Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Alıntı:
akcurali rumuzlu üyeden alıntı
Bilemiyorum; ama şunu çok açıkça gördüm; hani anlatılır ya dayak yiyen kadın karakola gider, polis memuru kocandır döver de sever de diyip eve gönderir.
Onu bugün açıkça yaşadım. Ben şimdi elimden geleni yapacağım, gereken tedbirleri aldıracağım, sonra da kızımın babası, kızımı bana göstermiyor, çocuğu kullanıyor diye konuşacak; buradaki bazı üyelerimiz gibi..
Bilemiyorum. İşin maddi-manevi kayıplar meselesi zaten karışık ama halledilebilir. Ama ufacık çocuğun durumu?
Bu yazınızla devam etmek istiyorum. Daha boşanma aşamasında bu sorunlarla karşılaştığınıza göre devamı geleçek gibi. İlk söyleyeceğim Polise boşuna gitmişsiniz. Polisin devreye girmesi için İcra memurunun talebi gerekli. Belki size yardım etmek istemişler ama böyle bir sorumlulukları yok. Biraz açayım baba çocuğu getirmediğinde müracaat yeriniz icra müdürlüğü buradan alınan memurun talebi olursa polis gelir. Şayet 4320 sayılı kanuna göre uzaklaştırma kararı aldırırsanız ve karşı taraf bu karara uymazsa hemen polise gidebilirsiniz. İkinci olarak bildiğim kadarı ile çocuğunuzun pasaportu yok babası kendi pasaportuna kaydedebilmesi için sizin onayınız lazım. Üçüncüsü ise tavsiye unutmayın arada olan çocuklara oluyor. Dördüncü olarak 14 yaşında bir çocuk ile yaptığım konuşma İcra memurlarını sevmemesinin nedeni olarak kendisini alıp zorla babasına vermeleri olarak belirtti. Ama çocukcağız asıl suçluları görmüyor. Son olarak karşılıklı kin, sinir, nefret, intikam duygularını tatmin etmek için çocukları kullanmayın. (Bu lafım size değil genel olarak söylemek istedim)
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Merhaba;
Şu anda çok mutluyum. Sabah görüştüğüm Baro avukatı; benim avukatımla görüşmüş, avukatımın ortağı olan; benim de vekalatime sahip olan diğer avukat bey; eşim (!) hakkında suç duyurusunda bulunmuş. Kızımı kaçırdığı,alıkoyduğu,mahkeme kararına karşı geldiği,bu yolla boşanmakta olduğu eşe psikolojik şiddet ve baskı uyguladığı gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuş.
Savcılık boşanmakta olan eşimin yurt dışına kaçma şüphesi bulunduğundan yakalama kararı çıkartmış. Polisler ailenin evine gitmişler, oradan cevap alınmayınca, benim verdiğim telefonlardan birinden eşimin babasına ulaşmışlar. O da çocuk bizimle geziyorduk, getirecektik falan demiş. Kızımı saat 22,45 sularında İstanbul'a getirmişler, evimizin yakınındaki karakola gitmişler. Eşimin ifadesi alınması için nöbetçi savcılığa sevk edilmiş,orada ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılmış. Ancak kendisine dava açılacak.
Saat 00.20 de polisler bir sosyal görevli nezaretinde kızımı bana evimize getirdiler. Tutanağı imzaladım, şikayetimin devam ettiğini bildirdim.
Biraz önce de kendi avukatımla görüştüm, o da bir sonraki celsede uzaklaştırma kararı çıkartacağını söyledi. Şu son yirmidört saatte yaşadığımı hiç kimsenin yaşamasını istemem, buradan destek olan, yardımcı olan tüm arkadaşlara teşekkür ederim.
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Sizin adınıza inanın çok mutlu oldum.
Demek ki avukatlar bu konuda suç duyurusunda bulunup gerekeni savcılık yapabiliyormuş.
Sakın şikayetçi olmaktan vazgeçmeyin.
ayrıca şunu sormak istiyorum sayın akcurali, oturduğunuz ev müşterek eviniz miydi?
