Sn.Yaman ;başta siz olmak üzere bugün için canı yananlarında mı müsebbibi ben ve benim gibi düşünenler..?...işin içinden çıkamayınca bocalıyorsunuz....aksini savunduğunuz şeyler toplumu çıkmaza soktu....siz de bunun hesabını verin o zaman...
Printable View
Sayın üye.. Hukukcu değilsiniz, Psikolog değilsiniz, toplum bilimci değilsiniz. Başta da dediğim üzere haddini aşan söylemleriniz var. Yazdıklarınızın hiç bir bilimsel / hukuksal / etik dayanağı yok. Sorunuzun yanıtını çok net veriyorum. Ben ve benim gibi canı yananların da müsebbibi siz ve sizin gibi düşünenlerdir. En azından bizler hukuka sığınıp, onun üstünlüğü ve şaşmaz terazisi önderliğinde hak ve hukuk arayışı içerisindeyiz. Siz ve sizin gibiler ise acz içinde çabalıyorsunuz. Bu topluma fazladan büyük gelecek kıyafetler giydirmeye çalışıyorsunuz. Kendi dejenere olmuş olgu ve yaşam biçiminize hukuksal kılıflar bulmaya çalışıyorsunuz.
Bu cümleden olmak üzere ve bundan sonra.. Lütfen varsa hukuki bilgi ve paylaşımlarınızı yazınız. Yada susup okuduklarınızdan feyz alınız..
Saygılar..
tamam
Evli kadınları da bu gruba dahil etmeyi unutmayalım.Alıntı:
tesbit..erkek aldatır..kimle aldatır..?.boşanmış, dul ve bekar hanımlarla aldatır..
Boşanma süresinin kısa tutulmasında nasıl bir menfaat umuluyor anlayamadım.Alıntı:
şimdi ;evlenme süresi gibi boşanma süresi de 3-5 ay gibi kısa süreli tutulsa;
Neden olmasın, kadınların birkaç kocaya sahip olması maddi olarak da onları epeyce rahatlatır, nafaka konusunda da fazla sorun yaşamazlar diye düşünüyorum.Alıntı:
bir de birden fazla eşlilik tescil edilmiş olsa
Bence de azalır. İlk eş üzerine kum ya metre (ki kadın olsa kuma yahut metres adını alacaktı) getirildiğinde hızlı davranıp ilk nikahı basmış olan erkek bu sonradan gelenlere ses çıkarmayacaktır diye tahmin ediyorum. ( :DD)Alıntı:
aldatma sayısı artar mı azalır mı.? ..kanaatimce hem büyük oranda azalır
Bu son cümleyi okuduğumda aklıma klişe bir söylem geldi. Geçimsizliklerin evlerde hallolacak şekli "kanlı mı olacak kansız mı?" :)Alıntı:
hem de mahkemelerin yükü azalır..geçimsizlikler mahkemeye taşınmadan evlerde halledilecektir..:)
İlknur hanım bır sual de benden size?
Peki cennet kısmında huri ve nurilik boyutunda kacıncı eş huri/nuri kontenjanından atanacaktır.? :)
Yalan rüzgarı gibi oldu konu
İlknur hanım; bazı arkadaşlarımızın yaptığı gibi ; hitap tarzında seviyeyi düşürmeden bu garibin fikirlerine değer verip katkınıza binaen hasseten teşekkürlerimi arzeder saygı ifadesi olarak ellerinizden öperim...
evli kadınları bu gruba dahil etmeyi unutmuş değilim...hemcinslerime hoş görmediğim gibi ahlaki değerler ve neseb açısından kadınlara hiç hoş görmüyorum....
Boşanma süresinin kısa tutulmasından nasıl bir menfaat umulur? a gelince....orada da anlaşmalı boşanmalardan yola çıktım...eşler mutlu yargı mutlu...al gülüm ver gülüm...."şiddetli geçimsizlik","çekişmeli dava"...isimleri bile itici mini terör kokuyor...her ne kadar 3 senelik fiili ayrılık hükmünü değiştirmek ellerinde değilse bile hakimler isterlerse davaları reddetmeye gitmeden boşanma kararıyla bunun önüne geçebilirler....hele hele 3 sene meselesi tamamen aldatmalara çanak tutuyor....
Bir de eşler ; mahkemeye gitmeleri halinde , kısa sürede boşanacaklarını bildikleri zaman kılıçlarını kınlarına koyarlar ; ya sulh olurlar yada anlaşma yönüne gidilir...
Duygu hanımcığım, öyle bir noktaya temas ettiniz ki derya deniz mübarek.
Gerçi ben yanıtlarım, işin içinden çıkmaya da muktedirim (? :)) ama zannımca hukuki platformumuz bahis konusu meseleler için pek müsait değil.
Hurilerin tarih içinde ortaya çıkışlarında tek eşli Zerdüştün tek eşliliği öğütleyen öğretisiyle başlamak lazım evvela...
Dilerseniz başka bir mekanda devam edebilirim her daim. :)
Mevzuat insanların çoğunun yaptığı veya yapılmasını doğru bulduğu hareketlerin devlet eliyle tespitidir. Kanunlar tepeden inmez, canı sıkılan biri kanun yaptım alın uygulayın diyemez, TBMM önüne gelen tasarıyı toplumun menfaatine olup olmadığını düşünerek oylar, kabul eder ve yasalaştırır.
Şimdi yasalar boşanmayı ne zorlaştırıyor ne de kolaylaştırıyor diyebileceğimiz gibi konunun aldatma ile hiçbir ilgisi yoktur. Evli olup, hiç boşanma niyeti olmayan biri dahi aldatabilir. Bu yüzden basiretsizliği kendisinde araması gereken kişilerin, kanunlar aldatma oranını arttırıyor bahanesini yine kanunlar korumaz. 3 günde aşık olup evlenip, 4 gün sonra olmuyor boşanacağım demesi halinde mahkemelerin de 7 günde karar vermeye hakları vardır. Evlenirken, evlilik sürerken mantıklı veya aşkla davranan taraflar, nedense iş boşanma kararına gelince her türlü akılalmaz taktiğe başvurmakta, hukuku ve hukukçuları lüzumsuz meşgul etmektedirler. Medeni bir şekilde evlenebilen, medeni bir şekilde boşanmayı (anlaşmalı) bilebilmelidir ki bunun tek sorumlusu da ne kanunlar ne de mahkemelerdir.
Bu yüzden konu; boşanmazsan aldatırım restine çekiliyorsa, size ancak şu söylenir; "aldatırsan aldat, zaten ben seni gözümden sildim...".