Re: Çocuk istismarına müebbet önerisi
Arkadaşlar bölmek istemem ancak çocuk pornografisi çocuk istismarıyla bağlantılı olmakla birlikte bu suçun kapsamı daha farklıdır. Fiili olarak istismar eyleminde bulunan ile görüntüleri çeken, bilgisayarında saklayan farklı kategorideki suçları işlemiş oluyor. Ayrıntıya dikkat.
Şunu da eklemek isterim. Kurduğu sitede içeriği denetleme sorumluluğu olmaması mümkün değil. Sayın cognis e bu konuda katılıyorum. Elbette içeriği ekleyen de sorumludur ancak ona bu kanalı sağlayan olarak müteselsil sorumluluk söz konusudur. Yani üye eklemiş diye işin içinden sıyrılamaz.
Çocuk istismarına müebbet önerisi
cognis arkadaşımızın verdiği yazdıda da benim dediklerime yer vermişler.
Ayrıca çok geniş bir yazı okuması baya bir zaman alıyor ama bu konuda tartışacaksak okumamız gerekiyor.
Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleşmesi de , eylemlerin ancak kasten işlendiği takdirde cezalandırılabilmesini ve ceza sorumluğunun bireyselliği ilkesini kabul etmiştir.
Site sahiplerinin sorumlu olmadığı sıyrılması gerektiğini söylemiyorum. Ayrıca bir şey dikkatimi çekti. Bu resimleri çeken kişiler 2-5 yıl gibi bir ceza alırken bir site sahibi 6-10 yıl arasında yargılanıyor. Diğer ülkelerde tam tersi bence tam tersi olması gerekiyor. Suçu bilinçli işleyen kişiye çok daha yüksek ceza verilmesi gerekiyor.
Re: Çocuk istismarına müebbet önerisi
Bilişimuzmanı,,, Verdiğim linkte olguya bakış açısı ile sizin verdiğiniz linkteki algı çarpıtması arasında çook fark var.
Kasten işleyenlere hapis cezası,,, ihmalkarlığından(en masum sıfatı kullandım) sebebiyet verenlere de sorumluluklarını taşıma yetersizliklerinden bilişimi kökten ya yasaklıyalım ya da bilişim kullanma istiyorlar ise bir vasi gözetmen atıyalım... Sizin için ŞİMDİLİK hava hoş. Umarım hızla yayılım gösteren bu ve benzeri bir istismara şahsınızda yahut yakınınızda dahil olmazsınız!!!!
Sn Akademiksultan;
Ben 35 imden sonra hem de tesadüfen öğrendim. İlkin çok trajikomik geldi üstelik, hem de tam aynı süreçte Avrupa Yakası'nın Burhan'ı da benzer bir travma yaşadı, belki izlemişsinizdir 'kahvehane bağımlısı' oldu.
Ama benim bahsettiğim 'birahane' bağımlılığı. Zaman zaman denk düşüp önünden geçtiğimiz o daracak ve ağır alkol kokusu kapısından sokağa taşan şu birahanelerinde devamlı müdavimleri vardır. Ben sanırdım ki, işte komün kültürü hakimiyeti içinde dramatize edilen erkekçe arkadaşlıkların buluşma mekanı. Ama şu birahanelerin ayrı bir özelliği varmış, çok değil bundan belki en fazla 5-10 yıl önce 'internet yeni yeni varlık gösterirken, hatta henüz forum siteleri açılmamış, profesyonel/amatör metaryeller ekranlarda cirit atmaz iken' bu birahaneler de prime time da erotik, off prime time da ise special pornografik film gösterimleri yapılırmış. Pek çok kere de görevim gereği eşinden şikayetçi olan kadınlardan şunu duyardım, 'birahaneye gitmekten eve gelmiyor bizim herif'... Bir ara oturduğum eve çok yakın bir birahane vardı, haftada birkaç kez kadınlar mekanı basardı, ayakta duramayan kocalarını önlerine katarlardı.
Şimdi sual şu??? Evli barklı bu adamlar, üstelik evlerinde kendilerini bekleyen eşleri varken, neden köhne, oksijen yoksunu ve salaş bu birahaneleri kendilerine mekan ederler. Üstelik bu sebeple yuvalarının dağılma ihtimali de kendilerine vız gelir tırıs gider???
