-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
2 aya yakın cezaevinde yattım. kalan cezamın onanmasını bekliyorum. onu da çektikten sonra bir daha bu ülkeye dönmemek üzere terk edeceğim. yıllarca hizmet ettikten sonra yaşadığım muameleden de bu ülkede insana verilmeyen değerden de, bu ülkenin kokuşmuşluğundan da midem bulanıyor artık.
temyizden karar gelse de biran evvel çekip gitsem...
işte varılan son nokta
acı ama gerçek...
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Alıntı:
ex_sovalye rumuzlu üyeden alıntı
2 aya yakın cezaevinde yattım. kalan cezamın onanmasını bekliyorum. onu da çektikten sonra bir daha bu ülkeye dönmemek üzere terk edeceğim. yıllarca hizmet ettikten sonra yaşadığım muameleden de bu ülkede insana verilmeyen değerden de, bu ülkenin kokuşmuşluğundan da midem bulanıyor artık.
temyizden karar gelse de biran evvel çekip gitsem...
işte varılan son nokta
acı ama gerçek...
Bende dusuncelerimin 10da 1ini soylesem 10 sene daha hapis cezasi alirim . Malum kanunlar teroristleri, suclulari vs kolluyor ama Turkiye hakkinda konusanlari affetmiyor . Zaten bu nedenle kimse bildigini,duydugunu,istedigini konusamiyor . Padisahim cok yasa .. Ey Turkiye guzel , namuslu , durust , adil , sistemli ulkem misali ..
-
evet bizi ve ailelerimizi yaktılar;tükettiler
Yazılanların tamamına katılıyorum.Başıma gelenlerden sonra uzun bir süre milli takımı tutmadım.bende bu ülkeden gitmeyi cok istedim zamanında.halada istiyorum.firardayken evimize yapılan polis baskınını ve aileme yapılan TERÖRİST muamelesini ömrüm boyunca unutmayacağım.yazıklar olsun....daha söyleyecek okadar cok sey varki...
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Ben de bir firar vakası olarak sizleri sonuna kadar destekliyorum...
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Ben de sizlere katılıyorum. Ya 15 sene çalışacaksın mecbursun ya da atılarak ömrünü tazminat ödemekle geçireceksin. Ne yazık ne kadar yazık. Halbuki istifa hakkını ver kardeşim. Yolun açık olsun de. Yerine istekli, okumuş ve iş arayan taze kan al. Al onları son sürat eğit.
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Alıntı:
leandre rumuzlu üyeden alıntı
Yerine istekli, okumuş ve iş arayan taze kan al. Al onları son sürat eğit.
İşte öyle olmuyor :)
Buraya istekle, sevinç naraları atarak girenler 1. günün sonunda "Allahım ben nereye geldim" diyor. Kendimden ve piyade okulunda okuduğum 450 devre arkadaşımdan biliyorum :)
15 yıl mecburi hizmeti kaldırmazlar. Zamanında 9 yıldı 15 yıla çıkardılar. Çünkü biliyorlar ki tazminatsız istifa hakkı verilse 3/4'ü istifa eder. Edemeyenler de ya ailevi durumdan ya da maddi yetersizlikten ayrılamaz.
-
Cevap: Önemli bilgi! Firar yoluyla ilişiği kesilen personel cok dikkatli okusun lütfen!!
Alıntı:
libertysea rumuzlu üyeden alıntı
Firar yoluyla ilişiği kesilen personel için ''Silahlı kuvvetlerde kalması uygun değildir'' şeklinde disiplinsizlik sicili düzenlenir ve disiplinsizlik nedeniyle 5434 sayılı emekli sandığı kanunun 39.maddesinin e fıkrası gereğince re'sen ayırma işlemi yapılır ve bu personel resen emekli edilirdi.
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun 104. maddesi şöyledir:
"MADDE 104 - 39 uncu maddenin yetersizlik ve disiplin sebepleri hariç olmak üzere (e) ve (f) fıkralariyle 92 nci maddede gösterilenler, kurumlarda emeklilik hakkı tanınan vazifelerde çalıştırılamazlar."
Ancak bu kanun tamamıyla yürülükten kalkmıştır.Bu kanun firar eden personel açısından sorun yaratmamakta idi ancak kaldırılmış olması uygulamada cok daha olumlu bir gelişmeye yolaçacaktır.Aşağıda sgk'nın verdiği bilgi edinme cevabı yeralmaktadır.Bu çok önemli ve olumlu bir gelişmedir.
Cevap: 5434 Sayılı Kanunun 104.maddesi 01.10.2008 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 5510 Sayılı Kanunun 106.maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Bilgilerinizi rica ederiz.
Hani derler ya bir yaşıma daha girdim doğru algılıyorum değilmi rütbeli askerler istifa etmek için firar ediyorlar. Mantıksız bir uygulama tamam devlet yaptığı masraf kadar tazminat alsın ama hapis cezası ne demek.
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Alıntı:
volkan.b rumuzlu üyeden alıntı
İşte öyle olmuyor :)
Buraya istekle, sevinç naraları atarak girenler 1. günün sonunda "Allahım ben nereye geldim" diyor. Kendimden ve piyade okulunda okuduğum 450 devre arkadaşımdan biliyorum :)
15 yıl mecburi hizmeti kaldırmazlar. Zamanında 9 yıldı 15 yıla çıkardılar. Çünkü biliyorlar ki tazminatsız istifa hakkı verilse 3/4'ü istifa eder. Edemeyenler de ya ailevi durumdan ya da maddi yetersizlikten ayrılamaz.
Tazminat miktarı ne kadar.
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Alıntı:
volkan.b rumuzlu üyeden alıntı
İşte öyle olmuyor :)
Buraya istekle, sevinç naraları atarak girenler 1. günün sonunda "Allahım ben nereye geldim" diyor. Kendimden ve piyade okulunda okuduğum 450 devre arkadaşımdan biliyorum :)
15 yıl mecburi hizmeti kaldırmazlar. Zamanında 9 yıldı 15 yıla çıkardılar. Çünkü biliyorlar ki tazminatsız istifa hakkı verilse 3/4'ü istifa eder. Edemeyenler de ya ailevi durumdan ya da maddi yetersizlikten ayrılamaz.
Sana katılıyorum. Çünkü ben de kendimden biliyorum. Dediğin gibi eğer istifa hakkı verilirse orduda kim kalacak? (bence söylediğin 1/4 oranı abartılı). Aslında ben de acizane bu soruya geçici bir cevap verdim. Eskisi gidince yerine yenisi gelecek. Var mı başka alternatifi! Var. Eskisi gitmesin yenisi de gelmesin.:alala Şuanki sistem bu değil mi!
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Alıntı:
ahmet25 rumuzlu üyeden alıntı
Tazminat miktarı ne kadar.
Arkadaşım bu konu birçok kez konuşuldu. Bu senin sınıfının, gördüğün eğitimlerin, kursların, fiili hizmet süren, yurt dışı görevin vs. durumuna göre değişir. Daha deytaylı bilgiyi TSK Personelin Öğrenim, Eğitim ve Yetiştirme Masraflarının Tespitine Dair Yönetmelikte bulabilirsin.
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Komando birliklerinde görev yaptıktan sonra firar ettim. 2 yıl firar sürecinden sonra 3 ay kadar cezaevinde yattım ve halen temyiz sonucumun gelmesini bekliyorum.
