Suç mudur? Değil midir? Davanın Seyri Hk. Yorumlarınızı Bekliyorum.
Konuyu doğru yerde açtım bilmiyorum, ancak doğru yer değil ise, forum yöneticilerinden taşımasını rica edeceğim. Şimdiden özür diliyorum.
Konu anlatımında, tarihler, isimler, adliyeler, temsili olarak verilmiştir. Konu içeriği gerçek olup, siz değerli forum üyelerinden, konu ile ilgili yorumunuz almak istiyorum.
KISACA;
28-Mart-2007 ----> Asliye Hukuk Mahkemesine başvuruda bulunulmuş ve bir internet sitesinin kapatılması istemi ile, tazminat davası açılmıştır. Dava talebinde ihtiyatı tedbir istemi ile, sitenin yayınının kapatılması istenmiştir.
.
02-Nisan-2007 ---> Talepten 4 gün sonra Mahkeme tazminat Davası talebini kabul etmiş, mahkeme tarihini belli etmiş, 05-Haziran-2007 tarihine vermiş, Ancak bir suç istad olmadığı için, ihtiyadi tedbir istemini reddetmiştir.
.
06-Nisan-2007 ---> Davacı taraf, mahkemeye yeniden İhtiyati tedbir talebinde bulunmuş, ve teminat karşılığında tedbir kararı istemiştir.
.
.
.
09-Nisan-2007 ---> Hakim, adı geçen internet sitesini incelemede bulunmuş, ve ihtiyati tedbir talebini yerinde bulmayarak yeniden reddetmiştir.
.
.
.
.
25-Nisan-2007 ----> Davacı taraf; 2 kez ihtiyati tedbir istemini reddeden mahkemeye; hiçbir istemde bulunmadan; Sulh Hukuk mahkemesine giderek; İLERİDE AÇACAĞIMIZ DAVALARA Delil olarak kullanılmak üzere diyerek; aynı zamanda internet sitesi sahibine bu esnada tebligat gönderilmemesini isteyerek ve sulh mahkemesine davalı tarafın adresini vermeyerek; Bilirkişi tespiti isteminde bulunmuştur.
26-Nisan-2007 ----> Sulh mahkemesi, bilirkişi istemini kabul etmiş; ve bilir kişiye web sayfasını incelemesi için talimat vermiştir.
.
.
30-Nisan-2007 ---> Bilirkişi raporunu, sunmuş, ve internet sitesi içeriği ile ilgili, kesin bir bilgi vermeyerek; .... .... kanaati hasıl olmuştur. diyerek, site aleyhinde karar vermiştir.
(Burada şu belirtilmelidir ki; Bilirkişi internet sitesi incelediği için, Teknik sorumlu olduğu, yani bir bilgisayar mühendisi olduğu için; sadece internet sitesi ile ilgili teknik verileri, vardır veya yoktur açıklamasında bulunması gerekirken, sitenin içeriği ile ilgili, yazılar hakkında, yorumda bulunmuştur. sitenin içeriği hakkındaki yazılar, bilgisayar mühendisi bilirkişi'sinin takdirinde olmayıp, mahkemenin direkt karar verebileceği bir konudur.)
30-Nisan-2007 ----> Aynı gün davacı taraf, bilirkişi raporunu almış, ancak sulh mahkemesine davalının tebligat adresini yeniden beyan etmemiştir. Dosyada, bilirkişi raporunun çıkmış olmasına rağmen, davacı tarafından tebligat adresi verilmediği için, tebligat yapılmamakta ve bekletilmektedir.
.
.
.
Aradan 2 ay gibi bir zaman geçmiş ve asliye hukuk mahkemesinde görülen dava günü gelmiştir.
05-Haziran-2007 ----> Asliye Hukuk mahkemesinde, davacı taraf, yeniden sitenin tedbiren kapatılmasını istemiş, ve ortaya site hakkında alınmış bir BİLİRKİŞİ raporu çıkartmıştır. Hakim yeniden sitenin tedbiren kapatılmasını talebini reddetmiş, ve mahkemeyi, davalı tarafın itirazlarını ve delillerini yazılı sunması için 10 gün müddet vererek, 3 ay sonrasına ertelemiştir.
