teşekkür ederim.
benim tek kurtuluşum telefon kayıtlarına ulaşmam.
ama artık telefon kayıtları aile mahkemelerine verilmiyormuş. öylemi?
Printable View
Hayır öyle birşey yok. Uygulama şöyle..
Normalde mahkemeler gsm kayıtları ile ilgili müzekkereleri TİB (Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı) e yazıyıor, TİB Yasa gereği bu kayıtları artık veremediğini söyleyerek geri çeviriyor, Aslında Telefon görüşme trafiği bilgilerini TİB de GSM operatörlerinden alıyor. Ama yasadan dolayı "verilemez" diyerek bir gerekçe ile bu talepleri geri çeviriyor.
Ancak müzekkere hazırlanırken avukat takip eder de, müzekkere doğrudan ilgili GSM Operatörüne hitaben yazılırsa o zaman GSM operatörü ilgili bilgiyi doğrudan mahkemeye gönderiyor.
Yaşadım biliyorum.
Dava açmakla ayrı yaşamak hakkına sahip olursunuz, halen oturduğunuz eve aile konutu şerhi koydurup oturmaya devam edersiniz, eşiniz evden gider, dava açmakla birlikte tedbir nafakası talep edebilirsiniz...
ses kayıtlarını ise halen birlikte yaşamakta iken eşinizin karşı taraf ile telefonla yada birebir konuşmalarını kaydetmek sureti ile elde edebilirsiniz. Yani sizin becerinizle olacak bir iş ses kayıtlarını elde etmek olayı..
Tekrar Merhaba,
Bakın ben şu şekilde aydınlatmaya çalışayım. Daha öncedende üstüne basa basa yazdım ve forumda açıklama yapan ve cevap veren arkadaşlarımda aynı şeyin üstünde duruyorlar.
Sizin eşinizin veya annenizin, babanızın hatta 18 yaşından büyük çocuğunuzun bile bu şekilde bilgilerini elde etme gibi bir durumunuz söz konusu değildir. Bu özel hayattır. Özel hayatta da maalesefki siz bu konuşmaları, mesajları vs. benzeri bilgileri öğrenemezsiniz. Bunu her mahkeme öğrenebilir. Fakat öğrenmesi sizin ile paylaşması anlamına gelmez. Zatende paylaşamaz. Mahkemenin, hakimin ve savcının bile bu şekilde sizin ile paylaşma yetkisi yoktur.
Siz bu bilgileri elde ettiğiniz de de belirtmiş olduğunuz gibi kişinin hayatına müdahale edeceksiniz veya tatsızlık çıkaraksınız. Ayrıca iyi niyet bile olsa bu mümkün değil. Siz bunları elde etmek yerine bence oturun ve düşünün. Bu yuvanın nasıl kurtulacağını? Ayrıca kurtarmak istemiyorsanızda herkesin yapmış olduğu gibi ilgili savcılığa giderek davanızı açın ve iddaalarınızı yapın. Talep etmiş olduğunuz isteklerinizide belirtin. Bunun sonrasında ilgili mahkemenin hakimi ve savcısı uygunluğa göre ilgili telekom şirketleri ile talepde bulunur ve iddaalarınızı araştırır ve taktiri verir. Bunun detayını sizin ile paylaşmaz. Boşar veya boşamaz. Bunun fazlasını istemeniz mümkün değildir. En fazla hakim istediğiniz gibi bir sonuç vermezse temyiz edersiniz. Baktınız olmadı bir üste sevk edersiniz. En sonunda adalet yerini mutlaka bulur. Eğer bulmaz diye düşünüyor ve şimdiden bu şekilde kendi kendinize karar veriyorsanız o zaman yargıyada başvurmayın. Kararınızı kendiniz verin ve sonuçlarına katlanın.
Tekrar geçmiş olsun dileklerimle,
Saygılar,
Yanlış bilgilendirme de bulunmayalım lütfen. Aile mahkemelerinde davalı ve davacı taraflar birbirlerinin dosyaya koyduğu her delil ve belge ile müzekkere yolu ile diğer kurum kuruluş ve şahıslardan alınmış bilgi belge ve delilleri görme, kopyasını alma, değerlendirme, yorumlama ve hatta itiraz hakkına sahiptir.
Mahkemenin müzekkere ile getirttiği / getirteceği her türlü belgeyi davalı yada davacı taraf dosyadan kimliğini ibraz ederek alabilir.
Ayrıca aile mahkemelerinde savcılık müessesesi yoktur. Kişi eşinin kendisini aldattığı şüphesi ile savcılığa suç duyurusunda bulunamaz, savcılık aracılığı ile telefon trafik bilgileri getirtilemez. Ceza davasımı bu savcılık uğraşsın..
Eşler arasında özel hayat diye bir kavramdan söz edilemez, taraflar evlilik birliği tesis etmekle kendi özellerinden daha çok evliliğin özeline sahip çıkmalıdırlar. Öğretiler de içtihatlerde bu yöndedir.