Suçu asker kişi iken işledim, ancak şu anda sivilim. 2008 Martında benim lehime çıkan 'Denetimli Serbestlik' kanununu göstererek temyizi Askeri Yargıtay a yaptım. Ordan gelecek sonuca göre AİHM' e gitmeyi düşünüyorum. AİHM'e anayasal eşitliğin korunmadığını göstermeyi düşünüyorum. Konudaki tüm mesajları okudum tezimi destekleyecek başka neler bulabilirim?
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Alıntı:
awake rumuzlu üyeden alıntı
Komando birliklerinde görev yaptıktan sonra firar ettim. 2 yıl firar sürecinden sonra 3 ay kadar cezaevinde yattım ve halen temyiz sonucumun gelmesini bekliyorum.
Suçu asker kişi iken işledim, ancak şu anda sivilim. 2008 Martında benim lehime çıkan 'Denetimli Serbestlik' kanununu göstererek temyizi Askeri Yargıtay a yaptım. Ordan gelecek sonuca göre AİHM' e gitmeyi düşünüyorum. AİHM'e anayasal eşitliğin korunmadığını göstermeyi düşünüyorum. Konudaki tüm mesajları okudum tezimi destekleyecek başka neler bulabilirim?
buyrun o zaman ben bu sitedeki firar hakkinda yazilanlardan derlediklerimi gonderiyorum. Genel fikir vermesi hakkinda yardimci olacaktir umarim:
Askerlik hizmetinin ulusal güvenliğin sağlanmasındaki belirleyici yeri ve ağırlığı, sivil yaşamda suç oluşturmayan ya da önemsiz görülebilecek cezaları gerektiren kimi eylemlerin askeri suç olarak kabul edilmelerini ve ağır yaptırımlara bağlanmalarını zorunlu kılabilmektedir. Ancak, Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren,her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu uygulamakla yükümlü devlet anlayışını yansıttığından,askeri ceza hukuku alanında da suçla ceza arasında akla uygun, kabul edilebilir, amaçla uyumlu bir orantının sağlanması, hukuk devleti olmanın gereğidir. Mecburi hizmet uygulamasi ve personelin hapis cezasi almadan sistemden istifa ederek ayrılma hakkının olmamasi ayrıca Anayasa’nın 38. maddesinde belirtilen “Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz.” maddesine de aykırılık oluşturmaktadır
Ülkemizin en güvenilir ve çalışanlarının kendine ve kurumuna en çok güvendiği kurum Türk Silahlı kuvvetleridir. Fakat ne yazık ki, T.S.K.' da zorunlu hizmet süresi ile çalışan personelin istifa ederek ayrılması zorunlu hizmet süresini doldurmadan mümkün olmamaktadır. Ayrılmak isteyen personelin T.S.K.' dan hem şerefine leke sürülmeden hem de T.S.K.' nin toplumdaki değerini koruyarak bu isteğini yapabilmesi tek bir davranışla olabilmektedir. Bu da izin tecavüzü yaparak firar etmektir.
Çoğu subay meslek hayatına 14-15 yaşında askeri liselere girme kararı vererek başlamakta fakat zaman içinde fikirler değişebilmektedir. Ne yazık ki mevcut hukukusal düzenlemelerde ise mecburi hizmet süresi dolmayan bir subayın ordudan kendi isteğiyle ayrılması bir suç işlemeden mümkün olamamaktadır. Bu yüzden firara gerek bırakmayacak, hapis cezasına gerek bırakmayacak hakkaniyetli bir ayrılış yolu ihtiyacının bulunduğu tespitiyle gerekli kanun değişiklikleri yapılmalıdır. Mecburi hizmet uygulmasinin yasal imkansızlık nedeniyle ertelemediği ve paraya çevrilmediği bilinen bir gerçektir. Türkiye Cumhuriyeti askeri ceza kanunlarında, özellikle de mecburi hizmet uygulaması ile ilgili maddelerinde, köklü değişikler yapılması gerekmektedir.
Orduda görev yapmayı, evlilik gibi bir sözleşme olarak gördüğümüzde durum daha da netlik kazanacaktır. Boşanmalarda nasıl hapis cezası yok sadece nafaka cezası yada çeşitli tazminatlar varsa, aynen ordudan ayrılmalarda da maddi tazminatlar olmalı, hapis cezası asla ve asla olamamalıdır.
Personelden artık bu işi yapmak istemeyen varsa, o personeli orduda tutmak ordunun temeline de zarar verebilecek bir yaklaşım olarak görülmelidir. "Nasıl olsa 15 yıl çalışmak zorunda" denildiği anda personelin büyük bir kısmı kendisinin zorla çalıştırıldığını hissetmektedir.
Meslek bir seçimdir ve yapılan yanlış bir seçim Türkiye Cumhuriyeti’nde ordu hariç hiçbir kurumda bu kadar ağır ödetilmemektedir. Bir başka deyişle, hangi devlet memuru işinden ayrılmak istediği için hapis yatmaktadır?
Mesleğini değiştirmek isteyen subay astsubaylar kaçak hayatı yaşamak zorunda kalmaktadırlar. Hiçbir resmi iş yapamamakta, hayatini geçindirecek kazancını sağlaması gerekmekte fakat şirketini kuramamakta, sosyal güvenlikli bir işte çalışamamaktadır. Evlenmek üzere olan birisi nikah bile yapamamaktadır. Bu tarzda sayısı çoğaltılabilecek örneklerde görüldüğü üzere mecburi hizmet uygulamasi ordudan ayrılamayan personelin insan haklarının ihlaline sebep olmaktadır.
Ortalama 22 yaşında teğmen çıkan bir subay ele alınırsa, 15 yıl mecburi hizmet ile birlikte 37 yaşına kadar istifa edememektedir. 37 yaşına kadar mecburen çalışmak zorunda kalan bir insan için “zorla çalıştırılmış” söyleminin geçerliliğinin günümüz koşulları dikkate alınarak araştırılması gerekmektedir? Zaten o yaştan sonra hayatında sadece askerlik yapmış bir kişi başka ne iş yapabilir? Başka hiçbir konuda deneyimi olmayan bu insanın yaşayacağı işe alım süreci ne kadar kolay olacaktır, bu kişiyi kim işe alacaktır? Yani bu şekilde mecburi hizmet uygulamasına tabi olan personel ömür boyu asker olmak zorunda kalmaktadır. Tabii ki belirli bir mecburi hizmet süresi olabilir. Okunulan eğitim süresine göre bir mecburi hizmet düzenlemesi pek ala yapılabilir. Bu sürenin azami eğitim süresi kadar olması, bu sürenin yarısını tamamlayana tazminat ödeme koşulu ile istifa hakkı tanınabilir.
Daha önemli bir husus da askerlik yapmak istemeyen kişinin zorla TSKda tutulmasının yarar değil zarar getireceği gerçeğidir.
Kıssadan hisse mecburi hizmmet sürelerinin hesaplanmasının yenilenmesine, TSK personelini elinde tutmak için caydırıcı değil sevdirici teşvik edici olmasına başkaca bir suç yok ise TSK dan ayrılmak istemenin asla hapis cezası ile cezalandırılmaması gerektiğine özetle kişilere bir ikinci şans verilmesine ihtiyaç bulunmaktadır.
Ciddi tartışılması gereken bir husus Personel Kanunu/ yönetmeliğindeki mecburi hizmet hususunun hayatın akışına ters olduğu konusudur. İnsan hayatının en verimli çağının çok uzun bir bölümüne ipotek konması ve bu ipoteğin kalkmasını isteyene bir şekilde suç işlemeye zorlaması ve cezai müeyyide uygulaması hakkaniyetli olunmadığı kanaatini uyandırmaktadır.
