Cevap: Türk tüketicisi tüketici bilincinden yoksun yolunacak kaz mı?
Değerli Üyeler\okuyucular,
Günlerdir Bana satılan GİZLİ AYIPLI ithal otomobilin,nasıl kazaya yol açtığını hayatımı tehlikeye attığını ve üretici\satıcı Uluslararası Otomotiv devinin,Üretim ya da malzema ya da işçilik hatasını görmemezlikten gelerek tüketici hak ve güvenliğni hiçe sayarak beni aldatmaya sindirmeye çalıştığını yukarıdaki forumlarda arzettim.Türkiye'de devlet-tüketici-Kamuoyu bu haksızlıklar karşısında yetersiz,sessizve çaresiz kalırken ;Medeni ,demokratik ülkelerde ön planda tutulan Tüketici hakları ile ilgili Devlet-Üretici\Satıcı ve tüketici ile ilgili nasıl koruyucu politikalar ürettiğini ,Evrensel kural ve yasa olarak benimsediğini aşağıda arzediyorum.
Özellikle 7.8. ve 9. maddelere ..( FİZİKİ GÜVENLİK ) dikkat edelim,lütfen!..
Saygılarımla...
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER TÜKETİCİ HAKLARI EVRENSEL BEYANNAMESİ
I. Hedefler
Madde l:
Bütün ülkelerdeki, özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki, tüketicilerin mefaatlerini ve ihtiyaçlarını gözönüne alarak, tüketicilerin çoğu zaman ekonomik şartlar,eğitim seviyeleri ve pazarlık gücü yönünden dengesizliklerle karşılaştıklarının idrakinde olarak; ve adil, tarafsız ve idame ettirilebilecek ekonomik ve sosyal bir gelişmeyi teşvik etmenin önemi kadar, tüketicilerin zararlı olmayan ürünlere erişme haklarına sahip olması gerektiği düşüncesi ile, tüketicinin korunmasına ilişkin temel esaslar aşağıdaki şu hedefleri ihtiva eder:
a) Ülkelere, halklarına, tüketici olarak yeterli korumayı sağlamak ve idame ettirmek yönünde yardımcı olmak,
b) Tüketicilerin ihtiyaçlarına ve isteklerine cevap verecek üretim ve dağıtım şekillerini kolaylaştırmak,
c) Malların üretimi ve dağıtımı ve tüketicilere hizmet vermekle iştigal edenler için yüksek ahlaki davranış seviyesini teşvik etmek,
d) Tüketicileri olumsuz yönde etkileyen ulusal ve uluslararası düzeyde faaliyette bulunan bütün teşebbüslerin iş yolsuzluklarına mani olmak için ülkelere yardımcı olmak,
e) Bağımsız tüketici gruplarının gelişmesini kolaylaştırmak,
f) Tüketiciyi koruma alanında uluslararası işbirliğini kolaylaştırmak,
g) Tüketiciye daha düşük fiyatlarla daha çok seçenek temin edecek pazar şartlarının gelişmesini teşvik etmek.
II. Genel İlkeler
Madde 2:
Hükümetler, aşağıda belirtilen ilkeleri gözönünde tutarak güçlü bir tüketiciyi koruma politikası geliştirip, kuvvetlendirmeli veya idame ettirmelidir. Bunu yaparken her hükümet, tüketicilerin korunması ve sosyal şartları ile halkının ihtiyaçları doğrultusunda ve önerilen tedbirlerin bedelini ve yararlarını idrak etmiş olarak kendi önceliklerini tayin etmelidirler.
Madde 3:
Tüketicilerin karşılanması istenilen yasal ihtiyaçları şunlardır:
a) Tüketicilerin kendi sağlık ve güvenliklerine karşı tehlikelerden korunması,
b) Tüketicilerin ekonomik menfaatlerinin geliştirilmesi ve korunması,
c) Tüketicilere, kendi ferdi istek ve ihtiyaçlarına göre bilinçli seçim imkanı sağlamak için yeterli bilgilere erişim sağlanması,
d) Tüketici eğitimi,
e) Etkili bir hata telafi merciinin tüketicilere temini,
f) Tüketici ve diğer ilgili grup ve kuruluşların oluşturulması özgürlüğü ve bu gibi kuruluşların kendilerini etkileyen karar verme işlemlerinde kendi görüşlerini ortaya koyma fırsatı.
Madde 4:
Hükümetler, tüketiciyi koruma politikalarını geliştirmek, uygulamak, kontrol etmek için yeterli bir altyapı temin etmeli ve idame ettirmelidir. Tüketiciyi koruma tedbirlerinin, nüfusun tüm bölümlerinin, bilhassa kırsal.nüfusun menfaatleri için uygulanmasını sağlamak için özel çaba harcanmalıdır.
Madde 5:
Bütün teşebbüsler, sınırları içinde iş yaptıkları ülkelerin ilgili kanun ve kurallarına uymalıdırlar. Ayrıca sözkonusu ülkenin yetkili kişilerince kabul edilmiş bulunan uluslararası koruma standartlarının uygun hükümlerine itaat etmelidirler.
Madde 6:
Tüketiciyi koruma politikası geliştirilirken araştırma yapan üniversiteler ile özel ve kamu teşebbüslerinin olumlu rolünün potansiyeli gözönünde bulundurulmalıdır.
