Cevap: İstifanın ardından
DSP Genel Başkanı Masum Türker, Rahşan Ecevit’in, ‘Bülent Ecevit’e gönül vermiş yurttaşların’ CHP Genel Başkan Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na destek vermeye çağırmasını, "Rahşan Hanım herhalde partisini kapatma noktasına geldi" sözleriyle değerlendirdi.
DSP'den Rahşan Ecevit'e tepki
Türker, ANKA’ya yaptığı açıklamada DSP’nin yolunun ayrı olduğunu söyleyerek, "DSP Bülent Ecevit’in partisidir. Rahşan Ecevit’in partisi Demokratik Sol Halkçı Parti’dir(DSHP). Kendisi herhalde ‘Ecevit’e gönül verenler’ diyerek kendisini, kendi partisini kastediyor. Çünkü partisini kurarken böyle bir söylemle yola çıktı" dedi. Kendilerinin DSP’liler olarak rahmetli Ecevit’in partinin kuruluş gününde söylediği ‘biz sana mecburuz DSP’ anlayışından hareket ettiklerini ifade eden Türker, "DSP’yi ömrümüzün sonuna yaşatın ve asla kapanmasın vasiyetine uyarak, biz yolumuzda yürüyoruz. Biz demokratik solcular, Bülent Ecevit’in düşüncelerine gönül verenler DSP olarak yolumuza, mücadelemize devam ediyoruz" diye konuştu.
"Rahşan Hanım herhalde partisini kapatma noktasına geldi" diyen Türker, "Partisini geniş bir taban yayamadı, örgütlenemedi, bir partiye katılma ihtiyacı duydu. Bu aşamada böyle bir yol seçmiş olabilir. Biz kadrolu örgüt partisiyiz, yolumuza devam ediyoruz. Şu anda CHP zor günler yaşıyor, bakmayın. Bu rüzgar zor günleri atlatmak içindir. Biz Kemal Kılıçdaroğlu’na başarılar diliyoruz" dedi.
Milliyet
Cevap: İstifanın ardından
Baykal yeni bir parti kurmalı.
Görelim güçü ,desteği neymiş:DD
Adına da HAKİKİ SOSYAL DEMOKRATLAR koysun.:DD
Affı getirip hapistekileri uğursuzları toplum içine saldığı iddia edilen Rahşan Hanım CHP ye gitmişse
Bir iki sene içinde GANDİ Kemalin İstifasını da görürseniz şaşırmayın.
LİDERLİK yapamaz Kılıçtaroğlu.
Hep beraber göreceğiz.
Rüzgar esintisini kaybettiğinde,
Gemideki tayfalar mırıldanmaya başladığında,
Okyanusun ötesinde hareketsiz kaldığında
LİDERLİK NEYMİŞ GÖRECEĞİZ.:DD
Cevap: İstifanın ardından
Partinin iki yıl önceki kurultayında kabul edilen ve genel sekreterliği güçsüzleştiren tüzük değişikliği bugünkü kurultayda resmen iptal edildi
Divan Başkanı Kemal Anadol, konuşmalar sürerken birden bire bir önergeyi oylamayı sundu. Kimse pek farketmeden Anadol'un "kabul edenler, etmeyenler" oylaması çerçevesinde sessizce geçirilen bu önerge, partinin geleceği açısından büyük önem taşıyordu.
Çünkü önerge ile iki yıl önce kabul edilmiş olan CHP yönetimini tümden değiştirecek ve bu kurultaydan itibaren yürürlüğe girmesi planlanan yönetim sistemi tümden iptal edildi.
İki yıl önceki tüzük değişikliği kongresinde CHP'deki mevcut güçlü genel sekreterlik makamının pasifize edilmesi, bunun yerine örgütten sorumlu genel başkan yardımcılığının güçlendirilip fiilen CHP'nin "ikinci adamı" haline getirilmesi öngörülüyordu. Mynet
Cevap: İstifanın ardından
Kılıçdaroğlu'nun 'Başkanlık' konuşması
Büyük bir coşku içinde geçen CHP'nin 33. Olağan Kurultayı’nda 1189 oyla yeni Genel Başkan seçilen Kemal Kılıçdaroğlu kısa bir konuşma yaptı.
