-
Bu gün her hangi bir elektrik arızasına karşı yanıtlarımı parça parça gönderiyorum. Yanıt kalabalığı yaptığım için özür dilerim.
Syn av_s_engin;
İdam cezasının caydırıcılığından bahsetmişsiniz; daha önce Syn commodore1tr'de Teksas ve Çin'den örnekler vermişti. Bugün yaşananlar bu caydırıcılık hakkında gerçekten kafamda büyük şüpheler yaratıyor açıkçası. Neden derseniz 18 yıldır idam cezasının fiilen uygulanmayan ülkemizdeki vahşi sapık katil oranıyla Amerika'daki oran karşılaştırılması çok zor. Bugün (yanlışsam lütfen düzeltin) Çin'de uyuşturucu madde kullanmak ve satmak İdamla cezalandırılan suçlardan biri. Ama ne hikmetse Çin en büyük uyuşturucu pazarı konumunda. Bu güne kadar Türkiye de ortaya çıkan -ki bu ülkede 18 yıldır fiilen idam cezası yok- sapık veya seri katil oranıyla herhangi idamı uygulayan bir ülkenin oranları karşılaştırılamaz dahi. Tüm bu gerçeklikler göz önünde duruken idamın caydırıcılığını ortay koymak biraz gülünç kalıyor kanısındayım.
Eğer ceza tam olarak uygulansa o zaman bu vahşi kişiler eylemlerini bu kadar rahat yapazlar diyorsunuz. Bu vahşi kişilerin ceza ile korkutulabileceğine inanmanız onların rehabilete edileceğinede inanmanızı gerektirir bence. Ayrıca terör suçları veya siyasi suçlara verilen idamın bu suçları8 elbette kesmiyeceğini söylemişsiniz ancak görülüyor ki adi suç olarak nitelendirilebilen suçlara verilen idamda (hala idamı sıkı sıkıya uygulayan ülkelerde bile bu suçlar işlenmeye devam ettiğine göre) bu suçların önünü pek kesememiş ne dersiniz?
Var olan cezanın uygulanmaması hakkındaki yorum elbette yerinde. Ancak varolan ama uygulanmayan bir ceza her ne kadar hukuk devleti ilkesini yaralarsa bu cezanın kaldırılmasıda hukuk devletini bir o kadar güçlendirecektir.
İdamı bir siyasi malzeme olarak kullanılmasına tepki duyduğum için sadece terör konusunda siyasi idamlara atıf yaptım. Ayrıca bu güne kadar ki hiç bir yanıtımda siyasi bir yorumda bulunmadım dolayısıyla siyaset ve idam konusunda sözlerinize aynen katılıyorum.
Gökçe Erünsal
-
Sayın gerunsal ;
Şüphesizki sözlerinizdeki doğruluk payı çok fazla zaten aklın yolu birdir dolayısı ile katılmıyorum hatalı ölsün bitsin yokolsun demek abesle iştigaldir. Ama şüphisizki düşünceler arasında bazı nüanslar olacakki fikir teatileri ve düzeyli tartışmalar olabilsin. Size özellikle bundan dolayı çok teşekkür ederim.
Uyuşturucu cenneti olarak Çin i örnek vermenize kesinlikle karşıyım. Çin bu konuda en hassas ve sert olan ülkedir. Kesin ve ertelemesiz afsız lafsız cezaları en ağır şekilde infaz etmesi böyle bir izlenim yaratıyor olabilir ancak bu suçun en düşük olduğu ülkelerden birisidir çin. Ama kolombiya bu şuçun merkezidir devlet vede (USA) bunu çaktırmadan destekliyor derseniz hemfikirim. Ve üzülerek hep birlikte gördükki ilk kadın başbakanımız zamanında uluslararası saygın bir dergi bayrak ve haritamızın ortasını delerek eroin resmini ve iğnesini koymuştu yanıbaşınada başbakanın resmini. Haberde özetle 'dünya uyuşturucu trafiğinin kalbi Türkiye'dir.' mealinde idi. Suçun büyüğü o zamanki terör örgütüne kalsada bu bizler için yüz kızartıcı bir durum oluşturmuştu..
