Cevap: Ortadoğu'da neler oluyor?
Libya'ya bombardıman başladı
Fransa, İtalya ve Kanada uçaklarının Libya semaları üzerinde keşif uçuşu yapmasının ardından Fransız savaş uçağı Libya askeri aracını vurdu ve ilk hedefi yok etti. Fransa lideri Nicolas Sarkozy, "Sivil nüfusu korumayı amaçlıyoruz. Arap halkına müdahalemiz sözkonusu değil" dedi. ABD Başkanı Barack Obama da, "Kararlılığımız net. Libya halkı korunmalı" diye konuştu.
Kaddafi güçlerine karşı ilk ateş TSİ 18.45'te başladı ve Fransız uçağı Libya askeri aracını vurdu.
Fransa'nın Charles De Gaulle uçak gemisinin de Libya'ya doğru yarın yola çıkacağı kaydedildi.
Öte yandan Kaddafi yönetimi karşıtı güçler, bu sabah Bingazi üzerinde düşürüldüğü bildirilen savaş uçağının kendilerine ait olduğunu açıkladı.
Muhaliflerin yetkililerinden Azeldin el Şerif, yer ile iletişim olmadığı için uçağın, muhalif güçlerin ateşi sonucu yanlışlıkla düşürüldüğünü söyledi.
Keşif uçuşları
Fransız askeri kaynakları, biri izleme dördü saldırı uçağı olan uçakların Fransa'nın doğusundaki Saint-Dizier üssünden kalktığını belirtti.
Kaynaklar, bu "keşif görevinin" bugün akşam üzeri boyunca devam etmesinin beklendiğini, uçakların Libya üzerindeki birkaç saatlik uçuş esnasında hiçbir zorlukla karşılaşmadığını kaydetti.
Fransız yetkililer, uçakların Libya tanklarını hedef alabileceklerini belirtti.
Öte yandan İtalyan savaş uçaklarının da Libya semalarında gözlem görevine başladıkları kaydedildi.
Öte yandan Kanada uçakları da Libya toprakları üzerinde keşif uçuşu yaptı.
arkozy: "Sivil nüfusu korumayı amaçlıyoruz"
Paris'te düzenlenen Libya zirvesinin arkasından konuşan Sarkozy, "Uçaklarımız Kaddafi'nin kendi nüfusuna şiddet kullanılmasını önlemek için uçuyor. Uçaklarımız tanklara müdahale için bekliyor" diye konuştu.
"BM Güvenlik Konseyi'nin aldığı kararı hor gördüğünü ve dinlemediğini" kaydeden Sarkozy, "Halk özgürlüğü seçti. Cani deliyi durdurmak için Arap halkının bizim desteğimize ihtiyacı var. Bunu tedarik etmek bizim görevimiz. Arap halkları kendini özgürleştirmeyi seçti. Libya'nın geleceği Libya halkına ait. Onlar adına karar vermeyi düşünmüyoruz. Sadece evrensel bir bilinç ve bu tür suçları tolere edemeyiz. Bizim Arap halkına müdahalemiz sözkonusu değil" ifadelerini kullandı.
Fransa lideri ayrıca, "Sivil nüfusu korumayı amaçlıyoruz. Arap halkları haklarından yoksun kalmamalı. Şiddet ve saldırılar durursa diplomasi kanalları tekrar açılacak" dedi.
Obama: "Kararlıyız"
ABD Başkanı Barack Obama da, "Kararlılığımız net. Libya halkı korunmalı. Sivillere şiddet son bulmazsa uluslararası komisyon harekete geçecek" diye konuştu.
ABD Dışişleri Bakanı Clinton ise, "Müdahale ertelenirse daha çok sivil ölür" dedi.
Clinton, ABD'nin özgün güçlerinin, "Kanada ve Avrupalı müttefiklerin güçlerine katkı yapacağını" belirtti ancak kara kuvvetleri gönderme planlarının bulunmadığını ifade etti.
İngiltere Başbakanı David Cameron, "Libya'da Kaddafi'yi durdurmak için harekat vaktidir" derken, Almanya Başbakanı Angela Merkel, aynı fikirde olmalarına rağmen askeri harekatta yer almayacaklarını söyledi.
İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi ise, "Napoli'deki NATO üssü komuta merkezi olsun" dedi.Kanada Başbakanı Stephen Harper de, ülkesinin Libya'ya hava operasyonunda yer alacağını belirtti ve deniz yoluyla ablukayı da uygulamak amacıyla Libya çevresinde donanma operasyonlarının başlatılacağını kaydetti.
