Cevap: Onur Öymen nerede yanlış yaptı?
Okumaya gerek görmedim dedim , okumadım demedim. Bana göre doğruluğu oraya kadar sürdü diyorsam öyledir , kendimi zorla mı inandırsaydım!
Dersim bir bölge / yöre adıdır sadece bugünkü Tunceli değildi, aksini savunan ispatlasın diyeceğim ama ispatlanacak bir yanı da yok.
Kimseyi üstü örtülü itham ettiğim falan yok, oysaki üstün körü ele alınan o makaleye inanmam bekleniyorsa, evet, bir önyargının varlığından söz edilebilir, doğrudur!
Deveye sormuşlar “Neden boynun eğri “diye, “Nerem doğru ki “ demiş.
Haddim de değil kimseyi küçümsemek. Fakat neye inanacağıma da kendim karar veririm. Ayrıca nerede görülmüş birinin bir başkasını küçümseyip aşağılayarak ya da kötülemeye çalışarak kendini yüceltebildiği…
Kim ne yaparsa kendine yapar.
Yalan ve yanlışlar dört nala gider ancak doğru birdir , er ya da geç ortaya çıkar bir şekilde..
“İsyan ettirilmeyecek…” demiştim, yine diyorum.
Çünkü;
“Sosyal olguları küt diye değiştirmek o kadar kolay değil, korku ve baskılar kısa süreli ancak o sürenin de bin katı kadar acı dolu geçici çözümler olabilir fakat kanser daha beter devam eder...”
Devrim olabilir ancak insanların yaşam biçimini değiştirmek Devrim kadar kolay değildir demek istedim, bunu başka tarafa çekmeye ne gerek var Sayın Arıza?
Binlerce kişinin ölümü için bir komutan görevden alınmış (!) işte burada çok ayıp etmişler. Nasıl olur da Osmanlı’dan kalma binlerce ağababa öldürüldü diye bir komutanı görevden alırlar , hayret…
Neyse ya , tartışmak bile istemiyorum!
Bence de isyanı anlatmaya gerek yok, konunun sapmasından öte değişen bir şey olabileceğini sanmıyorum. Yaşanan yaşanmış… Geçmişten ders çıkarıp bugüne dönmek varken ne diye geri geri gidelim ki…
Öymen’ nin ileri sürdüklerine millet kafa mı sallasaydı ?! Rüyasında görür çünkü neredyse bir yüzyıl yıl geçmişte kalan yanlış bir yöntem olduğu gibi inkar da edilemez. Bugün ise artık insan haklarıının konuşulduğu bir devirdeyiz, bilindiği üzere…
Tavsiye ve önerileriniz için teşekkür ederim.
Cevap: Onur Öymen nerede yanlış yaptı?
1- Dersim İsyanı bir Alevi isyanı değil, Kürt isyanıdır.
2- Dersim isyanı gerici ve feodal bir isyandır.
3- Dersim İsyanı'nın arkasında Hatay'ı bırakmak istemeyen başta Fransa olmak üzere, İngiltere vardır.
4- Dersim İsyanı'nda Hoybun Örgütü içerisinde yer alan Taşnak Ermenilerin de parmağı vardır.
Belgeli tarihsel gerçekler bunlardır. Bunun tartışılacak bir tarafı yoktur. Tartışmaya kalkanı "belge manyağı" yapacağıma emin olabilirsiniz.
Şimdi gelelim İNSANİ boyuta.
Bu isyan; önce çıkmamasına uğraşılıp, bölgeye akil adamlar gönderilmesine rağmen, çıkarılmış ve çok kanlı bastırılmıştır. Bastırma harekatında masum siviller de ibret-i alem için hedef alınmıştır. Bazı Kürtçülerin iddia ettikleri gibi 80-90 bin rakamları gerçekçi değildir ancak isyanda 10-15 bin insan hayatını kaybetmiştir. Bugünkü düşünceyle elbette masum insanların bir askeri harekattan zarar görmeleri kanıksanamaz, eleştiri harici bırakılamaz. Bölgenin bugün de kırılamamış olan aşiret yapısı, o gün isyancı aşiretleri kökten temizleme veya sürme şeklinde gerçekleşmiştir.
