Hacizden nasıl kaçarım

yorum yapan arkadaslar cok sagolun.ilginiz için fakat av.feyz oazarbaşı arkadaş konunun ciddiyetini tam olarak anlamadı ben 16 yılıık esnaflık yaptım son 3 senedir ticaretin şekil degistirmesinden dolayı haksız rekabetten dolayı zarar ettim.ve fırsatccı bankalar bana kk ve kredı verdıler ve bu güne kadar ben bu bankalara hep faiz ödedim ödedigim faiz zaten benı belkıde kurtaracaktı ve son ana kadar ödedim ve sonunda malım eksildi ödeyemez duruma düştüm,su an borcum 95 tl ben bunları yaazarkrn feyz bey bu ışi bilincli yapmısım gıbı diger bir arkadaş kıtır kıtır falan ifadeler kullanıyorben 16 sene ticaret yaptım ve sonunda herseyımı kaybettim önce dürüst idim 16 yıl sonra üçkagıtcı mı oldum,benim istegim aslında şuydu benim evime 3 kez haciz geldi 3 tane ilk ogretime giden cocugum var bunların karsısında televızyon izlerken televızyonu hacze gıtmesı bir baba olarak nasıl bır seyoldugunu biliyorlarmı.şu an ben kaç km den ordu bolgesıne fındık amelelıgı yapıyorum ve okulların acılmasına da 10 15 gün bir zaman var benım cocukları başka bır okula nakletmek durumundayım malum kacıyoruz ya fakat yoneticiler adres istiyor adesımde desıfre olacak 3 kea hacız gelmıs bır eve tekrar haciz olurmuolmaması ıcın ne yapmalıyım ,benım bu parayı odeyecek hic bir imkanım yok feyz bey bazı yol gosteren yorumları sılmış pekı soruyorum bu avkatlar hic gayri meşru bilinçli işler yapan kışılere yrdımcı olmuyorlar ben kasamda kacmasamda bankalar benden bu parayı alamazlar zaten yok benım derdım evdekı 37 ekran tv bırde ıkıncı el buzdolabı bunlar bana lazım degıl ben sokakatada yatarım kahveyede gıderim ama madalyonun otekı yuzunde 3 cocugum ve eşim var şimdi iyilik timsali bazı yorumclara soruyorum siz ne yapardınız

O yorumcular böyle bir şeyin asla kendi başlarına gelmeyeceğini çünkü kendilerinin çok akıllı olduklarını sanıyorlar... Böyle kıpır kıpır diyen kaç kişi tanıyorumki şu anda onlarda daha beter durumda. Ve söyledikleri tek şey şuydu k.k en iyi dosttur kullanmasını bilene akıllı olacan kartı düzgün kullanacan diyen çok yakından tanıdığım biri şu anda benden beter durumda. Nerede olduğunu öz kardeşi dahi bilmiyor. Yerim tesbit edilir korkusuyla kardeşine telefon bile etmiyor...

Sayın çarşambalı üyenin yazdığı ise tam bir ibretlik senaryo...
Sayın üyemizin yazdığı iletinin satır arasını okumak lazım.
Evet üyemizin dayısı anlaşılan oki savurgan harcamayı seven gelirinden çok borçlanabilen bir yapıya sahip olabilir. Ama sorun şuki onu ödemeyeceği belli olan bir borç yükünün altına sokmakta bir sakınca görmeyen bankaların amacı neydi acaba... Hemde defalarca tekrar eden bir borçlandırma. Hani kara listeye alınırdı bidaha kredi verilmezdi.
Neyse satır arasına bakalım biz..
1 milyonluk mal varlığının eridiğinden bahsediyor. Peki benim aklıma takılan şey şu.
bu varlık borçludan çıktı bankaların kasasına gitti Zengin daha zenginleşti hemde hiçbir gayret göstermeden. Alt tabaka ise dahada alta indi. Peki bu bankalar hani şu yüzde 90 ı yabancı sermaye olan şirketler değilmi...
Ülkemiz insanının parası bir şekilde yabancılalrın cebine akıyor...