Ordudan her ayrılan muazzaf personel, ayrıldıktan sonra ülkesine üniformalı iken sağladığı faydadan daha fazla fayda sağlayabilir. Mustafa Kemal Atatürk, Milli mücadeleye görevinden alındıktan sonra başlamış ve sivil kimlikle yürütmüştür bu işi.
Herşeyden önce ayrılmak isteyen personelin "firardan başka yol yok" zihniyetinden çıkarılması gerekmektedir, bunun tek yolu da istifa hakkının tanınmasıyla sağlanabilir. Açık olan bir konu vardır ki, kimse sevmediği halde askerlik yaparak, meslek olarak orduya fayda sağlamaz. İsteyen kişi devletin kendine yaptığı masrafı, ödeyerek kendi kariyer yolunu çizebilmelidir, buna hakkı vardır, olmalıdır. Burada verilecek örnek, TSK’nın son yıllarda yöneldiği sözleşmeli subay alımları olabilir. TSK'nın 8 yıl okutarak kıtaya çıkardığı subayıyla 6 ayda aynı hakka kavuşan sözleşmeli subaylar, “Demek ki 8 yıl okutmadan da aynı kalite yakalanabiliyor” düşüncesini destekleyen bir örnek teşkil etmektedir.
Özel şirketler de bir sürü çalışanını binlerce lira masrafla eğitimlere, konferanslara, kurslara göndermekte ama bu kadar masraf yapılan şahış o işi bırakabilmektedir. Zamanında üzerine para harcanmış olması o insanı mecburen bi kurumda tutma gerekçesi olamaz.
FİRAR SÜRECİ VE SONUÇLARININ BİR KISMI:
1-)Yaklaşık 1,5-2 yıl süren bir firarda kalma süreci.(firar eden personel ailesiyle birlikte çok ciddi maddi ve manevi travmalar yaşmaktadırlar;bu süreç pek çok kişi için cezaevi koşullarından daha yıpratıcı ve zordur) Firar edecek kişinin firar durumunda iken geçimini sağlayacağı belli bir miktar parası yoksa büyük bunalımlar ve psikolojik zorluklar yaşaması söz konusudur.
2-)Terörle mücadele eden bu adsız kahramanlar ayrılık sonrasında cok ciddi MADDİ TAZMİNATLAR ödemektedirler.
3-)Yeniden kamu hizmetine girmekte ciddi sıkıntılar yaşamaktadırlar.
4-)Toplumdan kimbilir neden atıldı şeklinde tecritlere marzu kalmaktadırlar.
5-)6 ay ile 10 ay arası bir süre cezaevinde hapis yatmaktadırlar.
Bütün karşılaşılabilecek zorluklari bile göğüslemeye karar vermis, ülkesine, insanina baska bir iş kolunda belki daha fazla faydali olabilecek bu subay/astubaylar bu kez toplumsal baskılara maruz kalmaktadırlar.
Mecburi hizmetin kaldırıldığı durumda bu durumun Türk Silahlı Kuvvetlerine de faydalari olacaktır. Eger mecburi hizmet ugulaması düzenlenir ise ise bu kez yönetimin, yöneticilik becerilerinin sorgulanması gündeme gelecektır. Bu da son günlerde Silahlı Kuvvetlerde ihtiyaç duyulan kalifiye yönetim kadrosunun varlığını güvence altına alacak kendi kendisini devamlı sorgulayan bir sistem anlayışının kazanılmasına yardımcı olacaktır.
Baska bir konu da öncelikle TSK nın muvazzaf subay/astsubay kaynaklarına; sonra mevcut duruma bakarak bir çözüm bulmak bunu da gerek bireysel hak ve özgürlükler gerekse TSK ihtiyaçları açısından değerlendirmemiz gerektiğidir. Bu bağlamda muvazzaf bir subay en az dört sene en fazla sekiz senelik eğitimle yetişmektedir. Astsubaylar ise çok daha kısa bir eğitimle TSK saflarına katılmaktadır. Her nekadar yüklenmeyle kanunları kabul ettiğini kişi belirtsede mecburi hizmet süresinin icrasında bir ''uyumsuzluk'' olduğu ortadadır.
• Askeri lisede okuyup subay çıkan kişi 8
• Sırf Harp okulunda okuyup subay çıkan kişi 4
• Astsubay Meslek Yüksek okulunda okuyup astsubay olan kişi 2
• Astsubay Hazırlama Okulu ile Astsubay MYO okuyup astsubay olan 5
sene eğitim almasına rağmen hepsinin mecburi hizmet süresinin onbeş sene olması bir hukuki terslik olduğunun kanıtıdır. Bu konunun anayasanın eşitlik ilkesine aykırılığı ya da ihlali gerekçesi ile tekrar değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu önemli bir konudur ve düzgün ve mantıklı çerçevede tartışılıp gerekli hukuki zemine getirilmesi gerekmektedir. 1978 mezunlarına kadar 10 sene olan mecburi hizmetin 1979 dan itibaren 15 sene olmasının hukuki zemini var mıdır? Eğitim süresine göre belirli süre mecburi hizmet veya buna uygun bir tazminat isteme hakkına TSK nın sahip olduğu yadsınamaz bir gerçekliktir. Ancak tazminat ın yanı sıra kişilerin bir kurumdan ayrılmasının ''suç''sayılması ve bu suça ''tecilsiz'' hapis cezası verilmesi vicdanları kanatan bir durumdur. Anayasanın eşitlik eğitimini ihlal ettiği çok ciddi biçimde öne sürülebilir. Çünkü eşit şartlarda uygulama anayasanın eşitlik ilkesiyle örtüşür. Mecburi hizmetin ilk temel dayanağı ''verilen eğitim'' olduğuna göre iki senelik eğitimin yükümlülüğünün sekiz senelik eğitim yükümlülüğüne denk tutulması mantıklı değildir.
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Sayın Libertysea,
Yanlış anlamazsanız size bi sorum olacak:Forumlardaki iletilerinizde firar sürecinde hiçbir sorun yaşamadığınızı yazmıştınız ancak 2009 aralık ayındaki bir iletinizde evinize polis baskınları olduğunu ailenize terörist muamelesi yapıldığını yazmışsınız..Ben anlayamadım durumu acaba başka birinin yaşadıklarını da katarak mı bu duruma parmak basmak istediniz..Sakın yanlış anlamayın amacım sorgulamak değil sadece çelişkiye düştüm..Zira ben de 7 aydır firariyim ve çok şükür sadece ilk ay haricinde kimse gelmedi evime ve gelenler de kapıdan sorup gitmişler.
Bir de hem sizin verdiğiniz bilgiler hem de kişisel araştırmalarım sonucunda yeniden devlet memuru olma konusunda kanunen bi sıkıntı olmadığını gördüm..Bu konudaki tüm bilgilendirmeleriniz için teşekkürler ve son olarak şunu sormak istiyorum:Yaklaşık 8-9 aydır devlet memurusunuz sanırım herhangi bir problem çıktı mı?
Çok teşekkürler, iyi günler.
Saygılarımla,
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Firar mı? Sakın diyorum.