Alkol mü?? Evinde de içer, hem daha az paraya daha çok içer.
Sebep evet bence 'kendini bulmak'.
Ezberine kavuşmak.
Bu adamlar yeni 'yet'erken cep telefonu yoktu. Bicareler kızlara laf attılar, kızların yüzünü ne kadar kızartırlarsa o kadar 'yet'tiler, almancıların elaltından dağıttığı vhs, beta kasetlere player bulanı şanslıydı ve yine şansları yaver gittiğinde ceplerine üç kuruş attılar.., sonuçta 'yet'tiler.
Ancak o günlerin hala ve hala kendilerince ayrı ve mühim bir anlam ve değeri var ki; illa ve illa tv ekranına da olsa laf atacaklar vs. vs.
ASLINDA İLK EZBER ÇOK MÜHİM....Ev, aile, nikahlı hatun ise bu ezberden çoook çook uzak(((
Suçlar ve istismarlar vasıf ve mekan değiştirmekte...
Bu hızla yayılan 'istismar' tarzı o kadar ağır sonuçlara gebe ki??
Bir önceki gece geç saatlere kadar çocuk veya çocuk denecek yaşta figürler arayıp bulan, izleyen komşumuz olamaz mı? Çocuğumuzun doktoru?? vs. vs.
Çocuk istismarına müebbet önerisi
Bunun suç olmadığını iddia etmiyormuşum gibi bir duruma düştüm.
Bunların suç olduğuna kesinlikle katılıyorum. Ama kanunda eksiklerinin olduğunu ,açıkların bulunduğunu ve eksik yönlerinin giderilmesi gerektiğini belirtiyorum. Eksik noktalarınıda daha önceki yazılarımda belirttim.
Internette kullanıcıları ve bütün site sahipleri bir risk altında. Daha önce bu tarzda bir olaydan hayatı kararan bir insanı anlatmıştı birisi belkide bu forumdaydı. Türkiyede bir prof. hoca ç.p. suclamasıyla alınıyor. Tabi ne iş hayatı kalıyor ne kariyer ne aile hiç bir şey. Sonradan anlaşılıyorki bilgisayarındaki bir virus tarafından otomatik indirilen şeyler olduğu. Ama bir kere bu tarzda bir suçlamayla karşı karşıya kalındığında insanların hayatlarının karardığı belli. O yüzden bu tarzda olaylarda çok dikkatle yaklaşmak ve sakin olmak gerekiyor. Hepsini asalım keselimci anlayışla hiç bir yere gidemeyiz masum olabilecek binlerce insanında hayatını karartabiliriz. Bilişim dünyasında milyonlarca olasılık var çünkü.
Çocuk istismarına mühebbet mi tabiki üst sınırı bu yapılabilir. Öyle insanlar varki bu üst sınır bile onlara az gelebilir. Ama derecelendirmeyi ve gerekli ayırım ve düzenlemesi yapıldıktan sonra böyle bir uygulamanın doğru olacağı düşüncesindeyim. Suç olmadığını felan söylemiyorum dikkat edin. Bu tartışmaya bile bulaşmak insanın sinirlerini bozuyormuş valla.
Özet olarak;
Gerekli düzenlemeleri ayırımları yapın ve cezaları arttırın diyorum.
Re: Çocuk istismarına müebbet önerisi
Alıntı:
Bilisimuzmaniii rumuzlu üyeden alıntı
cognis arkadaşımızın verdiği yazdıda da benim dediklerime yer vermişler.
Ayrıca çok geniş bir yazı okuması baya bir zaman alıyor ama bu konuda tartışacaksak okumamız gerekiyor.
Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleşmesi de , eylemlerin ancak kasten işlendiği takdirde cezalandırılabilmesini ve ceza sorumluğunun bireyselliği ilkesini kabul etmiştir.
