Re: Hakim bıraktı, polisler ağladı !
Sayın myirtici,
Olayın duygusal boyutu ile ilgili düşüncelerimi bilmek isterseniz sizinle hemfikirim. İlk iletimde de buna değindim dikkat ederseniz. Ancak benim vurgulamak istediğim profesyonelliktir. Hakimler kanunu uygular, tutuklamayı gerektiren bir durum yoksa (size göre olabilir ama kanunlara göre yoktur) hakimin tutuklama kararı vermesi hukuka aykırıdır. Bu nedenle burada sorgulanması gereken hakimin kararı değil kanundur, kanunkoyucudur, seçtiğimiz (!) vekillerin bizleri temsil kabiliyetidir.
Alıntı:
Umarım o avukat kardeşimizin bir malı çalındığında ve o hırsızlarda salıverildiklerinde de böyle rahat olur.Hayırlı uykular...
Bu cümlenizi üzerime alınmak istememiştim ama sanırım ki muhatabı benim. Bu cümle karşısında size hiçbir şey söylemeyeceğim...
Ancak şunu ifade etmek isterim ki; polislerimizin ne kadar zor şartlarda görev yaptıklarını, hiç hak etmedikleri halde ne tür itham ve muamelelere maruz kaldıklarını inanın çok ama çok iyi biliyorum. Benim başından beri vurgulamak istediğim, şartlar ve haller her ne olursa olsun, bütün meslek mensuplarının soğukkanlılıklarını korumaları gerektiğidir. İşte bu noktada,daha önce de dile getirdiğim gibi eğitim konusu devreye giriyor kanımca. Sadece polis meslek yüksek okulları değil ki, Türkiye'nin hemen hemen her yerinde, hemen hemen her alanda eğitim sorunu vardır. Yüksek okul bitirmek, kişinin gerekli ve yeterli eğitimi aldığı sonucunu doğurmaz. Hukuk fakültesini bitirdikten sonra, tabiri caizse sudan çıkmış balığa dönmeyen meslektaşım sanıyorum ki yoktur. Neden? Uygulamaya yönelik hiç bir şey öğretilmedi üniversitede de ondan. İşte her alanda Türkiye'nin gerçeği budur. Eğitim, eğitim, eğitim...
Saygılarımla.
Re: KANUNLAR bıraktı, TOPLUM ağladı !
Yine başa döndük. Hem konunun başına, hem sorunun başına.Baştakilerde başlarını ellerinin arasına alip iyi ve yeterli kanunlar çıkaraılar umarım demekten başka çaremiz kalmadı.Kanun varda, yeterli özen gösterilerek kullanılmıyorsa, kullanmayanların, kanun yokda, kullanmak isteyenler vasra, kanunu oluşturmayanların ayıbı. Ama iyiki bugünde birşeyimiz çalınmadı, ve azılı bir suçlu bana silah çekmedi. İyiki... Duyarlılığınız için teşekkür ederim.
Re: Hakim bıraktı, polisler ağladı !
Alıntı:
elvancetinkaya rumuzlu üyeden alıntı
Polisin görevi 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyat Kanununda açıkça gösterilmiştir.Bu görevleri arasında işlenen suçtan sonra adli görevleri kapsamında yakalanan suçluları adli mercilere teslim etmek başta gelir.Yakalanan suçlulara yargı makamlarınca yapılan işlemler polisi ilgilendirmez.Polis yakaladığı her suçlunun takipçisi olup mahkeme tarafından ceza veya tedbir uygulanmamasına karşı tepki vermeye kalkarsa ülke Hukuk devleti olmaktan çıkar, Polis devleti olur.
Evet düz mantığa göre tamamen haklısınız!!! Polisin görevinin ne olduğu yasalarla bellidir. Ancak sizi eleştirenlere karşı verdiğiniz yanıtlarda kantarın topunu biraz fazla kaçırmışsınız. Yasalar, mahkemeler, hakimler, savcılar, cezaevleri vs. niçin vardır? Kamu düzenini sağlamak için değil mi? Bence bu şekilde kamu düzeni sağlanamaz!! Yasadaki müeyyideler suçluyu korkutmak, aynı suçu tekrar işlemesini önlemek, suç işlemesi olası kişilere de ders vermek için vardır. Eğer bir şekilde caydırıcılığı sağlayamazsanız kamu düzenini de koruyamazsınız, bu kesin, ve böyle olduğunu da görüyoruz zaten. Sayın Çetinkaya, anladığım kadarıyla siz şimdiye kadar pek ciddi bir suçun mağduru olmamışsınız. Yukarıdaki olay nedeniyle polisin tepki vermesiyle de ülke polis devleti haline falan gelmez.