III. Esaslar
Madde 5:
Aşağıdaki esaslar hem mahalli olarak üretilen mal ve hizmetlere, hem de ithat edilenlere uygulanmalıdır.
Madde 6:
Tüketiciyi korumak için herhangi bir usul veya kural tatbik edilirken bunların uluslararası ticarete engel teşkil etmemesine ve uluslararası ticaret taahhütleri ile uyumlu olmalarını temin etmek için gerekli özem gösterilmelidir.
(Bu esaslardan ülkemiz için öncelikli olanlar aşağıdadır.
A- FİZİKİ GÜVENLİK:
Madde 7:
İmalatçıların ürettiği malların öngörülen veya tahmini normal kullanım süreleri boyunca güvenli olmalarını sağlamak için uygun politikalar temin edilmelidir.
Malları pazara getirnıekle yükümlü olanlar, bilhassa müteahhitler, ihraç ve ithal edenler, perakendeciler ve benzerleri (bunlar bundan böyle dağıtımcılar olarak anılacaktır) bu malların uygunsuz muamele veya depolama sonucunda güvenli olmayan bir hale gelmiş olmamasına ve bu mallar kendi gözetimleri altında iken uygunsuz muamele veya depolama sebebiyle güvenli olmayan bir hale gelmemelerini sağlamalıdırlar. Tüketiciler malların usulüne uygun kullanımı hususunda uyarılmalı ve öngörülen veya tahmini kullanım sürelerince içerebilecekleri tehlikeler bildirilmelidir. Önemli güvenlik bilgileri mümkün olan her yerde tüketiciye uluslararası anlaşılabilen semboller vasıtasıyla aktarılmalıdır.
Madde 8:
İmalatçıların veya dağıtımcıların, ürünlerin pazara çıkartılmasından sonra, daha önce farkedilmeyen tehlikelerin farkına varıldığında, ilgili yetkilileri ve gerekirse halkı, vakit geçirmeden haberdar etmeleri uygun politikalarla temin edilmelidir. Hükümetler de, tüketicilerin bu gibi tehlikeler hakkında uygun şekilde haberdar edilmelerini temin için yollar araştırmalıdır.
Madde 9:
Hükümetler gerektiğinde, bir ürünün ciddi bir şekilde hatalı olduğu veya usulünce kullanıldığı takdirde dahi külliyetli ve şiddetli bir tehlike arzettiği tespit edilirse, imalatçıların veya dağıtımcıların o malı geri almasını ve değiştirmesini veya ta’dil etmesini veya yerine başka bir ürün vermesini ve bunları makul bir zaman içinde yapması kabil değilse, tüketicinin yeterli şekilde tazminini sağlayacak politikaları benimsemelidirler.
B-TÜKETİCİLERİN EKONOMİK ÇIKARLARININ İYİLEŞTİRİLMESİ VE KORUNMASI
Madde 10:
Hükümetler, mal ve hizmetlerin temini ile ilgili imalatçılar, dağıtımcılar ve diğerlerinin yürürlükteki kanunlara ve zorunlu standartlara uymalarını sağlamak sııretiyle tüketicilerin ekonomik çıkarlarına aykırı olan icraatları önleme gayretlerini arttırmalıdırlar. Tüketici kuruluşları, gıdaların katkı maddeleri ile saflıklarının bozulması, pazarlama sırasında yanlış veya yanıltıcı beyanlarda bulunulması gibi hileli uygulamaları izlemeleri için teşvik edilmelidirler.
Madde 11:
Hükümetler, malların makul dayanıklılık, kullanışlılık ve güvenirlilik ve kullanım maksatlarına uygunluk gereklerinin yerine getirildiğini gözetmeleri mecburiyetini açıklayan politikaları geliştirmeli veya idame ettirmelidirler. Benzer politikalar hizmetlerin temini için de uygulanmalıdır.
Madde 12:
Hükümetler, tüketicilere en çok ürün ve hizmet seçeneğinin en düşük fiyatlarla temini için adil ve etkin bir rekabeti teşvik etmelidirler.
Madde 13:
Hükümetler, gereken hallerde, imalatçıların veya perakendecilerin güvenilir ve satış sonrası hizmeti ve yedek parçaları yeterli bir şekilde temin etmelerini sağlamalıdırlar.
Madde 14:
Tüketiciler, tek taraflı standart sözleşmeler ve sözlesmeler icinde temel hakların bulunmaması sibi sözleşme yolsuzluklarına ve satıcıların vicdana aykırı kredi şartları uygulamalarına karşı korunmalıdırlar.
Madde 15:
Satış yükseltici pazarlama ve satış faaliyetleri tüketicilere adil muamele edilmesi prensibi ile yönlendirilmeli ve hukuki gereksinimlere uymalıdır. Bu tüketicilerin bilinçli ve de verilen bilgilerin doğru olması gereklerini sağlayacak tedbirleri içerir.
Madde 16:
Hükümetler, tüketici mallarının her yönü hakkında doğru bilgilerin serbest akışına tüm ilgililerin iştiraklerini teşvik etmelidirler.
Madde 17:
Hükümetler, kendi milli bünyeri içinde ve tüketici kuruluşları ile işbirliği yaparak, tüketicilerin yeteri korunması için pazarlama ve diğer iş faaliyetlerinde kuralların belirlenmesini ve uygulanmasını teşvik etmelidir.
