Cevap: Baykal istifa etti!
“PENSİLVANYA” TAKTİĞİNİN KODLARI
Hukukta “Müddei iddiasını ispatla mükelleftir” (iddia sahibi iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür). AKP son birkaç yıldır hukukun bu temel ilkesini tersyüz ederek bir canavar yarattı. İnsanlar telefon konuşmaları kayda alınarak, CD kurgulamalarıyla, ihbar mektuplarıyla, gizli tanık ifadeleriyle suçlandılar ve suçsuz olduklarını kanıtlamak zorunda bırakıldılar.
İktidarın şimdi artık kendi yarattığı bu canavardan şikayete hakkı yoktur: o kaset komplosunu kendilerinin yapmadığını kanıtlayamazlarsa ve aynı zamanda kimin yaptığını ortaya çıkarmazlarsa bu lekeden kurtulamazlar. Şimdi bütün projektörler derin AKP’ye çevrilmiş durumdadır. Bu komplonun -en azından- yayılmasına alet olma suçunu işleyen gazetenin AKP’nin zirvesiyle yakın ilişkisi, her dış seyahatte uçağın başköşesine alındığı bilinmeyen bir şey değildir. Başbakanın “durdurun o yayını” der demez videonun siteden çıkarılması da aralarında bir "emir-komuta" ilişkisi olduğunu gösterir. İstifadan sonra bile söylem ortaklıkları sürüyor: Dün Erdoğan, Baykal için “kaseti yalanlamadı” dedi, bugün de Vakit “İnkar edemedi, istifa etti” manşetini attı.
İktidarın elinde her türlü teknolojik istihbarat olanağı vardır, bu komplo kısa sürede açığa çıkarılmazsa MİT de “derin AKP’yle ilişki” töhmeti altında kalacaktır. Sadece muhalifler değil, bütün toplum bugüne kadar özel hayatın dokunulmazlığına karşı işlenmiş bütün suçlarda iktidarın kimleri kullandığını sorgulamaya başlayacaktır.
ŞARK AYMAZLIĞI
İstifa konuşması Erdoğan’ın danışmanlarında öyle bir panik yaratmıştı ki, seçmeni uyutma açısından başarıyla uyguladıkları camdan okuma yöntemini bile yetiştiremediler; Başbakan konuşmasını danışmanların alelacele karalayıp eline tutuşturdukları kağıttan okuyunca karizmayı çizdirdi. Konuşmayı prova etmeye zamanı olmadığı belliydi, yabancı sözcüklerle dolu kısımları okurken tekledi. Biat kültüründe istifa diye bir olay olmadığı için Baykal’ın bu kültür açısından beklenmedik davranışı AKP ve yandaşlarında şaşkınlık yaratmıştı.
Konuşmada geçen “Hezeyan bataklığında debeleniyor”, “bizi suçlayarak kendi kabahatini örtüyor” gibi ifadeler, AKP’nin bu olayda çok çaresiz bir savunma mevzisine çekildiğini gösteriyordu. “Bildikleri varsa yargıya götürsünler” demesi ise yazımın başında söylediğim kendi yarattıkları canavarla baş başa kaldıklarının itirafıydı. CHP’nin anayasa paketi tartışmaları sırasındaki önerilerini “şark kurnazlığı” diye niteleyen AKP, şimdi “şark aymazlığının” ceremesini çekiyor.
Herkes anketlere, AKP’nin kan kaybına vs. bakarken aslında önemli bir gelişme oldu; CHP son günlerde savunmadan hücuma geçti ve bunun toplumda olumlu yankılanmasıyla moral buldu. Hücumdaki ilk adım, Van’da Baykal’a saldıran AKP’lilerin polisle işbirliği halinde suçüstü yakalanıp teşhir edilmesiydi. Anayasa paketi meclise geldiğinde ise önce “boş kağıda imza” skandalını ortaya çıkardılar. Daha sonra da “üç maddeyi ayırın, gerisini destekleyelim” diyerek AKP’nin paketi “hap gibi yutturma” taktiğini deşifre ettiler.