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Alıntı:
dardayım rumuzlu üyeden alıntı
Sayın üye iletim sizin haksız, eşinizin haklı yada tam tersi bir ifade içermiyor dikkat ederseniz. Yasanın bir maddesinden alarak olaya atıfta bulundum. Hala baba çocuğumu benden kaçırmıştır diye diretiyorsunuz. Hala çocuğum diyerek çocuğunuzun sizin tekelinizdeymiş gibi anlatıyorsunuz olayı. O sadece sizin değil babasınında çocuğu değilmidir. Çocuğumuz demeyi içinizemi sindiremiyorsunuz. Şahsınızıa alınmayın ancak boşanma aşamasında her nedense anneler çocuklarınıa sahiplenirken sadece kendilerine ait varlıklar gibi görüyorlar. Bu tutum babaları rahatsız ediyor. Ne yazıkki bu kez babalar böyle yasa dışı işlemler / eylemler de bulunuyorlar. Oysa izin versenizde diledikleri gibi görüşüp koklaşıp birlikte olabilseler belki bunlara gerek kalmayacak.
Sizin durumunuza gelince eşinizin durumunu bilmemekle birlikte yaptığının suç olduğunun muhtemelen farkında değil. Belkide size mesaj gönderiyordur. Çocuğumla daha fazla beraber olmak istiyorum mesajı olamazmı? Geçmiş olsun. Ama sanırım evlat hasreti çekmeyi onun için endişelenmenin ne demek olduğunu sizde anlamışsınızdır. Umarım bundan sonra babası ile çocuğunuz arasındaki ilişkinin daha sağlıklı ve daha az özlem daha fazla kalite olması konusunda karşılıklı özveri ve çaba içerisinde olursunuz.. Saygılar
Öncelikle bakış açınızı anlayamıyorum. Daha doğrusu algılıyorum ama nasıl çocuk faktörü bu kadar göz ardı edilebiliyor onu anlayamıyorum. Sizin söylediğinizin aksine velayeti geçici de olsa bende olan
“ortak” çocuğumuzu mahkemenin belirlediği saatler dışında izinsiz gören,alıkoyan baba suçlu duruma düşüyor. Bu noktada; eğer mahkemenin kesin sonuçlanmaması bir engel olsaydı; tedbir nafakasının da ödenmediği durumda işlem yapılmaz, geçici denirdi. Ancak bu iki geçici karar da bağlayıcı özellikle.
Ben çocuğumu o saatlerde göstermezsem; eski eşim beni şikayet edebilir,ceza davası açabilir. Tersini de ben yapabiliyorum bu durumda. Bunda bir sorun yok an itibari ile.
Ancak hala sizin anlamadığınız nokta; çocukla kişisel ilişkinin temini ile ilgili olarak; çocuk faktörünü göz ardı etmeniz. Bu konuda herhangi bir pedagogla konuştunuz mu mesela? Pedagogların ne önerdiğini biliyor musunuz?
Eski eşimin yaptığının suç olduğunu bilmemesine imkan yok, gayet bilerek yapıyor. Bunu Baro aracılığı ile görüştüğüm avukat açıkça niteledi: “Genelde babalar (genelde diyorum, herkes demedi) anneleri dava hakkında bezdirmek, güçsüzleştirmek,psikolojik şiddet uygulamak için çocuğu aldıklarında geri vermiyor, bu yolla her seferinde annenin makamlara başvurup, uğraşmasını,en sonunda maddi olarak da olanakları çok geniş değilse, anne üstünde yaptırım uygulamaya çalışıyorlar. Yani anne işin en sonunda ne de olsa babası,ben her seferinde böyle icra ile mi uğraşacağım, her seferinde adliyeye mi gideceğim diyerek çocuğun bir gün iki gün, hatta baba ne zaman getirirse o zaman getirmesine zorla razı olacak; iş mahkemeye gelince de ; zaten çocuk haftanın iki üç günü bizde, bizde kalmaktan daha mutlu, anne çocuğu bize bırakıyor diyecek,bunu kullanacak”
Evlat hasreti çekmenin ne olduğunu anlamışsınızdır ne demek, nasıl bir söz? Hiç korkmadan mı söylüyorsunuz bu sözü,karşıdaki üzülmez, üzülse de bana ne mi diyorsunuz?
Kızımı babasından ayıran ben miyim yoksa babasının işine geldiğinde hatırladığı babalığı evde yapmak istememesi mi? Ya da farklı bir örnek için; eşine şiddet uygulayan bir baba mı?