Şimdi sorular:
1- Demokrat mısınız, yoksa gerici, feodal mi?
2- Bugün demokrat diye ortalıkta geziyorsanız, Koçgiri, Şeyh Sait, Dersim gibi gerici isyanlar o veya bu şekilde bastırılmamış olsalardı:
a) T.C. 1950'lerde çok partili reim ile demokrasiye geçebilir miydi?
b) Geçse bile o rejimin ismi "Demokrasi" olabilir miydi? (Feodal ve dinci tortular bugün bile demokrasimizin önünde en büyük engelken)
c) En önemlisi bu gerici isyanlar bastırılmamış/bastırılamamış olup amaçlarına ulaşmış olsalardı, T.C. olur muydu?
Konunun insani tarafına hayıflanmak başka bir şeydir, öte yandan bu gerici isyanları, isyanların elebaşlarını savunmak, kahraman yapmak, Şeyh Sait, Seyid Rıza gibi isyancı hainlerin bugün resimlerini taşımak başka bir şeydir. Birincisi insanidir, ikincisi gericidir, Cumhuriyetle hesabı olmak demektir, bölücülüktür.
Cevap: Onur Öymen nerede yanlış yaptı?
Onur Öymen Dersim de yaşananları övdü mü? Övdüyse çok ayıp etmiş. Hadi söyleyin bakalım övdü mü? Dersim i anlamak o kadar kolay değildir. Dersim i anlamak için çıkar çatışmalarını aşiretleri cemaatleri şeyhleri şıhları ve özellikle İngiltere yi iyi bilmek gerekir. E buda burada tartışılıp çözüme bağlanacak bir konu değildir.
Burada Onur Öymen in dediğini çok kötü çarpıtarak halkı ırk din dil mezhep olarak bölmekle görevli AKP ve başkanı RTE nin tutumunu konuşmak gerekir. Kan üzerinden etnik kimlik üzerinden sahte dincilikleriyle halkı din olarak bölme çalışmalarından söz edilebilir.
Onur Öymen in dediğini iyi anlamak gerekir. Anlamak içinde şu kavramları ve şu soruların yanıtını doğru vermek gerekir.
İsyan otoriteye karşı ayaklanmadır.
Silahlı Kuvvetler Devletin resmi silahlı kuvvetidir.
Terörist Halkı tehtiş yoluyla yıldırmaya çalışan kişidir.
Kışkırtma iç veya dış güçlerin otoriteye karşı kişileri tepkiye çalışmaktır.
Dikkat edilirse hiç bir kavrama haklı haksız etiketi koymadım. Anlayan anlar..
Dersim de İsyan çıkmış mıdır ? Çıkmamış mıdır ? Dersim de Cumhuriyet tarihinin en büyük isyanlarından birisi maalesef çıkmıştır. Öncelikle bunu kabul etmemiz gerekiyor. Koparılan gürültüde sanki isyan çıkmamışta bu olaylar olmuş havası hakim...
Bu isyana tüm Dersim katılmış mıdır ? Hayır asla Dersimlilerin çoğu Cumhuriyete bağlı kişilerden oluşmuştur. Açlıklarını gidermeye çalışan vatansever kişilerde çoktur.
Dışardan gelen Olmamış mıdır ? Çok olmuştur. Zaten isyanın büyümesinin nedeni içerdeki isyancılatrdan çok dışardan katılımdır.
Bu bir Kürt isyanı mıdır ? Asla bu kışkırtma sonucu feodal yapıyıda savunan kişilerin ÇIKARLARI İÇİN başlattıkları olaydır.