Madde 18:
Hükümetler muntazaman ölçüler ve ayarlar ile ilgili kanunları gözden geçirmeli ve bu kanunların infaz mekanizmasının yeterliliğini değerlendirmelidir.
C- TÜKETİCİ MALLARI VE HİZMETLERİNİN GÜVENLİK VE KALİTESİ İÇİN STANDARTLAR
Madde 19:
Hükümetler, temel tüketim malları ve hizmetlerinin güvenlik, kalite ve performanslarını testlere tabi tutarak sınayabilecek ve belgeleyecek tesislerin mevcudiyetini teşvik ve temin etmelidirler.
B-
E- TÜKETİCİLERE TAZMİN İMKANI SAĞLAMA TEDBİRLERİ
Madde 20:
Hükümetler, tüketicilerin veya uygun olduğu takdirde ilgili kuruluşların süratli, adil, ucuz ve ulaşılabilir resmi veya gayri resmi usullerle tazmin edilmeleri imkanını sağlayacak hukuki veya idare tedbirleri tesis ve idame ettirmelidir. Bu gibi usuller özellikle düşük gelirli tüketicilerin ihtiyaçlarını gözönüne almalıdır.
Madde 21:
Hükümetler, tüketici uyuşmazlıklarını adil, süratli ve gayri resmi yoldan çözebilecek teşebbüsleri teşvik etmeli ve tüketicilere danışmanlık hizmetleri ve gayri resmi şikayet usulleri hakkında yardımcı olacak gönüllü mekanizmaları tesis etmelidir.
Madde 22:
Mevcut tazmin şekilleri ve diğer uyuşmazlık çözme usulleri hakkındaki bilgiler tüketiciye sunulmalıdır.
F - EĞİTİM VE BİLGİ PROGRAMLARI
Madde 23:
Hükümetler, ilgili halkın kültürel geleneklerini de gözönüne alarak, genel tüketici eğitim ve bilinçlendirme programlarının geliştirilmesini sağlamalı veya teşvik etmelidir. Bu gibi programların amacı halkın kendi hak ve sorumluluklarının idrakında olarak mal ve hizmetleri bilinçli bir şekilde seçebilmesi ve bu şekilde ayırım yapabilen tüketici olmalarına imkan sağlamaktır. Bu programların geliştirilmesinde gerek kırsal, gerek kent kesimindeki düşük gelirli ve okuma yazma bilmeyen mağdur tüketicilere özel önem verilmelidir.
Madde 24:
Tüketici eğitimi, müsait olduğunda, öğrenim sisteminin temel müfredatının, tercihan mevcut konuların bir parçası olarak, bölünmez bir parçası haline getirilmelidir.
Madde 25:
Tüketici eğitim ve bilinçlendirme programları aşağıda belirtilen önemli yönleri de kapsamalıdır.
a) Sağlık, beslenme, gıda kökenli hastalıkların ve gıdalara gereksiz katkı maddeleri konulmasının önlenmesi,
b) Ürün tehlikeleri,
c) Ürün etiketlenmesi,
d) İlgili kanunlar, tazmin sağlanması ve tüketiciyi koruma için teşkilatlar ve kuruluşlar,
e) Ölçüler ve ayarlar, fiyatlar, kalite, kredi şartları ve temel ihtiyaçların mevcudiyeti hakkında bilgiler,
f) Gerekirse kirlilik ve çevre.
Madde 26:
Hükümetler, tüketici kuruluşlarını ve basın dahil diğer ilgili grupları eğitim ve bilinçlendirme programlarını özellikle kırsal kesim ve kentteki düşük gelerli tüketicilerin menfaatına önem vererek ele almaları için teşvik etmelidir.
Madde 27:
İş kesimi, müsait olduğunda, gerçeğe uygun ve geçerli tüketici eğitim ve bilinçlendirme programları yapmalı veya bunlara iştirak etmelidir.
Madde 28:
Kırsal kesim tüketicilerini ve okuma yazma bilmeyen tüketicileri dikkate alarak, Hükümetler müsait olduğunda, toplu basın ve yayında tüketici bilgi programlarının geliştirilmesini sağlamalı veya teşvik etmelidir.
Madde 29:
Hükümetler, tüketici bilinçlendirme ve öğrenim programlarını yürütmelerini sağlayabilmek için eğitimcilere, toplu iletişim uzmanlarına ve tüketici danışmanlarına uygun eğitim programları düzenletmeli, bunları teşvik etmelidirler.
Cevap: Türk tüketicisi tüketici bilincinden yoksun yolunacak kaz mı?
Merhaba ,günlerdir Fransız otomobil üreticisi\ihracatçısını\satıcısının sattığı AYIPLI OTOMOBİLİN hikayesini,BU DEV FİRMANIN tutumunu ve BENİM BAKIŞ AÇIMI forumlarda anlattım..
