Vahşetin böylesi

Alıntı:

---

deniz02 rumuzlu üyeden alıntı

Videoyu bilmem ancak asıl konu alıntı yaptığım konudur , akabinde benzer iletiler eklenmiş , şimdi bu konunun neresinde İslamiyet propagandası var?

Hatta bir de tarafımdan şöyle bir konu açılmıştı: https://www.hukuki.net/forum/showthread.php?t=36695

Yalan mı tüm bunlar?

İslamiyet Propagandası mı yapmış oldum, veya oruç başıma vurdu da ben mi herşeyi yanlış anlıyorum!

Vahşet denilince sadece insanlara yapılan mı akla gelmeli? Vahşet vahşettir bunun İslamiyet ile, diğer din ve inançlarla ne alakası var onu da anlamış değilim!

Beynim durdu...

---

Sayın deniz02;

forumu tamamen okumadığınız belli oluyor.Bunun sebebi oruçla alakalı mı bilemeyeceğim, ancak aşağıda alıntı yaptığım sn. Av.İlknur Sezgin Temel'in iletisindeki linki tıklamadığınız kesin.Video görüntüsünü izleseydiniz olay anlaşılacaktı. Sizin neden üstünüze aldığınızı anlayamadım.

Vahşetin bir din ile bağdaştırılmasına ben de son derece karşıyım.Zaten ileti yazmamdaki maksat da bu idi. Her nedense alakası olmayan bir olayın dolaşıp ta İslamiyet le ilişiklendirilmesinden rahatsız oldum.

Bir de siz izleyiniz.Sonrasında yorumlarınızı bekliyoruz........

Alıntı:

---

Av.İlknur Sezgin Temel rumuzlu üyeden alıntı

+18, +35, +59..... :(

http://www.break.com/usercontent/200...am-515992.html

---

Yunusu yakarak öldürdüler

http://www.hurriyet.com.tr/_np/1258/6651258.jpg

MUĞLA’nın Bodrum İlçesi'nde balıkçıların ağlarına takılan yunusun üzerine akaryakıt dökülerek yakılıp öldürülmesi, denizcileri isyan ettirdi. Deniz Ticaret Odası üyesi kaptan Arif Yılmaz,

“Balıkçıların ağlarına takılan yunusun kuyruğundan bağlanıp sürüklendikten sonra üzerine benzin dökülerek yakılması tam bir vahşet. Üzerindeki yanıklar nedeniyle yunus can çekişerek ölmüş. Sorumluların mutlaka yakalanıp cezalandırılması gerekir” dedi.

Kadıkalesi köyü sahilinde Kardak adalarının tam karşısındaki kayalıklarda, Turgutreisli kaptan 70 yaşındaki Cengiz Mandalinci’nin su kayağı yaptırdığı köpeği Cindy'nin bulduğu, 1.70 metre boyunda yaklaşık 150 kilo ağırlığındaki erkek yunusun üzerine akaryakıt dökülerek yakılıp öldürüldüğü saptandı. Yunusun kuyruğunun bağlanarak zorlandığı, vücudunun sağ bölümü, baş ve boyun bölgesinde derin yanık izleri olduğu belirlendi. Kafasının ise sert bir cisimle parçalandığı görüldü. Kaptan Mandalinci, bölgede sıkça görülen yunusların kimseye zararı olmadığını belirterek,

“Yunusun feci şekilde öldürülmesi insanlık dışı bir olay. Köpeğim Cindy daha önce de balıkçıların ağlarından yaralı bir martıyı kurtarmış, martıyı iki ay tedavi ettikten sonra doğaya bırakmıştık. Cindy bu kez de insanların yürüyerek ulaşamadığı bölgede bulunan yunusa yüzerek ulaştı ve saatlerce başından ayrılamadı. Yunusu işkence yaparak öldürmüşler” dedi.

Haberin Devamı İçin Tıklayınız

Ruh hastaları için söylenecek bir şey yok.Bu şahısları tanıyanların derhal güvenlik birimlerine bildirmeleri ve akabinde bu kişiler hakkında akıl hastanelerinde tedavi sürecinden geçmeleri için işlem yapılması gerekiyor..

bunu yapanlar insan olamaz.

kötu olmuş gerçekten

Sayın Ferda hanım bu vahşeti yapanlar bırakın insan olmayı onlar hayvan bile olamazlar

http://resimler.haberler.com/haber/3...orulmedi_o.jpg

Eskişehir'de hamile sokak kedisi, kimliği belirsiz bir kişi tarafından havalı tüfekle vurularak yaralandı. Mermi kedinin sağ kulağından girip sağ gözünden çıktı. Olay üzerine felç olan kedinin karnındaki 5 yavrudan 3'ünü kaybettiği, bir gözünün de kör olduğu belirlendi.