Ortak bildiri
Zirve sonrasında yayımlanan ortak bildiride de, BM Güvenlik Konseyi'nin kararı anımsatılarak, "Albay Kaddafi'nin uluslararası toplumun isteklerini reddetmeyi, kendi halkını küçümsemeyi sürdürmesine izin vermeyeceğiz. Libyalılara, ülkelerini yeniden inşa etmelerinde, bu ülkenin egemenliği ve toprak bütünlüğünü tamamıyla saygı çerçevesinde yardım etmeyi sürdüreceğiz" denildi.
Bingazi bombalandı
Bu arada, ateşkes ilanına rağmen Libya'da bugün yine çatışmalar vardı. Kaddafi yandaşı güçleri Bingazi'ye ilerledi, isyancılar karşılık verdi. Ülkenin batısındaki Zintan'dan da bombardıman sesleri geldi.
Bingazi'de sabah saatlerinde bir savaş uçağı düşürüldü. Önce, isyancıların Kaddafi'ye bağlı güçlerin uçaklarından birini düşürdüğü sanıldı.
Bir süre sonra Kaddafi yanlısı güçlerin isyancılara ait bir uçağı düşürdüğü anlaşıldı.
Libya hükümeti, "Ateşkes ilanına sadığız. Libya hava kuvvetleri tamamen yere çekilmiştir" açıklaması yaptı.
Yüzlerce kişinin Bingazi'den kaçtığı belirtiliyor. Bölgedeki AFP muhabiri, kentin kuzeydoğusundan kaçan insanların, Tobruk ve Mısır'a giden yola çıkmadan önce benzin istasyonları ve fırınların önünde kuyruk oluşturduğunu belirtti.
Bir helikopterin de kent üzerinde uçtuğu kaydedildi.
Misrata'da keskin nişancılar
Öte yandan Kaddafi'ye bağlı güçlere mensup keskin nişancıların Misrata kentinde açtıkları ateş sonucu 2 kişi öldü.
Kent sakinlerinden, adının Sadun olduğunu söyleyen bir kişi, Reuter ajansına yaptığı açıklamada, keskin nişancıların bu sahab Misrata kentinde açtığı ateş sonucu 2 kişinin öldüğünü söyledi. Sadun, "Bazı evlerde bulunan keskin nişancılar halka ve gördükleri her şeye ateş açıyor" dedi.
LİBYA'NIN AKIBETİ İÇİN İKİ TOPLANTI
Libya'nın akıbetini belirlemek için Paris'te yapılan zirveye BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun, Almanya Başbakanı Angela Merkel, İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Hamad bin Casim bin Cabir El Tani, Irak, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri dışişleri bakanlarının aralarında bulunduğu 22 lider katıldı.
ABD, AB ve Arap Birliği üyesi ülkeler, Muammer Kaddafi'ye bağlı askerlerin Libya'daki muhalif güçlere yönelik saldırısını durdurmak amacıyla BM'nin verdiği yetki uyarınca, bu ülkeye yapılacak askeri müdahale konusunda görüşmelerde bulundu.
Brüksel'deyse NATO Askeri Konseyi olağanüstü toplandı. Operasyonun teknik detayları müzakere edildi. Libya Dışişleri Bakanı Musa Kusa ise, BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun'dan Libya'ya uluslararası gözlemci göndermesini istedi.
http://www.cnnturk.com/2011/dunya/03...6.0/index.html
Cevap: Ortadoğu'da neler oluyor?
Libya'ya askeri müdahale dünya kamuoyunda da yankı buldu
Türkiye, gelişmeleri yakından takip ettiğini bildirirken, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'la görüştü ve "BM kararının uygulanmasına önem veriyoruz" dedi.
Rusya:
Rusya, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aleksardır Lukaşeviç yaptığı yazılı açıklamada, "Bir dizi ülkenin hava kuvvetleri, 19 Mart'ta Libya'ya karşı askeri eylemlere başladı. Moskova, bu askeri eylemi üzüntüyle karşılamaktadır" dedi.
ABD Savunma Bakanı Robert Gates, Rusya'ya bugün yapacağı ziyareti son anda erteledi.
Venezuela:
Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez, Libya'ya askeri müdahaleyi "sorumsuzluk" olarak niteledi.
Chavez, televizyonda yayımlanan açıklamasında, Libya'ya yönelik uluslararası silahlı müdahaleyi eleştirerek, derhal ateşkes ilan edilmesini istedi.
Müdahaleyi "bir ülkenin içişlerine karışma" olarak değerlendiren Chavez, amacın sadece petrolü ele geçirmek olduğunu savundu.
Chavez, "Etkili bir ateşkesin sağlanmasını ve Kuzey Afrika'da yeniden barış yoluna girilmesini istiyoruz" dedi.
