-
Tayyar Cem Eralp in yasısını okudum çok ilginç bir konu, şu anda bir çok mercii bu suça ilişkin hapis cezalarını veriyor. Bir kısmı ise bekletiyor Bir kısmi ise beraat kararı veriyor. Şimdi eski yasaya bakınca 647 sayılı kanunun 6 maddesi çok benziyor. Tabi eski yasanın 10. maddesi "buna muhalif olmayan" ibaresi var iken yeni yasada böyle bir ibare yok. Doğrusu tereddüte düştüm
Zaman insanları değil, armutları olgunlaştırır...
-
Sayın ırmak verdiğiniz yargıtay kararı ile çelişen bir şey söylemedim İcra Kanununda belirtilen cezanın Anayasaya aykırı olmadığını da biliyorum.Ama Ceza Kanunun 5 maddesi 1 nisandan itibaren özel kanunlardaki cezaları da kapsayacak.Maddede tereddüte yer vermeyecek şekilde açık.İİK daki madde de özel madde ve bu da TCK 5'in kapsamındadır.
İn fide Salus (Kurtuluş Sadakatte Yatar)
-
ben anayasa mahkemesinin kararını yazdım. Sizin söylediğinizle çeliştiği yer "sözleşmeden dolayı hapis cezası verilmez anayasa aykırı" ifadenizdi ben o nedenle bu hükmü (337) anayasa aykırı olmadığını belirten kararı ilettim.
Bunun dışında konu kanunlar ihtilafınını konusunu giriyor fikrimce ve ben doğrusu bu nedenle tereddütüm var. Çünkü icra iflas özel kanun ceza kanunun genel kanun ancak yeni kanununn bir hükmü özel kanunun geçersiz kılıyor. sayın zaraya katılmamak elde değil, taahhüdü ihlal, alacalıları zarara uğratma, hileli iflas, çek daha bir sürü kural var hakimlerin neler yapacağını merak ediyorum https://www.hukuki.net/images/icon_Smile.gif
Zaman insanları değil, armutları olgunlaştırır...
-
Yanlış anlaşılmasın o örneğim devletin sözleşme yapan vatandaşı, sözleşmeye uymayan tarafla ilgili hapis cezası yönünden korumadığını belirtmek içindi.Zaten İİK'da hapis cezası sözleşmeye uymadığı için değil.Mal beyanında bulunmadığı için.İİK'nın ilgili maddesi Anayasaya aykırı değil.
Verdiğim örnek Sayın zaranın
BU CEZÂNIN KALDIRILMASI, ÖNCELİKLE, DEVLETİN, ALACAKLININ MENFAATİNİ KORUMAMASI ANLAMINA DA GELECEKTİR
sözü üzerineydi.Zaten bu ceza ile korunan alacaklının menfaati değil kamunun menfaati.Alacaklının menfaati hapis cezası ile korunmuş olsaydı bu cezanın sözleşmeye uyulmadığı için verilmesi gerekirdi.Bu gerekçe de anayasaya aykırı olurdu.
İn fide Salus (Kurtuluş Sadakatte Yatar)
-
Selam şu anda MBB cezaları borç asgari ücretten aşağıda ise icra ceza hakimliği tarafından red ediyorlar.Buna bizzat ben şahit oldum.
-
İzmir'de bir avukatlık bürosunda staj yapmaktayım ve uygulamanın içinde biri olarak artık MBB dolayı hapis cezası verilmediğini görüyorum.Hatta borçlumuz MBB bulunmamaktan dolayı ceza davası açmak istedik ancak hakimler artık hapis cezası vermediklerini bu cezaların ertelendiğini belirtiyorlar.Daha önce yazmış olduğum kararda uygulamadan bir alıntıydı.O karar izmir icra ceza mahkemesinin bir kararıdır.
-
Sayın alisinkay, ne yazık ki, öncelikle kendi ifâdesi ile çelişkiye düşmüş bulunmaktadır. şöyle ki; "sözleşmeden dolayı hapis cezâsı verilemez,anayasaya aykırı"diyordunuz. hemen akâbinde, ("o cezâ,sözleşmeye uymadığı için verilmiş değildir, mal beyânında bulunmadığındandır. bu nedenle bu cezâ anayasaya aykırı değildir") beyânında bulundunuz. sizce anayasaya aykırı mı değil mi, önce bir karar vermeniz gerekir. fikrinizde sebat olması bakımından.
