Eh, yarın da sıra Yüksek yargıya gelecek demek ki, aynı gün 2sini birden fırçalayamadı demek ki sarası mı tuttu ne???
Printable View
Eh, yarın da sıra Yüksek yargıya gelecek demek ki, aynı gün 2sini birden fırçalayamadı demek ki sarası mı tuttu ne???
Enteresan bir biçimde yeni anayasa konusunda tüm kamuoyunda bir sessiz bekleyiş süreci yaşanmakta.
Bir açıdan bakıldığında yeni anayasa taslağının içeriği çağdaş izlenimler sunmakta, diğer yanda ise siyasi şüpheleri içinde barındırmaktadır. Bu konuda hukukçuların yeteri kadar seslerini yükseltebildiklerine inanmıyorum. Bu kadar önemli bir konuda hukukçular dışında herkesin konuşması canımı sıkmakta.
Özellikle hukukçulardan çok siyasetçilerin tekelindeki bir anayasa sürecinin çok sağlıklı sonuçlar doğuracağına inanmıyorum.
Haklısınız sayın meslektaşım, biz hukukçular ancak tasarı yasalaştıktan sonra konuşuruz her zamanki gibi...
Hem biz kimiz ki? Hukukçular tukaka, rektörler tukaka, asker tukaka... Bizlere neymiş öyle anayasa falan hakkında konuşmak, yorum yapmak. Mahallenin kabadayıları yapsın Anayasaları, biz ona uyarız haşmetmaab hünkarım !
Sayın ADMİN,
anayasa taslağını bu başlık altında mı tartışıyoruz, yahut ayrıca bir başlık mevcut mu. Konu ilk 3 maddenin değiştirilip değiştirilemeyeceği yönünde başlamış ancak yayılmış. Bu konuda bilgilendirirseniz sevinirim.
--------------------------------------------------------------------------
AYRICA; anayasayı ister sevelim, ister sevmeyelim hukukçular yapmaz, siyasiler yapar, hukukçular uygular :) Bugüne kadar hep böyle oldu.
Ayrıca anayasaları tartışmak için hukukçu olmak gerekmez. Diğer yasalardan oldukça farklıdır. Vicdan sahibi olan orta zekalı her insan anayasayı değerlendirebilir. Yorumlayabilir.
OLMASI GEREKEN HAKKINDA YORUM YAPMIYORUM, SADECE OLANI İZAH EDİYORUM.
--------------------------------------------------------------------------
Herkes önyargılarını bir kenara atsa da, taslak üzerinde yorum yapsa ne olur.
Hukukçuların vicdan sahibi, orta zekalı insanlar sınıfından çıkarıldığı tarih neydi?
Yeniyse benim haberim olmamış...
anayasa bütün halkın tartışabileceği bir konudur. Sadece hukukçularla sınırlanamaz.
Yanlış mı düşünüyorum Sayın Harun Gür ?
Yanlış ta olabilir. Eksik düşündüğümüz bir nokta varsa katkıda bulunursanız memnun olurum.
Sn. Sürücü,
Yanlış düşünmüyorsunuz, elbette bu bütün ulusu ilgilendiren bir konu...
Siz topluma tebliğ edilmiş tamamlanmış bir Anayasa taslağı ile karşılaştınız mı? Ben basından sızdırıldığı kadarıyla takip edebiliyorum. Ha bu taslak içeriğini kimler hazırlamış? Bence hiçbir önemi yok, içindeki doğrulara bakalım. Amaaa, bir hukukçu olarak bir Anayasa böyle mi hazırlanır, böyle parça parça sızdırılarak tepki mi değerlendirilir, toplumun hassas olduğu konular böyle mi tepki ve beyanat yöntemi ile ezilir, yani Anayasa hazırlanırken yöntem böyle mi olur sorusuna cevabınız evetse, kusura bakmayın ben yanılıyorum, sanırım buna neden vicdan sahibi olmayan ortalama altı zekam olsa gerek....
Selamlar,
Sayın Gür;
Basına sızan taslaklar akademik grubun hazırladığı taslak olsa gerek. Hükümet kendi rütujlarını ayrıca yaparak ülke geneline sunacak. İleride her ikisini kıyaslama imkanı da bulacağız. Sabırsızlıkla bekliyorum doğrusu :)
Şimdiye kadar KONSENSÜSLE HİÇ ANAYASA YAPMADIK Kİ :) Bu konuda ülke olarak oldukça acemiyiz.
Bu kadar acemiliğe rağmen ancak bu kadar güzel bir USUL BELİRLENEBİLİR.
Karanlığa küfretmek yerine bir mum da biz yakalım.
Barolar birliği, hukukçular, YÖK, Hukuk fakültelerinde görev yapan bütün akedemisyenler, hukukçuların oluşturduğu platform ve dernekler, evet buyursunlar bir mum yaksınlar. Alternatif metinler yapsınlar.
Neticede kararı verecek siyasilerdir. Ancak daha güzel bir metin oluşturulduğunda bu metne rağmen diğer metnin benimsenmesi halinde siyasiler kınanacaktır.
Önemli olan netice değil, önemli olan olması gerekene en yakın metne ulaşmaktır. Bugün ideal metin yasalaşmayabilir. Ancak ön hazırlık yapılmış olur. Bir gün birileri muhakkak yapar. Konuya bu yönüyle bakmak lazım.
Çok çalışmak gerekiyor, çoooooooook
Şimdi konsensüsle mi yapıyoruz peki?Alıntı:
Şimdiye kadar KONSENSÜSLE HİÇ ANAYASA YAPMADIK Kİ :) Bu konuda ülke olarak oldukça acemiyiz.
Bu kadar acemiliğe rağmen ancak bu kadar güzel bir USUL BELİRLENEBİLİR.
Öncelikle bugüne kadar yapılan anayasalarla ilgili usulleri bir kefeye koyalım ve diğer kefeye de şu an takip edilen usulü koyalım ve bir kıyaslayalım. Netice ?
1921 ve 24 zaten olağanüstü dönemler, bu dönemleri kıyaslamak doğru olmaz, koşullar çok farklı; 61 ve 82 ise Allah'a emanet :)
Sayın Dilek Hanım,
OLMASI GEREKEN usulle ilgili alternatif bir METOD ortaya koyarsanız bizde kıyaslama imkanı bulur ve size hak veririz.