-
1) ("bu ne terbiyesizlik, bu ne cahillik, bu ne bilgisizlik, allah sizi bildiği gibi yapsın...") şeklindeki, eyilik'in tepkisi;
ırmakın (burada tekrar ve telaffuz etmek istemediğim ve yetkililerin İKAZI sonucunda, ırmakın, çirkin iletilerinden bir kısmını editlemek zorunda kaldığı) iletinin üzerine DEĞİL de,
meğerse, benim (sadece ve sadece, yargıtay kararından sadece alıntı yapmış olmam) nedeni ile meydana gelmişse, (ki- forumda ben dâhil, HERKES, (daha doğrusu, son edindiğimiz bilgilere göre, İYİLİK HARİÇ!) IRMAKA TEPKİ GÖSTERMİŞTİR)
bu duruma göre;
eyilik de, konuyu hukuki boyutta tartışmamı ve yargıtay kararından alıntı yapmamı, terbiyesizlik olarak niteleyebilmiş ve beddua edebilmiş ise ve ırmakın çirkin iletilerini normal buluyorsa ve bu iletileri TASVİP EDİYORSA, söylenecek pek bir şey yoktur. (bkz. : yukarıdaki (bir kısım daha sonra ikâz üzerine ırmak tarafından SİLİNMİŞ iletiler. bu iletileri DİKKATLİ okuyun, silinmiş kısımlar hakkında site yöneticilerinden bilgi alın)
sayın eyilik'e tek cevabım: eğer bu hakaretler ve beddualar bana ise, bunlara dahi karşılık vermeye gerek görmüyorum. zira, (bırakın küfür ve beddua etmeyi, küfür ve bedduaya cevap vermek bile, hiç mi hiç mizacım değildir.)ayrıca; kötü söz zaten sahibine aittir.
2)("sokak kaltakları") nitelemesi, tamamen alisinkayın kendisine ait ve bizzat kendisi tarafından kullanılmış bir nitelemedir. ben ne alisinkaya ne de başka birine, hayatım boyunca bu kabil bir kelişme sarf etmedim. sarf etmem de mümkün değildir. mizacım hiç değildir. alisinkayın kendi nitelemesi ve benzetmesi ve de tercihi olup, bu niteleme de herhalde bana mal edilmeyecektir. (bkz.: alisinkayın iletisi. bu iletiyi DİKKATLİ okuyun)
3) tarafıma bile ait olmayan ve tarafımdan sarf edilmeyen bir niteleme yüzünden dahi sorumlu tutulmam, çok düşündürücüdür. eyilik'in, kimi ne zaman "sokak kaltağı" nitelemesi ile suçladığım kanısına nereden vardığını anlamak mümkün değildir. ne sayın eyilik'i ne de başka bir kimseyi bu şekilde suçlamadığım gibi böyle bir niyetim de yoktur. (bkz.: önceki iletiler. bu iletileri DİKKATLİ okuyun)
4) ne yazık ki, sayın naz 2005'in konusu, tamamen mecrâdan çıktığı için, hukuki konuya dönebilmek adına, DAHA ÖNCE yazdığım iletilerimi de tekrar özetlemeye çalışacağım ve ASIL NE DEMEK İSTEDİĞİMİ aktaracağım.
ancak; eyilik'in ("ek kart hamillerinin sorumluluğu konusunda atıyorsunuz") beyânı, daha önce defalarca tekrarladığım ve özetlediğim fikirlerim ve iletilerim dikkatli okunmamış olduğunu göstermektedir. şimdi ise aynı konuyu tekrar (önceki iletilerimin doğrultusunda) açıklasam bile, yine tepki alacağım.
zira sayın eyilik'in ve ırmakın yine anlamayacağından eminim, bu nedenle, bu konuyu ikinci bir bölümde sayın naz 2005'e hitaben açıklayacağım.
deveye hendek atlatmak, bu kişilere laf anlatmaktan daha kolay. burada açıkça, fikirlere ve görüşlere karşı bir tahammülsüzlük ve hazımsızlık mevcuttur.
-
SAYIN NAZ 2005,
forum konunuz uzun zamandır "tartışılmaktadır". hatırlarsanız, konu epeyce ilerledikten sonra, arada bir yerlerde, tekrar ek soru yöneltmiştiniz. bu sorular özetle; ek kart hâmili olan çocuklarınızın sorumluluğu hakkında idi. bundan önceki iletilerimde de belirttiğim görüşlerimi ve TARTIŞMADA GELİNEN EN SON NOKTADA vardığım kanaati açıklamak istiyorum.