Sayın savcımın açmış olduğu forumu, açıldığı gün okumuş ve bir türlü cevap yorum getirmeye vakit bulamadım. gerçekten ilginç bir konu.
fakat; konumuzla doğrudan ilgisi yoktur.
BEN SİZE, İCRÂ VE İFLÂS KANUNU'NDAKİ MADDELER YÜRÜRLÜKTE Mİ YOKSA YÜRÜRLÜKTE DEĞİL Mİ? BU MADDELER UYGULANMAYACAKSA, NİÇİN YASADA YER ALMIŞLARDIR?buna dahi cevap veremediniz. yanılıyorsam söyleyin. bu yasa hükümleri yürürlükten kaldırıldı mı?? Hayır? O halde??
Sayın Meas da, stajyerlik yaptığını ve UYGULAMANIN İÇİNDE YER ALDIĞINI söylemektedir. kendisi stajyer olarak uygulamanın içindedir de, BEN UYGULAMANIN DIŞINDAMIYIM ACABA?? benim sözünü etmiş olduğum somut örneklere ne diyeceksiniz?? benim bahsetmiş olduğum yasa hükümleri de, herhalde, başka bir memlekette değil, türkiye'de uygulanmaktadır!
("uygulamanın içinde biri olarak...") (??!) ne demek şimdi bu?
Bu ifâde bana çok garip geldi de!!
-
Sayın zara.Bu mesaj benim attığım ikinci ileti.Sayın measın gerekçesi ile fikrim değişti ve lütfen dikkatli okuyun bu mesajdan ne yorum çıkardığınızı bilmiyorum.
MADDE 5. - (1) Bu Kanunun genel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır.
Anayasanın 38. maddesine 4709 Sayılı Yasa ile 9. fıkra olarak eklenen, “Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz" hükmü zaten tartışma sebebiydi.
İİK 337 de 2 şart saymış bunlar
7201 Sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak sanığa tebliğ edilmesi
Tebliğ edilen bu belgede mal beyanında bulunma ihtarının yer almasıdır.
<span id='hl' style='background-color: #FFFF00'>Anayasa ile aykırılık teşkil etmiyordu</span id='hl'>.Kamu düzeni ile ilgili bir suçtu.Bu suç yasal bir yükümlülüğün mazeretsiz olarak yerine getirilmemesinden kaynaklanır.Sadece sözleşmeden kaynaklanan bir yükümlülüğün ihlal edilmemesi, aynı zamanda kamu otoritesine karşı da bir suç işlendiği için hapis cezası verilebiliyordu.
<span id='hl' style='background-color: #FFFF00'>BU DA SİZİN BAHSETTİĞİNİZ İLETİM</span id='hl'>bu iletinin hemen üzerindeki iletinizi okuduğunuzda anlayacağınızı umuyorum.Lütfen iletilerimi benim sizin iletilerinizi okuduğum dikkatte okumaya çalışın ki bir anlık hızlı bir okuma ile yanlış yorumlamayın.
Sayın zara şu anda uygulanabilir ama Yeni TCK açıkca düzenlemiş ve 1 Nisan'dan sonra uygulama imkanı yok <span id='hl' style='background-color: #FFFF00'>Şunu da belirtmeliyim ki sözleşmeden dolayı hapis cezası verilemez anayasaya aykırı</span id='hl'>, yani devlet zaten alacaklının durmunu düşünmüyor bu suç kamu düzeniile ilgiliydi
İn fide Salus (Kurtuluş Sadakatte Yatar)
-
Burada yeri gelmişken öncelikle, yasaların yürürlükten kalkma usulünden de bahsetmekte yarar vardır. Yürürlüğe giren bir yasa, hangi yasaların, yada yasanın hangi maddelerinin yürürlükten kaldırıldığını açıkça belirtebilir. Örneğin 1/1/2002 tarihinde 4721 sayılı Türk Medeni Yasası yürürlüğe girince bu yasanın 1028. maddesi gereği 17 Şubat 1926 tarihli ve 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi yürürlükten kaldırılmış, aynı şekilde 4722 sayılı Türk Medeni Yasası'nın Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Yasa 0l/01/2002 tarihinde yürürlüğe girince, yasanın 23. maddesi gereğince 29/5/1926 tarihli ve 864 sayılı Kanunu Medenisinin Sureti Mer'iyet ve Şekli Tatbiki Hakkındaki Kanun Yürürlükten kaldırılmıştır. Bunun gibi yeni çıkan yasa eski yasa hakkında, "bu yasaya aykırı olan hükümler yürürlükten kaldırılmıştır." Diyebilir. Bu durumda ise zımni ilga ( üstü kapalı yürürlükten kaldırma )söz konusu olur. Bir yasanın değiştirilmesi suretiyle yürürlükten kaldırılması olanağı vardır. Örneğin, Anayasanın bazı maddelerini değiştiren 1488 sayılı Yasa,burada sözü edilen maddeleri yürürlükten kaldırmış ve kendisi o maddelerin yerine geçmiştir. Yasalar, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile de, yürürlükten kalkabilir.
