-
Re: Fıkralar
Adamın biri "Hayatım mahvoluyor.." diye terapiste gitmiş.. "Futbol rüyalarımda beni öldürüyor.." demiş, "Gözlerimi kapar kapamaz takımdayım ve hemen havadaki topu izlemeğe başlıyorum.. Uyandığımda 90 dakika koşmuş kadar yorgun kalkıyorum.. Bu bütün sezon böyle..!" "Kolay.." demiş doktor, "Hallederiz..! Mağlupsunuz, rakip tam frikik atacakken sen barajdan çıkıp kızlarla dolu bir partiye gidiyorsun, ve tam sahayı terkederken taraftara 'el işareti' yapıyorsun.. Tamam mı?.." "Tamam da bu neyi halleder doktor?.."
"O taraftar seni o sahaya bir daha 'nah' sokar..! "
-
Re: Fıkralar
Temel'e sormuşlar "Aşkı neye benzetirsin?.."
"Mektuba.." demiş Temel..
"Mektup mu? Niye?.."
"Niye olacak?.." demiş Temel, "Önce yazarsın, sonra yalarsın, işi bitince de postalarsın gider..!"
-
Re: Fıkralar
Karıkoca yıllarca harcamalarını kısıp para biriktirdikten sonra adam, "Aşkım.." demiş, "1979'dan beri sürdürdüğümüz sıkı para politikası sonunda nihayet yıllardır hayalini kurduğumuz şeyi alabileceğiz.." "Nee?.." demiş karısı, "yepyeni bir Cadillac mı?.." "Hayır bir tanem.." demiş adam,"1979 model bir Cadillac..!"
-
Re: Fıkralar
Kolejli kız chatte tanıştığı adamla ilk defa buluştuğu cumartesi gecesi geç saatte kampüse dönmüş ve hemen onu beklemekte olan oda arkadaşı ışıkları açıp heyecanla sormuş "Nasıldı?.." diye..
"Berbattı.." demiş kız, "buluşmaya 1932 model Rolls Royce'u ile geldi..
"Vovvvv..!" demiş arkadaşı, "çok pahallı bir araba o.. Nesini beğenmedin?.."
"Hayatım.." demiş kız, "adam arabanın ilk sahibi..!"
-
Re: Fıkralar
Köyün birinde bir çukur varmış ve pek çok kişi içine düşüp yaralanıyormuş. Köyün ileri gelenlerinden üç kişi toplanmış ve çözüm aramaya başlamışlar.
Birincisi demiş ki:
"Çukurun yanında bir ambulans beklesin ve düşenleri hemen hastaneye yetiştirsin ."
İkincisi..
"Çukurun yanına hastane kuralım düşenleri yetiştirmesi vakit almaz."
Üçüncüsü, Temel..
"Kafanız hiç çalışmıyor. Gidelim hastanenin yanında bir çukur açalım!.."
-
Re: Fıkralar
İstanbul'a ilk defa gelen Temel, soluğu adını çok duyduğu Aksaray barlarından birinde almış.. Etraf tam da söylendiği gibi, sarışın uzun boylu Slav güzelleriyle dolu.. Masaya oturur oturmaz, kızlardan biri hemen koşmuş, yanındaki sandalyeye oturmuş. "Türkçe anlıyor musun" demiş, Temel, kıza..
"Azıcık" demiş, kız.. "Ne kadar yani" diye sormuş Temel..
"20 dolar!.."
-
Re: Fıkralar
Sarışının biri doktorun kapısını çalıp "afedersiniz.." demiş , "külotum muayene odanızda mı kalmış?.."
Doktor içeri gidip geri dönüp "yok.." demiş, "burda değil.."
"Zahmet ettirdim özür dilerim.." demiş sarışın, "gidip bir de kasaba sorayım..!"
-
Re: Fıkralar
Hayli yaşlı Mrs. Johnson, meşhur bir ressama portresini yaptırmağa karar vermiş..
"Portreme elmas küpeler, pırlanta kolye, yakut ve zümrüt karışımı şık bir broş ve ona uygun bir taç eklemenizi istiyorum.." demiş..
"Fakat.." demiş ressam, "Sizin böyle bir takı setiniz yok ki..!" "Biliyorum.." demiş Mrs. Johnson, "sağlığım iyi değil.. Kocam sekreteri ile kırıştırıyor, ben ölünce herhalde onunla evlenecek..
İsteğim o şırfıntının 'bu takıları acaba evin neresinde saklamışlar?..' diye kafayı yemesi..!"
-
Re: Fıkralar
Hakim tecavüze uğrayan genç kıza "Sanık size tecavüz etmeden ne söyledi?.." diye sormuş.. Kızcağız mahkeme önünde yüksek sesle ifade vermeğe utanınca hakim cevabı bir kağıda yazarak kendisine uzatmasını söylemiş.. Kızın minik bir kağıda yazdığı ifadeyi okuduktan sonra jüri heyetinin de okuması için göndermiş.. Gizli ifadeyi sıra ile okuyan jüri üyeleri notu bir yanlarında oturan üyeye aktarıyormuş.
Bir erkek jüri üyesi yanında uyuklamakta olan orta yaşlı kadın üyeyi hafif dürterek notu uzatmış, kadın kendine gelip'Seni öyle bir becereceğim ki hayatında ilk defa böyle bir şey yaşayacaksın' yazan notu okumuş, hafif gülümseyerek kağıdı cebine atmış.. "12 numaralı jüri üyesi.." demiş hakim, "Lütfen o notu bana uzatır mısınız?.." "Yapamam efendim.." demiş kadın yanındaki erkek jüri üyesine tekrar bakıp gülümseyerek.. "Tamamen özel..!"
-
Re: Fıkralar
Küçük Temel, öğretmenin masasına gitmiş.. "Yok kurşun kalem, bende" demiş.. "Yani" demiş hoca.. "Demek istiyorsun ki.. Benim kurşun kalemim yok. Senin kurşun kalemin yok.. Onun kurşun kalemi yok. Bizim kurşun kalemimiz yok.
Sizin kurşun kaleminiz yok.. Onların kurşun kalemi yok. Ne demek istediğimi anladın mı?.." Küçük Temel başını iki yana sallamış.. "Pek anlamadım.. Ne oldu, bu Allahın cezası kurşun kalemlerin topuna birden.."