-
Re: Pazar Neşesi
Sirkte bir arslan terbiyecisi eğittiği arslan ile birbirinden ilginç ve tehlikeli gösteriler yapıyormuş. En son gösterisinde eline bir sopa almış, arslanın kafasına sopa ile vurmuş. Arslan ağzını açmış, adam da cinsel organını arslanın ağzına sokmuş. Seyirciler çılgınca alkışlamışlar. Adam seyircileri selamladıktan sonra;
- Aranızda bu hareketi yapabilecek bir gönüllü var mı?
diye sormuş. Arkalarda oturan bir adam seslenmiş;
- Ben yaparım ama kafama vurmayacaksın...
-
Re: Pazar Neşesi
Genç bir kadın, aylardır şantiyede olan kocasına aşağıdaki satırları yazar:
''Sevgilim,
Biliyorsun, sen şantiyedeyken nur topu gibi bir bebeğimiz oldu. Sütüm yetmediği için, yavrumuzu besleyebilmek amacıyla bir sütanne tuttum.
Yalnız, bu sütannenin zenci olmasından dolayı çocuğumuz, emdiği sütün etkisiyle zaman içinde zenciye dönüştü. Haberin olsun dedim.
Bu konuda benim bir suçum olduğunu düşünmezsin umarım.
Öptüm,
Biricik eşin''
Kadının kocası da bunun üzerine annesine bir mektup yazar:
''Sevgili anneciğim,
Karım bana gönderdiği son mektupta, sütü yetersiz olduğu için bir sütanne tuıtmak zorunda kaldığını, o sütannenin zenci olduğunu ve bu yüzden bebeğimizin renginin de zamanla koyulaştığını yazıyor. Bundan eşimi sorumlu tutamayız, tabii ki.
Selam ve sevgilerimle''
Annesi ise oğluna şöyle bir cevap yazar:
''Sevgili oğlum,
Aslına bakarsan, sen doğduğunda benim sütüm de yetersiz kalmıştı.
Ama biz fakir olduğumuzdan, sütanne tutamayıp onun yerine seni inek sütüyle beslemek zorunda kalmıştık. Bu durumda takdir edersin ki, senin safkan bir öküz olmanın sorumlusu ben değilim.
Seni seven annen''
__________________
-
Re: Pazar Neşesi
Emeklilik islemleri için uğraşan adam sigortaya şahsen başvurur. Görevli kadın yaşını doğrulatmak için bir kimlik belgesi sorunca adam ceplerini arar, tarar ve cüzdanını evde unuttuğunu fark edince durumu anlatır. Görevli kadin '' gömlek düğmelerinizi açın o zaman'' der. Şaşıran adam bir bir açar düğmeleri ve bembeyaz göğüs kılları ortaya çıkınca görevli kadın '' tamam bu gördüğüm yeterli '' yanıtıyla evrakları onaylar. Şaşkınlık içinde eve gidip emeklilik işlerini nasıl hallettiğini eşine anlatır adamcağız. Eşinden gelen yanıt bir başka olur:
- ''Keşke pantalonunun düğmelerini açsaydın, o zaman bir de maluliyet farkı da alırdın...''
-
Re: Pazar Neşesi
Bir ingiliz bir Çinli bayan ile evlenir ve Londra'ya yerleşir.
Çinli kadın ingilizce konusunda oldukca zayıftır. Tarzanca da olsa eşi ile anlaşabilmektedir.
Sorun, kadın alışverişe yalniz çıktığında ayyuka çıkmaktadır.Yine bir gün bayan kasaba domuz butu almaya gider.
Ama bir türlü derdini anlatamaz en sonunda eteğini sıyırarak kendi bacağını gösterir ve kasap bayanın ne anlatmak istediğini kavrayarak bayana istediğini verir.
Ertesi gun bu kez kasaba tavuk göğsü almaya gider ve bu kez de gömleğinin düğmelerini açarak göğüslerini gösterir ve istedigini alir.
Üçüncü gün bu Çinli bayan sosis almak ister ve yanına kocasını alarak kasaba gider...
Ne mi olur ?... Aşağıya bakın:
ohoooooooo aklınızda hep fesat şeyler var.
Unuttunuz galiba Çinli olan bayandı, kocası ingilizce konuşabiliyordu.
Hadi isinize geri dönün simdi...
__________________
-
Re: Pazar Neşesi
Atalar ....
Geçen sene 100 metre derinliğe kadar kazdıktan sonra, Rus bilim adamlari 1000 yıllık bakır tel artıkları buldular ve bundan, atalarının bin yıl önce bir telefon ağına sahip oldukları sonucuna vardılar.
