Bakmayın siz onlara,onlara kalırsa kimsede düşünme kabiliyeti yok,ama kendileri vatan kurtarır. :)
Printable View
Bakmayın siz onlara,onlara kalırsa kimsede düşünme kabiliyeti yok,ama kendileri vatan kurtarır. :)
Kimsede darbe paniği yok sayın yaş2011,ama bilmem size sormak lazım acaba özlemini duyan,beklentisi içerisinde olan var mı?
İzlenimlerinizi bizimlede paylaşırsanız sevinirim.
Bu foruma yazanlardan siz ve bir üye daha var,rumuz değiştiriyorsunuz.Biz yapınca uyarı ve ceza alıyoruz.Darbe yiyoruz.Sizde tebrikler...Nihayet gibi iletiler yazıyorsunuz arkamızdan..Ne bu peki?
Sayın Yağanuğur,onun için diyor işte miadınız doldu diye.Yani 2011 de yine işiniz yaş.
Anlaştık mı ? Sayın Yaş2011..
Teşekkürler...
Sn. Başbakanın sözlerinin ve icraatlarının da sıkı takipçisiyim:)...
***Örneğin:
Başbakanın ARDAHAN'DA açılışını yaptığı tesislerden bir tanesi bile ortada YOK...
http://www.haberx.com/chpli_ogut_bas...5371,185).aspx
***Örneğin:
""Bizim siyasetimizde korku yok, bizim siyasetimizde korkutmak yok; bizim siyasetimizde dedikoduyla sanal korkularla, sanal tehditlerle ayakta kalma çabası yok. Bizim siyasetimizde özellikle başkalarının yaşam tarzına müdahale, yasaklama, kısıtlama yok. Bizim siyasetimizde istismar yok, kutsal değerleri, hassasiyetleri siyasete alet etmek yok. Bizim siyasetimizde karnından konuşmak, bizim siyasetimizde çark etmek, bizim siyasetimizde nabza göre şerbet vermek yok.""
dedi ... Başbakan...Dünkü basın demecinde..http://www.milliyet.com.tr/-bizde-mu...lDigerHaberler
Ve daha sonra OdavTv baskını yapıldı...
Şimdi biz inandık mı bu basın demecine?... Ben açıkçası inanmadım...Hiç kusura bakmayın!
Düşünceye ve fikire bakarım. Boş sözlerle, ideolojik yaklaşımlarla işim de olmaz gücüm de..
Ben teşekkür ederim..
Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
.............
Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş,.......
---------------------------------------------------------------------------------
Uluslararası meşruiyet kuralları çerçevesinde en fazla 62.000 askeri personelin ve hava unsurları olarak 255 uçak ve 65 helikopteri aşmamak kaydıyla yabancı silahlı kuvvetler unsurlarının Hükümetin tespit edeceği mücavir bölgelerde geçici olarak konuşlandırılmak üzere 6 ay süreyle Türkiye'de bulunmasına; .....
------------
Yapılan oylamaya 533 milletvekili katıldı, 250 ret, 264 kabul, 19 çekimser oyu kullanıldı. Ancak, Anayasa'nın 96. maddesinde öngörülen salt çoğunluğa ulaşılamadı. Bu durumda, tezkere kabul edilmemiş sayıldı.
---------------------------------------------------------------------
1915 de Çanakkaleyi geçemeyen işgal güçlerinin donanması İstanbul'a.........
Sayın yas2010 yazılarınızı okumaktayım. Amma aşağıdaki alıntı yaptığım yazınıza çok bozuldum. Siz beni hiç okumuyorsunuz anladığım kadarıyla bozulmam ona... Şimdi alıntınıza bakınız...
Şimdi ben sekiz yıldır bas bas bağırıyorum bu sitede ve her yerde. AKP ve RTE ne diyorsa tam tersi doğrudur hep öyledir dediklerine ona göre bakın.... Şimdi benim dediğimi RTE nin demecinde görmek ve net anlamak için yapmanız gereken çok basitti...
RTE nin ''yok'' dediği her sözcüğü sil yerine ''VAR'' yaz; demeci oku bakalım tekrar RTE doğru söylemiyor mu? AKP yi okuma rehberi budur...
http://fotocdncube.gazetevatan.com/n...4471899781.jpg
Vural Savaş, "Yazarak hiçbir şeyin düzelmediğini anladım" dedi ve "Ben de bu satırları bitirdiğim an kalemimi kıracağım, iç düşmanlanmızın ve onlan destekleyen emperyalist güçlerin "Allah belasını versin" sözleriyle de Sözcü gazetesine veda etti.
http://haber.gazetevatan.com/vural-s...0233/11/Manset
Amacım sizi üzmek değildi.. Commordor...Ben sadece bir yaraya parmak basmak istemiştim..
AKP'nin Siirt adatları ve özellikleri:
Mervan Gül:
Gül hakkında en son "evrakta sahtecilik ve görevi kötüye kullanma" iddialarıyla ilgili olarak Danıştay kararıyla soruşturma açıldı. Hatta, 2009’daki yerel seçimlerinde hakkındaki yolsuzluk iddiaları sebebiyle partisinden belediye başkanlığı için aday gösterilmemişti. Hatta aday gösterilmemekle kalmamış, AKP’nin seçim kampanyasına zarar vereceği endişesiyle seçim kampanyası süresince izinli olarak yurtdışına gönderilmişti.
Kasım Keremullah Ceylan:
Ceylan, "Şu an ben belediyecilikten hiçbir şey anlamıyorum. Ama bunların hepsini öğreneceğiz” demişti. Bu sözlerle, AKP’nin belediye başkan adaylarını belirlerken neye göre karar verdiğinin sorgulanmasına neden olmuştu.
Ceylan, yolsuzluk iddialarından dolayı Siirt halkının diline düşen partidaşı Mervan Gül’le arasına mesafe koyarak, “Belediye Başkanı olmam halinde ise, halkımın benim adıma kötü konuşması halinde ben görevimden istifa ederim " demiş, bu söylemlerle seçimlerde oy istemişti.
Nevzat Karaatay:
Seçim çalışmaları sırasında Kürt sanatçı Rojda’yı DTP adayları için çalışma yaptığı gerekçesiyle tehdit etmişti.
http://www.muhalifgazete.com/6773-is...-adaylari-.htm
SEN MİSİN KILIÇDAROĞLU’NU PROGRAMA ÇIKARTAN!
25 02 2011
Ahmet Hakan önceki gün Tarafsız Bölge programına CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu konuk etti. Aynı gece sabaha karşı 5’te kaldığı otelden polisler tarafından alınarak emniyete götürüldü.
Peki ya yüksek tirajlı bir gazetede her gün yazan, akşamları da televizyonda program yapan bir gazetecini o güne kadar “bulunamayıp” da o gece sabaha karşı otelinden yaka paça götürülmesine?
Yoksa bu olayla aynı gece Kılıçdaroğlu’nun programa çıkarılması arasında bağlantı mı kurdunuz?
