Cevap: Sadece kitap okuyarak ne kadar hukukçu olunur?
Alıntı:
Deniz Yücesan rumuzlu üyeden alıntı
Kesinlikle katılıyorum. Zira sanıldığı kibi kitaplar ezberlense de yorum olmadan bir işe yaramıyor. Yasadaki boşluğu bilmek, onu doğru kullanmak gerekir. İşte bu, işin becerisidir. Diğer kısım teknik kısmıdır, teorik kısmıdır. Pratikte ise muhakeme, detaylı araştırma, güçlü bir kalem gerekir. Bunlar olmadan kanun ezberlemek hamallıktır bana göre. Nasıl kullanacağımızı bilmeden kafamızı bilgilerle doldurmamak gerekir. :)
Yasalardaki boşluklardan yaralanmak diye bir kavram yoktur aslında.Yasada boşluk varsa hakim örf ve adete göre karar verir.Somut olaya yasayı doğru uygulayarak, lehe durum çıkarabilmeyi kasdettiniz sanırım.
Somut olaya hangi hukuk kuralının ya da kurallarının uygulanacağını bilmek ve bunu ortaya çıkarabilmek gerekir.Yani somut olaya doğru hukuk kuralını uygulayabilmek gerekir,bir de önündeki hükmün ne ifade ettiğini ortaya çıkarabilmek gerekir, bunlar da yorum yeteneğinin kuvvetli olmasına bağlıdır,okuduğu metinden yanlış hukuki sonuçlar çıkaran çok sayıda hukukçu var.Her şeyi ezbere bilen fakat olaylara doğru hukuk kurallarını uygulayamayan bir hukukçu,o konuda az bilgisi olan ama yorum yeteneği sayesinde doğru kuralı olaya tatbik edebilen hukukçudan daha kötüdür.
Yani hukukçu olabilmenin ilk şartı,yorum yeteneğidir.O olmadan bilgi hiçbir işe yaramaz.2. şartı ise hukuki bilgilere sahip olmaktır.
Hukukta ezber olmaz,kanunları okumak faydalıdır özellikle ana kanunları(anayasa,medeni,borçlar,ticaret,cezalar gibi)okumak ve bu sayede en azından neyin nerde olduğunu bilmek gerekir.Ezberlemeye gerek de imkan da yoktur.Her davada kanunlara açıp bakmak avukatın müvekkiline ve hakim savcının da vatandaşa olan saygısındandır,insanları hak kayıplarına uğratmamak adına.
Cevap: Sadece kitap okuyarak ne kadar hukukçu olunur?
Alıntı:
Deniz Yücesan rumuzlu üyeden alıntı
Ben ilk kez geçen yıl sınava girdim.Hukuk fak. hariç her yer tutuyordu.Bir denesem ne çıkar dedim.Garantisi yoktu tabi.Ama on puanım eksikti tamamlarım dedim.Yani umdum.
Sonra bir baktım on değil,on sekiz puan yükseltmişim.
Geriye dönüp bakınca keşke demiyorum iyiki diyorum ya, bu bana yeter.
Çok da memnunum okulumdan,seçimimden.
Allah utandırmasın derler ya hani, valla ben mesleğimi severek de yapacağım.
Dersleri dinlerken bile kıpır kıpır oluyor insan heyecandan.
Yani benim kadar çok isteyenler bu heyecanı bilir.Yıllar sonrası geliyor gözümün önüne.Nasıl bir keyif anlatamam.Şimdi şu karşımda duran adamın bana öğretmeye çalıştıklarını ben iddianamelere yazacağım,mahkemede o kısacık ana sığdırmak için kendimi paralayacağım diye düşününce ders daha da bir çekici oluyor. Birden üzerimde bir cübbe oluşuyor,elimde Bond çantam :)
Velhasıl kelam o kadar istedim ki hukuk okumayı; ölümsüz olsam da yüzyıllarca mesleğimi yapsam diyorum. Hiç doyamayacağım gibi geliyor.Sanki emekli olmak istemeyeceğim gibi.
