Sayın SAKARYALI,
Lütfen 16. iletideki yazımda sorduğum soruya açık ve net olarak evet veya hayır diye yanıt verin.
Printable View
Sayın SAKARYALI,
Lütfen 16. iletideki yazımda sorduğum soruya açık ve net olarak evet veya hayır diye yanıt verin.
Sayın Bayındır sorduğunuz şu siz neden savunmadınız kendinizi demişsiniz?Bakın biz işin gereğini işin en başında yapmışız ben buna benzer birçok olayla karşı karşıya geldim yani kaza sonrası zarar tazmini olayı.Hiçbirinde böyle bir sorunla karşılaşmadım.Kaza oldu rapor tutturduk gerekli evrakı hazırlattık ve zararın tazminatı ödendi.Bu kaza olayında da durum diğer kazlardan farksız işimizi yaparken sıradan bir kaz geçirmişiz ödenmiş bir tarfik kaza poliçesi,trafik polisi raporu,dava nedeniyle bilirkişi raporu,akol muayenesi v.s yani kısacası engel mani yok sigorta firmasının ödeme yapmaması için.Bundan soraki aşamalar sigorta firması ile belediye arasındaki mevzular.Kendimizi savunmaya ihtiyaç görmedim çünkü bu gerek görmedim nede olsa biz gerekeni işin başında yaptık dedim.Daha önceki kazalardan ne farkı var diye düşündüm ve öyleydi zaten ama olmadı.Birde sigorta firmasının kendini davadan çıkarıp poliçe sattığı ve asli görevi olan kaza tazmin hasarını bu şekilde ödememesi ne kadar etik bir durum sizce?Hukuk bölümünde görev yapan esas davayı takip eden avukat bey benim 2. davadan haberim yok dedi olsaydı itiraz ederdik sizede birşey olmazdı bizede dedi.Bir diğer avukat ta bu davadan haberimiz var ama Aviva açısından biz itiraz ettik diyor bizi neden ortada bıraktınız diyorum utanıyor cevap bile veremiyor.
Bunlar kabahat işlediklerini çok iyi biliyorlar şimdi bana dokunmayan yılan misali birbirlerine topu atıp duruyorlar.Hergün her kapı çalınışında acaba icra için mi geldiler diye panik içinde yaşıyoruz.Ama er yada geç kapımızı çalacaklar.Biz prim ödemişiz gerekli işlemleri yapmışız firmanın işbilirliği yüzünden bu durumdayız bir dava açma hakkım varmı onu bile bilimiyorum.Şu veya bu şekilde mağdur edildik olay bu.
Nihayet anlaşabildik sizinle.
1) Sigorta şirketinin avukatı sizi değil, şirketini savunmakla görevlidir.
2) Hukuk kuralları ile ahlaki değerleri birbirine karıştırmayın.Bakın ahlaki kurallar demiyorum özellikle.
3) Davanızda siz ve sigorta şirketi müteselsilen sorumlu gösterilmişsiniz, sigorta şirketini avukatı da kendi müvekkilini zamanaşımı savunmasıyla sorumluluktan kurtarmıştır. Zaman aşımı itirazını her davalı ayrı ayrı yapmalıdır. Bu itirazda bulunmayan davalı bu hakkını kaybeder. Davalılardan birisinin zmanaşımı itirazında bulunması, bu itirazda bulunmayan etkili olamaz.Bu bir hukuk kuralıdır.
Aleyhinize açılan ilk dava, davacının davasını takip etmemiş olması nedeniyle AÇILMAMIŞ SAYILMIŞTIR. Bu da bir hukuk kuralıdır. Açılmamış sayılan bir dava tekrar açılabilir. Eğer bu 2. dava zamanaşımı süresi dolduktan sonra açılmışsa ancak davalı zamanaşımı itirazında bulunmamışsa dava görülmeye devam eder. Bu da bir hukuk kuralıdır.
4) Sigorta poliçesi yaptırmış olmakla, kendinizi her türlü hukuki sorundan kurtarmanız söz konusu değildir. Aleyhinize açılan davayı şahsen veya bir avukat vasıtasıyla takip etmeniz gerekirken bunu yapmamış olmanız tamamen kendi kusurunuzdur.Hasarın bu nedenle sigorta şirketince ödenmemesinin ETİK İLE DEĞİL HUKUK İLE AÇIKLANMASI GEREKİR.