Ahmet Hakan bu imada bulunmadığı ama kendisine Silivri rüyası gördürdüğünü söylediği o olayı bugünkü yazısında şöyle anlattı:
Sabahın 5’inde kapıyı çalan sütçü değil polisti
http://www.odatv.com/n.php?n=sen-mis...an--2502111200
Vallaha en doğrusunu Vural Savaş demiş,
Ah! keşke bu kadar okumayaydım, keşke bu kadar herşeyden haberim olmayaydı.
asıl işkence bu işte.
Uzun yol çilesi bitecek
"Kara tren gecikir, belki hiç gelmez." deyişi artık tarihe karışıyor. Dünyanın en güvenli ulaşım aracının adı hep gecikmeyle birlikte anılıyordu bugüne kadar. Son sekiz yılda durum tersine döndü.
Türkiye'nin kırk yıllık hayali hızlı tren, Ankara-Eskişehir seferlerine başladı. Bin 76 kilometrelik yeni hat inşa edildi. Mevcut demiryolu hattının yarısı yenilendi. 2002'de 111 milyon lira olan yatırım harcamaları, 2010'da 2 milyar 500 milyon liraya çıktı.
Ulaştırma Bakanlığı, 2023'te Anadolu'nun birçok şehrine ' hızlı' ulaşım planlıyor. Hedef, Cumhuriyet'in yüzüncü yılında 9 bin 978 km hızlı tren hattı, 4 bin 997 km konvansiyonel hat olmak üzere 14 bin 975 kilometre yeni demiryolu hattı inşa etmek. Bu Cumhuriyet tarihinin en büyük demiryolu hamlesi. Hükümet bu projeye büyük önem veriyor. 11 bin kilometre olan demiryolu ağı 12 yıl içinde iki katına çıkacak. Bakan'a göre, 'kara tren gecikir', anlayışı yerini ' hızlı tren yetişir' anlayışına bırakacak.
Bu hedefler, demiryolu tarihinin de yeniden yazılması anlamına geliyor. İstatistikler değişecek gibi. Çift hat uzunluğu yüzde 9'dan yüzde 50'ye yükselecek. Yüzde 26 olan elektrikli hat oranı da yüzde 60'a... #Sayfa#
Hedefler gerçekleştiğinde İstanbul, Ankara, İzmir, Sivas, Bursa gibi şehirlerin yanı sıra Yozgat, Trabzon, Diyarbakır, Malatya illerini de içine alan 29 ilden yüksek hızlı tren geçecek. Bunun maliyeti ise yaklaşık 45 milyar dolar. Bu paranın 25-30 milyar doları Çin'den sağlanacak. 'Demiryolu İş Birliği Anlaşması' gereği 7 bin 18 kilometrelik yüksek hızlı demiryolu hattını Çinliler inşa edecek. Geriye kalan 2 bin 924 kilometrelik kısmını ise Demiryolları öz kaynakları ve dış kredilerle yapacak. Çinliler işe, "Ayaş Tüneli" geçilemediği için yılan hikâyesine dönen Sürat Demiryolu'nu da içine alan ve Edirne'den Kars'a uzanan 3 bin 636 kilometrelik hattı yaparak başlayacak. Hattın tamamlanmasıyla, karayolu ile 16,5 saat olan seyahat süresi 8 ila 9 saat arasında olacak. Çinliler, Edirne-Kars hattını inşa ederken, bir yandan da 850 kilometrelik Erzincan-Trabzon ve Yerköy-Kayseri hatlarını yapacak.
İç Anadolu Bölgesi'nde dört şehirden hızlı tren geçecek. Bunların başında Konya geliyor. Diğer bir güzergâh ise 466 kilometrelik Ankara-Sivas hattı. Bu hatta inşaat çalışmaları sürüyor. Ancak, hızlı tren Yerköy'e 30 kilometre kala Yozgat'a ayrılarak şehir merkezine gelecek. Daha sonra Sivas'a devam edecek. Ankara ya da İstanbul'dan gelecek hızlı trenler de Yerköy üzerinden Kayseri'ye gidecek. Böylece hızlı trenle Ankara-Yozgat 1,5 saat, Ankara-Kayseri arası ise 2 saat 30 dakika olacak.
Ankara ve İstanbul da Antalya'ya hızlı trenle bağlayacak. Ankara'dan, Konya-Manavgat güzergâhı takip edilerek 2 saat 45 dakikada Antalya'ya ulaşılacak. 714 kilometrelik İstanbul-Antalya arası ise 4 saat 30 dakikada alınacak. #Sayfa#
Ankara-Konya mayısta başlıyor
17 Aralık'tan beri deneme seferleri yapılan Ankara-Konya hattı 275 kilometre hıza göre inşa edildi. Ancak trenin hızı saatte 250 kilometreyi geçmeyecek. Yolculu seferler bu yılın ilk yarısında başlayacak. İki şehir arasında trenle 10,5 saat olan yolculuk süresi 1 saat 15 dakikaya inecek. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 212 kilometrelik (çift yönlü 424 km) hattın 17 ay gibi kısa bir sürede tamamlanmış olmasından çok memnun. Bunun bir dünya rekoru olduğunu, benzer projelerin Avrupa'da 7-10 yıl arasında tamamlandığını söylüyor. Bakan, "Ankara-Eskişehir ve Eskişehir-İstanbul yüksek hızlı demiryolu hatlarında yabancı müteahhit ve personel çalıştı. Oysa Ankara-Konya hattı Türk müteahhit ve personeli tarafından inşa edildi." diyor.
Devlet Demiryolları, Konya-Adana arasında da yüksek hıza uygun tren inşa etmeyi planlıyor. Hat, trenin uygun kesimlerde 200, zor kesimlerde ise minimum 160 kilometre hız yapabileceği şekilde inşa edilecek. Mevcut hatların iyileştirilmesi ve ilave hat yapımı ile bu güzergâhta yüksek hızlı trenlerin çalıştırılması planlanıyor.#Sayfa#
Konya'nın yolcu sayısı Eskişehir'i geçecek
Ankara-Konya arasına sabah 07.00 ile akşam 22.00 arasında saat başı sefer konulması planlanıyor. Bakan Binali Yıldırım "2023 İşletme Planlaması'na göre, Ankara-Konya arasında taşınacak yolcu sayısı yılda 3 milyonu geçecek. Buna göre, Ankara-Eskişehir arasında bir yılda taşınan yolcunun çok üzerinde bir potansiyel yakalanacak. Zira Ankara-Eskişehir arasında 1,5 yıl içinde 2,5 milyon yolcu taşındı. Konya-İstanbul arasında taşınacak yolcu sayısı, Ankara-Konya'dan 1 milyon fazla olacak."
Yolcu payı yüzde 72'ye yükseldi
Devlet Demiryolları verilerine göre yüksek hızlı treninin 13 Mart 2009'da seferlerine başlamasıyla Ankara-Eskişehir arasındaki taşımada otobüsün payı bir buçuk yılda yüzde 55' ten yüzde 10'a geriledi. Devlet Demiryolları'nın payı ise yüzde 8'den yüzde 72'ye yükseldi. Hızlı tren iki şehir arasında birçok tercihi de değiştirdi. Mesela, iki şehir arasında yolculuk yapan vatandaşlar tercihini yüksek hızlı trenden yana kullandı. Trenden önce yüzde 38 olan özel araç ile seyahat yüzde 18'e geriledi. Hatta 07.00 ile 22.00 arasında saat başı sefer yapılıyor.
