Arkadaşlar yukarıdaki açıklmaların bir hükmü yokmudur? yani yargıtay 2. daire üyesi bunları söylüyor sonuçta ama öğretrmen olan eski eşime nasıl nafaka veriliyor? bu söylemler yargıtayın bu nafaka kararını bozacağı ipucu vermez mi?
Printable View
Arkadaşlar yukarıdaki açıklmaların bir hükmü yokmudur? yani yargıtay 2. daire üyesi bunları söylüyor sonuçta ama öğretrmen olan eski eşime nasıl nafaka veriliyor? bu söylemler yargıtayın bu nafaka kararını bozacağı ipucu vermez mi?
Yoksulluk nafakası adı üstünde boşanma sonucu yoksulluğa düşecek kişiyi yoksulluktan kurtarmak için verilir.Bana göre de 1600 lira alan ve ailesine bakmak yükümlülüğü(altsoy ya da darda olan ana babası)olmayan bir öğretmenin yoksulluğa düştüğünü kabul etmeye imkan yoktur,kusurlu olan ya da kusuru daha fazla olan taraf aleyhine zaten maddi ve manevi tazminata hükmedilmiştir.Bana göre karar yoksulluktan kurtarma amacından çok cezalandırma amacıyla verilmiştir ve hukuka aykırıdır.Yargıtayın bozacağını düşünüyorum ama eğer ki anne babası yardıma muhtaçsa ve anne babasına kendisinden başka yardım edecek kişi yoksa mahkemenin yoksulluk nafakasına hükmetmesi doğru olabilir.
Hayır anneside babasıda emekli anne emekli öğretmen baba bankadan emekli artı mal verlıklarıda hayli fazla. kaldı ki ben anne babama bakmakla yükümlüyüm.
Temyiz edin kararı,yapabileceğiniz şey bu,umarım kazanırsınız.
Teşekkür ederim. ama hakikaten haksızlık olduğu için üzücü gerçekten bir mağduriyet olsa insna üzülmez. Fakat ülkemizde hukuk entersan böyle bir olayda dahi kimse ya nasıl olur yanlış bir karar yargıtaydan döner diyemiyor. Yargıtay 2. daire üyesine sorulan soru benim cevabını aradığım soru aslında yargıtay uygulamalarına göre alamıyor diyor. Buna rağmen umarım bozulur diyende varda alır diyende var almaması lazım diyende yasalar bu kadar esnek olmamalı böyle olursa keyfi uygulamalar ortaya çıkar. Adalet asla yerini bulmaz insanların adalete olan güvenleri sarsılır ki bu durumda toplumsal anomiye neden olur. Umuyorum ki adalet yerini bulur...
"Hak verilmez,alınır"" diye bir laf vardır bilirsiniz. Hakkınızı almak için siz mücadelenizi verin.
Yaşadıklarınız da size bir hayat tecrübesi olur.
Bundan sonra (Allah göstermesin) bir durum yaşarsanız ona göre önlemlerinizi alırsınız.
Adaletin tecelli etmesi dileği ile.
Yalnız her olay farklıdır,hukukun esnek olması bu nedenle doğrudur esas çok katı olsaydı sıkıntılar çok daha fazla olurdu.Sonuçta Yargıtayın bir görevi de ülkede hukuk birliğini sağlamaktır.Yerel mahkemeler yanlış kararlar verebilir,sonuçta bunları yargıtay düzeltiyor,yargıtay daireleri arasında da uyuşmazlık olursa kararlar belli bir yönde birleştirilebiliyor da.Hukuka,mahkemelerimize,avukatlarımıza güveniniz.
Bu durumda gerekçeli karar yazılır yazılmaz temyize gideceğim başka yolda yok şimdilik. Yalnız bir hukukçunun yazdığı bana mantıklı gelmedi şimdi hemen evlenme anında maaşları toplmaış sonra boşanmayla ikiye bölmüş.Yani diyor ki evliyken ikiniz 3200 tl şimdi boşanma oldu 1600 yoksulluk var. Yani anlamak güç bu yorumu o zaman yoksulluğa düşülmeyen bir evlilik olamaz! taraflar 10.000 tl alsa 20 bin bölü iki =10 bin yine yoksulluk. Değerli yorumcular hakkaniyet öneli bence ben bu kararın yargıtaydan dönüp dönmeyeceği konusunda değerli fikirlerinizi sordum fakat yorumlar çok garip. Ha demin ki mantığa bir eleştirde şu yani ikimizin maaşı 3200 idi ise bunuda iki kişiye bölmek laızm gelmes mi? yani 3200 ün tamamı eşin mi oluyor??
O cevabı yazan kişi hukukçu değil.Bu sitede hukukçu arkadaşlar olduğu gibi,kendi çabalarıyla merakları nedeniyle hukuki bilgiler edinenler de var.Ben de bununla ilgili bir konu açmıştım,sayın yönetici bana şu cevabı vermişti.
