir. Dahası utanılacak bir davranıştır.

"...devletyin kolluk kuvvetleri ile münasebetlerinizde daha insancıl ve hoş görülü olmanızı tavsiye ve temmenni ederim." cümlesiyle, aba altından gösterilen sopa da gözden kaçmış değildir. Siz o "insancıl ve hoşgörülü olma" tavsiye ve temennilerinizi, öncelikle polislik mesleğinde bulunanlara yaparsanız daha iyi bir iş yapmış olursunuz.

Polisliğe müracaat ettiğinizde mülakat yapılır. Konuşması, davranışı uygun görülmeyen elenir. 2.si sınavı kazandıktan sonra sağlık raporu alınır,sağlık raporunda da adayın psikoloji testi yapılır ve ayrıca 1 yıllık adaylık sonunda da tekrar sağlık raporu alınır. orda psikolog sizi en ince ayrıntısına kadar test eder. size bağırır,sizi kızdırmak için bir şeyler söyler ki bu testi de geçemeyen olumsuz rapor alır. bu olayda bir saptırma var. karalama var. en psikopat dediğiniz kişi dahi durduk yerde adam dövmez.Kaldı ki polis bir kişinin kimliği yok diye kesinlikle adam dövmez.Belki polisimize ne gibi muamele yaptılar ki kendini alamadı, bu da kesinlikle dövme değildir de zor kullanmadır. Polisler nice kişilerle karşılaşıyor ki; bunların içinde doğuya sürürecek olanları mı ararsınız ,sen kimsin de bana kimlik sorarsın milletvekili tanıdığım var pişman olursun diyenleri mi ararsınız,beni burda herkes tanır o yüzden kimlik benim neyime(cüzdanını taşıma paranı yanına alma sana kim bedavadan bir şey verir) hem ben ne yaptım ki bir sürü kimlik sorulacak kişi var git onlara sor(Zaten hep böyle kimlik sormaya polisleri çekindire çekindire terör gibi olaylar başımıza gelmiyor mu) daha bir sürü vs. bahaneler...birde tv kameraları var ya hep polis vururken evirip çevirip gösterirler. Öncesini bilen var mı...At gözlğüyle bakarız hep. Acaba karşılarındaki grup taş mı attı,sopayla mı saldırdı yoksa o kadar ihtar etmesine rağmen dağılmayıp hala polisi katil en aşağılayıcı hakaretlere maruz bırakıp PVSK 16 ya göre kademeli olarak zor kullanma yetkisini kullandığını bilmeyenler her şeyi burada konuşabiliyorlar maalesef. ayrıca bu PVSK jandarma için de geçerli bir kanun...

Öncelikle polisin Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu'nun 4-A maddesine göre yoldaki bir kişiye kimlik sorma yetkisi vardır. Fakat kimlik soracağı kişiye mutlaka durdurma nedenini söylemek zorundadır. Bunun amacı durdurmada keyfiliğin önüne geçmektir. Ben hukuk öğrencisiyim ve defalarca yolda durduruldum fakat herhangi bir darp yada hakarete maruz kalmadım. Eğer yolda durdurulan kişinin üzerinden kimlik çıkmaz , sahte kimlik çıkar yada verdiği bilgilerin yalan olduğu anlaşılırsa polisin kişiyi gözaltına alıp durumu Cumhuriyet Savcısı'na haber vermesi gerekmektedir. Kimlik bilgilerine ulaşıldıktan sonra kişi serbest bırakılır. Polisin ne zaman adam dövebileciği sorusunun yanıtı ise şudur. Öncelikle polis orantılı güç kullanmak zorundadır. 1 kişiyi 3 polis job ya da kelepçe kullanmadan durdurabilirken joplayarak durdurursa bu orantısız bir güçtür. İzinsiz gösteri yürüyüşü yapılırması durumunda yada statlarda olan olaylarda gecikmesinde sakınca bulunan hal kavramı kabul edilmiştir ve bu durumda polise vurma ve önleme araması yapmak yetkisi de verilmiştir. Bunları yazarken dayağı savunduğum fikrine kapılmayın ben sadece olayın hukuki boyutunu yazıyorum vcdani boyutu size kalmış. Sorularınız olursa mümkün olduğunca cevaplamaya çalışacağım herkese teşekkürler.