Ankara-Eskişehir-İstanbul hattında 11,5 milyon yolcu
Devlet Demiryolları, Ankara-İstanbul arası hızlı tren hattında seferlerin başlaması halinde, taşınacak yolcu sayısı hakkında bir çalışma yaptı. Tahmini hesaplamaya göre, bu hatta yılda 11 milyon 500 bin yolcu taşınacak, 782 milyon TL gelir elde edilecek. Yolcu ve gelir adına ikinciliği, Ankara-Afyon-İzmir güzergâhı alacak. Bu güzergâh için, 6 milyon yolcu, 408 milyon TL de gelir hedefi var.
Türkiye'nin kırk yıllık hayali hızlı tren, Ankara-Eskişehir seferlerine başladı. Bin 76 kilometrelik yeni hat inşa edildi. Mevcut demiryolu hattının yarısı yenilendi. 2002'de 111 milyon lira olan yatırım harcamaları, 2010'da 2 milyar 500 milyon liraya çıktı.
Ulaştırma Bakanlığı, 2023'te Anadolu'nun birçok şehrine ' hızlı' ulaşım planlıyor. Hedef, Cumhuriyet'in yüzüncü yılında 9 bin 978 km hızlı tren hattı, 4 bin 997 km konvansiyonel hat olmak üzere 14 bin 975 kilometre yeni demiryolu hattı inşa etmek. Bu Cumhuriyet tarihinin en büyük demiryolu hamlesi. Hükümet bu projeye büyük önem veriyor. 11 bin kilometre olan demiryolu ağı 12 yıl içinde iki katına çıkacak. Bakan'a göre, 'kara tren gecikir', anlayışı yerini ' hızlı tren yetişir' anlayışına bırakacak.
Bu hedefler, demiryolu tarihinin de yeniden yazılması anlamına geliyor. İstatistikler değişecek gibi. Çift hat uzunluğu yüzde 9'dan yüzde 50'ye yükselecek. Yüzde 26 olan elektrikli hat oranı da yüzde 60'a...
Hedefler gerçekleştiğinde İstanbul, Ankara, İzmir, Sivas, Bursa gibi şehirlerin yanı sıra Yozgat, Trabzon, Diyarbakır, Malatya illerini de içine alan 29 ilden yüksek hızlı tren geçecek. Bunun maliyeti ise yaklaşık 45 milyar dolar. Bu paranın 25-30 milyar doları Çin'den sağlanacak. 'Demiryolu İş Birliği Anlaşması' gereği 7 bin 18 kilometrelik yüksek hızlı demiryolu hattını Çinliler inşa edecek. Geriye kalan 2 bin 924 kilometrelik kısmını ise Demiryolları öz kaynakları ve dış kredilerle yapacak. Çinliler işe, "Ayaş Tüneli" geçilemediği için yılan hikâyesine dönen Sürat Demiryolu'nu da içine alan ve Edirne'den Kars'a uzanan 3 bin 636 kilometrelik hattı yaparak başlayacak. Hattın tamamlanmasıyla, karayolu ile 16,5 saat olan seyahat süresi 8 ila 9 saat arasında olacak. Çinliler, Edirne-Kars hattını inşa ederken, bir yandan da 850 kilometrelik Erzincan-Trabzon ve Yerköy-Kayseri hatlarını yapacak.
İç Anadolu Bölgesi'nde dört şehirden hızlı tren geçecek. Bunların başında Konya geliyor. Diğer bir güzergâh ise 466 kilometrelik Ankara-Sivas hattı. Bu hatta inşaat çalışmaları sürüyor. Ancak, hızlı tren Yerköy'e 30 kilometre kala Yozgat'a ayrılarak şehir merkezine gelecek. Daha sonra Sivas'a devam edecek. Ankara ya da İstanbul'dan gelecek hızlı trenler de Yerköy üzerinden Kayseri'ye gidecek. Böylece hızlı trenle Ankara-Yozgat 1,5 saat, Ankara-Kayseri arası ise 2 saat 30 dakika olacak.
Ankara ve İstanbul da Antalya'ya hızlı trenle bağlayacak. Ankara'dan, Konya-Manavgat güzergâhı takip edilerek 2 saat 45 dakikada Antalya'ya ulaşılacak. 714 kilometrelik İstanbul-Antalya arası ise 4 saat 30 dakikada alınacak
Ankara-Konya mayısta başlıyor
17 Aralık'tan beri deneme seferleri yapılan Ankara-Konya hattı 275 kilometre hıza göre inşa edildi. Ancak trenin hızı saatte 250 kilometreyi geçmeyecek. Yolculu seferler bu yılın ilk yarısında başlayacak. İki şehir arasında trenle 10,5 saat olan yolculuk süresi 1 saat 15 dakikaya inecek. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 212 kilometrelik (çift yönlü 424 km) hattın 17 ay gibi kısa bir sürede tamamlanmış olmasından çok memnun. Bunun bir dünya rekoru olduğunu, benzer projelerin Avrupa'da 7-10 yıl arasında tamamlandığını söylüyor. Bakan, "Ankara-Eskişehir ve Eskişehir-İstanbul yüksek hızlı demiryolu hatlarında yabancı müteahhit ve personel çalıştı. Oysa Ankara-Konya hattı Türk müteahhit ve personeli tarafından inşa edildi." diyor.
Devlet Demiryolları, Konya-Adana arasında da yüksek hıza uygun tren inşa etmeyi planlıyor. Hat, trenin uygun kesimlerde 200, zor kesimlerde ise minimum 160 kilometre hız yapabileceği şekilde inşa edilecek. Mevcut hatların iyileştirilmesi ve ilave hat yapımı ile bu güzergâhta yüksek hızlı trenlerin çalıştırılması planlanıyor
Konya'nın yolcu sayısı Eskişehir'i geçecek
Ankara-Konya arasına sabah 07.00 ile akşam 22.00 arasında saat başı sefer konulması planlanıyor. Bakan Binali Yıldırım "2023 İşletme Planlaması'na göre, Ankara-Konya arasında taşınacak yolcu sayısı yılda 3 milyonu geçecek. Buna göre, Ankara-Eskişehir arasında bir yılda taşınan yolcunun çok üzerinde bir potansiyel yakalanacak. Zira Ankara-Eskişehir arasında 1,5 yıl içinde 2,5 milyon yolcu taşındı. Konya-İstanbul arasında taşınacak yolcu sayısı, Ankara-Konya'dan 1 milyon fazla olacak."
Yolcu payı yüzde 72'ye yükseldi
Devlet Demiryolları verilerine göre yüksek hızlı treninin 13 Mart 2009'da seferlerine başlamasıyla Ankara-Eskişehir arasındaki taşımada otobüsün payı bir buçuk yılda yüzde 55' ten yüzde 10'a geriledi. Devlet Demiryolları'nın payı ise yüzde 8'den yüzde 72'ye yükseldi. Hızlı tren iki şehir arasında birçok tercihi de değiştirdi. Mesela, iki şehir arasında yolculuk yapan vatandaşlar tercihini yüksek hızlı trenden yana kullandı. Trenden önce yüzde 38 olan özel araç ile seyahat yüzde 18'e geriledi. Hatta 07.00 ile 22.00 arasında saat başı sefer yapılıyor.
