-
Bir Gün Baksam Ki Gelmişsin
Bir gün baksam ki gelmişsin..
Bir güvercin gibi yorgun uzaklardan yar.
Gözlerinde bir bitmez,bir tükenmez güzellik
Saçlarında ilkbahar..
Bir gün baksam ki gelmişsin..
Gülüşünde taze serin bir rüzgar
Ellerin yine eskisi kadar güzel
Çiçek açmış dokunduğun bütün kapılar..
Bir gün baksam ki gelmişsin..
Hasretin içimde sonsuzluk kadar.
Şaşırmış kalmışım birdenbire çaresiz.
Dökülmüş yüreğime gökyüzünden yıldızlar.
Bir gün baksam ki gelmişsin..
Ne yüzünde bir gölge,ne dilinde sitem var.
Tozlu pabuçlarını gözlerime sürmüşüm
Benim olmuş dünyalar. . .
Yavuz Bülent Bakiler
-
Kim Özlerdi Avuç İçlerinin Kokusunu
O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar
bırakılmasaydı eğer.
Dayanılması o kadar da zor değildir,
büyük ayrılıklar bile, en güzel yerde başlatılsaydı eğer.
Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer.
Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer.
Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.
O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.
Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.
Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine delice bakmasalardı eğer.
Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı
belki de,
kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.
Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece
sohbetlerinin,
son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.
Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır
yaralamasaydı eğer.
Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer.
Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,
tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.
O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi,
yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer.
O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,
son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer.
Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.
Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,
dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.
Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,
namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.
Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,
dokunulası ipekten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.
Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,
sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.
Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,
kulağına okunacak biri olsaydı eğer.
İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir
ayrılık gizlendiğine
belki de, kartvizitinde "onca ayrılığın birinci
dereceden failidir"
denmeseydi eğer.
Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,
ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer.
Issızlığa teslim olmazdı sahiller,
kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle
avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.
Sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
Yalnız kalmaktan korkmuyorum da, ya canım ellerini
tutmak isterse...
Evet Sevgili,
Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu, kim
uzanmak isterdi ince parmaklarına,
mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık
etmiş olmasalardı eğer!!
CAN YÜCEL
-
Günlerden bir gün, köylerden birinde, adamınbirinin eşeği, kuyunun birine düşmüş. Niye düşer, nasıl düşer sormayın. Eşek bu.
Düşmüş işte.Belki kör bir kuyuydu, ağzı tahtayla kapatılmıştı belki, üzerine de toprak dökülmüştü.
Zamanla tahta çürüdü,zayıfladı, toprakta biten otları yemek isteyen eseğin ağırlığını çekemedi ve güm. Hayvancık saatlerce acı içinde kıvrandı, bağırdı kendi dilinde. Ayıptır söylemesi, anırdı yani.
Sesini duyan sahibi gelip baktı ki vaziyet kötü. Zavallı eşeği kuyunundibinde melul mahzun bakınıyor. Üstelik yaralanmis. Karşılaştığı bu durumda kendini eşeği kadar zavallı hisseden adamcağız köylüleri yardıma çağırdı.Ne yapsak, ne etsek, nasıl
çıkarsak soruları havada kaldı. Sonunda karar verildi ki kurtarmak içinçalışmaya değmez. Tek çare, kuyuyu toprakla örtmek.
Ellerine aldıkları küreklerle etraftan kuyunun içine toprak attılar.Zavallı hayvan, üzerine gelen toprakları, her seferinde silkinerek dibe döktü.
Ayaklarının altına aldığı toprak sayesinde her an biraz daha yukseldi ve sonunda yukarıya kadar çıkmış oldu. Köylüler ağzı açık bakakaldı. Hayat, bazen bizim de üzerimize abanır.(Ne bazeni, çoğu zaman.) Toz toprakla örtmeye calışanlar çok olur. Bunlarla basetmenin tek yolu, yakınıp sızlanmak değil, düşünüp silkinmek ve kurtulmak, aydınlığa adım atmaktır. Kör kuyuda olsak bile
-
Duygular,insani heyecanlar ne ömür dinliyor,nede şan ve şöhret.İnsani haletlerini elden bırakmadan yaşayan insanoğlu,duyguları karşısında hiçbir yer ve zamanda direnemediği gibi,onlar olmadan da yapamıyor.Bazen ağlamak,en değme neşeden daha iyi gelirdi yüreğe,gözyaşları,yaralara çok iyi gelen ilaçtan daha iyi bir huzur ve sükunet verebilirdi insanın ruhuna
-
ALIME SOYLE KELAMIN
CAHILE DILMI YETER
MURVETI KIMDEN UMAN
CALIDA GULMU BITER
ARIF ILE SOHBET ETMEK
LALI MERCAN INCIDIR
CAHILLE SOHBET ETMEK
HER AN BIR CAN INCITIR..
Yapamam deme yapan senden iyi değildir
-
''Dünyada en tehlikeli ve hüzün verici ruh hali,çaresizlik ve acizliğin ruh halidir.Diyalog yerine,şiddetle çaresiz ve aciz hale getirilmiş insanın ruh hali hem çok trajik hem de çok tehliklelidir.''
-
Geçmisten adam hisse kaparmis... Ne masal sey!
Bes bin senelik kissa yarim hisse mi verdi?
'Tarih' i 'tekerrür' diye tarif ediyorlar;
Hiç ibret alinsaydi, tekerrür mü ederdi?..
Mehmet Akif
Yapamam deme yapan senden iyi değildir
-
-
Umut Uzun Bir Açılma
Umut uzun bir açılma
Var git peşinden
Var git, belki bir öncesi gelir
Yavaş yavaş toplanası
Ölürse telef olan sevisi gelir
Bir yanına çifte gece sokulu
Bir yanından gündüz akan çiçeğin
En iç yaprağından tohum sevinir
Onlar suya adanmış
Onlar hiç gün görmemiş
Akar gider boşuna
Bir açılsa ağızları
Söylenmemiş sözler gelir
Nerden başlarsan başla
Her adım çiğner yalnızlığını
Daralmış,arada kalmış sevgi
Hiç ummadığın yerde
Neden uykular çiçek
Neden çiçekler uyku
Var git peşinden durma
Bir yerlerde yeniden
Tezgahta yaşam kurulur
Özel Arabul
-
dünyada birgün bile özgür olamadım gitti
hayatımda bir an bile neşelenemedim gitti
her ne kadar zamana öğrencilik yaptıysamda
dünya üzerinde hala hoca olamadım gitti...