Cevap: Aldatılanın canı patlıcan mı dedirten karar
Alıntı:
Abdullah Yaman rumuzlu üyeden alıntı
Her ne kadar muhalif üye burada Dairenin yerleşik uygulamasına atıfta bulunsa da muhtemelen göz ardı ettiği şöyle bir durum sözkonusu.
Velevki mahkeme tarafların boşanma davasını reddetti, yada sair başka nedenlerle evlilik birliğinin devamı sözkonusu oldu o zaman aile birliği yaşanan bu ilişkiden dolayı daha çok zarar görecektir.
Ya da herhangi birisi ile birlikte olmak isteyen taraf bu birlikteliğin getireceği yasal müeyyidelerden (nafaka / tazminat vs) kurtulmak için önce yasal eşine karşı boşanma davası açıp, sonra dilediği ilişkiyi yaşayıp daha sonradadavasından vazgeçebilir.Böylece yasal müeyyidelerden kurtulmuş olur. "ayrılmak istedim, dava açtım ama olmadı, yeniden eşimle hayatıma devam edeceğim" diyebilir.
Bu tür ilişkiler yaşayan ve yaşamak isteyen kişiler için bulunmaz bir fırsat olurdu bu durum. Suistimale mahal vermemek adına yerinde ve doğru bir karar.
Yazımın içinden bir cümleyi alarak kendimle çeliştiğimi vurgulamaya çalışmayınız. Yazının bütünlüğü içerisinde bakılırsa ne demek istediğim daha net anlaşılacaktır.
Sn. Editör,
Benim son verdiğim cevabı silip fikir değiştirmek gibi bir lüksüm olmadığını belirtmeden geçemeyeceğim.
Forumun başından beri konu hakkındaki ilk fikirlerinizde %1 bile değişme olduğunu itiraf etmek bu kadar zor olmamalı diye düşünüyorum (Uzun olmasın diye yazınızdan son cümleyi vurgulamak istemiştim).
Ayrıca verdiğiniz örnek sakat olmakla beraber zina nedeniyle dava açılıp ıspatlandığında hakim zaten boşamak zorunda. Burada zinası ıspatlanan taraf tazminatlardan kurtulmak için ben aileme geri döneceğim diyemez zaten. Ama ne yapabilir karşı dava açıp varsa eşinin de zina yaptığını iddia-ıspat edebilir. Dava açıp ayrı yaşama hakkı kazanarak istediği hayatı yaşayıp ailesine geri dönen kişiyi eşi davasını geri alarak affediyorsa zaten yasa onu "affeden tarafın dava hakkı yoktur" diye uyarıyor.
Söz konusu Yargıtay Kararı gazete haberi olmasından dolayı eksik olabilir. Yoksa bu karar için evet yerindedir yada hayır baştan aşağı yanlıştır diyemeyiz. Ama şu var eşlerin boşanma kesinleşene kadar birbirlerine sadık kalmaları gerektiğini vurgulaması bakımından doğru, temyiz aşamasında diğer eşinde zina ettiğini belirterek bozulması nedeniyle Hukuk Usulüne göre yanlıştır.
Kararın esasını görmeden yaptığımız yorumlarında havada kalacağı aşikardır.
Saygılarımla.
Cevap: Aldatılanın canı patlıcan mı dedirten karar
Hukukta, usulün istisnalarla delinmesi beraberinde önemli riskler getirir.
Boşanma davası devam ederken elbette sadakat yükümlülüğü de devam edecektir.
Ancak önceki iletimde de ifade ettiğim üzere, dava açıldıktan sonra meydana gelen olayları, dava kapsamında değerlendirmek usule açık bir aykırılık teşkil eder. Sadakat yükümlülüğü için bir istisna oluşturulması halinde ise, bunu diğer istisna talepleri izleyecektir.
Örneğin, davalı eşin sadakatsizliğine dayanılarak boşanma davası açıldıktan sonra, davacı eş, davalı eşin canına kast ediyor. Dava açıldıktan sonra meydana gelen sadakatsizliği bir istisna olarak değerlendirirken, hayata kastı değerlendirmeyecek miyiz?
Cevap: Aldatılanın canı patlıcan mı dedirten karar
Toplam 1 dosya bulunuyor
İŞTE....Esas ve Karar Noları ile Yargıtay’dan (o tokat gibi) 'aldatma' kararı...
Haberin kaynağı olan gazeteci arkadaşa gonderdiğim mail
maalesef yanıtsız kaldı...
Ancak yaptığım araştırmada sadece Yargıtay Esas ve Karar numaralarına erişebildim
Ekteki fotoğrafta kısa içeriği de gorunmekte.
14.01.2010 E. 2008/18052 K. 2010/572
Avukatıma da tam metne uşalma konusunda rica ettim...
Tam metne ulaşırsam bu konu başlığı altında severek yayınlarım....
Sn. Swan de bu konu ile ilgileneceğini belirtmişti. Bu bilgiler doğrultusunda
eğer Sn. Swan tam metne erken ulaşırsa ve yayınlarsa seviniriz....
Ki benzer durumları yaşayan arkadaşlar dava öncesinde dilekçelerine,
bu kararı eklesinler......