CHP’nin yeni Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu "Çok ağır bir görevi üstlendiğimin bilincindeyim. Atatürk’ün, İnönü’nün, Ecevit’in, Baykal’ın koltuğuna oturacağım. Bu koltuğun sorumluluğunu bliyorum. Bu koltuğa oturanlar halkı için çalıştı. Görevimiz asıl şimdi başlıyor. Hep beraber yola çıkmak zorundayız.Eğer bu mğcadeleyi sağlıklı götürürsek çözmeyeceğimiz hiçbir anahtar yoktur. Ben bana yükleidğiniz bu görevin bilincinde olarak teşekkür ediyor. Saygılarımı sunuyor, sağolun, varolun diyorum" dedi.
Hürriyet
Vatana millete hayırlı olsun.
Cevap: İstifanın ardından
Fatih Çekirge ile devam ediyoruz :)
Gandi ismini kim koydu
ŞU aralar “Gandi” isminin patenti üzerine bir tartışma var...
Kim koydu bu ismi?
Kimisi diyor ki, “Ben koydum...”
Bir başkası, “Hayır benim eserim” diye cevaplıyor...
Türk basınında yazarlar arasında da bir tartışma başladı...
Birisi, “Ben yazdım” diyor...
Diğeri, “Hayır ilk kez ben kaleme aldım o ismi. O şerefe bana aittir.”
Başka bir köşe yazarı ertesi gün cevap veriyor:
“Ben... Ben... Ben buldum...”
Böylece biraz komik bir hal aldı bu olay...
Peki gerçekten kim koydu o ismi?
Cevabı Hürriyet’in Ankara bürosunda önceki gün Kemal Kılıçdaroğlu ile sohbet ederken arkadaşlarla birlikte buluyoruz...
Kılıçdaroğlu adaylığını açıklamış... Bizim büronun yeni yönetimi neredeyse tam kadro Metehan Demir’in odasında...
Metehan soruyor, Kılıçdaroğlu cevaplıyor...
Okan Konuralp kulislerin daha derinlerinden soruyor... Saffet Korkmaz kurultaya yükleniyor.
Bir ara Uğur Ergan şöyle diyor:
“Sayın Kılıçdaroğlu bu Gandi nasıl oldu? Yani nereden çıktı?”
Kemal Bey, bana doğru dönüp, gülerek şöyle diyor:
“Fatih bey anlatsın. O biliyor çünkü...”
Uğur soruyor: “Peki nasıl oldu bu iş?”
Kılıçdaroğlu tekrar gülerek:
“Gerçekten Fatih Bey’e sorun, o biliyor, çünkü beyefendiye aittir...”
Uğur bana döndü...
“Uğurcum” dedim; “Ben o ismi koyanı tanıyorum. İstiklal Caddesi’nde gördüm...”
- Kimdi Abi?
Anlattım:
“Tarih 9 Şubat 2009...
The Marmara Oteli’nin altında İstanbul Belediye Başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile röportaj yapıyoruz.
Bir ara dedim ki; ‘Böyle masada oturarak olmuyor. Şu İstiklal Caddesi’ne çıkıp bir yürüyelim. Bakalım size halk nasıl bakıyor?’
Çıktık dışarı. Yanımızda Gürsel Tekin, Ercan Karakaş ve Erhan Acar...
Yürüyoruz...
İşte o zaman gördüm ben halkın nasıl isim koyduğunu...
Eline sarılanlar, öpenler. Taksici geliyor, ‘Abi kurtar’ diyor. Simitçisi, sarılıp öpüyor... Esnafı ‘Gel’ diye bağırıyor.
Tam Atlas Sineması’nın önüne gelmiştik ki, birisi arkamızdan bağırdı:
“Gandi bu... Gandi... Helal süt emmiş adam... Gandi gibi yahu....”
