-
sayın hamacıoğlu,
önce dâvâ açıldığını, dört gün önce de icrâ tâkibi yapıldığını bildiriyorsunuz.
bundan, açılan dâvânın bir tahliye dâvâsı olduğunu, icrâ tâkibinin de alacakların tahsili için, bilâhare, yapıldığı anlamını çıkarıyorum. avukatınız tarafından tâkip edilen prosedürü , işlemleri ve dâvâ sürecini uzattığından, açıkçası, pek benimsemedim. ama, madem avukatınız var, görüş bildirmek haddim değildir.
avukatınız, verdiğiniz vekâletnâme çerçevesinde, her türlü işlemi tesis etmeye ve bu arada, tabi ki, sizin yerinize (tanık dinlenmesine muvafakat etmediğini) de belirtmek hakkına sahiptir.
-
Sayın Zara,
malumunuz anılan konuma vakıfsınız, mahkememiz 17 subat 2005'dir. Bu arada kiracı ile görüştüm ısrarla kirayı yatırmayacagını ve dükkandan çıkmayacagını söylemektedir bunun yanında beni suça teşvik edici konuşmalarda bulunmaktadır bende kesinlikle bu oyununa gelmiyorum. Bu nedenle bende savcılığa kiracı hakkında suç duyurusunda bulundum neden olarak kirasını 7 aydır yatırmadıgı, ne olursa olsun dükkanı boşaltmayacagı gerekirse dükkanı yakacagını söyledigi için, çıksam dahi anahtarı vermeyecegini ve beni suça tahrik edici davranışlarda bulundugu için kiracı hakkında savcılıga suç duyurusunda bulundum doğru bir kararmı? ve ayrıca mahkeme açısından benim için fayda sağlarmı? Şimdiden teşekkür eder saygılar sunuyorum...
-
sayın hamacıoğlu,
savcılığa verdiğiniz dilekçede belirtmiş olduğunuz, (7 aydır kiranın ödenmemesi hususu hariç) diğer hususlar, suç niteliğindedir ve savcılık tarafından nazara alınacak olup; konu ile ilgili soruşturma açılacaktır. bu nedenle; suç ihbârında bulunmakla isabetli davranmışsınız.
ancak; suç ihbârınızın, tahliye dâvâsına, (bu husus ayrı bir dâvâ konusu teşkil ettiğinden, tahliye dâvâsına olumlu/olumsuz herhangi bir etkisi olmayacaktır.
kiracınız zaten kirayı yatırmadığına göre, tahliye kararı almanız uzun sürmeyecektir. bundan başka; kiracınız, mecuru fiilen kullanıp kullanmadığı hususu nazara alınmaksızın, mecur zimmetinde sayıldığı döneme ait tüm giderlerden ve artı her türlü hasarlardan sorumlu olacaktır. anahtarı verip vermemesinin hiç bir kıymet-i harbiyesi yoktur.
tahliye kararı çıkartır çıkartmaz bir çilingir getirir, anahtarı komple değiştirtirsiniz. artı: teslim anında; keşfen,hasarları tespit ettirip, konu ile ilgili olarak kiracınıza rücû edersiniz.
-
sayın zara,
Avukatım ile telefonla görüştüm mahkeme sonucunu sordugumda; bana cevaben. mahkemeye bakan hakimin doğum iznine ayrıldıgını ve yerine
başka bir hakimin davaya girdiğini, bu nedenle bu yerine giren diger hakimde
bu konuda tahliye kararı vermemiş mahkemeyi esas hakimin izin bitiş tarihine
yani nisan ayına ertelemiş. Neden vermedigini sordugumda avukatım hakimler davalarına göre sicil alma durumları oldugundan onun icin esas hakimin karar vermesi icin diye cevap verdi doğrumu? böyle şey olurmu öğrenebilirmiyim? Kiracıda duruşmaya gelmemiş ve ayrıcada bu nedenle şahitte getirememiş.Dava böyle devam ediyor kiracıda kirayı ödememeye devam etmektedir (ısrarla ben elden ödüyorum demesine rağmen) yardımlarınız için size çok cok teşekkür eder saygılar sunuyorum.
