bu arada evet ceza hukukunda kıyas yasağı vardır ve evet genişletici yorum yasağı vardır ceza hukukunda -ki gereklidir!- ancak amaçsal yorum yapmak da gereklidir..
Printable View
bu arada evet ceza hukukunda kıyas yasağı vardır ve evet genişletici yorum yasağı vardır ceza hukukunda -ki gereklidir!- ancak amaçsal yorum yapmak da gereklidir..
Cenk BATU
1 sorunuzda sorun yaşamazsınız
2.sorunuzda sorun yaşarsınız.Şöyleki mukavemette silahların eşit olması ilkesi geçerlidir.Karşı kişinin elinde bir şey yokken silah çıkarmanız eşitsizliktir.Yada sopa varken ve sizinde kendinisi başka bir şekilde korunma imkanınız varken silah kullanılması eşitsizliktir.
Aynı zamanda silah kuru sıkı olsa bile yakın mesafeden kullanılması halinde silahtan sayılır.Çünkü yaralayıcı etkisi vardır ve olayda gerçek silah kullanmış gibi işlem görürsünüz.
Selamlar.Alıntı:
<b id="quote">quote:</b id="quote"><table border="0" id="quote"><tr id="quote"><td class="quote" id="quote">
.....Şöyleki mukavemette silahların eşit olması ilkesi geçerlidir.Karşı kişinin elinde bir şey yokken silah çıkarmanız eşitsizliktir.Yada sopa varken ve sizinde kendinisi başka bir şekilde korunma imkanınız varken silah kullanılması eşitsizliktir.
Aynı zamanda silah kuru sıkı olsa bile yakın mesafeden kullanılması halinde silahtan sayılır.Çünkü yaralayıcı etkisi vardır ve olayda gerçek silah kullanmış gibi işlem görürsünüz.
<div align="right">Ekleyen: Av.Soner ENGİN - 20/04/2005 : 23:19:07</div id="right">
</td id="quote"></tr id="quote"></table id="quote">
Eski bir konuyu up2ladığım için özür dilerim ama hazır konu verken yenisinin açıp kirlilik yaratmak istemedim.
Soner bey'in yukarıda yazdığına karşı bir sorum var. İşim gereği gece çalışıyorum yani eve dönüşüm hep gece 3-4 civarı oluyor.
Hem bu yüzden hem de bir insandan aldığım tehditler yüzünden bende kurusıkı bulundurmayı düşündüm ancak bahsettiğiniz "silahların eşit olması ilkesi" bana çok manasız geldi.
Örnek veriyorum gece evime dönerken bu şahıs geldi ve bana sopa ile saldırmaya başladı. Bu anda ben kendi canımı korumak için "bir dakika bende bir sopa bulayım" mı diyeceğim?
Ya da kendimizi korumak için silah, sopa,bıçak, biber gazı, şok cihazı gibi set ile mi gezeceğiz, bir saldırı anında "bir dakika sende hangisi var bende ondan çıkarayım mı" diyeceğiz.
Hukuk bize " biri size saldırır ve canınıza kasdederse, kendinizi korumak için elinizde bulunan yasal aletleri uygun değilse kullanmayın, bırakın sizi öldürsün" mü diyor?
İlginiz için şimdiden teşekkürler.
Onur.
silahların eşitliği demek silahların aynıusı demek değildir ki,etkinin eşit olması gereklidir,yoksa size bıçakla saldıran kimseye ille de bıçakla karşılık verme durumunda değilsiniz yani set ile gezmeye gerek yok
kaldı ki meşru müdafaa söz konusu olduğunda sadece silahın niteliği değil olayın diğer koşulları da (mesela olay mahalinin ıssız ve karanlık olması veyaolayın gece vakti olması gibi) dikkate alınır.
Peki acaba "gaz tabancası" adı altında satılan ve ateşli olmayıp sıkışmış hava ile bilye atan ruhsatsız satılan tabancalarda kurusıkı gibi fatura yanımızda olmak sureti ile taşınabiir mi?
izninizle bir şey sormak istiyorum:
kuru sıkı tabanca ile işlenen suçların cezasını suçu işleyen mi yoksa tabancanın sahibi (faturada ismi yazan) olan kişi mi çeker.
saygılarımla...
Çok ilginç! Yazılanların tamamını okumak isterdim ama iki farklı görüş farkettim okuduklarımda.
Ateşli silahlar, ifadesi iki farklı mantığı ortaya koyuyor burada.
Birincisi, içerisinde kurşun bulunduran, ikincisi ise kurşun bulundurmayan.
Kanun ise, korku panik... ifadelerini içeriyor.
Yazıları okurken aklıma takıldı birden, Peki Mantar Tabancası da Kuru sıkı gibi (hatta daha teklikeli, çünkü kurşunu var.) değerlendirilmelimi?
Yok olay korku yaratacak kadar ses çıkartan anlamına ise, Türkiye de binlerce kişinin Hapse atılması gerekir.
Çünkü; belediye başkanlarından, düğün sahiplerine, Konserlerden Sahil eğlencelerine kadar herkes Kuru sıkıdan çok daha fazla gürültü ve panik yaratacak etkinliklere imza atıyorlar.