Ve gerçekten çok merak ettiğim birşey daha var..
Avukatlar ve icra memurları kredi kartı kullanmıyormu. Şüpesiz kullanıyor
Peki acaba onlar hiç icralık olmuyormu...
Her meslek grubundan icralık olanları tv lerde veya nette okuyoruz.Hatta intihar ettiklerini dahi duyuyoruz.
Yüksek rütbeli Askerler Doktorlar Öğretmenler Polisler hatta Milletvekilleri icralık oluyor.
Avukatlar yargı mensubları icra memurları için bugüne kadar böyle birşey duyulmadı acaba sistem kendi içinde farklımı çalışıyor.

Bakın bir başka hukuk forumunda bu ev eşyası haczi 2 sayfa boyunca avukatlar tarafından nasıl tartışılmış. Avukatlar olumlu olumsuz tüm yorumlarını yazmış bizim forumumuzda ise
avukatlar hiç bu konuya girmiyor.
Sadece arada sırada uyarmak için yazıyorlar
Acaba bu sessizlik neden
sükut ikrardanmı geliyor yoksa.

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=39401

Alıntı:

---

Av.Feyz Pazarbaşı rumuzlu üyeden alıntı

Bu sitede kanuna karşı hile yöntemleri konuşulamaz. Bu nedenle bazı iletileri silmek zorunda kaldım. Borç ilişkisi iradeyi sakatlayan bir nedenle doğmamışsa borcunu ödemek veya ödemeye çalışmak da bir erdemdir. Forumda genellikle krediler veya kredi kartları nedeniyle borçlar söz konusu olduğu için biz hukukçular pek fazla yorum yapmıyoruz. Zira herşey kanuni. İcra iflas kanunu açık. Alacaklının da korunmaya değer hakkı var. Alacağını almak için yolları tükenen kişi ev haczi uygular. Hapis cezası olmaz, Borçlunun maaşını haczedeme, malını haczedeme derken alacaklı hakkına nasıl kavuşur? Hep verdiğim bir örnek: Ben sana borçluyum sen de ahmete. Ben borcumu ödemedim. Sen de ahmete ödeyemedin. Ahmet mahfoldu, ekonomi çöktü... Özetle kimse borcunu ödemezse bugünün alacaklıları da yarının borçluları olacaktır.
Öte yandan Ev eşyası haczinden hiçbir avukat zevk almaz. Haczedilen eşyaları da kendisi almaz, yeddiemin deposuna götürülür. Hoş, çoğu ülkede avukat hacze bile katılmaz, icra memuru yapar icra işlemlerini. (Ülkemizde de avukatın hacizde bulunma zorunluluğu dahi yoktur, dilerse sadece icra memuru gidebileceği gibi, stajerini veya hazurun olarak nitelendirilebilecek görevlisini gönderebilir). Burada savunduğumuz hak kanunlara dayanır ve alacaklının haklarını temin etmeye yöneliktir. Alacaklının borca ve faize itiraz hakkı vardır. Yani tamamen çaresiz değildir. Haczi kabil Malı olmayan hakkında ise aciz vesikası alınır.
Konuyu çok fazla tartışmamamızın bir nedeni de bunun daha önce defalarca tartışılması olabilir. Dikkat ederseniz konu başlığı hacizden nasıl kaçarım. Oysa borcu nasıl öderim denilse belki bazı önerilerde bulunulabilir. Ancak şöyle kaç, böyle yok ol diyen arkadaşlar iyilik yaptığını sanırken, borçlunun iş ve aile düzeninin iyice bozulmasına, hatta bu yanlış yönlendirmeler sonuç vermeyip de daha da büyük borç batağına batmalarına neden olabilirler. Kaçmak için yapılacak masrafları alacaklıya ödemek sizce nasıl olur?

---

öncelikle merhaba sayın pazarbaşı sizim söylediklerinize katılmamak elde değil ama burda ki başlıca sorum türkiye kanunlarıdır akıl almaz insanı çıkmaza sokan türkiyenin kanunları söylemek istediğim avukatın gelipte evindeki 5 paralık kanepeni 10 paralık televizyonunu alması yani eşyanı haczetmesi bu sorun bence en kısa sürede kanunlarla çözümlenmeli insanın ihtiyacları bunlar sen git 500 e tv yi al durumun bozuldu mahvoldun borç batagındasın avukat gelsin haczetsin gitsin 50 ye satsın bu sorunun kanunlarla bir an önce çözüme kavusturulması lazım kart borçlusunun demek istedigi sadece bu sorun budur saygılar...