Biliyorum ordudan istifa etmenin önü tamamen tıkanmış durumda ama bence firardan başka yolları denemek gerekir. Ben firar ettim ama keşke başka konulardan kendimi attırsaydım. Firar en işgenceli süreç. Biliyorum karşı tarafa zarar vermemeye çalıştık ama istifa hakkını elde edebilmek için kendimize verdiğimiz zararı malesef düşünen yok...
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Alıntı:
entorno78 rumuzlu üyeden alıntı
Firar mı? Sakın diyorum.
Biliyorum ordudan istifa etmenin önü tamamen tıkanmış durumda ama bence firardan başka yolları denemek gerekir. Ben firar ettim ama keşke başka konulardan kendimi attırsaydım. Firar en işgenceli süreç. Biliyorum karşı tarafa zarar vermemeye çalıştık ama istifa hakkını elde edebilmek için kendimize verdiğimiz zararı malesef düşünen yok...
En kestirme atılma yolu nedir? Maruz kaldığımız haksızlıklar karşısında karşı tarafın zarar görüp görmeyeceğini umursamamak lazım.Neticede devlet bireyler için vardır eğer devlet bireye zarar veriyor ve mağdur olan bireyin hakkını hukuki olarak aramasınıda engellemişse (ki bizim durumumuz aynen böyledir) o zaman geriye kalan yöntemler mübah görünüyor. İstifa hakkı versinler adam gibi çekip gidelim, zaten istemeye istemeye çalışan birinin ne faydası olur, aksine kuruma olan nefreti artar. Beni insan yerine koymayan kurumu ben neden önemseyeyim?
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
"Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste" diye bir söz vardır dostlar.
Ben bu sözu hayat düsturum olarak kabul ederim. Size de tavsiyem bu sözü hayatınız boyunca aklınızdan çıkarmayın.
Tanrı, Allah, Evren artık hangisine inanıyorsanız inanın, yaratıcı mazlumlara acı çektirenlere cezasını elbette verecektir ve veriyor da...
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
40 yaş üstü firarilere af teklif eden milletvikilinin kendisine ali.guner@tbmm.gov.tr adresinden aşağıdaki metni yolladım.
Siz de üzerinize düşeni yapın ve yaşadıklarınızı, hissettiklerinizi içeren e-postaları lütfen ilgili vekile gönderiniz.
To: ali.guner@tbmm.gov.tr
Subject: Firar ve Hapis Cezası Hakkında
Date: Mon, 6 Sep 2010 16:15:32 +0300
Sayın Güner,
Gazetelerde 40 yaş üstü firarilere ve şuan bu suçtan dolayı hapis cezası çekmekte olanlara yönelik teklifinizi okudum.
Ben 20XX Kara Harp Okulu mezunu subayım.
Kendime göre sebeplerle ve tamamen kendi isteğimle 2009 yılında meslekten ayrılmak istedim.
Ama bilindiği üzere Türk Silahlı Kuvvetleri'nde 15 yıl mecburi hizmet dolayısıyla istifa hakkı bulunmamaktadır. Personel adeta köle gibi istese de istemese de 15 yıl çalışmaya mecbur bırakılmaktadır.
Bizler 15 yaşında elimize tüfek aldık, yıllarca yağmur, çamur, sıcak, soğuk demeden eğitim yaptık, bir sürü hakkımızdan feragat ettik. Bunların hepsini belli idealler uğruna yaptık, erinmedik.
Ama insanın bekledikleriyle, planladıkları sonucunda yaşadıkları her zaman tutmuyor. Her özgür birey gibi Türk Subayının da gerekirse bu mesleği yapmama HAKKI olmalıdır. Anayasamıza göre kölelik yasaktır.
Ama ne yazık ki 2010 yılında mesleğini bırakmak isteyen bir subayın seçenekleri şunlardır:
*Uyuşturucu kullanımı
*Hırsızlık
*Rüşvet
*Vatana İhanet vb suçlar veya gittiği izinden dönmemek, başka bir tabirle firardır.
Bugüne kadar gururuyla mesleğini yapmış olan bizler, ayrılmak istediğimiz zaman suçlar arasından en KABUL EDİLEBİLİR olanı seçmeye mecbur bırakılıyoruz. Düşünün ki X ili X ilçesinde terörist kovalayan ben, terörist kadar hakka sahip değilim! En basit hakkım olan istifa hakkımı elde edebilmek için bile suç işlemek zorundayım.
Firar sırf askeri suçlar neticesinde değerlendirilmekte ve firara çıkan bir subayın ilişiğinin kesilmesi 18 ayı bulmaktadır. Bu 18 ay boyunca subay suçlu gibi aranır, GBT kaydı vardır.
Uçağa binemez, otelde kalamaz, gece dışarı çıkamaz, suçlu gibi polisten kaçar.
Sonunda ilişiği kesilince teslim olur. Bu sefer de ertelenemeyen ve para cezasına çevrilemeyen suçu nedeniyle en az 6 ay 20 gün hapis yatar. Şuan ne Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılmasından, ne de Denetimli Serbestlikten yararlanmamıza izin veriliyor. En adi suçlular bile bu haklardan yararlanabilirken, ben şerefiyle hizmet etmiş bir subay olarak hapis yatacak olmayı gururuma yediremiyorum. Her normal Türk vatandaşının da bu durumdan UTANÇ duyması gerekir.
Bu yüzden sizden naçizane ricam teklifinizi subay ve astsubayların firar suçundan hapis yatmalarını engelleyecek bir düzenlemeyle geliştirmenizdir.
Şuanda çıkacak herhangi bir karar, bugüne kadar bu suçtan mahkemesi devam eden veya şuan halihazırda cezaevinde bulunan personelin dışarı çıkması için yeterli olacaktır.
2008 yılında Mart ayında Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması yasasıyla 2008 martından önce davası başlayan bütün personel bu haktan yararlanmış, fakat 20 mart 2008'de askeri personelin yasa kapsamından çıkarılması mağduriyetimiz tekrar ortaya çıkmıştır.
Çok basit bir hukuki düzenlemenin sırf birilerinin kuyruğuna basmamak için gözardı edilmesi toplum vicdanını yaralamaktadır.
Ben bu hapis durumu olacağından işe giremiyorum, hali hazırda çalışanlardan cezası kesinleşince işine son verilecek nice aile babaları var. Biz 15 yaşında akranlarımız sokakta oynarken ülkeye hizmet etmeye karar vererek suç mu işledik? Ödülümüz böyle mi olmalıydı? Teşbihte hata olmazmış, kaba tabirle "Öküz ölünce ortaklık bozuluyor." Subay olduğum sürece bana saygı gösteren devletim ve kurumum, "Ben ayrılmak istiyorum." deyince türlü yollarla beni pişman etme yolunu seçiyor.
Özgürlüklerden ve adaletten sık sık bahsedilen şu günlerde, en az bir hırsız, bir gaspcı, bir terörist kadar özgür olabilimek isteyen bir sade vatandaşım.
Konumuza ilgi göstereceğinizi umar, saygılarımı sunarım.
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Ben gönderdim.ARKADAŞLAR HERKES SAYIN MİLLETVEKİLİNE E-POSTA ATSIN GEREKİRSE ASP ile MEKTUP YOLLASIN:SAYIMıZIN ÇOKLUĞUNU GÖSTERMEMİZ LAZIM.LÜTFEN BİR KAÇ DAKİKANIZI AYIRIN.