Bana satılan AYIPLI OTOMOBİL in yol açtığı kaza neredeyse canıma mal olacakken, (ki belki de bazı insanların mal ve can kaybına sebebiyet vermiştir veya ilerde mal ve can kaybına sebebiyet verecektir.) Fransız Otomotiv devi hatalı üretimi üstlenmediği gibi ,tüketiciyi bilgilendirme yerine Üretim ayıpını gizleyerek ,tükeciyi aldatmaya,yanıltmaya hak aramasını caydırmaya yönelik bir tutum sergilemektedir. Bir önceki forumda aktardığım Birleşmiş Milletler Tüketici Hakları Evrensel Beyanemesini (özellikle güvenlikle ilgili 7-8. maddelerini ) ve 4077 sayılı tüketici yasasını umursamamakta,hiçe saymaktadır.Bence Bu firma “Türk tüketicisi tüketici bilincinden yoksun yolunacak kaz “ gibi 3.dünya ülkesi vatandaşı (ki Tunus’ta bile halk uyandı) gibi,Türkiye ‘yi de Tüketici Hukukunun işlemediği sömürü ve kazanç kapısı olarak görüyor.
Haksız da değiller, Ayıplı mal alıpta zarara uğrayanlarında %99 unu ikna edip kandırsalar müthiş bir kar…Türkiye'de ”Tüketici aldatılmış, tüketici, yılmış, tüketici korkmuş (Hak aramalar , hukuk davaları yıllar sürdüğünden ve Tüketici gerekli maddi ve hukuki yardımı alamadığından,yoksun olduğundan,tüketici haklarını bilmediğinden ve öğretilmediğinden) Kamu oyu ise sessiz ,sanki zarar uğrayan mağdur olan sadece malı alanmış gibi görüyor."Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” diye mi düşünüyor acaba? Halbu ki “Bir memlekette, namuslular, namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o memlekette kurtuluş yoktur” felsefesi daha onurlu bir yol değil mi? “Susma sustukça sıra sana gelecek” düşüncesi daha doğru değil mi? Bu ülkede satılan her ayıplı mal (zamanından önce bozulan,kullanım dışı kalan,vadedilen ve gerekli vasıfları taşımayan); halkımızın cebinden çalınan para\döviz ve ülkemiz özkaynaklarının kaybı olduğu gürülmüyor mu? Bu kayıpların kamu kaybı olduğu,refahını,zenginleşmesini engeleyen en önemli etken olduğu ne zaman farkedilecek?Demokratik batılı ülkelerde böyle bir durum olsa Devlet,Kamu oyu baskısı,basın yoluyla , Tıpkı “Bille Gates(microsoft-google),Renault,Pfizer..” gibi Tüketici haklarını ihlal edenlere korkunç yaptırımlar uygulanır,Tüketici bilinçlendirilir,hatalı ürünler geri çekilir ,tüketicinin zararı tanzim edilir. Paris’te,Londra’da…. bireysel haklara sonderece saygılı davranılırken en ufak bir haksızlıkta halk protesto için yürürken ,buna yürümeyenler, hatta benisemeyenler, hatta devlet sempatiyle yaklaşrken,desteklerken; Biz bu vurdumduymaz tutumumuz nereye kadar devam ettireceğiz?
Bana göre , Türkiye’nin en saygın ,en bilinçli ,eğitimli ,hukukta yetkin,bazan da olayları bire bir yaşayan üyelerinin bulunduğu Hukuki net Sosyal paylaşım sitesinde çıt yok ,yorum yok.. Daha önce de, meşhur referandumun çok öncesi Türkiye ‘de ki hukuk sorununu " Normatif Bilimlerden Hukuk ile Pozitif Bilimlerler ve Rasyonel Bilimlerlerin karşılaştırılması" konu başlıklı forumlarla masaya yatırmıştım.Malesef bir hukuk öğrencisi dışında hiç yorum gelmemişti,ve ben de konuyu sonlandırmıştım.Şimdi de Demokratik ülkelerde ,en çok önemsenen öncelikli Tüketici Hakları ile ilgili ,2 aydır açtığım “Türk tüketicisi tüketici bilincinden yoksun yolunacak kaz mı? “ foruma da, maalesef bir yorum alamadım.Katkıda bulunan ,müspet veya Menfi yönde yargılayan yönlendirici,bilgilendirici,örnek olacak Toplumu eğitici yorumlar gelmediği gibi ”Ayıplı mal satan Firmanın adını açıklarsam,hukuken sakınca var mı,ilerde zor durumda kalbilir miyim? “ soruma cevap dahi alamadım.
Birkez daha Birleşmiş Milletler Tüketici Hakları Evrensel Beyanemesini nin Fiziki güvenlikle ilgili maddelerini aktarıyorum.
Saygılarımla..
"Madde 7:
İmalatçıların ürettiği malların öngörülen veya tahmini normal kullanım süreleri boyunca güvenli olmalarını sağlamak için uygun politikalar temin edilmelidir.
Malları pazara getirnıekle yükümlü olanlar, bilhassa müteahhitler, ihraç ve ithal edenler, perakendeciler ve benzerleri (bunlar bundan böyle dağıtımcılar olarak anılacaktır) bu malların uygunsuz muamele veya depolama sonucunda güvenli olmayan bir hale gelmiş olmamasına ve bu mallar kendi gözetimleri altında iken uygunsuz muamele veya depolama sebebiyle güvenli olmayan bir hale gelmemelerini sağlamalıdırlar. Tüketiciler malların usulüne uygun kullanımı hususunda uyarılmalı ve öngörülen veya tahmini kullanım sürelerince içerebilecekleri tehlikeler bildirilmelidir. Önemli güvenlik bilgileri mümkün olan her yerde tüketiciye uluslararası anlaşılabilen semboller vasıtasıyla aktarılmalıdır.