Yani Kanun koyucular, kanunları oluştururlarken net değil ler. Çünkü o cezalara bilmem kimlerde tabi olabilirler. Onlara karşı savunulabilecek açık kapılar mı bırakılıyor?
Bana sorarsanız, hepsi sakıncalı ve tehlikeli. Hatta sokakta çalınan davullarda.
Çünkü; gece vardiyasından sabah 08 de evine dönen işçi gündüz uyuyacaktır. Oysa siz onun kulağı dibinde var gücünüzle davul çalıyorsunuz.
Burada güç meselesi karşımıza çıkıyor.
Güçlü olan için mutlaka bir çıkış bulunurken (ki buradaki güç ekonomik) Asgari ücretlilerin veya çook maaşlıların bu tür eylemleri yapmaya hakları olamaz. Bir hak adaletsizliği içerisinde bunalıyor insanlarımız.
Diyeceksiniz ki; Bunu herkes biliyor. Ne yapalım. Bence bir şey yapabilecek bir durumda da değiliz. Birilerini şıra yaparken, birileri bu şırayı içerek beslenmeye devam edecektir.
Kuru sıkıdan ceza alan biri havai fişek atan birilerini rahatlıkla şikayet etmeli ve o gürültüyü yapanlarında aynı türden ceza alamalarını sağlamalıdırlar.
Ben ce.......tabii
Kurusıkı tabanca taşıyan birisinin karşısındaki artniyetli birinde bulunan gerçek silahtan cıkan kurşunla ölse. kötüniyetli kişi beni öldürmek istedi. silahını bana yöneltti. korku ve panikle kendimi korumaya çalıştım dese ne olacak?
KURU SIKI TABANCA TAŞIMAK SAKINCALIDIR (BENCE)
Merhaba;
Yukarıdaki iletilerde gördüğüm birkaç yanlışı, sadece hukuki çerçevede düzeltmek istedim.
1. ''''''Kurusıkı tabanca taşımak, suç değildir'''''' cümlesi; her zaman doğru değil. Çünkü; idari kararla (Valilik, Kaymakamlık gibi) yasaklandığı hallerde, eski TCK'nun 526. maddesinde düzenlene , ''''''resmi merciilerin emrine riayetsizlik'''''' suçu oluşmaktadır (uygulama örnekleri var).
2. Bu tür silahların, ateşli silah kapsamında olmasalar da cezalandırılacakları haller de oluşabilir. Örneğin; bir uçağa, her nasılsa bu silahı sokmuş ve uçakta da bu silahı çekmiş iseniz; bakın sonra neler olur...
3. Yine, kurusıkı tabancayla yapılan gasp eylemleri de (banka soygunu örnek olsun), cezalandırılmıştır.
4. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun, Tanımlar başlıklı 6. maddesinde;
''''''MADDE 6. - (1) Ceza kanunlarının uygulanmasında;
f) Silah deyiminden;
1. Ateşli silahlar,
2. Patlayıcı maddeler,
3. Saldırı ve savunmada kullanılmak üzere yapılmış her türlü kesici, delici veya bereleyici alet,
4. Saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeyler,
5. Yakıcı, aşındırıcı, yaralayıcı, boğucu, zehirleyici, sürekli hastalığa yol açıcı nükleer, radyoaktif, kimyasal, biyolojik maddeler,
anlaşılır.
Son olarak; silah kavramı ile ateşli silah kavramı konusunda bir kavram karmaşası yaşandığını düşünerek, aşağıdaki içtihatları bilginize sunarım.
2. cd 05 / 12880 e. 06 / 11376 k
İddianamede sanığa atılı, savunma ve saldırıya elveriişli silahlardan sayılan kırık cam parçaları ile müştekiye müessir fiilde bulunmaktan ibaret eylemin takibi şikayete bağlı suçlardan olmadığından kamu davasının şikayetten vazgeçme nedeni ile ortadan kaldırılmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması nedeniyle hükmün bozulmasına 05.06.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi. Sanık hakkında kardeşine karşı silahla müessir fiil suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda eyleminin 765 Sayılı TCK'nın 456/4, 457/1 ve 457/1 maddelerine uygun gerçekleştiğinin kabulü ile kurulan hükmün sanık müdafii tarafından temyizi üzerine yapılan incelemesinde;
2. cd 05 / 1107 e. 06 / 9844 k.
Dosya içeriğine göre sanığın eylemi tabancanın kabzası ile işlediği, tabanca kabzasının silahtan sayılamayacağı ve mağdurun hazırlık aşamasından itibaren şikayetçi olmaması sebebiyle TCK'nın 460. maddesi gereğince davanın ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 1412 Sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince bozulmasına ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükümden sonra yürürlüğe giren 5271 Sayılı CMK'nın 223/8 maddesi gereğince sanık hakkındaki davanın düşürülmesine oybirliği ile 15.05.2006 tarihinde karar verildi.
Saygılarımla,
Bilgilendirmeleriniz için teşekkür eder emeği geçenlere saygılar sunarım.