Üzerinde durulması gereken diğer konu, çatışan yasa hükümleri varsa nasıl bir yol izlenmesi gerektiği hususudur. Bu konuda ikili bir ayrım yapılması gereklidir. İlk olarak, açıkça kaldırılmamış iki yasa arasında çatışma olması halidir. Yasaların genel yada özel nitelikli yasa olmasına göre konu ayrılır. İki genel yada iki özel yasa karşılaştığında, yani bunların bütün hükümleri birbiriyle çatıştığı takdirde ana kural yeni yasanın eski yasaya üstün tutulmasıdır.
Bir genel yasa ile bir özel yasa karşılaşabilirler. Bu takdirde, sonra çıkan yasa özel nitelikli yasa ise, bu özel yasa üstün tutulur. Buna karşılık, genel yasanın tarihi daha sonra olup da özel yasanın tarihi daha eski bulunduğu takdirde, yasa koyucunun takip ettiği amaç araştırılmalı ve ona göre yeni yasanın eski yasayı yürürlükten kaldırıp kaldırmadığına karar verilmelidir.
İkinci olarak, birisi yürürlükten kalkan iki yasanın bazı hükümleri arasında çatışma varsa, ana kural gereği yeni olay ve ilişkilere dayalı olarak açılan davalara yeni yasa, eski olay ve ilişkilere dayalı olarak açılan davalara eski yasa uygulanmalıdır ( Prof. Dr. Necip Bilge Hukuk Başlangıcı Dersleri İstanbul 1985 sayfa 243 ). YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2003/6-253 K. 2003/270 T. 2.4.2003
yukarıya alıntı yaptığım hukuk genel kurul kararı kanunlar ihtilafınının nasıl çözüleceği konusunda bir fikir vermektedir
incelenirse özellikle bizim konumuza uyan kısım şu genel kanun yeni ise özel kanun eski ise kanunu koyucunun takip ettiği amacın araştırılması gerektiği ortaya çıkıyor böyle bakıldığında yasanın gerekçelerini incelemek gerekiyor
Zaman insanları değil, armutları olgunlaştırır...
-
Sayın ırmak sonradan çıkarılan 5. madde açıkca özel yasalardaki cezaları değiştirmiştir.
MADDE 5. - (1) Bu Kanunun genel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır.
Gerekçesine baktığımızda da Sayın Tayyar Cem Eralp'in yazısında uygulamada birlik sağlanmak istediği ve eşitsizliğin önlenmek istendiği açıkca anlaşılmaktadır.
Yani herhangi bir suçtan dolayı 2 ay ceza alan birisi bu yasadan yararlanırken 10 gün ceza alan birirnin yararlanmaması düşünülemez.Akla, mantığa ve adalete aykırı görüyorum.5. madde özel ceza kanunlarına atıfta bulunarak 1 Nisandan itibaren Özel kanunlardaki cezaların da bu şekilde düzenlenmesi gerektiğini belirtip eşitsizliğin önüne geçmek istemiştir.Uygulamayı ise yakında örnekleri çoğalacak ve hep birlikte izleyeceğiz.Şimdiden tartışmak boş galiba İran konusunda tarihe düştüğüm notu bu forum konusunda da düşmek istiyorum.İzninizle
İn fide Salus (Kurtuluş Sadakatte Yatar)