Ağrı'da şehit Binbaşı Can'a hazin tören
DHA
AĞRI’nın Cumaçay bölgesindeki Çemçe Dağı’nda teröristlerle çıkan çatışmada şehit düşen 39 yaşındaki Jandarma Binbaşı Süleyman Can’ın cenazesi, Ağrı Asker Hastanesi’nde düzenlenen törenin ardından, toprağa verilmek üzere askeri uçakla Ankara’ya gönderildi. Törende konuşan Müftü Yardımcısı Orhan Tosun, şehit Binbaşı Can için “Canını feda ederek kazanmış olduğu bu makamından dolayı kendisini tebrik ediyorum. Sevgili şehidim, dönüp bizlere baktığında, akan yaşlarımızı gördüğünde, onların hüzün gözyaşları olduğunu zannetme. Bunlar bir bakıma sevinç gözyaşlarıdır” dedi.
Ağrı Asker Hastanesi bahçesindeki törene Vali Mehmet Çetin, Belediye Başkanı AKP’li Ekrem Aktaş, 12’inci Mekanize Tugay Komutanı Tuğgeneral Turgay Bakkal, İl Jandarma Komutanı Albay Ufuk Tuncer, Cumhuriyet Başsavcısı Atilla Aslan, Emniyet Müdürü Sabri Durmuşlar, kaymakamlar ve daire müdürleri katıldı.
Silah arkadaşlarının omuzlarında tören alanına getirilen Türk Bayrağı’na sarılı Şehit Binbaşı Süleyman Can’ın cenazesi için önce bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Özgeçmişinin okunmasının ardından bir konuşma yapan Müftü Yardımcısı Orhan Tosun, bazı makamlara bedel ödenerek sahip olunduğunu hatırlattı. Şehit Binbaşı Süleyman Can’ın da canını feda ederek şehitlik makamına ulaştığını vurgulayan Tosun, şunları söyledi:
“Bu makamından dolayı kendisini tebrik ediyor ve kederli ailesine başsağlığı diliyorum. Sevgili şehidim, dönüp bizlere baktığında, akan yaşlarımızı gördüğünde, onların hüzün gözyaşları olduğunu zannetme. Bunlar bir bakıma sevinç gözyaşlarıdır. Çünkü sen Hakka yürüdün, biz ise hala buradayız. Çünkü sen yüce Allah’ın Kuran'da vaat ettiği yüce makamlara kavuştun, bizim nelere kavuşacağımız belli değil.”
‘ŞEHİTLERİMİZ HAZİNEDİR’
Garnizon Komutanlığı adına konuşma yapan Kurmay Yüzbaşı Yusuf Karşı ise Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu günden bu yana yıkıcı, bölücü ve irticai kesimlerin sürekli saldırılarına hedef olduğunu söyledi. Sinsi güçlerin temel hedefinin Türkiye Cumhuriyeti’nin birlik ve beraberliğini, ülke bütünlüğünü parçalamak olduğuna işaret eden Kurmay Yüzbaşı Yusuf Karşı, şunları söyledi:
“Bir ulusun varoluşunun birlik ve beraberliğinin vatan sevgisinin ölümsüz sembolleri olan şehitlerimizin, manevi varlıkları ulus bilinci oluşturulmasında ve bir toplumun sahip olması gereken bütün değerleri genç nesillere aktarılmasında kullanılabilecek en kıymetli hazinedir. Bu hazineler ve onların kıymetli hatıraları nesilden nesile aktarılacak. Her ortamda her fırsatta hürmet ve saygıyla anılacak ve anlatılacaktır.”
GÖZYAŞLARIYLA UĞURLANDI
Hastane imamı Asım Kaya’nın okuttuğu duanın ardından yine omuzlara alınan Şehit Binbaşı Süleyman Can’ın cenazesi, ambulansa konuldu. Bu sırada hastane girişinde toplanan silah arkadaşları ile subay ve astsubayların eşleri, hemşireler gözyaşlarını tutamadı. Şehit Binbaşı Can’ın cenazesi saat 10.50’de havalanan askeri uçakla Ankara’ya götürüldü.
Meltem Deniz Can ile evli olan bir çocuk babası Şehit Binbaşı Süleyman Can’ın cenazesi, kılınacak cenaze namazının ardından Ankara Cebeci Şehitliği'nde toprağa verilecek.