Madde 8:
İmalatçıların veya dağıtımcıların, ürünlerin pazara çıkartılmasından sonra, daha önce farkedilmeyen tehlikelerin farkına varıldığında, ilgili yetkilileri ve gerekirse halkı, vakit geçirmeden haberdar etmeleri uygun politikalarla temin edilmelidir. Hükümetler de, tüketicilerin bu gibi tehlikeler hakkında uygun şekilde haberdar edilmelerini temin için yollar araştırmalıdır.
Madde 9:
Hükümetler gerektiğinde, bir ürünün ciddi bir şekilde hatalı olduğu veya usulünce kullanıldığı takdirde dahi külliyetli ve şiddetli bir tehlike arzettiği tespit edilirse, imalatçıların veya dağıtımcıların o malı geri almasını ve değiştirmesini veya ta’dil etmesini veya yerine başka bir ürün vermesini ve bunları makul bir zaman içinde yapması kabil değilse, tüketicinin yeterli şekilde tazminini sağlayacak politikaları benimsemelidirler."
Cevap: Türk tüketicisi tüketici bilincinden yoksun yolunacak kaz mı?
Merhaba,
Daha önceki forumlarda hikayesini anlattığım ,Bana 2 defa AYIPLI OTOMOBİL satan Dev Otomobil Üreticisi PEUGEOT’dur.. 2006 yılında Peugeot bana sattığı ilk ayıplı malın ayıpını kabul etmeyip,uzlaşmaya yanaşmayınca önceki forumlarda arzettiğim gibi, 2006-2008 arasında 2 Yıl süren hukuk mücadelesinde TÜKETİCİ SORUNLARIN İL HAKEM HEYETİ,TÜKETİCİ MAHKEMESİ VE YARGITAY ONAYI İLE AYIPLI MALINI bir üst modeliyle değiştirmek zorunda kalmıştı.Böylece zararı 2 misiline çıktı.Eğer zamanında otomobilin Ayıpını kabul etseydi zararı yarıya inecek , hem Prestij kazanacak ,hemde müşteri memnunuyetiyle bedava reklam yapacaktı.
Sanki Peugeot Bu süreçten ders almak yerine ,benzeri durumlarda” Müşteriyi nasıl aldatırım,4077 sayılı yasanın ve Birleşmiş Milletler Tüketici Hakları Evrensel Beyanemesini yaptırım ve yükümlülüklerinden nasıl kurtulurum,Tüüketiciyi nasıl hiçe sayarım taktiğine çalışmış.
Bazan da düşünüyorum acaba bu durumlardan Peugeot üst derece yönetiminin haberi yok mu? Binlerce euro harcayarak basın ve yayın organlarında reklam yapan bir firma ,Böylesine olumsuz aleyhlerine reklama , zararı iki katına çıkaran zihniyete nasıl göz yumabiilr ki?..
Evet, değiştirilen 2. Araç ta AYIPLI OTOMOBİL çıktı,Hemde öylesine bir ayıp ki: ) 17000 Klm de bir otomobil asfalt yolda seyrederken, Aks kesilmesi \ salıncak kopması sonucu ölümcül bir kazaya yol açıyor.Allahtan şans eseri karşı yol fırlamıyor , arkadan gelen araçlar çarpmıyor ve sağında ve solunda araç olmadığı için çarpmıyor, can kaybı ve yaralanma da olmuyor. (ki belki de bu tür ayıplı abazı insanların mal ve can kaybına sebebiyet vermiştir veya ilerde mal ve can kaybına sebebiyet verecektir.)
Peugeot Hatayı kabul edip,tüketiciyi bilgilendirme ve güvenliğini sağlama yerine Müşteri güvenliği umurlarında değil.Oyala,aldat tutarsa tutar ,yutarsa yutar,ya da uğraşmaz uğraşamaz,hak aramaz vaz geçer.Türkiyede ki tüketicileri, tüketici bilincinden yoksun ,yıllar süren davalar nedeniyle hukuka başvurmaktan korkan, kaçınan bıtkın , yılgın insanlar olarak görüyorlar herhalde..Acaba 3. dünya vatandaşı gibi mi görüyorlar bizi?
Ben Peugeotun etik davranmasını,sağduyunun ve hakkın galip geleceği inancıyla bu güne kadar sabrettim,Hukuki mücadele başlatmadım. Ama böyle giderse istemiyerek yine hukuki mücadeleye başlayacağım galiba…
Saygılarımla..
Cevap: Türk tüketicisi tüketici bilincinden yoksun yolunacak kaz mı?
Hukuki forumların TÜKETİCİ HAKLARI BÖLÜMÜNDE sadece 1 hafta da düşen forum konularına bakın Allahaşkına:
1-Türk tüketicisi tüketici bilincinden yoksun yolunacak kaz mı?
2-Tüketici Mahkemesindeki Davam - 30 iş günü ve Sorumlu Disturubutor
3-Aracımın boyaları dökülüyor
4-Kazalı Araç Sattılar
5-Aracın km oynamak suç mu?