Nitekim, evde bulunan günlük, evde kurulu bulunan ses kayıt cihazı, evde ortak kullanılan pc, vb. unsurlardan elde edilen deliller boşanma davasında kullanılabilirler. Eşler arasında özel hayatın gizliliğinden söz edilemez.
günaydın,
bilgiler için tekrar teşekkürler.
yanlış yazmışım ses kaydı derken, görüşme detaylarını demek istedim. hani müzakere
yazılıpta istenen. evde pc yok. ses kaydı alma şansımda yok çünkü evdeyken hiç telefon görüşmesi yapmıyorlar. takipte edemiyorum evde 2 tane çocuğum var biri daha çok küçük, kimseye bırakamam. zaten eşim çıkar çıkmaz bir komşuya bırakmaya çalışsam vakit kaybeder eşimi yakalayamam. elim kolum hep bağlı anlayacağınız. benim tek umudum dava açtığımda görüşme detaylarını istemek olacak. ama avukatım olmazsa bunudamı yapamıyorum
Evli erkeklerle birlikte olan kadınlara Yargıtay'dan kötü haber
07:45 | 06 Ekim 2010
Bahri KARATAŞ - İZMİR / DHA
İzmir'de A.S., eşiyle cinsel ilişkiye girip çocuk aldıran T.A.'ya karşı açtığı tazminat davasını kazandı. T.A., yasal faziyle birlikte mağdur A.S'ye 7 bin lira tazminat ödeyecek.
A.S., 5 yıl önce intihar eden eşi pilot binbaşı Murat S. ile ilişkiye girip 'kişilik haklarına zarar verdiği' iddiasıyla T.A.'ya karşı 10 bin liralık manevi tazminat davası açtı. A.S. mahkemeye verdiği dava dilekçesinde, 1990 yılında evlendiği eşi pilot binbaşı Murat S. ile evliliğini mutlu bir şekilde 10 yıl sürdürdüğünü, ancak kocasının 2000 yılında İzmir'deki Kara kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı Kara Havacılık Alayı'na atanmasıyla aralarının bozulduğunu belirtti.
A.S., eşinin İzmir'de göreve başladıktan sonra, internette bir sohbet grubu oluşturduğunu, bu sitede davalı T.A. ile tanıştıklarını anlatarak şöyle devam etti: "Bu tanışma daha sonra aşka dönüştü. 1.5 yıla yakın bu beraberlikleri devam etti. Eşim 2006 yılında trajik bir şekilde intihar edene dek bu durum sürdü. İkisi de bu zamana kadar, çok yoğun ve çalkantılı bir şekilde aşk yaşadılar. T.A., eşimin evli olduğunu bilerek bu ilişkiye başladı. Kendisine bağlamak amacı ile hamile olduğu konusunda yalan söyledi.
Eşimin tıbben çocuk sahibi olması mümkün değil, bu konuda da raporları var. Ancak davalı 5 Nisan 2006'da hamile olduğunu gösteren raporu verdikten sonra eşim evi terk edip gitti.
T.A., bu oyunuyla tüm emellerine ulaşmış oldu. Eşimin evi terk etmesi beni derin bir sarsıntıya ve ruhsal çöküntüye sürükledi. İntihara bile teşebbüs ettim. Depresyon teşhisiyle tedavi görmeye başladım. Eşim hatasını anlayıp eve geri döndü. Beni terk etmkesinin vicdan azabı ve ruhsal bunalımı sonucu, zehir içip kollarımda öldü. Bana bu acıları yaşatan T.A., eşimle mutlu olduğumu bile bile bu oyunu oynamıştır. Ahlaka aykırı davranan davalı, kişilik haklarıma ve manevi varlığıma, aile bütünlüğüme ağır saldırıda bulunmuştur. Acılarımın biraz olsun hafiflemesi için 10 bin lira manevi tazminat ödenmesini istiyorum."
KÜRTAJLA BEBEĞİ ALDIRDI
Davalı T.A'nın avukatı ise mahkemeye verdiği cevap dilekçesinde, müvekilinin olayda bir suçunun olmadığını belirtip, davanın reddini talep etti. Avukat, "Müvekkilim ölüm olayının ardından çocuğunun babasız büyümesini istemediği için kürtajla bebeği aldırmıştır. Murat S.'nin annesi de ifadelerinde oğlunun müvekkilim ile mutlu olduğunu, doğacak olan çocuğun ismini bile koyduklarını söylemiştir. Bu nedenle haksız ve yersiz davanın reddine karar verilsin" dedi.
YEREL MAHKEME REDDETTİ
Davaya bakan İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi hakimi, A.S.'nin eşinin davalı ile duygusal ve fiziksel ilişki kurarak zaman zaman bir araya geldiğini, davacının manevi zarara uğramasının, davalının eylemi ile bir ilgisinin olmadığını, bir zarar sş"z konusu ise bu zararın evlilik birliğine aykırı davranan kocası tarafından gerçekleştiğini belirtip, tazminat talebini yerinde olmadığına, bu nedenle davanın reddine karar verdi. Yerel mahkemenin ret kararı üzerine A.S.'nin avukatı kararın temyizi için Yargıtay'a başvurdu.
