-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
sayın ravunos,
her defasında polis teşkilatı için hakarete varacak şekilde yazılar yazıyorsunuz. her ne kadar biz polis teşkilatını savunsak da içinde olan olumsuz koşulları göz ardı etmiyoruz. ancak o olumsuzlukları kuruma mal etmeniz asla kabul edilemez.
ayrıca bu kurumun personelleri sadece istanbulda görev almıyor. ancak istanbulda gördüğünüz bazı olumsuzlukları bu kurumda Türkiye'nin her köşesinde 24 saat görev yapan herkese mal ediyorsunuz.
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Geçtiğimiz perşembe günü psikolojik rahatsızlığı zaman zaman üst düzeye çıkan ve bunu devamlı olarak yapan, eşimin şahsımı başımdan ağır cisimle darp etmesinin ardından çağırdığım polisler beni kapıda ve başımdan kan akarken görmelerine karşın hakaretler eşliğinde " beni savcılığa vereceklerini " söylediler ve Onlarla birlikte olay mahalli olan konutuma gelen 112 doktoru başıma buz torbası koymamı ve şikayetimin geçeğini söyledi. bu durum karşısında sinirli olmamında etkisiyle olay daha da büyümemesi için kapıyı kapatmaya kalktım fakat bu sırada kapım yumruklandı ve kapımın kilidi yerinden çıktı. Dün eşim yaptığı telefon görüşmesinde kapıyı yumruklayanın, yumruklama olayından sonra ağır hakaretler eşliğinde şahsıma karşı kullanmak üzere sert bir cisim arayan polis memuru olduğunu söyledi. Ve o an polisler hiç bir işlem yapmadan 112 ekibiyle birlikte konutumdan ayrıldılar.
İlgili mahalli karakol ekipleri, hiç bir şey yapmadan gitmelerinden yaklaşık 1- 2 saat sonra olay mahalline yeniden gelip, şahısım hakkında polis ve sağlık ekiplerini gereksiz işgalden dolayı tutanak tutup, ilgili tutanağı beni darp eden ve o anda bile şahsıma hakaret eden eşime imzalattılar. Kendilerine T.M.Y'nın 438. maddesini anımsatlaya çalıştığım sırada lafı ağzıma tıkadılar. Ve anılan tutanağı bana göstermeden ve benimle alay ederek; o anda İçişleri bakanlığını aradım diye de açıkça tehdit ederek olay mahallinden ayrılırlarken zorla elimi sıkan polis memuru tepki olarak söylediğim sözlerden sonra ve apartımanımda yaşayan Kürtlere aldırmadan " Hırant Dink de ölmeyi haketti; Kürtler de ölmeyi hak etti, " diyerek apartımandan ayrıldı.
Bu durumda ne yapabileceğimi merak ediyorum. 12. 04. 07 tarihindeki bu olaydan polislerin tutumu sonucu rapor alamadım. Ve o için olanaklarım kısıtlı olduğundan dolayı da hastahaneye başvuramadım.
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Sn.tttttttt,Benim size acilen bir önerim var siz "polis" fobisine yakalanmışsınız, ecilen en yakın pskolog'a muayene olun ...
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Her meslek grubunda iyiler de vardır kötüler de.. Polis , Devlet'in vatandaşa dönük yüzüdür, 24 saat vatandaşla karşı karşıyadır. Zor şartlarda, kelle koltukta görev yapmaya çalışmaktadır. Hırsızı, uğursuzu, sahtekarı, katili korksun bu Teşkilattan, haklı olan sade vatandaş değil.. Bunun için Emniyet Teşkilatı'nın da kendine çeki düzen vermesi, bünyesindeki çürük yumurtaları temizlemesi, eğitim seviyesini yükseltmesi, polisin de insan olduğunu hatırlayıp, personeline insanca yaşayacak ekonomik ve sosyal imkanları sağlaması gerekir.Emniyet Teşkilatı bunu yapabilecek güçtedir, yeter ki istesin, azmetsin.
Sn. mehmet66, üzgünüm ama siz ya ne yaptığınızın ya da ne dediğinizin farkında değilsiniz. Gereksiz ve karalayıcı ithamlardan vazgeçin...
Bu arada ekleme gereği duydum: Bugün Ankara'da Cumhuriyet Mitingi'ne 1 milyona yakın bir insan seli katıldı. Eşimizi, çocuğumuzu alıp gittik. Bir kısmı çevre illerden 10.000 civarında polis görev yaptı. En ufak bir hadise çıkmadı. Bu, orada bulunanların insan selinin vakarı ve vatan sevgisinin yanında, görev yapan polislerimizin de başarısıdır. Polis memurlarından bir kısmının izin günü idi, izin yapamadılar, fazla mesai ücreti de almayacaklar. Sohbet ettiğimiz bir polis memuru 24 saattir uyumadığını söyledi. Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne, amir ve memurlarına teşekkür etmek istedim, bu vesile ile...
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Alıntı:
Mehmet66 rumuzlu üyeden alıntı
Geçtiğimiz perşembe günü psikolojik rahatsızlığı zaman zaman üst düzeye çıkan ve bunu devamlı olarak yapan, eşimin şahsımı başımdan ağır cisimle darp etmesinin ardından çağırdığım polisler beni kapıda ve başımdan kan akarken görmelerine karşın hakaretler eşliğinde " beni savcılığa vereceklerini " söylediler ve Onlarla birlikte olay mahalli olan konutuma gelen 112 doktoru başıma buz torbası koymamı ve şikayetimin geçeğini söyledi. bu durum karşısında sinirli olmamında etkisiyle olay daha da büyümemesi için kapıyı kapatmaya kalktım fakat bu sırada kapım yumruklandı ve kapımın kilidi yerinden çıktı. Dün eşim yaptığı telefon görüşmesinde kapıyı yumruklayanın, yumruklama olayından sonra ağır hakaretler eşliğinde şahsıma karşı kullanmak üzere sert bir cisim arayan polis memuru olduğunu söyledi. Ve o an polisler hiç bir işlem yapmadan 112 ekibiyle birlikte konutumdan ayrıldılar.
İlgili mahalli karakol ekipleri, hiç bir şey yapmadan gitmelerinden yaklaşık 1- 2 saat sonra olay mahalline yeniden gelip, şahısım hakkında polis ve sağlık ekiplerini gereksiz işgalden dolayı tutanak tutup, ilgili tutanağı beni darp eden ve o anda bile şahsıma hakaret eden eşime imzalattılar. Kendilerine T.M.Y'nın 438. maddesini anımsatlaya çalıştığım sırada lafı ağzıma tıkadılar. Ve anılan tutanağı bana göstermeden ve benimle alay ederek; o anda İçişleri bakanlığını aradım diye de açıkça tehdit ederek olay mahallinden ayrılırlarken zorla elimi sıkan polis memuru tepki olarak söylediğim sözlerden sonra ve apartımanımda yaşayan Kürtlere aldırmadan " Hırant Dink de ölmeyi haketti; Kürtler de ölmeyi hak etti, " diyerek apartımandan ayrıldı.