Site sahiplerinin sorumlu olmadığı sıyrılması gerektiğini söylemiyorum. Ayrıca bir şey dikkatimi çekti. Bu resimleri çeken kişiler 2-5 yıl gibi bir ceza alırken bir site sahibi 6-10 yıl arasında yargılanıyor. Diğer ülkelerde tam tersi bence tam tersi olması gerekiyor. Suçu bilinçli işleyen kişiye çok daha yüksek ceza verilmesi gerekiyor.
Sayın bilişimuzmanı,
Konuyu dilerseniz siber suçlara doğru yönlendirmeyelim. Başlıkta belirtilen talebe sizin de katıldığınızı siz de belirtmişsiniz zaten. Çocuk istismarı konusu sadece siber suçlar kapsamında ele alabileceğimiz bir konu değil. Çocuk pornosu başlı başına ayrı tartışılması gereken bir konu bence. Şuradan bir bağlantı kurulabilir bu konuya: Bu tür eylemlere girişenlerin çocuğu cinsel bir obje olarak görmesi söz konusu. Bu tür yayınlarda da bu pompalanır ve bir uyaran olur. Etik olmayan tamamiyle insanlık dışı bir eylemin bu tür yayınlarla talep oluşturması suç oluşumuna ortam yaratabilir. Bu görüntülerin çekilmesi, saklanması, bulundurulması, yayınlanması suçtan öte insanlıkla bağdaşmayan ve insanlık temel değer yargılarına tümüyle terstir.Peki nasıl oluyor da bu hastalıklı uygulama bu kadar sık rastlanır ve suça konu oluşturur şekilde ortaya konuluyor? Ve nasıl önlenebilir? Bunlar üzerinde yoğunlaşılabilir. Psikolojinin ve sosyal psikolojinin (grup dinamikleri ) konu alanı kapsamında bunu tartışmak mümkün. Fakat hukuki anlamda yaptırımların ağırlaştırılması ile desteklenmeli. Toplum zaten bunun kabul edilebilir olmadığını biliyor. Buna rağmen gerek aile içi gerekse dışından gelen tehlikeler söz konusu. Risk grubu altındaki çocuklar buna maruz kalıyor deniliyor ancak yapılan araştırmalar bu tip vakaların kurbanın tanıdığı ve bir şekilde sosyal ilişki kurduğu insanlardan sıklıkla karşılaşılan bir vaka türü olduğunu ispatlıyor. Tecavüz kurbanları üzerinde yapılan araştırmalarda da aynı durum söz konusu. Bu ne demek ?Bir şekilde daha önce güven ilişkisi kurulan insanların bu tür eylemler giriştiği açık. DİĞER TÜRDE VAKA SAYISINA ORANLA BU SAYI ÇOK DAHA YÜKSEK.
Hukuk benim alanım değil. Hukuki konudaki değerlendirmeleri hukuçularımız yaparlar. Ben işin psikolojik ve sosyal boyutuyla ilgilenebilirim. Hukukun da bu tür vakalarda yaptırımları ağırlaştırıp sağaltım için gerekli ortamın sağlaması gerektiğini düşünüyorum.
Ceza ve Tutukevleri ne kadar sağaltıcı? Bu suçu işleyip cezasını çekmiş biri cezaevinde ne kadar sağaltılabiliyor? Çıktığında bu eylemi yeniden işlememesi için gerekli pişmanlık düzeyinde kavuşmuş olarak mı salıveriliyor? Eğer öyle olsaydı yeniden aynı suçu işlemiş olanlar olmazdı. Şimdi diyeceksiniz ki bu çok katı bir yaklaşım ve tüm suçlar için de düşünülebilir? O zaman cezaevlerindeki koşulları ve gerçekten ceza verme mantığını gözden geçirmemiz gerekiyor. Koğuş sistemiyle cezaevlerinin farklı amaçlara hizmet ettiği gerekçesi ile F Tipi cezaevi yapıldığını ve çok karşı çıkıldığını, insanların yalıtıldığı gerekçesi ile pek çok eylem yapıldığı dönemleri biliyoruz. Yani olay şu:
Çocuklara cinsel istismar suçu işleyen birini cezaevinde cezasını çektiği süreçte ayrıca tedavi etmiyor ve onu süren oldu, hadi dışarı diye salıverdiğinizde aynı suçu 2. günde işliyorsa o zaman ya bunların cezaevi süreçlerini gözden geçirmelisiniz ya da salıvermemeli ve yeni canlar yanmasına izin vermemelisiniz.. Bu bir bozukluk. Çocuğu cinsel obje olarak görmek pedofili denilen psikiyatrik bir bozukluk. Bir süre bir yere kapatıp sonra çıktığında aynı şeyi yapmamasını bekleyemezsiniz. Fakat bugün cezaevi mantığı bu şekilde işlediği için bunlara müebbet verilsin.. Katı denilebilir..2.5 yaşında bir bebeğe yapılan tecavüz söz konusu olduğunda idam kaldırılmamış olsa idi , idamı savunurdum bu suç için. Bunu da eklemeliyim..
