Re: Ey Savcım Niye Kapıyorsun Gözlerini (RTE)
Türkiye'nin bu yobazlığa gidiş yolu sistematik olarak taa 1923 te başlamıştır. Dini çıkarları için alet edenler ve onu destekleyenler Atatürk'ün tokatlarından bıkarak sinmişler ama asla pes atmemişlerdir. Ulu önder in çok erken ebediyete intikali bu iflah olmaz yobazlara gün doğurmuş maalesef daha sonra ki iktidarlar yavaş yavaş bu aydınlanmadan taviz vermişler gitgidede hızlandırmışlardır. Tabiiki Başta İngiltere olmak üzere ( Ki günümüzde bu bayrağı abd almıştır) çıkarları bu yönde olan devletlerde el altından desteklemişlerdir bu durumu... Hatta bazı topraklarda sözde ''dini '' isyanlardan dolayı alınamamıştır.
Akıp giden zaman içerisinde din dışı ne kadar geri zekalı söylem varsa bir şekilde dine çakma yapılmıştır. Türbeler , yatırlar, akıl hastalarının hoca olması olmayan bir çok dini kural ın birden ortaya çıkması sayın sayabildiğiniz kadar... Bu arada bunlara karşı ne alaka ? demek din dışılık kavramını size yapıştıracağı korkusundan susan gerçek bilgililer de az suçlu değildirler. Sonunda dininden bihaber ama dinini bildiğini sanan yobazlar sürüsü oluşmuştur. Ama buna karşılık ''dini kutsallığı'' olan mezarlıklarımız en pis sarhoş ve fuhuş yuvası olmuş bakımsız kalmış bir çok mezarın mezar taşı çalınmıştır Bunun nedeni ise ölülerin oy verme sömürülme olasılığının olmamasıdır, buna mukabil bazı ''ölüler'' canlandırılarak ''oy'' kullandırılır oda ayrı bir konudur.
İslamla asla ilgisi olmayan saçma sapan hurafelerin söylemlerin gelip islam dininin içine sokulmasının yanı sıra özde de islamın asla kabul edemeyeceği bir takım söylemlerde getirilip gündeme oturtulmuştur. Ilımlı islam projesi ne menem bir şeyse Utahtan yönetilen İslam dışı bir ''islam'' olduğu gerçektir. Diğer dinlere saygılı olmak ayrı şeydir dinler arası uzlaşma ayrı şeydir. Neticede islam diğer dinlere saygılıdır ancak asla uzlaşmacı değildir . Zaten dinin nesi uzlaşmacı olabilir ki ? Hele hele islam dini gibi Son din olduğunu deklere etmiş bir din... İnançlar arası uzlaşma olamayacağı açıkken ne hikmetse günümüz islam ''büyükleri'' bunu islama aykırı bulmamaktadır. Bazıları yani yukarıdakiler halkın gözünün içine baka baka yalan söylemektedir.
Anektot anlatacaktık nerelere geldik ben anlatayım artık anektodu...
Re: Ey Savcım Niye Kapıyorsun Gözlerini (RTE)
Alıntı:
horasan rumuzlu üyeden alıntı
mehsaidmet:
"Diyanet İşlerininde herşeyin en iyisini bildiğini düşünmüyorum şahsen. Hatta gösterdiğim belgelerde bulunan Din Alimlerinin referansı ile başka biryere bakma ihtiyacıda hissetmiyorum."
Şimdi Sayın Bilgili ne diyecek acaba?
Sayın Bilgili, CHP'nin sizce "açılım" olan ancak bizce çok doğru olan yaşlaşımının en canlı en taze en sıcak kanıtı bu sözler değil de NEDİR?
Sayın Bilgili,
Dost ve düşmanlarınızı ayırt edebilen insanlarla artışma ayrıcalığından etmeyin bizi ne olur...
horosan konuşmalarından anlıyorum ki verdiğim kaynakçalara bakmamışsın bile. Diyanet İşleri Hz. Muhammedin yasakladığı mute nikahını kesinlikle yasakladığı halde caizdir diyorsa benden nasıl bütün dini bilgilerimde başvurmamı beklersiniz ?
Re: Ey Savcım Niye Kapıyorsun Gözlerini (RTE)
Dikkatli bir ''Kur'an'' okuyucusu bazı özellikleri yakalar Kur'an tekrarlar yapar !! Aynı konuyu başka sözcüklerle başka bir olay için gene anlatır. Boşlukta bırakmaz anlattığı konuda. İnanç dünyasına göre inanıp inanmamak eleştirmek kişinin kendisindedir amma '''Kur'an'ın'' bu özelliği kişiyi aslında yorum hatasından da korur. Yeterki bakması bilene...
