Re: Savcı Zekeriya Öz Hakkındaki İddialar - Buyurun
Gene alınan iletinin menşei gizlenerek savunulması yapılınca kafalar karışıyor doğal olarak. Kendi isminin tersten okunuşunun mucize lduğunu söyleyerek halkı kandıran dinci Feto nun gazetesi zaman savcıyı savunuyor.
Bu durumda aslında ciddi gözlemlediğimizde ortaya şu çıkıyor. Aydınlık dergisinin iddiaları açık ve net '' oha buda abartma'' denebilecek boyutta sanki doğruların arasına çok fazla abartılı yerleştirilmiş gibi... Amma doğruda olabilir...
Olmaz olmaz demeyin
olmaz olmaz.
Ancak bu dergiden çok daha önce bizzat ben Bu savcının feto yu sevdiğini ve mezuniyet yıllarının fetocuların hukuk fakültelerindeki en etkili yılları olduğunu ve mezuniyetini müteakip savcı olmasından sonra ilk görev yerinin nasıl Mutki olabileceğini sormuştum. Çünkü bizzar savcının kendi sözlü beyanlarında tutarsızlık vardı.
'' İlk görev yerim Mutki'' sözünü söyleyen ben Aydınlık dergisi veya başka birisi değil Bizzati savcını kendisi röpörtajında söylüyor. Benim için bir püf noktası burası Savcı 94-98 yılları arasında ki görev yerini nasıl unutabilir nasıl atlayabilir ?
İkinci çok büyük özellik bu dinci basına ANAYASAYA VE KANUNLARA AYKIRI BİR ŞEKİLDE soruşturma bilgilerinin servisini yapanda bizzat savcı. Dinci kesim tarafından çok sevilmeside başka bir soru işareti... Bu hamur daha çok su kaldırır....Az kaldı.
Dikkatinizi çekerim savcının ağzından yayın yapan paçavra bir gazete şimdide yalan haberlerle direk TSK yı yıpratıyor. Ne tesadüf ? !!
Re: Savcı Zekeriya Öz Hakkındaki İddialar - Buyurun
Alıntı:
hukuk ve adalet rumuzlu üyeden alıntı
Sayın Günesizmir,
Haklısınız severim sevmem,benimserim benimsemem benim değer yargılarımdır.Ancak sağduyulu düşünürseniz saygı - makam kavramlarının da bu dönemde erozyona uğradığı sonucuna ulaşırsınız.
Benim isim kısaltmamdan bu kadar etkilenen bir birey olarak eleştirilerinizi okuduğumda;
Şu ifadelerden daha fazla etkileneceğinizi düşündüm.
Demokrasinin tramvay olduğunu,
Günde 15 vatan evladının teröre kurban verildiği ve terörün sadece askeri önlemlerle önlenemiyeceği gerçeğinde, iktidar olmuş siyasi yapının Başbakanı çıkıp " askerlik yan gelip yatma yeri değil" derken kendi çocukları askere gitmiyor,muaf, ticarete atılıp gemicikler aldığını,
TBMM de bir soru önergesine "bizim çocuklar açmı kalsın ulan"yanıtını verenlere,
Mağduriyetini anlatan çiftçiye"ananı da al git" diyebilen ağızlara,
Bulunduğu makamlara geldikten sonra dünyanın sayılı zenginleri arasına girebilenlere,
Dişli, Mir Fırat, Deniz Feneri olayları karşısında yargının nasıl işlediği ve usul hatasına dönüştüğünü göre göre,
Babalar gibi satılan ülkemde;
O makamlarda halen oturulup benden makamları kullanarak kişilere saygı beklenmesinin demokrasiyi tramvay görmeyen zihniyetimde,Cumhuriyetin kurum ve kuruluşlarına olan saygım, yıpratılmasına neden olan uygulamalara tepkim olarak algılanması ve anlaşılmasını, asıl olan millete bu hakaretleri yağdıran,yolsuzluklara göz yuman seçilmişler karşısında vicdani kanaatinizden objektif bakışla bekliyorum.