Bu durumda ne yapabileceğimi merak ediyorum. 12. 04. 07 tarihindeki bu olaydan polislerin tutumu sonucu rapor alamadım. Ve o için olanaklarım kısıtlı olduğundan dolayı da hastahaneye başvuramadım.
Öncelikle geçmiş olsun.
Sizin durumunuzla ilgili olarak başınızdan kanlar aktığını söylemişsiniz ancak, yenge hanımın durumundan bahsetmemişsiniz. Hanfendi sapasağlam dururken sizin başınızdan kanlar akarken polislerin sadece size tepki vermesi(hakaretle eşliğinde savcılığa vereceklerini söylemeleri) ilginç geldi bana.Sonra polisleri çağıran sizsiniz vede kapıyı onların yüzüne kapatmanızda manasız zannederim.Hadi polisler tu- kaka, vede eğitimsiz cahil insanlar. Sağlık görevlileri (her ambulansta mutlaka doktor bulunuyor ve eğitim süreleri zannaderim bir hayli fazla) neden sizin hakkınızda polisleri ve sağlık görevlilerini boşuna meşgul etmenizle ilgili tutulan tutanağı imzaladılar onuda anlayamadım.Polisin sert cisim aramasınada gerek yok, görevli oldukları sürece pantolon kemerlerine takmak zorunda oldukları 1.5-2 kg ağırlığında sert cisimleri var.Cop'u yoksa bile.Sizinle anlattığınız konuyla hiç ilgisi olmadan Hrant dink konusunu niye açmış ve hatta Kürtlerle ilgili ettiği lafı niye söylemiş olabilir.O söyledi diyelim Peki siz niye buraya yazıyorsunuz.En azından daha yumuşak bir ifadeyle yazabilirdiniz.
Yukarıdaki ifadeleriniz sanırım stres altında anlattığınız ifadelerdi, sanırım sakinleşmişsinizdir. Tekrar anlatında yardımcı olalım.
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Sayın Mehmet 66,Polis olay karşısında bütün işini gücünü bırakmış beyin okuma yöntemini kullanarak aklınızdan geçenlerin başkalarını verecek zararı önleme amacıyla yanına kendisi gibi eğitimsiz 112 görevlilerini de ikna ederek sizi olayınızla başbaşa bıraktığını,başınızdan akan onca kana rağmen size hakaret ettiklerini sizde içinizde bulunduğunuz şartlara rağmen yer değiştirip polis rolüne bürünüp kapıyı kapatarak polisten gelecek saldırılara karşı önleme amaçlı görev yaptığınızı sonrasında size tek amaçları saldırmak olan polislerin kapıyı yumruklamak suretiyle kapı kilidini vurmak suretiyle göbeğinden çıkarıp mala zarar verme suçunu işlediklerini aynı zamanda polis rolünü üstlendiğiniz için etkili eylemde bulunmak suretiyle görevinizinde mukavemette bulunduğunu sonrasında onlara TMY 438(neyi kastediyorsanız) yüzlerine karşı 5 defa okumalarına rağmen eğitim kapasiteleri yetersiz olduğundan anlamadıklarını sonrasında içişleri bakanlığı gibi makamları konudan haberdar ettiğinizi dahada sinirlenen polisin elinizi zorla sıkarak belkide işlev göremez hale getirdiğini doktora gidemediğiniz için bununla ilgili tespit yaptıramadığınızı giderken polislerin sokağa çıkma yasağı ilan ettiğinden dolayı gerekli tedaviyi yaptıramadığınız 112 beyanı ve dosya kapsamından anlaşılmıştır. Ayrıca gider ayak 301 kapsamına giren cümleler sarfetmeleri için ayrı bir dosya düzenlenecektir.karar bir sonraki mahkemede verilecektir.Yeni gelişmeler olduğunda delil olarak değerlendirmeye alınacaktır.Bilgilerinize....
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Öncelikle sorunuma verilen yanıtlara teşekkür ederim. Veezy37 adlı üye arkadaşın anlatım tarzını ilginç bulduğumu söylemeden geçemeyeceğim. Ve bu arkadaşa eğer hukukçu değilse hukuk eğitimi almasını; hukukçuysa bilgilerini tazelemesini rica ediyorum. Zira ilgili madde yoruma yer bırakmayacak kadar açık.
Ne yaptığımın yada ne dediğim ayırtında olmadığıma gelince; üniversite eğitimim sırasında bunu hallettiğimi sanıyordum. Yine de anımsatma için teşekkür ederim. Yalnız sayın Gür'ün bir ara kendisine dönüp, iki yıl önce yazdığım ve bir kaç hafta önce pdf formatında bastığım " yüzleşme " adlı romanımda yaptığım gibi kendisine dönmesini rica ediyorum.
Myıtıcı adlı arkadaşa teşekkür ediyorum daha ılımlı yaklaşımı için. Eşimde hasar neden olmadığına gelince; kendisi benim iki katım ve deli gücü var... özellikle de kızınca. Geçtimiz yıl komşusunu yaraladı, polisin geç gelmesi yüzünden... Polisin gereksiz işgal tutanağını niye Ona imzalattığını ben de anlamış değilim. Keşke elimde olanağım olsa da sizlere olayın ertesi gün çektiğim yüz resimlerimi ve işgal tutanağını düşündükçe devlete 45 yıl namusuyla hizmet eden bir savcının oğlu ve en ufak bir yasadışılıkta devleti arayan biri olarak içime akan yaşlarımı gösterebilsem!
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Sayın Mehmet 66,Türk Medeni Kanunu Madde 438- Vasiliğe atanma kararının kesinleşmesi üzerine vasi ile vesayet makamının görevlendireceği bir kişi tarafından, vakit geçirilmeksizin, yönetilecek malvarlığının defteri tutulur.
Vesayet altındaki kişi ayırt etme gücüne sahipse, olanak bulunduğu takdirde defter tutulurken hazır bulundurulur.