Ankara-Eskişehir-İstanbul hattında 11,5 milyon yolcu
Devlet Demiryolları, Ankara-İstanbul arası hızlı tren hattında seferlerin başlaması halinde, taşınacak yolcu sayısı hakkında bir çalışma yaptı. Tahmini hesaplamaya göre, bu hatta yılda 11 milyon 500 bin yolcu taşınacak, 782 milyon TL gelir elde edilecek. Yolcu ve gelir adına ikinciliği, Ankara-Afyon-İzmir güzergâhı alacak. Bu güzergâh için, 6 milyon yolcu, 408 milyon TL de gelir hedefi var.
AKP ne yaptı... Kısa kısa hatırlatmalar yapmak istiyorum ben... Bu kısa hatırlatmakları her mesajımda madde madde bulacaksınız...Çünkü maalesef halk olarak balık hafızalıyız..
800.000 kişinin KPSS mağduru olduğu Türkiye'de Bakan Nimet Çubukçu'nun kardeşinin Jet atama ile TRT de göreve başladığını biliyor musunuz...?
Bu tür atamalar şık değil, doğru değil, etik değil. Keşke siyasal partilerimiz böyle şeyler yapmasa.. Ama iktidarı ucundan kenarından yakalamış hangi parti bu türden şeyler yapmamıştır?
CHP mi yapmadı?
AP mi yapmadı?
ANAP mı yapmadı?
DYP mi yapmadı?
MSP ve ardından gelenler mi yapmadı?
MHP mi yapmadı?
Bu saydığım partilerin yapmadığını iddia eden varsa örneğini verebiliriz.
Ama bunların yapmış olması Nimet Çubukçu'nun da yapmasını gerektirmez. Yapanı ve yapanları eleştirelim. Ama bizim partilerin hamuru maalesef bu..
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, 28 Şubat'ta şöyle konuşmuştu: “NATO Libya'ya müdahale etmeli midir? Böyle bir saçmalık olur mu yahu? NATO'nun ne işi var Libya'da? NATO mensubu olan ülkelerden birine herhangi bir müdahale yapılması halinde böyle bir şeyi gündeme getirebilir. Bunun dışında Libya'ya nasıl müdahale edilebilir? Bakın Türkiye olarak biz bunun karşısındayız, böyle bir şey konuşulamaz, böyle bir şey düşünülemez.”
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/gost...rih=2011-03-22
Doğrudur sayın başbakan bunları söylemiştir.Bir başbakan böylebir konuda kendi fikirlerini söylememelidir.Ülkenin çıkarları doğrultusunda beyanat vermelidir.Zaten siyasetin ve Başbakan olmanın zorlukları buradadır,işin içine duyguyu karıştırmamak lazımdır.
Herkes nato üyesi olmayan bir müslüman ülkenin iç işlerine Avrupa,Amerika neden karışıyor,buna neden Türkiye karşı çıkmıyor diyebilirler.
Buna sert bir şekilde,alenen karşı çıkmak şuan Türkiye için pek sağlıklı görünmüyor.Bu arada bu resti çekmek o kadarda kolay değil bunu herkesin bilmesi gerekir.Ekonomik,siyasi nedenlerden dolayı,ve birçok neden sayabiliriz buna.
Zaten başbakan yinede Libya'ya yapılan harakatlar yer altı ve yer üstü kaynakları nedeniyle olmamalı,oraya demokrasinin gelmesi ve halkın sesine kulak verilmesi için olmalı diye Türkiyenin ilerine dahada belirginleşeceği tavrını koyuyor bence.
Bu alıntıyı,evet haklı olarak başbakanın bu ikilemini gündeme getiriyorsunuz sayın Sezen,
Peki;Sayın başbakan ve hükümet bu kabul edilemez,Avrupa,Amerika Libyaya karışamaz,Nato sana ne oluyor diye sert ve açık tavır alsalardı o zaman ne diyecektiniz ben biliyorum.
Şunu;Bakın müslüman ülkeye batının karışmasını istemiyor,dış politikamız iflas etmiş durumda,batıyla,medeniyetle irtibatımızı kopardılar,arap ülkeleri gibi olma yolunda ilerliyoruz,yandık,bittik,mahvolduk,italat,ihracat allak bullak.
Lütfen yapmayın,önce sizler rotanızı belirleyin,size göre olması gerekenin ne olduğunu ortaya koyun,ondan sonra devlet,hükümet politikalarını eleştirin,fikir yürütün.
Ben açıkca arap ülkelerini hiç sevmem,geri kalmışlardır,çağ dışı yönetildiklerini biliyorum,güçlü ülkelerinde hey bana bak sen petrolün en fazla olduğu ülkesin.Maşallah 144 tonda altın biriktirmişsin,e nufusunda 6-7 milyon.Demokrasiye bir zahmet geçte birazda halk baydalansın demelerini destekliyorum.Ama gürüldüğü üzere bunun önce halk tarafından denmesi önemlidir.Arap ülkelerinde durum budur.Kral aileleri,Bodrumda,Mayamide herneyse keyf sefa,bahçesinden petrol çıkan insanlar ekmeğe muhtaç.
Kısaca bu duruma müdahale eden kim olursa destekliyorum.Tabiki şu duruma karşıyım;mahallede yada bir köyde aile içinde büyük bir kavga var diyelim,komşularda bunları ayırmaya,barıştırmaya veya arabuluculuk yapmaya gidiyor,gidiyor ama kavga eden ailenin bahçesinde ne portakal kalıyor,ne mandalina nede limon.
Sayın Sezen ;
RTE nin 28 şubatta dediği ;
“NATO Libya'ya müdahale etmeli midir? Böyle bir saçmalık olur mu yahu? NATO'nun ne işi var Libya'da? NATO mensubu olan ülkelerden birine herhangi bir müdahale yapılması halinde böyle bir şeyi gündeme getirebilir. Bunun dışında Libya'ya nasıl müdahale edilebilir? Bakın Türkiye olarak biz bunun karşısındayız, böyle bir şey konuşulamaz, böyle bir şey düşünülemez.”
cümlesinin bir değerinin olması öyle yada böyle saygınlığın korunması için şunu dememeliydi.
''"NATO, Libya'nın Libyalılara Ait Olduğunu Tespit ve Tescil İçin Oraya Girmelidir"
RTE bu iki taban tabana zıt sözü aynı 30 günlük dilimde söyledi aslında tam Türkçesi Tükürdüğünü yaladı... Ama sahtekar yandaşlar tatlı su liboşları her ikisinede alkış tuttu... Tekinin bile yüzü kızarmadı... Ne la bu? demedi... Bu kişiler referandumda EVET dediler... aynı bu mantukla neye dediklerini ne dendiğini bilmeden... öylesine boş boş....