İnanınızki bu cezanın caydırıcılığı çok fazladır. Ben çok ciddi bir yargılama tıbbi yardım sonucu topluma gerçekten zarar vereceği kesinleşen kişilerin bir şekilde toplumdan uzaklaştırılmasından yanayım. Ancak bu idam olmayacaksa bile toplu halde bulanabileceği bir hapishanede olmamalıdiye düşünüyorum. Bu kişilerin çok ciddi tedavi edilmesi eğer şizofrenik veya kronik bir çözümsüzlük varise tek başına kalması gerektiğine inanıyorum. Kimsede kalkıp insan hakları yaşam hakkı filan da demesin bana bu durumlarda algılayamıyorum. Öldürülenlerin tecavüze uğrayanlarında ciddi haklarının olduğuna vede devletin bunu ciddi biçimde koruması gerektiğine inanıyorum. Ülkemizdede seri katillerin olduğunu gazetelerden okuyorum okuyoruz son olarak tekrar yakalanan kişiye bakarsak 2 kişiyi öldürmekten yatarken afla çıkarak 3 kişiyi daha öldürmüş.. Peki bunun hesabını verecek bu manyağı af ettim diyenler nerede ? Neden hesap vermiyorlar ? Ya bu manyak yüzünden ölen biz yada yakınımız olsaydı ? Devlete güven duyacak mıydık ? Yoksa o kişiyi yakalarsak öldürür müydük ? İşte sorunun tıkandığı nokta burada Öldürenin yaşama hakkından önce Ölenin yaşama hakkını konuşmalıyız.
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum
-
Sayın gerunsal ;
Şüphesizki sözlerinizdeki doğruluk payı çok fazla zaten aklın yolu birdir dolayısı ile katılmıyorum hatalı ölsün bitsin yokolsun demek abesle iştigaldir. Ama şüphisizki düşünceler arasında bazı nüanslar olacakki fikir teatileri ve düzeyli tartışmalar olabilsin. Size özellikle bundan dolayı çok teşekkür ederim.
Uyuşturucu cenneti olarak Çin i örnek vermenize kesinlikle karşıyım. Çin bu konuda en hassas ve sert olan ülkedir. Kesin ve ertelemesiz afsız lafsız cezaları en ağır şekilde infaz etmesi böyle bir izlenim yaratıyor olabilir ancak bu suçun en düşük olduğu ülkelerden birisidir çin. Ama kolombiya bu şuçun merkezidir devlet vede (USA) bunu çaktırmadan destekliyor derseniz hemfikirim. Ve üzülerek hep birlikte gördükki ilk kadın başbakanımız zamanında uluslararası saygın bir dergi bayrak ve haritamızın ortasını delerek eroin resmini ve iğnesini koymuştu yanıbaşınada başbakanın resmini. Haberde özetle 'dünya uyuşturucu trafiğinin kalbi Türkiye'dir.' mealinde idi. Suçun büyüğü o zamanki terör örgütüne kalsada bu bizler için yüz kızartıcı bir durum oluşturmuştu..
İnanınızki bu cezanın caydırıcılığı çok fazladır. Ben çok ciddi bir yargılama tıbbi yardım sonucu topluma gerçekten zarar vereceği kesinleşen kişilerin bir şekilde toplumdan uzaklaştırılmasından yanayım. Ancak bu idam olmayacaksa bile toplu halde bulanabileceği bir hapishanede olmamalıdiye düşünüyorum. Bu kişilerin çok ciddi tedavi edilmesi eğer şizofrenik veya kronik bir çözümsüzlük varise tek başına kalması gerektiğine inanıyorum. Kimsede kalkıp insan hakları yaşam hakkı filan da demesin bana bu durumlarda algılayamıyorum. Öldürülenlerin tecavüze uğrayanlarında ciddi haklarının olduğuna vede devletin bunu ciddi biçimde koruması gerektiğine inanıyorum. Ülkemizdede seri katillerin olduğunu gazetelerden okuyorum okuyoruz son olarak tekrar yakalanan kişiye bakarsak 2 kişiyi öldürmekten yatarken afla çıkarak 3 kişiyi daha öldürmüş.. Peki bunun hesabını verecek bu manyağı af ettim diyenler nerede ? Neden hesap vermiyorlar ? Ya bu manyak yüzünden ölen biz yada yakınımız olsaydı ? Devlete güven duyacak mıydık ? Yoksa o kişiyi yakalarsak öldürür müydük ? İşte sorunun tıkandığı nokta burada Öldürenin yaşama hakkından önce Ölenin yaşama hakkını konuşmalıyız.