AKP, bu ataklardaki derinliği süzemedi. Şark aymazlığından kurtulsaydı, Van örgütüyle emniyet işbirliğini cezalandırır, paketle ilgili tekliflere olumlu yaklaşarak CHP’nin bu hücum taktiğini etkisiz bırakabilirdi. Şimdi kaset olayında da aynı açmazın içindedir. Baykal’ın tam bir hücum taktiğiyle hazırlanmış istifa konuşmasına karşı “geçmiş olsun diyoruz, bu komployu açığa çıkarmak için devlet olanaklarını seferber edeceğiz” dese bu hücumu bertaraf edebilirlerdi. Ama biat kültürünün eleştirel yaklaşıma yer bırakmayan katılığıyla kimseyi ikna edemeyecek bir savunmaya geçtiler.
“PENSİLVANYA” TAKTİĞİ
Son gelişmeler AKP’nin müttefiklerinde de dalgalanmalar yarattı. Paket oylamasında BDP’nin “Ergenekonculukla” suçlanması, bizzat Erdoğan’ın başdanışmanının “BDP karanlık oyunların figüranı” demesi ittifakın Kürt kanadında çatlak yaratmıştı.
Kaset olayında ise yandaş liberaller komploculara tavır aldı. Taraf çıkmaya başladığından beri ilk kez CHP’yi suçlamadı, “Alçaklık Vakti” manşetini atarak komplocuları suçladı. Taraf’ın Hürriyet’teki adamı da bugün olaydan “a-l-ç-a-k-l-ı-k” diye söz ediyordu. Çünkü bu grup Osman Can’ın eşiyle ilgili çıkan haberlere “katliam”, “cinayet” demişti. Kaset olayında komplocuya değil mağdura vursalar, bu çifte standardı “eski solcudan dönme” taraftarlarına açıklamakta güçlük çekerlerdi.
Baykal’ın istifa konuşmasındaki bir cümle, bu olayla ilgili olarak AKP’nin başka bir müttefiki olan Gülen cemaatinden destek almasını da güçleştirdi. Cemaatin yandaş medyadaki önde gelenlerinden biri dün gece bir TV kanalında Baykal’ın o cümlesinden “yiğitlik” olarak söz etti.
O sözlerden “CHP’de Ecevit’in izinden gidecek” sonucunu çıkarmak tahlilde sığlığın bir ifadesidir (bakınız Fatih Altaylı’nın yazısı). Solda da bunu “yığınak hatası” diye değerlendirenler var ki, bu da “düşmanı tecrit” taktiğini en iyi bilmesi gereken solcular açısından bir sığlıktır. Baykal “onlar komplo yapmaz” demiyor, “başka sorumlu arayışına çıkmayın” diyor. AKP’yi müttefikinden ayırma taktiği uyguluyor. Fikret Bila’nın bugünkü yazısına bakarsanız, Baykal’a tekrar “Fethullah Gülen Hoca, neler söyledi?” diye sormuş. Baykal da “Onlarla ilgisi yok. Bu iktidarın sorumluluğunda, iktidarın onayıyla imal edilmiş bir komplodur” diye yinelemiş. Bir detayı atlamayalım: Baykal ABD iması yapmak yerine, “Gülen cemaati de üzüntülerini bildirdi” diyemez miydi? “Pensilvanya” sözcüğü orada titizlikle seçilmiş bir mesaj gibidir. Ne olursa olsun, bu konuşma cemaatle ilgili olarak literatüre bir sözcük daha kazandırmıştır!