1. konu başlığında 2 defa AYIPLI OTOMOBİL satan Dev Otomobil Üreticisi PEUGEOT'nun sattığı 2. ayıplı aracın ,benim ve neredyse çevredekilerin can ve mal kaybına yol açacağını arzetmiştim.Peugeot hatayı kabul edip,Tüketici yasalaraına uyma ,tüketiciyi bilgilendirme ve güvenliğini sağlama yerine; Oyala,aldat tutarsa tutar ,yutarsa yutar,ya da uğraşmaz uğraşamaz,hak aramaz vaz geçer mantığıyla hareket ettiğini,Türkiyede ki tüketicileri tüketici bilincinden yoksun ,yıllar süren davalar nedeniyle hukuka başvurmaktan korkan, kaçınan bıtkın , yılgın insanlar olarak gördüğünü önceki forumlarımda anlatmıştım.
2. Konu başlığında ,Lg nin ürettiği ayıplı mal Tv nin yine üretici,satıcı,distrübütör tarafından hatasının kabul edilmeyip nasıl biribirlriyle paslaşıldığı,Tüketicini uzun soluklu hukuk mücadelesi sonucu davayı kazandığı anlatılıyor.
3. Konu başlığında Satılan Ayıplı otomobilin boyalarının döküldüğü,sorunlu satıcının onarımla geçiştirmeye çalıştığı tüketiciyi oyalama taktiğine yöneldiği anlatılıyor,
4. ve 5. konu başlıklarında da Satılan aracın klm'si ni düşürülerek ve ağır kazalı otomobili kazasız gösterilerek tüketicinin nasıl aldatıldığı anlatılıyor.
İşte haksız kazanç uğruna Tüketicinin can ve mal güvenliğini hiçe sayan,tüketiciyi aldatan manevi olarak yıpratan,zamanını çalan binlerce öyküden birkaçı bunlar..
"Türkiye'de ”Tüketici aldatılmış, tüketici, yılmış, tüketici korkmuş (Hak aramalar , hukuk davaları yıllar sürdüğünden ve Tüketici gerekli maddi ve hukuki yardımı alamadığından,yoksun olduğundan,tüketici haklarını bilmediğinden ve öğretilmediğinden) Kamu oyu ise sessiz ,sanki zarar uğrayan mağdur olan sadece malı alanmış gibi görüyor."Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” diye mi düşünüyor acaba? Halbu ki “Bir memlekette, namuslular, namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o memlekette kurtuluş yoktur” felsefesi daha onurlu bir yol değil mi? “Susma sustukça sıra sana gelecek” düşüncesi daha doğru değil mi? Bu ülkede satılan her ayıplı mal (zamanından önce bozulan,kullanım dışı kalan,vadedilen ve gerekli vasıfları taşımayan); halkımızın cebinden çalınan para\döviz ve ülkemiz özkaynaklarının kaybı olduğu gürülmüyor mu? Bu kayıpların kamu kaybı olduğu,refahını,zenginleşmesini engeleyen en önemli etken olduğu ne zaman farkedilecek?Demokratik batılı ülkelerde böyle bir durum olsa Devlet,Kamu oyu baskısı,basın yoluyla , Tıpkı “Bille Gates(microsoft-google),Pfizer..” gibi Tüketici haklarını ihlal edenlere korkunç yaptırımlar uygulanır,Tüketici bilinçlendirilir,hatalı ürünler geri çekilir ,tüketicinin zararı tanzim edilir. Paris’te,Londra’da…. bireysel haklara sonderece saygılı davranılırken en ufak bir haksızlıkta halk protesto için yürürken ,buna yürümeyenler, hatta benisemeyenler, hatta devlet sempatiyle yaklaşrken,desteklerken; Biz bu vurdumduymaz tutumumuzu nereye kadar sürdüreceğiz.. "
Saygılarımla..
Cevap: Türk tüketicisi tüketici bilincinden yoksun yolunacak kaz mı?
Dev Otomobil Üreticisi PEUGEOT'nun İki defa sattığı ve sahip çıkmadığı AYIPLI OTOMOBİL'in öyküsünü önceki forumlarda anlatmıştım.Bu AYIPLI OTOMOBİL'lerden ilkini PEUGEOT 2 yıl süren Hukuk mücadelesi sonucu sıfır klm bir üst modeliyle değiştirmek zorunda kalmıştı.
Değişen 2. otomobil de fabrikasyon arızası olduğu garanti süresinin bitiminin 2 ay sonrası anladım ve bu ikinci AYIPLI OTOMOBİLDE DÜZ YOLDA AKS KESEREK TRAFİK KAZASINA YOL AÇMIŞ, neredyse benim ve çevredekilerin can ve mal kaybına yol açacaktı.Peugeot hatayı kabul emeyerek,Tüketici yasalaraına uymayarak ,tüketicinin mağduriyetini gidermeyerek , bilgilendirmeyerek ve güvenliğini sağlamayarak; Oyala,aldat tutarsa tutar ,yutarsa yutar,ya da uğraşmaz uğraşamaz,hak aramaz vaz geçer mantığıyla hareket ettiğini,Türkiyede ki tüketicileri tüketici bilincinden yoksun ,yıllar süren davalar nedeniyle hukuka başvurmaktan korkan, kaçınan bıtkın , yılgın insanlar olarak gördüğünü önceki forumlarımda anlatmıştım.
Aracım onarılmasına rağmen binerken korkuyorum,strese giriyorum.Bana PEUGEOT'un 307 modelinde de Fabrkasyon arızası sonucu aks kestiğ ni bana ilettiler.