Uluslararası Kızılhaç Teşkilatı:
Uluslararası Kızılhaç Teşkilatı (ICRC), Libya'da Muammer Kaddafi güçlerine karşı başlatılan askeri operasyonlar üzerine yaptığı açıklamada, tüm tarafların, uluslararası insani hukuk kurallarına uymaları çağrısı yaptı.
ICRC tarafından yayımlanan yazılı açıklamada, Libya'da askeri çatışmaların tırmanmasının, sivillere yönelik büyük bir risk oluşturduğu ifade edildi.
http://www.cnnturk.com/2011/dunya/03...8.0/index.html
Cevap: Ortadoğu'da neler oluyor?
Türkiye Libya'da "koruyucu güç" olacak
Türkiye'nin Libya'da ABD'nin "koruyucu gücü" olması ABD makamlarınca resmen açıklandı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, günlük basın toplantısında bir soru üzerine, Türkiye'nin ABD'nin "koruyucu güç/hami devleti" olmayı kabul ettiğini söyledi.
Bu rolü kabul ettiği için Türkiye'ye "çok müteşekkir" olduklarını belirten Toner, bunun yanında Türkiye'nin New York Times gazetecilerinin serbest bırakılması ve güvenli şekilde ülkeden ayrılmasındaki çabalarından dolayı da "son derece minnettar" olduklarını kaydetti.
"Koruyucu güç/hami devlet" rolü kapsamında, Türkiye'nin Trablus Büyükelçiliği, ülkedeki ABD vatandaşlarını temsilen "konsolosluk ofisi" olarak hareket etmeyi de içerecek şekilde Libya'da ABD'yi "temsil edecek".
http://www.cnnturk.com/2011/dunya/03...9.0/index.html
Cevap: Ortadoğu'da neler oluyor?
Komuta NATO'da, hava üssü İzmir'de
Libya'da uçuşa yasak bölge uygulaması, NATO sorumluluğunda yürütülecek. NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, NATO'nun yalnızca uçuşa yasak bölge uygulamasında etkili olacağını, koalisyon güçlerinin operasyonlarının ise süreceğini belirtti. Birliğin 72 saat içinde komutayı devralması bekleniyor. NATO'nun hava üssü de İzmir olacak.
Günler sonra anlaşmaya varıldı. NATO'nun, uçuşa yasak bölge uygulamasının komutasını üstlemesi kararı alındı, Genel Sekreter Rasmussen konuya açıklık getirdi:
"Kaddafi rejiminin saldırılarına karşı sivilleri korumak için geniş uluslararası çabanın parçası olarak eyleme geçiyoruz. Bölgedeki ortaklarımızla işbirliği yapacağız ve onların katkılarını memnuniyetle karşılıyoruz. NATO bu aşamada sadece uçuşa yasak bölge icrasında bulunacak."
ABD ise uçuşlarına devam edecek, ancak ana rolü müttefik uçakların yakıt ikmali ve havadan keşif uçuşları gibi destek misyonu olacak.
NATO'nun komutayı, 72 saat içinde devralması ve komutanın Amiral Samuel J. Locklear tarafından kumanda edilmesi bekleniyor.
NATO'nun uçuşa yasak bölge uygulamasını yürütmesi konusunda altı günden bu yana süren tıkanıklık, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun bugün ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague ve Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe ile telekonferans üzerinden yürüttüğü müzakerelerle aşılmıştı.
Komutan bir general
NATO'nun Libya'daki misyonunun komutanlığını, Kanadalı Korgeneral Charles Bouchard'ın devralacağı bildirildi.
Kanada Savunma Bakanı Peter MacKay, bugün yaptığı açıklamada, Bouchard'ın ittifakın Libya'daki askeri harekatına öncülük etmek üzere atandığını söyledi.
NATO'nun hava üssü İzmir olacak
NATO kaynakları, Libya'ya hava operasyonunun komuta merkezinin de İzmir'de olacağını söyledi.
NATO askeri kanadından Albay Geoffrey Booth, NATO Sözcüsü Oana Lungescu ile basına verdiği brifingde, "Hava harekatının komuta merkezi İzmir olarak kesinleşti. Operasyonu yürütecek komutanın hangi ülkeden olacağını bilmiyorum ama NATO tarafından atanacak. Türk, Amerikalı ya da diğer NATO üyelerinden olabilir" dedi.
Aynı kaynaklar, NATO'da dün alınan uçuşa yasak bölgenin İttifak bünyesinde uygulanması kararının bu aşamada sadece planlamaya yönelik olduğunu belirtti.
Kaynaklar, BM'nin 1973 sayılı kararının tüm unsurlarının tamamıyla NATO'ya devrinin pazar ya da pazartesi günü olacağını, bu konuda siyasi irade bulunduğunu kaydetti.
NATO kaynakları, operasyonun gelecek haftadan itibaren bütünüyle İttifak'ın komutasına geçmiş olacağını ifade etti.