Öylesine yürekten geldi ki o ses... Anında siyasetin duvarlarını yıkıp, zihnimize yerleşti...
Dönüp yanımdaki Kılıçdaroğlu’na dedim ki:
- Bakın size ne isim taktılar?
‘Duydum, Gandi diyorlar...’
O gün İstiklal Caddesi’nden yazdırdım...
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/10962260.asp?gid=373
Yazının başlığı şuydu:
‘Beyoğlu’nda bir Gandi yürüyüşü’.
Ve o yazıda demişim ki; ‘Bu garip bir halk elektriğidir. Sevdi mi seviyor. İnandı mı inanıyor. Bunu öyle milyonlarca dolar harcanan reklam kampanyalarıyla yapamazsınız...’
Evet Uğur; işte böyle çıktı ‘Gandi Kemal’...”
Ne yazar, ne çizer, ne de bir reklam ajansı koydu o ismi...
Beyoğlu’nda bir esnaf verdi adını...
Yani halk ismini kulağımıza fısıldadı. Ben de yazdım...
Ama burada bir şey söylemem gerekiyor:
Aşırı bir abartma seziyorum yine...
Gandi aşağı Gandi yukarı... Bir Gandi’dir gidiyor...
Gizli bir uçurtma kuruluyor Kemal Kılıçdaroğlu’nun altına...
Umarım vicdanının ipini sıkı tutar. Ayakları yerden kesilmez...
Cevap: İstifanın ardından
Sarıgül'den süpriz karar
Türkiye Değişim Hareketi(TDH), Kemal Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkan olmasının ardından bekleme kararı aldı.
TDH Lideri Mustafa Sarıgül, önümüzdeki hafta İstanbul’da il başkanlarını toplayacak. Sarıgül, toplantıda son gelişmeleri masaya yatıracak. İl başkanları toplantısında çıkacak karara göre, Haziran 12’sinde parti kurma kararı da ileri bir tarihe ertelenebilecek. TDH Genel Sekreteri Hasan Aydın da, "Kemal Bey ülke için umut olabilir. CHP gerçekten sosyal demokrat bir parti olabilir mi, ona bakacağız. Adım atarlarsa destek olmak lazım. Siyaseti adam etmek lazım. Birileri adım atarsa birlikte de yürürüz. Biz üzüm yemek istiyoruz" dedi.
-SARIGÜL KILIÇDAROĞLU’NU ARADI-
TDH Lideri Sarıgül’ün özel kaleminden alınan bilgiye göre, Sarıgül, Kılıçdaroğlu’nu Genel Başkan seçilmesinin ardından telefon açtı. Ancak kendisi makamda olmadığı için özel kalemine not bıraktı. Ayrıca, Kılıçdaroğlu’nu tebrik etmek için yazılı bir mesaj gönderdi.
TDH Genel Sekreteri Hasan Aydın da, Kılıçdaroğlu’nu kutlamak için aradığını ancak ulaşamadığnı belirterek, "Düzgün bir insan. Hayırlı olsun, ’Allah yolunuzu açık etsin’ diye aradım, ancak konuşamadım" dedi.
-SARIGÜL İL BAŞKANLARINI TOPLUYOR-
12 Haziran’da parti kurma kararını il başkanları toplantısında değerlendireceklerini ifade eden Aydın, şöyle dedi:
"Gelişmeleri değerlendireceğiz. Kemal Bey, köklü bir değişiklik yaparsa ülke için umut olabilir. Ama her şey Kemal Bey’le bitmiyor. Sorun kişi değil. CHP’nin kurumsal kimliği, tüzüğü, demokratik yapısı. Bunlar değişmeden olmaz. Bir değişiklik olur mu, olmaz mı, ona bakacağız. CHP’yi gözlüyoruz. Adım atarlarsa destek olmak lazım. Ancak şu an böyle bir şey gözükmüyor. Beklemek lazım. Siyaseti adam etmek lazım. Birileri adım atarsa birlikte de yürürüz. Üzüm yemek istiyoruz."