şöyle ki;
sizin sorunuz, GENEL BİR İFÂDE İLE, ek kart hâmili olan çoçuklarınızın sorumlu tutulup tutulamayacakları, üzerine idi.
ben de önce, hayatın olağan akışı içerisinde, GENEL BİR İFÂDE İLE, öncelikle, kredi sözleşmesine istinaden, ASIL KART SAHİBİNİN (ASIL ÜYENİN) sorumlu olacağını, artı: asıl kart sahibinden alınan muhtelif teminatlar gereği, borçların ödenmemesi halinde, bankanın, alacaklarını bu şekilde tahsil edeceğini/ettiğini, belirtmiştim. (detaylara girmiyorum, çünkü, önceki iletilerimde defalarca bu ifâdeleri kullanmış bulunmaktayım.)
yine bununla birlikte;
bankadan bankaya göre değişmekte olan uygulamalara da değinmek sureti ile, BAZI BANKALARIN, ASIL KART SAHİBİ İLE İMZALAMIŞ OLDUKLARI SÖZLEŞMEYE, EK KART HÂMİLİNİ DE DÂHİL ETMİŞ OLMALARINDAN bahsetmiştim. (belli bir nispette, müşterek ve müteselsil borçlu olarak) bu şekilde, SÖZLEŞMEDE EK KART HÂMİLİ OLARAK İMZASI BULUNAN KİŞİNİN DE AYNI SÖZLEŞMEDEN DOLAYI SORUMLU OLACAĞINI, belirtmiştim.
kısaca; KONUYU, (KREDİ KARTI SÖZLEŞMESİNE EK KART HÂMİLİNİN İMZA ATIP ATMAMIŞ OLMASINA GÖRE, KONUNUN İKİ AYRIMDA DEĞERLENDİRİLMESİNİ, görüş olarak belirtmiştim.
yine; ek kart hâmili olup da , aynı zamanda kefâlet söz konusu olduğunda, ek kart hâmilinin de sorumlu olabilceğini belirtmiştim.
VELHÂSIL, İLETİLERİMİN HİÇ BİR YERİNDE, (EK KART HÂMİLİN HİÇ BİR ŞEKİLDE SORUMLU OLMAYACAĞI) YÖNÜNDE, GÖRÜŞ BİLDİRMİŞ DEĞİLİM.
bu arada sunulan, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı'nı da incelediğimde, burada da, aynı şekilde, (EK KART HÂMİLİNİN, SÖZLEŞMEYE BİZZAT İMZA ATMIŞ OLMASI NEDENİ İLE BORÇLU BULUNDUĞU) ve (ASIL SORUMLULUĞUN, SÖZLEŞMENİN 12. MADDESİ GEREĞİ, ASIL KART SAHİBİNE AİT OLDUĞU) YÖNÜNDE İBÂRE BULUNDUĞUNDAN, bunu alıntı yapıp belirttim. (zira; bu yargıtay kararı, mündereceatı açısından, BENİM DAHA ÖNCE VURGULAMIŞ OLDUĞUM, KONUYU İKİYE AYRIRARAK İNCELEMEK GEREKTİĞİNE DAİR) GÖRÜŞÜMÜ TEYİD ETMEKTE İDİ.
FORUMA SUNULAN KARARDA İSE, EK KART HÂMİLİNİN, SÖZLEŞMEDE İMZASI VARDI. OYSa; benim amacım, EK KART HÂMİLİNİN HİÇ BİR SÖZLEŞMEYE İMZA ATMAMIŞ OLMASI HALİNDE BORÇTAN MAHKÛM OLDUĞU BİR YARGITAY KARARININ SUNULMASI İDİ. BEN BU KABİL BİR KARARI ÇOK ARAMAMA RAĞMEN BULAMADIM. BU FORUMDA HİÇ KİMSE DE BU KABİL BİR KARARI BULMUŞ DEĞİLDİR.
ama ne yazık ki; BU YARGITAY KARARINDAN SADECE VE SADECE ÇOK KISA BİR ALINTI YAPTIĞIMDA, BÜYÜK TEPKİ ALMIŞ BULUNMAKTAYIM VE DÜNYANIN KÜFRÜNÜ VE BEDDUASINI, KÜÇÜLTÜCÜ VE AŞAĞILAYICI İFÂDELERİNE MUHATAP KALMIŞ BULUNMAKTAYIM.