Koşullar gerektirdiği takdirde denetim makamı, vasi ve vesayet makamının isteği üzerine vesayet altındaki kişinin malvarlığının resmî defterinin tutulmasına karar verebilir. Bu defter, mirastaki resmî defterin alacaklılara karşı doğurduğu sonuçları doğurur ve oradaki usul uyarınca tutulur. Sanıyorum bu kanunu polislere anlatacaktın fakat size zaman tanımadılar.Ayrıca hukuki anlamda genel olarak yasa sözcüğü değil KANUN kelimesi kullanılmaktadır.Ayrıca polis literatüründe işgal tutanağı diye isimlendirilmiş bir tutanak bulunmamaktadır.Eşimde neden hasar oluşmadı ile başlayan cümlenize gelince bu kelime mal varlıklarında gelen zararın anlatımda kullanılan bir kelimedir.Örneğin arabamda şu kadar hasar var gibi...Eş veya bir canlıdan bahsetmek gerektiğinde yaralanma kelimesi kullanılır.Sözü fazla uzatmadan kelimeleri yerli yerinde kullanırsanız anlaşılabilme şansınız oldukça yüksek olacaktır.Siz eşinizle bir olay yaşamışsınız gelen görevli polisleri de işin içine çekme çabası içine giriyorsunuz? Kanuna aykırı davranış içerisindeler ise şikayet mercileri belli bir şikayet dilekçenizle gereği yapılır.İdari ve Adli olmak üzere yinede içinize akıttığınız yaşlar için üzüntü duyduğumu belirtir,olay anlatımınızı netleştirip ne yapmak istediğinizi belirtirseniz elimizden gelen bilgimiz dahilinde yardımcı olmaya çalışırız.Sevgilerimle...
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Sayın Veezy37... Öncelikle ilgili yasa hakkındaki yalnışlığımı düzelttiğiniz için teşekkür ederim. İletinizi okuyunca hemen ilgili yasaya bakarak sözkonusu maddenin 432 olduğunu gördüm ve sayenizde hem yalnışlığımı düzelttim hem de bilgimi yineledim...
Hasar konusundaki sözlerinize hem katılıyorum hem de katılmıyorum. hukuksal anlamda katılıyorum; zira hukukta canlı varlıklar için yaralanma, cansızlar için hasar sözcükleri kullanılır. Türkçe babında katılmıyorum; zira hasar hem canlı hem de cansızlar için kullanılır. Örn: ayağımı o kadar sert vurdum ki tabanında hasar oluştu ( özellikle halk dilinde ).
Polisleri işin içine çekmeye çalıştığımı kabul edemeyeceğim. Zira üç yıldır bu olay sürüyor; eşim telefonda yada yüzlerine karşı polise ağır küfürler ediyor, karakoldan kaçıp ekip otosuyla karakola getiriliyor. Eğer polisler o zaman görevlerini yapmış olsalardı şu an bu satırlar yerine daha başka ve yararlı şeyler yazıyor olurdum... Kendisini ve karıştığı yaralama olayı sonrasında karakolda düzenlenen yaşgünü partisini ilgili yerlere dilekçeyle bildirmekten neredeyse 2 yıldır yazın ve düşün çalışmalarıma ve yaşatımın olmazsa olmazı olan kitap okumaya zaman ayıramaz oldum. 2004 yılından beri yapıttan çok dilekçe ürettim ki, eminim bu konuda bir olimpiyat düzenlense açık ara birinci olurum.
Eşim hakkında karakoldan kaçtığı gün karakol aracılığıyla savcılığa giden dilekçeme ilgili savcımızın - ki kendisi anlatımımda bana " fiziksel kanıt olmadığı için bir şey yapamayacağını, " söylemişti - takipsizlik kararı geldi. 15 gün itiraz hakkım var. Merak ettiğim nokta bu hakkı kulanmamın yararı olup olmayacağı ve darp olayından bir gün sonra çektiğim fotografları kanıt olarak gösterip gösteremeyeceğim. Ki hemen belirteyim eşim geçtiğimiz yıl deri ceketimi yırtımış ve beni defaatle eve kilitleyip çeşitli yerlere gitmişti. Ayrıca eşim T.C.K'nun bir çok maddesini halen ihlal etmenin ötesinde kutsal değerlere de saldırmaktan geri kalmıyor. Ve şahsıma yaptığı kötü muamelenin dışında merhume anneme ve babama ve diğer aile bireylerime ağır sözler sarf ediyor.
İki yıl önce açtığım ve geri çektiğim boşanma davasının karar tutanağına vesayet altında olmasına karşın T. M.K'nun 462/8 maddesine aykırı olarak kendisi imza atmıştı. Bu durumda söz konusu dava yeniden nasıl canlandırılabilir? Daha doğrusu aradan iki geçmiş olması dolayısıyla canlandırılabilir mi?
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
ekremiyican aradan aylar geçmiş senin verdiğin cevaba bak,
konuyu ben açtığıma göre rica ederim ki bu konu üzerine yazı yazma , ben ve diğer arkadaşlarımı gereksiz tartışmalara sokma.
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
arkadaşlar polis biziz polis hepimiziz,polisi sevsekte sevmesekte polis bizler için vardır,bizler için görev yapmaktadır
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Kağıthane’de personel servisi şirketi sahibi Hakan Yılmaz (34), 3 sivil polisi, dövüp bacağını kırdığı iddiasıyla şikayetçi oldu.
Yılmaz Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği dilekçesinde olayı şöyle anlattı. "22 Nisan gecesi Çeliktepe’de iki arkadaşımla takside sohbet ediyorduk. Sivil giyimli, sakallı, şapkalı 2 kişi arabanın yanına gelip ’kimlik’ dediler. Onlara ’Kimliğinizi gösterin. Ben de kimliğimi çıkartayım’ dedim. Bizi indirip aradılar. ’Suçumuz varsa arabaya alın’ dedim. Beni otomobile bindirip, silah ve sopalarla dövmeye başladılar. ’Ayağım kırıldı’ dememe rağmen, karakola götürdüler. Olaya karışanlardan şikáyetçiyim." Yılmaz, "Polislerden biri hastanede ziyarete geldi. Vazgeçmeyeceğimi anlayınca ’İyileştiğinde iki bacağını da kıracağız’ diye tehdit etti" dedi.
’FARA ÇARPTI’ DEDİLER İfadeleri alınan polisler, "Kimlik sorduğumuz Hakan Yılmaz küfretti. Gerekirse savcıyı arayacağını söyleyip tehdit etti. Onu karakola götürmeye kalkınca çırpınmaya başladı. Bu sırada bacağını ekip otosunun farına çarpıp kırdı" dedi.
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Yukarıdaki habere ait olarak emniyette ne dedi ? ne dedi ? Biliyorsunuz ama yazayım hadi...
Olay gecesi mahalle sakinlerinin şikáyeti üzerine giden polis ekibine mukavemet edildiği belirtilen açıklamada, gözaltına alınan kişilerin birinde 107, diğerinde 95 promil alkollü olduğu kaydedildi. Açıklamada, "Şahıslardan birinin ekip otosuna bindirilirken direnç göstermesi ve otoyu tekmelemesi sırasında, daha önceden karıştığı bir kavgada silahla yaralanması sonucu kırılan ve platin takılan bacağının zarar görmüş olabileceği muhtemel görülmektedir" denildi.
