Konu açıklamasında eleştiride yer alıyor fakat burada hiç de eleştiriyi kaldıramayan kişiler olduğunu görüyorum
Printable View
Konu açıklamasında eleştiride yer alıyor fakat burada hiç de eleştiriyi kaldıramayan kişiler olduğunu görüyorum
Neden orada biliyor musunuz çünkü daha dilekçe bile yazmayı bilmeyen iki kelimeyi bir arya getirip cümle kuramayan mantar gibi türeyen birsey olamadik bari avukatlık yapalım diyen arkadaslarına bir nebzede olsun katkıları olsun diye...Simdi anladın mı?
Tabiiki mesleki paylaşım özel alanda olmalı ve sap ile saman karışmamalı... Meslek harici benim gibi zevat da genel bilgi olarak bu forumdan aydınlanmalı. Bir eczacı olarak böyle bir duruma saygı duyuyorum. Olay basit bir dilekçe bile olsa alt yapısında hukuki ve mesleki bir tavır olmadan o dilekçe ile bir işlev görülmez hatta yanlış sonuçlar doğabilir.
Ben hukuki sorunlarım da avukatıma danışmadan hareket etmem ve bu işlevden de maddi kazancı olmasından da memnunluk duyarım. Çünkü sonuçta onun mesleği ve tabiiki mesleki anlamda da kazanç düşünmesi doğal ve tabiiki etik koşullarda...
Saygı ve sevgiler...
Emeğe saygı duyduğunuz için teşekkürler. Dilekçe bir davanın başlangıcıdır, peki hukuki nosyona sahip olmadan o davaları kendi başınıza yürüttüğünüz ve kaybetttiğiniz takdirde hem hukuki haklarınızı ve hem de karşı taraf vekil ile temsil ediliyorsa vekalet ücretinizi kaybedeliceğinizi bir de maddi manevi tazminat davasına muhatap olacağınızı belirtmek isterim.
Merhaba,
Sözleşme örneklerini ararken siteye üye olup, o arada bu forumu tesadüfen gördüm. Gerçi konu artık eskimiş ama benim için henüz beş dakikalık bir mesele.
Avukatlar olarak, doktorlara atfedilen Tanrı kompleksine kapılmaya gerek yok. Hiçbir vatandaş -örneğin- boşanma dilekçesini bizim gibi yazamaz, tazminat talebini bizim gibi temellendiremez, neden haklı olduğunu bizim gibi savunamaz. Bu çok normal çünkü biz bunun eğitimini aldık, biz de onlar gibi musluk tamir edemeyiz ya da plan proje çizemeyiz mesela. Farklı şeyler biliyoruz diye bunları kimsenin bilmemesi konusunda ısrar etmenin anlamı yok, bilgi insanlığın ortak malıdır. Bu iş paradan ziyade hukuki amaçlar için yapılması gereken bir meslektir ve vatandaş hakkını alacaksa -tabii ki sömürüldüğümü hissetmediğim sürece- ben seve seve onun ağzından dilekçe yazabilirim.
İki satırlık veraset dilekçesini bile bulamayacak mı insanlar aradıklarında? İki satır ya. Çok özel teknik bilgi mi gerekiyor bunun için? Bu mudur kendimizi ölçtüğümüz kriter?
Kaldı ki, yazılı/yazısız kaynaklara erişimin ancak belli zümreler tarafından sağlanabildiği bir ortam bana Reform öncesini hatırlatır. Herkes her şeyi okur, anlarsa anlar, anlamaz ya da anladığını sanıp işini berbat ederse uzmanın önemi o zaman ortaya çıkar. Ben şahsen hiçbir müvekkilimin "Bu mudur yani o kadar büyüttüğün şey?" demesini istemem, mahcup olurum.
Ayrıca "emeğe saygı" diyen arkadaşlar lütfen izledikleri/indirdikleri korsan müzik/filmleri bir sorgulasınlar. Microsoft vb. yazılımları lisanlı mıdır, merak ederim. Kimse için "bunu yaptı" diyecek değilim, korsan ürünler hayatımızın çok içinde olduğu ve neredeyse herkes kullandığı için söyledim.
Ayrıca hukuk fakültelerine girmek özellikle son birkaç senedir o kadar kolay ki, insanın inanası gelmiyor. Fakültedeki sınavlarda verilen cevapları hiç mi bilmiyorsunuz sayın meslektaşlarım, yıllık izin süreleri sorusuna "Ramazan Bayramı - 3 gün Kurban Bayramı - 4 gün" diye cevap veren insanlar 4 yılda mezun oluyorlar bu fakültelerden. Hukuki sorumluluk ve cezai sorumluluğun farkını soran öğrenciler var buralarda. Lütfen bunların farkında olalım.
Hasılı, emeğe saygı bir tek bizim için geçerli değil. Bilgi de bizim tekelimizde değil. Hatırlatmak istedim.
Sayın Göksun Gökçe;
Maddi durumlarının el verişsiz olmasından dolayı; tek göz odayı hem büro hem ev olarak kullanan ve bu şartlar altında yılmadan mesleğini ifa etme gayreti içerisinde olan tanıdığım meslektaşlarım var. Benim ya da sizin o bahsettiğiniz iki satırlık veraset dilekçesinden gelecek paraya ihtiyacımız olmayabilir, ama o paraya ihtiyacı olup geçim mücadelesi içerisinde olan melektaşlarımızın haklarına saygı duymamız gerektiğinin düşüncesindeyim.
Hukuki. Net yönetimine de bunu göz ardı etmeyip, gerekli önlemleri almış olmasından dolayı teşekkürlerimi sunuyorum.
Saygılarımla.
Yazdıklarınızı şaşkınlıkla okuyorum.:
Ayrıca hukuk fakültelerine girmek özellikle son birkaç senedir o kadar kolay ki, insanın inanası gelmiyor. Fakültedeki sınavlarda verilen cevapları hiç mi bilmiyorsunuz sayın meslektaşlarım, yıllık izin süreleri sorusuna "Ramazan Bayramı - 3 gün Kurban Bayramı - 4 gün" diye cevap veren insanlar 4 yılda mezun oluyorlar bu fakültelerden. Hukuki sorumluluk ve cezai sorumluluğun farkını soran öğrenciler var buralarda. Lütfen bunların farkında olalım.
Profilinizde mesleğinizi avukat olarak belirtmişsiniz...Ve yüzbinlerce insanın girmek isteyip de senede sadece bir kaç yüz kişinin girebildiği bir eğitim dalını çok kolay kazanılacak bir okul olarak lanse etmişsiniz..
Ülkemizde girmesi kolay kabul edilen AÖF'e herkes giremiyor bilindiği gibi.Girmesi oldukça zor olan -özellikle devlet hukuk fakülteleri- hukuk fakültelerinin senede ne kadar az mezun verdiği de ortadadır.Özel hukuk fakültelerine girenlere de büyük saygım var.Zira onlar da dediğiniz gibi kolay mezun olmuyor.Yaz tatillerinde yanımda çalışan özel hukuk fakültesi öğrencisinden bilirim ne kadar çaba sarfettiğini.
Hukuki.net sitesinde emeğe saygı gereği dilekçeler yayınlanmıyor.Bu demek değil ki; üye ya da konukların arama motorlarına girerek dilekçe örneklerini bulamayacakları...
Saygılarımla..