Sonuç olarak , bugün ;
ev eşyası haczi durdurulmuş -kaldırılmış durumda mı veya hala aynı şekilde ev eşyası haczi yapılabiliyor mu?
Printable View
Sonuç olarak , bugün ;
ev eşyası haczi durdurulmuş -kaldırılmış durumda mı veya hala aynı şekilde ev eşyası haczi yapılabiliyor mu?
Hani "bu bir eserdir, eserlere saygı göstermek lazım" denir ya; İşte benim bu "eser" e saygı gösteresim yok.
Adam üç kuruş daha fazla faiz alacağım diye parasını bankere, off shore'a yatırıyor; hatta ve hatta faize değil, DÖVİZE yatırıyor; sonra zarar edince de "yandım" dediğinde devlet "yananı görüp" benim ödediğim vergilerden zararını karşılıyor.
Bunları göre göre ben de böyle olacağım. Hiç kusura bakma Engin Bey; bankayı dolandırıp borç istenince de avazım çıktığı kadar bağırınca devlet vergisini ödeyen dürüst vatandaşlardan alıp bana verecekse neden namuslu olayım ki diye düşünmeye başladım şimdi. Evet, başımı, kaşarlı tost yapar gibi iki elimin arasına aldım ve düşünüyorum. Darısı başınıza.
Sn. Liti "zavallı" kelimesinin birden fazla anlamı vardır :)
Geçen sene borcunu taksitlere bağladığım bir borçlu ofise taksidini ödemeye geldi ve bana "Allah razı olsun sizden avukatlar olmasa millet birbirinin boğazını sıkar, siz aracı oluyorsunuz da vatandaşın canını hatta ırzını koruyorsunuz bu vesile ile" dedi.
Yasal düzenleme tasarı halinde komisyonlarda bildiğim kadarıyla henüz yasalaşmadı. Yasalaşsa dahi bu eve hiç haciz maksadıyla gidilemeyecek hiç bir eşya haczedilemeyecek şeklinde bir neticeye yol açacağını sanmıyorum. Tasarıya göre ev halkı için ihtiyaç niteliğindeki ev eşyası haczedilemecek diğer eşyaların veya aynı eşyadan birden fazla olanların haczi mümkün olacaktır kanaatimce...
Zaten benzer bir düzenleme var ki. Borçlunun yaşaması için elzem şeyler zaten haczedilmiyor. Şimdi yeni düzenlemeden sonra, koltuk insanca oturmak için lazım (onun yerine tabure bırakılsın), fırın yemek için lazım (onun için piknik tüp bırakılsın), TV insanca bilgi edinme hakkı için lazım, bulaşık makinesi su tasarrufu ve kadının ellerine gelebilecek bir sağlık problemi nedeniyle SSK nın yükünü hafifletmek için kalsın vs. vs bahaneler bulunup ev haczi tamamen kalktı denilecek. Alacaklılar da sopayı alıp borçluları zorla tahsilat yapacak. Hukuka bak be, fahiş faize itirazcıyım ama vatandaşın alacağını tahsil edebilecek hiçbir güç bırakılmamasına karşıyım.
Şunu da belirtmek istiyorum.
Avukat arkadaşlarımızın belirttiği üzere bu konu tartışılırken gerçekten ödeme güçlüğüne düşen insanlar ile niyeti bozuk olan insanları ayırt etmek gerekir.
Elbette masum esnafı hatta bankaları art niyetli insanlardan koruyacak caydırıcı cezalar gerekli.
Ben daha ziyade kendi durumumda olduğu üzere iflas eden ve toparlanmak için zamana ihtiyacı olan, eline geçen her kuruşu borçlarına yatıran iyi niyetli mağdurlar açısından olaya bakışımı yansıtıyorum.
Yani avukat arkadaşlarımızın da haklı olduğu şeyler var. Burada sap ile samanı iyi ayırt etmek ve istemeden o duruma düşen insanlara insanlık dışı muameleyi reva görmemek gerektiğini belirtmek istiyorum.
Saygılar,
İşte tüm mesele bu. Ama kanun kimin iyiniyetli borçlu kimin kötüniyetli borçlu olduğunun ayırımını yapamaz, yapsa da bu ayırımı kim yapacak? Bir insan/şirket ne zaman kötüniyetli borçludur, ne zaman iyiniyetli borçludur şeklinde bir kural mı konulacak, iyiniyetli borçlular için özel bir defter mi tutulacak? Benim şahsi kanaatim şu an yürürlükte bulunan İcra iflas kanunundaki gibi ev haczinin devamıdır. Zaten hangi eşyaların haczedilmez olduğu kanunda vardır. Mağduriyetin özellikle alacaklının fahiş faiz talepleri (bu konuda tek sabıkalı alacaklı bankalardır, yoksa diğer alacaklı profilinde akdi faiz uygulaması çok azdır) önlenmelidir. Borçluya borcunu eşit sayıda ödeme şansı 4 taksitten 8 takside çıkarılmalıdır. (Nedense bu hiç düşünülmüyor). Amaç borçluların mağduriyetini engellemek ise borcun ödenmemesi için değil, borcun ödenmesini teşvik için kanun çıkarılmalıdır. Üstelik borcun ödenmemesi durumunda İCRA DAİRELERİNİN ve dolayısıyla devletin İCRA TAHSİL HARCI kaybı çok büyük olacaktır. Adalet sistemi; Alacaklı ve Borçlu haklarını eşit oranda korumalı, dengeyiş bozmamalıdır. Denge alacaklının çaresizliği şeklinde bozulursa mahalledeki tüm serseriler iş sahibi olacak, illegal tahsil yöntemleri türeyecektir... Ben bir avukat olarak, bir hukukçu olarak buna karşıyım. Kaos değil, adaletin tecellisidir isteğim.