Duyarlı bir vatandaş, Çamlıca Mahallesi'nde yol kenarında can çekişirken gördüğü bir kediyi aracıyla veterinere getirdi. Klinikte görevli veteriner hekim Naci Uncu tarafından yapılan muayene ve çekilen röntgen filminde, kedinin havalı tüfekle vurulduğu, karnındaki 5 yavru'dan 3'ünün olay nedeniyle öldüğü, bir gözünün de kör olduğu tespit belirlendi.

Veteriner Uncu, havalı tüfekten çıkan merminin kedinin sağ kulak arkasından girip sağ gözünden çıktığını tespit etiklerini söyledi. Uncu, "Yakın mesafeden ateş edilerek vurulan 4 yaşlarındaki kedinin karnındaki 5 yavrudan 3'ünün ölü 2'sinin ise yaşadığını tespit ettik. Şuanda felç olan kedinin ameliyatla karnındaki 2 yavruyu alıp yaşatmaya çalışacağız. Anne kedinin hayati tehlikesi bulunuyor. Gereken tüm müdahaleleri yapıp anneyi kurtarmak için çaba sarf edeceğiz." şeklinde konuştu.

Bu tür vakalara sık rastladıklarını ifade eden Uncu, "Bazı insanlar hayvanları nişan tahtası olarak kullanıyorlar. Bu kedi bir gözünü, 3 yavrusunu kaybetti. Hem de felç oldu. Bunu yapanların nasıl bir ruh sağlığında olduğunu düşünmek bile istemiyoruz. Bir hayvana bunu yapan insanlara neler yapmaz ki." diye konuştu.

http://www.haberler.com/boyle-vahsil...ulmedi-haberi/

Alıntı:

---

kardelen76 rumuzlu üyeden alıntı

Dünya'da hangi ülkede insan insanı öldürmüyor,kesmiyor ki?Öldürdükten sonra kollarını toprağa gömüp,kafasını saksıya koyup,ayaklarını konteynire atıp,vücudunu da valize koyup kendi egosunu tatmin etmeye çalışan caniler var.Bir de yüzsüzlük yapıp "pişman değilim yaptığımdan,yine olsa yine yaparım" diyen akıl ve ruh hastası caniler var.Böyle bir vahşeti ne kanun affeder ne de islami yasalarımız.

---

şu "islami yasalarımız" çok merak ettim. bir anlatsanız da neyi kasdettiğinizi öğrensek ..

Alıntı:

---

nmkkml rumuzlu üyeden alıntı

şu "islami yasalarımız" çok merak ettim. bir anlatsanız da neyi kasdettiğinizi öğrensek ..

---

Humeyni'yle gelenlerden bahsediyor olsa gerek...

Bulun bu katillerihttp://www.hurriyet.com.tr/p/newsDetail/spacer.gifhttp://www.hurriyet.com.tr/p/newsDetail/spacer.gifhttp://www.hurriyet.com.tr/p/newsDetail/spacer.gifhttp://www.hurriyet.com.tr/p/hp/spacer.gif

http://www.hurriyet.com.tr/_np/7222/8107222.jpg

Taksim'in simgesi olan “Ebru” isimli köpek, dövülerek öldürüldü... Her gün binlerce insanın geçtiği İstanbul'un en işlek meydanında işlenen bu cinayetin sorumluları ise tespit edilemedi... Onlarca MOBESE ve güvenlik kameralarına rağmen sorumluların bulunamaması 8 yıldır meydanın simgesi haline gelen Ebru'nun sevenlerini isyan ettirdi...

Türkiye'de yaşayan hayvansever Viktor Larkhill, yaptığı açıklamada, bir İstanbulsokak köpeği olan ve uzun yıllardır hayatını The Marmara Oteli önünde sürdüren “Ebru”ya, 29 Mayıs Cuma akşamı bir veya birkaç kişi tarafından saldırıldığını öne sürdü.

Larkhill, köpeğin daha sonra bir veteriner kliniğine götürüldüğünü ve acil ameliyata alındığını, ancak “Ebru”nun bugün öldüğünühaber aldıklarını söyledi.