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Ben de dun gece gondermistim bu haberi okur okumaz. Acikcasi bu konuda duzenlemeye gidiliyor olmasi umutlandirmisti beni. Bugun baktim burada da insanlarin ayni tepkiyi veriyor olmalari icimde bir umut daha yaratti. Benim gonderdigim metin de asagidadir, lutfen herkes sesimizi duyurmamiza yardimci olsun. Gercekten cok sacma bir konudan dolayi kacak hayati yasiyoruz.
Sayin Ali Guner,
Askerliğini yapamayan 40 yas ve üstü vatandaşlar ile şu an zorunlu askerlik vazifesini yapan 40 yaş ve üstü kişilerile ilgili olarak hazirladiginiz kanun tasarisi ile ilgili size e-mail atmak istedim. Ayni sekilde Bekir Bozdag'in hazirlayip sundugu "Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" ve ozellik "Hukmun Aciklanmasinin Geri Birakilmasi"ni da kapsiyor anlatacagim konu. Bildiginiz uzere bu kanun once T.S.K mensuplarini da kapsarken 1 Mart 2008 tarihinde yapilan duzenleme ile asker kisiler icin kapsam disi birakildi. Benim de icinde bulundugum TSK'nin onemli bir sorununu asagida dile getirmeye calistim. Ilgilenebilirseniz cok sevinirim.
Askerlik hizmetinin ulusal güvenliğin sağlanmasındaki belirleyici yeri ve ağırlığı, sivil yaşamda suç oluşturmayan ya da önemsiz görülebilecek cezaları gerektiren kimi eylemlerin askeri suç olarak kabul edilmelerini ve ağır yaptırımlara bağlanmalarını zorunlu kılabilmektedir. Ancak, Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren,her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu uygulamakla yükümlü devlet anlayışını yansıttığından,askeri ceza hukuku alanında da suçla ceza arasında akla uygun, kabul edilebilir, amaçla uyumlu bir orantının sağlanması, hukuk devleti olmanın gereğidir. Mecburi hizmet uygulamasi ve personelin hapis cezasi almadan sistemden istifa ederek ayrılma hakkının olmamasi ayrıca Anayasa’nın 38. maddesinde belirtilen “Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz.” maddesine de aykırılık oluşturmaktadır
Ülkemizin en güvenilir ve çalışanlarının kendine ve kurumuna en çok güvendiği kurum Türk Silahlı kuvvetleridir. Fakat ne yazık ki, T.S.K.' da zorunlu hizmet süresi ile çalışan personelin istifa ederek ayrılması zorunlu hizmet süresini doldurmadan mümkün olmamaktadır. Ayrılmak isteyen personelin T.S.K.' dan hem şerefine leke sürülmeden hem de T.S.K.' nin toplumdaki değerini koruyarak bu isteğini yapabilmesi tek bir davranışla olabilmektedir. Bu da izin tecavüzü yaparak firar etmektir.
Çoğu subay meslek hayatına 14-15 yaşında askeri liselere girme kararı vererek başlamakta fakat zaman içinde fikirler değişebilmektedir. Ne yazık ki mevcut hukukusal düzenlemelerde ise mecburi hizmet süresi dolmayan bir subayın ordudan kendi isteğiyle ayrılması bir suç işlemeden mümkün olamamaktadır. Bu yüzden firara gerek bırakmayacak, hapis cezasına gerek bırakmayacak hakkaniyetli bir ayrılış yolu ihtiyacının bulunduğu tespitiyle gerekli kanun değişiklikleri yapılmalıdır. Mecburi hizmet uygulmasinin yasal imkansızlık nedeniyle ertelemediği ve paraya çevrilmediği bilinen bir gerçektir. Türkiye Cumhuriyeti askeri ceza kanunlarında, özellikle de mecburi hizmet uygulaması ile ilgili maddelerinde, köklü değişikler yapılması gerekmektedir.
Meslek bir seçimdir ve yapılan yanlış bir seçim Türkiye Cumhuriyeti’nde ordu hariç hiçbir kurumda bu kadar ağır ödetilmemektedir. Bir başka deyişle, hangi devlet memuru işinden ayrılmak istediği için hapis yatmaktadır?
Mesleğini değiştirmek isteyen subay astsubaylar kaçak hayatı yaşamak zorunda kalmaktadırlar. Hiçbir resmi iş yapamamakta, hayatini geçindirecek kazancını sağlaması gerekmekte fakat şirketini kuramamakta, sosyal güvenlikli bir işte çalışamamaktadır. Evlenmek üzere olan birisi nikah bile yapamamaktadır. Bu tarzda sayısı çoğaltılabilecek örneklerde görüldüğü üzere mecburi hizmet uygulamasi ordudan ayrılamayan personelin insan haklarının ihlaline sebep olmaktadır.
Ortalama 22 yaşında teğmen çıkan bir subay ele alınırsa, 15 yıl mecburi hizmet ile birlikte 37 yaşına kadar istifa edememektedir. 37 yaşına kadar mecburen çalışmak zorunda kalan bir insan için “zorla çalıştırılmış” söyleminin geçerliliğinin günümüz koşulları dikkate alınarak araştırılması gerekmektedir? Zaten o yaştan sonra hayatında sadece askerlik yapmış bir kişi başka ne iş yapabilir? Başka hiçbir konuda deneyimi olmayan bu insanın yaşayacağı işe alım süreci ne kadar kolay olacaktır, bu kişiyi kim işe alacaktır? Yani bu şekilde mecburi hizmet uygulamasına tabi olan personel ömür boyu asker olmak zorunda kalmaktadır. Tabii ki belirli bir mecburi hizmet süresi olabilir. Okunulan eğitim süresine göre bir mecburi hizmet düzenlemesi pek ala yapılabilir. Bu sürenin azami eğitim süresi kadar olması, bu sürenin yarısını tamamlayana tazminat ödeme koşulu ile istifa hakkı tanınabilir.
Daha önemli bir husus da askerlik yapmak istemeyen kişinin zorla TSKda tutulmasının yarar değil zarar getireceği gerçeğidir.
Kıssadan hisse mecburi hizmmet sürelerinin hesaplanmasının yenilenmesine, TSK personelini elinde tutmak için caydırıcı değil sevdirici teşvik edici olmasına başkaca bir suç yok ise TSK dan ayrılmak istemenin asla hapis cezası ile cezalandırılmaması gerektiğine özetle kişilere bir ikinci şans verilmesine ihtiyaç bulunmaktadır.
Ciddi tartışılması gereken bir husus Personel Kanunu/ yönetmeliğindeki mecburi hizmet hususunun hayatın akışına ters olduğu konusudur. İnsan hayatının en verimli çağının çok uzun bir bölümüne ipotek konması ve bu ipoteğin kalkmasını isteyene bir şekilde suç işlemeye zorlaması ve cezai müeyyide uygulaması hakkaniyetli olunmadığı kanaatini uyandırmaktadır.
Ordudan her ayrılan muazzaf personel, ayrıldıktan sonra ülkesine üniformalı iken sağladığı faydadan daha fazla fayda sağlayabilir. Mustafa Kemal Atatürk, Milli mücadeleye görevinden alındıktan sonra başlamış ve sivil kimlikle yürütmüştür bu işi.