ne mutlu türküm diyene
-
sayın zara,
özür dilerim aklıma gelmişken sorayım dedim. malumunuz kiracı hakkında
savcılıga suç duyurusunda bulunmuştum bu konuda gelişmeler ile ilgili bana
savcılıktan cevap gelirmi? Çünkü ayrı illerde oldugumuz için gelişmeler hakkında bilgim yoktur. Bana degerli zamanınızı ayırdıgınız için şimdiden sonsuz saygılar sunuyorum...
ne mutlu türküm diyene
-
sayın hamacıoğlu,
avukatınızın ifâdesi bir bakımda doğrudur. şöyle ki; gerçekten de, hâkimlerin sicil alma durumu mevcut olup, hâkimlerin titizlikle bakıp HÜKÜM VERDİKLERİ dâvâların, örneğin yargıtay'ın denetiminden geçmesi neticesinde, usûl ve hukuka uygun görülüp ONANAN kararlar ne kadar çok olursa, ilgili hâkim için o derece müspet puan olacaktır ve siciline işleyecektir. bu ise, ilgili hâkimin birinci sınıf hâkimliğine veya meselâ yargıtay üyeliğine terfi etmesi vs. gibi, kariyeri için çok önem teşkil etmektedir. ancak; bu sadece, kararların ilgili hâkim tarafından verilmiş olması hali için geçerlidir.
uygulamada bazen de, özellikle karar aşamasına gelindiğinde, aniden (sizin dediğiniz şekilde, hâkimin, herhangi bir manisi çıktığında) onun yerine bakan hâkim, ilgili dâvâ dosyasının içeriğine (o an için, doğal olarak ) vâkıf olmayabilir ve dosyayı tetkik etmeden, yanlış bir karar vermesi söz konusu olabileceğinden, duruşmayı haklı olarak erteleyebilir. veyahut, taraflardan biri, dâvâda, (dosyanın ASIL hâkim tarafından sonuçlandırılması) tâlebinde bulunabilir.
bu nedenlerle; sizin olayda, hangi sebepten duruşmanın ertelendiğini olarak bilemediğimden, kesin görüş bildiremeyeceğim.
ne var ki; tahliye dâvâsı ayrı olup; kira bedellerinin tahsil edilmesi ayrı bir konudur. tahliye dâvâsı er geç sonuçlanacaktır.
sayın hamacıoğlu, sizin ASIL sorununuz, kira bedellerinin tahsilidir. siz neden şimdiye kadar , peyderpey veya toplu olarak bu bedelleri icrâ yolu ile tâkibe koymadınız? açtığınız tahliye dâvâsı ile birlikte alacak tâlebinde de bulnduysanız, o zaman zaten dâvâ sonunda alacağınız ilâm ile (işlemiş faizleri ile birlikte) bu bedelleri de tahsil edersiniz. avukatınız da, muhtemelen bu işlemleri yapmış olsa gerektir.
-
sayın hamacıoğlu,
savcılığa vermiş olduğunuz dilekçenizde muhakkak (ikâmet ettiğiniz ildeki) tebligat adresinizi vermiş olmalsınız.
bu nedenle; söz konusu adresinize çıkarılacak bir tebligat ile konu hakkında bilgilendirileceksiniz. ancak, size konu ile ilgili tüm gelişmeler bildirilmez, örneğin, kamu dâvâsı açılmışsa, öncelikle, sadece buna dair tebligat gelir. size gelen tebligatın muhtevasına göre, bundan itibaren dosyanızı siz tâkip edeceksiniz.
-
sayın zara,
degerli zamanınızı sabırla ayırdığınız için şimdiden size teşekkür eder saygılar sunuyorum.