Türkiye"deki gazetecileri umursamayan R.Tayyip Erdoğan Libya"daki Amerikalı gazeteci için seferber oldu..
Acaba neden..
Sırlar Dünyası.:)).......az sonra..!
Sayın feyyar
Paylaşımınız güzel olmuş elinize sağlık, ayrıca eleştirenlere söylemek istediğim bir şey var, özelleştirilen ve devlet tekelinden çıkarılan işletmelerin listesini yazmışsınız tamam ama ekonominin gelişimine baktığımızda özelleştirmelerin zararından çok yararı oluduğu ortaya çıkacaktır ve buna üzülmek değil sevinmek gerekir, devlet işletmesini beceremediği yerleri işinin ehli insanlara devretmiş sadece :D
Bu düşünceleri ciddiye alıp muhalefet etmenin bile bir insanlık ayıbı olduğunu bile bile cevap vermek aslında saçmalık ama işte başka iş olmayınca sinirlenip veriyor insan,
Yaw! arkadaş; siz özelleştirmeden mağdur olup taşeronların kucağına düşürülen ve hiç bir güvence olmadan hafta tatilsiz üç kuruş paraya çalışan onlarca insanın genede dağıtılan kokmuş hayır paketlerine muhtaç olmasınadamı beceriksizlik diyorsunuz ? merak ediyorum doğrusu.
yok vazgeçtim merak etmiyorum.
Gün sizin gününüz istediğiniz ''ÖZGÜRLÜĞÜ'' kısıtlamakta özgürsünüz .
Sayın Ayazoglum,burada size özel hastaneler ile devlet hastanelerinin arasındaki farkı anlatacak değilim.Tabi siz hemen ama özeller paralı diyeceksiniz biliyorum,tamam ama bu hayatın gerçeği,dünya gerçeği.Gerçi Akp hükümeti zamanında artık ssk ve bağ-kur lularda artık 12 lira vb ücretlerle buralardan faydalanıyorlar ama neyse konumuz o değil.
Tamam sizin pencerenizden bakalım.Farz edelim devrim oldu kominizm geldi.Tüm işyerleri,tesisler,fabrikalar,bankalar,irili ufaklı işletmeler bile devlete devredildi.
o zaman ne olacak ben bunu çok merak ediyorum.Madem özelleştirmeye karşısınız bana bunun cevabını veya tarifini yaparmısınız lütfen.
Bu durumun vatandaşa ne gibi bir fayda getireceğini,yoksulluğu nasıl önleyeceğini,tarif etmenizi istiyorum.
Yalnız,hastane kuyruğu beklemeden,ilaç kuyruğu beklemeden,
Devlet dairesinde bir işim olduğunda,tıkır tıkır işimin görüldüğü,
İşini savsaklamayan memurların olduğu,
Aktif,işini iyi yapan,teknolojiden faydalanan,üretken,değişken,yaratıcı olacak ama...
Merakla bekliyorum tüm iş yerlerinin devletin tekelinde olmasının faydalarını.İkna olursam edebilirseniz,bende özelleştirmeye karşı çıkmaya hazırım..
http://www.skyturk.net/wp-content/up...011/04/ygs.jpg
M.E.Sezen: Yazık bu kadar ögrencinin hakkını yiyiyorlar.Kul hakkını nasıl ödeyecekler...
Bu sınavı, YÖK'e bağlı ÖSYM yapıyor.
Eskiden hırsızlık olmayan bu tür sınavlarda son yıllarda rezalet üstüne rezalet yaşanıyor.
Sebeb gayet açık: AKP iktidarı; üniversitelere, kendi seçmeninin çocuklarını yerleştirmek istiyor.
Bu yüzden; sınav sorularını veya cevaplarını bir biçimde elde edip dışarıda, yandaş kesime aktartıyor.
Bu sınav skandalları son yıllarda işte bu siyasi nedenle çoğaldı.
REZALET GELİYORUM DEDİ
Dün; hükümet adına yapılan açıklamada; son sınav rezaleti, yok sayıldı.
Sayın Cemil Çiçek; inkar etse de bu rezaletin doğacağı belli gibiydi:
YÖK'ü, AKP'nin tecrübesiz ama partizan ismi, Malezya İslam Üniversitesi'nden gelme Yusuf Ziya Özcan'a teslim ettiler.
YÖK'e bağlı ÖSYM'nin yürüttüğü sınavlara şike karıştırıldı; başındaki Ünal Yarımağan istifa etmek zorunda kaldı. Böylece ÖSYM de partili birine teslim edildi.
Soruların partizanlara aktarılması ve bunun anlaşılmaması için bazı tedbirler aldı yeni ÖSYM yönetimi.
Bunlar şöyle gelişti:
*Sınav soruları eskiden sınav bitince gazetelerde yayımlanırdı. Bu sene gazetelerden, 100 bin TL istendi. Böylece soruların kamuoyuna çıkması engellendi.
*Sınav soruları eskiden televizyonlarda da yayımlanıp çözülürdü. Bu sene ona da engel oldular. Bu işi sadece yandaş kuruluş olan TRT'ye verdiler.
Yani; milletin çocukları yerine AKP'lilerin çocuklarını üniversitelere yerleştirilecek gizli bir yapı oluşturuldu.
Amma Artvinli Dershane yöneticisi Fahri Akyüz; soru cevaplarının dizilişine bakıp; burada bir şifre olduğunu ortaya çıkardı.
Bu rezalete Cumhurbaşkanı Gül de kefil oldu.
İlginç...
Kayseri Belediyesi'nde yolsuzluk iddiaları ayyuka çıkmışken de Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki'ye kefil olmuştu kendileri...
YA SEÇİM SONUÇLARI?
Eğer üniversite giriş sınavlarında bile bir kripto uygulanarak soruların doğru cevapları AKP yandaşlarına aktarılıyorsa...
Önümüzdeki genel seçimlerde de aynı şifrelemenin yapılmayacağını kim garanti eder?
Rıza Zelyut
************************************************** ****
İşte sınavın şifresi: Mod Medyan
Depremden sonra, yediden yetmişe hepimiz deprem uzmanı olmuştuk
Cumhurbaşkanı’nın açıklaması
ÖSYM Başkanı Demir’i önceki gün iki saate yakın dinledik. Hem de onlarca gazeteci. İkna olanı görmedim. Ekran başında canlı yayını izleyenler arasında da tereddütte olanlar çoğunluktaydı. Zaten gelen maillere ve dünkü gazete manşetlerine baktığınızda durum bu yönde.
İşte bu noktada asıl şaşırtıcı olan Sayın Gül‘ün, ÖSYM Başkanı’nın anlattıklarını tatmin edici bulması!
Oysa ortada cevaplanması gereken onlarca soru var.
Sayın Gül, kendi emrindeki Devlet Denetleme Kurulu’nu ya da konunun uzmanı isimlerden oluşan bir bilirkişi heyeti oluşturup inceleme yaptırdıktan sonra bu açıklamayı yapsaydı, sanki çok daha doğru olurdu!..