Fransa, NATO'nun Arap dünyasındaki olumsuz çağrışımı nedeniyle Libya operasyonunun NATO'ya devrine Arap ülkelerinin karşı çıktığını savunuyordu.
Bu arada NATO kaynakları, Londra toplantısının ardından Libya'da koalisyon operasyonunun tamamıyla NATO'ya devredileceğini ve eş zamanlı iki operasyonun söz konusu olmadığını vurguladı.
Yeni görev Türkiye'ninkiyle aynı
Amerikan yönetiminden üst düzey yetkililer de, Libya'da uçuşa yasak bölge uygulamasını NATO'nun yürütmesi konusunda varılan mutabakata işaret ederek, NATO'nun bu mutabakat sonucunda üstlendiği pozisyonun, Türkiye'nin bir süredir savunduğu pozisyonla aynı olduğunu söyledi.
İsimlerinin açıklanmasını istemeyen yetkililer, "Türkiye, NATO'nun Libya'ya müdahalesine başlarda karşıydı. Türkiye'nin bu pozisyonundaki değişikliğin nedeni sizce nedir? NATO içindeki tartışmalarda Türkler tarafından herhangi bir koşul masaya getirildi mi?" sorusu üzerine, Türkiye'nin pozisyonunun Türk yetkililere sorulması gerektiğini belirtmekle birlikte, şunları kaydettiler:
"İlk günden beri NATO içinde yürüttüğümüz tartışmalardan bildiğimiz kadarıyla, Türkiye, silah ambargosu, insani yardım ve uçuşa yasak bölge konularındaki bir operasyonu da içerecek şekilde, herhangi bir operasyonun planlamalarına destek vermek istediğini çok açıkça ortaya koydu. İlk başta, 'eğer NATO bu operasyona, özellikle de uçuşa yasak bölge uygulamasına müdahil olacaksa, bunların tümünün sorumluluğunu NATO'nun alması gerekir' diyen Türkiye'ydi. Türkiye'nin bir süredir savunduğu pozisyon buydu ve aslına bakarsanız NATO'nun şimdi üstlendiği pozisyon da bunun aynısı".
Yetkililer, "Bu süreçte Türkiye'deki Amerikan üslerinin kullanılıp kullanılmayacağının" sorulması üzerine de bu tip operasyonel detaylar üzerinde askeri komutanların çalıştığını, kendilerinin bu noktada yorum yapabilecek pozisyonda olmadıklarını ifade ettiler.
Sarkozy siyasi çözüme soyundu
Bu arada Fransa lideri Nicolas Sarkozy, uluslararası operasyonun NATO şemsiyesi altına gireceğinin kesinleşmesinden sonra siyasi çözüm arayışına başladı.
Sarkozy, AB zirvesinin ardından yaptığı açıklamada, salı günü Londra'da düzenlenecek Libya toplantısı öncesinde İngiltere ile Fransa'nın ortak bir öneride bulunacağını kaydetti.
Sarkozy, "Muhtemelen zirve öncesinde (İngiltere Başbakanı David) Cameron ve ben ortak bir yol önereceğim. Bu, (Libya'da) çözümün askeri (yöntemlerle) olamayacağını gösteren bir Fransız-İngiliz inisiyatifi olacak, mecburen siyasi ve diplomatik çözüm olacak" dedi.
İtalya da operasyona dahil oldu
İtalyan senatosundan da hükümete Libya'daki operasyona katılma yetkisi verildi. İtalya, havadan ve denizden katkı sağlayacak.
Birleşmiş Milletler oylamasında çekimser kalan Almanya ise Libya'daki operasyona katılmamakta kararlı. Dışişleri Bakanı Guido Westerwell, "Libya'ya gitmeyeceğiz, ancak sivillerin korunması arzusunu paylaşıyoruz'' dedi.
Birleşik Arap Emirlikleri de (BAE) Libya'ya müdahale eden uluslararası koalisyona 12 uçakla katkı sağlayacak.
Çin ise operasyona tepkili. Dışişleri Bakanı Yang Cieçi, Libya'ya karşı düzenlenen askeri harekatın büyük can kaybına yol açmasından derin endişe duyduklarını belirterek, ilgili taraflara derhal ateşkes yapmaları çağrısında bulundu.
Kaddafi uğraştırıyor
Bir yandan Libya'da sivilleri korumaya yönelik çabalar sürdürülürken, bir yandan da Kaddafi'nin ve Kaddafi güçlerinin durumu tartışılıyor.
BM Genel Sekreteri Ban ki Mun, Kaddafi'nin BM'nin ateşkes çağrısını dikkate almadığını söyledi.