Bakın gördünüz mü ? Adam ne kötüymüş ? Cici polisimize durduk yere laf etmiş....
Dediğimi hep diyorum
Bizim polis eğitimsiz cahil ve kaba kuvveti seviyor. Bunların sayısı maalesef artmakta kuru/yaş oranı yaparsak cahil ve bundan dolayı suç işleyen polis sayısı çok fazla buna birde bilinçli suç işleyenleride koyarsak suçluların daha çok olduğunu görürüz. Emniyette böyle garabet açıklamalar yapar savunursa bu iş düzelmez...
Bir mayıs gösterilerinde oturan yemek yiyen 65 yaşındaki adama da tokat atılıp dövülmesini heycana bağlayan müdürlük müdürlük değil suça yardım ve yataklık etmektedir. Bu böyle biline...
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Haber programlarından birinde polislerin, bir kaç tane avukatı itip kaktıklarını görmüştüm.Avukatlar bile bir şey yapamamıştı.Sanırım sivillerin hiç şansı yok...
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Ne zaman gördünüz onu ? Gerçekten önemli...
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Alıntı:
commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı
Ne zaman gördünüz onu ? Gerçekten önemli...
Yeni bir olay değil yaklaşık 2 sene önce kadardı.Kadıköy adliyesi önündeki olaylardan biriydi.Bir dava sonrasında tartışma çıkmıştı; Avukatlardan biri ben avukatım ben avukatım diye bağırıyordu.Polis komiserlerinden biride hadi canım hadi canıım diyerek yaka paça itip kakıyordu avukatı.
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Aslında polislerede çok yüklenmemek gerek.Onların yaşam şartları gerçekten çok zor.Teşkilata iyi eğitimli polisler alınmıyor.Ayrıca teşkilat içinde psikolojisi bozulmuş o kadar çok polis var ki; bu polislerin amirleri bile onlara laf söylemeye korkuyor.Haberlerde görüyoruz.Karısını, çocuklarını, anasını, babasını öldürüp intihar eden polisleri; niye bu hale geliyor bu adamlar? derin araştırmalar yapılmalı.Tabi bunu önemseyecek insanlar ülkenin başında olursa polisin sıkıntıları çözümlenmeye başlar yoksa polisimizi kaybederiz.Ayrıca doğuda görev yapmış pek çok polis var., bu adamlar 24 saat namlunun ucunda duruyorlar, orada asker ve polisin hayatı büyük şehirlerde yaşayan sivillerin hayatı kadar güvenli değil. (anlayın psikolojilerini)Bu polisler bence biraz erken emekli edilmeli.Maaşlarını ve sosyal hakları açısından doyurulmalılar.Devlet bu insanları görev başında tutarak potansiyel tehlike yaratıyor.Bu yanlış düzeltilmeli.SAYGILARIMLA...
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Değerli arkadaşımm sana qolis olduğunu iddi a eden şahıs sana polis kimliğini göstermiyor ise direk 155 i ara ve polis çağır çünkü günümüzde polis im diyerek milletin canını yakıyorlar
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Aslında hepsi polis
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün asayiş olaylarının önüne geçmek için kurduğu Güven Timleri ve Yıldırım Ekipleri, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde düzenlenen törenin ardından tüm Türkiye’de yeni görevlerine başladı.
http://www.hurriyet.com.tr/_newsimages/3464720.gifhttp://www.hurriyet.com.tr/_newsimages/3464696.jpg
Simitçi, çiçekçi, boyacı kılığına giren sivil Güven Timleri’ne olaylara müdahale sırasında yıldırım ekiplerin yardımcı olacağı belirtildi.
İSTANBUL Emniyet Müdürlüğü’nde düzenlenen törene İçişleri Bakanı Osman Güneş, İstanbul Valisi Muammer Güler, Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, İstanbul İl Jandarma Alay Komutanı Ünal Karaosmanoğlu, üst düzey emniyet ve askeri yetkililer katıldı. Güven Timleri ve Yıldırım Ekipleri, gasp, hırsızlık, dolandırıcılık, kapkaç ve yankesicilik gibi asayiş suçlarına karşı daha etkin mücadele etmek için görev yapacaklar.
İçişleri Bakanı Osman Güneş, "Bu görev fevkalade önem arz etmektedir. Artık İstanbul gibi, İzmir gibi, Ankara gibi, Diyarbakır gibi, Gaziantep gibi yudumuzun her köşesinde vatandaşımız sokağa güvenle çıkabilmelidir" dedi. Bakan Güneş, bu yeni projenin "vatandaşı doğrudan tedirgin eden, sokağa çıkamaz hale getiren gasp, kapkaç, yankesicilik gibi suçların önlenmesinde daha etkin olmak" düşüncesinden doğduğunu söyledi.
Güneş, yeni göreve başlayan Güven Timleri ve Yıldırım Ekipleri’ni de inceleyerek polislerle sohbet etti. Çiçekçi kız kılığındaki bayan polisten çiçek alan Bakan Güneş, simitçi kılığındaki polisten de simit alarak yedi. MOBESE’yi inceleyen Bakan Güneş, İstanbul Valisi Muammer Güler, Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal ile birlikte emniyetten ayrıldı.
Gerçek simitçi de ’ben polisim’ derse
Kılık değiştirmiş polislerin vatandaş arasında nasıl karşılanacağı, kılığına girilen esnafın bu duruma nasıl tepki göstereceği de merak konusu oldu. Adının açıklanmasını istemeyen bir polis müdürü, bu işin riskli olduğunu belirterek "Amaç, suçluların üzerinde ’biri bizi gözetliyor, her simitçi bir polis olabilir’ etkisi yaratmak. Tabii simitçilerin de fırsattan istifade edip kendilerine polis süsü vermeye çalışmaları riski de var" diye konuştu.
İstanbul Taksim’de çiçek satan Şengül Evdedurmaz ise konuyla ilgili şunları söyledi: "Bu iş verem meslektir. Uzaktan göründüğü kadar kolay bir iş değildir. Polis, çiçek satmayı beceremez. Çiçekleri korumak, zamanında pazarlamak o kadar kolay değildir. Yetenekli bir polis hizmeti iyi yapar ama çiçekleri koruyamaz. Polisin çiçek satmasına karşı değilim. Zarar görür müyüz? Herkes kendi rızkını yer."
Erzurum Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Fahrettin Korkmaz, "Buradaki zorluk şu: Bir kanuna istinaden bunu yapıyorlarsa, hukuken bir sakıncası yok, ama bir iradi tasarrufa istinaden yapıyorlarsa, insanları yanıltmaya yönelik tavır olarak algılanır" dedi.