Bu Şeyh şıh isyanı mıdır ? Buna da asla çünkü katılmayan bir çok aşiret şıh şeyh vardır. Hatta karşı olan da çoktur.
İsyanın temelinde ki olayı da görmezden gelemeyiz. Askeri birliğe saldırıp tamamını şehit etmesidir. Bastırmak için gönderilen birliğede aşırı sert tepki verilmesi üzerine devlet olmanın gereğinin yapılmasıdır sonuçtada... Uygulanan tedbirlerin çok doğru olduğunu söyleyen de yoktur neticede....
İşte tam bu noktada Onur öymen e bakmak gerekir. Onur Öymen tam bu nokta da devlet olma gereğinin yapıldığını belirtmiştir. Demek istemiştir ki devlete kafa tutulmaz hak böyle aranmaz. Peki bunu neden söylemiştir? İşte zurnanın zırt dediği yer burasıdır....
PKK teslimiyetçisi DTP İmralı işbirlikçisi AKP ve başkanı RTE TBMM sinde ''devletin terör örgütü ve onun elebaşıyla pazarlık yapamayacağının'' haykırılması üzerine konu çarpıtmasıdır. Bu AKP zihniyetidir ki Haburda PKK bayraklarına hoş görü şehit analarının Türk bayraklarına polis jopu göstermektedir. Halkın görmesi gereken budur ! Devlet PKK ya yeşil Türk e kırmızıdır.... Dersim ise işin uyutma turudur.... yemeyin yedirmeyin...
Cevap: Onur Öymen nerede yanlış yaptı?
Kaldıki RTE nin bas bas bağırdığı merhum Menderesten bile meden umarak onu anlattığı (külli yalan) olaylara bakarsakta. Adnan Menderes Dersim olaylarını bilmez mi? Yaşamamış mıdır ? O ara mecliste değil midir ? EE neden 10 senelik iktidarında hiiç bu konudan bahsetmemiş CHP ye yüklen memiştir?
“Evlad-ı Kerbelayız, ayıptır, zulümdür, günahtır diyenlere yapılan Kerbela muamelesini Meclis kürsüsüne taşımak, millet ve insan sevgisiyle nasıl bağdaşır?'' diyen başbakan bölücülüğün ağa babasını yapmaktadır. Ama bunu nedense yandaş basınla çok iyi gizlemekte daha kötüsü sanki birleştirici havasında lanse edilmektedir. Alevi vatandaşlarında din duygusunu sömür müyor mu?
Sözde örnek aldığı Menderes 10 Kasım 1938 öncesi dönem hakkında söz etmemiştir. Neden etmemiştir. Çünkü Çok net bilinirdiki bilinmeliki devletin kurulduğu 23 Nisan 1920 ile 10 kasım 1938 arası ülke ''devrim devleti'' idi.
Ama RTE ne yapıyor ülkeyi iyice karıştırmak için Hükmettiği yöredeki istediği insanı cezalandıran, yörenin ahalisinden istediği gibi vergi ve asker toplayan, devlet otoritesini hiçbir şekilde tanımayan hatta devleti o yöreye sokmayan; dahası, yöredeki jandarma karakolunu basıp bütün askerleri şehit eden Seyit Rıza'nın avukatlığını üstleniyor.Bari damla hukuktan anlasa...
Cevap: Onur Öymen nerede yanlış yaptı?
Alıntı:
çoban rumuzlu üyeden alıntı
Okumaya gerek görmedim dedim , okumadım demedim. Bana göre doğruluğu oraya kadar sürdü diyorsam öyledir , kendimi zorla mı inandırsaydım!
Dersim bir bölge / yöre adıdır sadece bugünkü Tunceli değildi, aksini savunan ispatlasın diyeceğim ama ispatlanacak bir yanı da yok.