Tabi diyeceksiniz ki bunlar gençliğin verdiği heyecan.Onu da iyi bilirim de sahiden bu ondan değil. :)
Hukuktan emekli olunmaz ki?:))
Mesleğimin ilk yıllarımdaydım. Yer Üsküdar Adliyesi..Duruşma sırasını bekliyorum..Yaşı ilerlemiş bir meslektaşımız ilişti gözüme....Zor yürüyor ve zor konuşuyor..
Yanımda oturan biri; "çok gerekli imiş gibi" bilgi verdi.. O zaman anladım ki hukukçunun emeklisi olmuyor..:)
Cevap: Sadece kitap okuyarak ne kadar hukukçu olunur?
Sadece başlığa istinaden: sadece kitap okuyarak ne kadar doktor olunabilirse, o kadar da hukukçu olunabilir herhalde:) ( Bu arada neden direkt olarak kıyaslamayı doktorlukla yaptım bilmiyorum, Duygu hanımın doktor-avukat arasındaki farklar konusu aklıma geldi sanırım:) )
Cevap: Sadece kitap okuyarak ne kadar hukukçu olunur?
Alıntı:
Erdoğan Kırcalı rumuzlu üyeden alıntı
Sadece başlığa istinaden: sadece kitap okuyarak ne kadar doktor olunabilirse, o kadar da hukukçu olunabilir herhalde:) ( Bu arada neden direkt olarak kıyaslamayı doktorlukla yaptım bilmiyorum, Duygu hanımın doktor-avukat arasındaki farklar konusu aklıma geldi sanırım:) )
:))
Var tabi farkımız!:))
Yorum yazmayayım; bir gün yolum hastanelerden geçer filan..:)))
Cevap: Sadece kitap okuyarak ne kadar hukukçu olunur?
Yasalardaki boşluklardan yaralanmak diye bir kavram yoktur aslında.Yasada boşluk varsa hakim örf ve adete göre karar verir.Somut olaya yasayı doğru uygulayarak, lehe durum çıkarabilmeyi kasdettiniz sanırım.
Meslektaşım; görüşünüze -kısmi olarak- katılıyorum, örf ve adet'e göre karar verilmesine..
Peki bu durum "yasalarda boşluk" kavramını ört bas eder mi?
Örf ve adet'ler zamanla değişmez mi? Peki bu durumu nasıl izah edeceğiz?
Uyarlama yöntemine mi başvuracağız?
Cevap: Sadece kitap okuyarak ne kadar hukukçu olunur?
Alıntı:
Bora Baykal rumuzlu üyeden alıntı
Yasalardaki boşluklardan yaralanmak diye bir kavram yoktur aslında.Yasada boşluk varsa hakim örf ve adete göre karar verir.Somut olaya yasayı doğru uygulayarak, lehe durum çıkarabilmeyi kasdettiniz sanırım.
Meslektaşım; görüşünüze -kısmi olarak- katılıyorum, örf ve adet'e göre karar verilmesine..
Peki bu durum "yasalarda boşluk" kavramını ört bas eder mi?
Örf ve adet'ler zamanla değişmez mi? Peki bu durumu nasıl izah edeceğiz?
Uyarlama yöntemine mi başvuracağız?
Üstadım,örf ve adetin uygulabilmesi için uzunca bir zamandır benimsenmesi gerekir zaten,örf adet kuralı da yoksa,hakim kendi kanun koyucu olsaydı nasıl bir kural koracak idiyse ona göre karar verir yani hukuk yaratır.