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Kaddafi güçlerinin geri püskürtüldüğünü, ancak hala tehlikeli olmaya devam ettiğini ifade etti.
ABD ordusunun sözcüsü, Kaddafi'ye bağlı birliklere son 24 saatte düzenlenen hava saldırılarında 16 adet Tomahawk füzesi kullanıldığını söyledi.
Hedeflerin Kaddafi'nin topçu, mekanize birlikleri, komuta ve kontrol altyapısı olduğu belirtildi.
Silah sevkıyatı tedbiri
Libya'ya olası silah sevkıyatı için de tedbirler arttı. NATO'nun oluşturduğu 'denizden koruma operasyonu'nun komutanı "Her yolu kapatamayız ama bir şey kesin, ana giriş kapısını kapatıyoruz" dedi.
http://www.cnnturk.com/2011/dunya/03...2.0/index.html
Cevap: Ortadoğu'da neler oluyor?
Suriye ve Yemen'de gösteriler büyüyor
Günlerdir hükümet karşıtı gösterilere sahne olan Suriye'nin Dera kentinde bugün yine kan aktı. Hükümet yanlıları ve karşıtları birbirine girdi. Yemen'de ise hükümet yanlıları ve karşıtları ayrı ayrı gösteriler düzenledi.
Bir insan hakları eylemcisi, El Cezire'ye yaptığı açıklamada, Dera'da polisin önceki gün ölenlerin cenazesi için toplanan binlerce kişiye müdahale ettiğini ve yaklaşık 20 göstericinin öldüğünü bildirdi.
AP'ye açıklama yapan bir görgü tanığı da, askerlerin göstericilerin eski Devlet Başkanı Hafız Esad'ın heykelini ateşe vermesinin ardından kalabalığa ateş açtığını söyledi.
Çok sayıda askerin konuşlandırıldığı şehre gazetecilerin girişi yasaklandı.
Dera'da bir haftadır süren gösterilerde onlarca kişi hayatını kaybetmişti.
GÖSTERİLER DİĞER KENTLERE YAYILDI
Suriye'de günlerdir Dera'da süren gösteriler bugün başkent Şam'a yayıldı.
Reuters, Dera'daki hükümet karşıtı gösterilere destek için Şam'da toplanan yaklaşık 200 göstericiye müdahale eden polisin bazı göstericileri gözaltına aldığını bildirdi.
KEMERLERLE SALDIRDILAR
Anadolu Ajansı'nın haberine göre, Şam'daki Emeviye Camisi'nde yönetimi destekleyen grup ile protestocular karşılaştı. Devlet Başkanı Beşar Esad yandaşları elelrinde kemerlerle protestoculara saldırdı. Hükümeti destekleyen yüzlerce kişinin arasında kalan iki protestocuyu linç edilmekten polis kurtardı.
Başkentte hükümet yanlılarının düzenlediği gösteriye katılan yüzlerce kişi de, "Dera Suriye'dir" sloganları attı.
El Cezire televizyonu, 1882'de hükümet karşıtı binlerce kişinin öldürüldüğü Hama'da toplanan göstericilerin, Esad ailesinin bir an önce yönetimi bırakması için sloganlar attıklarını aktardı.
Ülkenin bazı bölgelerinde düzenlenen gösterilerde de binlerce kişi hükümetteki yolsuzluk olaylarını protesto etti.
Göstericiler özellikle aynı zamanda Başkanlık Muhafızları Komutanı olan Devlet Başkanı Esad'ın kardeşi Mahir Esad aleyhinde sloganlar attı.
DERA'DA GÖSTERİLER SÜRÜYOR
Facebook üzerinden örgütlenen "Suriye Devrimi 2011" grubu, bugün ülkenin birçok bölgesindeki camilerde gösteri çağrısı yapmıştı.
Devlet Başkanı Beşar Esad'ın basın danışmanı, dün hükümetin 48 yıllık olağanüstü kaldırmak üzere çalışmalara başlayacağını ve demokratikleşme yönünde reforma gidileceğini açıklamıştı.
Bu haberin ardından da ülkede yüzlerce kişi kutlama amacıyla sokaklara dökülmüştü.
YEMEN'DE İKİ AYRI MİTİNG
Haftalardır hükümet karşıtı gösterilere sahne olan ve geçen Cuma 52 göstericinin öldüğü Yemen'de, hükümet karşıtları ve yanlıları bugün iki ayrı gösteri düzenledi.
Tansiyonun yüksek olduğu başkent Sana'da, binlerce yandaşına hitap eden 32 yıllık devlet Başkanı Ali Abdullah Salih, akan kanı durdurmak için iktidarı bırakmaya hazır olduğunu, ancak iktidarı güvenli ellere teslim etmeden görevden ayrılmayacağını söyledi.