Sayın okuyuculardan benzeri duruma rastlayan,yaşayan ya da bu konularda açılan davalarda avukatlık yapan dostlarımızın forumla yada ÖZEL BİLDİRİM mail yoluyla bana aktarıp varsa dava karar,esas nosunu lütfen iletirler mi?
Saygılarımla...
Cevap: Türk tüketicisi tüketici bilincinden yoksun yolunacak kaz mı?
"Türk tüketicisi tüketici bilincinden yoksun yolunacak kaz mı?" konu başlıklı forumu okuyan üye,misafir sayısı bu güne kadar 1340oldu;her okuyan 4 kişiyle paylaş sa yaklaşık 5000 Tüketiciye ulaştım demektir.Bu bir anlamda başarı,Peugeot'un ipliği yavaş yavaş pazara çıkıyor demektir .
Bana yanıt veren Sayın Abdülalim üyemizin forumunu çok önemsiyorum ve aktarıyorum: "4077 s kanun 4 maddesi ayıplı malı tanımlarken ve ayıpı tüketici 30 gün içinde satıcıya bildirmekle yükümlü oldugu ve ayıplı maldada daha uzun bir garanti süresi verilmemişse teslimden itibaren 2 yıl oldugu ancak satıcının hilesi veya agır kusuru varsa yanı ayıplar bunu kapsıyorsa satıcı 2 yıllık süreden faydalanamaz yanı bu durumlarda sorumlugu devam eder(1) burda alıcıya yasa dört seçim hakkı tanımıştır bedelin iadesini içeren sözleşmeden dönme, ayıpsız misliyle degişirme, ayıp oranında bedel indirimi veyaücretsiz onarım gibi bu haklardan hangisini kullanırsa başında kullanmalı sonradan başka bır hakka kullanılamaz yanı bunu kullanma inşaai hak olup kullanmakla son buldugundan bundan rücü edemez/dönemez(2) örnek bir karar ...ödedigi bedelin iadesi için açılan davada yargıtay 13 hd.si tüketicinin 4077/4 göre baştan itibaren aracın iade ile ödedigi bedelin tahsilini istediginden bu yönde karar verilmesi gerektigi(3)
(1)HGK 2004/4-29-83 sayılı kararı
(2)13 hd 2004/8617-10239
(3)13 hd 2006/1452-5312 s kararı "
"PEUGEOT'nun İki defa sattığı ve sahip çıkmadığı AYIPLI OTOMOBİL'in öyküsünü önceki forumlarda anlatmıştım.Bu AYIPLI OTOMOBİL'lerden ilkini PEUGEOT 2 yıl süren Hukuk mücadelesi sonucu sıfır klm bir üst modeliyle değiştirmek zorunda kalmıştı.Değişen 2. otomobil de fabrikasyon arızası olduğu garanti süresinin bitiminin 2 ay sonrası anladım ve bu ikinci AYIPLI OTOMOBİLDE DÜZ YOLDA AKS KESEREK TRAFİK KAZASINA YOL AÇMIŞ, neredyse benim ve çevredekilerin can ve mal kaybına yol açacaktı."
"Yine Bir önce ki forumda "Bana PEUGEOT'un 307 modelinde de Fabrkasyon arızası sonucu aks kestiğ ni bana ilettiler.Sayın okuyuculardan benzeri duruma rastlayan,yaşayan ya da bu konularda açılan davalarda avukatlık yapan dostlarımızın forumla yada ÖZEL BİLDİRİM mail yoluyla bana aktarıp varsa dava karar,esas nosunu lütfen iletirler mi?"
Diye sorgulamıştım .Yanıt bekliyorum.
Saygılarımla..
Cevap: Türk tüketicisi tüketici bilincinden yoksun yolunacak kaz mı?
Alıntı:
Kimyaci Ahmet rumuzlu üyeden alıntı
"Türk tüketicisi tüketici bilincinden yoksun yolunacak kaz mı?" konu başlıklı foruma bugün saat 11.00 itibariyle ulaşan , okuyan üye,misafir sayısı 1414 oldu; "PEUGEOT'nun İki defa sattığı ve sahip çıkmadığı AYIPLI OTOMOBİL'in öyküsünü önceki forumlarda anlatmıştım.Bu AYIPLI OTOMOBİL'lerden ilkini PEUGEOT 2 yıl süren Hukuk mücadelesi sonucu sıfır klm bir üst modeliyle değiştirmek zorunda kalmıştı.Değişen 2. otomobil de fabrikasyon arızası olduğu garanti süresinin bitiminin 2 ay sonrası anladım ve bu ikinci AYIPLI OTOMOBİLDE DÜZ YOLDA AKS KESEREK TRAFİK KAZASINA YOL AÇMIŞ, neredyse benim ve çevredekilerin can ve mal kaybına yol açacaktı."
"Yine Bir önce ki forumda [B]"Bana PEUGEOT'un 307 modelinde de Fabrkasyon arızası sonucu aks kestiğ ni bana ilettiler.Sayın okuyuculardan benzeri duruma rastlayan,yaşayan ya da bu konularda açılan davalarda avukatlık yapan dostlarımızın forumla yada ÖZEL BİLDİRİM mail yoluyla bana aktarıp varsa dava karar,esas nosunu lütfen iletirler mi?"