Kitapçıklar açılmıyor
Sayın Cumhurbaşkanı’nın açıklamasında, YÖK Başkanı’nın kendisine “Bugün (dün) öğle itibarıyla herkesin sorusunu, kâğıdını, cevabını internete koyduklarını söyledi” dedi. Ama bu cümle ne kadar gerçeği yansıtıyor sırasıyla hep birlikte bakalım:
Madde 1: Dün öğle itibarıyla internete konuldu denilen soru kitapçıklarına bir türlü ulaşılamıyor. Hele hele tümüne ulaşmak hâlâ mümkün değil.
Madde 2: Sayın Cumhurbaşkanı ÖSYM Başkanı’ndan aldığı bilgiler doğrultusunda herkesin soru kitapçıklarının internete yüklendiğini söylüyor ama ÖSYM’nin dün akşam saat 19.00’da internet sitesinde aynen şu bilgi vardı:
Peki yönlendirilmiş bir web sayfası var mı? Hayır. Peki buna şeffaflık denilebilinir mi, bu sizi tatmin eder mi?...
Özetin özeti: Bu tartışma daha çookkkkkkkk su kaldırır...Abbas Güçlü
************************************************** ***************
Derya Sazak Siyaset
Sınav
Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı’na (YGS) düşen “şifreleme” gölgesi, 1
Seçime hazırlanan partiler, düzgün bir sınav yapmayı beceremeyen üniversiteler düzeniyle ilgili önerilerini topluma sunabilmeli. Ortada “kriminal” bir skandaldan daha köklü bir sorun var. Çözüm ne olacak?!
************************************************** *************
İşte bunun için yandaş
Burada durum çok farklı. Çünkü ortaya çıkan skandalın eninde sonunda iktidarın ayağına dolaşacağını hesaplayarak hemen önlem alma yoluna sapıyorlar.
http://haber.gazetevatan.com/Haber/369187/1/Gundem
Sn feyyar bey.
Demekki Ön yargılarınız o kadar gelişmişki niyet okumayı da sollayıp infaza dönüştürmüşssünüz..
Sizede bu yakışır dı zaten hiç şaşırmadım.
Kominizim, mominizm, devrim falan bunlardan hazır bir elbise dikip önünüze gelen muhalif olduğunu düşündüğünüz herkese giydirmeye çalışmak hem ayıp hemde etik değil .
Amarikada 8 mart 1857 günü haklarını aramak gayesiyle ayaklanan bir gurup kadın işçi kapitalizmin zalim ayakları altında ezilip öldürülmesi bu gün her yıl 8 mart ın kadın hakları olarak kutlanması na sebeb olmuştur.
O kadınlara da sizin gibi insanlar ‘’bunlar kominist vurun kahpeye!’’ muamelesi yaptılar. Ve 129 kadın işçi zalimce öldürüldü.
Ama ogün bugündür 8 mart emekçi kadınların günü olarak kutlanmasına kimse engel olamamıştır.
Demek ki Hak aramak inasani bir haktır. hak verilmez alınır.
İşte sizin Özelleştirme dediğiniz talanın altında kalan yüzbinlerce işçi nin haklarını görmezden gelip çalışmayan yada bi şekilde çalıştırılmayan devlet kurumlarının güya karlı tesisler e dönüştürme bahanesiyle aç gözlü kapitalizme sunulmasını ‘’ efendim hastahane kuyruklarını hallettik’’ bahanesi ardından dile getirmeniz pire yorgan hikayesidir ancak.
Harç bitti yapı paydos diyerek
Yeni dünya düzeninizde ileri demokrasi ye dolu dizgin koştuğunuzu sanıp bütün özgürlüklerin kullandırma hakkını bir adamın dudakları arasına emanet etmenin ne kadar kötü sonuçlar doğuracağını duymak dahi istemediğinizi anlıyorum.
Ama o adamda değiştiğinde düzenin nereye evrileceği konusunda bir düşünce mantığından yoksun oluşunuz a şaşıyorum..
Ve gözümde ne kadar cicili bicili cümlelerin ardına saklansanızda ‘’faşizmin ‘’ doğal bekçileri olmaktan öte bişey ifade etmiyorsunuz yazık.
Özelleştirme Millet tekelinden patron tekeline yatay geçişin adıdır.
TC de yapılan ise özelleştirme bile olamaz . bizdeki olsa olsa yolsuzluğun aracıdır.
Güya sizler herşeyin önüne inasanı koyarsınız değilmi efendim.
Sizin için güya insan kutsaldır,
devlet insan için vardır diyerek sınır falan tanımazssınız. bir özgürlük hayaliniz vardır ki din gibidir
Ama sizin bu hayallleriniz sadece eleğin üstündekiler içindir. . eleğin altındakilere ayırdığınız yer cürüm kadar bile değildir, oda hizmetlerinizde kullanacağınız ‘’şanslı olduklarına hastahane kuyrukları bahanesiyle’’ inandırmaya çalıştığınız insanlar olur.
Onlarda acı acı yolunmalarına rağmen lutuf gibi verilen kurtlu bulgur paketlerine bakıp ayaklarınızın dibinden ayrılmayan tavuklar gibi dir..
Sizi hiç haksız çıkarmazlar. yoksulluğun kader, madende ölmenin mertebe, işssizliğin şans olduğuna inanır ve iman ederler.
Hastahanelerin çalışmaması bahanesine yatıp özelleştirmeleri gereklliğini savunmak kadar açgözlü ve budalaca bir düşünce olamaz . hastahaneleri özelleşmeyen kaç ülke biliyorum ki
Hastanın ilacını bile evine götürmektedir. Özelleştirmeler bir ihtiyaca cevap veriyorsa yapılır . yapılırken çalışan tek bir kişi incitilmeden yapılır .
Hatta mümkünse rehabilite için öncesinde özerkleştirilip özel sektör koşullarına adapte ettirilir.
Aman efendim buna ne gerek var
Elini sallasan her boy ve endamda bir işssize çarpar.
Biri gider bini gelir. Hemde gelenler aşı virüsü gibidir.
İçi boş tur cebi boştur kafasıda pek hoştur.
Allahaşkına PTT nin t sini sattınız dinlenme paronasıyla insanlar artık helada bile rahat değil
Elektrik gibi en önemli bir kurumu satarak rusların doğal gazından yüzde altmışlık bir enerji bağımlılığ yarattınız .
Heslerle doğanın mezarlığı üzerinde zenginlikler yaratıyorsunuz ne hoş.
Hatta bununla yetinmeyip nükleer i de getirip özendiğiniz arabistan çöllerine dönmemizi sağlayacak olmanız iftihar edilec ek bir gelişmedir kuşkusuz.
Etbalık kurumu nu özelleştirip Anguslardan liberal alışlar yarattınız . verişi hangi sınır boyunda 49 yıllığına karşılayacaksınız bakalım .
Angus yerine bizim körpe dana üreticilerine para , özelleştirme mağdurlarına yiyecek yardımı yaparak ,çalışmanın ve üretmenin ne kadar ayıp ve günah olduğunu isbatladınız . helal olsun
Siz hala bağırıyorsunuz dağlara taşlara
Demokrasi insan hakları özgürlük
Üretimsiz Kalkınma sıcak paranın şişirdiği egolar
Ve mutluluktan uçan yüzde 58. Yetmez ama evet
Şimdi şu karşı yamaçtan doğan kara gün müdürüm .