Sayın hukuk ve adalet,
Temel de sizi anlıyorum en azından çok ciddi şekilde anlamaya çalışıyorum.İfadelerinizi okudum .Öncelik ile 15 şehit olayın dan başlıyalım hiç bir şeyin dokunulmaz olmamalı diyorum tabu olan makamların da iş ve işlemlerinde hataları,suçları var ise gereği elbette ve mutlaka yapılmalı.Bunca elektronik ,teknolojik imkanlara ramen bu kadar şehit verilmesi oldukça manidar ve düşündürücüdür.Yolsuzluklara gelince hemen hemen her dönem de yolsuzluklar olmuştur ve olacaktır(aslında olmamalı).Bizdeki koltuk sevdası bitmediği sürece bunlar olacaktır seçimlerde kaybedenler erdemli şekilde istifa edenler var olduğu gibi istifa etmeyip seçim kaybını zafer olarak gören siyasi parti liderleri de var olduğu sürece işimiz çok zordur.Öncelikle siyasi partilerdeki lider sultası olayı kalkmalı.önce siyasiler bilinçlenmeli bilinçlenmeliki adil,yararlı,topluma örnek ,adaletli uygulamalara ve kanunlara eşitliğe uygun tatbikatlar için de olabilsin.Hep benden ziyade hep biz denmeye başladığı zaman var olan sorunların üstesinden gelmeye başlayacağımıza inanmaktayım.İdareciler ne olursa olsun toplum ile ilişkilerini kızsalar dahi ters yansıtmamalı hakkaniyet ve eşitlik ilkesinden ödün vermemeliler.Cumhuriyet deyip deyip rektörü olduğu ünileri sıkıntıya zarara sokanlar da var bu memlekette ve kalemdaroğlu hakkındada akrabalarını görev yaptığı kuruma doldurduğu iddiaları var ne yazıkki ülkemiz de çamur at izi kalsın olayı revaç ta.%47 oy oranını aşa gören ler ne kadar hatalı ise %47 nin dışında kalanları da aşa görmek o derece hatalıdır.Benim oyummu daha değerli çobanın oyumu daha değerli tarzındaki bir düşünce çok vahimdir.zira oy verme oy kullanma seçmene verilen hür irade ile vücut bulan bir haktır.isteyen dilediği yere oy verir yada vermez.ancak ben çok oy aldım herşey bana hakdır anlayışıda hatadır.Hata yapana bu millet gereken cevabı sandıkta vrmeye muktederdir.Beğenilmeyen seçimle uçar gider.
İktidara gelip bu nimetlerden yararlanmayan bir siyasi neredeyse yok kadar azdır belki de tek örnek rahmetli sayın ecevittir.Ancak buda istisna dır.Tekraren ifade etmek isterim ki bu milletin parasını çalan alan haksız ca yiyen kişi her kim ise gereği yapılabilmeli ve yapılmalıda.En içten saygılarımla.
Re: Savcı Zekeriya Öz Hakkındaki İddialar - Buyurun
Alıntı:
commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı
'' İlk görev yerim Mutki'' sözünü söyleyen ben Aydınlık dergisi veya başka birisi değil Bizzati savcını kendisi röpörtajında söylüyor. Benim için bir püf noktası burası Savcı 94-98 yılları arasında ki görev yerini nasıl unutabilir nasıl atlayabilir ?
Olayları Aydınlık dergisinden takip ederseniz böyle yanlışlar yapabilirsiniz.
Öncelikle ben Savcı Zekeriya Öz'ün "ilk görev yerim Mutki" şeklinde bir röportajına rastlamadım. (Hatta röportaj vermeyi bırakın fotoğrafları bile medyada pek çıkmıyor.)
Savcının bu röportajı nerede ne zaman çıktı?