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum
-
7.oyda benden. kanunkoyucu kannunu yapaken hem sanık hem de madurun yerine geçerek kanun düzenlemez. objektif olmalıdır. ayrıca hukuk sistemimizdeki temel prensip hükümlünün tekrar topluma kazandırılmasıdır. yoksa ibret olacak şekilde birkaç sallandırmayla suç oranın azalmasını sağlamak değildir. sayın saltuk ve sevgili alisinkay'ın bu konuya duygusal yaklaştıklarını düşünüyorum. haklısınız belki başımza butür olaylardan biri gelse bizde o kişini idamını ister ve ölümü bizi bi nebze rahatlatırdı. ama durumları bireyselleştirmemek gerektiğini düşünüyorum.
ayrıca şunu da unutmamak gerekir bir zamanlar sadece yozlaşmış düzeni yıkmak için uğraşan vatansever gençler öldürüldü ve 'deniz ' ismi darbeye rağmen 80 yılların nufüs kayıtlarına geçen en çok kullanılan ismi oldu. bu sessiz bir tepkiydi . bi de şimdiyi düşünün A.Öcalan'ın öldürüldüğünü
o dönemde ki insanlar gibi şimdikilerin sessiz kalcağını mı sanıyorsunuz üstelik ortalığı karışmaya hevesli bu kadar grup ve bazı birliklere üye ülkeler varken
nilgul
-
Sayın nilgülsarac;
Ülkelerde kısmi haksız idam edilenler genelde kahramanlaşır. Abdullah öcalan gibi aşağılık eli kanlı bebek katilleri ise çıkarları doğrultusunda arkasına sığındıkları ideoloji sayesinde 'bir şeymiş' gibi gözükürler kürtler bu adamdan öncede vardı sonrada olacak bu kişi sadece normal düşündüğümüzde kürtleri bırakın yüceltmeyi küçük düşüren bir terör örgütünün başında olduğu varsayılan ve kaynağını kaçak silah eroin kokain beyaz kadın ticareti ve haraç keserek sağlayan ideolojil teknik yaşamsal olarak tamamen yanlış kurgulanmış garip bir terör örgütünden sağlıyor. Dolayısı ile doğacak tepkide bu oranda olacak daha yukarıya çıkamayacaktır.
Kaldıki eğer idam cezasının uygulanması gereken bir durum söz konusu ise tepkiden ziyade gereklilik söz konusu olmalıdır.. Bu kişinin idamından eğer tepki nedeni ile vazgeçildi ise bundan doğacak tepkinin karşısında durabilecek bir kişi olduğunu sanmıyorum. Muhtemelen dünyanın hitler ve arkadaşlarından sonra gördüğü en büyük katille olmak herkesin harcı değildir.
Hiç düşündünüz mü? Amerikanın bazı eyaletlerinde idam neden devam eder? Peki trafik cezalarında eğer ülkemizde uygar dediğimiz Abd veya avrupa ülkeleri ayarında cezaları verse ve uygulasa polisi rüşvet yemese bu keşmekeş olur mu? Basit bir para cezasının bile ciddi uygulanması bu değişikliğe neden oluyorsa hayata yönelik cezanın etkisini küçümsememek lazım Nasıl olupta başarıyorsak ülkemizde 10 sene hapis yatan neredeyse yok eee bu durumda fiilen bilinince böyle olur insanları sonuçlarını ciddi düşünülmesi gereken bir şekilde yönlendirirseniz üç beş kişiyi asmanın ne olduğunu net anlarız gibi geliyor bana. Taksimde Kızılayda üç beş kişiyi sallandıracaksın derken bundan benim anladığım kanunları ciddi ve tölerans göstermeden uygulamaktır. Unutmayın zamanında demişler zor oyunu bozar...
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum
-
"idam cezası kaldırıldıktan sonra yapılan bu kadar tartışma keşke cezalar uygulanırken de bu kadar rahat yapılabilseydi" dileğimle başlıyorum yazıma
evet forumlardan bazıları çok dokunaklı olmuş "bir insanın ölümünü hiç gördünüz mü" diye sorulan özellikle epey sorgulayıcı bir fikir ancak işi fazlaca dramatize etmeden "7 yaşındaki kız çocuğunun tecavüze uğrayıp öldürülmesi örneği" gibi duyguların mantığın önnüe geçmediği bir yorum yapmak lazımdır kanaatimce.