Bu özelliklerin biriside insanların din duygularıyla oynayanlara dinen sömürenlere dinden rant sağlayanlara karşı geliştirdiği çeşitli söylemlerdir. Bir çok ayet ve surede bazen dolaylı bazen direkt olarak bunu anlatır. Özetlede şöyle der...
'' Biz (Allah) inanmayanı ve dini kullananı biliri(m)z. Onların Kalpleri mühürlenmiştir. ( İnanmayan veya din tacirliği yapanların) Onların Kalp gözleri kördür bakarlar ama görmezler. Bir araya geldiklerinde inanmadıklarını inananları kandırmak için öyle söylediklerini ( Bundan çıkar rant oy soygun vurgun sağladıklarınıda biliriz.) ve hatta dalga geçtiklerini söylerler. Ne acıdır onlara.. Biz (Allah) bileniz. ''
( Pek beğenmediysenizde böyle gibi... Sadece özetlemem bir garip olmuş okuyunca bende hissettim ama güzel olmuş..)
Bunu anladığım günlerde kendi kendime söylenir dururdum...
'' Hikmetinden sual olunmaz Tanrım amma şunları bizde tanısaydıkta aldanmasaydık fena mı olurdu?''
Halbuki Allah bu özelliği gerçek anlamda dini bilenlere vermiş... Hatta daha ötesini bile vermiş sırf din yönünden değil başka yönlerden de kandırmaya çalışanı anlıyorsun. Anlamamanın tek yolu cahil cesaretinde yobaz olmak. Taktir edersiniz ki burada ki cahil okuma yazma bilmemek anlamında değil... Yoksa ne çok okumuş yobaz var inanılır gibi değil orasıda ayrı...
1975 nin yazı yer Balıkesir... Balıkesir 6 Eylül parkına giden tren yolu üst geçit ( orası değimi ile köprü) in hemen sonunda Fuar zamanı kurulan Lunapark ın yeri vardır. Bir futbol sahası kadar vardır yada yoktur... Lunapark haricinde çocukların maç etme yeridir. Maçlarda maçtır ha... Enine dikine çapraz maç yapan bir sürü tip toplar birbirine karışır aynı anda her iki takımda gol atar ( Diğer çocukların topu karışmıştır.) ozamanlar top dediğin kalemle meşin süsü verilmiş pilastik .... Hepsi birbirinin aynı... Ben biraz daha havalıyım nede olsa Ankara ve istanbul çocuğuyum... biraz daha bilgili biraz daha görmüş geçirmiş.. 70 lerin Türkiye sinde Ankara istanbul'da yaşamakla diğer şehirlerde yaşamak arasında çok büyük fark vardı özellikle eğitim yönünden...
Bir gün işte bu müthiş sahada maç yaparken birileri geldi bizi kovdu. Ölçüp biçip hazırlık yapmaya başladılar . Tabiiki bizde çevrelerinde ... Sonunda öğrendik ki oraya fabrika temeli atılacakmış! Hem de ''Tank'' fabrikası şehirliliğim işe yaradı! Hemen yumurtladım...
'' Buraya fabrika sığmaz ki....''
'' Sana ne lan bacaksız hadi .... olu gidin işimiz var.''
gibisinden bir yanıttı aldığım...
74 te palet dişi kırıldı diye yolda kalan bir çok tankımız vardı... Gerçi paletleri kırılmasada Ankara etimesgut tan Mersin'e nasıl gideceklerdi oda ayrı bir sorundu ama olsun varsın... O tanklar Mersin e varana kadar ( gidebilen) barış haarekatı bitmişti muhtemelen. Çok amaçok iyi olurdu tankımızı kendimizin yapması amma vallahide billahide o alana sığmazdı....
Evde babama söyledim o da uygar bir şekiilde küfür etti bana sanırım inanmamış yalan söylediğimi düşünmüştü... Amma O Cumartesi Necmettin Erbakan Balıkesir e geldi . O zamanlar Necmettin Haca'nın iki söylemi meşhurdu
Ya ''kadayıfın altının kızarıp kızarmadığı'' ile ilgileniyordu ya da ''Ağır sanayi hamlesi ''ile.. Önüne gelen boşluğa bir fabrika temeli atıp giderdi işte sıra bizim top sahamızın doğu tarafına gelmişti.... Dört hazır çukura büyük bir söylevden sonra çimento döküp her dört çukurada dörderden onaltı demir çakıp gittiler... Olan bizim sahamıza olmuş küçülmüştü... Gerçi sonraları en azından iki direği kale yapmaya başladıktı amma olsun ....