Zekeriya Öz konusunda mart sonu nisan başında Tempo dergisi haber yapmıştı. Ondan da önce 3 nisan 2008'de Hürriyet "Zekeriya Öz’ün şifreleri" haberiyle alıntı yaptı, sonra da diğer medya kuruluşları.
Yani "İlk görev yeri Mutki" sözü Tempo muhabirinin haberinde geçiyordu. Başka bir yerde geçiyorsa lütfen kaynağını, linkini açıkça verin. Başka yerde geçmiyorsa bunu da açıkça kabul edin.
"İlk görev yeri Mutki"den sonra gelen cümle de anlamlı:
"İlk görev yeri Mutki. Bitlis’in en eski avukatları bile onu hatırlamıyor. Ardından Balıkesir Bigagadiç. Öz’ün savcılık macerası Bigadiç’ten sonra 2004’ten itibaren Ümraniye’de sürüyor. "
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/8607319.asp?m=1
Muhabir savcı Öz'ün nerede görev yaptığını kendi imkanlarıyla araştırıyor, haberde 1991 yılında Hukuk Fakültesi'nden mezun olduğu da var. Ama yazdıkları bu kadar.
Alıntı:
commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı
Dikkatinizi çekerim savcının ağzından yayın yapan paçavra bir gazete şimdi de yalan haberlerle direk TSK yı yıpratıyor. Ne tesadüf ? !!
Re: Savcı Zekeriya Öz Hakkındaki İddialar - Buyurun
Uzun araştırmalardan sonra 11.07.2008 tarihinde savcı Zekeriya Öz'ün Yeni Aktüel'den Özgür Yorulmaz ile konuştuğunu da buldum. Röportajın içeriğine ulaşamadım. Ancak röportaja girizgah yaparken Yorulmaz şöyle diyor:
http://www.medyaradar.com/index.asp?...ti&makid=19023
"Hayatına dair çok az şey biliniyordu. Bulgaristan göçmeni bir ailenin çocuğu. 1968 doğumlu. Dört kardeşi var. İlk, orta ve lise öğretimini Bursa'da tamamlıyor. Babası esnaf. 1986'da girdiği İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden 1991'de mezun oluyor. 1997'ye kadar Bursa Barosu'na kayıtlı olarak avukatlık yapıyor.
Savcı Öz'e tekrar "
Bundan sonrasını bu site alıntılamamış. Başka yerde de bulamadım.
Savcı Öz'e "meslek hayatınıza nerede başladınız" diye sorup sormadığını bilmiyorum. Ancak bu kadarsa; bu cümlelerin savcı Öz ile konuştuktan daha sonra, daha önce Tempo'da çıkan bilgilere dayanarak, masa başında yazıldığını düşünüyorum.
Araştırmaya devam...
Savcı Öz bir röportajında "İlk görev yerim Mutki" dedi mi?
Re: Savcı Zekeriya Öz Hakkındaki İddialar - Buyurun
Güzel araştırmaya başlamak gelişmek için iyidir. Ancak unutmayın hayat haber ve gerçekler sadece internetle sınırlı değil.
Re: Savcı Zekeriya Öz Hakkındaki İddialar - Buyurun
Alıntı:
commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı
Güzel araştırmaya başlamak gelişmek için iyidir. Ancak unutmayın hayat haber ve gerçekler sadece internetle sınırlı değil.
Ben her zaman önce araştırır, sonra yazarım.
İnternetle sınırlı olmadığını biliyorum. Ama bu forumda iddia sahibi misiniz, yoksa Aydınlık dergisindeki iddiayı tekrar eden kişi misiniz?
İddia sahibiyseniz "falanca gazete-dergi-yayında, falanca tarihte, savcı Zekeriya Öz "ilk görev yerim Mutki" dedi veya bu anlama gelecek şu cümleyi kullandı." demeniz yeterli.
Bunu diyemiyorsanız iddianızdan vazgeçmenizi umuyorum.