Kimseyi üstü örtülü itham ettiğim falan yok, oysaki üstün körü ele alınan o makaleye inanmam bekleniyorsa, evet, bir önyargının varlığından söz edilebilir, doğrudur!
Deveye sormuşlar “Neden boynun eğri “diye, “Nerem doğru ki “ demiş.
Haddim de değil kimseyi küçümsemek. Fakat neye inanacağıma da kendim karar veririm. Ayrıca nerede görülmüş birinin bir başkasını küçümseyip aşağılayarak ya da kötülemeye çalışarak kendini yüceltebildiği…
Kim ne yaparsa kendine yapar.
Yalan ve yanlışlar dört nala gider ancak doğru birdir , er ya da geç ortaya çıkar bir şekilde..
“İsyan ettirilmeyecek…” demiştim, yine diyorum.
Çünkü;
“Sosyal olguları küt diye değiştirmek o kadar kolay değil, korku ve baskılar kısa süreli ancak o sürenin de bin katı kadar acı dolu geçici çözümler olabilir fakat kanser daha beter devam eder...”
Devrim olabilir ancak insanların yaşam biçimini değiştirmek Devrim kadar kolay değildir demek istedim, bunu başka tarafa çekmeye ne gerek var Sayın Arıza?
Binlerce kişinin ölümü için bir komutan görevden alınmış (!) işte burada çok ayıp etmişler. Nasıl olur da Osmanlı’dan kalma binlerce ağababa öldürüldü diye bir komutanı görevden alırlar , hayret…
Neyse ya , tartışmak bile istemiyorum!
Bence de isyanı anlatmaya gerek yok, konunun sapmasından öte değişen bir şey olabileceğini sanmıyorum. Yaşanan yaşanmış… Geçmişten ders çıkarıp bugüne dönmek varken ne diye geri geri gidelim ki…
Öymen’ nin ileri sürdüklerine millet kafa mı sallasaydı ?! Rüyasında görür çünkü neredyse bir yüzyıl yıl geçmişte kalan yanlış bir yöntem olduğu gibi inkar da edilemez. Bugün ise artık insan haklarıının konuşulduğu bir devirdeyiz, bilindiği üzere…
Tavsiye ve önerileriniz için teşekkür ederim.
Ya ne bileyim ben çoban kardeş.Ben okumaya gerek görmediğim bir yazıyı okumam,okumuşsam da gerek görmüşümdür ki okumuşumdur.Sizin de öyle yapacağınızı zannetmiştim.
Her neyse,konuya dönelim.
Dersim tarihine bakınca bir dönem belli bazı il ve ilçelerimizi de içine alan bir bölge olduğunu inkar etmiyorum elbette.Sadece,Dersim'in, Cumhuriyet döneminde Tunceli'nin eski adı olduğunu inkar etmek yanlış diyorum.Hele de ortada resmi bir belge,yasa varken.
İsyanın bastırılmasında sadece isyanı başlatan ağa babalar,aşiret reisleri öldü de demiyorum,masum halk da öldü acı çekti bunu kabul ediyorum,aksini iddia etmek tarihi inkar etmektir.
Bakınız,ben de tarihi inkar etmiyor,yaşananlar yaşanmadı demiyorum.
Ben de tarihin unutulmaması,tarihten ders alınması gerektiğine inanmakla birlikte,yaşanmış acıların kötü niyetle deşilmesinden yana değilim.
Siz de benim gibi,aksini iddia edenlerin aksine yaşananların sorumlusunun Atatürk olmadığını savunuyorsunuz.
Gördüğünüz gibi çoğu noktada sizinle aynı düşüncedeyiz.Ayrıldığımız yer ise Onur Öymen'in söylemlerinin anlamı.Bence verdiği örnekle sebebi ne,müsebbibi kim olursa olsun çıkan haksız bir isyanın bastırılmasında annelerin ağlamasının isyankarlara taviz vermenin gerekçesi olamayacağını vurgulamaya çalıştı diyorum.Bu noktada Dersim isyanını çıkaranları ve çıkarılma nedenini iyi irdelemek gerekir.Ha diyorsanız ki Dersim isyanı masum,ezilen halk tarafından haklı olarak çıkarıldı,o zaman Öymen'e tepkinizi anlayabilirim.