1. Benim için asıl önemli olan konu maddi değil bu saygısız kiracıdan bir an önce kurtulmaktır, maddi yönü ikinci plandır çünkü bu saygısız insan psikolojik olarak bizi o kadar yıprattı ki bunu anlatamam. Avukatımız davayı açarken tahliye ve alacak talebinde bulunarak dava açmış.
2. Bu olaylara istinaden yukarıda belirttiğim gibi maddi yönü ikiknci planda olmasına rağmen kiracının vurdum duymazlığı bizimle konuşmaları esnasında
şahsımı suça teşvik edici konuşmaları (bende bu oyununa düşmüyorum makul ve mantıklı cevaplar vermekteyim) Örneğin bana, kirayı ödemiyorum git kafanı hangi taş büyükse ona vur,nereye şikayet edersen et,savcı ile görüştüm artık benim dükkan sahibim savcıdır vs. gibi cevaplar vermektedir.
3. Bende kiracıya hakkında savcılıga suç duyurusunda bulunacagım dedim bana cevaben; bunları söylediğime nazaran şahit gösteremezsin ve savcılık takipsizlik kararı verir diyor vs.
4. Malumunuz size daha önce arzettigim gibi tüm bu şikayetlerimi yazılı olarak savcılığa kiracı hakkında suç duyurusunda bulunmuştum. Bana gelişmeler ile ilgili savcılıktan bilgi gelirmi?
5. Bu konuyu onur meselesi yaparak bende maddi yönden de cezasını cekmesini istiyorum. (Çünkü karşımda kiracı olarak okumamış kültürsüz cahil ve güçsüz bir kişi bulunmaktadır sagdan ve soldan duyma doldurma laflarla binçsiz hareket eden biri bulunmakta)
gösterdiğiniz alakadan dolayı saygılar sunar teşekkür ediyorum.
ne mutlu türküm diyene
-
sayın zara,
sorumun cevabını ikinci sayfada okudum tesekkür ederim
ne mutlu türküm diyene
-
sayın hamacıoğlu,
maddiyatı ikinci planda tutarken, gerçekten de çok haklısınız.
meselâ,kiracınız, saygılı, iyi niyetli bir kişi olsa ve kira bedellerini de, ödeme güçlüğü içinde bulunmasından dolayı kira "ödeyemiyor" olsaydı, belli bir ölçüde tolerans bile gösterilmesi mümkün olabilirdi.
sizin kiracınız ise, anladığım kadarı ile, kötü niyetli ve terbiyeden en ufak bir nasibini almamış, kira bedellerini de KASTEN ödemeyen ve bunu aklınca kâr sayan bir şahıs olup; söz konusu problemleri hukuki platformda çözmek mümkün iken , bu kabil kişilerle muhatap olup seviyesine inmek hiç bir fayda sağlamayacağı gibi, sadece sinirlerinizin daha da yıpranmasına yol açacaktır. bu nedenle; - kiracınızın suça teşvik edici konuşmalarına cevap vermeksizin-, savcılığa suç durusunda bulunmakla da isabetli davranmışsınız.
öte yandan; savcılığa verdiğiniz dilekçede, suçun niteliği kapsamında, hakâret dışında, (tehdit, dükkânı yakmaya ve mala zarar vermeye teşebbüs, vs. gibi) suçları da belirttiyseniz, savcılığın, büyük bir ihtimâlle kamû dâvâsı açacağını, tahmin ediyorum. (tanıklarınızı ve ikâmet adreslerini de dilekçede belirtmiş olduğunuzu umarım.)
savcılık, sadece hakâret suçu söz konusu olduğu takdirde, tâkipsizlik kararı verebilecektir ve bu durumda dahi, ayrıca, (aynı suça) hakâret suçuna dayanarak, cezâ mahkemesinde, kiracınızın cezâlandırılması tâlebi ile, şahsi dâvâ açma ve de kiracınızdan maddi-manevi tazminat tâlebinde bulunma hakkınız da mahfuzdur.