TÜRKİYE TEKİN BİR YER DEĞİLDİR
19 Mayıs yaklaşırken, manzarayı umumiyeye bakacak olursak: Obama’nın dört emrinin yerine getirilmesi için önce cumhuriyetçi muhalefetin etkisizleştirilmesi gerekiyordu. AKP seçmeninin balık hafızalı olmasına güvenmiş, bunu zamana yayarak götürmeye çalışıyordu. Şu son komplo savaşın o cephesinde bir acele olduğunu gösteriyor. Referandum ve/veya seçim öncesi cumhuriyetin tüm kurumlarına karşı her türlü kirli silahı kullanarak topyekun bir saldırı mı düşünülüyor? Böyle bir hamle AKP’nin yabancı danışmanlarının tavsiyesi olabilir. O zaman, 1 Mart tezkeresinde olduğu gibi Türkiye’nin tekin bir yer olmadığını bir kez daha öğrenmeleri gerekecektir.
AKP bu taktiğin kendi aleyhine dönmesi karşısında gündem değiştirmek üzere yeni bir operasyon, “şok” bir gözaltı ya da yeni bir komploya başvurur mu? Elbette yapabilir ama bu kez o silahı kendi ayağına sıkması olasılığı daha yüksektir.
Çünkü istifa olayı ve konuşması cumhuriyetin saldırı altındaki öteki kurumlarına da moral verecektir. TSK’yı tertip davalarla sersemlettiklerini ve MGK’da dikensiz gül bahçesi yarattıklarını sananlar ummadıkları bir dirençle karşılaşabilirler. Hatta artık Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç bile çantada keklik olmayabilir.
Türkiye düşmanları bugünkü durumu “kansız iç savaş” diye niteliyor. Savaşın cumhuriyetçi cephesi, meseleyi Baykal’ın yerine kim gelecek, Baykal daha sonra geri döner mi gibi karşı cephenin işine yarayacak basit konulara indirgememelidir. Böylesine amansız bir mücadelede cumhuriyeti yıkmak isteyenlerin bugüne kadar kullandığı hukuk ve ahlak dışı silahlar tek bir hamleyle ıskartaya çıkmıştır, olaya her şeyden önce bu açıdan bakmak gerekir.
Doğan Yurdakul
Odatv.com
Cevap: Baykal istifa etti!
Hiç şüphe yok ki adı geçen kişilerin arasında milletin iradesini hiçe sayarak menfaatle milletvekili belirlemek gibi kabul edilebilir tarafı olmayan ilişkiler ağı söz konusu. İş bu noktada çatallaşıyor yoksa kime ne kimsenin özel hayatından. Ama burda özel hayat değil bizzat milletin iradesinin kötüye yönlendirilmesi söz konusu olmuş. Benziyor ayrıca. Mustafa Sarıgül üzerinden hedef saptırma ve zaman kazanmak dahası iftira çalışması da insanların iyi niyetini suistimal anlamına geliyor bence.. Sayın Baykal özür hükümetten beklemekle birlikte henüz ispatladığı bir şey yok ortada. Ama ispatlanan bir şey varsa da Mustafa Sarıgül'e iftira atılması ve henüz özür dilenmemiş olması (takip edebildiğim kadarı ile) koskoca bir siyasi parti kendi içinden yeni bir fikir adamı yetiştiremeyecek kadar zayıf yapıda ise (ki öyle görünüyor) demokrasimiz ülkemiz açısından durumun ne denli acıklı olduğunu da ortaya koyuyor. Başka ülkelerde bundan çok daha basit sebepler kişileri politik hayattan siliyor...
Cevap: Baykal istifa etti!
Kaset iddiasında gelişme...
Milliyet 13 Mayıs 2010
CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa eden Deniz Baykal ile Ankara Milletvekili Nesrin Baytok’a ait olduğu ileri sürülen görüntüleri “metacafe” isimli internet sitesine ilk olarak “webfatihi” rumuzlu kullanıcının “Şok şok şok” başlığıyla koyduğu belirlendi.
Hürriyet Gazetesi'nden Arda Akın'ın haberine göre, Ankara Emniyet Müdürlüğü Bilişim Suçları Bürosu uzmanları, yaptıkları ön incelemelerde, görüntüyü Metacafe’ye 6 Mayıs tarihinde 23.13’de ilk olarak “webfatihi” rumuzlu kullanıcının eklediğini belirledi.