Özetle ben,ne isyanın bastırılması sırasında yaşananları ne de isyanın bizatihi kendisini doğru bulmuyorum.Peki siz isyan konusunda ne düşünüyorsunuz?
Cevap: Onur Öymen nerede yanlış yaptı?
Alıntı:
arıza rumuzlu üyeden alıntı
Peki siz isyan konusunda ne düşünüyorsunuz?
Dedim ya küt diye değiştirmek , birden bire insanların yaşam biçimlerini değiştirmekle olmaz diye...
İsyana neden olan en büyük sebeplerinden biri de budur. Sözlü anlatımlara da dayanarak, ki bizzat o günleri yaşayanlardan dinledim.
Peki bugün o yaşam biçimleri değişmiş midir sizce?
Değişmedi ise neden?
Örneğin ihmal mi edildi bölge , yoksulluk mu, yoksa bilinçli olarak sürdürülen bir politika mıydı?
Ve en önemlisi de
Bugün ve yarın için nasıl bir politika izlenmelidir sizce?
Öymen i geçtim , o yerinde ağır dursun, tepkiler gittikçe çoğalmakta çünkü, ayrıca beni de aşar...
Gerçi yığınla haber var ama hukukçuların tepkileri diye şu iki linki bırakıyorum, dilerseniz bakarsınız
http://www.lpghaber.com/Agri-Barosu-...ri-316426.html
http://www.gaziantephaberler.com/detay.php?id=7522
Yurtdışından da öyle...
Yanılmıyorsam eninde sonunda , parti içinde, Öymen'in kabağı Kılıçdaroğlu'nun kafasında patlayacaktır. :DD
Saygılarımla,
Cevap: Onur Öymen nerede yanlış yaptı?
Cumartesi, Ekim 21, 2009
<DIV class=post>Sözcü Gazetesi EMİN ÇÖLAŞAN: Alevi Sömürüsü
<DIV class=storycontent>
Sözcü Gazetesi EMİN ÇÖLAŞAN 21 Kasım 2009
Ülkemizin düşmanları sizi kullanmak istiyor. Bu çığırtkanların, hainlerin, soysuzların tezgâhına düşmeyin…</SPAN>
Cevap: Onur Öymen nerede yanlış yaptı?
Alıntı:
çoban rumuzlu üyeden alıntı
Dedim ya küt diye değiştirmek , birden bire insanların yaşam biçimlerini değiştirmekle olmaz diye...
İsyana neden olan en büyük sebeplerinden biri de budur. Sözlü anlatımlara da dayanarak, ki bizzat o günleri yaşayanlardan dinledim.
Peki bugün o yaşam biçimleri değişmiş midir sizce?
Değişmedi ise neden?
Örneğin ihmal mi edildi bölge , yoksulluk mu, yoksa bilinçli olarak sürdürülen bir politika mıydı?
Ve en önemlisi de
Bugün ve yarın için nasıl bir politika izlenmelidir sizce?
Öymen i geçtim , o yerinde ağır dursun, tepkiler gittikçe çoğalmakta çünkü, ayrıca beni de aşar...
Gerçi yığınla var haber var ama meslektaşları8nızın tepkileri diye bırakıyorum şu iki linki bırakıyorum, dilerseniz bakarsınız
http://www.lpghaber.com/Agri-Barosu-...ri-316426.html
http://www.gaziantephaberler.com/detay.php?id=7522
Yurtdışından da öyle...