Re: Çocuk istismarına müebbet önerisi
"Çocuk pornografisi",
Uluslararası belgelerde "çocukların gerçekte veya taklit suretiyle bariz cinsel faaliyetlerde bulunur şekilde herhangi bir yolla teşhir edilmesi veya cinsel uzuvlarının ağırlıklı olarak cinsel amaç güden bir şekilde gösterilmesi"
olarak tanımlanıyor. Tanım, çocuk görüntüsü veren "yetişkin pornografisi"ni de suça dahil ediyor.
Re: Çocuk istismarına müebbet önerisi
Alıntı:
cognis rumuzlu üyeden alıntı
"Çocuk pornografisi",
Uluslararası belgelerde "çocukların gerçekte veya taklit suretiyle bariz cinsel faaliyetlerde bulunur şekilde herhangi bir yolla teşhir edilmesi veya cinsel uzuvlarının ağırlıklı olarak cinsel amaç güden bir şekilde gösterilmesi"
olarak tanımlanıyor. Tanım, çocuk görüntüsü veren "yetişkin pornografisi"ni de suça dahil ediyor.
Sayın cognis, isterseniz bu konu farklı bir başlıkta tartışılsın. Çocuk ve İstismar kelimeleri yanyana gelince bile zor katlanılıyor. Çocuk ve Pornografi kelimeleri ise inanın katlanılması çok daha zor ve bir o kadar da iğrenç.
Tayland ve Uzak Doğu ülkelerinde başlıbaşına bir sektör olduğunu bildiğimiz bu konu , yazık ki dünyanın her yerinde tüm ülkelerde üzerinde hassasiyetle durulan bir suç kapsamındadır. Buraya veri taşıyabiliriz. Bolca makale, istatistik taşınabilir. Fakat bu tür şeyler google turu ile rahatlıkla bulunabilir. Ben daha çok beyin fırtınası tekniğini öneriyorum.
Re: Çocuk istismarına müebbet önerisi
Konuyu üste çekelim. Gerilerde kalabilecek önemsiz bir konu değil. Hoş bir konu değil ama görmezden gelmek sorunu çözmüyor..
Re: Çocuk istismarına müebbet önerisi
Alıntı:
Akademik Sultan rumuzlu üyeden alıntı
Konuyu üste çekelim. Gerilerde kalabilecek önemsiz bir konu değil. Hoş bir konu değil ama görmezden gelmek sorunu çözmüyor..
Sayın Akademik Sultan,
Belki yeterli görmeyeceksiniz ancak konuyu güncel tutmak adına şu kaberi ekliyorum: Çocuklara Cinsel İstismara 22 Yıla Kadar Hapis Öngören Kanun Teklifi TBMM'ne Sunuldu
Saygılarımla,
Re: Çocuk İstismarına Müebbet Önerisi
Pornografinin çocuğa tecavüz ve cinsel şiddetle ilişkisi
Pornografik görüntüleri 14 yaşından önce görmeye başlamak cinsel eylemlerle bağlantı kurmaya yol açıyor.
Suç işlemeden önce "porno" izlediklerini söylüyorlar
Çocuk tacizcileri ve tecavüzcüleri genellikle suç işlemeden önce pornografik görüntü izlediklerini söylüyorlar.