5) Düşündüğünüz nedenlerle sigorta şirketinize dava açmanız halinde davanın ret ile sonuçlanması kaçınılmazdır.
5) Sigorta şirketinin Avukatlarını ve sigortacınızı bu biçimde suçlamanız hukuki bilgi eksikliğinden kaynaklansa da bizce mazur görülebilecek bir davranış değildir.
Sayın Bayındır nihayet beni bir şekilde aydınlattınız bunun için size teşekkürü borç biliyorum.Burda benim yanıldığım nokta sigorta firması avukatlarından birin bana yanlış veya eksik bilgi vermesinde kaynaklandı.Bana söyleyişi şuydu siz bize 2. bir dava açıldığını haber verseydiniz bizde itiraz eder davanın bizim ve sigorta firması açısından reddini isterdik dedi.Ama bu itirazın tek tek yapılacağını söylemedi.Bizim yaptırdığımz sigorta poliçesi işe yaramadı tam tersine birde icra kararıyla karşı karşıya bıraktı bizi.Ne diyelim bu ülkede kendini savunabilmek için de her vatandaşın hukukçu olması gerekiyor demek ki.Eğer yasları iyi bilseydik bunlar olmazdı başa gelen çekilir demek gelmiyor içimden.Hani bir Nasrettin hoca fıkrası vardır hoca eşekten düşmüş bütün ahali yuh hoca eşekten nasıl düştün hiç eşekten düşülür mü diye tepki götermiş. hoca da demiş diyeceğini eşeğin hiçmi kabahatı yok a dostlar .....kısaca böyle sigorta firmasının hiçmi suçu yok bir şekilde zaman aşımı bahane gösterilerek mudusini orta da bırakması ne kadar doğal?
Karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları içerisinde şu bölümler var;
Bunları okuduktan sonra bu duruma çok mantıklı bir açıklama bulmakta başarılı olamadım doğrusu. Sigorta şirketinin "haberimiz olmadı" demesi tabii ki mantıklı değil, haberi olmadan nasıl itiraz edebilmiş ki davaya.Alıntı:
Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.
...
Bu sigorta işletenin (sigorta ettirenin) haksız taleplere karşı savunmasını da temin eder.
...
Dava açılması halinde, sigorta poliçesinde yazılı limitlere kadar davanın takip ve idaresi sigortacıya ait olup, sigorta ettiren, sigortacının göstereceği avukata gereken vekaletnameyi vermek zorundadır. Sigortacı dava masrafları ile avukatlık ücretlerini ödemekle yükümlüdür. Şu kadar ki, hükmolunan tazminat sigorta bedelini geçerse, sigortacı bu masrafları sigorta bedelinin tazminata oranı dahilinde öder .
Değerli Arkdaşım sigorta firmasının hukuk bölümü var birde dışarıdan dava takibi yapan başka bir avukatı var yani hem hukuk bölümünde görev yapan avukatı hemde dışarıdan avukat.Davayı takip eden dışarıdan görev alan avukat.2. açılan davaya itiraz eden sigorta firmasının bünyesinde görev yapan avukat.Birbirlerinden haberleri yok veya beni susturmak için böyle bir yol seçtiler.Sizin yazdığınız yukarıdaki karayolları şartlarına göre hala sigorta firması bir yükümlülük altında anladığıma göre.Tuhaf bir durum,tek kabahatimiz sigorta firması davayı takip eder bizide mağdur etmez düşüncemizdir.Bu düşncemize sebep ortada ödeme yapmamalarını gerektirecek neden olamayışıdır....
Sayın Bayındır'ın dikkatine Tolgah arkadaşımız trafik yasasından bazı bölümler aktarmış buna yorumunuz nedir..?
Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.
...
Bu sigorta işletenin (sigorta ettirenin) haksız taleplere karşı savunmasını da temin eder.
...
Dava açılması halinde, sigorta poliçesinde yazılı limitlere kadar davanın takip ve idaresi sigortacıya ait olup, sigorta ettiren, sigortacının göstereceği avukata gereken vekaletnameyi vermek zorundadır. Sigortacı dava masrafları ile avukatlık ücretlerini ödemekle yükümlüdür. Şu kadar ki, hükmolunan tazminat sigorta bedelini geçerse, sigortacı bu masrafları sigorta bedelinin tazminata oranı dahilinde öder .