Keşke biraz daha işin gerçek tarafına bakabilseniz; keşke gerçekten tarafsız olabilseniz, keşke gerçekten, bana şu yazdıklarınızı çocuğun iyiliği açısından değerlendirebilseniz.
Benimle ilgili yaptığınız yoğun eleştiri ve iğneleme içeren yorumunuz ve önerinizde lütfen dikkat edin. Neyin ne olduğundan zerre kadar haberiniz,muhtelemen bilginiz yok.
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Alıntı:
denizblk rumuzlu üyeden alıntı
Sizin adınıza inanın çok mutlu oldum.
Demek ki avukatlar bu konuda suç duyurusunda bulunup gerekeni savcılık yapabiliyormuş.
Sakın şikayetçi olmaktan vazgeçmeyin.
ayrıca şunu sormak istiyorum sayın akcurali, oturduğunuz ev müşterek eviniz miydi?
Çok teşekkür ederim; desteğiniz ve ilginiz için. Kızım şu anda odasında, kendi yatağında uyuyor. Sabah doktora gideceğiz önce çocuk doktoruna sonra pedogoga, çünkü bütün gün yemek yememiş, halsiz düşmüş, azıcık da ateşi var. Ben de sadece meyva yedirebildim azıcık, zaten çok halsizdi uyudu hemen. Ateş önemli değil, herhangi bir zamanda olabilir,geçer, ancak diğer meseleler için endişeliyim.
Bu arada avukatım İstanbul'dan ayrılıp, ailemin yanına gitmemi öne çekmemi önerdi. Onu ayarlamaya çalışacağım. Avukatımın ortağı olan avukat beye teşekkür mesajı çektiğimde beni aradı, genelde avukatların bu konuda verdikleri dilekçede eksik bilgi nedeniyle hemen işlem başlatılmadığını, ancak geçici velayetin olduğu tarafın izni olmadan şehir dışına çıkarılan; nerede olduklarını söylemeyen, ne zaman getireceklerini bildirmeden habersizce şehir dışına çıkartılan vb. durumlarda çocuğa ve velayet sahibine psikolojik şiddet uygulandığı,baskı yapıldığı gerekçesiyle dava açılabiliyormuş.
Şu anda kızımla oturduğum ev; evlendiğimizde taşındığımız kiralık ev, evet. Ancak ben yakın zamanda ailemin yanına gideceğim.
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Alıntı:
akcurali rumuzlu üyeden alıntı
Öncelikle bakış açınızı anlayamıyorum. Daha doğrusu algılıyorum ama nasıl çocuk faktörü bu kadar göz ardı edilebiliyor onu anlayamıyorum. Sizin söylediğinizin aksine velayeti geçici de olsa bende olan
“ortak” çocuğumuzu mahkemenin belirlediği saatler dışında izinsiz gören,alıkoyan baba suçlu duruma düşüyor. Bu noktada; eğer mahkemenin kesin sonuçlanmaması bir engel olsaydı; tedbir nafakasının da ödenmediği durumda işlem yapılmaz, geçici denirdi. Ancak bu iki geçici karar da bağlayıcı özellikle.
Ben çocuğumu o saatlerde göstermezsem; eski eşim beni şikayet edebilir,ceza davası açabilir. Tersini de ben yapabiliyorum bu durumda. Bunda bir sorun yok an itibari ile.
Ancak hala sizin anlamadığınız nokta; çocukla kişisel ilişkinin temini ile ilgili olarak; çocuk faktörünü göz ardı etmeniz. Bu konuda herhangi bir pedagogla konuştunuz mu mesela? Pedagogların ne önerdiğini biliyor musunuz?
Eski eşimin yaptığının suç olduğunu bilmemesine imkan yok, gayet bilerek yapıyor. Bunu Baro aracılığı ile görüştüğüm avukat açıkça niteledi: “Genelde babalar (genelde diyorum, herkes demedi) anneleri dava hakkında bezdirmek, güçsüzleştirmek,psikolojik şiddet uygulamak için çocuğu aldıklarında geri vermiyor, bu yolla her seferinde annenin makamlara başvurup, uğraşmasını,en sonunda maddi olarak da olanakları çok geniş değilse, anne üstünde yaptırım uygulamaya çalışıyorlar. Yani anne işin en sonunda ne de olsa babası,ben her seferinde böyle icra ile mi uğraşacağım, her seferinde adliyeye mi gideceğim diyerek çocuğun bir gün iki gün, hatta baba ne zaman getirirse o zaman getirmesine zorla razı olacak; iş mahkemeye gelince de ; zaten çocuk haftanın iki üç günü bizde, bizde kalmaktan daha mutlu, anne çocuğu bize bırakıyor diyecek,bunu kullanacak”
Evlat hasreti çekmenin ne olduğunu anlamışsınızdır ne demek, nasıl bir söz? Hiç korkmadan mı söylüyorsunuz bu sözü,karşıdaki üzülmez, üzülse de bana ne mi diyorsunuz?