“webfatihi” rumuzunun da görüntülerden birkaç saat önce kullanıma açıldığı anlaşıldı. Metacafe’de görüntünün yayınlanmasından 1 saat 10 dakika sonra, Habervaktim sitesi link vererek “Deniz Baykal’ın seks kaçamağı-İZLEYİN” başlığı altında görüntüleri yayımlamaya başladı.
Görüntüler 00.23’de Habervaktim’de yayınlanmaya başlamasına rağmen, sitenin sahibi Murat Demirci gözaltına alındıktan sonra polise verdiği ifadede, “Görüntüleri 02.00’de sitemizde yayınladık daha sonra da kaldırdık” demişti.
“webfatihi” rumuzlu kullanıcının profilinde, “habervaktim’s Chanel” yazması dikkat çekiyor.
Görüntülerin Habervaktim sitesi aracılığıyla Metacafe’ye yüklendikten sonra site üzerinden link verilip servis yapıldığı iddiası da araştırılıyor.
Polis, “webfatihi”nin görüntüleri birkaç saat sistemde tuttuktan sonra yayından kaldırdığını, siteye daha sonra hiç giriş yapmadığını da tespit etti. IP numarası belirlenemeyen “webfatihi” rumuzlu kullanıcının bulunması için Metacafe’den, Adalet Bakanlığı aracılığıyla yardım talebinde bulunulacak.
Cevap: Baykal istifa etti!
CHP'li vekilden Baykal'a eleştiri
Genel başkanlıktan istifa eden ve parti yönetimi tarafından geri dönmesi istenen Deniz Baykal'a parti içinden ilk eleştiri İstanbul Milletvekili Ali Topuz'dan geldi. Baykal'ın istifa ettiğini hatırlatan Topuz, şimdi Baykal'ın geri dönüş yollarını aradığını, eğer dönerse partiye zarar vereceğini söyledi.
Bir televizyon kanalının canlı yayınında eleştirilerini sıralayan Topuz, Deniz Baykal’ın genel başkanlığa geri dönmesinin partiye zarar vereceğini söyledi.
Topuz, Baykal’ın istifa ederek güzel bir iş yaptığını ancak daha sonra geri dönüşün yollarını aramaya başladığını ifade etti.
Baykal’ın geri dönüşünün partiye hiç bir yarar sağlamayacağını kaydeden Topuz, bu mesele halledilene kadar Baykal’ın önünün açılma ihtimalinin bulunmadığı ve CHP’nin Baykal’ın geri dönüşünü düşünmemesi gerektiğini söyledi.
Yeni genel başkan seçiminde Baykal ve parti üst yönetiminin etkili olmaması gerektiğini söyleyen Topuz, “Bu yapılırsa üzerinde büyük bir ittifakla yeni bir genel başkan seçilecektir. Bu sayede parti yenilenebilecek ve toplumla kucaklaşabilecektir. Bu olursa CHP kesin iktidar adayı olacaktır” diye konuştu.
BASIN TOPLANTISINDAN VAZGEÇTİ
Topuz, bugün saat 13.30'da düzenleyeceği basın toplantısından son anda vazgeçti. “Gelişmeleri görmek istiyorum, basın toplantısını daha sonra yapacağım” diye konuşan Topuz, “Deniz Bey istifa etmiştir. Yeni genel başkanımızı seçeceğiz. Önümüze bakmamız lazım. Böyle ambargo koymak, icazetler almayı hoş karşılamıyorum” dedi.
'AMBARGO KOYMAK, İCAZET ALMAK HOŞ DEĞİL'
Baykal'ın geriye dönmemesi gerektiğini söyleyen Topuz, şöyle dedi:
“Yapay şeylerle, zorlamalarla olmuyor. Bir durum var, kendi seyrinde seyretmeli. Ambargo koymak, yasaklamak, icazet almayı hoş bulmuyorum. Bir olay olmuştur. Bunu geriye döndürmenin bir olanağı yoktur. Deniz Bey istifa etmiştir. Yeni genel başkanımızı seçeceğiz, önümüze bakacağız. CHP’de ‘hiç kimsenin yeri doldurulamaz’ diye kabul edilemez.”