Herşeyden önce ayrılmak isteyen personelin "firardan başka yol yok" zihniyetinden çıkarılması gerekmektedir, bunun tek yolu da istifa hakkının tanınmasıyla sağlanabilir. Açık olan bir konu vardır ki, kimse sevmediği halde askerlik yaparak, meslek olarak orduya fayda sağlamaz. İsteyen kişi devletin kendine yaptığı masrafı, ödeyerek kendi kariyer yolunu çizebilmelidir, buna hakkı vardır, olmalıdır. Burada verilecek örnek, TSK’nın son yıllarda yöneldiği sözleşmeli subay alımları olabilir. TSK'nın 8 yıl okutarak kıtaya çıkardığı subayıyla 6 ayda aynı hakka kavuşan sözleşmeli subaylar, “Demek ki 8 yıl okutmadan da aynı kalite yakalanabiliyor” düşüncesini destekleyen bir örnek teşkil etmektedir.
Özel şirketler de bir sürü çalışanını binlerce lira masrafla eğitimlere, konferanslara, kurslara göndermekte ama bu kadar masraf yapılan şahış o işi bırakabilmektedir. Zamanında üzerine para harcanmış olması o insanı mecburen bi kurumda tutma gerekçesi olamaz.
FİRAR SÜRECİ VE SONUÇLARININ BİR KISMI:
1-)Yaklaşık 1,5-2 yıl süren bir firarda kalma süreci.(firar eden personel ailesiyle birlikte çok ciddi maddi ve manevi travmalar yaşmaktadırlar;bu süreç pek çok kişi için cezaevi koşullarından daha yıpratıcı ve zordur) Firar edecek kişinin firar durumunda iken geçimini sağlayacağı belli bir miktar parası yoksa büyük bunalımlar ve psikolojik zorluklar yaşaması söz konusudur.
2-)Terörle mücadele eden bu adsız kahramanlar ayrılık sonrasında cok ciddi MADDİ TAZMİNATLAR ödemektedirler.
3-)Yeniden kamu hizmetine girmekte ciddi sıkıntılar yaşamaktadırlar.
4-)Toplumdan kimbilir neden atıldı şeklinde tecritlere marzu kalmaktadırlar.
5-)6 ay ile 10 ay arası bir süre cezaevinde hapis yatmaktadırlar.
Bütün karşılaşılabilecek zorluklari bile göğüslemeye karar vermis, ülkesine, insanina baska bir iş kolunda belki daha fazla faydali olabilecek bu subay/astubaylar bu kez toplumsal baskılara maruz kalmaktadırlar.
Mecburi hizmetin kaldırıldığı durumda bu durumun Türk Silahlı Kuvvetlerine de faydalari olacaktır. Eger mecburi hizmet ugulaması düzenlenir ise ise bu kez yönetimin, yöneticilik becerilerinin sorgulanması gündeme gelecektır. Bu da son günlerde Silahlı Kuvvetlerde ihtiyaç duyulan kalifiye yönetim kadrosunun varlığını güvence altına alacak kendi kendisini devamlı sorgulayan bir sistem anlayışının kazanılmasına yardımcı olacaktır.
Baska bir konu da öncelikle TSK nın muvazzaf subay/astsubay kaynaklarına; sonra mevcut duruma bakarak bir çözüm bulmak bunu da gerek bireysel hak ve özgürlükler gerekse TSK ihtiyaçları açısından değerlendirmemiz gerektiğidir. Bu bağlamda muvazzaf bir subay en az dört sene en fazla sekiz senelik eğitimle yetişmektedir. Astsubaylar ise çok daha kısa bir eğitimle TSK saflarına katılmaktadır. Her nekadar yüklenmeyle kanunları kabul ettiğini kişi belirtsede mecburi hizmet süresinin icrasında bir ''uyumsuzluk'' olduğu ortadadır.
· Askeri lisede okuyup subay çıkan kişi 8
· Sırf Harp okulunda okuyup subay çıkan kişi 4
· Astsubay Meslek Yüksek okulunda okuyup astsubay olan kişi 2
· Astsubay Hazırlama Okulu ile Astsubay MYO okuyup astsubay olan 5
sene eğitim almasına rağmen hepsinin mecburi hizmet süresinin onbeş sene olması bir hukuki terslik olduğunun kanıtıdır. Bu konunun anayasanın eşitlik ilkesine aykırılığı ya da ihlali gerekçesi ile tekrar değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu önemli bir konudur ve düzgün ve mantıklı çerçevede tartışılıp gerekli hukuki zemine getirilmesi gerekmektedir. 1978 mezunlarına kadar 10 sene olan mecburi hizmetin 1979 dan itibaren 15 sene olmasının hukuki zemini var mıdır? Eğitim süresine göre belirli süre mecburi hizmet veya buna uygun bir tazminat isteme hakkına TSK nın sahip olduğu yadsınamaz bir gerçekliktir. Ancak tazminat ın yanı sıra kişilerin bir kurumdan ayrılmasının ''suç''sayılması ve bu suça ''tecilsiz'' hapis cezası verilmesi vicdanları kanatan bir durumdur. Anayasanın eşitlik eğitimini ihlal ettiği çok ciddi biçimde öne sürülebilir. Çünkü eşit şartlarda uygulama anayasanın eşitlik ilkesiyle örtüşür. Mecburi hizmetin ilk temel dayanağı ''verilen eğitim'' olduğuna göre iki senelik eğitimin yükümlülüğünün sekiz senelik eğitim yükümlülüğüne denk tutulması mantıklı değildir.
15 yillik mecburi hizmet suresi yuzunden istemedigi bir isten cikamayan subay astsubaylar firar etmek zorunda kaliyorlar ve hayatlari boyunca kaciyorlar.
Bu konuda gerekli hukuki duzenlemenin yapilmasi icin kamuoyu olusturulmasinda yardimci olmanizi bekliyorum. Bu insanlar memlekete faydali olabilecekleri bir alanda calisabilecekken hayatlari boyunca kacmak zorunda kaliyorlar. Teroristlere bile devlet eliyle is bulunurken bize bu muamelenin yapilmasi icler acisi bir durum...
Ilginize simdiden tesekkurler.
Firar etmek zorunda kalan bir subay.
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Evet bu işler yine kaderimi etkiledi...
İş görüşmesine gittiğim, çok beğenildiğim ve çok iyi bir pozisyonla başlayacağım bir yerden aldığım cevap aynen şöyle oldu:
" XXXX Bey biz sizi çok beğendik, 1 numaralı adayımızdınız. Hatta hala da öylesiniz. Fakat şuanda önünüzdeki 6 aylık hapis sürecinde sizin yokluğunuzu nasıl idare edeceğimizi çözemedik.
Bu yüzden yerinize başkasını aldık."
Eğer bu adaletse, sadece istifa etmeye çalışıyorum diye benim kaderimle, geleceğimle oynanıyorsa ve "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" mantığıyla, milletvekilleri, avukatlar, barolar, üniversiteler, düşünce adamları bu kanayan yaraya bir dur demiyorsa... Hepsine yazıklar olsun... Herkes kendi işine bakıyor...
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
sevgili Recidivist kardeşim iş görüşmendeki olumsuzluğa üzüldüm.ancak bizlere rızkı veren YÜCE ALLAH emin ol daha güzel bir ortamda senin rızkını verecektir.çünkü sen suç işlemedin sadece çalışmak istemediğin bir yerde zorla kalmak yerine orayı terk ettin.bu suç değil.biz görebilecekmiyiz bilmiyorum ama gün gelecek bunun hapsi felan kalmayacak para ile felan geçiştirilecek ve gün gelecek çalışmak istemeyen firar etmek zorunda kalmayacak,bırakıp gidecek.