Kızımı babasından ayıran ben miyim yoksa babasının işine geldiğinde hatırladığı babalığı evde yapmak istememesi mi? Ya da farklı bir örnek için; eşine şiddet uygulayan bir baba mı?
Keşke biraz daha işin gerçek tarafına bakabilseniz; keşke gerçekten tarafsız olabilseniz, keşke gerçekten, bana şu yazdıklarınızı çocuğun iyiliği açısından değerlendirebilseniz.
Benimle ilgili yaptığınız yoğun eleştiri ve iğneleme içeren yorumunuz ve önerinizde lütfen dikkat edin. Neyin ne olduğundan zerre kadar haberiniz,muhtelemen bilginiz yok.
Sayın akcurali, sayın dardayım'a karşı haksız ithamda bulunuyorsunuz. evlat hasretini en acı tecrübeleri ile yaşamış bir üyedir. 20 ay boyunca çocuklarını alamamış bir babadır. Ve hiçbir zaman icra marifeti kullanmamış. Sırf çocuklarının psikolojileri bozulmasın diye. Büyük kızı annesi tarafından doldurulmuş ve annesinin babasını aldatmasını normal olarak görmüş kızı. Ve babasına asla görmeye gitmemiş. Hep uzak olmuş.
Yani 20 ay boyunca evladına sarılamayan, sadece okuluna gidip uzaktan bakmakla yetinmek zorunda kalmış bir baba kendisi.
sizin eşinizle herkesi bir kabul etmek tabiki mümkün değil. Sayın dardayım'ın demek istediği şu: Siz nasıl bir anne iken çocuğunuzu bir an göremeyince endişeleniyorsanız, babalarda endişelenir demek istiyor. Eşiniz tamam alkol kullanıyor, uyuşturucu kullanıyor. ama onun baba olduğunu değiştirmiyor. O da bir baba olarak çocuğuna özlem duyuyordur demek istiyor.
Şahsınıza alınmayın diye de yazısında özellikle yazmıştır kendisi. Kendisi çocuk konusunda çok hassas bir babadır. Çocuğuna olan özlemi yaşamış olan bir babadır. O sebeple kendisini haksız suçlamayın derim.
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Alıntı:
akcurali rumuzlu üyeden alıntı
Çok teşekkür ederim; desteğiniz ve ilginiz için. Kızım şu anda odasında, kendi yatağında uyuyor. Sabah doktora gideceğiz önce çocuk doktoruna sonra pedogoga, çünkü bütün gün yemek yememiş, halsiz düşmüş, azıcık da ateşi var. Ateş önemli değil, herhangi bir zamanda olabilir,geçer, ancak diğer meseleler için endişeliyim.
Bu arada avukatım İstanbul'dan ayrılıp, ailemin yanına gitmemi öne çekmemi önerdi. Onu ayarlamaya çalışacağım. Avukatımın ortağı olan avukat beye teşekkür mesajı çektiğimde beni aradı, genelde avukatların bu konuda verdikleri dilekçede eksik bilgi nedeniyle hemen işlem başlatılmadığını, ancak geçici velayetin olduğu tarafın izni olmadan şehir dışına çıkarılan; nerede olduklarını söylemeyen, ne zaman getireceklerini bildirmeden habersizce şehir dışına çıkartılan vb. durumlarda çocuğa ve velayet sahibine psikolojik şiddet uygulandığı,baskı yapıldığı gerekçesiyle dava açılabiliyormuş.
Şu anda kızımla oturduğum ev; evlendiğimizde taşındığımız kiralık ev, evet. Ancak ben yakın zamanda ailemin yanına gideceğim.