Dostlar sizlerin tartışmasında taraf olmak istemiyorum ama nacizane fikrim ev eşyası haczinin kalkmasının çok iyi olduğu yönünde...Zaten 1000 tl borcu ödeyemeyen birinin evine hacze gidip her seferinde borcun üstüne haciz masrafı diye 300-500 tl arasında masraf bindirmek,sonrada bunu alacaklının menfaatleri için yapıyoruz demek bence hiç inandırıcı değil..bU yasa ile artık alacaklı da alış veriş yapacağı insanı iyi seçecek.Bu adam borcunu ödeyebilirmi diye düşünmeden,nasıl olsa icra ile haciz ile alırız deyip kendilerini hiç bir sorumluluk altına sokmadan rahat rahat bu düzeni döndüremeyecekler..Ayrıca bence bazı alacak meblağlarının altına mesela 5000 tl maaş haczi bile kalkmalı ki satıcı da biraz risk alsın...
Hukuk her vatandaşın haklarını koruyan bir kurumdur. Alacaklıyı üstün kılamayacağı gibi borçluyu da kayırmamalıdır. Bir işin temeli ile sonuç kısmını karıştırmamak lazımdır. Belirttiğiniz gibi alacaklılar "güvenmedikleri kişiyle alışveriş yapmasınlar" mantığı bence doğru değildir. Çünkü toplumda alacaklılar veya borçlular diye bir zümre yoktur. Bugün alacaklı olabileceğiniz gibi borçlu da olabilirsiniz. Örneğin işçisiniz maaş konusunda siz alacaklı, işveren borçludur. Maaş alacağınız ödenmezse siz de kredi kartınız nedeniyle bankaya, aidat nedeniyle oturduğunuz binaya borçlu olursunuz. Görüldüğü üzere alacak-borç ilişkisi sadece SATIŞtan kaynaklanmaz. Biraz satıcı da risk alsın demek bence talihsiz bir açıklama olmuş. Örneğin size TV satan satıcının suçu ne? Neden risk alsın? Risk gerçekleşirse, zararı kimden ve nasıl tazmin edecek?
Benim görüşüm ev haczinin belirli kurallar dahilinde (ki aslında bu tartışmanın temelinde "hangi eşyalar insanın insanca yaşaması için elzemdir" sorusunda kilitleniyor) nelerin haczedilebileceği nelerin haczedilmemesi gerektiği konusunda düzenlenmesi gerektiğidir.
Arkadaşlar hepiniz avukatsınız çıkarılmış tasarıda ki metni yorumlayamadınız mı? Hailen nelerin haczedilip haczedilmeyeceğini tartışıyorsunuz.
Bu tasarı bu şekilde kanunlaştığında ;
Para kıymetli evrak bono altın vs.
Aynı eşyadan 1 den fazla varsa bunların biri hariç;
geri kalan ev halkı için lazım olan tüm eşyalar.
Bu kadar basit. Neleleri haciz edebileceğiniz ayrıntılı olarak yazılmış diğerlerini ise gerekli eşya olarak görmüş.
Zaten bir evde başka ne olabilir ki insanların kullandıkları eşyalar dışında, adam eve otomobil sokacak hali yok değilmi.
Kısacası bu yukarıdakilerin dışında hiç birşeyi ev haczinde alamazsınız, eğer alırsanız suçlu duruma düşersiniz.
Ayrıca Avukatlar tuhaftır neden sadece alacaklıların avukatıymış gibi onları savunurcasına bu kadar hiddetli yazıyorlar.
Borçluların avukatıda olun. Neden çünkü tek gelir alacaklılardan geliyor. He bunuda dolaylı olarak biz alacaklıları düşünüyoruz gibi yazmanıza gerek yok açıkca kazancınız ile alakalı olduğunu zaten biliyorsunuz, ikrar etmenizde de bir sakınca yok.
Hapisi makul gören avukatlar, inanın kazançları için idamı bile makul görürlerdi.
Kötü niyetli alacaklı dediğiniz insanlar %1'i geçmez neye göre hırsız olarak hangi hakla bu şekilde borçluları suçlarsınız.
Hırsızın açıkca anlamını biliyorsunuzdur ve cezasının ayrı olduğunuda biliyorsunuz.
Ama insan kendi çıkarını düşününce yaptığı yorumların mantıksızlığınıda göremiyor.