Yine at, eşek eti konusu.. Hem de bu defa Adana'dan başka kentlere ihracat..
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/13641200.asp?gid=229
Printable View
Yine at, eşek eti konusu.. Hem de bu defa Adana'dan başka kentlere ihracat..
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/13641200.asp?gid=229
BALYOZ GÜVENLİK HAREKAT PLANI İLE İLGİLİ ADANA BAROSUNA KAYITLI 130 AVUKAT ADINA 08/02/2010
TARİHİNDE YAPILAN SUÇ DUYURUSUNA İLİŞKİN ADANA SEYHAN OTELİ'NDE YAPILAN BASIN AÇIKLAMASI:
Kıymetli meslektaşlarım, değerli basın mensupları;
Bilindiği üzere, 20 Ocak 2010 tarihinden bu yana ülke gündemini meşgul eden "Balyoz Güvenlik Harekat Planı" konuşulmaktadır. İddialar odur ki; hepimizin başarılarından gurur duyduğu, devletimizin ve milletimizin asli organı Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde bir dönem görev yaptığı söylenin kişiler tarafından, cumhuriyetin, demokrasinin, hukukun ve vicdanların kabul edemeyeceği bir takım illegal planlar yapılmıştır. Kamuoyuna yön verebilmek adına savaş uçaklarımızın düşürülmesi, ibadethanelerin bombalanması, başkaca bombalı eylemlerin yapılması ile vatandaşların ölmesi ve yaralanması düşünülmüş, ortaya çıkacak kaos ortamıyla da laik cumhuriyet ilkelerine sözde aykırı olduğu öngörülen kişilerin ve kurumların ortadan kaldırılması hesaplanmıştır.
Değerli arkadaşlar;
Hafızalarımızı yoklarsak bu tür senaryoların sonuçları 1960`da, 1971` de, 1980` de ve 1997`de de yaşanmıştır. O gün yaşanan hadiselerin ardında yatan sebepleri bu gün anlamak ve gerekli dersleri çıkarmak ve yine bu gün yapılan hataları yok saymamak ve hata yapanların üzerine gitmek zorundayız. Geçmişte ülkemizde tezgâhlanan oyunlar bugün yine aynı şekilde kurgulanmaktadır. Buna dur diyebilmekte hukukun egemen olduğu, insan hakları ve demokrasinin şiar edildiği bir çağda öncelikle biz hukukçulara düşmektedir.
Şu husus da önem arz eder. Varlığı tartışılan planlar kim tarafından hazırlanırsa hazırlansın suçtur. Amaca ulaşmak için ülkede kaos ortamı yaratmak, insan haklarını ihlal eden uygulamaları icra etmek, masum kabul edilemez. İddia edilen bu planların doğru çıkma ihtimalinin belli bir kesimin veya bir grubun işine yarıyor düşüncesi ile sessiz kalmakta mümkün değildir.
Değerli arkadaşlar;
Bu tarz darbe ve müdahale planlarının kaynağı demokrasinin özümsenemeyişinden ileri gelmektedir. Hukukun ve bağımsız yargının hakim olduğu bir toplumda bu tarz darbe ve müdahale planlarının varlığı kabul edilemez. Bu çerçevede:
Varlığı tartışma konusu olan Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunun 35'inci maddesinin yeniden tanımlanması ve madde metninde yer alan "korumak ve kollamak" sözcüklerinin kime karşı korumak ve kollamak olduğunun somut hale getirilmesi gerektiği kanaatindeyiz.
Muasır medeniyetler arasında ilk sırada yer alması gereken ülkemizin, bir darbenin mahsulü olan ve artık 21. Yüzyıl Türkiye'sine yakışmayan 1982 Anayasasının değiştirilerek; demokrasinin, insan haklarının ve evrensel hukuk değerlerinin üstün kılındığı, yeni bir Anayasa'nın oluşturulması gerekmektedir. Bu Anayasa'nın ivedi bir şekilde, tüm kesimlerin katılımı ve tüm kesimlerin ihtiyaçları da göz önünde bulundurularak, oluşturulacak konsensüs ortamında yapılması gerektiği kanaatindeyiz. Bu konuda gerek siyasal iktidarı, gerek Türkiye Büyük Millet Meclisinde temsil edilen ve edilmeyen tüm partileri gerekse akademisyen ve sivil toplum örgütlerini göreve çağırıyoruz.
Değerli Arkadaşlarım;
Evrensel hukuk değerlerinin hakim olduğu, İnsan hak ve onurunun korunduğu, demokrasinin tüm organlarının etkin olduğu, bütün yurttaşların kendinden emin yaşadığı, güçlü ve yüzü geleceğe dönük bir Türkiye Cumhuriyeti için, bu gün kamuoyunda Balyoz Güvenlik Harekat Planı olarak adlandırılan ve içerisinde vicdanların kabul edemeyeceği, illegal eylem ve plan hazırlayan her kim var ise yargı önünde hesap vermesi amacıyla suç duyurusunda bulunuyoruz.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur... 08/02/2010
AV.MURAT KARAN - (Adana Barosu'na kayıtlı 130 avukat adına)
Zaman gazetesinde gayet güzel çıkmışsınız Sayın Bilgili.