EK BİLGİLER : Davalı taraf; 09-Haziran-2007 günü, Bilirkişi raporunun istendiği Sulh Hukuk mahkemesine gidildiğinde, halen o mahkemeye, davacı tarafından davalının tebligat adresi bildirilmediği için, tebligat gönderilmediği ortaya çıkmıştır.
Ayrıca, Sulh Hukuk Mahkemesinden Bilirkişi isteminden bulunan Davacı, aynı zamanda Asliye Hukuk Mahkemesindeki aynı kişi olmasına rağmen, Böyle bir davaya yönelik olarak talepte bulunduğunu belirtmemiş, yani kısaca çıkacak olan, bilirkişi raporuna göre, dosyayı Asliye hukuk mahkemesine sunmayı veya sunmamayı seçmiştir.
Davacı, bilirkişi raporu çıkmış olmasına rağmen, asliye hukuk mahkemesi öncesinde davalı'nın haberdar olmasını engellemek için, davalı'nın adresini bildirmemiştir.
=
Asliye hukuk mahkemesinden 2 kez sitenin tedbiren kapatılmasına red gelmiş olmasına rağmen, sulh hukuk mahkemesi'ne asliye hukukdaki mahkemenin bilgisi verilmeyerek / gizli tutularak, ileride açılacak davalarda delil teşkil etmesi bakımından denerek, bilir kişi isteminde bulunulması, sonrasında çıkan raporu asliye hukuk mahkemesine getirilerek sunulması aykırı değil midir.?
BU DAVANIN VE DAVACILARIN, YAPMASI GEREKENLER NELERDİR, BU SÜREÇ DAVACI TARAFINDAN SUÇ İŞLENMİŞMİDİR. VE KONUYA İLİŞKİN TÜM YORUMLARINIZI BEKLİYORUM. TARİHLER TEMSİLİ OLARAK VERİLDİĞİNDEN, İTİRAZ EDİLMESİ GEREKEN YERLERDE, İTİRAZ EDİLME HAKKI VARMIŞÇASINA, YORUMLARINIZI YAZABİLİRSİNİZ.
Sabırla okuyup, özgür yorumlarınızı yazdığınız için şimdiden herkese çok teşekkür ediyorum.
Sayın canalp82,
Aynı soruları hele ki cevabı verilmiş soruları tekrar tekrar aynı başlık altında yada farklı veya yeni başlıklar açarak sormayınız.
Site kurallarına riayet ediniz.
Aksi halde veya davranışınızın tekrarı halinde üyeliğiniz askıya alınacaktır.
Yönetim
Re: Suç mudur? Değil midir? Davanın Seyri Hk. Yorumlarınızı Bekliyorum.
Re: Suç mudur? Değil midir? Davanın Seyri Hk. Yorumlarınızı Bekliyorum.
https://www.hukuki.net/forum/showthread.php?t=31516 sorunuz sanırım bu konunuzla bağlantılı ve aynı konuda değişik başlıklarla yeni konu açmak şık olmuyor.
Öncelikle bir avukat meslektaşımızdan hukuki yardım almanızı öneririm.
Açılmış ve görülmekte olan bir davada usul hukuk açısından delillerin toplanması yani keşif, bilirkişi incelemesi gibi işlemler davayı gören mahkemenin yetkisindedir. Bu nedenle görülmekte olan bir dava ile ilgili esas mahkemesinin dışında bir başka mahkemeden delil tespiti istenerek alınmış olan bilirkişi raporunun, davayı gören mahkemede hiç bir etkisi olmayacaktır, zaten tedbir talebi de hep reddedilmiştir.
Bilirkişiler "KARAR" vermezler, ancak kanaat belirtebilirler, o nedenle Sulh Hukuk Mahkemesine sunulan rapora itiraz edip etmemek sizin ihtiyarınızda olmakla birlikte, çok da dikkate alınacak bir unsur değildir.