-TDH BEKLEMEDE-
Hareketin durmadığına işaret eden Aydın, "Gelişmeleri değerlendireceğiz. Siyasette bir boşluk var. Biz, o yüzden bu hareketi başlattık. Bu ihtiyaç ortadan kalkar mı, kalkmaz mı ona bakacağız. Şu an böyle bir boşluk var. Ta ki o güne kadar. Birileri adım atarsa, onu değerlendiririz. Ama boşluk dolmazsa biz yolumuza devam ederiz. Şu an için yolumuza devam etmeyi engelleyen bir şey yok. Gelişme olursa değerlendiririz" dedi.
Teşkilatların CHP’ye gittiği yönündeki iddiaları da yalanlayan Aydın, "Bizim teşkilatımızdan akan bir tek damla yok. Muğla’da görevden aldığımız Merkez İlçe Başkanı var. Bir de üç ay önce görevden aldığımız Gaziantep İl Başkanı var. Onlar gitti" diye konuştu.
Milliyet
Cevap: İstifanın ardından
CHP'nin A takımının özgeçmişi
CHP'nin bugünkü Parti Meclisi toplantısında Merkez Yönetim Kurulu (MYK) belirlendi. MYK'de 5 hukukçu, 3 doktor, 3 işadamı, 3 sendikacı, oda başkanı, 2 öğretmen, 1 öğretim üyesi, 1 iktisatçı, 1 dış politika uzmanı ve 1 sinema sanatçısı yer alıyor.
Ankara- MYK'de Ankaralı üyelerin ağırlığı göze çarpıyor. Hakkı Suha Okay, Önder Sav ve Gülsün Bilgehan Ankaralı MYK üyeleri arasında yer alıyor. Bitlis doğumlu olan Tekin Bingöl de Ankara milletvekiliği görevini yürütüyor. Süheyl Batum ve Berhan Şimşek MYK'nin İstanbullu üyeleri arasında yer alıyor. Faik Öztrak Tekirdağ, Turgut Dibek Kırklareli, İzzet Çetin Kocaeli, Abdullah Özer de Bursa'dan MYK'ye girenler arasında bulunuyor. MYK üyelerinden Haluk Koç Samsunlu, Ali Koçal Zonguldaklı, Gökhan Günaydın da Amasyalı. MYK üyesi Gaye Erbatur Adana milletvekilliği, Mevlüt Coşkuner de Isparta Milletvekilliği görevini yürütürken Mardin doğumlu Abdülrezzak Erten de İzmir Milletvekili olarak görev yapıyor. Manisa Milletvekili Şahin Mengü de MYK'ye girenler arasında yer alırken Hüseyin Karakoç Batman, Mahmut Duyan da Mardin'den MYK'ye girenler arasında buluyor. Almanya doğumlu olan Umut Oran'ın ise annesi Diyarbakır, babası Manisalı.
İşte CHP'nin yeni MYK üyelerinin özgeçmişleri:
Genel Başkan Yardımcısı Nevin Gaye Erbatur
Öğretim Üyesi ve Kimya Mühendisi olan Gaye Erbatur, Hacettepe Üniversitesi Kimya Fakültesi'nden mezun oldu ve doktorasını burada tamamladı. Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi'nin kurucusu olan Erbatur, 1984'te doçent, 1989'da profesör oldu. Çukurova Üniversitesi'nden Kimya Bölüm Başkanlığı yaptı. Kadın Sorunları Araştırma Merkezi Kurucu Müdürü oldu. İngiltere ve ABD'de araştırmalar yapan Erbatur, çeşitli başarı ödülleri aldı. 2002'de CHP Adana Milletvekili seçilen Erbatur, AGİT-PA Üyeliği ve PAB Türk Grubu Başkan Yardımcılığı, İngiltere-Türkiye Dostluk Grubu Başkanlığı görevlerinde bulundu, 2007'de Türkiye-AB Karma Parlamentolararası Komitesi Üyesi oldu.
Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç
Doktor ve Öğretim Üyesi olan Haluk Koç, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezuniyetinin ardından İç Hastalıkları Uzmanlığını ve Hematoloji Yan Dal Uzmanlığını Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı ile Hematoloji Bilim Dalı'nda tamamladı. 1990'da doçent, 1996'da profesör oldu. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbn-i Sina Hastanesi Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Hematoloji Bilim Dalı Başkanı olarak görev yaptı. Türk Hematoloji Derneği Genel Sekreterliği ve Kemik İliği Transplantasyonu Alt Grup Başkanlığı görevlerini yürüttü. Avrupa Kan ve Kemik İliği Transplantasyonu Kongre Başkanlığı yaptı. 2002'de CHP'den Samsun Milletvekilliğine seçilen Koç, 2008'deki CHP Kurultayında Baykal'a karşı Genel Başkanlık mücadelesi yürütmüş ancak kaybetmişti.
Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Suha Okay
Avukat olan Hakkı Suha Okay, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olmasının ardından serbest avukat olarak çalıştı. Ankara Barosu Yönetim Kurulu Üyeliği ve Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulundu. Daha sonra Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Ankara Barosu Başkanı olan Okay, Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde de öğretim görevlisi olarak ders verdi. Okay, kurultaydan önce CHP Grup Başkanvekilliği görevini yürütüyordu.
Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran
İşadamı olan Umut Oran, Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi'nden mezun oldu. İş hayatına Koç Holding'in tekstil şirketi Bozkurt Mensucat'ta başlayan Oran, 5 yıl sonra sıfırdan kendi şirketi Domino Tekstil'i Bolu'da kurdu. 2002'de Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı seçildi. Aynı yıl Dünya Hazır Giyim Federasyonu, 2006'da da Türkiye Konfeksiyon ve Hazır Giyim Sanayi Meclis Başkanlığı görevlerine getirildi. Anadolu'da Yatırımı ve İstihdamı Teşvik Projesi, UFUK 2010 Projesi gibi çalışmalar yürüttü.
Oran da daha önce Baykal'a karşı Genel Başkanlık mücadelesi yürütmüş ancak kaybetmişti.
Genel Sekreter Önder Sav
Avukat olan Önder Sav, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. Serbest avukat olarak çalışan Sav, Ankara Barosu ve Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı görevlerini yürüttü. 1974'te Bülent Ecevit hükümetinde Çalışma Bakanı olarak görev yapan Sav, 1999'dan bu yana CHP Genel Sekreterliği görevini yürütüyor.
Genel Sayman Faik Öztrak
İktisatçı olan Faik Öztrak, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni bitirdi. Birmingham Üniversitesi'nde kalkınma finansmanı üzerine yüksek lisansını tamamlayan Öztrak, Devlet Planlama Teşkilatı'nda Uzman, Yıllık Programlar ve Finansman Dairesi Başkanı, İktisadi Planlama Başkan Vekili, İktisadi Planlama Genel Müdürü ve Müsteşar Yardımcısı olarak görev yaptı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkan Yardımcılığı ve Hazine Müsteşarlığı görevlerinde bulundu. Öztrak, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Bahçeşehir Üniversitesi'nde konuk öğretim üyesi olarak ders verdi. 2007 seçimlerinde Tekirdağ'dan CHP milletvekili seçilen ve Avrupa-Akdeniz Parlamenter Asamblesi Türk Grubu Üyesi olan Öztrak, Baykal döneminde de MYK üyeliği görevini yürütüyordu.
Genel Sekreter Yardımcısı Gülsün Bilgehan
2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün torunu olan Gülsün Bilgehan, dış politika uzmanı. Bilgehan, Paris Siyasal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun olduktan sonra Bilkent Üniversitesi öğretim üyeliği, İnönü Vakfı başkan yardımcılığı, 2002-2007 yılları arası CHP Ankara milletvekilliği ile Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi ve Batı Avrupa Birliği Asamblesi Türk Delegasyonu üyeliği yaptı.