Her kılığa girecekler
Güven Timleri ve Yıldırım Ekipleri içinde görev yapan kadın ve erkek polisler, çiçekçi, sebze meyve satan seyyar satıcı, işportacı, ayakkabı boyacısı, hatta sokakta yatıp kalkan şarapçı kılığına bile girecekler. Güven Timlerine yıldırım ekipler yardımcı olacak.
Hürriyet
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Sevdim bu projeyi, ekiplerimize şimdiden sonsuz başarılar diliyorum. Hoş geldiler Güven Timleri - Yıldırım Ekipleri :iyi:
http://www.yaprakberkkan.com/tresim/2005/papatyalar.jpg
Çiçekçi geldi abla! :p
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
'Yeni Uygulama'dan bir haber: Piyangodan 'polis' çıktı!
Kılık değiştirerek görev yapan Güven Timi elemanı bir polis, Sarıyer'de yankesicilik yapan bir kişiyi yakaladı. Milli Piyango satıcısı kılığındaki tim elemanı, Çayırbaşı otobüs durağında bir vatandaşın cebinden cep telefonunu çalmaya çalışan B.Ç.'ye müdahale etti. Polis merkezine götürüldüğünde benzer suçlardan kaydı olduğu anlaşılan 30 yaşındaki zanlı, Adliye'ye sevk edildi. İstanbul'da göreve başlayan Güven Timleri, simitçi, milli piyango satıcısı, pizza dağıtıcısı veya ayyaş kılığında sokaklarda görev yapıyor. Tim elemanları yakaladığı kapkaççı ve gaspçı başına puan alıyor, belli bir puanı tutturamayanlar timden alınıyor.
Radikal
Başarılar 'Güven Timi' ;) Puanlama durumu da süper :iyi:
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
neden biz sorunları hep karşı da arıyoruz nedn önce kendimizi eleştirmiyoruz...kırmızı ışıkta beklerken öndeki araş 1 saniye hatta sanise geç kaldı diye elimizi korna dan ayırmıyoruzzz..Aynısını biz yapınca da patlama bee öldün müü diye veryansın ediyoruz..UNUTMAYALIM POLİS DE İNSAN ROBOT DEĞİL....
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Alıntı:
deniz02 rumuzlu üyeden alıntı
'Yeni Uygulama'dan bir haber: Piyangodan 'polis' çıktı!
Kılık değiştirerek görev yapan Güven Timi elemanı bir polis, Sarıyer'de yankesicilik yapan bir kişiyi yakaladı. Milli Piyango satıcısı kılığındaki tim elemanı, Çayırbaşı otobüs durağında bir vatandaşın cebinden cep telefonunu çalmaya çalışan B.Ç.'ye müdahale etti. Polis merkezine götürüldüğünde benzer suçlardan kaydı olduğu anlaşılan 30 yaşındaki zanlı, Adliye'ye sevk edildi. İstanbul'da göreve başlayan Güven Timleri, simitçi, milli piyango satıcısı, pizza dağıtıcısı veya ayyaş kılığında sokaklarda görev yapıyor. Tim elemanları yakaladığı kapkaççı ve gaspçı başına puan alıyor, belli bir puanı tutturamayanlar timden alınıyor.
Radikal
Başarılar 'Güven Timi' ;) Puanlama durumu da süper :iyi:
Yanılmıyorsam bu yakalanan şahıs tutuksuz yargılanmak üzere SERBEST BIRAKILDI!!!
Şimdi bunu yakalayan Polisin yerine koyun biraz kendinizi...
EĞİTİM ŞART haklısınız ama sade polise değil,
TOPYEKÜN BİR EĞİTİM ŞART!!!
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Serbest bırakılması gerekiyorsa, bırakılır. T.C. şartları neyi gerektiriyorsa yargı tarafından o uygulanır, daha fazlası veya eksiği yapılamaz!
Kendimi o şahsı yakalayan polisin yerine koyduğumda; ( yankesici, kapkaç, hırsız her ne ise... )T,C. de polis memuru olduğum için, görevimde başarı sağladığım için kendimle gurur duydum, sonrasına karışmam/karışamam/karışmamalıyım! Evet, eğitim şart! Herkes için bir kez şartsa, memurlar için üç kez şart olmalı , hele hele devletimizin polisi memuru için! Bu konuda çok şey söylendi, yazıldı, çizildi, daha fazlasına da gerek yok, çünkü dönüp dolaşıp hep aynı şeyleri yazmak durumunda kalıyoruz!
https://www.hukuki.net/forum/showthread.php?t=23050
http://www.hurriyet.com.tr/kadin/6296895.asp?gid=160
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Alıntı:
deniz02 rumuzlu üyeden alıntı
Serbest bırakılması gerekiyorsa, bırakılır. T.C. şartları neyi gerektiriyorsa yargı tarafından o uygulanır, daha fazlası veya eksiği yapılamaz!
Sayın Deniz02;
T.C.'nin hangi şartları SUÇÜSTÜ Yakalanan bir KAPKAÇÇININ serbest bırakılmasını gerektiriyor,anlayamadım doğrusu...
"Yakalayan Polisin yerinde olsam,işimi yaptığım için gurur duyarım,gerisine karışmam" ve
"Memurlar için hele hele Polis memuru için eğitim 3 kere şart" demişsiniz,
Artık Sabıkalılar arasında daha fazla Sabıkanın İTİBAR olduğu bir zamanda bu yaklaşımınız ne kadar doğru?
Ve nedense kararları savunurken zerre kadar eleştiri yapmıyorsunuz,poliste aynısını yapınca EĞİTİM ŞART oluyor
TOPYEKÜN(tüm kurumlar dahil) Eğitim şart...
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Söylenecek ne varsa söylenmiş Sayın Mutgin,
Siz nasıl anlamak/görmek istiyorsanız öyle anlar öyle görürsünüz; ne söylesek yanlış algılıyorsunuz nedense! Dediklerinizin tersini demiyorum zaten, Polis normal bir vatandaş değil, Devleti temsil ediyor! O nedenle de iyi eğitim almalıdır diyorum, yanlış bunun neresinde, kötü bir söz mü bu?!
Lütfen siz de düşüncelerinizi sadece ortaya yazınız , şuna buna laf-söz yetiştirmeye çalışmayınız ve bir önceki iletimde vermiş olduğum linkleri incelerseniz eğer, ne demek istediğimi anlarsınız! Burada kimseye şahsi bir takıntımız yok, biz yeri geldi mi Polisimizin de yanında olmayı biliriz.
Eğitimi sağlamak da yine devletin işidir, polisin değil, üstünüze alınmayın lütfen! Kim ülkesinde herşeyin dört dörtlük olmasını istemez ki? El ele bunun çabasını verebiliriz/vermeliyiz de.. verebildiğimiz kadar! Ancak eğitimsizliğin de arkasına kimse sığınamaz/sığınmamalı da , önemli olan verilen yetkileri yerinde zamanında ne fazla ne eksik kullanmakla olur.
