-
Cevap: Oyun-II
Kahvaltıdan sonra ilk işim savcılığa gitmek olsun dedi beni senelerce buralarda unutanları şikayet edeceğim konuyu başlatan avukatı baroya da şikayet etmeyi unutmamalıyım deyip cebinden çıkardığı sigara paketinin kenarına "Av.Emrah sen görürsün" yazdı. Ah dedi az kalsın unutuyordum ayrıca Asliye hukuk mahkemesine isim tashihi davası açmalıyım artık başka bir isimle başka bir forumda yaşamalıyım dedi en çok da kızıl saçlı afetle vuslata eremediği için hınçlanmıştı :D
-
Cevap: Oyun-II
Kendini Mısır'a mumyalanmak için göndermek isteyen Mehtap hanımı ve kızıl saçlı hatunlara düşkün olduğunu iddia eden ve kendisini potansiyel sapıkvari göstermeye çalışan sayın Engin'i ve sayın Feyyar'ı da unutmamıştı.Sonuna kadar haklarını arayacak ve tazminat davası açacaktı.
Fakat parasız avukat destegine ihtiyacı vardı ve bu konuyuda hukuki net sitesinden "Param olmasa da avukat tutabilirmiyim" Başlığı altında açmıştı.Emrah beyden hayatını romanlaştırmaya teşebbüsten ayrıca hesaplaşacaktı..
Tam adliye koridorlarında geziniyordu ki;......
-
Cevap: Oyun-II
Etrafına bir bakındı,adliyede bulunan bayanların hepsi kızıl saçlıydı,bir an durdu ve düşündü.Yoksa forumda yazılanlar doğrumuydu,kızıl saçlı bayanlara mı ilgi duyuyordu.Ahmet'in kafası karma karışıktı.
Koridorda bulunan,rengi solmuş tahta bir banka oturdu.Geleni geçeni izliyordu ve bir yandan aklından bazı şeyleri geçiriyordu.Bir ara ayak ayak üstüne attı ama,sonra resmi insanların ve avukatların geçtiğini düşününce indirdi ayaklarını Ahmet.Pek çekingen idi.
Adliyenin iş yükünün fazlalığını düşündü,ayrıca savcı bey böyle saçma şikayet mi olur, ismi Ahmet olan tek kişi sen misin derse ne diyecekti,ya da bir dava süresini düşündü,delili bile yoktu,üstelik suç olabilecek şey sanal ortamdaydı.O kadar sene uğraşmaya değmeyeceğini anladı ve bu işlerden vazgeçti.
Adliyeden çıktı,yürümeye başladı.Yolunun üzerinde bulunan bir gazeteciden iş ilanları olan bir gazete almayı düşündü.Bakıp inceyelecek,oturacak bir yer aklından geçirerek yürümeye devam etti.
Ağaçların altında masaları olan,küçük sakin bir cay bakçesine ulaştı.Burası tam kendine göreydi.Hem iş ilanlarına bakacak ve hemde yorgunluğunu giderecek yer olduğunu düşünüyordu.Sakin bir cay bahcesiydi.Oturdu,zayıf ve ince sesli bir garson ne içersiniz diye yanına yaklaştı.Ahmet,çay ve ufak su rica edim dedi ve iş ilanlarını,ağaç dalları arasından gazetesine ufak çizgiler halinde vuran güneş ışınlarıyla birlikte incelemeye başladı.
Bir ara kafasını gazeteden kaldırdığında yakın masaların birinde,kızıl saçlı,beyaz yüzlü,güzel giyimli bir bayanın yalnız oturduğunu farketti.
Kız kahvesini içerek etrafına bakınıyordu,Ahmet ise iş ilanlarına bakmaya devam ediyordu,yada öyle görünüyordu.Kızın güzelliği karşısında Ahmet'in dikkati kaybolmuştu.....
-
Cevap: Oyun-II
Bir an acaba bu bayanında kendisine ilgi duyabilme ihtimalini sorguladı kendi kendine Ahmet.
Ancak çay bahçesinde çalan Sezen Aksu parçası bu ihtimali Akmet'in kafasından sildi attı.Çay bahçesinde çalan parça"Bir Kedim Bile Yok Hadi Gülümse" parçasıydı.Ahmet düşündü,kedi kolaydı,ama ne işi vardı ne arabası ne de evi.
Kahırlı bir şekilde iç çektikten sonra oturduğu yerden ayrıldı.İş ilanlarından kendine göre pek birşey bulamamıştı.Ancak tesadüf yolunun üzerinde bir ilan vardı,buraya uğrayacak ve bir görüşme yapacaktı.
Malum şirketin itaalat,ihracat lojistik ltd şti levhasını görmüştü.Büyük bir büroya benziyordu.İçeri girdi,bir görevli buyurun beyefendi dedi.Ahmet hiç beklemeden,hoş bulduk gazetede iş ilanınızı gördüm ve mümkünse görüşmeye geldim dedi.
Görevli,tabi buyurun az oturun, ben Ayşe hanıma hemen haber vereyim,müsayitse sizi içeriye yollarım dedi.Ayşe hanım şirketin personel müdüresiydi.Az zaman geçmiştiki,takım elbiseli gür sesli görevli "Buyurun Ayşe hanım sizi bekliyor" dedi.
Ahmet görevliye tebessüm eşliğinde teşekkür ederek Ayşe hanımın odasına yöneldi.
Kapıyı açtığında Ayşe hanımı görünce çok şaşırmıştı.........