Düşünüyorum düşünüyorum mevzuattaki boşluktan(mevzuattaki açık noktaları kastediyorum bundan) nasıl yararlanılır bir sonuca varamıyorum.Mesela yabancı ülkenin vatandaşlığını almak için bir başkasıyla evlenen ve fakat fiilen evli gibi yaşamayan kimsenin durumunda olduğu gibi.Kanuna karşı hilenin olduğu bu durumda kişi vatandaşlığı kazanmışsa da bu durumun anlaşılması üzerine vatandaşlıktan çıkarılır.
Mevzuattaki açıklıklardan yararlanarak,hukuki veya ahlaki olmayan bir yola başvurmak bir hukukçuya yakışmaz.
Mesela zamanaşımına uğramış bir borç eksik borçtur.(Borç insanın namusudur halk arasında)Ancak hukuk, zamanaşımını defisini ileri sürerek açılan davada bu borcu yerine getirmeme imkanını tanımıştır.Bu hukukun izin verdiği bir yoldur.Ahlaki olmamasına rağmen hukuka uygun olduğu için bundan yararlanan vekile(tabi borcunun kısa süre sonra zamanaşımına uğrayacağı aklını vererek,karşı tarafı oyalaması gerektiğini müvekkile söylememek kaydıyla,bu zaten hakkın kötüye kullanılması olur ve zamanaşımı iddiası dinlenmez)kimse birşey diyemez.
Mal kaçırmak için 3-4 devirli muvazaalı satış işlemleri önermek bir hukukçuya yakışmaz.
Hukukçu mesleğini icra ederken hukuka ve ahlaka uygun davranmak zorundadır.
Cevap: Sadece kitap okuyarak ne kadar hukukçu olunur?
Sırf kitap okuyarak hiç bir meslek sahibi olunamaz. Sadece ve sadece eğer oda düzgün ve doğru kitap okunuyorsa bilgili insan olunur. Bilgili insan olmakta çok iyi bir şeydir o ayrı...
Kitaplar daha çok teorik olarak temel doktrinleri içerir. Ama yaşam temel doktrinlerden oluşmaz. Yaşam insana çok şey öğretir ki bunada pratikleşmek deriz. Pazarlama konusunda yazılmış her türlü kitabı okumuş birisi eğer konuşma yeteneği gelişmemiş ise nasıl yetersiz kalacaksa her konuda da bu böyledir.
Hukuk temelde her olayın kendi içinde ayrı olduğunu bundan dolayıda neden sonuç ilişkilerinde farklılıklar çıkabileceği hipotezinden hareket ederek gelişir. Dolayısı ile kitaplar bunların hepsini doktrinsel olarak ele alamaz. Özde aynı görünen olayın sonuçları çok farklı olabilmektedir. Örneğin aldatma olayında hukuk aldatılan tarafın haklı olduğunu boşanma için geçerli neden olduğunu kabul ederken kimileri buna aldırmaz kimileri ise namus cinayetine vardırır kimilerinde de rezalet çıkar. Her bir olayı ayrı ayrı almak değerlendirmek ve sonuca bağlamakta pratikte oluşan durumlarla eğitimden gelen hukuk bilgisinin birleşmesidir.
Özetle kitap okumak çok iyidir ama hiç bir meslek sadece kitap okumakla öğrenilemez.
Cevap: Sadece kitap okuyarak ne kadar hukukçu olunur?
Alıntı:
unbelievable rumuzlu üyeden alıntı
Yasalardaki boşluklardan yaralanmak diye bir kavram yoktur aslında.Yasada boşluk varsa hakim örf ve adete göre karar verir.Somut olaya yasayı doğru uygulayarak, lehe durum çıkarabilmeyi kasdettiniz sanırım.
Somut olaya hangi hukuk kuralının ya da kurallarının uygulanacağını bilmek ve bunu ortaya çıkarabilmek gerekir.Yani somut olaya doğru hukuk kuralını uygulayabilmek gerekir,bir de önündeki hükmün ne ifade ettiğini ortaya çıkarabilmek gerekir, bunlar da yorum yeteneğinin kuvvetli olmasına bağlıdır,okuduğu metinden yanlış hukuki sonuçlar çıkaran çok sayıda hukukçu var.Her şeyi ezbere bilen fakat olaylara doğru hukuk kurallarını uygulayamayan bir hukukçu,o konuda az bilgisi olan ama yorum yeteneği sayesinde doğru kuralı olaya tatbik edebilen hukukçudan daha kötüdür.
