Cevap: Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
İşyeri sınırları içinde özel alan , özel iş hakkı olması beklenemez bence de.
Olabilecek en özel alan tuvalet vs alanlar olabilir ki, buralrın da girişini olmasa bile çıkışını gözleyebileceği takip sisitemleri kurulabilir, güvenlik için gerek duyduk açıklamasıyla.
Yargıtayın bu nedenle işverenin böyle bir hakkı olduğu yönündeki kararı bence öyle şok edici bir karar değil, aksine olması gereken de oydu diye düşünüyorum.
Kararda haklı/geçerli fesih konusunda ne dendiğini tam olarak bilmemekle birlikte, ihbar tazminatı için değil ama kıdem tazminatı için dava şansınızı denemelisiniz bence.
Cevap: Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
Mrb is kanunun 4857/25 g is kanununa göre is feshim verildi Ihtarnameye cevap vermesem mahkeme açılır mı yada ne yapmam gerekiyor
Cevap: Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
25/2
g) İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi.
Bu maddeye göre işten çıkarmalarda işverenin sizden savunma istemesi zorunlu değildir.
Bu maddeden iş akdiniz fesh edilmiş. İşveren sizden savunma istediyse verin. Yapılan ihtarı kabül ediyorsanız savunma vermenize gerek yok. vermediniz diye size dava açılmaz.
Siz çıkraılmayı kabül etmiyorsanız. İhtara ihtar gönderin ve işe gitmeye devam edin. İşveren bunu kabül etmezse İşe iade davası açmalısınız.
Cevap: Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
4 yıl önce açığım konunun güncel durumunu paylaşayım ki, aynı olayları yaşamış insanlara belki faydalı olur...
İşe iade davam mahkemede lehime sonuçlanmış, ardından da yargıtay kararı bozarak ortadan kaldırmıştı.
Yargıtay'ın bozma kararında ise işverenin fesih sebebinin geçerli sebep olarak görülebileceğine dair net bir şekilde yorum yapıldığını gördüm.
Akabinde kıdem ve ihbar tazminatımın tazmini için avukatım aracılığı ile 2015 yılı içerisinde dava açtım. Aralık 2016'de (1,5 yıl sonra) mahkeme tarafından lehime karar verildi. Bu sefer işveren vekili istinaf a taşıdı. Aralık 2016 da biten mahkeme için Mart 2017'de ancak istinafta dosya açılabildi. Şu an istinafa ön incelemede olarak görünüyor.
Belirlenen tutar itibariyle istinaf mahkemesinin kesin karar verme şansı bulunmuyor. Yani her halükarda buradan da tekrar bir Yargıtay yolu görünüyor.
Sonuç itibariyle 2012 kasım da başladığım hakkımı arama çalışmalarım 5. yılını doldurmak üzere...
Dava süreçlerini kısaltacak denilen istinaf mahkemesi ise şu an benim açımdan sadece bir süre uzatmasına sebep oldu.
Bu yola girecek tüm işçi arkadaşlara kolaylıklar diliyorum. Adalet maalesef ki zamanında gelemiyor bu ülkede..