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/14722768.asp?gid=373
Cevap: Baykal istifa etti!
Webfatihi isimli kullanıcı tarafından yüklenen Deniz Baykal' ait olduğu iddia edilen montaj videoların sorumluları korunuyor mu?
Webfatihi kullanıcı adı ile metacefe.com ve habervaktim.com sitesine Deniz Baykal ile ilgili montajlanmış komplo videosunu koyan kişi galiba biliniyor ve korunuyor.
Yayınlayan bilindiği gibi videoyu hazırlayanların da bilindiği düşünülüyor.
Neredeyse bir haftadır bu kişinin bulunmaması, herhangi bir işlemin yapılmaması, ihmalden çok olayı kapatma veya kollama gibi bir durumu akla getiriyor.
Birkaç internet sitesi ve sıradan vatandaşlar bile neredeyse videoyu yükleyen kişiye ulaşılabilecek bilgileri elde etti. Bunlardan en önemlisi Odatv’de çıkan bir yazı.
Tüm bunlar ihmali, suçluyu kollamayı ve olayı kapatmayı düşündüren oldukça ciddi şeyler.
Webfatihi isimli kullanıcı ziyaretçi çekmek ve kendi sitelerinin reklamını yapmak için, birkaç cemaat liderinin, din adamının sesini ve videosunu da yüklemiş. Videolarında bir çok cemaatle ilgili kayıt bulunuyor.
Dailymotion isimli siteye de video yüklemiş ve Deniz Baykal ile ilgili bir resim üzerinde de fotomontaj yapmış.
Webfatihi’nin fethettiği sitelerden bir kaçı..!
cemaatler.com
biyografiler.somee.com
Ve eteresan olan, hepsinde whois bilgilerinin gizlenmiş olması.
Ve şimdi olayın çözüldüğü noktaya gelelim.
http://net.sabah.com.tr/net/saidi_nu...k_istermisiniz
Webfatihi’nin cemaatler ile ilgili nedense tuhaf hareketleri gözüküyor.
Bazı din adamlarının ve cemaat liderlerinin sohbetlerini yükleyip, daha sonra bu sitelerde son zamanlarda çok tartışılan ve genelde askere ait gizli video ve ses kayıtlarını da aynı siteye koyması garip bir durum. Tek bir cemaat değil, birden çok cemaati hedef alması da düşündürücü.
http://www.facebook.com/CEMAATLERcom
Webfatihi’ne ait cemaatler.com sitesinin Facebook sayfasında “Asker ocağında rezillikler-2” isimli bir video yayınlanıyor. Tarih 05 Mayıs ve saat 15:43
Odatv sitesi Habervaktim’de eklenen ve sonra silinen 7-8 videoyu ID ile tespit etmiş ve bu silinen videoların Deniz Harp Okuluna ait olan videoalar olduğunu iddia etmişti.
İşte o videolar Facebook sayfasında yayınlamış.
Daha da ilginci bu videoların Deniz Baykal ile ilgili olduğu iddia edilen videolar yayınlanmadan önce yani 5 Mayıs’da yayınlanmış olması.
Yani AKP’li Ömer Çelik’in “5 Mayıs’da Başbakan’ın haberi vardı” dediği tarihlerde..!
“AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik Başbakan Erdoğan'ın Baykal'ın olduğu iddia edilen kasedi önceden bildiğini açıkladı.
CNNTürk'te Cengiz Çandar ve Hasan Cemal'in sunduğu "Tecrübe Konuşuyor" programına dün gece katılan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, çok önemli bir açıklamada bulundu.
Çelik, CHP Lideri Deniz Baykal'ın kaset haberinin Meclis'te en kritik oylamanın yapıldığı zaman geldiğini ve Başbakanın bu haberi aldığı zaman yanında olduğunu açıkladı.