Devrim Sinan KARAVELİOĞLU
Re: Hakim bıraktı, polisler ağladı !
Alıntı:
karavelioglu rumuzlu üyeden alıntı
Yasadaki müeyyideler suçluyu korkutmak, aynı suçu tekrar işlemesini önlemek, suç işlemesi olası kişilere de ders vermek için vardır. Eğer bir şekilde caydırıcılığı sağlayamazsanız kamu düzenini de koruyamazsınız, bu kesin, ve böyle olduğunu da görüyoruz zaten.
Devrim Sinan KARAVELİOĞLU
Bir dava sonucunda 'kitap okuma cezasi' verildi diye hatirliyorum. Bence guzel bir karardi ancak,
Bu korku isini anlayamadim, korku ile terbiye olacagini da sanmiyorum. Bahsi gecen korku nedir onu bilmek gerekse bile, sonucta korku korkudur.. Sucluyu korkutmak!
Nasil korkutuluyor acaba?
Saygilarimla.
Re: Hakim bıraktı, polisler ağladı !
Şöyle oluyor sayın Deniz02 ;
Öyle bir ceza koyuyorsunuz ki kişiye iki kere düşün cesaretin varsa yap demiş oluyorsunuz. Tabiiki bunun ötesi bu dediğinizi icra edebilmek...
Şu gaspçı kapkaççı it kopuk sürüsüne verin bakalım bir 18 er sene sonra azalmayı seyredin demek oluyor. Amma 246. kez bırakırsanız adam daha adliye kapısından çıkmadan suç işler...
Zaten Ülkemizin kanun koyucusunun hatası burada. Gelişmiş ülkeler caydırıcı ceza koyarken bizimkiler kabul edilebilir ödenebilir olsun istiyorlar.
Kırmızı ışıkta geçmenin cezasını yapın 2500ytl bakın ne oluyor... Kanun koyucu ' bunu ödeyemezler ' diye düşünüyor yani bu şuçu nasılsa işleyecekler bari hazineye irat girsin 50-100 artık neyse mantığı...
Re: Hakim bıraktı, polisler ağladı !
Alıntı:
deniz02 rumuzlu üyeden alıntı
Bir dava sonucunda 'kitap okuma cezasi' verildi diye hatirliyorum. Bence guzel bir karardi ancak,
Bu korku isini anlayamadim, korku ile terbiye olacagini da sanmiyorum. Bahsi gecen korku nedir onu bilmek gerekse bile, sonucta korku korkudur.. Sucluyu korkutmak!
Nasil korkutuluyor acaba?
Saygilarimla.
Sayın Deniz02,
"Korkutma" ceza hukukunda bir model, bir teoridir. Değişik hukuk sistemlerine sahip ülkelerde yıllardan bu yana bunun caydırıcı olup olmadığı konusunda uzman hukukçular arasında tartışmalar olagelmektedir. Aşağıda ünlü ceza hukukçusu Sayın Prof.Dr.Timur Demirbaş'ın Kriminoloji adlı kitabından bir bölüm aktarıyorum. Kitabın tamamının okunmasını ise özellikle ceza hukukuyla ilgisi olan herkese öneriyorum.Saygılarımla.
Devrim Sinan KARAVELİOĞLU
Korkutma modelinin ana tezi; “ceza ne kadar sert olursa, korkutma sistemi o kadar başarılı olur”. Buna karşılık, ölüm cezasının korkutucu etkisinin, tarihsel olarak engellemediği bilinmektedir.
Cezanın korkutucu etkisi, özellikle politik inanç suçlularında kuşkuludur. Bunlar suçu bir görev şuuruyla işlediklerinden cezanın korkutucu etkisi sıklıkla reddedilir.
İkinci bir temel kabul, “cezanın aktüel kesinliği ne kadar büyükse, cezanın korkutucu etkisinin o kadar büyük olduğudur”. Bu tezin doğruluğu fiiliyatta birkaç deneysel işaret vardır, şüphesiz onların anlamı açık olmayanlar kalıyor. Gerçekte kesin cezalandırmanın öyle çok belirleyici olmadığı açıkça kendini gösteriyor. Karanlık alan araştırmalarına göre, klasik suçlulukta her durumda işlenen suçların % 10’u polise kaydedilir; fakat bunların % 50’si de aydınlanmaz. Bu, her durumda 20’nci suçlunun ortaya çıkarılıp cezalandırılacağını hesaplanması anlamına gelir.