Genel Sekreter Yardımcısı Tekin Bingöl
Doktor olan Tekin Bingöl, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olmasının ardından Bitlis Köy Hizmetleri'nde kurum hekimliği ve serbest hekimlik yaptı. Özel sektörde şirket yöneticiliği görevi üstlendi. Bingöl, 2007 seçimlerinde CHP'den Ankara Milletvekili seçilmişti.
Genel Sekreter Yardımcısı Abdurrezzak Erten
Müteahhit olan Abdurrezzak Erten, Mardin'de doğdu. Ankara İktisadi Ticari İlimler Akademisi Bankacılık ve Sigortacılık Yüksek Okulu'nu bitirdi. İnşaat Müteahhitliği yapan Erten, 2002'de CHP İzmir Milletvekilliğine seçildi.
Genel Sekreter Yardımcısı Gökhan Günaydın
Türkiye Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı olan Gökhan Günaydın, Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümünden mezun oldu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni de bitiren Günaydın, Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsü'nde Kamu Yönetimi Lisansüstü Uzmanlık Programını tamamladı. 1997 yılında Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi'nden de mezun olan Günaydın, önceki dönemde de CHP PM üyeliğini yürütüyordu.
Süheyl Batum
Anayasa Hukukçusu olan Süheyl Batum, 1985 yılında " Siyasal Katılma Aracı Olarak Referandum" konulu tezi ile doktor, 1990 yılında "Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Türk Anayasal Sistemine Etkileri" başlıklı teziyle 1996 yılında "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Türkiye" isimli teziyle Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde Profesör unvanını aldı.
Galatasaray Üniversitesi'nde Genel Sekreterlik, İletişim Fakültesi Dekanlığı görevlerinin ardından 2000-2003 yılları arasında Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanlığı görevini yürüttü. 2003 yılından 2007 yılına kadar Bahçeşehir Üniversitesi Rektörlüğü yaptı.
Mevlüt Coşkuner
Öğretmen olan Mevlüt Coşkuner, Konya İvriz İlköğretmen Okulu'nu bitirmesinin ardından çeşitli bölgelerde öğretmenlik yaptı ve öğretmenlikten emekli oldu. Son iki dönemde CHP'den Isparta Milletvekili seçildi.
İzzet Çetin
Sendikacı olan İzzet Çetin, DİSK Aster-İş Sendikası Kocaeli Şubesi Yönetim Kurulu Üyeliği, Türk Harb-İş Sendikası Gölcük Şube Başkanlığı ve Türk Harb-İş Sendikası Genel Başkanlığı görevlerini yürüttü. Türk-İş Başkanlar Kurulu Üyeliği de yapan Çetin, 2002-2007 yılları arasında CHP Kocaeli Milletvekili olmuştu.
Turgut Dibek
Avukat olan Turgut Dibek, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. Kırklareli'de serbest avukat olarak çalışan Dibek, 2007 seçimlerinde CHP'den Kırklareli Milletvekili seçildi.
Mahmut Duyan
Doktor olan Mahmut Duyan, İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi'nden mezun olmasının ardından Yozgat Çekerek Sağlık Ocağı'nda çalıştı. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı'nda yaptığı ihtisasın ardından Mardin Devlet Hastanesi Başhekimliği görevini yürüttü. Duyan, CHP'den Mardin Milletvekilliği yapmış, TBMM Başkanlık Divanı İdare Amirliği görevini yürütmüştü.
Hüseyin Karakoç
Sendikacı olan Hüseyin Karakoç, Türk-İş Genel Sekreterliği görevini yürütmüştü. Karakoç, önceki dönem CHP PM'de de yer alıyordu.
Ali Koçal
Öğretmen olan Ali Koçal, Eskişehir Anadolu Üniversitesi Eğitim Yüksek Okulu'ndan mezun olmasının ardından çeşitli yerlerde öğretmenlik ve yöneticilik yaptı. Öğretmen sendika ve derneklerinde kurucu ve yönetici olarak görev alan Koçal, özel öğretim kurumlarında öğretmenlik, yöneticilik ve kuruculuk görevlerinde bulundu. Özel Dershaneler Birliği (Öz-De-Bir) Zonguldak Temsilciliği de yapan Koçal, 2007'de Zonguldak'tan CHP milletvekili seçildi.