İnsanın mutlluğu memleket bütünlüğünden önemlidir. Yerçekiminin olmadığı an arzın çeşitli bölgelerine dağılacak bir marş ,
(Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen alsancak. )
Öylemidir efendim.?
Ama insan dediğiniz kimdir bi anlasak
Tarrife kimler giriyor bi bilsek .
Bizde iki yüzlülüğümüzü geliştirip sizlerle beraber tek yürek bilmem kaç millet mutluluğa yürüyeceğiz. Yeçekimlerine rağmen
Sıradan insan olmanın ezikliğini atıvereceğiz üzerimizden,
Ha gayret aşılara devam az kaldı.
Doğacak çocuklar üçüz olacak…
Sayın Ayazoglum,ben kimseye yada karşıt düşüncede olduğum birine elbise dikip giydirmeye çalışmadım.Nereden çıkardınız bunu anlayamadım.Özelleştirmeye karşı olduğunuzu anladığım bir yazınızdan dolayı bir örnek verdim.Herşeyin devletin tekelinde olması Kominizm değil mi,sayın Ayazoğlum.Burada ben size kominist mi demiş oldum şimdi.Ki olsanızda benim buna saygım var,dile getirmenize düşüncelerinizi söylemenizde özgürsünüz,bu konuda yanınızdayım..
Ben özelleştirme yanlısıyım,faydalarını biliyorum.Sizde özelleştirme karşıtısınız ama ben size hiç hakaret edeci kelimeler kullanmadım.
Zevkle,mutlulukla yazınızı okudum,bir kelimesine,cümlesine katılmamakla birlikte..
Şimdi ayıp eden yine ben mi oldum..
Karşıt görüşe tahammülü olmayan ben mi oldum şimdi.
Yok saaa....Kim.
++
Neremiz büyük!
Önceki gün Başbakan, “İşte hızla büyüyerek 16’ncı ülke olma noktasına geldik” dediğinde ve dinleyen kalabalık, “Türkiye seninle gurur duyuyor” diye havaya zıpladığında bunlar geçti aklımdan...
Neremiz büyüdü?..
Tamam... Plazalar büyüyor, aynalı gökdelenler büyüyor, borsa büyüyor, yabancı sermaye büyüyor, döviz büyüyor, holdingler büyüyor, yeşil sermaye büyüyor... Cipler büyüyor... Harem-selamlık havuzlu villalar büyüyor... Gemicik gemi olmuştur... Mısır taneleri büyüyor... Tavuk yemi... Yumurtalar... Mücevheratçılar büyüyor...
*
Ama 189 ülke arasında Türkiye: Yoksulluk sıralamasında, 56’ncı... Beslenmede, 73’üncü... Kişisel alım gücünde, 61’inci... Gelir dağılımında, 131’inci... Çocuk sağlığında, 97’nci... Haliyle insan ömrü ortalamasında, 98’inci... İnsan haklarında, 78’inci... Can güvenliğinde, 65’inci...
*
Kimse televizyonlara çıkıp da ya da gazetede manşeti çekip “Neremiz büyük” diye soramıyor da...
Suspus arkadaşlar...
Çünkü... 189 ülke arasında: Basın özgürlüğünde, 106’ncı sırada
memleket...
*
Normal demokrasilerde olduğu gibi, bu toplumun “Ülke zenginse ben niye fakirim?” diye bir kez olsun başını kaldırıp sorması gerekmez mi?..
Ama... 189 ülke arasında: İnsani gelişmede, 83’üncü sırada Türkiye... Demokraside ise 89’uncu...
*
Ne yapacaksınız... Belki de milletin durumu iyi de... Vatandaşın bundan haberi yok..
.
/ Cumhuriyet
M.E.SEZEN: AKP NE Mİ YAPTI Baklava'yı Tepsinin büyüğüne yaptı hep beraber yiyiyoruz..:DD
Hukukun katledildiği gizli tanık terörü ve sehven skandalından sonra 1 buçuk milyon gencin istikbalini belirleyen şifre rezaleti zaten gidici olan AKP hükümetinin arkasından teneke bağlamış oldu. ÖSYM Başkanı Ali Demir’e kefil olanların dili boğazına kadar kaçmış ki sesleri çıkmıyor. Yüzsüzlük mü, pişkinlik mi, varın adını siz koyun. Sehven savunmasıyla beraber sınav sonuçlarını etkilemeyeceğini iddia eden Ali Demir ve kefillerinin tuzu kuru ne de olsa. 1 buçuk milyon sınava girenlerle benimki hiç de öyle değil. Kızım Aybikehan’ı motive edebilmek ve hukuksuzluğa karşı mücadele edip Silivri’de cüppe giymek adına Hukuk Fakültesi’ni hedefleyip bu yıl ben de sınava girdim. Önümüzdeki yıl oğlum Erdem Kutalmış da girecek şifrelerin önceden servis yapıldığı sınava...
Şifrenin patladığı günden bu yana Aybikehan’ın ağzını bıçak açmıyor. Nasıl da hırçınlaştı güzel kızım. “Bizim ne günahımız var” diye sitem ediyor. Keskin bakışlarından bunun hesabı sorulmalı dediğini anlıyorum. Hedefleri arasında gazeteci sorumluluğum yüzünden ben de varım. Her an patlayacak, her şeyden önce kendisine zarar verecek diye endişe ediyorum. Üç yıl önce beyin ameliyatı geçirdiği için zaten hassas olan çocuğumu bu hale düşürmeye kimin hakkı var?
16 Nisan 2011
Yavuz Selim DEMİRAĞ
http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr...hp?haber=17854
AKP İktidar olduğunda “Yolsuzluk Yapan Ülkeler Sıralamasında” Türkiye 67. sıradayken, 8 yılın sonunda 46. sıraya çıkmıştır.
AKP İktidar olduğunda 6 olan Dolar Milyarderi sayısı, 8 yılın sonunda 28’e ulaşmıştır..
AKP İktidar olduğunda 11.784 olan TL Milyarder sayısı, 8 yılın sonunda 31.591’e ulaşmıştır..
AKP İktidar olduğunda % 6.6 olan İşsizlik Oranı, 8 yıl sonunda % 14.3 seviyesine ulaşmıştır..
Başbakanın 26 yaşındaki oğlu Ahmet Burak Erdoğan,2.325.000 dolara bir kuru yük gemisi aldı.Başbakanın diğer oğlu Bilal Erdoğan, ABD’de 261.000 dolara daire sahibi oldu. Ayrıca iki kardeş, Çamlıca Kısıklıda “tapu kayıtlarına göre” 1 trilyon liralık villanın sahibi oldular. Başbakan, aynı yerde, içi 450 metrekare olan villanın bir benzerini kendisi için satın aldı...
