İran İslam Cumhuriyeti de buna dahil mi?
AKP kurucu iktidar mı?
Bu nasıl bir saçmalıktır böyle?
Printable View
Tekrar merhaba..
Diger ulkelerdeki gelismeleri incelemenizi cok olumlu buluyorum,ancak bir de inceleme yaparken gozunuzdeki AKP rengiyle boyanmis gozlugu cikartirsaniz daha tutarli sonuclara ulasabileceginizden eminim..
AKP'nin de icinde bulundugu parlementoyu asli kurucu iktidar olarak nitelendirmissiniz,eminim bu konuda sizden baska bu nitelendirmede bulunan yoktur,lutfen bir sey yazmadan once birazcik da olsa arastirin..Asli kurucu iktidar Anayasa'yi yapan iktidar,tali kurucu iktidar ise Anayasa'yi degistiren iktidar anlaminda kullanilmaktadir..Parlemento su an tali kurucu iktidar niteligindedir,bu nedenle asli kurucu iktidarin yaptigi Anayasa kurallariyla baglidir..Kisaca degistirilmesi teklif dahi edilemeyecek olan hukumleri degistiremez ya da yanindan dolanamaz..
Arastirma yaparken isinize gelen kaynaklardan yararlandiginizdan, gelmeyenlerden ise uzak durdugunuzdan adim kadar eminim..Bir hukuk sitesinde tartisiyor oldugumuza gore militan(mucadeleci) demokrasi ve tiranlik kavramlarindan da haberiniz vardir..Bilmiyorsaniz lutfen arastirin..
Aristoteles'e gore demokrasi halkin kendi kendisini yonetmesinin en kotu bicimidir..Bunu demokrasinin baskilara dayanamayarak kisa surede tiranliga donusmesine ve bilincsiz olan halkin kendini ne kadar iyi yonetebilecegine dayandirmaktadir..Tarih bunun ornekleriyle doludur..Hitler demokrasiyi kullanarak iktidara gelmistir,mussolini yine ayni sekilde demokratik olarak iktidara gelmistir..Fakat halk demokratik olarak basa gelen bu kisileri demokratik yollardan yerinden edememistir..Ne yazik ki gerek soylemlerinden gerek davranislarindan basbakanin demokrasiyi bir tramvay olarak kullandigini gorebiliyoruz..Bununla mucadele edebilmek icin de militan demokrasi kavramina sariliyoruz..Bu mekanizmalar anti-demokratik degil,bizzat demokrasinin icinde yer alan kavramlardir..Size onerim dayatilani degil,gercekleri benimsemenizdir,buna da vakit gazetesi disindaki bir gazeteyi okumakla baslayabilirsiniz..
Saygilarimla.
Bknz. Kavramların evrilmesi ve devrilmesi forumu
https://www.hukuki.net/forum/showthread.php?t=26379
aysemebe bana hukuka pek uzak olmadığı izlenimini verdi, dolayısıyla da yazılarındaki kavramları evirip devirmede üstadları ile aynı dili konuşmakta. Bu forumlarda zaman zaman değişik isimlerle boy gösterseler de hiç birisinin söylemleri diğerinden farklı değildir.
Toplumu kutuplaştırmayı nihayet başardılar. Arzulanan Türk - Kürt veya Alevi - Sünni çatışmasını yaratamadılarsa da, laik- antilaik çatışmasını başarmak üzereler.aysemebe gibileri ise sadece birer piyon olduklarının henüz farkına varabilmiş değiller.
Sevgili ulaş, öncelikle gözlük kullanmadığı belirterek başlayayım.kelime oyunlarına hiç girmeden konuya yaklaşalım asli ve kurucu iktadar gibi şu an iktidar partisinin Anayasayı tamamen değiştirecek gücü olduğunu hepimiz biliyoruz ve ortada maalesef kabul etsekde etmesekde böyle bir iktidar mevcut tabiki ortaya atılan konuları düşünen ve konuşan bir varlık olarak fikirlerimizi ortaya koyacağız buda demokratik anlayışın gereği kalanı ise teferruattır. Biz demokrasiden bahsediyoruz siz tiranlıktan bahsediyorsunuz biraz pozitif düşünce içerisine girersek bu konuları aşabileceğimizi düşünüyorum.sanıyorum zorbalık yapmıyorum,kişesel demokrasiden bahsetmeyelim.
aysemebe bana hukuka pek uzak olmadığı izlenimini verdi, dolayısıyla da yazılarındaki kavramları evirip devirmede üstadları ile aynı dili konuşmakta. Bu forumlarda zaman zaman değişik isimlerle boy gösterseler de hiç birisinin söylemleri diğerinden farklı değildir.
Toplumu kutuplaştırmayı nihayet başardılar. Arzulanan Türk - Kürt veya Alevi - Sünni çatışmasını yaratamadılarsa da, laik- antilaik çatışmasını başarmak üzereler.aysemebe gibileri ise sadece birer piyon olduklarının henüz farkına varabilmiş değiller.