Çelik, haberi öğrenen Başbakan Erdoğan'ın şaşırdığını, inşallah doğru değildir dediğini ve hemen ilgili kurumlara "Komployu yapanların bulunması" için talimatını verdiğini söyledi.
Kritik gün 5 Mayıs mı 7 Mayıs mı?
Ömer Çelik'in açıklamalarından kritik oylamadan hangi günü kastettiği net olarak anlaşılmazken, 5 Mayıs'taki kritik oylamanın dışında 7 Mayıs'ın ilk saatlerinde de kritik bir oylama yapılmış, Baykal'a ait olduğu iddia edilen görüntüler de aynı gün ortaya çıkmıştı.”
Vatan Gazetesi’nde yayınlan bu haber daha sonra siteden kaldırılıyor ve Ömer Çelik tekrar açıklama yapmak zorunda kalıyor.
http://www.kanaldhaber.com.tr/Haber/...ordu-3209.aspx
Ayrıca webfatihi Habervaktim.com sitesinin haber yayınlarının gösterimi için HTML kod paylaşımında bulunmuş.
Vakitçilerin çarşaf çarşaf yayınladığı Adnan Oktar videoları da yine webfatihi’nin videoları arasında görülüyor.
Webfatihi’nin yaşı (doğum tarihi Ekim ayı.şu an yaşı 29-30 civarı)
http://www.islamiforum.com/index.php...eaded&pid=4417
Webfatihi’nin Dailymotion’daki sayfası:
http://www.dailymotion.com/webfatihi
Webfatihi’nin tüm cemaatler ile ilgili video yayınladığı grubu
http://www.dailymotion.com/group/cemaatler
Webfatihi’nin site içine habervaktim haber yayını koymak için kod tavsiyesi:
http://zone.org/bedavalar-diyari/285...r-ekleyin.html
Webfatihi’nin reklamını yaptığı kendisine ait olma ihtimali yüksek forum siteleri :
İslamiforum.com , Dindarforum.com
Webfatihi ile habervaktim.com arasındaki ilişkiye ait şu bilgi de dikkat çekici:
“….görüntüyü Metacafe’ye 6 Mayıs tarihinde 23.13’de ilk olarak “webfatihi” rumuzlu kullanıcının eklediğini belirledi.
“Webfatihi” rumuzunun da görüntülerden birkaç saat önce kullanıma açıldığı anlaşıldı. Metacafe’de görüntünün yayınlanmasından 1 saat 10 dakika sonra, Habervaktim sitesi link vererek “Deniz Baykal’ın seks kaçamağı-İZLEYİN” başlığı altında görüntüleri yayımlamaya başladı.
Görüntüler 00.23’de Habervaktim’de yayınlanmaya başlamasına rağmen, sitenin sahibi Murat Demirci gözaltına alındıktan sonra polise verdiği ifadede, “Görüntüleri 02.00’de sitemizde yayınladık daha sonra da kaldırdık” demişti.
“Webfatihi” rumuzlu kullanıcının profilinde, “habervaktim’s Chanel” yazması dikkat çekiyor.
Görüntülerin Habervaktim sitesi aracılığıyla Metacafe’ye yüklendikten sonra site üzerinden link verilip servis yapıldığı iddiası da araştırılıyor.
Polis, “webfatihi”nin görüntüleri birkaç saat sistemde tuttuktan sonra yayından kaldırdığını, siteye daha sonra hiç giriş yapmadığını da tespit etti.”
Hürriyet’in haberi : http://www.hurriyet.com.tr/gundem/14709372.asp?top=1
Son olarak aklımıza takılan bir konuya daha okurlarımızla paylaşmak istiyoruz.
Vakit’in veya Habervaktim.com sitesinin Fatih’i , Fatih Akkaya’nın bu konu ile ilgili ifadesi alındı mı?