Şu an oturduğunuz ev eşinizle oturduğunuz müşterek evinizse kanunen o evin kirasını isteme ve alma hakkınız var.
Daha evvel bu konuda bir üyemize kanuni bilgiyi vermiştim.
Yakın arkadaşımın eşi de evin kirasını mahkemeden talep etmişti. Ve hakim de ilk celsede hem evin kirasını,hem kadına nafakayı hemde çocuklara nafakayı bağladı. Kadının da karşı boşanma davası da varken hemde. Bunlar tedbir talepleri olduğu için alabilirsiniz.
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Alıntı:
denizblk rumuzlu üyeden alıntı
Sayın akcurali, sayın dardayım'a karşı haksız ithamda bulunuyorsunuz. evlat hasretini en acı tecrübeleri ile yaşamış bir üyedir. 20 ay boyunca çocuklarını alamamış bir babadır. Ve hiçbir zaman icra marifeti kullanmamış. Sırf çocuklarının psikolojileri bozulmasın diye. Büyük kızı annesi tarafından doldurulmuş ve annesinin babasını aldatmasını normal olarak görmüş kızı. Ve babasına asla görmeye gitmemiş. Hep uzak olmuş.
Yani 20 ay boyunca evladına sarılamayan, sadece okuluna gidip uzaktan bakmakla yetinmek zorunda kalmış bir baba kendisi.
sizin eşinizle herkesi bir kabul etmek tabiki mümkün değil. Sayın dardayım'ın demek istediği şu: Siz nasıl bir anne iken çocuğunuzu bir an göremeyince endişeleniyorsanız, babalarda endişelenir demek istiyor. Eşiniz tamam alkol kullanıyor, uyuşturucu kullanıyor. ama onun baba olduğunu değiştirmiyor. O da bir baba olarak çocuğuna özlem duyuyordur demek istiyor.
Şahsınıza alınmayın diye de yazısında özellikle yazmıştır kendisi. Kendisi çocuk konusunda çok hassas bir babadır. Çocuğuna olan özlemi yaşamış olan bir babadır. O sebeple kendisini haksız suçlamayın derim.
Kendisi ve çocukları adına üzgünüm, ama bu bana yaptığı eleştirinin münasebetsiz olduğu gerçeğini ne yazık ki değiştirmiyor. Lütfen bana yazdığı yazıdaki son paragrafı yeniden okuyun. Oradaki üst metin ve alt metin arasındaki mesaj çok açık. Bunu bana kimsenin söylemesine izin vermem,veremem.
Ben bir anneyim ve evet olması gerektiği gibi kızımı bulamayınca endişeleniyorum. Ama bu endişe yersiz ya da paranoya değil. Hani yazmışsınız ya haklı olarak; uyuşturucu da kullansa baba babadır,özlüyordur diye. İşte o noktada öyle bir şey söz konusu değil. Eğer ben kızım benim elimde bir kere sigara görürse bile etkilenir; bilinçaltına yerleşir; yarın öbür gün sigara kullanma ihtimali artar diye doğduğu günden beri,hamilelikte bıraktığım sigarayı içmediysem (ki benim için çok zordu ilk zamanlar) , nasıl bir kızı 25 yaşında kanser olmuş,bir kızı boşanmakta olan,MS hastası annemin kızımın yanında ağlamasına,sızlanmasına izin vermiyor,kızımı her türlü olumsuzluktan uzak tutmak için zaman zaman annemi kırma pahasına anneme çıkışıyor,doğru davranmaya yöneltiyorsam gerçekten baba olan bir erkeğin de kızının olduğu ortamda içki-sigara kullanmaması, hatta kızıyla daha uzun yıllar geçirebilme, daha iyi bir baba olma uğruna, uyuşturucuyu tamamen bırakması ,kendine ve hayatına dikkat etmesi gerekir. Biyolojik olarak baba olmak demek farklı, gerçekten bir çocuğu yetiştirebilecek düzeyde olmak, baba olmak farklı.
Kaldı ki ben iş anlaşmalı boşanma noktasındayken; eşimle kızım arasındaki bağ güçlü olsun, kızım eğlensin, babasıyla arası benim babamla olduğundan iyi olsun, babanın eksikliğini hissetmesin diye; haftada üç-dört gün görüşmelerine, haftasonu bir gece onda kalmasına izin veriyordum, daha önce yazdığım gibi aynı evde yaşıyor,ayrılmamışken de ; kızımla yalnız vakit geçirmeleri, baba-kız bağını kurmaları için onları beraber gezmeye gönderiyor,ya da evde yalnız bırakıyordum.