Re: Savcı Zekeriya Öz Hakkındaki İddialar - Buyurun
18 Ekim 2008 / HÜRRİYET
Enis BERBEROĞLU
eberber@hurriyet.com.tr
Ya ötekilerin onuru ne olacak
ANKARA BURSA'daki gözaltı haberini okuyunca üstüne atlamadım.
"Men dakka dukka" (Çalma kapını, çalarlar kapını) demedim.
Haberin üstüne 24 saat yattım, düşündüm ve yazdım.
* * *
Önce okumayanlar açısından haberi hatırlatalım:
Bursa'da bir evin kapısı terörle mücadele polislerince çalınıyor.
Seyfullah (Seyrullah ?) Vatansever gözaltına alınıyor.
Neden sıradan bir polis-adliye haberi değil?
Çünkü Vatansever, Ergenekon Savcısı'nın akrabası.
Anadolu Ajansı haberine göre teyzesinin oğlu.
Şikáyetçi olan da Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz. Vatansever'in Aydınlık Dergisi'nde yayınlanan yazıda kendisine hakaret ettiği gerekçesiyle şikáyeti var.
Vatansever, "Dergide çıkanların yüzde 80'i bana ait değil" diyor. Ama "Kamu görevlisi hakkında asılsız ve doğru olmayan bilgiler vererek rencide etmek" suçuyla adliyeye sevk ediliyor. Rencide zanlısı tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılıyor.
* * *
Haksız itham karşısında insanın canının ne kadar yandığını iyi bilirim.
Ama kişisel meselemi sonraya bırakıp farklı bir örnek vereyim.
Vakit Gazetesi'nin manşetini kesip saklamıştım.
Mezar başında bir fotoğraf, dua eden birkaç kişi ve büyük harflerle şu başlık: "Vakit olay Savcı Abdurrahman Yalçınkaya'nın köyünde; Abisinin cenazesine bile gitmemiş."
Kapatma davasının tarihi 14 Mart... Savcının manşeti 19 Mart'a yetişiyor.
Bizzat en yakın akrabalarının ağzından savcıya yaylım ateşi açılıyor.
En şahsi tercihi, mezar taşı fotoğrafıyla süslenerek sorgulanıyor.
Ağabeyinin cenazesine gitmeme (?) kararı yıllar sonra önüne konuluyor.
O gün Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ne hissetti, bilmiyorum.
Ama en az Ergenekon Savcısı kadar rencide olduğunu tahmin ederim.
* * *
Bakın şu savcı, bu savcı demiyorum. Dava farkı da gözetmiyorum.
Savcılık ve gazetecilik mesleği arasında çok fark bulur, sayarım.
Ama tek bir benzerliğimiz var ki, gündelik yaşamı çok etkiliyor.
Savcı ve gazetelerin iddiaları yanlış ve haksız bile olsa... Kişisel tarihlere not olarak düşülüyor, her yerde karşınıza çıkıyor.
Google'a giriyorsunuz, suçlama sabit, sonucu çoğu kez kayıp. Çünkü aklanma haberlerine ne savcılık, ne de gazeteler pek itibar etmiyor.
* * *
Tam bu noktada sübjektif bir parantez açmak zorundayım. Haysiyeti sadece sizinki zedelenince hatırlanacak bir değer olarak algılamadım hiç...
O yüzden örnek verdiğim her iki savcıyı da çok iyi anladığım iddiasındayım. Ve keşke her savcı da iddianame yazarken zanlıyla empati kurabilse diyorum.
Örneğin, Tuncay Güney gibi sahtecilikten sabıkalı bir isim önüne gelene çamur atarken... Maddi hatalarla dolu bir şema keşke iddianame ekine konulmasaydı daha iyi olmaz mıydı?
Hukuki yola başvurduğum için fazla uzatmadan sübjektif parantezi kapatıyorum.
Ergenekon Savcısı'na samimi geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Mağdurların safına hoş geldi, sefa getirdi.