Şahin Mengü
Avukat olan Şahin Mengü, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. Serbest avukatlık yapan Mengü, 1980 darbesi sonrası Bülent Ecevit'in avukatlığını üstlendi. Aynı dönemde Bülent Ecevit'in çıkarttığı Arayış Dergisi'nin imtiyaz sahipliği görevini de yerine getiren Mengü, 1980 yılından bu yana SODEP, SHP ve CHP'nin sürekli olarak avukatlığını üstlenmesinin yanı sıra Deniz Baykal da dahil olmak üzere tüm Genel Başkanların avukatlığını yaptı. Mengü, 2007 seçimlerinde CHP Manisa Milletvekili seçilmişti.
Abdullah Özer
Sanayici olan Abdullah Özer, İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'ni bitirdi. Serbest ticaret ve inşaat işleriyle uğraşan Özer, 2007'de CHP'den Bursa Milletvekili seçilmişti.
Berhan Şimşek
Sinema sanatçısı olan Berhan Şimşek, Vefa Akşam Lisesi'ni bitirdi. 25 yıldır sinema oyunculuğu yapan Şimşek, Hoşçakal Yarın, Uzlaşma, İpekçe, Işıklar Sönmesin gibi filmlerde rol aldı. Şimşek, Magazin Gazetecileri Derneği'nden "En İyi oyuncu", Ankara Film Festivali'nde de "En İyi Erkek Oyuncu" ödüllerini aldı. 2002-2007 yılları arasında CHP İstanbul Milletvekilliği yapan Şimşek, daha önce 5 dönem CHP PM üyeliği görevini yürüttü.
Cumhuriyet / 29 Mayıs 2010
Cevap: İstifanın ardından
Perinçek'ten Kılıçdaroğlu değerlendirmesi
İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Aydınlık dergisinin 30 Mayıs 2010 günü bayilerde olacak sayısındaki başyazısında, CHP 33. Kurultayı, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkanlığa seçilmesi ve diğer gelişmeleri değerlendirdi.
Ankara- Son kurultayın CHP'nin devrimci köklere yöneldiği işaretlerini verdiğini belirten İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek bu eğilimin 2008 sonrasında Baykal zamanında başladığını kaydetti. Doğu Perinçek, "Türkiye derin bir krize sürüklenmişken ve bütün dünyada bağımsızlık ve devletçilik gündeme gelirken, CHP yükselen dalganın kenarında kalamazdı. Bu koşullarda, CHP'ye yapılan tertip, tertipçileri vurmuştur" dedi.
Küskünler içinde kirli para baroları vurguncu, hortumcular var
Doğu Perinçek, başyazısında CHP'nin yükselen devrim dalgasının kenarında kalamayacağını, Türkiye'nin bir süredir karşıdevrimle bir hesaplaşmanın içine girdiğini, CHP'nin de halkçılık vurgusundan sonra ilk kez devrimcilik vurgusuna yöneldiğini kaydetti.
erinçek "Yeni CHP Genel Başkanı'nın önündeki sorun, herkesin 'sevgilisi' olmaktır. Dönen 'küskünleri' şöyle bir süzünüz, içlerinde anlı şanlı liberaller var. Kılıçdaroğlu'nu kucaklayanlara bakınız, içlerinde kirli para baronları, dolar ve borsa vurguncuları, hortumcular az değil. Boynuna atlayanlar arasında, Sorosgil tayfasından dönekler ve sahte solcular da görülüyor. Kendisini kucaklayan liberallerin kollarında kalmamak, Kılıçdaroğlu'nun verdiği sözleri tutmasının ilk koşuludur" dedi.