Kredi ve Yurtlar Kurumu'na bağlı Fevzi Çakmak Öğrenci Yurdu'nda kalan Çukurova Üniversitesi'nden (ÇÜ) yedi öğrenci, kendilerine at eti yedirildiği için kaldıkları yurdun bağlı olduğu genel müdürlük, yurda yemek veren şirket ve şirketin et aldığı kasabı mahkemeye verip, 7 bin 500'er lira tazminat talep etti.
Aralarında para toplayıp dava açan öğrencler “Sık sık karnımız ağrıyor ancak sınav stresinden olduğunu sanıyorduk” dedi.
Adana Tüketici Mahkemesi Hâkimliği’ne dilekçe veren üniversite öğrencileri Yusuf Arca, Serkan Zor, Neşet Can, Dilay Şanlı, Müjdat Akçelik, Erhan Hasköy ve Emirhan Konuk, ‘tüketilen ürünün ayıplı çıkmasından kaynaklı 7 bin 500 TL manevi tazminata karar verilmesi’ni istedi.
Öğrenciler adına başvuruyu yapan avukat Tugay Bek, başvurusu dilekçesinde, “İnançları, gelenekleri ve yemek alışkanlıklarına aykırı olarak müvekkile bilgisi dışında at eti yedirilmesi manevi bir tahribata neden olmuştur” dedi.
Dava açan öğrencilerden Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bölümü öğrencisi Serkan Zor da şöyle konuştu:
“Biz daha önceleri de şüpheleniyorduk. Bazen karın ağrısı çekiyorduk. Ama sınav stresinden olduğunu düşünüyorduk. Bir de devlet yurdu olduğu için ihtimal vermiyorduk. Toplumda ‘At eti yiyen öğrenciler’ olduk. Bizi tanıyanlar geçmiş olsun diye mesaj atıyorlar. Psikolojimiz bozuldu. Olayın ortaya çıktığı günlerde sınavlarımız vardı. Bir çok arkadaşımız bu olay yüzünden sınavlarda başarısız oldular. Birçok arkadaşımız da parasızlıktan dava açamıyor.”
http://www.radikal.com.tr/Radikal.as...&CategoryID=77
38 eşek kesilmeden kurtarıldı :)
OSMANİYE’de bir ihbar üzerine Diyarbakır’dan kamyonla Adana’ya götürüldüğü belirlenen 38 eşek ele geçirildi, kamyon şoförü gözaltına alındı.
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, kesilip etleri satılmak üzere Adana'ya eşek götürüldüğü ihbarı alınca, öğle saatlerinde
Osmaniye- Adana otoyolunda önlem aldı. Polisler, 49 yaşındaki Ömer G. yönetimindeki 06 BY 6192 plakalı kamyonu, Osmaniye turnikeleri yakınında durdurdu. Kamyonda yapılan aramada, 38 eşek bulundu. Eşekler, Osmaniye Belediyesi Hayvan Satış Merkezi’ndeki ahıra götürülürken, kamyon şoförü Ömer G. gözaltına alındı. Eşekleri Adana’ya götürdüğü belirlenen şoförün sorgusu sürüyor.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/13810524.asp
Mersin’de 720 kilo at eti ele geçirildi
MERSİN’in Erdemli İlçesi’nde, Adana’dan Antalya’ya götürülen 720 kilo at eti :) ele geçirilirken olayla ilgili 4 kişi gözaltına alındı.
İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, bir ihbar üzerine Adana’nın Karataş İlçesi’nden yola çıkan H.A. yönetimindeki plakası açıklanmayan kamyoneti takibe aldı. İçerisinde demir, çimento ve çeşitli malzemelerin bulunduğu belirtilen kamyonet, Çeşmeli Beldesi’nde durduruldu. Yapılan aramada muz ve domates kolilerinde 720 kilo et ele geçirildi. Erdemli Tarım İlçe Müdürlüğü laboratuvarında incelenen etin at eti olduğu anlaşıldı. Antalya’ya götürüldüğü belirlenen at eti imha edilirken, araç sürücüsü H.A., olayla ilgisi bulunduğu belirten A.Ö., M.B. ve N.Ö . gözaltına alındı.
Daha önce de Mersin’e komşu Adana ve Osmaniye’de at ile eşek etleri ele geçirilmişti. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/13830416.asp?gid=229
Acaba sadece Adana'da mı oluyor bu işler?
"Sadece" demeyelim de "sıklıkla" diyelim :)
İntihar dediler cinayet çıktı
11 yıl önce Adana’da anaokulu öğretmeni Şeref Göksen Tel’in intihar ettiği iddia edilmişti. Bu olayla ilgili hâkim karşısına çıkan ve beraat eden şüpheli iki kişi yeniden yargılandı. Bu kez karar cinayetti.
ADANA’nın İmamoğlu İlçesi’nde, 28 Eylül 1999’da başına sıkılan tek kurşunla öldürülen anaokulu öğretmeni Şeref Göksen Tel’in (21) cinayet sanığı Alper Ege’ye (38) verilen 24 yıl hapis cezası Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi’nce onandı. Ege’ye yardım ettiği öne sürülen arkadaşı eski bankacı Bedi Levent Yakar’ın (36) beraat kararı ise bozuldu.