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Arkadaşlar çok uzun süredir su sitede ki firar konusunu okuyorum. Ben 2005 mezunu bir astsubaydım. 2007 Mart'ın da firar ettim 2008 Eylül'ün de ilişiğim kesildi. 2010 Nisan-Mayıs aylarında cezaevindeydim. Şimdi cezamın onaylanmasını bekliyorum. Bekliyorum ama içim içimi yiyor. Ben ne yaptım da binbir zorlukla kurduğum bu hayattan tekrar koparak 5 ay cezaevine gireceğim diye düşünüyorum. Ve birşeyler yapmalıyız diyorum. Belki bizim için çok geç ama yarınlar için çalışmalıyız. Geç kaldık diyorum çünkü ben 18 saatlik kelepçeli o gurur kırıcı yolculuğu bilirim .Onlar yaşandı geçti. Ama artık ayağa kalkmalıyız. Biz devlet terbiyesi ile büyüdük. 14 yaşından beri devletin ekmeğini yedik. Her zaman önce devletimizi sonra kendimizi düşündük. Ama malesef gördük ki devlet önce kendi evladını öpüyor.Benim önerim her ağızdan bir ses çıkacağına, ağız birliği yaparak bu konunun aslında ne kadar çok insanı mağdur ettiğini herkese göstermeliyiz. Tabi ki de hakkımızı ararken kötü örneklerden uzak duracağız. Ne devletimize atacak ne ayakkabımız var ne yumurtamız ne de yazar kasamız var. Benim aklıma gelen artık bu internet çağında mağduriyetimizi mail yolu ile herkese anlatmalıyız. Ve bu sadece anlaşılabilir bir dil ile kısaca durumumuz hakkında bilgi vermek için bir yazı hazırlamak ve bu metini önce milletvekilleri sonra bütün gazeteler ve köşe yazarlarına gönderebiliriz . Ve bunu hep beraber toplu olarak ve bu konu da bir ilerleme kaydedilene kadar devam etmeliyiz. Biraz bilgisayar bile insan sadece 10 dakikada kayıtlı bir metini binlerce kişiye gönderebilir. Benim artık aranma gibi bir sorunum olmadığı için altına adımı ve telefon numaramı yazabilirim. Ama aranan arkadaşlar için aynısını söyleyemem. Neden kimse bu sorun için birşey yapmıyor demektense hakkımızı kendimiz yasal olarak kişileri ve kurumları zan altında bırakmadan , güvenilirliğini zedelemeden kendi hakkımızı kendimiz aramalıyız.Unutmayalım ki biz damdan düşenleriz.
Saygılarımla
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Sayın hasko,
https://www.hukuki.net/showthread.php...lanam%FDyorlar
Bu adrese bir göz atınız, ben dediklerinizin çoğunu yaptım, oradaki yazıyı isterseniz temel isterseniz de sadece taslak olarak kullanabilirsiniz. Ben de cezaevi infaz kağıdını bekliyorum şuanda...
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
sayın Recidivist;
Öncelik ile cevabınız için teşekkür ederim. Eklediğiniz linkte ki size ait olan metini okudum ve çok beğendim. Yazınızı temel alarak kullanmak isterim. Fakat bu iletilerimizi sadece birkaç yazara değil daha büyük kitlelere ulaşması için çok daha fazla köşe yazarı / milletvekili / ulaşabildiğimiz devlet büyüklerimize iletmeliyiz. Mesela ben bu sabah sadece birkaç saat içinde 13 ayrı gazeteden toplam 107 köşe yazarını mail listeme ekledim. Şimdi milletvekillerimizin mail adresi olanların hepsini istisnasız listeme ekleyeceğim. Biz hakkımızı aramazsak kimse bize bu hakkı vermez. Ve inanıyorum ki biz bu hakkı alacağız. Gerekirse ben hergün sabah sadece yaım saatimi ayırarak aynı maili tekrar tekrar göndereceğim. Ta ki birileri bizim çığlıklarımızı duyana kadar.
Saygılarımla
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
87.ci Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun.
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Alıntı:
hasko rumuzlu üyeden alıntı
Ve inanıyorum ki biz bu hakkı alacağız. Gerekirse ben hergün sabah sadece yaım saatimi ayırarak aynı maili tekrar tekrar göndereceğim. Ta ki birileri bizim çığlıklarımızı duyana kadar.
Saygılarımla
Harika, aynen bu sekilde devam edelim arkadaslar. emin olun sandigimizdan da fazlayiz. personel baskanliklarinda sira sira sahsi dosyalarin biriktigini duyuyorum. bu is duzelecek, ben inaniyorum!
Hepimizin Cumhuriyet Bayrami kutlu olsun!
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Elbette sandığımızdan fazlayız. Sadece devlet terbiyesi ile yetiştiğimiz için küçük harfler ile konuşuyorduk. Artık BÜYÜK harfler ile konuşma vakti geldi.
Bayramın kutlu olsun GÜZEL ÜLKEMİN GÜZEL İNSANLARI.
Saygılarımla
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Mücadelenizi kutluyorum.Ama ben bir gelişme göremiyorum şuan,olur işallah.Ben normal 18 ay askerliğimi yaptım,subay veya astsubay değilim.Zannedersem yabancı uyruklu bir bayanla evlenmek veya hayat kadınıyla evlenmek gibi olaylardan dolayıda ilişik kesiliyor diye biliyorum.Gönül isterki buna gerek kalmasın,ama bence çok bunalmış ve zor durumda olanlar için denenebilir diye düşünüyorum.Sakın bana kızmayın sadece bir öneri benimki.Hepinize kolay gelsin.
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Arkadaşlar bugünden itibaren mail göndermeye başladım. Bakalım sesimize kulak veren olacak mı?
Saygılarımla
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Sayın feyyar yabancı ile evlenmek artık serbest.
Hayat kadınıyla evlenmek sonucunda illa ki atarlar ama onu kanıtlayıp ilk başta "boşan" vs baskılarını geçiştirene kadar ne kadar zaman geçer, artı bunu ileride evleneceğiniz insana ve onun aile çevresine nasıl açıklarsınız... Ondan ne yazık ki izin tecavüzü tek yol....
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Sn.Recidivist,son günlerdeki çabalarınız ve bunların getirdiği umut verici neticeler dolayısı ile size teşekkür ediyorum,maalesef uzun bir süre forumlara bakamadım.Ben de zamanında Milli Savunma Bakanlığı'na bununla ilgili uzun ve ayrıntılı bir yazı göndermiştim,cevap olarak ne geldi dersiniz?Bir general tarafından imzalı bir cevap.Bilmem ne başkanıymış.Demiş ki,''TSK personeli mecburi hizmet süreleri,mevcut insan gücü ve bilmem ne bilmem ne gereksinimleri göz önünde bulundurularak hesaplanmaktadır.Lütfen bilgi edininiz vsvsvs.''.Ne TSK imiş arkadaş yahu...
Şu andan itibaren ilk işim,faks gönderilebilecek heryere faks göndermek olacak,isterse 50 yere olsun.Her hafta da göndereceğim aynı yerlere...