Vakit ile habervaktim.com aynı değil diye milleti kandıracağını düşünenler, acaba TBMM rehberinde yazan Anadolu’da Vakit Gazetesi’nin karşısındaki Fatih Akkaya ismi için ne söyleyecekler?
http://www.tbmm.gov.tr/rehber/basin.htm
Peki Fatih Akkaya’nın Vakit Gazetesi Anakara Haber Müdürü olarak 13 Ekim 2006’da basın kartı alışına ne diyecekler?
http://www.tgs.org.tr/index.php?opti...d=212&Itemid=8
Bir haftadır hiçbir gelişmenin olmaması Deniz Baykal’ı giderek haklı çıkarıyor.
Vatandaş bile neredeyse suçluyu ilan edecek..!
Bu işin sorumluları suçluları söylesin mi, yoksa vatandaşlar ilan etsin mi?
Radikal Gazetesi’nin cevap aradığı sorular:
“* Çekimler nerede yapıldı, burası bir ev mi yoksa otel odası ya da misafirhane gibi bir yer mi?
* Çekimlerin yapıldığı yerle ilgili somut bir tespit yapıldıysa burada kamera araması yapıldı mı?
* İki farklı sahnenin olduğu görüntüler, aynı mekânın farklı odaları mı, yoksa bu odalar farklı mekânlarda mı?
* Görüntüleri internete ilk veren kim? İnternete ilk yükleyenlerin IP adresleri tespit edildi mi?
* İnternete ilk yükleyenlerin IP adresi üzerinde araştırma yapılarak, yükleyenlerin kimliği konusunda herhangi bir tespit yapılabildi mi?
* Bu görüntülerin Anayasa oylaması öncesinde 7 Mayıs 2010’da sabaha karşı saat 02.00’de www.habervaktim.com internet adresine düştüğü biliniyor. Vakit gazetesiyle bağlantılı olan habervaktim adlı internet sitesinin yöneticileri bu görüntüleri www.metacafe.com adresinden aldıklarını açıkladılar. Görüntüler www.metacafe.com adresine hangi tarih ve saatte yüklendi?
* www.habervaktim.com bu görüntülerin varlığından nasıl haberdar oldu. Site sorumlularına gece yarısı telefon ya da başka bir iletişim aracıyla mı bildirildi yoksa tesadüfen mi öğrendiler?
* habervaktim.com internet adresine görüntülerle ilgili konulan link hangi saatte verildi. Linkin internete yüklenmesiyle www.habervaktim.com adresine yüklenmesi arasında kaç saat fark var?
* Savcılık eldeki görüntüler üzerinde yurtiçinde ve yurtdışında teknik uzmanlara herhangi bir inceleme yaptırdı mı?
* CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan’ın iddiaları savcılığa ulaştı mı? Savcılık bu iddialarla ilgili ne yanıt verdi?
* Görüntülerle ilgili sürdürülen soruşturmada şu ana kadar ifadesine başvurulan kimse oldu mu? Savcılık Deniz Baykal ve CHP Milletvekili Nesrin Baytok’un ifadesine başvurdu mu?
* Deniz Baykal, istifasını duyurduğu basın toplantısında Fethullah Gülen’i kastederek ‘Pennslyvania’nın mesajı samimi’ dedi. Baykal’ı, Fethullah Gülen’in bu işte parmağı olmadığına ikna eden neydi?
* Deniz Baykal’ın elinde, bu görüntülerin arkasında devletin ya da hükümetin olduğu düşüncesine sevk eden somut bir kanıt var mı?
* Baykal basın toplantısında görüntülerin servis edenlerin aynı zamanda ‘CHP’yi yeniden tanzim etmek isteyenler’ olduğunu söyledi. Baykal, bu sözleriyle kimi ya da kimleri işaret etti?”
Odatv’nin habervaktim’in videolarla ilgili yaptığı işlemleri araştırdığı yazısı:
http://www.odatv.com/n.php?n=vakitte...nu--1005101200
Habertaraf’ın habervaktim’in videolarla ilgili yaptığı işlemleri araştırdığı yazısı:
http://www.habertaraf.com/haber/56036.html
Cevap: Baykal istifa etti!
Yakında Deniz Baykal kasedi Anayasa mahkemesine götürür.