Yani hukukçu olabilmenin ilk şartı,yorum yeteneğidir.O olmadan bilgi hiçbir işe yaramaz.2. şartı ise hukuki bilgilere sahip olmaktır.
Hukukta ezber olmaz,kanunları okumak faydalıdır özellikle ana kanunları(anayasa,medeni,borçlar,ticaret,cezalar gibi)okumak ve bu sayede en azından neyin nerde olduğunu bilmek gerekir.Ezberlemeye gerek de imkan da yoktur.Her davada kanunlara açıp bakmak avukatın müvekkiline ve hakim savcının da vatandaşa olan saygısındandır,insanları hak kayıplarına uğratmamak adına.
Bilinçli susma diye bir şey duymadınız mı? Özellikle ceza hukukunda yasalarda biz hukukçuların bilinçli boşluk dediğimiz bir boşluk türü sıkça bulunur. Kanun hazırlanırken zaten bu boşluklar bilinçli bırakılır. Bilinçli kullandım yasadaki boşluktan yararlanmak tabirini.
Bu muvazaa değildir. Kullanılması için bilinçli bırakılan olumsuz çözümlerden faydalanmaktır. Bu yetkiyi bizzat kanunkoyucu verir.
Bu arada evet emekli olunmayan bir meslek. Araştırmanın, mücadelenin sonu yok çünkü. :) Ama olsaydı da isteyeceğimi sanmıyorum. Son nefesimi cübbem üzerimdeyken vermek istiyorum. :)
Cevap: Sadece kitap okuyarak ne kadar hukukçu olunur?
Sadece yorum yeteneğini geliştiren bir hukukçu ancak futbol yorumcusu olur. Sadece ezberleyen, okuyan bir hukukçu ise ancak hafız olur.
Okuyan, araştıran ve bilgiyi yorumlayan hukukçu ise gerçekten bir hukukçu olur.
Cevap: Sadece kitap okuyarak ne kadar hukukçu olunur?
Alıntı:
Deniz Yücesan rumuzlu üyeden alıntı
Bilinçli susma diye bir şey duymadınız mı? Özellikle ceza hukukunda yasalarda biz hukukçuların bilinçli boşluk dediğimiz bir boşluk türü sıkça bulunur. Kanun hazırlanırken zaten bu boşluklar bilinçli bırakılır. Bilinçli kullandım yasadaki boşluktan yararlanmak tabirini.
Bu muvazaa değildir. Kullanılması için bilinçli bırakılan olumsuz çözümlerden faydalanmaktır. Bu yetkiyi bizzat kanunkoyucu verir.
Bu arada evet emekli olunmayan bir meslek. Araştırmanın, mücadelenin sonu yok çünkü. :) Ama olsaydı da isteyeceğimi sanmıyorum. Son nefesimi cübbem üzerimdeyken vermek istiyorum. :)
Sanırım henüz 1. sınıftasınız ve ceza hukukunu görmediniz.Ceza hukukunda kanunsuz suç ve ceza olmaz.Kanunda tüm suç ve cezalar açık açık belirtilir.Kişinin fiili kanunda tanımlanan suç tiplerinden hiç birine uymuyorsa ona ceza verilemez.Ceza kanunlarının yorumlanmasında kıyas da yapılamaz.Kanunda bir açık nokta varsa bundan şüpheli ya da sanık yararlanır.
Sizin dediğiniz kasıtlı susma,örtülü boşuk,kural içi boşluk gibi durumlar özel hukukta özellikle medeni hukukta uygulama alanı bulur.