KOMŞULARINDAN TÜRK BAYRAKLI DESTEK
JANDARMA Binbaşı Süleyman Can'ın, Ağrı'da teröristlerle çıkan çatışmada şehit düştüğü haberiyle yıkılan annesi Semahat ve kardeşi Engin'in yaşadığı büyük acıya, İzmir'deki komşuları evlerine ve işyerlerine bayraklar asarak ortak oldu. Yüksek tansiyon rahatsızlığı nedeniyle doktor kontrolüne alınan anne Semahat Can, törenin yapılacağı Ankara'ya götürülmezken, Engin Can da yanında kaldı. Görev yaptığı Kocaeli'nden İzmir'e gelen diğer kardeşi Teğmen Birol Can ise akrabalarıyla birlikte karayoluyla Ankara'ya hareket etti.
Binbaşı Can'ın şehit haberiyle yıkılan, İzmir'de yaşayan annesi Semahat ve özel güvenlik görevlisi kardeşi Engin Can'ın, sakinleşmeleri için götürüldükleri Karşıyaka İlçesi'ndeki akrabalarının evine, sabah saatlerinden itibaren askeri yetkililer akın etti. Askerlerin ve araçların sokağa gelmesiyle Can Ailesi'nin bulunduğu evin çevresinde oturanlar ve işyeri sahipleri, Türk bayraklarını asarak teröre tepkilerini gösterdi.
Şehit Banbaşı Süleyman Can'ın annesi Semahat Can'ın, dün haberi aldıktan sonra fenalaşıp hastanede tedavi edilmesinin ardından tekrar gönderildiği evin önünde, askeri bir ambulans hazır bekletildi. Can'ın, Kocaeli'nde görev yapan kardeşi Teğmen Birol Can da acı haberi aldıktan sonra İzmir'deki annesinin yanına geldi. Can ailesi, yaşadıkları acı nedeniyle basın mensuplarının görüşme talebini geri çevirdi.
ANNE GÖTÜRÜLMEDİ
Şehit Binbaşı Can'ın Teğmen olan kardeşi Birol Can ile diğer akrabaları, bir minibüsle törenin yapılacağı Ankara'ya gitmek üzere yola çıktı. Minibüse binen şehit yakınlarının, birbirlerine sarılıp ağladıkları gözlendi.
Şehit Binbaşı Süleyman Can'ın annesi Semahat Can ise rahatsızlığı nedeniyle Ankara'ya götürülmedi, kardeşi Engin Can da yanında kaldı. Can'ın Hollanda'da polislik yapan kızkardeşi Fatma Tülay Can'ın, uçakla törenin yapılacağı Ankara'ya gittiği kaydedildi.
Binbaşı Can'ın, yarın, öğlen vakti Ankara Kocatepe Camii'ndeki askeri törenin ardından toprağa verileceği bildirildi.
‘BİR SÜLEYMAN ÖLÜR, BİN SÜLEYMAN GELİR’
Binbaşı Süleyman Can’ın şehit olduğu haberinin hemen ardından ailesinin oturduğu Ankara’nın Yenimahalle İlçesi Anıl Sokağı'nda tüm apartmanlar bayraklarla donatıldı. Matem havası esen sokakta sabaha kadar şehit Binbaşı Can’ın evinin ışıkları sönmedi, komşuları ve yakınları eşi Meltem Can ve ailesini yalnız bırakmadı. Evin önünde sabaha kadar herhangi bir sağlık sorununa karşı tam donanımlı bir ambulans ile iki doktor ve bir hemşire hazır bekletildi. Şehit Binbaşı Can'ın evinin önünde hazır bekleyen biri sivil, biri üniformalı iki asker de ziyaretçilere refakat etti.
Sabah, babasının cenazesini yakınlarıyla birlikte havalimanından almak üzere evden çıkan lise öğrencisi Onur Can, gazetecilerin “Babanız şehit düştü, terör olaylarıyla ilgili söylemek istediğiniz bir şey var mı?” sorusuna önce yanıt vermek istemedi, ancak daha sonra “Tek söyleyeceğim şudur ki bir Süleyman ölür, bin Süleyman gelir. Kimse söyle demedi, ben söyledim. Hiçbir zaman da bizim direncimizi ve birliğimizi bozamayacaklar. Hepsi bu kadar. Lütfen bunlar yayınlansın” karşılığını verdi.
Ayakta durmakta zorlanan Onur Can’a yakınları koluna girerek destek verdi. Evin çıkışında ise Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nda memur olarak çalışan şehidin eşi Meltem Can’ın dimdik ayakta durması ve kimseden destek almaması dikkat çekti.