Korkutma teorisyenlerinin üçüncü ifadesi; “fiilin cezalandırılması ne kadar süratle sonuçlandırılırsa, korkutma sisteminin etkisi o kadar büyük olur” şeklindedir. İngiltere’de, ceza yargılaması Almanya’ya göre, önemli süratte sonuçlanmasına rağmen, bu suçu önleyici bir etki ortaya koymamıştır.
Prof.Dr. Timur Demirbaş’ın “Kriminoloji” kitabından alınmıştır. Seçkin, Ankara, 2001, s.313 vd.
Re: Hakim bıraktı, polisler ağladı !
Tesekur ederim Sayin karavelioglu
Kitap onerisi icin de ayrica tesekkurler...
Kitaplarimin arasinda yer alacak fakat anlayabilirmiyim o ayri...
Re: Hakim bıraktı, polisler ağladı !
Anlarsınız anlarsınız hatta iki tane alın da tekinide ben okuyayım :)
Re: Hakim bıraktı, polisler ağladı!
Polislerin gözyaşını umursamayan ve polisin görevi sadece adliye binasına kadar diyen arkadaşımın sanırım empati yapma zamanı gelmiş, şüphesiz konu adliyeye intikal ettikten sonra bu konuda görevsizler. Ancak kabul edin ortada bir de verilen emek var. Siz bunu görmezden geliyorsunuz.
Hakimler şüphesiz kimin tutuklanacağını, kimin serbest kalacağını bileceklerdir. Belki de polisin ki duygusal yaklaşımdır. Balıkesir ilinde Savcının köpeğine HOŞT dedi diye tutuklanan meslektaşlarını düşünmüşlerdir.
Varsın duygusal olsunlar, yarın başınıza bir sorun geldiğinde sığınacağınız insanlara bu kadar hakir bakmak sizce de haksızlık değilmi? Belki de bir bilinç altıdır. Polisle bir sorunu vardır.
Polisler ağladı diye başlık atan gazete belki de polislerin nasıl duygusal varlıklar olduğunu değilde, hukuk sistemini eleştiriyordur. Bildiği kadarıyla. Kimbilir......
Şunu da eklemem gerekti. Polis çok uğraştı yazık bunlar ağlamasın diye nezaketen birinin tutuklanmasına da karşıyım.
Re: Hakim bıraktı, polisler ağladı!
Alıntı:
elvancetinkaya rumuzlu üyeden alıntı
Sana buradan cevap dahi vermek istemem çünki seviyene inemem.Günde 2 gazete okumakla kendilerini kültür sahibi sanan insanlarla, izlediği film karakterlerinden yola çıkarak kendine rol edinen insanlarla hele hele hiç işim olmaz.Herkes haddini bilsin.
inanın sizden çok daha seviyeli yorum yapmış.
herşeyden önce sizin gibi duygusal değil mantıklı yorum yapmış.
bende arkadaşa katılıyorum.
polis memuru aylarca kenar mahallelerde varoş gecekondularda kapkaççı hırsız arayacak hayatını tehlikeye atıp dünyanın eforunu sarfedecek .
hakim bey tüm bunlar olurken evinde çayını yudumlayıp üst düey hukukçuyum insan hayatını etkileyen kararlar veriyorum diye komşu akrabaya havasını atacak
ama işini yapmaya gelince göz göre göre katilleri hırsızları gaspçıları cemiyete salacak oh ne ala.
Ve o yanlış kararı verip toplumu bireyleri yani bizleri tehlikeye atan Hukukçu memurun maaşı benim onun bunun yani içine hırsızları geri saldığı toplumun vergileriyle ödenecek?
eğer toplumun halkın hayatını tehlikeye atacak karar verilmişse bu bırak polisi her meslek gurubundan insanın karışabileceği tepkisini gösterebileceği bir durum yaratılmıştır, kenar köşedeki dilenci bile böyle tutarsız kararlar veren Hukukçularına karışıp tepki göstermekte son derece haklıdır.
herşey bir kenara "emeğe saygı" denen birşey var ama anlayana