Saygılarımla.
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Sn Mutkin bencede deniz bey doğru söylüyor. Buna kraldan fazla kralcı olmak denir. Polisin işi yakalamak. Gerisine karışmamalı, mahkeme niye bıraktı diyede üzülmemeli. Hatta suçlu olduğuna dair kesin bir şüphesi olsa bile, Yine sizin bir örneğinizdi sanırım yanılıyorda olabilirim,başka bir tartışmada idi konu şöyle, üzerinde uyuşturucu olduğundan kesinlikle emin olunan ancak, üzerini aratmayan ve saat 3.00 de karşılaşılan bir kişinin durumu örnek verilmişti. Bu durumda siz polis olsanız ne yaparsınız, göz göre göre bırakırmısınız diye sorulmuştu) işte böyle bile olsa, kanun ne derse, onu yapmak lazım. Cansiperane yapılan görevde, toplumun yararına olsa bile, kanun kadar kanuncu olunmalı. Bence, vatanın,toplumun iyiliği ve menfaati için, kendini (yetkini aştığın için hapse girerek), eşini ve çocuklarını (hapiste olduğun için, ortada ve kimsesiz) bırakmaktansa kanunun verdiği yetki kadar görev yapılmalı ki; bundan bir hafta önce olduğu gibi, sizin elinizi kolunuzu bağlayanlar,tekrar apar topar çözsünler. Yani nekadar ekmek, o kadar köfte olursa, ekmeği arttırırlar. Herşey şeffaf olmalı.Kendinizi ve ailenizi riske atmayınız, derim ben... Bu vatan size ne kadar lazımsa, bize ve kanun koyuculara ve hainler hariç herkese o kadar lazım.
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Ağzınıza sağlık...
Başka bir forumda da yazdım, Meclis Kanun çıkarıyor. Bunu hakimi de, savcısı da, polisi de uygulamak zorunda, vatandaş da buna uygun davranmak zorunda... 250 sabıkası olup suç işleyeni Kanun bırak diyorsa hukukçular bırakacak ama polis suç işlendiği zaman yakalamakla mükellef... Doğrusu bu, eğrisini o Kanun'u çıkaran siyasetçi düşünsün. Düşünüyor mu peki, düşünmüyor. Neden? Nasıl böyle bir Kanun'u Meclisten geçirdin diyen halk yok... Sonra o halka Cumhurbaşkanı seçtirilmeye kalkılır.
Şu eğitim meselesi de çok uzamış... Vatan millet için işkence ve kötü muamele yapmanın matah birşey olduğu hissi aşılanmasın yeter, polisimiz eğitimsiz olsa da olur. Çünkü polisimiz içimizden çıkmaktadır. Sizsiniz, benim o polis... Devlet onu maşa değil insan yerine koyar, maddi durumunu iyileştirir, hakettiği mesaisini verir, amir tahakkümünden kurtarır, ona önce insan olarak saygı duyarsa, o polis de gördüğü neyse aynısını yapar, vatandaşa saygı duyar. Yoksa gerisi fasa fiso, külahıma anlatın...
Selamlar,
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Halkalı’da, hızlı araç kullandıkları için tartıştığı iki kişiden dayak yiyen Alkan Akgül, kırık burunla girdiği ÖSS’yi tansiyonu düşünce yarıda bırakıp terk etmek zorunda kaldı.
http://www.hurriyet.com.tr/_newsimages/3572739.jpg
Oğlunu dövenlerden birinin çevik kuvvet polisi olduğunu öğrenen Alkan Akgül’ün babası emekli Başkomiser Mehmet Akgül "Biz de polislik yaptık. Ama polis olmamız bize kimseye vurma hakkını doğurmaz" dedi.
ALKAN Akgül (21), geçen cuma günü, Halkalı Aysan Sitesi’ndeki evlerine misafirliğe gelen ağabeyi Volkan ve yengesi Fatma Akgül’ü yolcu etmek için dışarı çıktı. O sırada caddeden geçen O.K. otomobiliyle ani fren yapınca, kucağında 8 aylık bebeği bulunan Fatma Akgül korktu. Volkan ve Alkan Akgül, O.K’yı daha sakin kullanması konusunda uyardı. Çıkan tartışmaya O.K’nın babası H.K’dan dayak yiyen ve burnu kırılan Alkan Akgül, dün sabah, ağabeyinin yardımıyla geldiği Siyavuşpaşa İlköğretim Okulu’nda ÖSS’ye girdi. Ancak tansiyonu düşen Akgül, sınavı yarım bıraktı.
Alkan Akgül’ün ağabeyi Gürkan Akgül, kardeşini dövenlerin peşini bırakmayacağını belirterek "Sınava iki gün kala kardeşimi hastanelik ettiler. Polis olduklarını söylemişler. Araştırdım O.K. çevik kuvvet polisiymiş. Babası H.K’nın ise polislikle hiçbir alakası yok. Adli makamlara gereken başvuruyu yaparak hesap soracağız" dedi. Alkan Akgül’ün babası emekli Başkomiser Mehmet Akgül ise, "Biz de polislik yaptık. Ama polis olmamız bize kimseye vurma hakkımızı doğurmaz" dedi.
Hürriyet
Sanırım bu haberle ne demek istediğimiz anlaşılmıştır!!! Polisimiz böyle mi davranmalıydı, savunun hadi ne duruyorsunuz?!
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Sayın Mutgin'in üzerinede gereğinden fazla gitmeyiniz . 09,06 tarihli iki iletisininde yerden göğe haklı olduğunu bal gibi hepimiz biliyoruz.
Polisin eğitimi konusuna nasıl sayın Mutgin le tartışdımsa bu konudada yerden göğe haklı olduğunu düşünüyorum. Bir hakimin bir olayda 102 sene hapis cezası verdiğini bu sitede helal olsun hakime diye yazdık. Ama benzer olayda izmir adliyesinde Tutukksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan tipleri görüncede gene sitemizde var olan hakim ve savcıların yanlışlarını eleştiren foruma aldık.
Polis bizim polisimiz asli görevi toplumun huzurunu sağlamak ve suçlularla bizim adımıza mücadele etmek. Çok önemli bir hususta polisinde bir insan olduğu kavramıdır. Suç üstü yakaladığı bir yankesici bir kaptı kaçtıcı bir gaspçı kendisinden önce adliyeden elini kolunu sallayarak çıkıyorsa morali bozulur görev şevki kırılır bunda da yerden göğe haklıdır.
Bir çok savcımız ve hakimimiz halen daha değişen ceza kanununda ki en önemli unsurlardan birisinin ''ceza taktir hakkı '' olduğunu bilmiyor. Halen daha en alt sınırdan ceza verebilirim diye düşünüyor. Dolayısı ile eğitim polis için şart olduğu kadar hakim savcı içinde şart. Toplumumuzun eğitim düzeyi yüksek olsa zaten suç otomatik azalır bunu unutmayalım.