Üniversiteye başlamadan önce, daha öss hazırlıklarıyla meşgulken, Kadıköy'den eve gitmeye çalışıyordum. Elimde kitaplar, üzerimde kazağım ve pantolonum... Bir yandan da soğuktan titriyorum.

Meydana indiğimde hiçbir otobüsün meydanda olmadığını gördüm, bol miktarda da polis vardı. Birisine yaklaşıp sordum: "Abi otobüsler nerede?" Güzel güzel cevap verdi bana, eylem var dedi, arada abicim hitaplarıyla anlattı, sonra da iyi günler iyi çalışmalar dileyerek uğurladı beni.

Ben hoplaya zıplaya devam ettim polisin anlattığı yoldan. Karşıdan miting kalabalığı geliyordu, yol bir taraftan çevrilmişti. Benim otobüslere ulaşmam için kullanabileceğim tek yol olan sokağa girdim. O sırada başka bir polis yolumu kesti. Buradan gidemeyeceğimi hiç de kibar olmayan bir dilde, ama gayet açık şekilde, ifade etti. Nereden gitmeliyim o zaman diye sordum. Sormamla adrenalin sahneleri başladı.

Önce bir kafa attı bana. Sonra küfretmeye başladı. Copunu çıkardı. Başıma vurdu, sırtıma vurdu, bacaklarıma vurdu. Ağzım burnum kan içinde kaldı, yerde yuvarlandım. Küfürlerini duyuyordum. ".mına kodumun gomünisti, eylem yaparsınız ha! ananızı da yuvarlamak lazım böyle" diye. Siyasi görüşlere olan saygısızlığından dolayı biriken kinini benden çıkartıyordu. Bayıldım.

Kendime geldiğimde benimle ilgilenenler yine polisti. Birisi beni acilen ambulansa yetiştirmeye çalışıyordu, birisi ilk yardım yapmaya... Bazıları da yüzüme bakıp bakıp, bırakın şerefsizi diyordu.

Sonuçta bir şey olmadı, otobüse atladım eve gittim. Ertesi gün savcılığa suç duyurusunda bulundum. Sonuç çıkmadı.

Ama o günden sonra benim için "Rage Against the Machine - In the name of God" şarkısı daha çok anlam ifade eder oldu. Dinlememişler için tavsiye ederim.

Alıntı:

---

esmerman rumuzlu üyeden alıntı

İsanların ne nedenle olursa olsun bir birlerini dövemiyeceğini,Anne ve Babanın cocuklar üzerinde,Öğretmenlerin öğrenciler üzerinde dövemiyeceklerini acıklarsanız zaten bu nada cevap bulmuş olursunuz.Sayınkantoroncu.


"Sopa Cennetten Cıkma Diyede Birşeyi Unutmayın"


Bazıları suc işleme üzgürlüğünü kendilerinde nasıl buluyorlarsa,bu özgürlüğümüz olsun diyede üstüne cırpınıyorlarsa,yasalar izin versin diyerek cıyak cıyak bağırıyorlarsada.Dövme üzgürlüğüde o denli var demektir.

---

cennet annelerin ayağı altındadır sözünden nasıl bir anlam çıkaracağınızı merak ediyorum doğrusu.
dayak cennetten kovulmadır güzel kardeşim o sözün anlamı budur.

vamosbien arkadaşım sen diyosun saptırmayalım diye, ama önce polisin vurması konusu senin başına gelmemiş zaten yanlışmıyım. mışlı ,mişli konuşuyosun. yani tek taraflı anlatıyorsun. birde polisler yönü var kesin bir adli işlem yapmışlardır yahut idari olarak para cezası kesmişlerdir itiraz etmedebilirdin ettinmi bence hayır. yani kabul ettin suçunu yada kabahatini. bundan ötesini aramayalım.

trex arkadaşım senin hayatında jop yediğine inanmıyorum. birisi başına jop yiyecek ve o kalkacak güzel güzel otobüse binecek evinin yolunu tutacak:) yerinden kalkamazsın emin ol hele başına vurduktan sonra. ki öleceğini bildiği için kimse başına vurmaz o polislerden bilesin. bunu hem gaz hemde jop ve yakın savunma dersi veren birisi olarak söylüyorum yani atıp tutmuyorum. ama lütfen sende atıp tutma olurmu lütfen. hadi kal sağlıcakla