Pornografik görüntü izlemek artık pornografinin hafif biçimleriyle tatmin olmaz hale gelme ve daha şiddetli içerik görme isteğiyle sonuçlanabiliyor.
Çocukları cinsel olarak taciz ve istismar edenler işledikleri suçta pornografi izlemenin etkisi olduğunu söylüyorlar.
Öte yandan suç işleyenleri kışkırtan pornografik görüntüler çeşitli şekillerde çocuğu taciz etmeyi kolaylaştırıyor.
Pornografi tacizcinin işine yarıyor
Örneğin pedofiller kurbanlarına onlara yapmak istedikleri şeyin fotoğraflarını gösteriyorlar. Çocuğun çekingenliğini azaltacak ve çocuğa o eylemin bir sakıncası olmadığına ikna edecek görüntüler izletip, çocukla iletişime geçerek "O zevk alıyor, sen de alacaksın" mesajı veriyorlar.
Çocuklar yalnızca hafif pornografiye maruz kalmıyorlar, açıkça daha ağır cinsel içerikli görüntülere de maruz kalıyorlar. Çocuklar pornografiden "sorumluluk almadan seks yapmak iyidir" mesajını alıyor. (NZ)
__________________________________________________ _____
Kendi kültürel yapımıza baktığımızda ise;
yetişkin anlayışımızın özellikle kız çocuklarında 'regl'in vuku bulmasını milad kabul etmesi, erkek çocuğun ise istendiği zaman pantalon ve kilodunun indirilebilmesi, cinsel organının yakın çevresinde övgü gibi açıklayıcı nedenlerle sık sık gözler önüne serilebilmesi ile çocuklar geleneksel olarak cinsiyet organları ya da cinsel kimlikleri ile yetişkinler tarafından öncelikli muhatap edilirler.
Böylece çocuklar 'çocuk' vasıflarından uzaklaştırılıp, zihinlere 'yetişkin' oldukları yavaş yavaş ama sistematik bir biçimde yerleştirilir.
Üstelik hem yakın çevre hem aile bunu istekle yapar.
Ortalama 10-12 yaş civarında regl olan kız çocuğu 13-14 yaşında ailenin uygun gördüğü bir erkeğin tüm ihtiyaçlarını karşılamak üzere himayesine terk edilir.
Bu ensest ilişki gibi gizli, kapalı kapılar ardında yaşanan istismar kadar ağır bir istismardır.
Bu ayrıca; çocuğun ebeveynlerinin ve sosyal çevrenin, yöreye ait sakat geleneklerin onayladığı zihinlerde legal, vicdani anlamda da ilahiyatın cevaz verdiği bir istismar şeklidir.
Bir ülke de; belli bölgelerde istismar sosyal çevre, aile, itikatlerin elbirliği yaptığı şekilde 'normal'leştirilerek göz göre göre gerçekleştiriliyor ise; bu ülke de 'çocuk' tanımının YAPILAMADIĞINI kabul etmek şart...
Üstelik çocuklar dahi kendilerinin 'çocuk' kimliklerini açıkça idrak edememekteler.
Tv'lerde çocuklara hitap eden diziler, eğlendirici yayınlarda dahi olmaz ise olmaz tema 'aşk' teması, çocuklarda 'kadınca' ve 'erkekçe' davranış rolleri hakim.
Bebek bezi reklamlarında olmaz ise olmaz olgu 'bebek poposu'... Tüm güzelliği, sevimliliği, masumiyeti ve ÇOCUKSULUĞU ile tv ekranında gülümseyerek koşuşturan bir bebeğin poposunun tüm ekranı işgal etmesinin bebek bezi satışlarına katkı sağlamasının beklentisi insani anlamda utanç verici...
Oysa bu bebeğin penisi ya da vaginası da aynı bezin ıslaklığı veya kuruluğundan etkilenmekte. Ancak bunun ekrana yansıması kat'i mümkün değil iken; bebeğin ya da yeni ayak küçük çocuğun poposu ile 'izlenebilir' kararını vermeye yetkinlik hangi realite ile örtüşebilir????
Çocuk istismarı net ve belirgin vakaların dışında hayatın doğal akışı içinde de daimi olarak yaşanmaktadır.