Sn. unbelievable,
Her üyenin eşdeğerli olduğunu söyleyemeyiz.
https://www.hukuki.net/forum/showthread.php?t=9454
https://www.hukuki.net/forum/showthread.php?t=18333
https://www.hukuki.net/forum/showthread.php?t=18331
linklerine göz atabilirsiniz.
Hukukçu olmayan üyelerin yine hukukçu olmayan üyelerin açtığı forum konularında bolca yorum yaptığı görülmektedir. Bu yorumların yerindeliği elbette tartışılır. Bu yorumlara itimat etmek, kendi avukatına gitmeden yalnızca sağdan soldan duyulan, görülen görüşlere güvenmek elbette olması gereken değildir.
Konu açılmışken anasayfamızda yazan uyarıyı tekrar etmekte fayda görüyorum.
Hukuki Net'e yeni kayıt olmak isteyenlere, kayıt sözleşmesinde belirtildiği üzere şu hususları hatırlatmak isteriz:
Hukuki Net; Hukukçu ve Hukuk severlerin, hukuki bilgi paylaşım platformudur. Bu itibarla 'özel meselelerinizi danışımak' , 'Tek bir soru' sormak veya 'avukat aramak' için kaydolmayınız. Hukuki bilgi paylaşmak isteyenler; Bu site tüm kaynakları ile tamamen sizler için tasarlanmıştır.
Bu forum sitesinde verilen bilgiler, hukuki mütalaa veya hukuksal öneri şeklinde olmayıp, bilgilendirme amaçlıdır. İşbu sitede verilen bilgiler dolayısıyla Hukuki.Net yönetici veya üyeleri hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Hukuki bir sorununuz veya davanız mevcut ise zaman kaybetmeden avukatınıza danışınız.
.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/1317
K. 2003/2709
T. 3.3.2003
• EŞİN GELİR GETİREN İŞTE ÇALIŞMASI ( SSK'ya Kayıtlı Olarak-Yoksulluk Nafakası Talebinin Reddi Gereği )
• YOKSULLUK NAFAKASI ( SSK'ya Kayıtlı Olarak Devamlı Gelir Getiren İşte Çalışan Eş-Talebin Reddi Gereği )
4721/m.166, 175
ÖZET : SSK.ya kayıtlı olarak devamlı surette çalışan eş için yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm nafaka ve tazminat yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 4722 sayılı kanunun 1.maddesi hükmü de dikkate alındığında olaya 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerinin uygulanması gerekir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle Medeni Kanununun 134/son maddesi yerine Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddelerinin yazılmasının sonuca etkili olmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yersizdir.
2-Davalının devamlı gelir getiren bir işte S.S.K.’ya kayıtlı olarak çalıştığı anlaşılmasına göre yoksulluğa düşeceği kabul edilemez, davalının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekirken kabulü doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, hükmün bozma dışında kalan ve temyiz edilen diğer bölümlerinin yukarıda 1. bentte gösterilen gerekçe ile ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatıran geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. kazancı
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/636
K. 2003/1969
T. 17.2.2003
• BOŞANMA ( Boşanma ile Kadının Yoksulluğa Düşmemesi - Yoksulluğa Düşmeyen Kadın Yararına Yoksulluk Nafakasına Hükmedilmesinin Yasaya Aykırı Olduğu )
• NAFAKA ( Yoksulluk Nafakası - Boşanma )
• YOKSULLUK NAFAKASI ( Çalışan Eş Boşanma ile Yoksulluğa Düşmeyeceğinden Yararına Yoksulluk Nafakasına Hükmedilmesinin Yasaya Aykırı Olduğu )
4722/m. 1
743/m. 144
ÖZET : Davacı kadının Noterde çalıştığı ve boşanma ile yoksulluğa düşmeyeceği sabittir. Türk Kanunu Medenisinin 144. maddesi şartları oluşmadığı halde kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesi yasaya aykrıdır.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 4722 sayılı kanunun 1. maddesi hükmü de dikkate alındığında olaya 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerinin uygulanması gerekir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre sair temyiz itirazları yersizdir.
2- Davacı kadının Noterde çalıştığı ve boşanma ile yoksulluğa düşmeyeceği sabittir. Türk Kanunu Medenisinin 144. maddesi şartları oluşmadığı halde kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ : Temyize konu kararın 2. bentte gösterilen sebeplerle yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 1. bentteki nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 17.02.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi. kazancı
Şimdi yukarıdaki yargıtay kararları ortadayken anlamadığım benim olayda nasıl hala nafaka kararı çıkıyor bunda bir art niyet aramamak mümkün mü? Kısaca özetleyecek olursak boşandığım şahıs öğretmen bende öğretmenim maaşım dışında herhengi bir mal varlığım da yok nasıl oluyor da Türkiye cumhuriyetinin öğretmeninini yoksul kabul edip 200 ytl nafaka bağlıyor bu hakim? yani şaşılacak şey yargıtaya gideceğim elbet bozulacak bu karar ama benim 1 yıl boyunca haksız yere ödediğim para bu hakimden tahsil edilmeli