Gelişmiş ülkelerde bir savcı tutuksuz yargılanmak için birisini salıvermek için yada mahkeme aynı kararı vermek için çok yüklü bir tazminat ve ciddi gerekçeler öne sürüyor. Ve bıraktığı kişi aynı suçu işlerse savcı veya hakimin meslek hayatı sona erecek düzeye geliyor. Bizde 276 tane aynı suçtan tutuksuz yargılanmak üzere bırakılan kişi 277 dede aynı muameleyi görüyorsa ortada ciddi bir hata var demektir. O hakim veya O savcı suça iştirak ediyor diye bile düşünebilirim. Kamu vicdanını çok rahatsız eden bu durum doğal olarak poliside çok rahatsız edecektir.
Sayın Mutgin iki iletisinin hiç bir yerinde polis artık görev yapmaz yapmamalı dememiş. Sadece polisin bundan moralinin bozulduğunu söylemiş olayı tek buna indirgemeyelim genelde düşünün hep aynı tipler Kadıköyde kamerayla bile tespit edilmişken tutuksuz tutuksuz denilip duruyor. Toplum huzurunu ısrarla bozan kişilerin tutuklanmasına mani bir kanun mu var ? Bu olayı bir kenera bırakırsak ki bundada kişinin daha önceden bu suçları varmış ama sonuçlanıp sonuçlanmadığı yazılmadığından yorum yapmıyorum. 200 kere aynı suçu işleyen kişiyi salıvermek git 201. kişinin canını yak demektir. Bu kadar basit buna savcının yada hakimin yetkisi var mı? Hangi kanuna göre tutuksuz yargıladıklarını bile bilmediklerine eminim ben. Çünkü öyle bir kanun olamaz. En ilkel hukuk sisteminde bile olamaz. Dikkat buyurunuz ilk suç demiyorum 200 suç. İzmirde Ali Ö. isimli çocuk (16) bir günde kapkaçtan 6 kere yakalanarak ( Çok acemiymiş oda ) getirildiği adliyeden 6. dada serbest bırakılmış... Ee onu yakalayan polis '' evladım sen çalmadan al cüzdanı ben vereyim ?'' demez de ne der ?
Evet eğitim şart her kesime şart bizede şart polisede hakime savcıyada eğitimin yaşıda yoktur zaten...
Sayın deniz02 ; sayın Mutgin in o çocuğu döven polisi savunacağını sanmıyorum. Bir birimizi anlayalım. Daha öncede dedim polis bizim polisimiz.
Ben polisin eğitimi derken her yönden eğitimi demiştim bunu da belirteyim. Benim polisim it bir katile nasıl yaklaşacağını bilmediği öğretilmediği için o it tarafından vurulduğunda ciğerim yanıyor Anımsayın 24 yaşındaki çakı gibi komiseri 'ben polisim'' derken İt vurdu öldürdü polisimizi yazıktır günahtır. O ite karşıda polisimizin yanında durmazsak yuh artık yani... Polisimize buda öğretilemiyor demiştim ben diğer eğitimler yanında...
Bu konuyu uzatmayalım bir kurumumuz olan polisede bu kadar yüklenmeyelim. İyi ve kötü her kurumda var unutmayalım iyileri çoğaltmak için yapılması gerekenleri yapalım ama kurumları yıkmadan...
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Sayın Tangör Evren,
Bir önceki iletimi eklerken, daha evvel kimlerle tartışmıştık ya da hangi üye arkadaş ne demişti diye bakmaksızın eklediğim haber ile birlikte düşüncemi belirtmiş oldum ancak kesinlikle Sayın Mutgin'e yönelik bir tavrım yok, olamazda...
Ben de sanmıyorumki böylesine hatalı davranan polis memurunu birileri savunsun/savunabilsin ama yazık değil mi o çocuğa? dayak yemekle kalmamış üniversite sınavından da olmuş! Hazırlanmak kolay mı, onca masraf, onca emek?
Alıntı:
Bu konuyu uzatmayalım bir kurumumuz olan polisede bu kadar yüklenmeyelim.
Kurumumuz için sakıncası varsa elbetteki uzatmayalım ama gerçekten yıpratıyorsa o halde neden haberciler bunu haber yapıyor? Böyle haberleri paylaşmak yıpratmak oluyorsa, ben paylaşmıyorum artık; umarım işe yarar...
Saygılarımla.
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Alıntı:
myirtici rumuzlu üyeden alıntı
Sn Mutkin bencede deniz bey doğru söylüyor. Buna kraldan fazla kralcı olmak denir. Polisin işi yakalamak. Gerisine karışmamalı, mahkeme niye bıraktı diyede üzülmemeli. Hatta suçlu olduğuna dair kesin bir şüphesi olsa bile, Yine sizin bir örneğinizdi sanırım yanılıyorda olabilirim,başka bir tartışmada idi konu şöyle, üzerinde uyuşturucu olduğundan kesinlikle emin olunan ancak, üzerini aratmayan ve saat 3.00 de karşılaşılan bir kişinin durumu örnek verilmişti. Bu durumda siz polis olsanız ne yaparsınız, göz göre göre bırakırmısınız diye sorulmuştu) işte böyle bile olsa, kanun ne derse, onu yapmak lazım. Cansiperane yapılan görevde, toplumun yararına olsa bile, kanun kadar kanuncu olunmalı. Bence, vatanın,toplumun iyiliği ve menfaati için, kendini (yetkini aştığın için hapse girerek), eşini ve çocuklarını (hapiste olduğun için, ortada ve kimsesiz) bırakmaktansa kanunun verdiği yetki kadar görev yapılmalı ki; bundan bir hafta önce olduğu gibi, sizin elinizi kolunuzu bağlayanlar,tekrar apar topar çözsünler. Yani nekadar ekmek, o kadar köfte olursa, ekmeği arttırırlar. Herşey şeffaf olmalı.Kendinizi ve ailenizi riske atmayınız, derim ben... Bu vatan size ne kadar lazımsa, bize ve kanun koyuculara ve hainler hariç herkese o kadar lazım.