çünkü hukukçu olmak ne tamamiyle kanunlara sımsıkı bağkı olup bütün insani değerleri yitirmek (Allah korusun yoksa hepimiz birer komser gerard olurduk) ne de tamamen duygusal davranıp her suçlunun yerine kendimizi koymak ve ona göre karar vermektir. Hukukçuluk kanunların ruhunu kavramak ve onları hakkaniyet ile yorumlayıp uygulamak olduğuna göre yapılacak her yorum bu çerçevede olmalıdır...
idam cezası kişinin en temel ve kutsal hakkı olan yaşama hakkına yönelik devlet tarafından verilen bir cezadır ve yaşamın ortadan kaldırılması elbette çok ağır bir yaptırım olarak değerlendirilebilir. Ancak ceza hukukunun varoluş sebebi de toplumsal güvenliğin devletçe korunması olduğuna göre bazı durumlarda devletin buna yetkili olması da gerektiği kanaatindeyim
zira cezanın temel amacı toplum düzeninin korunması ve suçlu açısından "uslandırma"nın mümkün olmasıdır. bu sebeple cezalar verilirken bu amaçlar göz önüne alınır yoksa mağdurun intikamının alınması veya onun yakınlarının tatmin olması açısından düşünmek çook sakıncalı sonuçlar yaratabilir.
eğer verilen hürriyeti bağlayıcı cezalar sonucu hapiste bulunan bir çete lideri hala oradan emirler verebiliyor ve suç işlenmesine önayak oluyorsa bu insan ne kadar "uslandırılmış" olur?
neticesinde;idam cezası maalesef bizim için hala gereklidir ancak her insanın dileği de bu cezaya yol açacak bir hiç fiilin işlenmemesidir
ghostsam
-
Cezai müeyyideninde bir sınırı olmalıdır.Bir
insanın hayatına son vermek bu sınırı aşmaktadır.Yasa koyucunun böyle bir hakkı olduğuna inanmıyorum.idam cezasının kaldırılması çok yerinde bir uygulamadır.
bilmemek değil öğrenmemek ayıptır
-
oy kullanmadığımı belirtmek isterim.
nedenlerine gelince; 1.idam konusunda bir türlü fikir birliğine varamıyorum. vahşetmiş gibi geliyor herkesin bir yaşam hakkı var, en temel hakkı! ancak kimi zaman geliyorki asılmalık adam diyorsun, başka türlü olmaz bu iş. vicdan meselesi heralde
2. aslında Türkiyede ceza infazı daha faklı olmalıydı. 'asmayalımda besleyelimmi?' şıkkından yola çıkarak ağir cezalı suçlara mahkum olanları vede idam cezasına tekabül eden suçlara mahkum olanları çalıştırmak gerek! hem biz onları beslemeden kendilerini beslesinler hemde Türkiye'nin ekonomik bütçesine katkıda bulunsunlar. ne bileyim tarım işleri gördürülebilir, maden, sanayi işleri yaptırılabilir. ülkemizde doğal kaynak çok işlenmeklede tükenmez.
sonuç olarak yaşamak bir insanın temel hakkı ise ve mahkumlarda hapis yatarak bize yük oluyorsa bu iki sorunu onları çalıştırarak giderebiliriz. hem çalışarak kendilerinide besledikleri içinde insanlık haklarıda çiğnenmemiş olur.
bilemiyorum idama genel olarak karşıyım ancak kimsede boş boş oyurmamalıdır!! bu çerçevede yeni bir şık eklenmesini öneriyorum.
homo homini iupus
-
bence idam asla kalkmamalıydı. günahsız çocuklara tecavüz eden, toplu katliam yapan yaratıklar ( bu kişilere insan diyemiyorum ) idam edilmeli. onları hapiste bekletmemiz ne fayda sağlayacak. bir de ödediğimiz vergilerle onları mı besleyeceğiz. idam olmalı. kesinlikle olmalı.
-
İdam ABD de de var acaba neden avrupa ses çıkartamıyor dersiniz?
İran alenen asıyor gene tısss yok.. Yoksa idam sadece avrupada mı yasak ? Neden ölüm cezası aslolan budur bence