halen de tarafıma anlamsız saldırı devam etmektedir. ısrarla, ek kart hâmilinin her halükârda sorumlu olduğunu (ben bunun aksini hiç bir zaman iddia bile etmediğim ve konuyu ikiye ayırmak gerektiğini bildirdiğim halde) iddia etmektedirler. ancak; iddialarına dayanak yargıtay kararını onlar da sunabilmiş değillerdir. (sundukları kararda ek kart hâmili de sözleşmeye imza atmıştır)
sayın naz 2005, gerçek kimliğimi burada deşifre etmeme mahal olmaksızın,görevim gereği ve konumum itibari ile, özellikle yargıtay kararları ile içiçe bulunmaktayım. buna rağmen; ben, yukarıda belirttiğim hususların dışında, (EK KART HÂMİLİNİN HİÇ BİR SÖZLEMEYE İMZA ATMAMIŞ OLMASI VE AYRICA KEFİL DE OLMAMASI DURUMUNDA BORÇTAN MAHKÛM OLDUĞU) BİR YARGITAYKARARINI BULAMADIĞIMDAN, BU KONUDA EMİN DEĞİLİM.
forumlara cecap yazan hiç kimse de, bu kabil bir yargıtay kararı bulmuş değildir. buna rağmen; küfür, hakaret, görüşlere tahammülsüzlük almış başını gidiyor.
SONUÇ VE KANAATİM:
1) ASIL KART SAHİBİ HER HALÜKÂRDA BORÇLARDAN SORUMLUDUR. (KESİN)
2) EK KART HÂMİLİ, AYNI ZAMANDA KEFİL İSE, KEFÂLET NEDENİ İLE BORÇTAN SORUMLUDUR (KESİN)
3) EK KART HÂMİLİ, HERHANGİ BİR ŞEKİLDE ASIL KART SAHİBİNE AİT KREDİ SÖZLEŞMESİNE DÂHİL EDİLMİŞSE, KENDİ HARCAMALARINDAN SORUMLUDUR(KESİN) (BKZ.YARGITAY KARARLARI)
4) EK KART HÂMİLİ, HERHANGİ BİR SÖZLEŞMEYE DÂHİL EDİLMEMİŞSE VE KEFİ DE DEĞİLSE, BORÇTAN SORUMLU OLUP OLMADIĞI KONUSU,((??....)
NE YAZIK Kİ BU FORUMDA HALEN AÇIKLIĞA KAVUŞMUŞ DEĞİLDİR. BU KONUDA EN YAKIN ZAMANDA , DESTEKLEYİCİ BİR YARGITAY KARARI ARAMAK DURUMUNDAYIZ.
artı: kişisel görüşüme göre ve uygulamada gördüğüm kadarı ile, hiç bir banka, asıl kart sahibi ve teminatlar varken, KREDİ KARTI SÖZLEŞMESİNDE HİÇ BİR İMZASI BULUNMAYAN ve kefil de olmayan ek kart hâmilininden tahsil yoluna gitmemektedir. eğer bunun aksine somut örnek veya yargıtay kararı varsa, temelsiz atıp tutmak yerine, bu örneklerin bu foruma sunulması gerekmektedir.
SAYIN NAZ 2005, İYİ GÜNLER DİLİYORUM.
-
Ali sinkayla tanışmayız çok yazışmayız bile sadece yazdıklarını biliyorum.
Anlayabildiğim kadar öğrenmeye açık hatalarından ders çıkarabilen gönlüde büyük bir insan
bana destek vermek için burda olduğunu sanmıyorum ali beyin içindeki kahraman haksızlığı önlemek istiyordu
onunla dost değilim hatta muhtemelen aynı siyasi görüşlerede sahip değilim ama onun gibi yüreği sağlam bir arkadaşım olmasından gurur duyarım
ister avukat ister bankacı isterse sokak kadını olsun gurur duyarım
-
Banka ile kredi ilişkisinin daha doğru bir değişle borç akdinin geçerli olabilmesi için yazılı olması gerekmez. Bu geçerlilik değil ispat şartıdır. ispat ise banka kayıt ve defterleri kredi kartında ise harcama belgelerindeki imzalar ile ispatlanır. Bu açıdan bakıldığında kart hamili ister ek ister asıl olsun ister sözleşme imzalasın ister imzalamasın kartı kullandığı anda banka ile borç ilişkisine girmiş olur.