Sana'da haftalardır kitlesel gösteriler düzenleyen muhalifler de, Salih yanlılarının toplandığı bölgeye 4 kilometre uzaklıktaki Sana Üniversitesi'nde toplanmaya başladı.
Bugünün Salih'in son görevde olduğu son Cuma olacağını söyleyen on binlerce gösterici, bugünkü gösteriyi "Veda Günü" olarak adlandırdı.
Muhalefet cephesine göre Yemen tarihinin en kalabalık mitingi olarak nitelendirilen yönetim karşıtı eylemlere katılanlar, Salih aleyhine “git artık”, “şehitlerin hesabını vereceksin”, defol” gibi sloganlar attı ve pankartlar taşıdı.
Görgü tanıkları, askerlerin hükümet yanlısı göstericilerin, binlerce kişinin hükümet karşıtı gösteriler düzenlediği bölgeye girmesini engellemek için havaya ateş açtığını söylediler.
Birçok general, hükümet yetkilisi ve aşiret liderinin desteğini çektiği Ali Abdullah Salih, hükümeti feshetmiş ve ülkede olağanüstü hal ilan etmişti.
http://www.hurriyet.com.tr/dunya/17369943.asp?gid=373
Cevap: Ortadoğu'da neler oluyor?
Suriye bu kez reform sevinciyle sokakta
uriye yönetimi tarafından akşam saatlerinde ilan edilen reform kararlarının ardından Suriyeliler sokaklara döküldü.
Onbinlerce Suriyeli, Şam ve Halep başta olmak çeşitli kentlerde sabahın ilk saatlerine kadar reform sevincini yaşadı.
Suriye'nin Der'a kentinde geçtiğimiz hafta Cuma günü başlayan ve 34 kişinin hayatını kaybettiği gösteriler nedeniyle birçok kentte gergin ve sessiz bir belirsizlik hakim olmuştu.
Ancak dün akşam saatlerinde Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad'ın siyaset ve medya danışmanı Buseyna Şaban, siyasal ve sosyal hayatta reform yapılmasını öngören bir dizi karar alındığını duyurdu.
Alınan kararlar arasında ülke halkını en çok rahatsız eden 48 yıldır uygulanan olağanüstü hal yasasının kaldırılması, tek partili sisteme dayalı siyasi partiler yasasının yeniden düzenlenmesi ve yolsuzlukla mücadele edilmesi gibi maddelerin bulunması Suriye halkı tarafından sevinçle karşılandı.
Onbinlerce Suriyeli, akşam saatlerinden itibaren bazı kentlerdeki meydanlarında toplanarak reform haberini kutladı. Her yaştan insanın katıldığını sevinç gösterilerinde, reformlardan dolayı duyulan memnuniyetin yanı sıra Cumhurbaşkanı Beşşar Esad lehine atılan sloganlar dikkat çekti.
http://www.cnnturk.com/2011/dunya/03...0.0/index.html
Cevap: Ortadoğu'da neler oluyor?
Afrika Birliği, Libya'da demokrasi istedi
Bugüne kadar Libya lideri Muammer Kaddafi'ye destek veren Afrika Birliği'nin 5 üyesinin liderleri, Libya'da demokratik değişim çağrısı yaptı.
Etiyopya'nın başkenti Addis Ababa'da Libya krizine çözüm arayışları için Libya hükümetinden bir delegasyon ile üye ülkeler bir araya geldi. Libya heyetiyle görüşen beş Afrika ülkesinin devlet başkanları, bugüne kadarki desteğin aksine Kaddafi'nin nihayetinde liderliği kaybetmesiyle sonuçlanabilecek siyasi reform çağrısında bulundu.
Kaddafi'nin 5 delegesini gönderdiği zirvede, Libya'daki isyancılardan temsilci olup olmadığı ise doğrulanmadı. Afrika Birliği Genel Sekreteri Jean Ping'in zirvede yaptığı açıklama ise birlik tarafından el üstünde tutulan Kaddafi için krizin başladığından bu yana birlikten yapılan en sert tepki oldu.
Zirvenin açılışında konuşan Afrika Birliği Genel Sekreteri Ping, Afrika Birliği'nin, Libya'nın demokratik seçimlere götürecek geçiş sürecine ihtiyacı olduğunu savunduğunu belirtti. Siyasi reformların kaçınılmaz olduğunu söyleyen Ping, Libya'da muhaliflerin taleplerinin ise "meşru olduğunu" savundu.