YARGITAY KARARI BOZDU
Dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, davalı T.A.'nın olayda kusurlu olduğunu, bu nedenle davacının zarara uğradığını belirtip, yerel mahkemenin kararını bozdu. Bozma kararında, öyle denildi: "Türk Medeni Kanunu'nun 185'inci maddesinde yer alan 'Evlenmeyle eşler arasındaki evlilik birliği kurulmuş olur. Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar' biçimindeki düzenleme gereğince, evli bir kimsenin evlilik dışı birlikteliği, diğer eşin sosyal kişilik değerlerine saldırı niteliğindedir. Bu eyleme, evliliği bilerek katılan kişi de diğer eşin uğradığı zarardan sorumludur. Davalı, davacının eşi ile evli olduğunu bilerek, duygusal ve cinsel ilişkiye girdiğine göre, Borçlar Kanunu'nun 49'uncu maddesi gereğince manevi tazminatla sorumlu tutulmalıdır. Yerel mahkemece, açıklanan olgular gözetilerek, davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulması gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle istemin tümden reddedilmiş olması, usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmektedir. Bu nedenle yerel mahkemenin verdiği karar oy çokluğu ile bozulmuştur."
YEREL MAHKEME KARARINDA DİRENDİ
Bozma kararı ardından yeniden görşülen davada yerel mahkeme eski kararında direndi. Mağdur A.S.'nin avukatı yerel mahkemenin direnme kararına karşı, bu kez dosyayı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na götürdü. Hukuk Genel Kurulu, Yargıtay 4'üncü Hukuk Dairesi'nin verdiği kararın doğru olduğunu belirtip, noktayı koydu. Bu kararın ardından evli erkeklerle aşk yaşayan kadınların da tazminat ödemesi iştihatı da hukuka girdi.
7 BİN LİRA TAZMİNAT ÖDEYECEK
Tekrar görülen davada, yerel mahkeme, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun kararına uyulma zorunluluğu olduğundan uyulmasına karar verdi. Hakim, T.A.'nın mağdur olan asıl kadın A.S.'ye 5 bin lira tazminat ödemesine karar verdi. Yasal faziyle birlikte 'öteki kadın', "asıl kadın"a 7 bin lira tazminat ödeyecek. Bu kararla evli kadınların kocalarıyla birlikte olan kadınlara karşı tazminat davası açmasının yolu açılmış oldu.
önümüzdeki aylarda olacak darp davamızda eşimden şikayetçi olmasam parasal ceza alırmı. bazı arkadaşlar davadan vazgeçsende geçmesende maddi bir ceza alacak diyorlar. 4500 tl civarındaymış. ben şuna anlam veremedim o zaman benim kararımın ceza alıp almamasında bir etkisi yok. zaten şu an evden uzaklaştırma cezası içinde. (6 aylık)
bilgi verirmisiniz?
Son zamanlarda cok aktifsiniz,herkesin problemine yardimci olmaya calistiginizi görüyorum ve sizi takdir ediyordum ama bu yazdiginiz tamamen sacmalik olsa gerek..birbilen nickli özel dedektiflik sirketi olan hemseriniz izmirli bir kisiylede bu konuyu tartismistik, esinizin özel hayatina müdahale edemezsiniz, gizli kameraya cekemezsiniz diye yanlis bilgilendirmede bulunmustu..o zaman sunu aciklarmisiniz, acaba zinayi esler nasil ispat edecekler??????mahkemelerin isi gücü yokta eslerin pesindemi kosacak onlarin zina yaptigini belgeleyecek ispat edecek????sizin dediginiz gibi olacaksa o zaman haksizliga ugramis esi tarafindan aldatilmis kisiler agzini kapatip otursun yuvasini kurtarma adina ömür boyu o kisiyle bir hayat sürsün öylemi??
Saygilar
eşinizin sizi aldattığını kendi imkanlarınızla tespit etmişsiniz ancak elde ettiğiniz delilleri yasal yollardan elde etmediğiniz için eşiniz sizden şikayetçi olursa yarğılanır ceza alırsınız ancak elde ettiğiniz delil hakimin incelemesi sonucu sizin dava konunuz ile ilgili kanaat uyandırır siz kesin delillere ulaşmadan bence boşanma davası açmayın bu dava uzun sürer..
bu yaziyi bana özel bir dedektif yazmisti hem esim zina yapacak hemde ben bu durumu ispat ettikten sonra(zinayi ispat etmenin zorluklarini, sabir etmenin ne kadar zor oldugunu biliyormusunuz) güya yargilanip ceza alacagim, gülermisin aglarmisin!!!!!!