Hacizden nasıl kaçarım

Koşarak

Alıntı:

---

Av.Tayfun Eyilik rumuzlu üyeden alıntı

Hacizden nasıl kaçarım

Koşarak

---

Sayın Tayfun bey merhaba
Koşarakta kaçılmıyor. Çünkü borçlu koşarken Avukat borçlunun parasıyla taksiye biniyor
daha 2 tur atmadan yakalıyor.
Saygılarımla

Herkes gibi bende dün akşam haber bültenlerini dinliyorum.
Başbakanımızun ELAZIĞ da yaptığı konuşmayı gösteriyor...
Konu şu.. Elazığda depremde evleri yıkılan vatandaşlara TOKİ tarafından yapılan evlerin anahtar teslimi var Başbakan diyorki. 7 ayda evler tamamlanıp teslim edildi ve ihtiyaç sahiplerine BUZDOLABI ÇAMAŞIR MAKİNASI ve FIRIN 3 lü paket olarak verilecek diyor...
Yaklaşan seçim sürecinde bunun ihtiyaç sahipleri ile sınırlı kalmayacağına gerek parti il teşkilatı vasıtası ile el altından gerek valilik kanalı ile alenen bu dağıtımlar genele yayılacak...
Bende kendi kendime düşünüyorum.
Acaba bu depremde evi yıkılanın işi bozulduda bankaya borcu varsa ve icralık olduysa
evine haciz gelipde bu başbakanlığın dağıttığı beyaz eşyayı muhafaza ederlerse ne olur.?
bu çelişkiye bir anlam veremedim. Bune perhiz bune lahana turşusu oldu...

Bir tarafta siz avukatlarında ödediği vergilerle ihtiyaç sahipleri yoksullara eşya dağıtılıyor ve sosyal devlet elbette dağıtılacak zaruri ihtiyaç deniyor
diğer taraftanda yokluğa düşmüş bankanın pençesinden kurtulamayan adamın evindeki eşyalarsa siz avukatlar marifeti ile borcunu ödeseydin sen borçlusun bunları kullanmaya hakkın yok dercesine elimizden alıp bize felaketi yaşatıyorsunuz.
DEPREM DOĞAL AFETTİR
HACİZ SOSYAL FELEKAT
arkadaşlar gelin seçimden önce birleşelim mail ve telefon yağmuruna tutalım yetkilileri
korkmayın çekinmeyin bu işi seçim yasaklarının başlayacağı mart ayına kadar çözdük çözdük aksi takdirde bu felaket daha uzun süre devam eder...

Not.. Değerli yöneticilerin affına sığınarak bu iletimi 2 konuda yazdım
çünkü gerçekten bu fırsatın son bir şans olduğunu düşünüyorum
1 kişi daha fazla okursa faydası olur kanaatindeyim.

Alıntı:

---

uçucu rumuzlu üyeden alıntı

Herkes gibi bende dün akşam haber bültenlerini dinliyorum.
Başbakanımızun ELAZIĞ da yaptığı konuşmayı gösteriyor...
Konu şu.. Elazığda depremde evleri yıkılan vatandaşlara TOKİ tarafından yapılan evlerin anahtar teslimi var Başbakan diyorki. 7 ayda evler tamamlanıp teslim edildi ve ihtiyaç sahiplerine BUZDOLABI ÇAMAŞIR MAKİNASI ve FIRIN 3 lü paket olarak verilecek diyor...
Yaklaşan seçim sürecinde bunun ihtiyaç sahipleri ile sınırlı kalmayacağına gerek parti il teşkilatı vasıtası ile el altından gerek valilik kanalı ile alenen bu dağıtımlar genele yayılacak...
Bende kendi kendime düşünüyorum.
Acaba bu depremde evi yıkılanın işi bozulduda bankaya borcu varsa ve icralık olduysa
evine haciz gelipde bu başbakanlığın dağıttığı beyaz eşyayı muhafaza ederlerse ne olur.?
bu çelişkiye bir anlam veremedim. Bune perhiz bune lahana turşusu oldu...

Bir tarafta siz avukatlarında ödediği vergilerle ihtiyaç sahipleri yoksullara eşya dağıtılıyor ve sosyal devlet elbette dağıtılacak zaruri ihtiyaç deniyor
diğer taraftanda yokluğa düşmüş bankanın pençesinden kurtulamayan adamın evindeki eşyalarsa siz avukatlar marifeti ile borcunu ödeseydin sen borçlusun bunları kullanmaya hakkın yok dercesine elimizden alıp bize felaketi yaşatıyorsunuz.
DEPREM DOĞAL AFETTİR
HACİZ SOSYAL FELEKAT
arkadaşlar gelin seçimden önce birleşelim mail ve telefon yağmuruna tutalım yetkilileri
korkmayın çekinmeyin bu işi seçim yasaklarının başlayacağı mart ayına kadar çözdük çözdük aksi takdirde bu felaket daha uzun süre devam eder...