Re: Savcı Zekeriya Öz Hakkındaki İddialar - Buyurun
Essahtan.. Çalma kapımı çalarlar kapını :o
Ergenekon soruşturması Zekeriya Öz gözetiminde yapılmadı mı? Behiç Gürcihan ve nişanlısı Fatma Sibel Yüksek'in özel hayatlarına ilişkin telefon görüşmeleri avukatlara gizli olan o soruşturma dosyasından çıkıp medyada yayımlanmadı mı?
Bunda Zekeriya Öz'ün hiç sorumluluğu yok mu?
Hukuka uygun bir durum muydu bu yayımlar?
Aferin Aydınlık'a :o
Zekeriya Öz'e hukuksuzluğun daniskasını (RTE'nin moda deyimidir.)gösteriyor. Oh olsun:o
Re: Savcı Zekeriya Öz Hakkındaki İddialar - Buyurun
Bundan 10-11 gün önce savcının hangi röportajında "İlk görev yerim Mutki" dediğini sormuştum. "Şu gazete/dergi/televizyon/yayın organında şu tarihte" şeklinde basit bir yanıt gelene kadar Aydınlık dergisinin iddiaları çökmüş oluyor.
Çünkü bütün komplonun tek kurgusu "Zekeriya Öz'ün ilk görev yeri Çine'yi saklayıp "ilk görev yerim Mutki" diyerek yalan söylediği" iddiasına dayanıyor.
Eğer savcı bunu demediyse, komplo teorisi toptan yalanlanmış olur.
Alıntı:
sdt23 rumuzlu üyeden alıntı
Olayları Aydınlık dergisinden takip ederseniz böyle yanlışlar yapabilirsiniz.
Öncelikle ben Savcı Zekeriya Öz'ün "ilk görev yerim Mutki" şeklinde bir röportajına rastlamadım. (Hatta röportaj vermeyi bırakın fotoğrafları bile medyada pek çıkmıyor.)
Savcının bu röportajı nerede ne zaman çıktı?
Zekeriya Öz konusunda mart sonu nisan başında Tempo dergisi haber yapmıştı. Ondan da önce 3 nisan 2008'de Hürriyet "Zekeriya Öz’ün şifreleri" haberiyle alıntı yaptı, sonra da diğer medya kuruluşları.
Yani "İlk görev yeri Mutki" sözü Tempo muhabirinin haberinde geçiyordu.
Başka bir yerde geçiyorsa lütfen kaynağını, linkini açıkça verin. Başka yerde geçmiyorsa bunu da açıkça kabul edin.
"İlk görev yeri Mutki"den sonra gelen cümle de anlamlı:
"İlk görev yeri Mutki.
Bitlis’in en eski avukatları bile onu hatırlamıyor. Ardından Balıkesir Bigagadiç. Öz’ün savcılık macerası Bigadiç’ten sonra 2004’ten itibaren Ümraniye’de sürüyor. "
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/8607319.asp?m=1
Muhabir savcı Öz'ün nerede görev yaptığını kendi imkanlarıyla araştırıyor, haberde 1991 yılında Hukuk Fakültesi'nden mezun olduğu da var. Ama yazdıkları bu kadar.
Re: Savcı Zekeriya Öz Hakkındaki İddialar - Buyurun
Aydınlık'ı Sn.Abbas Bilgili anlatmış. Özetlersek "Temkinli ve dikkatli okuyun.. Sabıkalıdır.." diyor Abbas bey.
Eh.. Savcı Zekeriyya Öz'ün uygulamaları da ortada..
Dün 89'una giren babamı ziyaret ettim.
Tekerlekli iskemlesini TV'nin karşısına çektirmiş, yandaki masanın üzerine gazetelerini ve üzerine gözlüğünü koymuş, tv'de haberleri izliyordu.
Haberlerden sonra günün yorumunu sundu.
"Allah belayı belaya düçar kılar.." diye özetleyiverdi :o