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Ben de sayin Umur Talu'ya mail atmistim, cevap vermis: "Merhaba; bu konuya çeşitli kereler değindim ama yeniden döneceğim.Yazdıklarınız çok yararlı olacak. En azından (belki) bundan sonrası için. En iyi dileklerimle Umur Talu" diye. cok mutlu oldum. Cabaniz yalniz sanmayin; devam arkadaslar, sesimizi duyuracagiz. bu h.sonu firari bi arkadasim bir otele giris yapmis, gecenin bi yarisi gelip yakalamis polisler. simdi 6 ay yatacak mecbur, ama tabi hak verirsiniz ki cok moral bozucu bir durum.
ben memleketime faydali olmak istiyorum; cok birsey degil, her normal vatandas gibi istifa hakki istiyorum. TSK disinda da hizmet etme sansimiz var bu memlekete, hem de daha etkin, daha faydali sekilde. Bir onceki mesajdaki generalin imzaladigi klise cevaptan da sıkıldım artik, insan gucu ihtiyacini sozlesmeyle de gayet sagliyor TSK, milleti cocukken alip 22 yasinda da tegmen cikartip, minimum 37 yasina kadar istifa etmeyeceksin ona gore bilincli kararini ver diyerek baglayamaz kimseyi. bu insanlik disi bir uygulamadir. ben bu zekamla, egitimimle, bilincimle 6 ay hapis yatacak bir suc isledigime inanmiyorum hapis yatamam, yatmamaliyim. neyse harcamasi devletin odemeye hazirim, hakkimda GBT aramasi cikartilip kose bucak kacacak bir suc islemedim ben!!!!! yeter artik buna bir son verilsin!!!!!
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Alıntı:
macabre rumuzlu üyeden alıntı
Ben de sayin Umur Talu'ya mail atmistim, cevap vermis: "Merhaba; bu konuya çeşitli kereler değindim ama yeniden döneceğim.Yazdıklarınız çok yararlı olacak. En azından (belki) bundan sonrası için. En iyi dileklerimle Umur Talu" diye. cok mutlu oldum. Cabaniz yalniz sanmayin; devam arkadaslar, sesimizi duyuracagiz. bu h.sonu firari bi arkadasim bir otele giris yapmis, gecenin bi yarisi gelip yakalamis polisler. simdi 6 ay yatacak mecbur, ama tabi hak verirsiniz ki cok moral bozucu bir durum.
Ben de Umur Bey'e e-posta göndermiştim yazıyı ilk yazdığımda ama sanırım görmedi veya unuttu...Bu konular hakkında yazdığını biliyorum çünkü, burada da paylaşmıştım hatta..
Arkadaşınıza çok üzüldüm, defalarca söyledim burada iç hat dahil uçağa binmesinler, otelde kalmasınlar diye...Kendisi en temel kuralları ihlal etmiş, artık sağlık olsun...
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Konuyu ''Taraf'' gazetesine de fakslayalım arkadaşlar...
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
http://www.haberturk.com/yazarlar/56...yurek-de-ister
Harika yazmis Umur Talu ellerine saglik! arkadaslar e-mail atmayi sesimizi duyurmaya calismayi lütfen elden birakmayalim. Sandigimizdan da fazlayiz!!!
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Evet, güzel yazmış Umur Talu, herşeye değinememiş tabii.
Yurt dışındaki kursların, mecburi hizmet yükümlülüğünü yurt dışında kalınan süre kadar uzattığına,
tazminatın iki kat arttığına da ben değineyim, bir "Gönül" duyar belki.
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Alıntı:
macabre rumuzlu üyeden alıntı
Umur taluya ekşi sözlük şunları yazmış;
"Ölünce,
herkesin hakkını helal edeceği adam..."
Gerçekten de umur talu gibi yürekli gazetecilere, hukukçulara ihtiyacımız var. Tabii ki bizim de tüm gazetecilere e mail göndermemiz ve durmadan usanmadan hakkımızı aramaya çabalamamız gerektiği gibi.
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Yanlış düşünüyor olabilirim,ama bence istifa hakkı tanınırsa azımsanamayacak ölçüde istifa olacaktır.
Neden?
Çünkü özgürlük varken neden köleliği seçsin insanlar?En ufak bir imkan bulan,derhal terkedecektir kurumu.
Şu durum, kurumda büyük değişiklikler yapılmasını gerektirebilir.Maaşların arttırılması,şartların iyileştirilmesi vsvs gibi..Kurumun üst düzey personelinden ise hiçbir kimse böyle birşeyi istemez,isteyemez.Çünkü bu kurum,onların saltanatlarını sürdürdükleri tek yer.Kasıtlı olarak insanların ölümüne sebebiyet verip,''hiç önemli değil'' diyebilecek kadar ciddi bir saltanatları var, hayatlarını buna adamışlar, tüm hırsları, arzuları
bunun için...
O halde,istifa hakkının tanınması biraz zor gözüküyor şu aralar,ama başka şeyler üzerinde yoğunlaşabiliriz.Mesela 'denetimli serbestlik' kanunu neden bizim için geçerli değil? Biz hayvan mıyız,ya da bu ülkenin vatandaşı değil miyiz? Lütfen bu konuda herkese mail gönderelim,faks çekelim, bence şu an bizi en çok rahatlatacak olan budur.
-
Cevap: TSK'daki subay astsubaylara istifa hakkı tanınsın;kimse firar etmek zorunda kalmasın diyenler
Alıntı:
yağanuğur rumuzlu üyeden alıntı
Yanlış düşünüyor olabilirim,ama bence istifa hakkı tanınırsa azımsanamayacak ölçüde istifa olacaktır.
Neden?
Çünkü özgürlük varken neden köleliği seçsin insanlar?En ufak bir imkan bulan,derhal terkedecektir kurumu.
Şu durum, kurumda büyük değişiklikler yapılmasını gerektirebilir.Maaşların arttırılması,şartların iyileştirilmesi vsvs gibi..Kurumun üst düzey personelinden ise hiçbir kimse böyle birşeyi istemez,isteyemez.Çünkü bu kurum,onların saltanatlarını sürdürdükleri tek yer.Kasıtlı olarak insanların ölümüne sebebiyet verip,''hiç önemli değil'' diyebilecek kadar ciddi bir saltanatları var, hayatlarını buna adamışlar, tüm hırsları, arzuları
bunun için...
O halde,istifa hakkının tanınması biraz zor gözüküyor şu aralar,ama başka şeyler üzerinde yoğunlaşabiliriz.Mesela 'denetimli serbestlik' kanunu neden bizim için geçerli değil? Biz hayvan mıyız,ya da bu ülkenin vatandaşı değil miyiz? Lütfen bu konuda herkese mail gönderelim,faks çekelim, bence şu an bizi en çok rahatlatacak olan budur.
Ben sizin görüşünüze katılmıyorum.Gerçekten istifa hakkı tanınmış olsa sizin dediğiniz gibi azımsanmayacak müstafi personel olacağını düşünmüyorum.Sadece tazminat ödeyerek istifa hakkı tanınsa bile bu parayı çoğu personel ödemeye yanaşmayacağı için istifa etmeyecektir kanımca.Bu sitede öyle bir hava yaratılmış ki sanki bütün tsk personelini zorla işe almışlar ve hepsi dört gözle istifa yasası bekliyormuş gibi.Askeri öğrenciyken süslü püslü üniformalarınızla sokak sokak gezip hava atmasını biliyordunuz.:) Yok öyle hem karnım doysun hem pastam dursun:) Şaka bir yana da bazen düşünüyorum da istifa hakkının olmaması her ne kadar anayasaya aykırı osa da bece bizim ordumuzda olursa disiplin sorunu ortaya çıkabilir.Çünkü düşünsenize bir ast amirine sinirlense hemen istifa tehdidiyle bir asilikte bulunabilir.Umarım ortada bir çözüm bulunur bu duruma:)