Not.. Değerli yöneticilerin affına sığınarak bu iletimi 2 konuda yazdım
çünkü gerçekten bu fırsatın son bir şans olduğunu düşünüyorum
1 kişi daha fazla okursa faydası olur kanaatindeyim.

---

Belli ki iyiniyetli ama borcunu ödeme kudreti olmayan birisiniz. Ancak kardeşim madem öylesin söyle başbakana borcunu kendisi rahatlıkla ödeyebilir. Yoksa herkese şamil bir borç aklama affı çıkartırsanız kötüniyetli borçlular, dolandırıcılar da borçtan kurtulur. Ondan sonra da benim kredi kartı faizim iyice şişer. Yazık değil mi bana da?

Alıntı:

---

Av.Basri Gungoren rumuzlu üyeden alıntı

söyle başbakana borcunu kendisi rahatlıkla ödeyebilir.

---

Ama benim gazerem yok. İnşaat şirketimde yok. sandalım bile yok yani bana ihale verebilecek al şuradan kazan borçları öde diyecek bir durum yok. Ha dersenizki T.C vatandaşlarının ödediği vergilerden oluşan örtülü ödenekten öder. Benim satılık oyumda yok. Oyumu akp yede versem kendi özgür vicdanımla veririm. Chp ye de mhp yede.
Ben kendi borcumu ödüyorum öderimde ama tepeme bindiler göz açtırmıyorlar nasıl olacak bakalım. Artniyetli ve dolandırılıcılığa gelince Basri bey belliki benim diğer konulardaki iletilerimi okumamışsınız benim düşüncemi bilmiyorsunuz yoksa tabiki borçlar affedilsin ödeyene daha katmerli faiz binsin demiyorum.

Şu başbakan benim borcumu ödesin konusunda bir iki şey daha söylemek isterim.
Basri bey belki biliyorsunuz ben engelli bir vatandaşım sosyal yardım adı altında ayni ve nakdi yardım almada önceliğim var. Hatta belediyeler bağıra bağıra kapımın önüne erzak paketlerini yığarlar ancak ben bugüne kadar tek kuruşluk bir yardım ne talep ettim ne aldım.
Ankarada yaşıyorum belediye otobüsüne refaketcim ile birlikte ücretsiz binebilirim. Askiden suyu %90 indirimli alabilirim hatta evime temizlik ve yemek işleri için belediyeden personel gönderirler
ama ben bunların hiç birini kullanmıyorum. Çünkü o kaynak 72 milyon vatandaşın ödediği vergilerden oluşuyor. Bana enayi diyen olabilir desinler. Ben sosyal devletten anlayışım sadaka vermek değil ben sosyal devletten ya bu bana maddi yardım veriyor ben oyumu hep buna vereyimde başımızda kalsın bana yardım kesilmesin diye düşünmüyorum.
Ben sosyal devletten güçlünün zayıfı ezmemesini işsize iş imkanı üretilmesini herkese hakkı olanın verilmesini insan haklarına saygılı olmayı aynı ülkenin bir köşesinde beyaz eşya dağıtılırken
diğer köşesinde borcun var deyip vatandaşın tüm ailesini cezalandırırcasına elinden alınmasını anlamıyorum. bende daha az prim ödeyerek daha az prim günü alan bir emekli yaklaşık benim 2 katı aylık alırken ben hukuk devletinin adalet terazisine güvenmem
benim borcumu ödemesine gerek yok hakettiğim emekli aylığımı bana versin ben 1 yılda tüm borcumu öderim...
Ha tüm bunlara rağmen boşver sen kendini düşün diğer borçlulara haciz gelmiş eşyası gitmiş sanane gemisini kurtaran kaptan olmuş derseniz.
Tüm ana haberlere gazetelere boy boy afişe olarak ağlaya ağlaya borcumu başkasına ödetmek benim karekterim değil. Ayrıca bu sorun sadece benim değil tüm vatandaşların sorunu
SAYGILAR

geçmiş olsun