Yaklaşık 12 bin üyesi olan “Sahip Çıkalım” adlı hayvanseverlerin bir araya geldiği bir internet grubunun olayın tanıklarının aranıp bulunması için çaba gösterdiğini anlatan Larkhill, suçlulara dava açılmak istendiğini, bu nedenle olayı gerçekleştirenlerin yakalanmasına yol açacak bilgileri verene 2 bin ödül verileceğini kaydetti.

İşte internette başlatılan kampayanın metni:

Taksim Marmara Otel’in köpeği Ebru için adalet
Ebru yaklaşık 12 yıldır bu gelişmekte olan kentin, İstanbul’un simgesi olmuştur.

Safkan bir İstanbul sokak köpeği olan Ebru, İstanbul’un merkezi sayılan Taksim’deki Marmara Oteli tarafından yavruyken evlat edinilmişti. On yıldan fazla bir zamandır Ebru bu simgesel mekanın demirbaşlarındandı. Bu nazik ve sevgi dolu köpek sevgili kentimizi ziyaret eden pek çok kişiyi karşılamış, onlara patisini uzatmıştı. Büyükelçiler, Devlet Başkanları, işadamları, dünyanın her tarafından gelen turistler… Ebru her zaman oradaydı; yakın zamanlarda böyle soyut kavramları unuttuğu anlaşılan bu kentte ümit, şefkat ye hoşgörünün sembolü olarak Otel Konsiyerjinin yanı başında durur ya da yatardı.

Ebru dünyanın önde gelen yayınlarından bazılarında yer aldı. Time Dergisi, Newsweek, Paris Match, hatta aylık tasarım dergisi Wallpaper, bu inanılmaz hayvanı kapak yaptılar.

Ebru’nun yaşamı Cuma akşamı dramatik bir şekilde altüst oldu. Ebru, bu harika, şefkatli yaşlı köpek, herhalde en sevdikleri futbolcuları taklit etmeye çalışan bir veya birkaç kişi tarafından saldırıya uğradı, ve defalarca karnına tekmeler atıldı. Saldırı çok vahşi, ve hayvanlara eziyet edenlere has bir gaddarlıkta idi. En kötüsü, bu saldırı İstanbul’un en kalabalık meydanının ortasında, ve bu acımasız canavarları durdurmak için parmağını bile kıpırdatmayan onlarca, hatta yüzlerce insanın gözü önünde gerçekleşti.
Ebru orada, kötülüğün gözünün içine bakakaldı. Onu defalarca, olanca güçleriyle tekmelediler. Onu Taksim kaldırımlarında kanlar içinde ve felç olmuş durumda bırakıp yürüyüp gittiklerinde ızdırap çekiyordu. Ebru hiç geçen Cuma akşamı olduğu kadar yalnız hissetmemişti kendini.
Kanlar içinde ve hareketsiz Ebru derhal İstanbul’un en iyi veteriner kliniklerinden birine götürüldü, ve acil ameliyata alındı.

Göğüs kafesinde çoklu kırıklar, delinmiş ciğerler, yırtılmış bir diyafram. Tekmelerin şiddetinden Ebru’nun barsakları yukarıya itilmiş, kalp bölgesine gelmişti. Becerikli veteriner operatör Ebru’nun iç organlarını bulmaca çözer gibi yeniden yerleştirdi.

Durumu: Kritik… (Bu mektup internette yayına verildiğinde Ebru yaşıyordu ama durumu kritikti. Ne yazık ki Ebru kurtulamadı)

Onun duymuş olduğu korku ve şaşkınlık akıllarımızda silinmez izini bırakacak. Bugüne kadar çalıştığımız vakalar arasında bu, ruhlarımızı derinden yaraladı.
Bir milletin kahramanlarına davranışı, değerlerini yansıtır. Ebru’nun (ve eziyet gören sayısız hayvanın) hikayesinin bize kendimiz hakkında neler anlattığını oturup iyice düşünmeliyiz.

Sahip Çıkalım tanıkları arayıp bulacak, delilleri toplayacak, gerekli raporları hazırlayacak ve suçlulara dava açacaktır, ama önce onları bulmamız lazım, ve bunun için de yardımlarınız gerekiyor
.
Sahip Çıkalım bu iğrenç gaddarlığı gerçekleştirenlerin yakalanmasına yol açacak bilgileri verene 2,000 USD ödül verecektir.

Eğer 29 Mayıs Cuma akşamı gerçekleşen bu olaya şahit olduysanız, veya şahit olan herhangi birini biliyorsanız lütfen V.Larkhill@googlemail.com adresine bilgi verin."



HÜRRİYET