7 yılda dolar milyarderi olan Recep ayda 9 milyar liralık Başbakanlık maaşıyla geçinemediğini söylüyor! Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olduğu gün açıklanan serveti:“Kasımpaşa’da bir daire,Maltepe’de bir kooperatif hissesi, Bolluca da (Gaziosmanpaşa) 346 metrekare arsa,Burak Gıda ve Ticaret Limited Şirketinde yüzde 10 hisse.”(20 Şubat 1994 tarihli SABAH Gazetesi)7 yıl sonra Rahmi Koç,Tayyip Bey 1 milyar dolar para biriktirmiş.” açıklamasını yaptı..
Çok ÇALIŞKANLAR ÇOKKK!
Deniz Feneri Soruşturmasında dış ülkelerde yaşayan vatandaşlardan "YARDIM" adı altında toplanan paraların 27.2 Trilyon olduğu belirlenmiş...
Farkında mısınız, Cemaat denilen bu yapı sürekli olarak Trilyonları hiç ediyor..! Biriken, toplanan TRİLYONLAR birdenbire yok oluyor....
Nasıl bir tesadüfse kayıp trilyonları hiç ettiğinden şüphe edilen şahıslar TC"nin başında Devlet Adamı profilinde bize arz-ı endam ediyor..!
Abdullah Gül, “Dünya barışı için son 50 senede dünyada en çok Amerikalılar kendi çocuklarını feda etmişlerdir” dedi
http://www.akpgercegi.com/abdullah-g...isa-feda-etti/
**
Buna basiretsizlik demek hafif kalır. Adama demezler mi; Dünya barışını korumak Amerikaya mı düştü? Amerika olmadan bu dünya daha yaşanılırdı... Ya Amerikanın 50 senede katlettiği kadın, çocuk, yaşlı sayısına ne demeli?
demokratik haklarını kullanan lise öğrencileri, bu haklarını kullandıkları için
"bindirilmiş militan öğrencileri karşılarına çıkarmak" ile tehdit edildi....
1991'de Başkanlık sistemi için "emparyalist güçlerin dayatması" dedi.RTE... 2010'da başkanlık sistemine geçmek istedi...:))))
Anlasilan kimse bardagin dolu tarafina bakmamis! Megerse milletimiz yolsuzluk ortaya cikarmakta amma da usta imis! Ustaymis da CHPden ve diger partilerden bugune kadarki yolsuzluklar neden burada tartisilmamis enteresan! Oncelikle kusura bakmayin ama acayip bir hazimsizlik probleminiz var! KEndi dogrularinizi en dogru kabul ediyor ancak yine HALKN KENDI OZGUR IRADESI ile basa gelmis bir iktidara saygi duymuyorsunuz! Saygi duyulmayi da bekliyorsunuz ardindan! Herkesi koyun olmakla, kömüre aldanmakla sucluyorsunuz! Yapilanlarin konunun ilk mesajina yazildigini goruyorum, yapilanlara dair hicbirsey yok, herkese gore bir yolsuzluk hikayeleri! ve kanitlanama cabalari.. Bunlarin kanitlanma cabalarinin yaninda amaciniz nedir anlamaya calisiyorum.. Savunuculugunu yaptiginizX partisinin zamanindaki yolsuzluklarin,din dusmanliklarinin perdesi aralansa romanlar feranlar olur.. Biraz vicdanli olun Allah askina..
geçmişe kaçmak bugünü aklamanın tek yolu tebessüm edenler aslında ağlama krizinde kendilerinin bile haberi yok acıklı olan bu,
yaw geçmiş orda kaldı ,
bugün yarınla kıyaslanacak
yarın ne ,
işte AVRUPA bilader,
herzaman bizden 50 yıl ilerdeler demiyormusunuz.
hangi çağdaş düşünceniz o yarına uyumlu onu tartışalim
yoksa '' laiklik bizi kardeş yapmaz
bizim kardeşliğimiz müslamanlığımızdır'' diyen ler kadar komik oluyorsunuz ,
hangi müslümanlık diye sorarlar adama,
şiiler sünnileri sünniler şileri günde cehenneme odun olacak çoklukta kesip biçiyorlar
bumudur kardeşliğimiz.
"Gözlerin görmediği halde sana iş verdik" demiş AKP"li bakan....Bende kullanmadığın halde sana niye iki beyin lopu verildi diye sorarım haklı olarak...
%47 Duyma engellilerin oyları ile iktidar olan AKP, görme engelliye LAF etmiş..
Dinimiz Sağ elin verdiğini sol el bilmesin der.!...Bakan Akdağ ise gözün görmediği halde sana iş verdik demekte..! Bunların imanı işte buraya kadar diyorum bende!
Sonra ne mi olmuş?
Klasik konu canıımm:)....AKP'li bakan işçiyi tehtid etmiş...Yoksa Türk halkından özür mü diledi sandınız?
Bakanın fırçaladığı görme engelli işçiye tehdit!
SAĞLIK Bakanı Recep Akdağ’ın Batman’da hastane ziyareti sırasında sorunların anlatmaya çalışan görme engelli geçici işçi Nurullah Mehmetoğlu, AK partili bazı vekillerin kendisini arayıp ’Niye bunları basınla paylaşıyorsun. İşinden olursun’ dediğini söyledi...
http://siyaset.milliyet.com.tr/bakan...57/default.htm
AKP'nin gündem yaratma stratejilerini epey (!!)yaratıcı buluyorum..... At bir konu ortaya günlerce oyala..! Sonra çift kişilik koltuğa uzan gülerek izle..!
***
Beyoğlu'nda çift kişilik koltuk yasağı
Beyoğlu Zabıtası, kafelerden çift kişilik sandalyelerin kaldırılmasını istedi. İddiaya göre nedeni: Çiftler yan yana oturmasın!
http://gundem.milliyet.com.tr/beyogl...99/default.htm
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu siyanür sızıntısı için muhteşem(!!!) bir yorumda bulunmuş!
"Şu anda problem, havuzların kendi aralarındaki problemdir:"(!)
Olay HAVUZ PROBLEMİYMİŞ dostlarım…Endişenecek bir şey yok!
**
25 milyon ton siyanürlü atık nedir ki!
Kütahya’da büyük paniğe neden olan siyanürlü atık su barajının yıkılmasından tam 3 gün sonra Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, bölgeye gelerek bilgi aldı. Eroğlu’nun “Tamamen problem havuzların kendi aralarında olan problemdir” sözleri anlaşılamadı.
http://demokrathabertr.wordpress.com...atik-nedir-ki/
AKP, zevzeklere "KANAL TEDAVİSİ" uyguluyor, daha ne yapsın biz enayiysek?
Zin-dan iki hece! Şiir okudu diye hortumcular,darbeciler,çekemeyenler tarafından hapse atılan bir siyasetci . Sadece tekerimize çomak soktu diye haksız yere hüküm giymiş bir insan. AKP'yi Vatandaş iktidar yaptı.Onu sevdi ,güvendi ve oyunu ona verdi.Ve ben AKP den memnunum ve yine AKP kazanacak . Hatta önceki oy oranından daha fazla bir oranla ! Bu arada Recep tayyip Erdoğan 'nın kendi sesinden okuduğu Zindan şiirini dinleyin. O zaman hapis günleriydi. Başbakanımız inancını hiç bir şekilde kaybetmemiştir. Yola devam...