Onlardan aşağı kalmamak için, takip eden haftalarda Amerikalı bilim adamları 200 metre derinliğe kadar kazdılar ve gazeteler şu manşetle çıktı: "Amerikan bilim adamları 2000 yıllık optik kablo artıkları buldular ve atalarının, Ruslarinkinden bin yıl önce yüksek teknoloji ürünü dijital telefonları olduğu sonucuna vardılar".
Bir hafta sonra Türk ajansları şu sürmanşeti verdi: "500 metreye kadar yapılan çalışmalarda Türk bilim adamları kesinlikle hiç bir şey bulamadılar. Bunun üzerine atalarının 5000 yıl önce cep telefonu kullandikları sonucuna vardılar".
-
Re: Pazar Neşesi
Pazarlık ....
Çok iyi giyimli bir iş adamı Vatikan'a gelir papayla görüşmek istediğini söyler. Kendisini bir Kardinal'e götürürler.
Adam ısrar eder: - "Sizinle değil, doğrudan Papa ile ve yalnız görüşmek istiyorum."
Sonunda adamı Papa'nın huzuruna çıkarırlar. Ama adamın ne istediğini merak eden Kardinaller kapının dışında kulak kesilmiş içeriyi dinlemektedirler.
İçeride sesler yükselmiştir: Adam : - 1 milyar dolar! Papa : - Olmaz. - 2 milyar dolar! - Hayır. - 5 milyar dolar! - Hayır.
Adam kapıyı çarpar, hışımla uzaklaşırken Kardinaller içeri koşuşur.
- Sayın Papa hazretleri, 5 milyar dolar muazzam bir para. Düşünün bu para ile kaç katedral, kaç kilise yapılır, dünya üzerine kaç misyoner gönderilirdi. Parayı niçin kabul etmediniz?
- Ne yani? Her duadan sonra Amin yerine Coca Cola mı deseydik ?
-
Re: Pazar Neşesi
Yıllar Önce Otomobil kazasında ölen yaşlı çift, doğru cennete gönderilirken görevli anlatmaya başlar:
- Şu denize bakan villa sizin. Yanında tenis kortu, yüzme havuzu ve golf parkuru var. İstediğiniz herhangi birşey için şu düğmeye basmanız yeterli. Cennet görevlileri derhal takdim edecekler...
" Görevli ayrılınca, adam karısını azarlamaya başlar:
- Kahretsin Vildan, hep senin hatan!
- Nasıl yani bey ?!
- O kahrolası yürüyüş programların, vitamin hapların, yulaf çorbaların, içki, sigara yasaklamaların olmasa buraya yıllar önce gelecektik....
-
Re: Pazar Neşesi
Bayan Ajan
İsrailli güzel casus Suriye'den dönüp İsrail Genelkurmayı'na rapor verir:
- Hafız Esad'ın son saldırı planını gece masasından çaldım. Üstelik, bununla kalmayıp oğlunu da hapsettim.
Generaller sevinçle haykırırlar: - Harika, oğlunu hemen bize ver, sorguya çekelim.
Güzel casus üzgün bir yüzle cevaplar:
- İşte bu hemen olmaz, dokuz ay beklememiz lazım...
-
Re: Pazar Neşesi
O cevap versin!!!
Vantrolok eline geçirdiği kukla ile konuşuyor ve aptal sarışın fıkraları anlatıyormuş.
Gösterisi biraz ilerledikten sonra birden orta sıralardan sarışın bir kadın ayağa kalkmış ve yükses sesle:
- "Afedersiniz!"
Bu çıkış üzerine vantrolok ve kalabalık durmuşlar ve sarışına bakmaya başlamışlar...
Sarışın: - "Görüyorum ki sarışınların ne kadar aptal olduğuna dair şakalar yapmaktasınız. Peki söyler misiniz, bu kanıya nereden vardınız?
Tek suçumuz saçımızın rengi mi yani?
Sizin bu yaptığınız ırkçılık olmuyor mu?
Kadınların bir çoğunun sarışın olduğu ülkelerdeki kadınlara hakaret etmiş olmuyor musunuz?
Tanımadığınız bu kadar kadına ettiğiniz hakaretler sizi rahatsız etmiyor mu? Söyler misiniz?"
Bunun üzerine vantrolok çok mahçup ve üzgün bir yüz ifadesi ile:
- "Şey... Ben özür dilerim... Sadece şaka yapıyordum. Eğer sizi..."
Sarışın Vantrolok'un sözünü keser ve:
- "Ben sizle konuşmuyorum bayım.
O elinizdeki küçük terbiyesiz adamla konuşuyorum!
Siz onu savunmayın, bırakın o cevap versin!"
-
Re: Pazar Neşesi
Dört çocuk !!!!
Genç nişanlılar konuşurlarken, kız aklındakini söyler:
-"Ben en fazla dört çocuk istiyorum."
-"Neden dört bir tanem?"
-"Geçen bir dergide okudum, her 5 bebekten biri çinliymiş, çinli çocuğumuz olsun istemiyorum..."