Meltem Can, oğlu Onur Can ve yakınları, askeri minibüsle şehidin cenazesinin getirileceği Etimesgut Askeri Havalimanı’na götürüldü. Bu sırada konvoya ambulans da eşlik etti. Bugün GATA'da (Gülhane Askeri Tıp Akademisi) askeri tören düzenleneceği belirtilen şehit Binbaşı Süleyman Can'ın, yarın Kocatepe Camii'nde öğle vakti kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verileceği kaydedildi.
Ağrı'da teröristlerle çıkan çatışmada şehit düşen Jandarma Binbaşı Süleyman Can son yolculuğuna uğurlanıyor. Şehit binbaşı için Kocatepe Camii'nde düzenlenen törene devletin zirvesi de katıldı. Dün ''Bir Süleyman gider bin Süleyman gelir'' diyerek metanetli bir duruş sergileyen oğlu ve eşi camideki törende de aynı duruşu sergiledi. Ailesinin yanında bekleyen Binbaşı Süleyman Can'ın oğlu Onur Can, bir komutan tarafından "Oğlum senin yerin burası denilerek" protokole götürüldü. Şehidin oğlu Can da böylece en ön safta Cumhurbaşkanı Gül ile Haşim Kılıç'ın arasındaki yerini aldı. Şehidi son yolculuğuna uğurladığımız törende eşi Meltem Can hakkındaki müthiş bir başarı öyküsü de ortaya çıktı.
Selçuk Üniversitesi Aksaray Meslek Yüksekokulu Süt Ürünleri Bölümü'nden tekniker olarak mezun olan, ziraat mühendisliği için hazırlık yaparken bu idealini Binbaşı Süleyman Can ile evlenince gerçekleştiremeyen, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı'nda memur olarak çalışan Meltem Deniz Can, şehit eşi Binbaşı Süleyman Can'ın teşviki ve desteğiyle geçen yıl Doğrudan Geçiş Sınavı'na (DGS) katılıp kazanarak, Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi 'ne kayıt yaptırdı. Kaydını eşiyle birlikte Şanlıurfa'ya giderek yaptıran Can, oğulları Onur'un OKS'ye hazırlanması nedeniyle 2007-2008 öğretim yılı için kayıt dondurma hakkını kullandı, bir yıl aradan sonra 2008-2009 öğretim yılında Şanlıurfa'ya gelerek derslere katıldı.
http://dosyalar.hurriyet.com.tr/habe...asi_banner.jpg
Başarılı bir üniversite öğrencisi olarak tanınan, çevresinde şehit haberleriyle sürekli endişeye kapıldığını söylediği belirtilen Can, eşinin şehit olması üzerine Ankara'ya gitti. Can'ın bu nedenle yarın başlayacak vize sınavlarına da katılamayacağı öğrenildi. Ancak, Can'ın özel durumu nedeniyle talep ettiği takdirde intibak sınavına katılıp, sınav hakkının saklı olduğu belirtildi.
'EMANETE SAHİP ÇIKACAĞIZ'
Şehit Binbaşı'yla tanışan ve eşinin hocalığını yapan Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Sadettin Gürsöz, binbaşının şehit olduğu haberini alınca büyük üzüntü yaşadıklarını söyledi. Şehit Binbaşının en büyük isteğinin eşinin ziraat mühendisi olarak mezuniyet törenine katılmak olduğunu anlatan Doç. Dr. Gürsöz, şunları söyledi:
"Şehit Binbaşı'mız, eşinin kaydını yaptırırken, evlendikten sonra hayallerini ertelemek zorunda kalan eşinin içinde ukte olarak kalan ziraat mühendisliğini gerçekleştirmesi için sınava girmeye zorladığını söyledi. Normalde kazanılması zor olan DGS'yi Meltem Deniz Can başarıyla kazanıp, üniversitemize kayıt yaptırdı. Geçen yıl çocuklarının OKS sınavına girmesinden dolayı kaydını dondurmuştuk. Bu yıl derslerine giriyordu ve çok başarılıydı. Binbaşımız bana sürekli olarak en büyük isteğinin eşinin ziraat mühendisi olacağı mezuniyet törenine katılmak olduğunu söylüyordu. Ama acı haber maalesef eşi ve ailesi kadar bizleri de derinden etkiledi. Üniversite yönetimi olarak şehidimizin hayalinin gerçekleşmesi için ne gerekiyorsa yapacağız. Binbaşı'mızın eşi artık bize emanet. Kendisine her türlü desteği sağlayacak ve Meltem Deniz Can. ziraat mühendisi olarak üniversitemizden mezun olacak, şehidimizi mutlu edecektir."
Hürriyet
Vatan sana minnettardır, nur içinde yat Binbaşım...