Uluslararası kamuoyunun ileri götürecek bir yol üzerinde uzlaşmasına ihtiyaç olduğunu söyleyen Ping, uzlaşmanın da sadece Kaddafi ile muhaliflerin bir araya gelmesiyle değil, uluslararası camianın da katılımıyla mümkün olacağını vurguladı. Ping, ayrıca tüm tarafların yasal zeminde bir araya gelip, diyalog çerçevesinde siyasi reformlar geliştirmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Afrika Birliği'nin en büyük maddi kaynakları arasında Libya başı çekiyor. Kaddafi, 2002'de eski Afrika Birliği Organizasyonu'ndan bugünkü Afrika Birliği'ne dönüşmesinde maddi kaynaklarını esirgememişti. 2009'da Afrika Birliği dönem başkanı olan Kaddafi, kendilerine "Afrika'nın geleneksel kralları" olarak niteleyen ve ilginç giyimli Afrika liderlerinin toplantılarına zaman zaman ilginç kıyafetleriyle katılmış ve Afrika liderleri kendisini "öncü Kral" olarak tanımlamışlardı.
Kaddafi'nin özellikle başta Sahraaltı ülkeleri olmak üzere çoğu Afrika ülkesinde çeşitli yatırımları bulunuyor.
http://www.timeturk.com/tr/2011/03/2...im-istedi.html
Cevap: Ortadoğu'da neler oluyor?
35 ülke Londra'da Libya'yı konuşacak
giltere'nin başkenti Londra'da 35 ülkenin dışişleri bakanları ile çok sayıda ülkeden yetkililer Libya'nın geleceğini konuşacak. Konferansa Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da katılacak.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun da katılacağı Uluslararası Libya Konferansında, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ve Afrika Birliği Komisyonu Başkanı Jean Ping de hazır bulunacak.
İngiltere Dışişleri Bakanlığından konferansa ilişkin yapılan açıklamada, uluslararası toplumun Libya halkının daha iyi bir geleceğe sahip olması için bir araya geleceği bildirildi.
Konferansta ayrıca uluslararası toplumun, BM'nin Libya'ya ilişkin kararının uygulanmaya devam etmesi ve sivil nüfusa yönelik şiddetin son bulması mesajı vereceği kaydedildi.
Bakanlık, konferansta Libya için yeni bir siyasi geleceğe destek mesajı da verileceğini bildirerek, Libya'daki Geçici Ulusal Konseyin de aralarında bulunduğu muhaliflerle yakın bir şekilde çalışmaya devam edileceği ifade edildi.
İngiltere'nin, Libya'da acil ateşkes ilan edilmesi ile bu ülkedeki sivillere yönelik şiddetin bir an önce son bulması çağrısında bulunmaya devam edeceği kaydedilerek, "Libya rejimini söyledikleriyle değil, yaptıklarıyla değerlendireceğiz. Kaddafi'nin yaptıklarını görmezden gelmeyeceğiz ve Libya halkına destek vermeyi sürdüreceğiz" denildi.
Bu arada İngiltere'nin eski Dışişleri Bakanı Jack Straw bugün Times gazetesinde yayımlanan Türkiye ile ilgili makalesinde, "Türkiye'nin önemli bir müttefik" olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Başbakan David Cameron ve Dışişleri Bakanı William Hague'in de göreve geldiklerinden bu yana söyledikleri gibi, İngiltere için Türkiye ile iyi ilişkiler uzun yıllardır yüksek önceliği olan bir konu olmuştur. Türkiye yarınki Libya konferansına çağrıldı ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu bu zirveye katılacak. Bu konferansın amacı, BM'nin 1973 sayılı kararını uygulamak ve Libya halkına yönelik saldırıları önlemek için neler yapılabileceğine karar vermek."
Suriye'de tansiyon hala yüksek
Suriye son bir haftada, Arap dünyasında isyan kıvılcımının en yakıcı olduğu ülkelerden biri haline geldi. 15 göstericinin öldüğü "onur cumasının" ardından pekçok şehirde protestolar devam ediyor. Gelen son habere göre Dera'da güvenlik güçleri göstericilerin üzerine ateş açtı.
Bir görgü tanığı, Reuters ajansına yaptığı açıklamada, yüzlerce protestocunun, bugün kent merkezindeki meydanda toplandığını, "İtibar ve özgürlük istiyoruz" ve "Olağanüstü hal yasalarına hayır" sloganları attıklarını söyledi.
Görgü tanığı, güvenlik güçlerinin, göstericilerin üzerine ateş açtığını belirtti.
Associated Press ajansı da bir görgü tanığına dayandırdığı haberinde, güvenlik güçlerinin, Dera'da hükümet karşıtı 4 bin civarında protestocuya önce göz yaşartıcı gazla müdahale ettiğini, daha sonra havaya ateş açtığını aktardı.
Olayların mezhep çatışmasına dönmesinden korkuluyor.
Reform sözü veren Devlet Başkanı Beşar Esad'ın 2 gün içinde halka seslenmesi bekleniyor.