İyi söylüyorsun hoş söylüyorsun ancak sevgili kardeşim Poliste de vicdan var. Bana ne deyip kanun ne diyorsa onu yaparım diyemiyorsun. Dediğin zaman vicdanın içini kemiriyor. Herkes kendi üzerine düşeni hakikiyle yapsa zaten zaten kanunlarda yetkilerde fazla tartışılmaz. Ancak kanun yapanda da, onu uygulayan Poli, Hakim, savcı ve diğer uygulayıcılarda da sorun var....,
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Hanekci79 kardeşim,yazdıklarımla tamamen başıboş bırkılsın olaylar, demiyorum. Ama önünüze koyulan kanununda yetersiz olduğunu, daha mantıklı,insan haklarınada uygun ama suçlularada taviz verip, suça özendirici boşlukları olmayan kanunları oluşturulması için, birşeylerin yapılması gerektiğini vurgulamak isteedim. ( Anladın sen onu );)
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
aydın-çine ilçesi çine deresi köprüsü üzerinde 2 araç tırı solladık. solama bitmeden polis yola fırladı önde aracı ve beni kenara çektirdi. hatalıydık vve ceza şarttı. öndeki araca ile işlem yapmaktansa koyu bir sohbet sonra el sallayarak yolcu etti. banada bir umut doğdu nede olsa trafik canavarının elebaşını seveseve yolcu etti banada çay ısmarlar. diye düşünürken geldi ve surat 1 karış "evrakları ver" dedi. verdim ama ceza makbuzu açıldı. bende dedimki "öbür aracın benden farkı neydide eza kesmeden saldın." cevap "ya milletvekiliyse veya bakansa" "sana hesap mı vereceği" ortam gerildide gerildi. olay büyüdü. "amirin nerde senin çağır gelsine döndü". kavga kavga amir koştu geldi. davacıyım polisten. "bakanmı kurtaracak milletvekilimi görüşeceğiz" amiri rica minnet "arkadaşın sorunları var " anlayışlı olalım" "son isteğim dünya barışı" gibisinden laflarla ortamı yumuşattı. az daha "sarılıp öpüşün barışına" dönecekti. polisinden halkına cumhuriyeti sindirememenin verdiği acılar...
-
Re: Polislere karşı haklarımız
bence polisi nasıl şikayet edeceğini düşüneceğine polise nasıl yardımcı olabileceğini, vatandaş olarak asli sorumluluklarını nasıl yerine getireceğini düşünürsen zaten polisi şikayet edebilecek bir husus doğmaz
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
sayın lagos başından geçen trajikomik tabir ettiğin olayda
1-polisin biçimsiz diye belirtmiş olduğun üslubu alkolün etkisi ile sana öyle gelmiş olabilir
2-hırsızlık ile itham söz konusu olamaz, ancak o civarda olmuş bir hırsızlık ile ilgili olarak şüphe uyandırdığınız yada verilen eşgal bilgilerine uyduğunuz size belirtilmiş olabilir
3-kimlik taşımak bir vatandaşlık görevidir, kimliğinizi ibraz etmek zorundasınız aksi takdirde buna istinaden bazı durumlarda cezai yaptırım uygulanabilir
4-görevli memura kimlik sorma uslubunuzun nasıl olduğununa siz kanaat getirinki (sözde) memurun kimliğini göstermediğini iddia etmişsiniz
5-polis kişilerin isteği üzerine doktor raporu için hastaneye götürmez bu ibareniz çok komik, şüphe üzerine alınan şahıslar kanunun gerektirdiği için doktor raporu alınmak üzere hastaneye sevk edilir
6-yazınızın başında arabada oldunuğunu beyan ettiğiniz kimlik nasıl daha sonra polis ile birlikte gidilerek evden alınıyor bu aleni bir çelişkidir kimliğini ibraz edemeyen şahsın polis nezaretinde evine gidilerek kimliğinin alınması gibi bir uygulama yoktur, ancak polis merkezinde bulunduğunuz yakınlarınıza haber verilir ve kimliğiniz istenir
7-polisin daha ciddi ve yoğun görevi varkem kimseye baskı yada tehdit uygulayarak aracını getirtmesi söz konusu olamaz ve keyfi olarak polis ceza yazmaz
8-trafik cezasını trafik görevlisi polis yazar sivil polis trafik cezası yazmaz, kesilen trafik cezasına itirazdan dolayı soruşturmacılar diye tabir ettiğiniz görevliler gelmez, haklılığınızı ispat ettiğiniz zaman mahkeme cezayı iptal eder, sizin ceza konusunda haklı olduğunuzu ispat etme yükümlülüğünüz vardır hiç bir surette böyle bir konuda görevli polis zorla tanıklık yaptırmak amacı ile kimseye baskı uygulamaz bu çok saçma
nihayetinde belkide böyle bir olay oldu diyelim ancak bu olayın içeriği sizin anlattığınız gibi olamaz bu konuda size tavsiyem, önce kendinize sonra da çevrenize dürüst olmanız
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
polisin maaşını vergilerden aldığı doğrudur. lakin o vergileri verende polisin sağladığı güvenlik ortamında ölmeden, soyulmadan, özgürce çalışarak kazandıklarını unutmamalıdırlar ve bu ülke topraklarında özgürce yaşamaları karşılığında vergi verdiklerini... kimse polise sadaka olarak vermiyor maaşını siz rahat yataklarınızda uyurken yada konsere maça gidip hayatın tadını çıkartırken onlar görevleri başında mesai saati belli olmadan çalışmaktadırlar.
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Alıntı:
maktul rumuzlu üyeden alıntı
aydın-çine ilçesi çine deresi köprüsü üzerinde 2 araç tırı solladık. solama bitmeden polis yola fırladı önde aracı ve beni kenara çektirdi. hatalıydık vve ceza şarttı. öndeki araca ile işlem yapmaktansa koyu bir sohbet sonra el sallayarak yolcu etti. banada bir umut doğdu nede olsa trafik canavarının elebaşını seveseve yolcu etti banada çay ısmarlar. diye düşünürken geldi ve surat 1 karış "evrakları ver" dedi. verdim ama ceza makbuzu açıldı. bende dedimki "öbür aracın benden farkı neydide eza kesmeden saldın." cevap "ya milletvekiliyse veya bakansa" "sana hesap mı vereceği" ortam gerildide gerildi. olay büyüdü. "amirin nerde senin çağır gelsine döndü". kavga kavga amir koştu geldi. davacıyım polisten. "bakanmı kurtaracak milletvekilimi görüşeceğiz" amiri rica minnet "arkadaşın sorunları var " anlayışlı olalım" "son isteğim dünya barışı" gibisinden laflarla ortamı yumuşattı. az daha "sarılıp öpüşün barışına" dönecekti. polisinden halkına cumhuriyeti sindirememenin verdiği acılar...
malesef polisi siyasilerin maşası olmaktan kurtarmadıkça bu manzaralara daha çok karşılaşacağız. Suç polisin değil polisi siyasilere muhtaç bırakanlarındır.
-
Re: Memleketimden Polis Manzaraları
Haklısınız sn.tttttt;
ve bunu sağlamak içinde zamanı geldiğinde üstümüze düşen görevi yerine getirmek gerekir.
(parmağındaki boyayı gocunmadan gururla taşıyacak sade bir vatandaş)