Kaldı ki daha önce yazdığım gibi, eşim içkili bir şekilde araba kullanırken kızım onun yanındaysa ben nasıl babasıdır diyebilirim? Lütfen biraz o yönden bakın, bir tarafta kızının yanında,oturduğu evde uygunsuz davranışlar sergileyen, boşanma noktasında da kızımı göstermiyorlar diye tutturan ( ki öyle birşey yok) bir babanın sıkıntısı mı yoksa daha ufacık bir kızın hayatı mı söz konusu?
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Alıntı:
denizblk rumuzlu üyeden alıntı
Şu an oturduğunuz ev eşinizle oturduğunuz müşterek evinizse kanunen o evin kirasını isteme ve alma hakkınız var.
Daha evvel bu konuda bir üyemize kanuni bilgiyi vermiştim.
Yakın arkadaşımın eşi de evin kirasını mahkemeden talep etmişti. Ve hakim de ilk celsede hem evin kirasını,hem kadına nafakayı hemde çocuklara nafakayı bağladı. Kadının da karşı boşanma davası da varken hemde. Bunlar tedbir talepleri olduğu için alabilirsiniz.
Bilgi için teşekkür ederim. Biz de süren davada; benim eşim evden ayrıldıktan sonra benim ödediğim kiraları istedik. Benim aklıma bile gelmemişti,kontrat eşimin adına olduğu halde,İstanbul'da kalıp çalışmak istediğim, bir de kızımın düzeni bozulmasın diye aynı evde kalmaya devam ediyordum(pedogogun önerisi ile)
Avukatım eşime ve ailesine geçen hafta bir dava daha açtı. Ben kararsızdım ancak avukatım gerekli olduğunu söyledi. Ben zaten ailemin yanına döndükten sonra orada iş aramaya başlayacağım,iş bulana kadar da kira ödemeden geçinebilirim şimdilik. Sadece kızıma ayda 650tl tedbir nafakası ödüyor babası. Bana bu kadar celse geçmesine rağmen karşı tarafın ayak oyunları nedeniyle nafaka bağlanmadı. Martın ilk haftasında davamız var, onun şahitlerinin dinlenmesine devam edilecek. Zaten orada da bağlanmazsa, bir sonraki celseye kadar; herhalde bir işe girmiş olurum.
İlginize teşekkür ediyorum.
Cevap: Eşim çocuğumu getirmedi
Alıntı:
akcurali rumuzlu üyeden alıntı
Bilgi için teşekkür ederim. Biz de süren davada; benim eşim evden ayrıldıktan sonra benim ödediğim kiraları istedik. Benim aklıma bile gelmemişti,kontrat eşimin adına olduğu halde,İstanbul'da kalıp çalışmak istediğim, bir de kızımın düzeni bozulmasın diye aynı evde kalmaya devam ediyordum(pedogogun önerisi ile)
Avukatım eşime ve ailesine geçen hafta bir dava daha açtı. Ben kararsızdım ancak avukatım gerekli olduğunu söyledi. Ben zaten ailemin yanına döndükten sonra orada iş aramaya başlayacağım,iş bulana kadar da kira ödemeden geçinebilirim şimdilik. Sadece kızıma ayda 650tl tedbir nafakası ödüyor babası. Bana bu kadar celse geçmesine rağmen karşı tarafın ayak oyunları nedeniyle nafaka bağlanmadı. Martın ilk haftasında davamız var, onun şahitlerinin dinlenmesine devam edilecek. Zaten orada da bağlanmazsa, bir sonraki celseye kadar; herhalde bir işe girmiş olurum.
İlginize teşekkür ediyorum.
rica ederim, neyse çok vaktinizi almayayım sizde güzelce uyuyun bu gece. Yarın kızınızın yoğun bir doktor muayeneleri var.
Kanunen erkek karısı ile evliyken ki yaşam düzeyinde tutmak zorunda. Siz bu gece uyuyun, size kirayı ödeme konusunda daha evvel kanuni tedbir talebi konusundaki bilgiyi araştırıp buraya yazıcam, iyi geceler.