Kredi kartı üyelik sözleşmelerinde banka hiç bir zaman ek kart hamiline baş vurmayacağını daha baştan ibra ettiğini belirtmediği sürece kartı kullanan sorumludur. Asıl kart sahibi ise ek kart sahibinin harcamalarını garanti etmektedir. Garanti bilindiği gibi bağımsız bir borçtur yanı ek kart hamilinin borcundan bağımsız bir borç
ilgili yargıtay kararlarını sunarken herkezce bilinen başka kararlarıda düşünerek yazdık
cengiz kostakoğlunun kitabında bolca söz eder ali sinkay da oraya işaret ediyordu
mesela karşılıksız çeki ödeyen banka çekin keşidecisine kredi kullandırmış olduğunu bankanın genel krdedi uygulamalarına göre alacağını alabilecegini defalarca belirtmiştir yargıtay
yargıtay buna benzer hatalı havalelerde limit aşımlarında hesaptaki yanlışlıklardan kaynaklanan durumlarda hep aynı yaklaşımı göstermiştir
Açılmış ve kullandırılmış kredilerde genel kredi sözleşmelerinde imzası olmayan borçluları yada yetkili olmayan imzalar nedeni ile geçersiz imzalarda bile eğer bankanın kaynağını kullanmışsa bankanın o krediler için diğer kredi müşterilerine uyguladığı faiz oranından ödemesi gerektiğini belirtmiştir.
istanbul mahkemelerinde bu konuda kazandığım çok dava var özellikle bir tane var ki bir türlü arşivimde numarasını bulamadım bulunca onuda yazacağım Ama eminim ticaret mahkemelerine çok sık gidiyorsunuzdur. Her mahkemede bankacı bilirkişiler bunların bir çoğunu bilirsiniz kaleme sorarsanız size söylerler belki biri o sırada ordadır isterseniz size yargıtay kararları ile birlikte dilediğiniz bilgiyi verirler büyük bir alçak gönüllükle
Zara burdaki görüşlerim sadece teoriden ibaret değildir. Hayatın bizzat kendisidir.
Size emeğime saygılı olmanızı öneriyorum
Sizin hatanız sözleşmede imza olması hali ile ortada bir sözleşme olmaması halini karıştırmanızdır.
Size tavsiyem size salık verdiğim yayınları kontrol etmenizdir
Emin değilseniz eminmiş gibi konuşmayın o zaman emin olan birileri gelir ve atıyorsun kardeşim deme hakkı kazanır.
-
Birbirini çok seven ve birbirine saygı duyan değerli site üyesi dostlarımız.
Karşılıklı iyiniyet saygı ve sevgi duyguları içindeki iletilerinizi okudum ve çok mütehassIs (!) oldum. Hepinize hukuki net adına teşekkür ederim.
Biz burada hukuki bir tartışma mı yapıyoruz, yoksa aşıklar gecesinde atışma yarışmasında mıyız?
İnsanlara hukukun ne olduğunu anlatmaya, onlara yardım etmeye, hepsinden önemlisi hukuku ve hukukçuyu anlatmaya ve sevdirmeye mi çalışıyoruz, yoksa toplumdaki olumsuz genel kanıyı pekiştirmek mi amacımız?
Yoksa KİM EN BÜYÜK HUKUKÇU anketi mi bu?
Söz uçar yazı kalır denir ama demek ki hikayeymiş.
Kim bilir kaç kez yazdım yine yazacağım usanmadan bıkmadan!!!!
Burası SANAL BİR ORTAM ve ne yazık ki kimseyle yüz yüze konuşma imkanı yok.
Ve bu durum ne yazık ki agresivliği kamçılayan bir ortam yaratıyor.
LÜTFEN ELİNİZE DİLİNİZE VE KLAVYENİZE SAHİP OLUN!!!!
Üzülerek belirtmeliyim ki,
İşbu yazımın, forum ilgililerinin tümü tarafından okunmasından sonra bu ve benzer forumlarda şimdiye kadar yazılmış olan ve forumla ilgisi olmayan, sataşma içeren tüm iletileri silmek zorunda kalacağım.
Değerli hukukçu dostlar,
Lütfen birbirimizle atışmadan, hukukta çoğu zaman 2x2=4 neticesinin elde edilemeyeceğini, her hukuki olayın sui generis bir vaka olduğunu, sorulan hukuki sorularda anlatılmayan açıklanmayan pek çok detayın olduğunu, verdiğimiz cevapların çoğunlukla olasılıklar üzerine kurulu olduğunu bilerek biz hukukçulara yakışacak biçimde KLAVYENİZİ KULLANMANIZI ÖZELLİKLE RİCA EDİYORUM.
Sizleri bilemem ama şahsen ben hepinizi seviyorum ve çok değerli buluyorum.
ceteris paribus