"27 Mayısçılar utanıyor"a eleştiri
Doğu Perinçek, Kemal Kılıçdaroğlu'nun "27 Mayıs'ı yapanlar bugün utanıyor" sözlerinin "tarih bilincinin dışından" bir açıklama olduğunu savundu. Perinçek sözleri "Bizzat Kılıçdaroğlu'nun, CHP Kurultayı'na katılanların, Ecevit'in, Baykal'ın, M. Ali Aybar'ın, Nazım Hikmet'in, 1960 sonrası devrimci kuşakların, Doğu Perinçek'in ve Deniz Gezmiş'in, unutmayalım Demirel ve Hüsamettin Cindoruk'un, bağımsızlık, demokrasi ve özgürlük mayasında, 27 Mayıs'ın büyük payı vardır. Sisteme şirin görünmenin, Kılıçdaroğlu'na hiçbir yararı olmayacaktır" diye eleştirdi.
Kılıçdaroğlu şans
Doğu Perinçek, "Kılıçdaroğlu'nun parlayışı, çok önemli bir Türkiye gerçeğini ortaya koydu. Yalnız CHP değil, bütün Türkiye, Tunceli'li bir aydınımızı sevgiyle bağrına bastı ve ona güvendi. Türk milleti, etnik karakterde sözde Türkçülüğe itibar etmemiş, büyüklüğünü bir kez daha göstermiştir. Kılıçdaroğlu'nun Tuncelili olması, Türkiye'nin Kürt sorununu birlik içinde çözmede bir zaaf değil, tam tersine önemli bir olanaktır. Önümüzdeki dönemde, Atatürk'ün "Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk milleti denir" tanımı hayata geçirilecektir. Türkiye, Kürt sorununu bağnaz ve dar milliyetçilikle değil, büyük millet felsefesiyle çözecektir. Orta Asya, Hazar, Urallar, Karadeniz'in kuzeyi ve Önasya'da kurulan büyük imparatorluklar ve Atatürk Devrimi, milletimizin kültüründe, dünyada eşine az rastlanır bir kaynaştırma ve birleştirme birikimi yaratmıştır. Bu büyük çözümde, Kılıçdaroğlu gibi güvenilir vatanseverlere büyük görevler düşecektir" görüşünü savundu.
Türkiye'de meydanların kürsülerden ileride olduğunu belirten Doğu Perinçek, "Meydanlar kürsüleri zaptedince, işte o zaman halk devrimi tamamlanacaktır. İşçi Partisi, bunun için büyük partidir ve sürecin kılavuzudur. Kılıçdaroğlu, biat kültürü içinde şekillenen Tayip Erdoğan'ın tam zıddı bir kişiliğe sahip. Sistemin vitrine koyduğu manken politikacılara benzemiyor. Halk onu seviyor. Bununla birlikte onu sistemin sahiplerinin çok önemli bir kesimi de kucakladı. ABD strateji uzmanlarının tahlillerini okuyoruz, onların da Kılıçdaroğlu'ndan beklentileri var" dedi.
Cumhuriyet 29 Mayıs 2010
Cevap: İstifanın ardından
İki Milletvekili Daha CHP'ye Katıldı
Bağımsız milletvekilleri Harun Öztürk ile Hüseyin Pazarcı CHP’ye katıldı.
İzmir Milletvekili Öztürk ve Balıkesir Milletvekili Pazarcı’nın katılmasıyla CHP’nin TBMM’deki sandalye sayısı 101’e yükseldi, bağımsız milletvekillerin sayısı ise 8’e düştü. Öztürk ve Pazarcı’nın rozetlerini CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu taktı.
Son katılımlarla TBMM’de milletvekillerinin partilere göre dağılımı şöyle:
AK Parti 336, CHP 101, MHP 69, BDP 20, Bağımsız 8, DSP 6, DP 1, TP 1, Boş 8.
http://www.trt.net.tr/Haber/HaberDet...f-7554cd6bfd89
Cevap: İstifanın ardından
İşçi Partisi Lideri Doğu Perinçek Ermeni soykırım yalanı hakkında büyük çaba göstermişti.
Şimdi tutuklu............2 sene mi oldu 3 sene mi..........