Yirmi gün kadar sonra ''yolların piri'' ''çobanların şahı'' ''babaların babası'' geldi Balıkesir'e... Türkiye'nin zırt pırt erken seçime gitme ikide bir hükümetin değişme sürecinin başlangıcıydı zaman...
Baba'da '' Türkiye'nin hala ikinci dünya savaşından kalma uçakları olduğunu kendi uçağımızı yapmamızın elzem olduğunu belirten'' bir konuşmadan sonra zaten Hoca yüzünden küçülen sahanın ''batı'' tarafına gene dört çukur onaltı demirden oluşan bir '' uçak fabrikası'' temeli attı gitti... Böylece bizim top sahası iyice ufaldı amma ne sahaydı doğusunda ''uçak'' batısın da'' tank'' fabrikasının temelleri olan temellerin kale direği olduğu bir sahamız... Böylece Türkiye belkide ilk defa yaklaşık 60 metre arayla iki devasa fabrika temeli atılan bir yere kavuşmuş oldu...
İşin acısı benim o çocuk kafamla burada tek fabrika bile yapılamaz dediğim yerde iki dev fabrikanın olacağına inananların çokluğuydu... Halkımız kandırılmaya aldatılmaya devam ediyordu.. Daha acısı bu uyduruk temel atmalara milyonlarca liranın gitmesiydi... Tabiiki ben işin maddi boyutunu çok daha çok sonra öğrendiğimde iyice üzülmüştüm amma kandıranlar ve kandırılanlar ''urmak yok yola devam'' sloganı ile gidiyordu.. Kandırmaboyutları değişiyordu sadece bir garibide o zamanda fabrika temelleri bile din kullanılarak atılırdı...
Şimdi gelelim diğer anektoda...
Re: Ey Savcım Niye Kapıyorsun Gözlerini (RTE)
Alıntı:
commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı
İşin acısı benim o çocuk kafamla burada tek fabrika bile yapılamaz dediğim yerde iki dev fabrikanın olacağına inananların çokluğuydu... Halkımız kandırılmaya aldatılmaya devam ediyordu.. Daha acısı bu uyduruk temel atmalara milyonlarca liranın gitmesiydi... Tabiiki ben işin maddi boyutunu çok daha çok sonra öğrendiğimde iyice üzülmüştüm amma kandıranlar ve kandırılanlar ''urmak yok yola devam'' sloganı ile gidiyordu.. Kandırmaboyutları değişiyordu sadece bir garibide o zamanda fabrika temelleri bile din kullanılarak atılırdı...
Şimdi gelelim diğer anektoda...
Siz daha o çocuk aklınızla anladınız ama Halkınız anlamadı.
Hem bir fabrikanın temeli nasıl din kullanılarak atılabilirki kardeşim!!! Laik bir ülkede yaşamıyormuyuz biz? Bence bunu Üst makamlara ulaştırıp acilen bir Cumhuriyet Mitingi düzenleyelim son tahlilde :) Yoksa yakında bunlar kamu binasının temelinide dini törenlerle felan açar...Yok canım okadarda demeyin, bunlar dinlemez Laiklik felan...
bilmiyorum ki daha nekadar abartılır...
Re: Ey Savcım Niye Kapıyorsun Gözlerini (RTE)
Sayın mehsaidmet ;
İletilerinizi aklen mantıken ve ilmen çok yetersiz bulduğum için okumuyorum vede karışmıyorum. Bundan dolayıda benim yazmış olduğum hiç bir iletiye yanıt vermeyiniz yorum yapmayınız.
Ben sizin kardeşiniz filan da değilim asgari saygı kurallarına uyunuz kendi fikrinizi kendinize saklayınız. Abuk sabuk akla zarar at gözlüklü yazılarınıza başka muhatap arayınız.
Re: Ey Savcım Niye Kapıyorsun Gözlerini (RTE)
Alıntı:
mehsaidmet rumuzlu üyeden alıntı
Yönetici olmanız size istediğinize kafanıza göre sövme hakkı verir mi acaba?
Çarptırılmış, bastırılmış, belli kalıplarla sıkıştırılmış beyinlerinizi... Allah islah etsin..Amin..
"şimdi bana küfür ettireceksiniz."
Bu sitede yönetici olmak ayrıcalık deyildir kurallar çercevesinde herkez sövme hakkına sahiptir. psikolojik baskı kurmayın.
Diyanet İşlerininde herşeyin en iyisini bildiğini düşünmüyorum şahsen. Herşeyin iyisini siz mi biliyorsunuz...
Siz daha o çocuk aklınızla anladınız ama Halkınız anlamadı. Kendinizi küçültmeden tüm yazılarını okyun.