Yanılmıyorsam eninde sonunda , parti içinde, Öymen'in kabağı Kılıçdaroğlu'nun kafasında patlayacaktır. :DD
Saygılarımla,
Yahu çoban kardeş yazmayayım diyorum,duramıyorum. :))
İsyandan önce Dersim yöresinde küt diye yapılan değişiklik,bölgede hakim feodaliteyi yıkmaya yönelik olarak,yoksul halkı toprak ve gelir sahibi yapma yolunda önce yasal sonra fiziksel adımlar atmaktır.Bu durumda feodaliteden beslenenler, bu değişikliğe öyle hemen alışamadılar diye isyan ettiler mi diyorsunuz?
Alıntı:
Peki bugün o yaşam biçimleri değişmiş midir sizce?
Değişmedi ise neden?
Değişmesi için feodalitenin yıkılması gerekiyor demiyor muyuz.Sebebi sakın feodalitenin yıkılmasını istemeyenler,toprak reformunu hayata geçirtmeyenler olmasın? :ev
Cevap: Onur Öymen nerede yanlış yaptı?
Siz o tepki gösterenlerin içerisinde , ömrü billah CHP'ye oy atmış kaç insan olduğunu düşünüyorsunuz?
Lafı bir tarafından anlamak işine gelenler dışında, Alevilerin büyük bir çoğunluğu Cumhuriyet Devrimlerinin kıymetini bilir. CHP'nin bu devrimlerin rantını yeme döneminin sonuna gelinmek üzeredir. Ancak CHP bu rantın sonuna gelmiş bile olsa, Sivas'ta aydınları yakanlar, Alevi-Bektaşi mezarlığına il binası yapanlar, Cemevine cümbüş evi diyenler, Aşık Veysel'e takke giydirmeye kalkanlar düşünüldüğünde, CHP yine ehven-i şer kalır.
Asıl önemli olan, yurtdışı ve yurtiçinden beslenen düşkünlerin ne olacağıdır ki, bunu da onlar düşünsün...
Cevap: Onur Öymen nerede yanlış yaptı?
Onur Öymen’in Kürt Açılımı’na ilişkin meclis oturumunda Dersim Olayları’na ilişkin sözleri tepki ile karşılandı. Alevi örgütleri Öymen’i protesto etti.
Peki Başbakan Aleviler hakkında ne düşünüyor?
Aleviler’e nasıl bakıyor?
Bu sorunun cevabı Aleviyol yazarı Nevzat Yıldız’ın 6 Temmuz 2006 tarihinde verildi.
Yıldız, Radyo ve Televizyon Yapımcıları ve Yönetmenleri Derneği Başkanı ve TRT’de pek çok yapıma imza atan bir yapımcı-yönetmen.
Yıldız’ın anlattığına göre TRT’de sabah yönetmenliği yaparken sunucu İkbal Gürpınar Başbakan ile görüşmesi olduğunu söyledi. Yıldız bunu öğrenince Başbakan’a iletmesi için bir not iletti. Not şöyleydi: “Sayın Başbakan Alevileri bu kadar dışlamasın; sayın Başbakan, Alevilerin de Başbakanı, Sayın Başbakan kabul etmese de Başbakanımız. Bu duyguyu hissetmek de sanırım hakkımız!”
Nikah şahidi Erdoğan olan ve Erdoğan ile samimiyeti bilinen İkbal Gürpınar Erdoğan’a bu sözleri iletti.
Erdoğan Yıldız’ın anlattığına göre şöyle cevap verdi: “Ben Alevilerin neden başbakanı olayım ki; bir sebep mi var?”.
Yıldız bu sözler üzerine şunları söyledi: “Sayın Başbakan doğru söylüyor. AKP'nin partimiz ve Recep Tayyip Erdoğan'ın Alevilerin başbakanı olması için bir sebep yok. AKP, hiçbir zaman asla ve katiyyetle Alevilerin başbakanı olamaz! işte hoşgörünün bittiği yer de tam burası!”.
Odatv.com