Hukuka uzak olmadığım yönünde tespitiniz doğru.Tüm kesimi kendiniz gibi düşünme yanılgısı içerisine neden düşüyorsunuz.Zatı aliniz bu kadar çelişki içerisinde olmamalı. Bir takım düşüncelerden hareketle insanları ayrımcılığa sürüklemenin ne anlamı var.Benim gibiler olsa olsa sizin gibi piyonlar karşısında Şah olup mat yaparlar...
Tekrar merhaba..
Soz konusu partinin Anayasayi tamamen degistirebilecek gucu oldugunu iddia etmissiniz,sizce meydan o kadar bos mu?Bence degil..
Sandalye coklugu ile istedigini yapabilecegini zanneden Adnan Menderes ve benzerleri ne yazik ki su an hayatta degil..Kabul edelim ya da etmeyelim,sistemin kendini koruma mekanizmalari var,bu mekanizmalar ise pamuk ipligi kadar ince,koptugu vakit istenmeyen sonuclarin olmasi cok olasi..
Ozgurluk nidalari ile gelip,guzel ulkemi Iran'a cevirmeye calisanlara demokrasiyi cok goruyorum,simdi size soruyorum,Iran'da bir kadin kafamdaki turbani cikartacagim diyebilir mi?Irandaki kadinlar ozgur mudur?
Açmış olduğumuz bu forum bugün bir gazeteci tarafından da köşesine taşındı. Ömer Zülfü LİVANELİ bugün köşesinde bu konuyu yazmış.
''Diyelim ki Anayasa Mahkemesi, kılık kıyafetle ilgili Anayasa değişikliğini esastan bozdu.
Yani Anayasa’nın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek maddelerine aykırı davranıldığına karar verdi.
Bu durumda ne olacak?
İşin bir pratik bir de hukuki sonuçları ortaya çıkmayacak mı?
***
Bence böyle bir karardan sonra -eğer çıkarsa elbette- üniversiteler ve sokak daha da karışacak. Üniversiteye girme hakkını aldığını düşünerek sevinen türbanlı kızlarımız, bu karara infial duyacak.
Türban cephesindeki zafer havası yerini laik cephedeki zafer havasına bırakacak.
Yani toplumdaki bölünmüşlük, güçlenerek devam edecek.
AKP’nin siyasal alanda eli güçlenecek. Mağduriyetten oy çıkarmayı bilen AKP yerel seçimlere daha da güçlü bir biçimde girecek.
AKP’nin yönetim kadrosu tabandan gelen “türbanı çözün” baskısına, “elimizden geleni yaptık ama görüyorsunuz sistem bırakmıyor. Demek ki vakti gelmemiş. İleride tamam inşallah!” yanıtını verecek.
***
Bütün bunlar kolayca tahmin edilebilecek gelişmeler ama asıl sorun başka yerde.
Ülkenin en yüksek mahkemesi, AKP ve MHP’nin “Anayasa’nın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek laiklik ilkesi”ni delmeye çalıştığı yönünde karar verdiği zaman, hukuki süreç nasıl işleyecek?
Böyle bir karar üzerine hiçbir şey olmamış gibi davranılamayacağına göre, bir takım girişimler beklenmesi doğaldır.
Acaba bu girişim Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın iki parti hakkında kapatma davası açması olabilir mi?
Böyle önemli bir mahkeme kararı ve bu karardaki tespit, Başsavcı’nın harekete geçmesini zorunlu kılar mı?
Bunları bilemiyoruz elbette. Hukukçularımızın önümüzdeki dönemde uzun uzun bu konuyu tartışacakları düşünülebilir.
Ama benim basit mantığım, eğer Anayasa Mahkemesi bu yönde bir karar verirse, hiçbir şey olmamış gibi davranılamayacağı yönünde işliyor.
***
Bir ülkenin en yüksek mahkemesi, iktidar partisinin ve yandaşı partinin rejimin özüyle çeliştiğini saptarsa, o ülkede taşların yerinden oynaması kaçınılmaz hale gelir.
Hatırlarsanız Refah Partisi ve Fazilet Partisi “laiklik karşıtı hareketlerin odağı oldukları” gerekçesiyle kapatılmışlardı..
Oysa iki parti de Anayasa’nın değiştirilmesi teklif dahi edlemeyecek maddelerini değiştirme girişiminde bulunmamıştı.
Ben o zamanlar yazılarımla iki partinin de kapatılmasına karşı çıkmıştım.
Şimdi de bu satırları, AKP ve MHP kapatılsın diye değil, neler olabileceğini düşünme çalışması olarak kaleme alıyorum.
Parti kapatmalar eski deyimle sadre şifa olmuyor.
Ama Anayasa Mahkemesi eğer bu yönde bir karar alırsa, nasıl hiçbir şey olmamış gibi davranılabileceğini de merak ediyorum doğrusu.
Kısacası öyle de olsa, böyle de olsa önümüz karışık.''
Biz daha önce tartışmaya başlamıştık ama hikaye bakın daha düzgün yanıt aldım sağol zülfü abi...