Bu arada Suudi Arabistan Kralı Abdullah da bu sabah Esad'ı telefonla arayarak, Suriye'nin yaşadığı olaylara karşı yönetime verdiği desteği bildirdi.
Yemen lideri "gitmeye hazır" ama...
Yemen'de halkın devirmek istediği Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih, "gitmeye hazır" olduğunu, ancak kendisinden sonra "kaos" çıkabileceğini savundu. Geçici hükümet konusundaki görüşmelerin ise durduğu bildirildi.
El Arabiye televizyonuna konuşan Salih, iktidarı bırakırsa ülkesinin "Somali'ye dönebileceğini" söyledi.
"Gelin, iktidarın barışçı bir şekilde devredileceği tatlı bir çözüm için beraber tartışalım diyoruz. İktidara yapışmıyoruz, ama iktidarı herhangi birilerine veremeyiz" diyen Salih, "barışçı yollarla ve hiçbir baskı olmadan devri için iktidara, her ne pahasına olursa olsun yapışacağını" belirtti.
Taraftarlarının çoğunlukta ve "azınlığın çoğunluğun kolunu ısırmasının normal olmadığını" söyleyen Salih, muhaliflerinin iktidarı bırakması yönündeki ısrarının sürmesi halinde "Somali'dekine benzer bir durum" ile karşı karşıya bulunacaklarını iddia etti.
"İktidarı iki ayda, dört ayda, hatta bir saatte temsili kurumlar aracılığıyla halka devretmek için" uzlaşmaya hazır olduğunu söyleyen Yemen lideri, muhaliflerinin ülkeye yönetme kabiliyetinin olmadığını, sorunları çözemeyeceklerini öne sürdü.
Salih, "22 yıl önce iki ülke olduklarını, iktidarı muhaliflere vermesi halinde ülkenin üçe, hatta dörde bölüneceğini, yeni iktidarın sadece başkent Sana ile birkaç bölgeyi kontrolleri altına tutabileceğini" savundu.
Bu arada Yemen'de geçici hükümet konusundaki görüşmelerin durduğu bildirildi.
Üst düzey bir generalin yardımcısı, Yemen'de Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih'in, yönetimi geçici hükümeti devretmesi konusunda yürütülen görüşmelerin dün gece durduğunu ve yakında başlamasının da beklenmediğini söyledi.
Yemen'de ana muhalefet koalisyonunun sözcüsü de görüşmelerin durduğunu doğruladı.
http://www.cnnturk.com
Cevap: Ortadoğu'da neler oluyor?
NATO, 'Birleşik Koruyucu Operasyonu' adlı Libya operasyonuna katkı yapan ülkeleri açıkladı
Türkiye'nin 7 savaş uçağı ve 6 gemiyle katıldığı operasyona en büyük katkıyı 90 uçak ve 1 gemiyle ABD yapıyor.
NATO operasyonuna Türkiye dışında Fransa 33 uçak ve 1 gemi, İngiltere 17 uçak ve 2 gemi, İtalya 16 uçak ve 4 gemi ve Kanada 11 uçak ve 1 gemiyle önemli katkı sağlıyor.
Operasyona aktif katılan diğer ülkelerden Hollanda 7 uçak ve 1 gemi, İspanya 6 uçak ve 2 gemi, Belçika ve Norveç 6'şar uçak, Danimarka 4 uçak, Yunanistan 2 uçak ve 1 gemi, Bulgaristan ve Romanya 1'er gemi gönderdi.
NATO, BM Güvenlik Konseyi'nin kararlarına uygun olarak Libya'ya silah ambargosu ve uçuş yasağıyla sivillerin korunmasını hedefleyen operasyona önümüzdeki günlerde özellikle Arap ülkelerinden katılım bekliyor.
http://www.cnnturk.com/2011/dunya/03...9.0/index.html
Cevap: Ortadoğu'da neler oluyor?
İyi ki bizdeki demokrasi epey İLERİ:)....Ya öyle olmayıp bizede DEMOKRASİ getirmeye kalksalardı:)...Hıı?..
***S. Arabistan Krallığı, B. Arap Emirlikleri ve Katar Emirliği Libya"nın paylaşımına iştahla katılmıştır..!..
Siz
Allah"a inanıyorsanız ben Şeytanım !..
***Libya"yı uzaktan attığı füzelerle vuran Batı ittifakı yine bol keseden atmış!!! : Saldırılarda sivil can kaybı yok...Libya"ya ambargo kondu....Listede süt, çocuk maması ve ilaç da var... Bu ambargo ile Kaddafi mi cezalandırılıyor yoksa çocuklar mı ?...
Türkiye'nin tavrına girmiyorum...."AKP ne yaptı" başlıklı konuda commador arkadaş güzel izah etmiş konuyu