Köpekler çoğu insanlardan daha sadıklardır...SAHİPLERİNE HAVLAMAZLAR !!! :):)seviyesizliğin bukadarı da olmaz ama RTE ye yakışır sizde sırıtırsınız.
- Başkalarıyla alay etmemek, kimseye kötü bir ad takmamak,
- Söylenmemesi istenen bir sırrı başkalarına söylememek.
Peygamberimiz, kurutuluş yolu nedir? diye sorana şu cevabı vermiştir: «Dilini muhafaza et.» (Riyazü's-Salihin, c.3, s.107)
Ashabdan biri Peygamberimize: Kendim için korkacağım en tehlikeli şey nedir? dedi. Sevgili Peygamberimiz mübarek dilini eliyle tutarak: «İşte budur» (a.g.e., c.3, s.106) buyurdu.
Peygamberimiz (s.a.s.) bir hadisi şeriflerinde de şöyle buyurmuştur: «Allah'a ve âhiret gününe inanan kimse ya hayırlı söz söylesin veya sussun.» (a.g.e., c.3, s.103)
Görülüyor ki, dilimize sahip olmamız, söyleyeceğimiz sözlere dikkat etmemiz çok önemli bir ahlâk kuralıdır.
Arkadaşlar geçtiğimiz günlerde Sayın Recep Tayyip Erdoğan bir mitinginde çok güsel bir noktaya değindi. Değindiği nokta şuyduki !
Re: Ey Savcım Niye Kapıyorsun Gözlerini (RTE)
Alıntı:
Bu sitede yönetici olmak ayrıcalık deyildir kurallar çercevesinde herkez sövme hakkına sahiptir. psikolojik baskı kurmayın.
Sayın mehmet emin sezen,
İletiniz biraz karmaşık geldi bana o ayrı ancak bu cümleyi neye dayanarak söylediğinizi anlayamadım doğrusu?
Re: Ey Savcım Niye Kapıyorsun Gözlerini (RTE)
Alıntı:
Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı
Hay sizin çarpıtılmış, bastıra bastıra libido manyağı olmuş beyninize...
yazısını okuyunca nasıl iyi bir cümleye tamamlamasını bekleyebilirim ki Allah aşkına ? Eğer bunun güzel bir cümleye bağlandığını düşünmekte ısrar eden varsa aynı cümleyi kendi üstünede alınsın bizahmet...
Re: Ey Savcım Niye Kapıyorsun Gözlerini (RTE)
mehsaidmet;
Tarafımdan siteden atıldınız buraya yazdığınız son iletide tarafımdan silinmiştir.
İletilerinizi yakından takip etmekteyim şu an sitede olduğunuzdan bu yazımı okuyacaksınız ondan yazıyorum.
Takip ettiğim iletilerinizde fikri yetersizliğinizin yanı sıra saygısız ve hakaretvari uslubunuz çok dikkat çekicidir. Cin olmadan adam çarpmaya kalkmanız kabul edilemez bir davranış biçimidir.
Öncelikle Laik demokratik sosyal hukuk devleti ne demek onu öğrenmeniz gerekmektedir. Mevcut başbakan gibi boş boş konuşup palavra atma yeri burası değildir. Size uygun siteler kendi verdiğiniz linklerde mevcuttur gidin orada körler sağırlar birbirini ağırlar yapınız.
Bu site hukukun üstünlüğüne ama gerçekten hukukun üstünlüğüne inanan kişilerin bulunduğu bir platformdur. Atatürk e sıradan insan muamelesi çekmeniz de gözümden kaçmamıştır. Bu bağlamda Atatürk e dil uzatanın Cumhuriyete laf edenin laikliği içine sindiremeyenin demokrasiyi anlamayanın Başbakan olsa dahi bu sitede yeri yoktur.
Ülke inim inim işsizlikten inlerken kişiler borç yüzünden intihar ederken dükkanlar kapanıp iflas ederken kriz yok diye ortaya çıkan aklı gerilerin de bu sitede yeri yoktur.
Diyanete güvenmem diyip bin kat daha yobaz sitelerden kaynaksız alıntı yapanların dini bilmeyenlerinde yeri yoktur bu sitede. Gidin verdiğiniz linkteki yobazlarla yazıışın bu siteyi kirletmeyin.
Dinle dinciliğin ayrımını yapamamış kendini bir şey sanarak konuşanlarında yeri yoktur bu sitede . Saygı kurallarına uymanız gerekir. Harun Gür Horasan Commodore1tr Mehmet Emin Sezen askerlik arkadaşınız mı? Burası RTE nin kahvehanesimi ? Siz de kimsiniz? Ne hakla ukalalık yapıyorsunuz?
RTE nizi ve yandaş medyanızı alıp gidiniz . Güle güle