Lütfen Tüketici Hukuku Ana balşlığında başlığındadile getirilen vatandaşın feryadına kulak verelim.
-Bir avukat Ülkenin en eski firmalarından birinden kombi alıyor, Firmanın vurdum duymazlığı nedeniyle onarımı yapılamadığı için kışın en soğuk günlerinde çocukları hasta oluyor.Firmada çıt yok.
-Vatandaş sıfır araba alıyor boyası dökülüyor ,Firmada çıt yok.
-Vatandaş 2. el araba alıyor,klmsiyle oynanmış,Ağır kaza geçirmiş çıkıyor..Satıcı tüketiciyi aldatmış,Eksper olarak başvurulan servis tüketiciyi aldatmış...
-Vatandaş bilgisayar almış, fabrikasyon arızalı çıkıyor ,firmada çıt yok..Götürdüğü HP servisi servis başvuru belgesi vermiyor,Hukuka hille karıştırıyor..
Daha sayayım mı?..:alala:DD
Saygılarımla..
Cevap: Türk tüketicisi tüketici bilincinden yoksun yolunacak kaz mı?
Alıntı:
Kimyaci Ahmet rumuzlu üyeden alıntı
Merhaba,
Bana 2 defa AYIPLI OTOMOBİL satan Dev Otomobil Üreticisi PEUGEOT’dur.. 2006 yılında Peugeot bana sattığı ilk ayıplı malın ayıpını kabul etmeyip,uzlaşmaya yanaşmayınca önceki forumlarda arzettiğim gibi, 2006-2008 arasında 2 Yıl süren hukuk mücadelesinde TÜKETİCİ SORUNLARIN İL HAKEM HEYETİ,TÜKETİCİ MAHKEMESİ VE YARGITAY ONAYI İLE AYIPLI MALINI bir üst modeliyle değiştirmek zorunda kalmıştı.Böylece zararı 2 misiline çıktı.Eğer zamanında otomobilin Ayıpını kabul etseydi zararı yarıya inecek , hem Prestij kazanacak ,hemde müşteri memnunuyetiyle bedava reklam yapacaktı.
Sanki Peugeot Bu süreçten ders almak yerine ,benzeri durumlarda” Müşteriyi nasıl aldatırım,4077 sayılı yasanın ve Birleşmiş Milletler Tüketici Hakları Evrensel Beyanemesini yaptırım ve yükümlülüklerinden nasıl kurtulurum,Tüüketiciyi nasıl hiçe sayarım taktiğine çalışmış.
Bazan da düşünüyorum acaba bu durumlardan Peugeot üst derece yönetiminin haberi yok mu? Binlerce euro harcayarak basın ve yayın organlarında reklam yapan bir firma ,Böylesine olumsuz aleyhlerine reklama , zararı iki katına çıkaran zihniyete nasıl göz yumabiilr ki?..
Evet, değiştirilen 2. Araç ta AYIPLI OTOMOBİL çıktı,Hemde öylesine bir ayıp ki: ) 17000 Klm de bir otomobil asfalt yolda seyrederken, Aks kesilmesi \ salıncak kopması sonucu ölümcül bir kazaya yol açıyor.Allahtan şans eseri karşı yol fırlamıyor , arkadan gelen araçlar çarpmıyor ve sağında ve solunda araç olmadığı için çarpmıyor, can kaybı ve yaralanma da olmuyor. (ki belki de bu tür ayıplı abazı insanların mal ve can kaybına sebebiyet vermiştir veya ilerde mal ve can kaybına sebebiyet verecektir.)
Peugeot Hatayı kabul edip,tüketiciyi bilgilendirme ve güvenliğini sağlama yerine Müşteri güvenliği umurlarında değil.Oyala,aldat tutarsa tutar ,yutarsa yutar,ya da uğraşmaz uğraşamaz,hak aramaz vaz geçer.Türkiyede ki tüketicileri, tüketici bilincinden yoksun ,yıllar süren davalar nedeniyle hukuka başvurmaktan korkan, kaçınan bıtkın , yılgın insanlar olarak görüyorlar herhalde..Acaba 3. dünya vatandaşı gibi mi görüyorlar bizi?
Bu gün, forumu okuyanların sayısı 1759 'u buldu.Daha geniş kitlelere ulaştıkça,tüketici bilinçlenecek(hak arama sorgulama bilinci) ,namuslu satıcı/üretici ile sahtekarı ayırt edecektir.
Saygılarımla...
Cevap: Türk tüketicisi tüketici bilincinden yoksun yolunacak kaz mı?
Maalesef Ailemin etkisi ve kararıyla (Sağlığımın bozulduğu,sinirlerimin yıprandığı nedeniyle) mücadeleden vazgeçtim.Sineye çekmek zorunda kaldık.birkez daha güçlüler kazandı..Saygılarımla...
Cevap: Türk tüketicisi tüketici bilincinden yoksun yolunacak kaz mı?
Alıntı:
Kimyaci Ahmet rumuzlu üyeden alıntı
Maalesef Ailemin etkisi ve kararıyla (Sağlığımın bozulduğu,sinirlerimin yıprandığı nedeniyle) mücadeleden vazgeçtim.Sineye çekmek zorunda kaldık.birkez daha güçlüler kazandı..Saygılarımla...
Hakkınızdan vazgeçtiğiniz için üzüldüm. :(